26 Haziran 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

26 Haziran 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 o No. 174 Bu ateş hiç kesilmeden ertesi akşama kadar Taarruz kuvvetleri müthiş ve va- ziyet, çok ciddi idi. Eğer Anzsvur bu defa da bir muvaffakıyet temin edecek olursa, hiç şüphesiz ki, cephe gerisinde bir felâket başgösterecek ti. Mustafa Kemal paşa; bu vaziyet karşısmda da çelikten daha kuvvetli olan azim ve iradesini göstermiş; bütün o havalide neşredilmek üzere gönderdiği bir beyanname ile, kendi mefküre ordusunu harekete getirmiş ti. Ayni zamanda, hâdisatın şekline göre vaziyet almak üzere Fuat paşa- yı da, Bursaya göndermişti. 61 inci fırks kumandanı Kâzım Bey, bütün kuvvetlerin kumandasını deruhde etmişti. Bir kısım kuvvetle- rini Balyada bulunmakta olen Gâvur Imamın üzerine göndermişti. Bu kuv vetleri idare edenler, (Pardi Pehli- van), (Kako Mehmet), (Mehmet Ali Çavuşi gibi, namlı ve çete harplerin de tecrübe görmliş mücahit müfreze leri reisleri idi. Kendisi de mütebaki kuvvetlerle, Kirmasti üzerine ilerle- mişti. Yapılacak bu çarpışmada, her şe- ye ve hattâ mukadderstın bütün a- But tecellilerine karşı bile. her ne pa- basma olursa ol, muvaffak ol - mak elzemdi. Şurası dikkate şayan- dır ki, şn anda bu milli kuvvetlerin en büyük kumandanmdan. en basit düşünceli neferine kadar hepsi; ay- ni hissin doğurduğu bir azim: ve ne- tice hakkmân da kuvvetli bir iman İ le mücehhezdi. Bövle olmakla beraber, Kuman - dan Kâzım Bey, bütlin ihtimalleri na zarı dikkate almış; Nisanın 14 üncü akşamı, mücadele sahasına doğru İ- terlerken:.şayet (tallin . meş'um bir darbesi karşısmda) kalmacak olur- 8a, yap'lacak isler hakkmda son ta- matı vermişti. 15 Nisan persembe günü skşemi güneş gurup ederken; iki tarafın tali ve muködderatı birbirile-karşılaştaış yetler, (Susığırlık) ile (Kirmasti) arasmdaki (Yayaköy sırtlarına gelir gelmez; karşıdan şiddetli ateş başlamıştı... Bütün o sırtları doldu- ran Anzavurun mel'un kuvvetleri ol. dukları yerlere mıhlanmış, ellerinde ki mitralyözlere inzimam eden Üç bin silâhla müessir ve kahir bir ateş açmışlardı. Bir tarafta, kuvvet nun karşısında da sarsılmaz bir i - man vardr. Bu ateş, hiç kesilmeden, ertesi gil nü akşam'pa kadar devam etmişti. Fakat, tam gece başlıyacağı zaman birdenbire göğreven iman kuvveti karşısmda, Anzavurun kunsanda et. tiği Halife kuvveti, sanki ortelarma bir yıldırım düşmüş gibi sersemle - iş: ve bir an İçerisinde dağılıver « mişti, Millet varlığının bu öldürücü sav. teti karşımda neye oğradığını bile- miyen Anzavur, biran için şaşırmış artık ne emir vene de kumanda din lemiyen.. gözleri, me kumandan ve ne de Halife görmiyen.. şu anda se- fil hayatlarını kurtarmaktan başka bir şey düşlünmiyen o vahşet sürüsü. nün artık elinden çıktığı acı acı anlamıştı... Her şeyini; eşyalarını kâ Eıtlarmı, içinde bütün mel'anetleri- Bin şahitleri dolu olan vesikalar dolu çantasını bile birakmış, bir ata atlı. yarak dörtnala kaçmaya başlamıştı. Kalpağının üstüne beysz sarık sar mış olan uzun sakallı ihtiyar bir Çer kez, arkasından acı acı bağırmıştır — Anzavurka!.. Anzavurka?.. bi- zi buraya, ne düzenlerle getirdin. Şimdi, nereye kaçıyorsun... Anzavur başını çevirmiş, bir sa- niye arkasına bukmış.. cevap olarak atının karnma şiddetli bir kamçı şaklatmıştı. Artık bu sefer (zafer), (Hak) ta kalmıştı. Ve Hakkm ağır, kahir ve bilhassa âdil darbesi; kaçmaya va - kit bulamıyan şakilerin beyninde patlamıştı. Milli kuvvetlerin bir kısmı, kaçan- ları takip ederken; diğer kısmı da ka zandıkları bu parlak muvaffakıye. tin haklı gururile (Kirmasti) ye gir- nişlerdi.. Uç dört günden beri emsal #iz bir korku ve heyecan içinde yaşa- yan Kermasti halkı; o dakikadan iti baren çıldırasıya bir sevinç hisset - mişlerdi, Orada ve Bursada; her ta- rafta kurbanlar kesilmiş; herkes el-| lerini semaya kaldırarak; millet ha- Mekârlarınm varlıklarına, millet düş manlarınin da kahrolmalarına; İç- leri yana yana dua etmişlerdi. Ayni kahir darbe, (Balya) civarm- KUŞBAKIŞI Nane şekeri ve Paris Adamın birisi tam bir çeyrek sa - attir bizim evin penceresi önünde şu şarkıyı söylüyordu: Bahçelerde gezelim Olmaz mı güzelim. Canımsın, ruhumsun, bsi Mi. ilâ. devam etmişti Yalnız benim değil birçoğumuzun 2 sinirine dokunan, ba girintisi çıkım. da milli kuvvetleri siddetle tazyik et | tası, bol, ayağı nalmlı, ağzı sakızlı, meye başlıyan (Gâvur İmam) in bey| şarkı bugün bizim sokakta büytük | Bine indirilmiş; onun hain ve nankör bir rağbet gördü. Pencereler açıldı. sürüleri de bir iki saat zarfında kah | Çocuklar, hizmetçiler, sokağa çıktı - redilivermişlerdi Fakat ne yazık lar, Ben de bu aşağılık sarkıyı büyük ki, Ahmet Anzavur gibi, bu mel'un | bir aşkla apartimanların sonuncu ka Güvur'da ele geçirilememişti. tınu kadar yükselten kahramanı gör Her tarafta şiddetli bir takip bas” | düm. Büyük bir hevusle söylediği şar lamıştı. Mili müfrezeler, Marmara | kınm notasını sattığını zannettiğim sahillerine dayanmıştı... Bandırma | adâmcağızn elinde böyle bir şey yok 4kelesine kadar fasılasız bir surette | tn, O beyaz önlüklü, bir mektep çan NİL Ziya ŞAK'I iğerimsin.. TAN İ atımı süren Anzavurun, orada hazır İ bulunan küçük bir vapura atlıs»“ak — Kaptan! "erhal v purü kaldır. Yoksa şu tabanca ile beynini parça larım Diye bağırdığı. ve bü” süretle Kaç- tığı anlaşilmestı Ertesi sabah. İstanbuldan gönderi len bir takım tersane yambotları: iç- lerine top ve mitralvöz konmuş Sey risefsin vapurları; bazr yabaner tor- nitoları Randırma ve Karabiga iske- lelerinin: kaysılarıma davanmığtı, Kacanlardan - bireokları." bunlara tarmtelardı. Takip eden milli mlifre. zeler de. bunlarin arkasından kurşun yağdırmağn baslamıslardı.. Fakat birkaç dakika zarfmda: bu ganbot - lar, vapı r ve tornitolar karadan uzaklaşmıslar.. Büt'in bu kanlı ma- ceradan: Bandırmanın temiz ve saf ufuklarmı kirleten buram buram kö mür dumanları: ve ş»“ilde vavlım a- teşlerine devam eden mill! miifreze- lerin tifeklerinden yükselen barut dumanları kalmıstı. x Anzavurun bevnine inen bu darbe Dİ» tarakası, vildiz sarzvı ile Bahâli nin köhne ecatısı ürerirde korkunç akisler husule getirmişti. Cünkü bu acı hezimet. Anzavurun sahsmdan zi vade bizzat (saray) ile (Babtâli) ye racidi, Bircok kimseler. padisah Vahdet - tin e sadrazam Damat Ferit pasa- nin; bu kahir dersten ibret alacakla- rr. hiç olmazen Af#doludakileri artk kendi milli “3 vatani vazifele- rile basbaşa hırake-aklarını zannet- mişlerdi... Fakst bu zan, “bir hata- dan İbaretti. Padişah ile sadrazamı; bu inhizamdan bir intiba hasıl etmek su tarafa dursun; saltanat hırsıyla birbirlerine sarılmış olan *u iki kara yılan - kuyraklarma basılmış gibi- bir anda sahlanıvermişlerdi. Dört günlük fani bayatma; artık maddi ve manevi bütün kıymetleri kaybeden taç ve tahtma kanlı tur. klarile sarılmış olan padişah Vah- dettin, bu harisane emellerinin büs bütün zeval bulduğunu görmemek için sadrazam Ferit pâşaya hudud. süz bir salâhiyet vermiş; Damat Fe rit pasa, bütün A: adoluyu kan ve a- teşe boğmak için (harbiye nazırlığı) nı da, bizzat de: “hde etmi-ti. (Hırs) bu iki adam rece bürümüştü ki; * “a hir milletin başma( tarihi bir belâ) kesilen bu Jenişte ile kainbirader; biribirlerini sürükliye sürükliye, dibi görünmiyen bir uçurumun kenarma geldiklerini | görmemekte.. bu uçurumun dibinde kayrayan felâket girdabınm tehdit kâr oğultusu: a işi '“memektel*” Artık, mukadder olan âkıbet, ta- mamen tskarrüp' etmişti. O kadar takarrüp etmişti ki: Ne bu haris ve gafil iki adamı, » nede bu iki damın kanlı tırnaklarile sarıldıkları köhne saltanatı, vu feci AÂkibetten hiçbir kuvvet halâs edemiyecekti. Asırlardanberi; (hak) ve (adalet) ten ziyade; gurura, ceberuta, zülme seyyiata dayanan saltanat, zaten ar- tık sen günlerinegelmişti. Bu çürü- müş temeller üzerinedaha fazla daya- namıyarak nasıl olsa göçüp gidecek- ti. Fakat bu, bir zaman vehâdisat me selesi idi. Asıriardanberi Osmanlı imparator luğunun varlığını “tehdit eden nice büyük felâketlere göğüs germiş olan Türk milleti, yine bir mucize yaratır belki de tarihin se; * * tebdil edebi- lirdi. Halbuki, padişah Vahdettin; ye di asırdanberi ecdadının saltanatını yaşatan âsil, necip, cömert, fedakâr ve feragatkâr Türk milletine ihanet etmiş; o saltanatın en emin ve enme tin istinatgâhmı keskin dişlerile ye- miş, kemirmişti. Onun için; haris ve gaf” vicdanı - nia.. ken “nden daha gn*"' ve daha ha ris olan (bendeğân) nmm iğfal ve iğveatına tâbi olan padişahı Vahdet- tin, Türk milletine ihanet etmek su- retile tar”** mukadderatm seyrine hiz vermiş, hem şahsmı ve hem de saltanatınm zeval ve inkirazını tesri etmiş. Türk milletini de, artık kendi stlamıslar: ve canlarmı gür'ükle kur | gözlerini o de" tası büyüklüğündeki camlı kutusile nane şekeri satıyordu. Fakat ne onu dinlivenler nane şekeri almak için İbir hareket yapıyor ve ne de kendi- İsi zavallı nane şekerlerile meşgul 0- luyordu. Nane şekerleri camlı katuda birl - birlerine yapısıp melül melğl sahip - lerine bakn dursunlar. Ben bu ateşli sarkısı Parise götürüyordum. Ben bu adamcığızı orada zengin edece - #im., Onun eline yekışmıyan nane kutusunu alıyor, yerine bir Akordeon veriyordum. Onu, perdelerinde beyaz kanatlı melekler çırpınan Paris apartıman - larmın arasina ezilmiş bir çıkmaz 50- kakta Akordeo Canımsın, gül imsiin, Fuhumesım. ilü.. ilâ « riosmı ayni aşkla çalarken görü - zorum. Perdelerinde beya” melekler kosu. san rencerelerin selde. ve va - vas yavaş ayni melodinin bir piya - norla detpe*r eli bütü renrerelerde gezindiğini duyuyorum. Her açılan pencereden sokağa bozuk paralar dü «in etrafma yol dan geçenler bir ha'ka halinde çev - r, Ave we divi bu halka tek- rarirvor. Halka biyiver, Sarkı dal ga Aslen senis"vor, Bu sarkıyı o a- ralık damdan düşer'*eine başlıyan bol bir ver vafmru bile sön” vecek, Semsivalarini nem sarl'va de- İvam wtenleri görlip halkaya katılan. lar var, yi üümiiande Bedri RAHM' Dr İHSAN SAMİ GONOKOK ASISI Belsoğukluğu ve ibtildlarna karşı pek tesirli ve taze aşıdır Divanyo. iy Saltan Mahmat ABONE VE ILAN ŞARTLARI Sigortalı Normal Türki; Lira K 1 aylık 150 2... GR 850 1700 ye için © Dışarsiçit Lira K. Lira K 135 ye 70 a i w— yalık ân için Tlânesik Şirketlerine mö vacam edilmelidir. Kücük ilimlar doğrudan doğruy» *daremizce alabilir. Küçük ilânların 5 satırlı br defalık 30 kuruştur $ satırdan far lası icin satır basma 5 kuruş alm defadan fazla için yekündar 10 kuruş indirilir. Memleket harıcma sigortalı abon' vaztimaz. Günü gecemi halar $ kurusu ——— başına sel'met çare" maya mec- bur eylerişti. SON Çemberlitaş 24 Hazir (o 1936 Ziya Şakir Açık muhabere: Karamürselden birkaç imza ile bir mektup alârk. Mektup sahiplerinin bu bahse dâir yazıları basit bir na“ zarla okudukları anlaşılıyor. Biz, Ka ramürselde menfi hareket yapanla - rın isimlerini ayrı ayrı gösterdik. Ve hattâ, bu bapta 56 mer fırka kuman- danlığından verilen emrin suretini de dereettik. Karamürsel halkınm milli mücadeledeki hizmetlerini ta- mamile bilen ve takdir edenlerdeniz. Ve bunlardan büyük bir gurur ve iftihar ile bahsetmek zamanını da beklemekteyiz. Bir memlekette bir kaç hain ve müfsidin yaptığı bir ba- reketten, © Memleket halkı hiç bir zaman mestil olamaz. Buna binaen mektup sahiplerinin yanlış zehapla- rile müteessir olmamalarmı rica 6- deriz. — 2. Ş. re MEMLEKE T MANZARALARINDA | MEMLE Üç kadının ölümü ile biten cinayetin muhakemesi Samsun, (Tan) — Bundan iki üç yıl önce Çarşambanm Mardar - Has- bahçe mahallesinden Bohçaer Hayriye, Ayşe ve Rafia adında üç satıcı ka- dın, alış veriş için Termeye giderlerken önlerine çıkarak paralarını ve ellerindeki manifatura eşyalarını zorla aldıktan sonra cürmü gizlemek, delil ve smarelerini orladan maksadile zavallıları bıçakla öl- dürmekten suçlu Ordulu Osman oğlü Ali ve kardeşi Mehmet ile Terme- nin Kerfi köyünden Salih Çavuş oğlu Davudun Samsun Ağir Ceza Mah- kemesinde yapılmakta olan duruşmaları bitirilmiştir. Duruşma neticesinde suçluların işledikleri fiilleri ikrar eylemeleri ve magsup eşyanın ellerinde zuhür etmesi gibi delâille sabit olduğundan bunlardan Ali Davudun Ceza Kanununun 450 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına tevfikan ölüm cezasile ceznlandırılmalarma; diğer suçlu Meh- medin, suçu İşlediği sırada henüz yirmi bir yaşını bitirmemiş olmasından 56 ımcı madde yardımile kanunun 450 inci maddesinin dokuzuncu fıkra- #mdaki idama bedel 24 sene ağır hapis cezasile mahkümiyetine karar ve- rilmiştir. Samsun Belediyesi mağaza ve dükkân saçaklarını kaldırtıyor 73 imiş. bir görünüş za ve dükkân saçaklarınm kaldırı ması, hakkındadır. Uçdört gün- denberi saçaklarım . kaldırılmasına Samsun'dan Samsun, (Tan) — Samsun bele iiyesi çok yerinde İki karar vermiş- tir. Bunlardan biri son zamanlarda salgın bir kumar halini alan remi ve 13 denilen kâğıt oyunlarının menedi- lişidir, Bu karar gerek halk, gerek başlanmıştır. Bununla da şehrin manzarasi birdenbire değişmiş ve caddeler daha güzel ve muntazam bir şekle girmiştir. o Belediya, her sene aldığı saçak bu karar ikinci kararı da şe-| üzerine 936 senesinden. itibaren ar- i bozan çirkin mağa- | tik almıyacaktır. memleket hesabina çok hayırlı ol - muştur. Belediyenii »irin güzeli Ankara Vilâyetinden: Iı — Vilâyet Çiftçilerine dağıtılmak üzere satın alına- cak 210 tane sap arabasının 6-7-936 pazartesi günü saat 15 de kapalı zarf usuliyle eksiltmesi yapılacaktır. 2 — Arabaların tutarı 14700 liradır. 3 — Şartnamesi, Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Bur- sa Ziraat Direktörlüklerinde görülebilir. 4 — İsteklilerin arabaların yüzde 7,5 tutarı olan ban- ka mektubu veya hususi muhasebe Direktörlüğü vezne- sine yatırılmış makbuz ve teklif mektuplariyle - birlikte eksiltme günü saat 14 de Vilâyet Daimi Encümenine i gelmeleri. (1411) (3449) N: Ayvalık KETTE “TAN, | Zonguldak meyvacılığı inkişaf ediyor Zonguldak, (Tan) — Bu yıl vi- lâyelimizde zer'iyat gok iyidir. Va» siyet normal senelere nazaran yüz- de altı fazladır. Mer'a kısmı kâmis len ekilmiştir. Vilâyetin mıntaka « sında, bilhassa hububat kısmında mısır ziraatine çok önem verilmiş* tir. Bu yıl mahalli ihtiyaç için di gardan zahire getirilmiyeceği uuml maktadır. Habubatin kısmen ha « sadına başlanmış, yatım ve sarar « ma gibi tehlikeler atlatılmıştır. Vilâyetin o meyvacdığa istidadı gok fazladır. Meyvacılığı daha çok inkişaf -itirmek için merkezde iki yl evvel tesis edilen nümu- ne fidanlığı, geçen yıl ma fidan dağıtmıştır. Bunların yetişme © üsulleri (o öğretilmiştir. Bı fidanlıktan . gelecek o yd içinde 30 « 40 bin kadar fidan hak ha parasız olarak dağıtılabilecek - tir. Meyvacılık mahalli ihtiyaca fazla geldiğinden bilhassa Bartın, Safranbolu ve Ereğli kazalarından alma, armut, üzüm, fındık, çilek ih- #acatı gittikçe artmaktadır. Zonguldak topraklarının altı, ka- raelmas definelerile kaynaştığı gibi üstü de tabiatin zümrüt hazinel, le gözleri kamaştırır. Vilâyelimis maden gibi orman arile de çok zengindir. Bir müddettenberi ormancılık işlerinde epey sarsıntı veren buhran artık, sona ermek yo- luna girmiştir. Son zamanlarda ti» caret bankası kereste tüccarile bir- leşip bir şirket teşkil etmiş ve or- manları işletmeğe başlamıştır. İZ ZAYI — 10-Mayıs-1934 tarih ve 110 numaralı orman mühendisliği diplomam gayi olmuştur. Yenisini a» lacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Orman amenajman baş miben- dislerinden Hilmi Akyamaç # Boğaziçinde: Sarıyerde Hünkâr Suyu Mesiresinde 28 Haziran pa zar gününden itibaren her pa- zar mükemmel bir ince saz ta- kımı icrayı ahenk edecektir. Boğazın saf ve temiz hevasmı teneffüs etmek ve iyi su içmek için Hünkâr #uyuna geliniz. Her türlü esbabı istirahat te- min edilmiştir. e Sulara kadar otomobil gider, Belgevşekliğine karşı HORMOBIN Tabletleri Her eczanede arayınız. Tafsilât; Posta kutusu 1255 Hormnbin Tahsilât ve Plasiyer işleri ve sabun fabrikası kısmı için me- mur almacaktır. Arzu edenle- rin mektupla posta ile müra- caatları. (Posta kutusu Gala- ta: 1119). 4170 RM TRAŞ SABUNU pp

Bu sayıdan diğer sayfalar: