21 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

21 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 TAN KEP pA Boğâzı geçme yarışı dün yapıldı Kara Ali “Bu haftaki seçmelerde . . .. .. Belediye Festival heyeti tarafın. dan tertip edilen Boğazı yüzerek geç- me yarışı dün Anadoluhisarı ile Be- bek arasında yapıldı. Öğleden sonra Galatasaraym Bebekteki klübünde toplanmağa baslayan yilzücüler, saat 15 de büyük bir kalabalık halini al- muışlardı. Yarışm yapılacağını duyan merâklılarla Bebek gazinosu tıklım tıklım dolmuştu. Saat 18 da iki ro - morkör müsabıkları, ve bir romor - kör de Veli Muhiddin Ustündağla Vi. lâyet erkânını ve gazetecileri alarak Anadoluhisarma hareket ettiler. Mü- sabüka hisar iskelesinin yanındaki yalınm önünden başlâanacaktı. Gala - tasaray, Beykoz, Güneş, Fenerbahçe Vefa, Süleymaniye, Anadolu, ve Ka- ramürsel kulüplerine mensup seksen | sekiz genç sporcu ; hakem heyetinin işaretile denize atladılar. Yüzden faz la sandal, birçok motör ve kotra ile üç remorkör arkadan yüzücüleri ta - kip ediyorlar, Müsabakayı ilk terko- den bir Bayan oldu. Ayağma kramp | giren bu sportmen kizi çabucak san- dala aldılar... Yüzücüler Göksu koyu- hu geçip akıntının en çok hissedildi- ği yere geldikleri zaman müsabayı terkedenler on beşe çıktı. Finale ka-| dar bu adet yirmiyi buldu. Ve ikisi! kız olmak üzere tam 62 müsabık ya- rışı muvaffakıyetle bitirdiler. Yarış nihayetlendikten sonra bü - tün yüzücülere Bebek bahçesinde çay ikram edildi, Ve bando İstiklâl mar- şımizı çaldı. Bundan sonra Ilbuy Mu-| hiddin Üstündağ kısa bir söylevde bulundu ve gençleri tebrik ederek de- recelerine göre mükâfatlarını verdi: Birinci Orhan G, S. 21,20, 2 inci Ismail K. M. 21,47, 3 üncü Bülent Bey koz, 4 üncü Halil G. S. Sinci Fuat| Beykoz, 6 mer Bülent Beykoz, 7 inci Ibrahim Beykoz, 8 inci Vedat Beykoz, © uncu Mahmut, G.S, 10 uncu Ali G.S, Yarışta en gayanı dikkat. derece yedinciliği kazanan Beykozlu İbrahi- min derecesidir. Henüz on üç yasında ve öksüz bir yavru olan İbrahim kü-| çücük eüissesine rağmen harikulâde| bir varlık göstererek birçok ağabey- | lerini geride bırakmış ve bu muvaffa kıyetile çok alkış toplamıştır. Müsabakaya iştirak eden kadmlar i i İ len alaturkacı pehlivanlari arasinda yapılacak seçmeler bazi dedikodula- ra sebep olmuştur. Dinarlı, Kara Ali, Tekirdağlı Hüseyin, ve Milâyim peh- livanlar ayrı ayrı Cim Londosla gü- reşmek arzusundadırlar. Geçen haftaki seçmelere Tekirdağ- hr Hüşeyin pehlivan iştirak etmemiş- tir. Tekirdağlınm meğlübiyeti ilân edildiği halde önümüzdeki hafta seç- melerinde bu pehlivanm Mülâyimle güreşeceği anlaşılmaktadır. Bu güreşi kazanacak pehlivanın ay ni gün yapılacak olan Kara Ali - Di- narlı maçığın galibi ile karşılaşması arasında ise birinci Beykoz kulü- bünden M. Klayn ve ikinciliği Güzin muhtemeldir. Halbuki, Dinarlı Meh- met, Kara Alinin sakat olduğunu ile- İtüye getirmiyelim!,, diyor , Dünkü yüzme yarışlarından bir enstantand #tlasmak üzere Türkiyenin en teri ge | çık, Gelsin, güreselim. Yalnız birinci sınıf birçok güreşçilerimiz de benim gibi bu arzuyu besledikleri için ara - mızda bir seçme yapılıyor. B'i seçme lere bu hafta da devam edilecektir. Ben, geçen hafta Mülâyimi yendim. Tekirdağlı Hüseyin, ilk güreşte hazır bulunmadığından hakkı sâkıt oldu. Benim âyarımdaki birçok güreşçiler Dinarlıyı Amerikaya gitmeden evvel birkaç defa yendiler. Amerikadan dö nüşünde kendisini herkesin önünde Mülâyim de 'yendi. Ayrıca Dinarlı yenildi. Intikam maçı, Atinada tek - rarlandı. Yine yenildi, Dinarlı, bugün kü gazetelerden birisinde diyor ki: Cim Londosla Amerikada maç yaptı, “Kara Ali sakattır. Sakat bir hal- Macar türkiyat âlimi Profesör “Neymet,, gi enteresan ve orijinal Peşte Üniversitesi Türk filolojisi müderrisi ve Avrupanın yezâne Tür- kiyat mecmuası olan “Köreşi Çoma Arsit” i neşreden Profesör J. Ney- met üçüncü Dil Kurultayma iştirak etmek üzere dilin şehrimize gelmiş ve Kontinantal oteline inmiştir. Profe- sör Neymet Macaristan Büyük Ova- sının daha 800 sene evvel Türklerle İmeskün olduğunu, burada Türk dili- İnin konuşulduğunu Asbat etmiş, bir İâlimdir. Kumanya kasabasında doğ- (muş olan Prof, J, Nemet, içinde ya- şadığı muhitten ilham alarak, daha 14 yaşında iken türkçe öğrenmeğe başlamış ve iki sene sonra da İstan- bula gelmiştir. Türklerin ve türkçe- nin meflunu Olan 15 yaşmdaki bu genç, 1906 tarihinde bir sene kadar şehrimizde kaldıktan sonrs Anadolu- ya geçmiş ve bilâhara, tetkik seya - hatini Kafkasa kadar ilerletmiştir. Hakkımızda derin ve samimi duygu- lar beslediği gibi, Cümhuriyetimizin devrimlerine karşı da büyük bir alâ- ka gösteren bu âlim, dün, kendisile görüğen bir arkadaşımızm İntibaları- ni ve fikirlerini şöyle anlatmıştır; — tik evvel şunu söylemek isterim ki, ben, Türkiyatla meşgul olduğum kadar Türk tarihini de tetkik ve teteb bü etmişimdir. Türkler, tarihin en es- ki devirlerinden itibaren dünyaya İMotun ve Atilla gibi büyük reisler vermişlerdir. Bu cihangirler kadar u- lu ve bütün asri devlet reislerine eş- siz bir örnek olabilecek Atatürk gibi büyük bir Önderi, gözlerimle görece- ğimden dolayı kendimi çok bahtiyar sayıyorum. İlmi, içtimai, fenni ve her sahada Türkiyenin gösterdiği terak- kiyata karşı, insan hayranlıktan ken- disini alamaz, Harf inkılâbına gelin- ce, bilhassa işaret ötmek isterim ki “Semitik” lisanlara mahsus olan a Tapça harfler, “Ural - Altay" zümre- Sine dahil bulunan türkçeye kat'iyyen uygun değildi. Bundan dolayı, türkçe şey. Sağlam bir haldeyim. Kolum ve ya bacağım da şışmış değildir. Pazar günü Dinarlı ile güreşmeye hazır va ziyetleyim. Işi gürülteye getirmeye lüzum yoktur. Mademji; seçmeler ya pılıyor, o halde, Dinarlınm hiç bir vesile ile güreşmekten caymaması lâ zrmdır.,, Olimpiyattan ilk kafile bugün geliyor n Olimpiyatlara giden sporcularımı- #in ilk kafilesi bu gün saat 14,30 ile 15 arasmda Galata rıhtımma gelecek tir, Güreş, eskrim, ve basketboleiiler- Profesör Neymetbüyük inkılâbımızın hayranı üneş - dil teorisini çok bulduğunu söylüyor yeni harflerle şimdi daha iyi ve da- ba vazıh olarak yazılmaktadır. Peş- tede intişar eden “Macar Semle” mec muasında, gerek harf, gerekse diğer #ikılâplarımıza dair istatistiklere müstenit uzun bir etüd neşrettim. Şimdiye kadar Garpliler Türkiyatla meşgul olmuşlardır, halbuki bundan sonra, Büyük Atatürk sayesinde mem İeketiniz bir Türkiyat merkezi olacak tır. Macar Akademisi tarafından neş redilen bir eserimde, Macarların m- ken Türk, fakat lisan itibarile “Pino gor” zümresine mensup olduklarını iddia etmiştim. Akademi şimdi bu na zariyemi kabul etmiş bulunuyor. Şu- nu da ilâve edeyim ki, belki beş bin sene evvel, Türk ve Macar İisanları arasında da, ırklarımızda olduğu gi- bi, bir lisan münasebatı olmuştur. “Güneş - Dil” teorisini çok entere- san ve orijinal buldum, Profesör Neymet, 23 parçadan iba pılmış olan definesinin üzerindeki ya zıları ilk defa okuyan âlimdir. İtalyan âlimi Profesör Bombacci'nin beyanatı Üçüncü Dil kurultayma iştirak et- mek üzere şehrimize gelmiş bulunan Napoli Şarkiyat Enstitüsü türkçe profesör Bombacci kendisile görü - şer gazetecilere İtalyadaki türkçe te- tebbüatı hakkında göyle malümat vermiştir: — Italya bundan evvelki Kurultay larda temsil edilmemiştir. Fakat bu memleketimizde Türkiyat etütlerine verilen ehemmiyetin azlığından değil dir. 1727 de kurulmuş olan Napoli Şarkiyat Enstitüsü bütün Avrupada» kl Şarkiyat enstitülerinin en eskile - rinden biridir. Bu enstitüyü Uk ku - Tarı MOL Ul pa şeye kısa bir zaman sonra hemen hüküme tin emrine geçmiş ve o zamandanbe- İstanbulspor Edirneye gitti Şehrimizin kuvvetli takımlarmdan biri olan Istanbulspor bu sene takı - mında çok esaslı bir değişiklik yap- miş ve bunun İlk semeresini (Küçük- su) kupasını kazanmakla elde etmiş tir. Artık tamamen genç elemanlar - dan mürekkep bulunan İstanbulspor A takımı dün 22 ve 23 Ağustos tarih- lerinde iki müsabaka yapmak Üzere Edirneye hareket etmiştir. Kafile 16 futbolcü ve birçok ta seyirciden mü- rekkeptir, Sarı siyahlılara muvaffa - kıyetli seyahatler dileriz. ret ve halen Viyana müzesinde bulun | be; makta olan Atillanm safi altından ya | Sanyi Bugünkü Program 19,10: Plâk. 19,30: Haberler. 20: Salih Abdül Hay takımı. 21: Kuran. 21,55: Kom- ferans. 22,15: Farı Şava tarafından sele keman, 22,30: Salin Abdül Hay takımı. Istanbul peret parçalarş (plâk). 19: Habere 15; Muhtelif plâklar, 2): Halk mu- sikisi (pâk). 2030: Stüdyo orkestraleri 21,30: Son haberler, Saat 22 den sonra Anadolu ajarısınm ga estelere mahsus havadis secvisi verilecek” tir. Prag 20,20:P'âk: 21: Konferans; 21,15: Yeni şarkılar (Plâk ile); 21,40: Radyo piyesi; 2230: Halk musikisi; 23: Konuşmalar; 23,45: Rusça haberler, Bükreş 13» 40 ilâ 1$ arasında: Plâk ve haber servisleri; 19: Orkestra; 19,50: Konferans; 20,10: Konserin devamı; 20,40: Konferans 20,55: R. Vagnerin “Götterdeemmerung" adi: operası (Plâk ile); 23,b5: Almanca, fransızca haberler. * Belgrat 20.50: Plâk; 21: Konlerana; 2120: Sen- fomik Beethoven musikisi (plâk İle); 22: Zağrepten nakil; 23,20: Radyo orkestrask 19,10: Radyo salon orkestrası; 20,20: Sön haberler; 20,50: Piyano refâkaüle Ba- yan Stojanoviç şarkı söylüyor; 21,20: Dış 135: Çigan 4; 22,40: Ha - Opera orkestrası; (Erno Doh- idaresinde in eserlerinden)$ 18,30: Ruh halk şarkıları; 20: Balakis evin #serlerinden konser; 21: Genç dinleyi- silerinin arzu ettk'lerii parçalar; 22: Çek» şek neşriyatı; 23,05: İngiltere; 1 Almanca, ORoman tefrikazız 1,25: Karışık neşriyat; # Plâk; 24: Dans musi- 20: Haberler; 20,30: Eğlenceli musüklü 22: Senfonik konser; 23: Haberler; 23,03 (Eski Viyana) adlı musiki kompozisyonuğ 24,30: Amerikan dans bandosu. — ——— ri tekâmülden tekâmüle erişmiştir. Ben Türkiyat kürsüsünii Profesör Bo nölliden sonra işgal ettim. Şunuda iMive etmek isterim ki Napoli Türki“ yet etüdleri yaplanbir tanecik Taj yani şehri değildir. Yeni yüksek tahs sil nizamnameleri Türkiyat kürsüle“ rinin Kraliyet dahilindeki Üniversite lerin hepsinde ihdasına müsaittir. BU | rada bazı tetebbüatta bulunmak üze“ re İtalyan kütüphanelerinde bulunan | türkçe eserlerin fotoğraflarını getir » dim. Dil kurultayma iştirakim Türk lisanmn ıslahı için gösterilen şayan! | takdir mesaiye karşı Italyan akade * mik âleminin hissettiği alâkanm bif isbatıdır. Bu fırsattan istifade edip | buraya geldiğim ve Türk kültür Ale” minin şöhretlerile yakmdan temas e meğe imkân bulduğum için çok bah” tiyarım. kazanmışlardır. Birincinin umumi ya iri sürerek son karsılaşmanm Yapıl - | de bulunduğu için de ben onunla gü- rişta aldığı derece 28 ineidir. ç Osman KAVRAK Güreş seçmelerinde dediko- du doğuran bir mesele Önümüzdeki pazar günü Taksim Btadyomunda serbest güreşlere de - vam edilecektir. Sabık dünya serbest güreş şampiyonu Cim Londosla ka: Gece — Yok... Senin için, borca girmek- ten de çekinmem. Yalnız, ölü mevsim de, borç bulmak ta güçtür... Hattâ im kânsızdır... Genç kadınm göçen omuzları yâ - vaş yavaş doğruldu; sönen gözleri pa rıldâdı : — Ben, para koysam... Celil Mahir, kaşlarını çatarak titiz bir sesle: — Hayır! Sana, bunu teklif ede - mem, dedi. Genç kadın, ellerini çekti, onu omu zundan tuttu: — Neden? Beni, teklifli mi tutu - yorsun? ayır... Yalnız, sana, böyle bir teklifte bulunmak doğru değil... Iclâl, gülümsedi: — Peki, borç verecek olsam?. Bu, hiç akla gelmiyecek bir şeymiş | te; nasıl düşündün? der gibi, Celil Mahir, şaşarak ve sevinerek baktı: |masma üzüm olmadığını iddia etmiş tir. Kara Ali, dün kendisile görüşen İ bir muharririmize bu mesele hakkm da şunları söylemiştir: “— Ben uzun zamandan beri Tür. İkiye alaturka başpehlivanlığıni muha faza ediyorum. Cim Londoş, Türki - |yenin Başpehlivanı ile güreşmek ar - | zusunu göstermiştir. Benim fikrim a- reş tutamam, Fakat onun iyileşme- ay sonraya kalacak, demektir, yet vermesini istiyor. sini beklersek Cim Londos güreşi bir Cim | Londos derhal çağırılsın ve ben de gü reşeyim.,, Dinarlının sözlerini neşereden gâze te de tertip heyetinin bu işe Mem Halbuki, ben ne sakatım,. ne bir den mürekkep olan bu kafile bütün Istanbul #porcularf tarafından karşt- lanacak ve şehir bandosu da karşıla #ha merasimine iştirak edecektir. Haber aldığımıza güre şehrimizde- ki Mersinliler bu münasebetle Mersin li Ahmedin ayakbastığı yerde bir de kurban keseceklerdir. Sporcularımız dönüyorlar İl inel Berlin Olimpiyatlarında memleketimizi temsil eden Spor E- kibimiz 21, 8. 1936 cuma günü Kös- tence yolile şehrimize gelecektir. Ekibimizi karşılamak üzere Ajan: larımızla bütün kulüp murahas ve sporcularımızın mezkür günde saat 13,30 da Galata rıhtımmda hazır bu- tunmalarını bildiririm. Yarısı Mahmut YESARI Genç kadın, kollarını omun boynu- na dolamıştı: ğ — Demek, bunun için üzülüyordun, öyle mi ?,. Vah, sevgilim; buna üzülü nür mü hiç? Mademki paramız var... Celil Mahir, âni bir silkinişle doğ - ruldu, yerinden fırladı: — Hayır!.. Senden para almak doğ ra değil... — Neden ? —oOlmaz!..' Genç kadın da ayağa kalkmıştı, ba şını onun omuzuna koydu: — Anlıyorum, sevgilim!.. gidiyor... Sesi, yalvarır gibi titriyordu: — Hayır... Hiç gücüne gitmesin... Bir yabancıdan borç alacağa, bir yakininden borç alacaksın... Sonra, kârlı bir iş olduğunu da söylüyorsun. Düşün ki, benim için masrafa giriyor sun! Celil Mahir içini çekti; Gücüne — Evet... Işte bak, bu, olur!. — Param olmalıydı da, sana, bunu, bir sürpriz olarak yapmalıydım! Genç kadm, doğruldu, onun elleri- ni tuttu: — Nekadar para lâzım? Celil Mahir düşünüyormuş gibi gözlerini kapamıştı: — Yüz... Yüz elli lira ile, Hattâ... Ağır ağır gözlerini açtı: olsaydı, üzülür müydüm? Ağzımı açar da lâkırdısını mı ederdim? Telâl, onun ellerini bırakmıştı, yas vaş bir sesle sordı — Peki... Yine üzülme... Nekadar lâzım ?, ' Celil Mahir cevap vermiyordu. Genç kadın, öpecekmiş gibi» yüzünü yaklaştırmıştı. — Binlerce lira lâzım değil ya... Üç yüz... Dör yüz... Celil Mahir, dudaklarmı bükmüş- tü ? — Bilmem ki... Telâl, onun cevaba akıl erdiremi- yerek bakıyordu: — Nasıl, hiç hesap etmedin mi? Bu işlerde, acem! değilsin ki... Tümsedi: © — İki yüz lira ile olur biter, birşey — Onun şacemisi değilim... Fakat... Kolunu, genç kadının boynuna do- ladı: — lik defa bu kadar ince düşünü- yorum... İclâl, gözleri kapalı, tatlı bir rüya görüyormuş gibi gülümsüyordu; 8a- yıklayan bir sesle; — Mersi, Celil! dedi. Celil Mahir, içini çekti — Hesap etmek kola eldeki parayr göre mi yoksa, yapılacak işe göre mi para bu lunacak?. Bunlara karar vermeli. Paraya göre elini geniş tutarsın, ya- hut idare etmeğe çalışırım. Eğer Ikapkaç iş yapacaksak, kırk elli lira lile kırıp sarmak kolaydır. Fakat te- miz iş, bol para ile olur, Sonra, nan- kör, kısır bir iş değil ki, ettiğin mas- rafm havaya gitmesi korkusu olsun. 'Ne kadar sarfedersen, o kadar çok ka zanacakam... Genç kadın, yalvararak bakıyordu: — Niçin böyle söylüyorsun, Celil? Yani, sana inanmıyorum, * inanmiya- cağım da, bana, daha fazla emniyet açıkça söylemiyorsun? Beş, on bin lira mi lâzım?. Celil Mahir, genç kadının boynuna doladığı kolunu çekti, zoraki bir kah kaha attı: — On bin Jira mı?.. Yok canım... Tiyatro binası mı aliyoruz... — Peki, ne kadar?. — Binlerce lira değil, birkaç yüz lira gidecek... Zaruri. Eğer karşılı- ından emin olmasam, tehlikeli işe girer miyim?.. Yüzde yüz kâr var. Yalnız, şunu da hatırlatayım ki, be- nin çıkaracağım İşi, başkası, hele dı- şarıdan birisi olursa, birkaç bin lira» ya çikaramaz. Genç kadm, başımı eğdi: «— Ona, hiç şüphe etmiyorum. Celil Mahir, ellerini pantalonunun ceplerine soktu, gerindi: — Demek, şimdi böyle... İnceden inceye hesap edeceğiz, öyle mi7. — Evet... Telâl, onu kolundan çekerek masa- nın yanındaki iskemleye oturttu, ken di de masanin kenarına ilişti: — Geç bakalım, hesap başına... Celil Mahir, ceketinin iç cebinden küçük bir zımbalı defterle, bir gü - Celil Mahir, göğslinü gererek gü » |gelmesi için mi söylüyorsun? Neye) müş kalem çıkarmıştı: fArkası vari Belgrad şehri otomobilsiz kaldı Belgrat, (Tan) — Burada birks$ gündenberi gröv yapan şoförlerin yü” zünden Belgrat tamamile otomobilsi$, kalmıştır, Bu vaziyet, şehrin ikti” di vaziyeti üzerinde de tesir yapmı” tur. Şoförler isteklerinin yerine ge” rilmediği takdirde greve devam ©ğ© ceklerini söylemektedirler. Şehrin 18 (bis halini alması için dün Stoyadinoviç, grevciler namına bir heyet, kabul etmiştir. Heyet, goförl€” rin isteklerini bildirmiştir. heyete, meseleyi şoförleri tatmin e8i” ci bir surette balledeceğini vadetmii” tir. Parasız yatılı talebe imtihan sualleri Ankara, 20 (Hususi muhabiri” den) — Okullara parasız yatılı oi” Tak alınacak talebelerin 1 Eylülde 79 pılâcak imtihanlarma ait suale” alâkalılara kapalı zarflar içinde “© imtihan günü açılmak üzere gön miştir, Je Hindenburg balonu Lakehurst, 20 (A.A.) — “Nev sey” — Hindenburg balonu, dü” gam buraya gelmiştir. Balon bü Almanya - Amerika - Almanya ** rini bir hafta içinde yapabilmek Lei re hareket edecektir z

Bu sayıdan diğer sayfalar: