17 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

17 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Borsada vâziyet Türk eshamı sağlamlaştı Son günlerde borsada "flirk esha- mında terakkiler müşahede edilmek- tedir. Paris borsasından iki günden beri fiyatlar aşağı geldiği halde Türk eshamının sağlamlığı şayanı dikkattir. Dün Ünitürk Pariste 180 frankta kapanmıştı. Bugün Pariste açılış fi- yatı 179 frank, kapanış fiyatı 177,5 franktı. Ünitürk fiyatı dün Istanbul borsasında 20,90 lira idi. Halbuki bu | gün Ünitürk 21 lira ile açılmış, 20.95 kapanmıştır. Pariste kapanış fiyatı - Dın aşağı gelmesi fazla tereffüe mâ ni olmuştur. Anadolu tahvilâtında büyük sağlamlık vardır. Anadolu bonoları bugün 45.60 liradan 46,10 | iraya tereffü etmiştir. | Anadolu obligasyonları da 43,75 liradan 44,20 liraya yükselmiştir. Türk eshammda görülen sağlam- lık ve hattâ tereffü bunların yüzde 15 - 16 irat getirdiklerine atfedilmek tedir, Birçok sermayedarlar bu fiyat ları çok ucuz bulmaktadırlar. Diğer taraftan Boğazlar meselesinin balle- dilmek Üzere bulunması Türk kredi- ini Avrupada sağlamlaştıracak bir ümil telâkki edilmektedir. Yerli Mallar Sergisi Pazar günü kapanıyor Taksim bahçesindeki yerli mallar gergisi, verilen karar mucibince 19 temmuzda kapanacaktır. Pavyon sa- kipleri, müddetin uzatılmasını iste - #nislerse de Iktisat Vekâleti sergi -| nin nihayet on altı gün açık bulun- durulmasına karar vermiş oldüğün - | dan, bu İstek te sergi tertip heyeti ta rafından kabul edilmemiştir. Sergi, gelecek pazar günl akşamı saat 24 te kapanacaktır. Hususi takas işleri Iktısat Vekâletinden dün İstan - bul Türkofis müdürlüğüne takas İş- leri hakkımda yeni bir emir gelmiş- ir. Buna göre takas tetkik heyetle- rinin bulunmadığı yerlerde Ticaret Odaları tarafından yapılan hususi ta- kaslara dair bilimum kıymet tak- diri beyannamelerinin, muamelenin ikmali için en yakın takas tetkik heyetlerine gönderilmesi bildirilmiş- tir. İhracat sanayiini korumak için bir kanun hazırlanıyor Iktisat Vekâleti bazı ihracat sana- yiini korumak için bir kanun proje- si hazırlamaya başlamıştır. Bu ka- Bun projesi, memleket dahilinde İs « tihsal olunan, fakat iptidai maddesi bariçten gelerek gümrük resmine ve- ya umumi vergilere tâbi olan mamu- lâtm ihraçları halinde vergilerini ia- de ederek harici satışlarını teshil ve teşvik gayesini hedef ittihaz etmek- tedir, “Buğday Türkiyede ve bütün dünyada buğday piyasasının vaziyeti Istanbul muntakası buğday fiyat-| ları yeni rekoltenin yakınlığı dola- yısile düşmeğe omütemayildir. Son haftanm fiyatları şöyledir: Son hafta Yumuşaklar 615-7 Kıztlenlar 6 -650 Sertler 5.50- Ege mmtakası buğday piyasasına az mal gelmesi yüzünden fiyatlar sağlamlığnı muhafaza etmektedir. Fiyatlar geçen haftanın ayni ola- rak: Son hafta Uşak sert 675-7 Yerli yumuşak 6 Yerli sert 8,375 Samsun mıntakası buğday piyasa ve fiyatlarında geçen haftaya naza- ran hiçbir değişiklik olmadığı ya- zilmaktadır. Mersin mıritakası;: Çukurova buğ- daylarınm piyasaya arzedilmesi ü- zerine fiyatlarda bir miktar düşük- lük görülmüştür. Mıntaka piyasala- rma İstekli talepler gelmektedir. Son fiyat durumu: Son hafta Adanada yerli buğday 3,25 - 4,55 Mersinde yerli buğday 4,185-4,173 Kars mıntakasında buğday fyat- larında bir değişiklik olmadığı bil- dirilmekte, beyaz buğday fiyatları- nın kilosu 4,5 « 5, kırmızıların İse 3,5e. 4 kuruş arasında olduğu kay- dedilmektedir. DIŞ PIYASALARDA — Arsıulu- sal buğday piyasası #on hafta için- de sağlam geçmiştir. Birleşik Ame- rikada sıcaklar devam etmekte ve İleniyor. Mezkür sene ilkbahar ürü- | | vaziyette hafif fenalaşma kaydedi - mahsulü yağan yağmurlar kifayetsiz bulun - maktadır. Tikbahar o mahsulünün| 1931 rekoltesinin ayni olduğu #öy -| nü 114 milyon buşeli geçmemişti. Önümüzdeki yıl içinde Birleşik Ame- rika Devletlerinin buğday ihracat ihtimalleri zayıf telâkki olunmak- tadır. | Kanadada mahsul vaziyeti iyidir. | Fakat ilkbahar ürünü için yağmur. Jarın ehemmiyet! kaydedilmekte ve bundan dolayı kat'i tahminler henüz yapılamamaktadır. Rusyada kuraklığın zarar verme- ğe başladığı söylenmektedir. Bulgaristandan alman haberler yor. Balkanlardan ve diğer Avrupa memleketlerinden gelen malümata nazaran, rekoltelerin geçen senekin- den pek farki: olmıyacağı merkezin- dedir. Şimali Afrikada da beklenilen mahsul aşağı yukarı geçen mevsim Ürününe müsavidir. Italyada birçok sahalarda har- man işleri bitmiş ve mahsul hazır- dır. Yalnız böklenilen yeni kanuni mevzustm henüz neşredilmemiş ol - ması çiftçileri tereddüt içinde bi - rakmaktadır. Buğday muvakkat ithalâtı üzeri- ne İş azdır. İtalyan müstemlekeleri- nin un talebi artmış olduğundan pi- yasa biraz canlanmıştır. BOR S mmm Paralar Sterlin 1 Dolar 20 İsviçre fr. 20 Belçika $r 20 Drahmi 20 Çek kuron 20 Ley No. 84 Âdemle Havva Bürhan CAHLU, Sinyor Doçelli oturur oturmaz pas casını imsak edip lâkırdısını israf- tan çekinmiyen hasisler gibi ikır- dıya başladı. Meğer bizim şirket aksiyonerle - tindenmiş. Bu itibarla tanıştığına çök memnun olmuş. Belki on beş, yirmi dakika da mütemadiyen şirket İşlerinden, madendeki istihsalâttan bahsetti. Birçok şeyler sordu. Kem dimi gardenpartide değil, borsadaki alım satım bürosunda zannettim. Bereket kalabalık adamakıllı top- lanmiş cazbant hoş bir parça çalma- başlamıştı. Biraz ilerde, havuzun Yanındaki pistte birçok çiftler dans ediyorlardı. Bir aralık Fehmi Raşidin de lâ - kırdıya karışmasından istifade ede- rek Madam Doçelli'yi dunsa kaldır. mağı düşündüm. Kocasına sordum: — Madam dans etmek isterler mi? O maden ve para bahsinin kesil- mesi korkusile önce biraz şaşaladı. Sonra ağzındaki kalın sigarı par- Ayağa kalktım, hürmetle eğildim. Genç kadın bir taze kız neş'esile yerinden fırladı. Kadın vücutlarmı ölçmekte ustalaşan gözlerim bu krw- rak kadını bir çırpıda kavradı. İnce İpekler içinde bir taze pisi balığı gibi oynıyan bu dipdiri vücu- dun hatlarmda İnsana bir bahar neş'esi veren vahşi bir yonca Hali var, Piste kadar yürürken onun vücut hareketlerini doya doya e line Şık, koket, minyon bir mahltik. Bir hafif fokstrot çalmıyor. Şimdi onun badem gibi çekik, iri bebekli siyah gözleri içindeyim. Konuşuyoruz. Masada bıraktığımız muhavere - den bahsettim: — Kocanız banka işlerini çok se- viyor zannederim., Bu onu söyletmeğe kâfi geldi. Dans bitip yerimize dönmeden ikincisine başlayıncıya kadar öğ- rendiğim şeyler bu karı kocanm va- ziyetini o kadar aydınlattı ki derhal teklifsizoe konuşmağa başladık. Mısırda ırkları ve milliyetleri ka- rışık pek çök Insan var. Bu «ilede onlardan biri. Kocası aslen Yunan 16 TEMMUZ PERŞEMBE Iş Banka MU .. . Hamiline Anadolu “4 69 Aslan Çimento Merkez Bankası Osmanlı Bankası 21— Şark Merkez Eczanesi Kuponsuz 3.70 İstikrazlar 2005 19,10 19,60 kğ bei 98,15 48,75 Ergani A, B. C, Brras — Errurum 7 ” Mısır tahvilleri ısns | 1908 TI 47.0 111 M— Tahvlilât Fotoğraf Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz. karakte- rinizi size söyliyelim! Masum bir karakter. Fakat buna rağmen içinden bazı hadiseler karyi- jsmda derin tees- sür duyar ve bir takım kimseler - den yok yere şüp- helenir, Sonra ken di kendisine va - ziyeti * muhake - me ettiği zaman kendisini o haksız çıkarır. Bir ax faz la missidir. Eğer hayatın reslitele - rini kabul ederse $.B. Figin muvaffak olma- ması için sebep yoktur. Çünkü o za- man ince zekâsı kendisinin yardımı. na koşacaktır. Mekanik zevki fazla- dır, * H.T.112 Hayatta emellerine muvaffak ol - muş, çalışkan, girgin bir karakter. Biraz mağrur - fakat o nispette iyi kalpli “bir çehre arzediyor. İyi bir a- 16 babast olur. Arkadaşlarma karşı muhabbeti vardır. Fakat onlardan bazılarından şüphelenir. Bu şüphesi hiç de yerinde değildir. Çünkü arka- daş seçmesini iyi bilir. » Bay Garbis Gazaroğluna: Mektubunuzu aldık. Bu sütunlarda yapılan tahlillerin Paristen yapılıp geldiğini müteaddit defalar söyledik. Yine tekrar edelim. Bize gönderilen fotoğraflar tasnif edilir sonra Parise gönderilir. Orada profesör Carteret tarafmdan tahlil edilir, buraya gönderilir. Burada da, tercime edilerek sırasile neşredilir. Herglin, gazetemize yirmi beş otuz fotoğraf geldiğini de söylersek res- minizin tahlil edilmesini ve neşredil- mesini bir müddet beklemeniz icap et tiğini anlarsınız zannediyoruz. Saygılarımızı kabul ediniz. üyedir Kapu XOOİ İç âleminde, insanlarla, eşyalarla istihza eden, fakat içtimai cepheden daha genç olmasına rağmen inkisar- larla karşılaşmış ve acılaşmış bir ka- rakter. Orta olan zekâsını, mantıkı ile değil, duyguları ile tamamlamak İstemesi, bazan hatalar yapmasına sebep olur. Lâkin. yavaş yavaş bü kusuru kaybolacak ve büsbütün baş- ka bir adam olacaktır. Biraz mağrur ve biraz hodbindir. Aile çemberinden uzaklaşmak İster, » D.R. Şeref Hastalık veya beden! bir eksiklik- ten muztarip bir kayakter. Bunun ruhi İnkişafımda bariz bir tesiri gö- rülmektedir. Hassasiyeti çok fazla - dır. Sağlam esasları olmamakla be - raber, mantıki ve fikri faaliyeti çok- tur. Merdümgirizdir. Mahdut dostla- ri vardır. Fakat bu dostlar üzerinde tesir yapmıştır. İyi bir şef olabilir. Azimkârdır. Inatçıdır. Birinci plânda görünmeği sevmez. O, daha ziyade, kuklalarm ipini çeken olmak ister, evişMeler lenme Müstakbel eşimi Kadıköyünden “K, 8." imzasile: “Oyle bir kadınla evlenmek isti- yorum ki, hayatta daima elele ve- relim, bozuşmıyalım ve biribirimisi bırakmıyalım. Bütün mukadderatı- mı Kendisine bağlıyacağım böyle bir kızı araştırıyorum. — Bulamıyo- rum. Bu muvaffakıyetsizlik belki, benim lâyık şekilde düşünemeyi şimden, aramanın yolunu bilemeyi- gimdne doğuyor. Evleneceğim ka dında veya kızda ne gibi hasletler ve meziyetler aramaltım. ki, yarın hayat yolunda el birliği ettiğim eşimle anlaşmış olayım; yahut, ie fediğim en uygun bir hayat arkada- şıra kavuşayım. Bana bildirir mi- siniz9” Sorduğunuz mesele, o kadar mü- him ve çapraşık bir iştir ki, bugün neticesiz kalan evlenmelerin çoğun- da bunu bilmemenin tesirlerini gör- mek kebildir. Bir erkek, kendisine en yakın bir arkadaş seçerken, onu mavi gözleri- le, kumral saçlarile düşünmemeli, karşısındaki - arkadaş onamzedinin duyuşuna, dilşünlşüne dikkat etme- li, onun ruhunu okuyabilmelidir. Bütün hayat ve mukadderatınızı kendisine bağlıyacağınız bir arka - daşta, yüz güzelliği, göz derinliği, bukle saç, pembe ten hiçbir gey ifade etmez. Istikbalde hayatinıza müessir olacak olan kız, sizinle ni- çin evleniyor, bugünkü yaziyetinize inanarak elini uzatan bu eş mamze- di yarm, herhangi bir hayat mücu- delesinde mevkiinizi, paranızı, ka- zancınızı kaybettiğiniz zaman me vaziyet takmacaktır? o Hakikaten bu kadın, bu müşkül ve tehlikeli an- larımızda sizinle beraber mücadele- ye girebilecek kudrette midir? Bütün bunları dilşünmeğe ve kar. şınızdakinde bu suallerin cevapları- nı araştırmağa meebursunuz. Böyle bir tetkik “yapmadıkça evlenmek, körkörüne tehlikeli bir karanlığa atılmak olur. » Benden büyük bir kadınla evlenmek istiyorum Mevlânekapıdan D. 8, A. imzasile: “29 yaşındayım. Yüksek tahsil gördüm. Mesleğim çok iyi. Şimdi bir yuvam mesut edecek kadar ka zanamıyorsam da bir iki seneye ka- dar vaziyetim çok başkalaşacak. Ha- yatta başımdan pek çok maceralar geçti, Hemen hemen kadınlar için- de büyüdüm. Çok sevildim, birkaç defa da 2 -3 senelik hakiki aşk ma- cerasile mazimi doldurdum. 4 sene- dir evli bir kadını seviyorum. Bu bir aşktan ziyade çılgın bir his gibiydi. önce... Sonra çılgımlıkları süzüle sü- sile makul ve içli, derin bir aşk ha- Dini aldı, Onu bütün kadınların üs- tünde bulmuyorum, belki o kadar güsel de değil. Fakat benim eşim, bir yarım olarak tamyorum. O ka- dar anlaşıyoruz ki, onunla ben iki yarım gibi bir bütünüz. Evli bir ka- din sevmenin ne demek olduğunu ben de bilirim. Fakat bizi biribiri - mize yaklaşlıran öyle uzun sebepler var ki. Onun kocası kendisinden 28 yaş büyük, zengin bir adam. istan bullu ve içli bir kadın olan karısının İef nasıl bulayım ? tik mamışlar. Halbuki ben ona bir yuva vadettim. O benden 6 Yİ büyük, kocasından ayrılarak ceğiz, ne dersiniz?” Olamaz. Kağmın evli olmasi bir vaziyet bertaraf, sizden sit büyük bir kadınla evlenmeniz, örfen, fennen de imkânı yoktur. gün 29 yaşındasınız. Sevdiğiniz dım 35 tir. On beş sene sonra © yaşmda olacak, ve siz 44. O ne olacak? Mecburen, ona i deceksiniz. Halbuki, bu düşü sin bugünkü hislerinizle, aygun değildir. Hayatta birçok 5” ecralar geçirdiğinizden bahsediy0” sunuz. Eğer, bundan sonra usl&8, mak maksadile evlenmek” niyetiBif | iseniz, intihabınız, daha doğrumu hi” lerinizin intihabı biç yerinde deği” dir. Bilâkis, bu intihap sizi Yes maceralara sevkedecektir. Hem le zannediyoruz ki, sizin hi aşktan ziyade romantik bir m met ve alâkadır. Halbırki resjist “© materyalist olmanız lâzım. Kükür ve mesleğiniz bunu icap ettirir. Doğ rusunu İsterseniz, size yapacağın# bir tavsiyeyi söylemeğe çekiniyori# Fakat mademki istediniz, söylif&” lim: Makul olunuz. Soğukk i ia düşününüz. Bugünün içini şartlarile çarpışmağa kalkmak Ol” bilecek hareketlerden çekininir. ra, siz kırilirsiniz. vi asla a a * Onun istediğini yapmak mecburiyetindetiniz Istanbuldan H. H. G. imzasilet | “Tâ senedenberi evli bir kadın, | beraber yaşıyorum, bir çocuğum » yok diyorum... Fakat o: “Sen sevmiyor, aldatıyor, avutu > diyor. TEM SAĞA YO im “Aldığın maaş ev idare edecek Li dar değil. Askerliğimi henüz madımsoninle şimdi evlensmemi, na mukabil;“Kocamdan a seninle beraber olulım, ğ seni baba bilsin, eğer kabul sen kendimi öldüreceğim. sensiz bir dakika yaşamak yor, seni kendi gözümden 5 rum” diyor, Işlediğim cürüm çok büyük, # yapayım?” g Dürüst bir erkeğe düşen tek © zifeyi yaparsınız. Hatanızı temi” dersiniz. Bu yolu o, size Bize söyliyetek başka bir söz müyor. Mısır tahvilleri ikramiyesi Kahire, 16 (A.A.) — Yüzde ü6*5 izli Mısır kredi fonsiye dahili 1-6-1036 tarihinde «yapılan ” sinde kazanan numaralar ; d 1903 de ihraç olunan tahvil 430,561 numaralı tahvil 50,000, ayni tarihte ihraç olunan den 34:131 numaralı tahvil İl orada evlenmişler, Para kazanmak hususunda talii açık olan adam Mısırda meydana çıkarı- lacak servetler olduğunu görmüş, iki yıl evvel Kahireye gelmişler. Fakat bu gelişten genç kadın memnun de- Zil. Bütün servete ve yüksek haya- ta rağmen Avrupayı özlüyor. Geçen yıl bir seyyah vapurile-Ts- tanbula gelmişler. Boğaziçinin hay- rant, Ve bütün şikâyetler arasında pa- râ budalası olan kocasının manasız- lığmdan ,zevksizliğinden sık sik bahsediyor. — Çocuğunuz olmadı mı? Dedim. ae değil, gözlerile cevap Bu cevapta o kadar geniş bir ma- na vardı ki, katmer göbekli banke- rin milyonları bu kadar ifadeli ola- mazdı, Kendi tatlı sohbetimizden etrafı- mızda dönen çiftlere bakamıyordum. Bir aralık yanımda ingilizce konu- şan tanıdık bir ses duydum. Mery tanımadığım şişman bir adamla dans ediyor. Göz göze geldik. Hafifçe basını eğdi. ve de mukabele ettim, kizi ile ayrılışımız o kadar dostane oldu ki, bu ilk tesa- düfümüzde biribirimize karşı hiçbir xe duymadığımızı bir daha anla- IK, Hâyat tesadüflerle dolu.. Kadmlar ve erkekler havada uçuşan, yerde gezinen böcekler gibi hep tesadüfle- rin yardımı ile birleşiyor, yine tesa- düfler neticesi ayrılıyorlar. Hayat yürüyor. Durmak yok.. Onun için aşk ebedi değil, Kbedi olduğuna ina- narak hayatlarını zehir edenler de var. Fakat aldandıklarını bilseler nekadar gülünç olduklarını da anlı yacaklar, Ne garip tesadüf. Ikinci turda Prenses Seylân'la karşılaştık. oDans ettiğim kadma bakmak için bana selâm vermeği bi- le unuttu. Zarif Italyan kadınını © kadar keskin bakışla süzdü ki genç | kadın heyecanla sordu: — Rica ederim. Üzerimde bir şey mi var. Prenses çok fent baktı. Onu temin ettim: — Bir şey yok, Prehses güzel ka- r. — Neler de biliyorstinüz? Ben büsbütün başka maksatla 'emiştim. Demek ki Mısıra ben- den çok evvel gelen Italyan kadını çok şeyler öğrenmiş! Prenses Seylân ikinci bir karşı. laşmada beni selâmladı . Uzun boylu bir Ingilizle dans edi- yor. Dudaklarıma kadar gelen bir te- bessiimü tutamadım. Eğer bu kupkuru ve bir bayrak direği kadar düz Ve uzun İngilizle yeni tanışıyorsa prenses için yeni bir Nil gecesi şenliği yapmak imkâ- nı var. Böyle bir Nil gecesinden sonra bu kamçı gibi İngilizi görmek isterdim. Bilmem neden, önce Mery'nin Londra geceleri, sonra da Prenses Seylân'ın NI geceleri bana bu çeşit adali aşkları düşman yaptı. Sinirle- ri kamçılıyan ve hayali genişlete- rek insana ruhi ve uzvi ihtilâçlar veren bu behimi aşklarm reaksiyo- nu pek sert ve elim oluyor. Şimdi kollarımda bir tüy gibi dans eden ve tatlı bir kuş civiltsi ile konuşan bu minyon Italyan ka- dımı bana daha çok heyecan veriyor, Hem öyle bir heyecan ki insanı hirpalamıyor, harap etmiyor. Güzel fokstrot ikinci defa bitti, Prens Caferin itina ile ve.zevkle Dönüşte teklif ettim: Pa — Biraz serinlemek ister 2) Bir çocuk neş'esile sarya ga ti. Bol kadehini dudaklarına gi Dedim ki: “ — Tanışmamız şerefine! i Dedi ki: — Tanışmamızın devamı şeri i Ne sevimli kadm yarabbi. O kadar çabuk ahbap strafımızdakilerle mesgul bile o yoruz. Galiba ayni hisler bizi © laştırdı. £ Ben ezici ve bunaltıcı bir Nİ görünüyordu. Bu hisler hemen hemen #yBİ icede bağlandığı için pek dost olmuştuk. O kadar ki, on dakika #onrf, zel bir tango başladığı zama bifenin önünde bulunuyorduğ” Dedim ki: şi TArkam vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: