19 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

19 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 19.7-996 m ğ—ş m — AN İstanbul iş kursunda Dört yüz muallim muhtelif gruplar halinde çalışıyor ——— nt il Kursun ilk günlerinde görülen faaliyet, ilkmektep tekniğinin muvaffakıyetine işarettir Iş kursunda muallimler çalışırken Musllimlik, muhakkak ki, derin bir vükufun bütün üstünlüklerile a- Panan bir meslek heline geldi. Tedrin, Ve terbiyede muvaffakıyetin en bü- Yük sırrı, talebeye öğretilecek mev- zuların teknik kıymetlerle tamam- lanmasıdır. Bu, şart olduğuna göre, Cümhuriyet mugiliminin en zorlu bir ye yüklediğine inanmak lâzım g€- ir, İlikmektep hocalığı, asrın ep mudil meslekleri için ayrı bir hususiyet ta- Siyan ve ayrı bir sempati İstenen bir meslek oldu. Bu uğurda, Istanbul Muallimleri, hergün biraz daha ilerli- Yorlar, biraz daha çalışıyorlar... Bu- Ba zaruret var. Neden mi, anlata” "Di bi ilim, en çe- Düşününüz ki, bir muallim, en Ç gitli seciyeler, en makbul düşünüş VE zekâlar karşısında onları teker teker hazırlamaya, birer birer yetiş” tirmeğe mecburdur. Bu mecburivet, bir ilkmektep hocasının şimdiden na- Bil hazırlanmak mecburiyetinğe otau- Bumu anlatmaya kâfidir. i Çocuklarımızın tedris ve terbiye- lerini ellerine alan bu fedakâr mes lek mensuplarına karşı duyulan mi hettarlık hissi, çok azdır. Bundan başka, bu minnettarlık, eskiden bizi okutanlara karşı duyduğumuz bağ- ilıktan da farklıdır. Bilgiyi en kolay VE kestirme yoldan talebelerine ver- mek için tatil ve istirahat günlerinde bile çalışan omuallimleri gördükce, bekl olarak, derin bir inşirah duyu- Yoruz, Emin olmamız icap eden nok- ta şudur: Çocuklarımız yetiştiriliyor Ve yetişiyorlar; hergün biraz daha aşıyorlar. İstanbul maarif müdürlüğü. — #enesi sonunda yüzlerce muallimin â- likasiyie süslenen bir yazı kursun- dan sonra üniversite salonlarında 8€- ti halinde gaz konferanslarını tertip etti, Şimdi, tatil ayları yaşıyoruz veli için, muallimler için kamplar aldığını duyuyoruz. Meslek yolunda en faydalı bare: ketlerden sonra, Fındıklıda Teme İsönlü mektebinde de iki gün evvel bir iş kursu açıldı. Bütün bu çalışms Ve uğraşmalar, bugünün tedris Ve biyesine verilen ehemmiyeti açık- SA göstermek itibarile kıymetlidir. m3 Kursu, mecburi değildir. istiyen mallimler, kaydedilmektedir. timdiye kadar kursa kabul — edilmiş olan talibin sayısının 400 ü aşması, u muallimlerin hepsinin birden ders Börmesine imkân olmadığını anlat- Miştır. Bunun için maarif müdürlü- ; talipleri altı grupa ayırmış, e Tgtup için haftanm bir ye hsis etmiştir. Kurs, Türkiyenin Müktedir ve mütehassıs h *lindedir, Kursun resim teğeisatımı Tatanl ız Muallim Mektebi Yaus! dei Selma, elişleri tedrisatmı ilk ted Pisa müfettişi Şinasi deruhte etmiş” lerdir. Gazi Terbiye Enstitüsü musl- mlerinden Ismail Hakkı da, beyeti arasındadır. .|.. Findıklıda Ismet Inönü ilk mekte pinin geniş bahçesindeyim. Bina, 1 nbulun en yeni, en modern bir bins 81. Büyük ve bütün cephesi adets Yekpare bir pencere halinde olan bü mektep, hol temmuz güneşinin ışıkla- Ka, Kavurucu ateşi işinde, yakanın. (odern mektep modelinin sehi tün Şartlarını haiz olan bu binada 0 kyn çocuklarımız Ne beri Mazinin tek pencereli, karanlık, TE tubetli odalarında okuyanların yesi De tesellisi de yeni neslin > 5 bu modern binalarda te ır, Küle özenme geniş bir yolu tar yetiştiril- | görüstü! kip ederken mektebin metbalindeki büyük salonda sessiz ve istekli bir çalışma hareketi görüyorsunuz. Bu- rası iş kursudur. Koca salon, takım takım iş âletlerinin zenginleştirdiği iş masalarile dolu... Her masa başında çalışan 4 mual- lim, bir eser hazırlamakla meşgul. Salona doğru ilerlerken kursa yeni gelmiş bir yabancı İle alâkadar olan yok... Herkes, kadın, erkek, önünde- ki işiyle uğraşıyor. Mektebin baş muallimi Rüştü ile beraber gruplar arasında geziyor. Sa lonun nihayet kısmında dört kadn muallim, büyük bir tahta baskınmn altından yeni yaptıkları sömeni çi- karmağa çalışıyorlar. Baskının ağaç vidalı çubukları kuvvetsiz bilekle- ri çevirip açamıyor. İçlerinden birisi, yanımdaki arkadaşını yardıma çağı rırıyor; Erkek elinin müdahelesi ile baskı açılınca sömen meydana çıka- rilıyor. Bu, basit, fakat cidden güzel bir çalışma eseridir. Sömen, henüz kuruduğu için, onu meydana getiren eller de zevkle muayene ediliyor. Ka» eli, şimdiye kadar yapmadığı ve in- erin ğraşmmdğı mukavva, bu kal ve ile de arkadaş olmasının yolunu bulmuştur. Tutkalın, kolanın kurumasını bek- iiyenler,bu sıcak günlerin rehavetini hissediyor ve bir parça dinleniyortar. Salon, yalnız işliyen bir el halinde... Öte tarafta, dağılmış masaların 4- rasında, yüzleri birbirine yeni yapış” tırılmış bir mütevaziülmüstatilâtın kesim yerlerini zimparalıyan bir ba- yan, hocasına soruyor: — Tutkal damlamış, donmuş. Çi- karamıyorum, bunu nasıl temizliye- yü : Müfettiş Şinasi, diyor ki: “ — Bir parça su, bu işi görmeğe kâfidir. Tecrübe ediniz... Erkek hocalardan müteşekkil bir grup barıl harıl biçtikleri tahtaları, cilt tezgâhı haline getiriyorlar. Mey- dana çıkarılan eserler, o kadar mü - kemmel ki, onu bir marangözün elin- den çıkmış zannedersiniz. Bugünkü talebe, iş kursunun üçün sö grupu imiş, şöyle bir, göz gezdi- riyorum, kadınlar, erkeklerden çok fazla... Onlardâki alâka, kendini gös r. 9 “ür len çakmış, dör kişinin e birliğile meydana getirilmiş e gördüm. İç yaprakları pıştırılmış ve kalıbı yeni ha ve olan bu albüm, mutlak ve liğini bir i mü- müşterek Hi andan. Çalışanlar. cessem , gelöcek hafta tekrar uğ- ge grg albümün Üzerine şunları Ya öçüinbü gruptan Nuriye, Fah- çiyelem; ? eldi, üçüncü grup fa ent VE Ya deck, Kurs müül FazSIN... ği Pe itün muallimler, işlerini Bıraktı- ler, Makaslar, Keskiler temizlendi. Bir köşede açık duran devam cet. ni imzalıyanlar, sabahtan beri süren bu kal yön İnce ve al gidermek İçin Eİ ii nız iğne ile zannettiğimiz parmaklarının iş atelyesinde ya zamkla, kola ki ile kirlendiğini k te kadınım muallimlik mesle| tedris hazırlığını tutleallı görmek ka ve bağlılığını bir de- Londra içtimaıa üç devlet iştirak ediyor (Başı i incide) na taraflar olduğu hakkındaki kara- rıni bildirmiştir. Hitler cevabını hazırlıyor Çanakkale orduyu bekliyor Boğazlar mukavelesi Montröde dün ittifakla Berlin, 18 (Tan) — Hitler Fon! Papenle ikinci aile sual liş. /lar tenvir edilecektir. Gece için bü: | Türkiye, Yunanistan, Fransa, Ro- tesine Almanyanın vereceği cevabı | yük bir fener alayı tertip olunacak- hazırlamaktadır. Bu cevabm dün, sulhünü yeni bir şekilde teşkilâtlan. dırmağa ve Almanyanın eski mü tır, Jandarma mektepleri bandosu- ın iştirakile halk şehirde dolaşarak tezahürat yapacaktır, İstikbal heyeti İtemlekelerinin inde edilmesine dair | gelecek.kumandanlara buket takdim olduğu anlaşılmaktadır. İ edecektir. Belediye askere yeker, si- Bu tekliflerin, Londraya elçi tayin | gara dağıtacak, gece ordu şerefine iedileceği söylenen Fon Papen tara. | belediye bir garden parti verecektir. İfmdan bizzat İngiliz hükümetine ve- rileceği ilâve edilmektedir. İspanyada yine kanlı bir ihtilâl çıktı (Başı 1incide) bularak gazetesine telefon etmiştir. Muhabirin bildirdiğine göre, hükü- met memleketin her tarafında vazi- yete hâkimdir. Ve cümhuriyet reji - minin tarsini için icap eden ber türlü tedbirleri almaktadır. İspanya ve Sovyet Rusya Madrid, 18 (A.A) — Haber alın. dığına göre İspanya hükümeti Sov - yet Rusya İle yeniden diplomatik münasebat tesisine karar vermiştir. Şimdiki Ticaret nazırı Alvarez Bug” lanın Moskovaya büyük elçi olarak tayini muhtemeldir. Fas isyanı tehlikeli bir şekil aldı Paris, 18 (Tan) — İspanyadaki dahili vaziyet çok karışıktır. Fasta isyan eden kıtaların İspanyaya geç- mesinden korkuluyor. Buna karşı tedbir alınmıştır. Hükümet vaziyete hâkim oldudğunu bildirmiş olmakla beraber, Fransa ve Portugal hudut- ları dehi sıkı kontrol altıma alınmış- tar, g İsyan ciddi Cebellüttarık, 18 (A.A) — Bu. raya gelen haberlere göre, Melil. le'de çıkan isyan hareketi çok ciddidir. Bu hareket bizzat İs- panyaya sirayet etmiş ve bir yer- de kendisini göstermiştir. ama maa gelişlerinin en modern bir teknik vasıta olsrak kullanılma- sını temin etmektir. Davamiz, ilk - mektep hocsmı ressam yapmak de- gil, ona resmin ve elişlerinin tekniği- ni öğreterek tedris te en çok faydayı verecek ihzari bir meleke kazandır- maktır. Bilhassa, kursta resmin kâ - gıt ve mukavva ile müşterek ve ter- biyevi manada kıymet taşıyan o be raberliğini temine çalışacağız. Öğle- den evvel yapılan resim tedrisatını öğleden Sonra tatbiki ve amelileri takip edecektir Resimde bir ilkmek- tep muallimi için lüzumu olsn teknik | hususiyetler öğretilecektir. Bugün gördüğünüz grup, üçüncü gruptur. 38 muallim gelmiştir. Tec- Jit, mütenevvi albüm, kutu, sömen, cik tezgâhları Üzerinde çalışıyoruz. Gelecek hafta, yani bu grupun ikinci dersinde elde bulunan natamam €& serler bitirilmiş olacak ve bunu Ki- tap dikme, cilt yapma faaliyetleri ta- kip edecektir. Kurs müfredat prog * tamına göre, mekteplerimizde oku- tulmakta bulunan ince mozaik işleri üzerinde de duracağız. Bilhassa, Kâ- ğittan koparmak, kesmek, oymak suretiyle yapacağımız mozayik çalış- malarında hedefimiz, ilk mektep ts- lebesinin tezyini resme olan alâkasi- nı arttıracak mahiyette olacaktır. Tedrisat bittiği gün, kurs müdavim- leri, 1.5 aylık müddet içinde, kâfi miktarda resim ve elişi tekniği öğren miş bulunacaklardır. Kurs tedrisa- tanın hususi değeri, eserlerin tek şâ- hıslar tarafmdan değil, dörder, beşer kişilik gruplar eliyle vücude getiril mekte oluşudur. Bu hususiyet, mek- teplerde tatbik olunacak el birliğ ve iş beraberliğinin evvelâ o muallimler tarafından tatbik edilmesi zaruretin- den doğmaktadır. Kursa lüzumu olan malzeme, ma- arif idaresi tarafından veriliyor, malzemenin istihlâkinde göz önünde tuttuğumuz en mühim prensip, aza - mi tasarruftur. Malzeme, müdavim» lere istenilen İşi başarmak kaydile ve rilmektedir. Yapılacak eserleri biz tayin ediyoruz. Ancak, işi üzerine a lan muallimin arzusu da bir derece hâkim oluyor.,, İsmet İnönü (ilkokulunda. çalış- makta olan gruplar, 987 ders yılmm yapıyorlar, Kursta- ki faaliyetin ilk günlerinde görülen bu canlılık ve hareket, Istanbul ma- arifinin teknik ve kültür uğrunda attığı adımın muvaffakıyetine bir işarettir. Tâtif Erenel ki vii Salâhattin GÜNGÖR Ankarada miting ve şenlik Ankara, 18 (Hususi muhabirimiz. Pa — Söylenildiğine göre Boğazla- rın yeni mukavelesinin imzalanması- nı müteakip yani salı günü öğleden sonra Ankarada büyük bir miting ya pılacak, şehir baştan aşağı donalıla- cek, devalr öğleden sonra tatil edile- cektir. Mukavele münakaşasız kabul edildi Montrö, 1 $(Hususi muhabirimiz- den) — Boğazlar konferansı bugün öğleden sonra hususi bir toplantı yaptı. Bulgar murahhasları devletle- rin Boğazlardan geçerek takibine salâhiyettar olacakları muhtemel mütecavizin Milletler Cemiyeti pak- tınm 16 mei maddesine göre tayini hakkındaki taleplerinden, Türkiye le- hine vazegeçdiklerini konferans alkış ve teşekkürleri arasında bildir. diler. Japonya, Milletler Cemiyeti azası olmadığı için mukaveleyi Milletler Cemiyeti ile alikadar maddelere kar- #1 kaydi ihtiyati ile imzalayacaktır. Bundan sonra saat 18 de aleni bir toplantı yapıldı. Mukavele mü- nakaşasız ve ittifakla kabul edildi. Muhtelif delegasyon şefleri nutuk- lar söylediler ve hepsi de, Türkiye- yi beynelmilel sulh ve emniyetin ve meşru yolun alemdarı olarak gör - düklerini bildirdiler. Politis çok şayanı dikkat olan söz- leri arasmda; “— Türkiyenin sirri muvaffakı- yeti memleketimin de «irri muvaffa- kıyetidir., dedi. Pazartesi gecesi, Türkiye heyeti dan konferansa iştirak eden in murahhaslar şerefine bir zi - yafet verilecek ve bunu müteakıp stat yirmi ikide protokol merasimle imzalanacaktır. Neşet ATAY Dünkü toplantıya dair mütemmim tafsilât Montrö, 18 (A.A.) — Anadolu #- jansımın hususi muahbirinden * Boğazlar konferansı bugün biri hususi biri umumi iki celse akdet- miştir, Konferans hususi celsesinde mu- kaveleyi madde, madde tetkik et- miş ve uzun uzadıya müzakereler ol- muştur, y Müteakiben umumi bir celse akte- dilmiştir. Rels Bruce yeni mukave- lenin metninin heyeti o umumiyesi hakkında söyliyecek bir şeyleri © up olmadığını heyeti murahhasala- ra Börmuştur. Heyeti murahhasalar- dan hiçbiri söz almadığından reis Bo fazlar mukavelesinin ittifakı âra İ- le kabul edilmiş olduğunu bildir miştir, Bunun üzerine İngiliz delegesi ve müteakiben de diğer delegeler kon- feransı ve Türk heyeti mürahhasası ni bu mesut neticeden dolayi tebrik etmişlerdir. İmza merasimi evvelce de mükar- rer olduğu Üzere, pazartesi akşamı saat 2 de cereyan edecektir. Konferansın tebliği Montrö, 18 (A.A. )— Anadolu A- Jensınm hüsust muhabirinden: Kon- ferans, gizli eeisesinden sonra aşağı daki tebliği neşretmiştir! Cumartesi günü saat 15 de topla- nan konferans, tahrir komitesi tara fından kat'i olurak tesbit edilen met nin maddelerini tetkik etmiştir. Ro- manya delegesi, pakt veyahut pakt gerçevesi dairesinde akdedilmiş veya akdedilecek bölge anlaşmaları muci- dince Romanyaya yapılacak yardım hakkında Türkiye baş delegesi tara fmdan yapılan beyanatı senet itti - haz etmiş ve buna binaen, 19 uncu madde hakkımdaki ihtirazi kaydini geri almıştır. Bulgar delegesi, Bulgaristanm hu- sus! durumunu kaydettikten sonra, 19 uncu maddeyi, bü maddenin son fıkrasmı şu manada tefsir ederek kabul ettiğini bildirmiştir. Bulgaristan için omütearrızm ta- yini, münhasıran paktın derpiş etti- Gi usül mücibince vaki olacaktır. Roma, 18 (A.A.) — Havas bildi- a NM YA e Başı birincide kabul edildi manya ve Yugoslavya heyeti murah basları, Bulgaristan murahhas he- yetinin gösterdiği (o uzlaşma fikrini takdirle karşılamışlardır. i Başkan bu takdire iştirik ederek | Bulgaristan ve Romanya heyeti mu rahhaslarma konferansta anlaşma- yı kolaylaştırdıklarndan dolayi te- gekkür eylemiştir. Romaya heyeti murahhasası 21 in- ci madde hakkında, Japonyanm nok- tai hazarmı kabul etmekle beraber bir harp tehlikesi takdirinde Türkiye | tarafından alınacak tedbir hakkın - daki kararın munhasıran Milletler ce. miyetine sit olmasını tercih ettiğini çünkü Romanyarm harici siyasetini Milletler cemiyetinin otoritesine isti: | mat ettirdiğini söylemiştir. Romanya | heyetei murahhasası 25 inci madde| hakkımdaki kaydi ihtirazisini de geri almıştır. Japon heyeti murahhasası, muka- vele metnini kabul ettiğini söylemiş, ancak bunu İmza esnasında, Japon- yanm Milletler cemiyeti azası olma - mak vaziyetini bu imzanın katiyen değiştirmediğine dair ihtiraz kaydi kaymaya meşrut kılmıştır. Sovyet heyeti murahhasası, Japon- yaya kaydi ihtirazide bulunmak key. fiyetinin tanmmasınm bu ihtirazın esasında kendisile mutabık bulunul- duğunü tazammun edemiyeceğini be- yan eylemiştir. Japon heyeti murahhasası, proto- kolun kabulü sırasında, Japon €sas teşkilât kanunu sebebile, bu protoko- lü hükümetinin tasvibine muallâk o- larak imzaya mecbur olduğunu bil - dirmiştir. Romanya heyeti murahhasası, bu hususta hukuk! mahiyette bazı endi- şeleri mevcut olmasına râğmen, pro- tokolü Türkiyeye karşi dostluk o ve itimat delili olarak imza etmekte ol. duğunu bildirmiştir. Konferans, bir kaç dakika fasıla- dan #onra, Türkiye heyeti murahha sasının, Lozan muahedesinin ve ez- cümle muahede mucibince Boğazlar bölgesindeki harp mezarlıklarınn i- dame, nazaret ve ziyaretlerine dair olarak bahsedilmiş olan kolaylıkla- rın devamını teyit eden beyanatnı senet ittihaz etmiştir. â İngiltere heyeti murahhasası, bu mezarlıkların iki memleket arasında bir baş teşkil etmekte olduğunu kay dederek, Türkiye heyetf murahhasa- sında teşekklirlerini bildirmiştir. Başkan, Avusturalya adma, Tür- kiye tarafından harp (o mezar'ıkları hakkında ittihaz edilen hattı hareke ti tazimle yadetmiş ve ayni hattı ha- reketin yeni rejimde ayni anlayış ru hu içinde devam edeceği hakkmda ki teminatın memleketi efkârı umu- miyesinde memnuniyetle karşılana cağını kaydeylemiştir. Türkiye heyeti murahhasası başka ni İngiltere ve Avusturalya heyeti murahhasalarına teşekkür etmiş ve Gelibolu yarım adasında yatan bü - yük ölülerin uluslar teşriki mesaisi - nin bir rehinesi olacağı exzıniyetini izhar etmiştir. Fransız heyeti murahhasası o baş- kanı, Türkiye heyeti murahhasası be yanatının manevi hukuki ve siyasal ehemmiyetini kaydetmiş ve Gelibolu- da ölenlerin mezârları hakkındaki iü tüfkârlığı ahdi bir vecibeden değil, içten gelen bir histen mütevellit bu- lunan Türkiyeye karşı Fransanın min nettarlığını ifade eylemiştir. Politis de Yunanisthan heyeti mu rahhasası adına, Türkiye heyeti mu- rahhasasma minnettarlığını bildirmiş ve Türkiye heyeti murahhasası tara fından söylenen sözlerin Yunanistan da derin bir surette hissedileceğini temin etmiştir. Politis, Türkiye ile Yunanistan a- rasındaki münasebetlerin hususi ma hiyetini bilhassa kayıt ve işaret ede| rek Lozan muabedesinin bu iki mem leket arasmdaki harplerin sonuncusu nun sonunu göstermekte © olduğunu bildirmiştir. Montrö mukavelesinin ehemmiyeti Paris, 18 (AA) — Anadolu #- jansının hususi muhabiri bildiriyor: Ernouvel gazetesi, Montrö anlaş- ması hakkında diyor ki : “ Möntrö anlaşması nazik bir me- selenin hallinden ve müşterek em- niyet teşkilâtı için arsıulusal iş or- taklığında açık bir terakki işaretin- den dolayi çok mühim bir hadise- 1 Fr Bir haftalık tarih (Bayt Höneidş) si faaliyetlere girişince ihaka b ru devadımlarile gidilecektir. Dahili işlere karışmamak esası ka- bul edilmesine rağmen Almanların bazı Avusturya gazetelerinin tatilini elaltından istedikleri şayi olmuştur. Avusturya Harbiye Nezaretindeki Alman aleyhtarı generallerin sin tah. didi vesilesile tekatide #evkedilmeri ve Yerlerine Alman taraftarı unsur- ların geçmesi diğer dikkate değer bir emaredir. Avusturya her nevi siyasi faâliyetleri, memleketin emniyeti nn- mma tahdit eder yolda bir kanun hazırlamış ve bu bakımdan Alman. yanın siyasi sistemine uymuştur. ... Italya, Alman - Avusturya anlaş- masında resmen yengelik rolünü oy. namıştır. Fakat bunu pek te candan istediğini kimse zannetmiyor. İtalya, Brenner geçidinden birleşik bir Al inan kütlesinin aşağıya doğru sark- masmdan çok korkmaktadır. Buna karşı düşündüğü çare, arada müsta- kil bir Avusturya bulunmasıdır. Hit- ler, Avusturyanın istiklâlini kabul etmekle İtalyanın endişelerini şeklen tatmin etmiştir. Fakat İtalyarm 'can- dan tatmin edilmiş olmasına ihtimal verilemez. Italya bu sıralarda yalnızlıktan korktuğu için Almanyaya karşı bu fedakârlığı göstermiş, Brüksel kon- feransı işinde de Alman tarafını sim- sıkı tutmuştur. Belki de Almanyadan birtakım gizli tavizler de almıştır. ... Ttalya her halde Avrupada normal münasebetlere dönmeye taraftar gö- rünüyor. Zecri tedbirlerin kalkması Italyada büyük bir milli zafer diye telâkki edilmiş ve geniş bir ölçüde kutlulanmıştır. Fakat Italya, kendini naza çekiyor. Normal münasebetlere dönmek için şartlar ileri sürüyor. Bunlardan biri zecri tedbirlerin te- timmesi olan Akdeniz misakmm or- tadan kalkmasıdır. Diğeri de Jtalya- ya tevcih edilen mütecaviz sıfatınm geri almmasıdır. Eğer (Mussolini) buna da muvaffak olursa Milletler Cemiyetinin etrafında mütecavizlik meselesi hakkında karar veren mem- leketleri pek gülünç bir mevkie dü. şürmüş olacaktır, ... Almanlar (Rene tecavüz ettikleri zaman Fransızlar feryadı koparmış» lardı: “Almanya tek durmaz. Durun, bekleyin, arkadan bir Avusturya me- selesi, sonra bir Darizig meselesi'ği- kacak.,, Fransızların değiği oldu. Hitler ev- velâ Avusturya meselesine el atarak en ustaca bir şekilde bunu yoluna koy du. Sonra Danzig işini halletmenin de bir şeklini buldu. Danzig Ayan Rei- sinin bir nutku, Danzig işini bir me- sele haline koydu. Sonra zaval'ı Mil. letler Cemiyetinin ortadan çekilmesi ve işin Alman - Leh münasebetlerine taallük eden bir mesele diye halledil- mesi esası, kendi kendini kabul ettir. di. Şimdi Almanlar ve Lehliler ken- di aralarmda konuşuyorlar, Lehistan kendi kendini uçurumla şeytan ara sında bir fert vaziyetinde gördüğü için her halde Almanya ile anlaşa- caktır. Fükst bu anlaşma biraz kurt- la kuzu arasındaki anlaşmalara ben- zeyecektir. TAN Danzig meselesi (Başı 1ineide) yalnız Varşovada 30 bini geçmiştir. Nümayişçilerin mürettibi, Deniz ve Müstemlekeler Birliği Reisi Gerersl Orllez Oreszner'dir. Bu zat, evvelki gün, Danzig açıklarında bir tayyare kazasında ölmüştür. Danzig'te Naziler vâsi salâhiyet aldılar Londra, 18 (Tan) — Danzig ser- best şehrinin nazi hükümeti, şeh- rin kanunu esasisini bilfiil lâğvetmiş | bulunuyor. Yeni neşredilmiş bir nizamname, mucibince polis teşkilâtına vasi sa“ lâhiyet verilmiştir. Bu selâhiyete na zaran, polis istediği toplantıları menedebileceği gibi, bütün cemiyet- leri kontrol ve gazeteleri de sed & debilecektir, Bundan başka Senato azaları ga- #ele imtiyazı alamıyacaklardır riyor : Dr. Tevfik Rüştü Aras, Ital- yanjı Çenevredeki daimi o delegesi Bo: payı, diğer devletlerin ilti- hakına açık bırakılan Boğazlar mu- kavelenamesinin yakmda imza edi- leceğinden haberdar etmiştir. Talyan resmi mahafili, İtalyanın müstakbel mukavelename hakkında ihtiraz kayitleri koymakta olduğunu bildirmektedirler. Çünkü (alya, Montrö müzakerelerine iştirak et-

Bu sayıdan diğer sayfalar: