15 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

15 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN Grevde Parisin manzarası Paris şehri bir iki gün için | kıtlık tehlikesi geçirdi Daliy Telegraplı'dan:! Kamyon şoförlerinin greve iştire- ki önünde Paris bir iki gün bir kıt- lık tehlikesi geçirdi. Yiyecek dük- kânlarmm önü mahşer gibi kalaba: ıktı. Birkaç gün ilersini dü: halk tedarikli davranmış olmak #ki üç günlük iaşesini birden temin | sevdasma düşmüştü. Manmafih ş0- #örlerin patronlera maaşlarını ört tırdıktan sonra, tekrar İşlerine & detleri Parisi bu açlık tehlikesinden | kurtarmıştır. Son günler zarfında | bomboş olan merkez kazalar şoför- lerin işe başlamaları üzerine tekrar | kalabalıklaşmaya yüz tutmuştur. Renault motör kumpanyasmda | fevkalâde bir şey olmuştur. Grev yapan 25.000 amele istekleri kabul edilir edilmez derhal işe başlamış - | lardır. Fakat diğer grevciler patron- larmdan daha iyi şartlar temin e - dince Renault işçileri tekrar grev! yapmağa karar vermişler ve bu m: satla fabrikaları gene işgal etm lerdir. Geçen gün sabah erkenden Paris gazete müvezzileri işlerini terkedin. | ee halk gazetesiz kaldığı gibi eyalet- ler de merkezde ne olup bittiğinden | haberdar olamadılar. Hattâ tayya-| re ile getirilen İngiliz gazeteleri bi- le tayyare istasyonunda kaldı. Lon- dra İle acele işleri olan tacirler ma-| Iimat alamayınca Londraya tele - fon ederek istedikleri malümatı an - cak o suretle alabilmişlerdir. Öğleden sonra akşam gazeteleri çıkmıya hazırlanırken gaz pi larmda toplanan birçok grevciler dışarı tek bir gazete bile bırakmıya- caklarmı söylüyorlardı. “İntransigeant” gazetesi çıkmca halk greve iştirak etmemiş olan müvezziilerin etraf'mı almıştır. Ka -| parcasma gazete istiyorlardı. Fakat grevciler gazetelerin dağıtılmasına | mâni olmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Gezetelerini grevcile - rin tehditlerine rağmen satmağa eesaret eden birçok müvezziler bu eesaretlerinin cezası olarak yumruk darbeleri altmda yerlere serildiler. Taksi ve otobüs şoförleri son gü- ne kadar greve iştirak etmemişler. di, Fakat petrol satanlar işlerini ter- | kedince, çarnaçar onlar da işsiz kal- dılar. Petrolsuz motör işlemez ki. Taksi şöförleri büyük lokanta, sinema ve tiyatrolarn önünde top- lanarak efendilerini bekliyen hususi taksi şoförlerini de greve tahrike çalışıyorlar. Fakat bu şoförlerin ek- gerisi işlerini kaybetmekten kork - tukları için taksi şoförlerinin lâfla- rma kulak asmıyorlar. Parisin smai mahallelerini gezer - geniz grevin nekadar şumullü oldu- ğunu © zaman anlarsınız. Bugün fabrikaların önünden geçerken bir - gok grevci amele gördüm. Bunlar ise başlamak istiyenlere mâni ol mak için bekliyorlardı. İ Karıları ve muttasıl yiyecek taşıy Fabrikaları kapanan amele gece gündüz isteklerinin kabul edildiği Çok nâzik bir zamanda iktidar mevkiine gelen Leon Blum kabinesi haberini oalmak için (bekliyorlar. | çocuklarını kucaklamak İçin kapal lar. Hattâ bazan babalarm küçük| oluyor. kapıların birkaç saniye için açıldığı |“ SAĞLIK ——— ÖĞÜTLERİ Ayrı ayrı yemek usulü Bu türlü yemek usulü de karaci- geri rahat etti ür. Karaciğerin işi ne kadar çok İve ne kadar ki elağusi bilir. iniz. Meselâ bir ak atlı, tuzlu, ep b eritmek için rdır. Karaciğer Mi bir arada görürken yo- | etli iğerde kan to, lanınca gekeri eritecek olan pan- kreas guddesinin işi de bozulur, şe- ker hastalığı meydana çıkar... Şe »meklerle etli manlarda ye- karaciğer daha &z yorulur) hastalığı da daha gilç yer- planır. ayrı ayrı yemek usulunü in, ilkin, bütün ye- i yormak bakir Jan üç türlü olarık ayırmak lâzm dır. Bir kere, etler, balıklar, yumur- peynirler, süt ve pişmiş yağlar ya karaciğeri yo- kça kaldıklarından yine kara iğerin yorulmasma sebep olurlar. Helbuki unlu yemekler, pirinç ye kleri, patates, meyvalar, çiğ sala- yormadıkları gibi man kalmazlar , Pişmiş m memiş tereyağı da karaciğer oracak yemeklerdendir. İşte, ayrı ayrı yemek usulunün te- meli kar: yemekleri ayrı ayri zamanlarda ye- mektir. Bir de karaciğeri yoran ye- ne kadar sulu olursa onu o kudar ziyade yordukları için et ye- i daha ziyade kuru yemek lâzımdır. Bundan başka kara ciğeri çok yoracak yemekler yenil- dikten sonra onu az yoran yemekle- ri yemek için de arada hiç olmazsa altı saat vakıt bırakmak ister. Bu us sal lde bir yemek listesine mi- Sabahleyin çay, meyva, unlu ye bir türlü ye- fakat her 16: te olduğu vakıt böyle yrı ayrı yemek usulü çok tesir ker çabuk kaybol hastalar da, | az yemeğe dik- bu usulden isti- yıf olan şeker- li hastalara bu usul hiç yaramaz. *kerli olmayan karaciğer hasta- tn, mide bozuklu- ve barsak has- rmek için böyle eti ve yemekleri ayrı ayrı zamanlarda | yemek usulu pek faydalı olur. Tokman HEKİM Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü ilânları | Menba suları arasında en kuvvetli radioaktevitesi bulunan Alemdağı Defneli suyu 10-6-936 gününden itibaren suculara verilmeğe baş- lanmıştır. Müteaddid resmi müessesatı sıhhiye mutahassıs etib- bası tarafından yapılan hikemi, kimyevi ve bakteriyolo- jik muayenat neticesi tanzim edilen raporlarla sıhhi s larda aranılan bütün evsafı hikemiyi haiz olduğu (koli- basil, enaerop, likefyan) mikroplarla her türlü mevaddı kimyeviye ve uzviyeden tamamen âri bulunduğu bildi- rilen ve emsali arasıda en kuvvetli RADİOAK- TEVİTESİ bulunan Alemdağı Defneli suyu 10-6-936 gününden itibaren ağzı, bir tarafı ((Evkaf) diğer tarafı (Defneli) ibaresini havi zımbalı hususi kurşun mühürle mühürlü otuz litrelik küçük boy dama- canalarla iki buçuk litrelik galon şişeler derununda Su- culara verilmeğe başlanmıştır. Yukarda evsafı kimyeviye, hikemiye ve baktiriyolo- jik hassaları bildirilen ve bilhassa RADİOAK- TEVİTESİNİN fazlalığı ile mütemayiz olan bu suyun safiyetinden emin olabilmek için şişelerin üzerin- deki vakfın hususi kurşun mühür ve zımbasına dikkat etmelerini sayın halkımıza ehemmiyetle tavsiye ede- riz. (3230) 4350 Her tarafta şiddetli yağmurlar yağıyor İki gündenberi İstanbula sürekli yağmurlar yağmaktadır. Hararet de- İrecesinde kayda değer bir değişiklik J olmamakla beraber hava sureti umu- miyede kapalı ve sıkıcı geçmiştir. Ev- velki gün, saat on altıdan sonra bir- denbire kendini gösteren şiddetli fır- tma çok sürmemiş, dün de hava bu - İlutha ve yağışlı geçmiştir. Rasathane- den verilen malümata göre, yağmur fasılalı devam edecektir. Havanm bu- gün açması ihtimali vardır Limanda mavna adedi Istanbul limanında mevcut mavna- larm miktarı gittikçe azalmaktadır. Bundan on $ 1 1370 mavna ol- ı halde bugün bu rakam, 250 ye tür. Bu azalışta işlerin dur - nil ise de alâkadarlar, ğini söyler emektedi rler, Deniz Bayramı hazırlığı 'Tütk kabotij hatlarının kapitülüs- yonlardan kurtarılmasının yıldönümü tarihi olan 1 temmuzda, her sene oldu ğu gibi, bir şenlik yapılacaktır, Şenli Fin geçen seneye nazaran daha zen - gin ve parlak olması için deniz ticaret müdürlüğünce etraflı bir program ha İzrlanmaktadır. İle kadmı dizdize getirecek vaziyet 15.-6-96 ez HERGUN BIR ROPORTAJ Suları yosun tutmuş Göksunun yakın bir tarihi Her şeyden önce, söğüt ağaçlarının gölgelen- dirdiği bu suyu bulanık olmaktan kurtarmalı li am m nl eğ al EE İNME İ Burası Göksu deresi kenarında gün görmüş bir konaktı. Derey baktığına göre, buna yalı da deni bilirdi. Döşemeleri, en küçük bir dım atışta öyle sallantılar geçi yordu ki; bir aralık baş bulunup, yor sandım, rünmez bir el, bu kağşamış bi- nayı, müthiş bir taş yağmuruna tut lerin hemen bü- tün camları kırılmıştı. Basamakları- ” » kurtların likdeşik ettiği merdi- basarak de - Karanlık ko. ridorlar.. kapdarm ara kılır korkusu ile, titriye titriye geçi- ibi, sevimli, nazik bir deli- Göksunun yosun tutmuş su- larmı göstererek: Burada, akşamları, sandal ge- zintileri söylediği söze kendi de inanmamış E — Dere biraz çamurlu ama, ilerde sular durulur... diyor. Önümde yemyeşil uzanan bos- tanlsra bakıyorum. Ve denizin bu kadar bol, bu kadar yakm olduğu erde, dere kenarına ey n pılması - 1 hikmeti bir TÜPÜ kanlı rak, kendi kendime bunun sebebini | il araştırıvorum. Ev sahibi, içirnden| geçirdiğim sorgunun bana bilmiye- rek cevabını vermiş oluyor: — Göksu âlemlerinin parlak za -| manirda, bu yalı, daha bahar gelme- den, tutulurmuş. Vaktiyle eğer akıl edip de yalnız pencerelerini, cuma pazar günleri için kiraya vermiş ol- salardı, bugünkü senelik geliri kadar para alırlarmış ama, o zaman bunu düşünen kim varmış ki?.. Mehtaplı gecelerde ay ışığı, şu sö- güt ağaçlarınm tepesinden kendini gösterince, derenin içi sandallarla dolarmış... Eline udu alan, sandala atlar, Göksu deresine yollanırmış. Renk renk yaşmaklı kadınlar, gündüzse ellerinde şemsiyeler, ge - ce ise, arkalarında ince harmaniler, takım takım, maun sandallar içinde, Göksu #afasına çıkarlarmış. Erkek- le kadının, biribirlerini kolaylıkla görebildikleri #ayılı yerlerden biri de bu derenin içiymişt.. O anlatırken, yavaş yavaş gözleri- mi kapıyarak, eski Göksuyu beyni- min kıvrımlarında ocanlandırmağa çalışıyorum. Delikanlı, sonu hep “mış” Ja biten hikâyelerine, aralık vermeden devam ediyor: — Bundan altmış, yetmiş sene evvel; Göksuda bazı günler kalaba- lık o kadar fazla olurmuş ki, dere - nin ağzı, Yüzlerce, kayık, sandel, kikle baştan başa o kapanırmış. Bir yandan bir Yana geçmek için, erkek- ler meydana geldiği için, dumanlı havayı seven kurtlar asil böyle günleri | beklerlermiş. & Sandaldan sandala, sözler atılır, ahlar, oflar savrulur, mendiller alınip verilir, gözler süzülür, hattâ (eller sıkılır miş!” yarıya | * O derede bir yabaner kadınım eli- ni sıkmak, kolaylıkla ele geçen fır- satlardan değilmiş. Göksuya karşı gösterilen büyük rağbetin başlıca sebeplerinden biri de, buram yük- sek tabaka kadınlariyle, o zamanm modern erkekleri için, serbest bir bu ih, bana bunları anlattık» tan sonra, sözünü şöyle bağladı: — Hani, diyeceğim, evi biraz eskidir ama, çok eğlencelidir. Ca - nmız sıkılmaz. Hele birde sandal peyliyecek olursanız... Sandalı, kaç kuruşa kiralıya- biliriz? diye sordum. — On kuruşu gözden çıkardınız mı, bir saat dolaşırsınız!., Hayret ettim: — Ne diyorsunuz? — İsterseniz, size küçük bir san. dal bulalım... İki buçuk Jira verin. Bütün bir ay her gün birkaç saat eki ama, dedim, yalnım kirası için bir şey söylemediniz... Başını önüne iğdi: — Hele siz, beğenin, tutmağa Ka- rar verin uyuşuruz Anlıyorum ki, Boğaziçinde yalı, İsi. aktan daha Kolay aylığını me elvermiş olsaydı, belki adam tut İ sekiz liraya kadar tutacaktım, Işi- rmedi, dedim. Çünkü, bu ya» yerde, biz ancak oturmağı İz. İçinde at koşturulabilen odalarda çoluk çocuk ambaç oynıyacak değiliz ki.... pı ve yollar talimatnamesi, Is- tanbul belediyesinin himmetiyle, Bo- inde, yalı yapılmasına müsaa- İde edecek şekilde, tadil edildiği gün, meselâ şu ölmüş sanılan Göksu de- resi bile, yeniden eski parlak devri- e avdet edebilir, Fakat, hepsinden evvel, dere ağzmda söğüt ağaçları - nm gölge saldığı çamurlu suları temizlemenin çaresine bakmalı, Gök suyu bulanık olmaktan kurtarmalı- yat Salâhaddin GÜNGÖR ——— m Berlin ticaret mümessilinin Anadoludaki tetkikleri Almanya ile yapılan yeni ticaret mukavelesinin tatbikatı (etrafmda Türk tacirlerine izahat vermek için Anadoluda bir seyahat yapan Berlin Türk ticaret mümessili Avni gehrimi ze gelmiş ve dün akşam Ankaraya gitmiştir. Avni, seyahatinin neticelerinden memnun olduğunu, her tarafta | cat hazırlıklarma devam edildiğini - | söylemiştir. Türkiyeden (o Almanyaya gön- derilen buğday nümuneleri çok beğe- nilmiştir. Bu itibarla, bu sene Al - manyaya yapılacak olan buğday ihra catınm geçen senelere nazaran çok daha fazla bir yekün tutacağı tahmin ilmektedir . Bilumum Kahve ve Gazino Sahip- lerinin Nazarı dikkatine: Istanbul Tahakkuk Müdürlüğünden: Kahve ve gazinolarda bulunan bilardo, tavla, dama ve satranç gibi oyun aletlerinin 936 mali senesi resimle- rinin ilân tarihinden itibaren on beş gün zarfında kahve ve gazinonun bulunduğu kaza malsandığına yatırılması ve mukabilinde alınacak levhaların oyun aletlerine ya- pıştırılması lâzımdır. Bu müddetin hitamından sonra levhasız g tutulacağı ilân olunur. (33 lecek oyun aletlerinin iki kat resme tâbi 03)

Bu sayıdan diğer sayfalar: