20 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

20 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ME: Dee NERE EE Li meyan. İ lar zihniyeti | İ Karacaahmetten “Teophile Gau- tir” bahsetti. İstanbulun bu abide - Peyizajı edebiyat tarihlerine girmis. tir, Onu, olduğu gibi tahkim ederek taklamak, yeni ölüleri Uklara gömmek lâzım. Karacaahmedin son fırtmada bir » 8ok seryileri yıkıldı, yerlerde yatıyor, Yenisi dikilmiyor. Bunlar satılsa, pa Tasile yeniden serviler dikilebilir, za- ten Evkafın da birçok servileri var. Fakat bu yapılmıyor. Neden? Bu suale en beliğ cevabı, dün cı- kan “Yedigün” mecmunsındaki mu- Sahabesinde Falih Rıfkı Atay şöyle Yeriyor: Servi sökmekle inkılâp | fikri- he hizmet ettiğini ve iyi bir sicil | larını zanneden bazı ida. yeni, mezar- i Bir şervinin narin minsarası Yecilere * rasgelinip o duruyoruz. Bunlar, Ankara toprağı kısır ol- duğu için gölgesine sığındığımız yasyayı inkılâp ağacı sanıyor- r, Ve ayni yazıda, yine Falih Rıfkı| y Karacaahmedi “Pöre aehaise” e geen diyenler için e yanıyor: l İsterseniz, Topkapı Sarayını di giliz koltukları ile döşeyelim; leymaniye minarelerimin te ielerine gotik külâhlar geçire- in; Yeniçeri kıyafethanesinde. Ke modellerin bıyıklarını tıraş e- kafalarına kışın birer si İyi ki “Boğazı imarda gecikmişiz Belki bu işe başlıyana kadar zevkimiz daha çok incelmiş olur gehirci oraya Istanbul... Istanbul... General Tevfik Sağiamın eski Di yunu Umumiye, bugünkü Istanbul sesi karşısmdaki muayenehanesinde, muayene saati olmasına ve birçok hastalar beklemesine rağmen, bu mevzu hakkında “düşündüklerini söylemek için" beni kabul etmesi; Ts tanbula olan aşkını onü mamur gör. mek arzusunu kâfi derecede göster- mez mi? — İstanbul, her köşesi bir büyük şehir için başlıbaşma bir güzellik teşkil edebilecek olan bu dünyanın en güzel şehrini, halk elbirliğile cehennem haline getirme- ğe uğraşıyoruz. — Meselâ? — Belediye de nihayet biz, halk- tan yapılmış değil mi? Dedelerimizin Istanbulu, bütün eksiklerine rağmen, — —— ————. relim. Bu son mülâhazayı biraz hi. civli mi buluyorsunuz: Lütfen Karacaahmet tramvay yolundan geçerken, taşında fotoğraf asılı yeni bir mezarla, mavi badana. sı baklava biçimi yeni bir taşa! dikkatle bakmız. Hiç bir hiciv indi, yazın birer kanotye geçi. &, “ bine Venediktedir. 1838 de Türkler tarafından bir çarşı olarak yaptırılmıştır. dışarda | ve. belediye, | oğazın bu yalısını, yol azmak için yıkmağa tüsum yoktur. Bumu, sanki yıllarca evvel yaptırmıştır. Ona-san'atsever b © Bir akasyayın dağımk manzarası bugünden daha pek çok güzelmiş Biz, onu umülmaz bir hale getirmek. İ çirkinleştirmek için elimizden ne ge- lirse yapıyoruz. Bereket versin ki, bu r. Küyretimize rağmen henüz. tamamen | muvaffak olmuş değiliz. — Sizee şehrin imarı için ne yap- Hiçbir memenin aklina, Mide cadde vok diye onu yıkmak gelmemiştir. Ve hu hina can mevcuttur, muhafazc edilmektedir. gelmiş bir artist 1 uzanamaz mak lâzım, ve niçin şebri bu kadar eirkinleştirmişiz? |, — Evveli, şehrin Bu kadar çirkin bir hale gelmesine sebep ve onun limar e ine en büyük engel şeb- ağılması ve mütemadiyen büyü- İmesidir. Dünyada hiçbir şehir bu ,kadan.az nüfusla bu kadar yayılmış değildir. “İstanbulun birmilyön 'nü- fusu bile olsa, bugünkü sahası için azdır. Bu derece muazzam bir şebri imar İçin değil, zannedersem yon kadar olan bugünkü şehir büt- cesi, bunun on misli bile yetmez. Ya- yılma hareketi şehri İkediyor. baraplığa sev- Şehir niçin yayıyor? — Acaba bu yı a hareketinin hiçbir sebebi yok mudur? apartıman kiraları gibi? — Hayır, bugün rağbet gören yer- Meselâ ev, lerdeki arsu ve kira ücretleri hemen hemen şehrin derecesindedir. Bunun bir baş bebi vardır,“ Biz... şehirden kaçıyoruz, merkezindeki yerler in sev Biraz köylüyüz, ve yeni yapiyoruz. Meselâ hat hir değil, köyler boyunda ge - köyler yapıyoruz. Sonra pe de Mecidiye köyü var. Orası da moda oldu. Istanbulu bırakıp şehir. İse kaçıyoruz. Sebep budur. ve ta- mamen ruhidir. Bu ruhi sebeplerin önüne geçmek lâzımdır. Yoksa, seh- rin yayılmağa ihtiyacı yoktur. Zira, Istanbul, iklim itibarile mes'ut bir gehirdir. Diğer şehirler gibi, muay- İyen ve bir iklime sahip değildir. Me- İselâ Süleymaniye civarı, yazın Bo- İğaziçi Kadar serindir, ve buradan on dakika ilerde olan Soğanağa mahal- lesinin havası tlrktır. Böylece, bir ta- raf serin, bir taraf daha mutedil olan tepelerle dölü olan Istanbulda herkes kendine göre bir iklim bu, bir nimettir, ve eğer, Istanbulu, biz oturulamıyacak bir hale getir- mesek, şehirden kaçmağa İhtiyaç yoktur. Şehri tahdit etmek ve tah- dit ettikten sonra imar etmek lâzım- dır. Moda semtler Düşünüyorum. Zaman zaman şu veya bu semt moda haline geliyor, oraya bir hücum başlıyor. Arsa fi- atları yükseliyor, apartımanlar ya pilıyor, yüksek kiralarla veriliyor. Bu yeni semt kiymetlendiriliyor. O- raya gelenler, muhakkak surette bir başka yeri terkettikleri orası kivmetinden düşüyor ve bu, böylece bir fasit daire halinde, açıkgöz bir. İkaç müteşebbisin elinde, istismar Münakaşa köşemiz Tamir öldürmek midir? 1 Ağustosta yeni şeklile çıkan gazetenizi elime aldığım zaman, ilk gö- #ilme çarpan şey, Sultanahmet çeşmesinin renkli bir tablo halindeki res- mi İle, Istanbulun tarihi güzelliklerini korumak maksadile bir sayfa aç- mak teşebbüsimüze ait yazı olmuştu. O zamandanberi gazetenizin İstan- bul sayfalarını takip ediyorum. ii Istanbulun ona candan, bir sevgiliye olduğu gibi bağlı bir hemşerisi olmak sıfatile nekadar sevindiğimi bilemezsiniz. Size bu “gaza” mızda muvaffak olmağı bütün kalbimle temenni ederken, bu mektubu yaz maktan da kendimi alamadım. Çünkli şikâyetlerim var. Evvelâ Beyazıt camisinin küçük kubbelerinin çimento İle sıvanarak tamir edildiğinden haberiniz var mı? Şüphesiz bunu yapanlar, bir “ts ir” arzusu İle hareket etmişlerdir. Fakat keşki etmeseydiler de, o gü- dikkati- | İ setim üslüp katledilmiş olmasaydı. Bu hususta alâkadarlarn ni çekmenizi rica ederim. Sonra, yeni İnşaattan şikâyetçiyim. Kübik ismi altında Cihangirde, Taksimde ve sehrin diğer yerlerinde bir sürü binalar yapdıyor. Herhan- £i bir yabancı mecmuada resmi görülmüş ve oradan kopye edilmiş bu binalarm, şehrin, şarkın incisi İstanbulun umumi manzarasını bozmadan ita mil. |7 bulabilir ki, İ İ seler bahçe ihtiyaçlarını “sayfi k cereyan- al Tevfik © bunları söylüyorum. — Evet, diyor, hemen her yangin- yeri bu şekilde yapıliyor. Cihangirin bugünkü hali nedir? Taksim meyda- nı, Nişantaşı Maçka?! Ayaspaşa ve Altıncıdairede gehrin manzarasmı bozuyor diye kaldırdık mezarlıkları, Buralar da; şehrin: hava. menfezleri idi. Şimdiki “manzara” daha mi iyi ? Bu söylediğim yerler, sehrin bugün - Şehzadeden itibaren ime kadar bir çevre içinde olan yeri tahdit bir mıntaka olmak üzere kalmak şartile, olması lâzım gelen kü İstanbulun edilmiş mütekâsif sayfiye yerleri türbesinde villalara tesadüf ediyo- ruz. Buna mukabil Ayaspaşa Cihan- gir, Nişantaşında apartmanlar gö- rüyoruz, ve oraları birer Kuledibi haline gelmiş. O yangın yerlerinden ve mezarlıklardan istifade edemedik, fırsatı kaçırdık. Bereket versin, ul tarafı henüz o kadar feci de- Is . Vakzâ zevksizlikte karş: taraftan aşağı kalmıyan ama, bunlar tektük ve küçük geyler- dir. Kaldırılması o kadar güç değil- dir. binalar yok değil İstanbul, Boğazdır — Hulâsa olarak, Istanbulun umu- mi manzarası, sizöç nası! olmalıdır? Ve nasıl imar edilebilir? — Söylediğim gibi, evvelâ şehirde nisbeten kesif bir mmtaka yapmak lâzımdır, buradan imara başlamalı dır. Elektirk, sü, gaz, telefon kana- lizasyon gibi tesisat yeralima alıma» rak ancak buralardan başlanarak ya- pılmalı. Bundan sonraen mükim nokta şudur: Boğaziçi, Şehrin Ye- şilköye doğru uzanan sahili ile. Ka- | yapmak istemek Holandada gerek ki, şehirde buna lüzum görmüyorlar olacak, i idi. Halbuki, bugün Funtpaşa |S yaptırmak imkân içinde değil midir? Daha sonra, mütemadiyen bina yapılıyor. Fakat bahçe? Birçok kim- e” ye gitmek manasında anlıyor olsalar F.P.K. dıköyden Pendiğe kadar olan #ahili o kadar mühim değildir. Çünkü he men bütün Akdeniz böyle doludur. Fakat dünyada eşi olmıyan ve İstanbulu Istanbul yapan Boğ; çidir. Burasını sahillerie zi imar etmelidir. Ben kendi hesabıma, Boğazm imarmda, geç kalınmış olmasma fevkalâde memnunum. Çünkü, orayı imar ede - r be kadar imar namile yaptığı - #evksizliğini anlamın Iyi ki geç kalmışız ve bundan dolayt hem Belediyeye, hem de Şirketi Hay» riyeye teşekkiir etmeliyiz. Harp sonu zevkimiz incelir, ve olurum. servetlerinin de Beyoğlu taraflara akmış olması, bu bakımdan bir nis Yalnız, Bo« ğazı imar edeceğiz diye, iki met olarak sayılabilir. birer yol çekmek bence doğru değil, Boğaz ve Venedik — Yani? — Yani demek istiyorum ki, yah lar kaldırılmamalıdır. Herhangi bir talimatname ile yalıları söküp geriye Zira Boğazın hu- yetini veren bir şey de yalılardır. Fem Venedikte kanalların üzerinde cadde yok diye evleri yıkmak kimse- İnin aklma gelmiş değildir. Fakat, mütemadiyen de Boğazm kenarları « na yalılar yapılam demiyorum. Va - almak doğru olmaz ziyete göre bazı yol, yalıların önün- den, bazan da arkasından geçebilir. Bunu tayin edecek olan zevktir. Tevfik Sağlam dalıyor, bir müddet İdüşi İ — Dedelerimiz, diyor, muhakkak ki zevk itibarile bizden üstünmüş. Onların intihap ettikleri yerler, en üzel yerler, işaretlerine bigâne Evet, Niçin? üyor ve: kiz, onların bu kalıyoruz, Fikret Adil Şehrin Bu abide - peyzajın yıkıp yerime bır “Pâre Lachaise” mezarlığı Zuyderze denizin: dolduruyorlar diye Haliçi doldurmağa benzer.

Bu sayıdan diğer sayfalar: