21 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

21 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sm 6 MEM EKEİTE TAN; | “SITMA ILE MÜCADELE Kandıra ve bataklıklarkurutu Karama böialdil bül biz kanli! Sakarya nehri N — Izmit, (Hususi muhabirimiz yazi- yor) — İzmit Sıtma Mücadele heye- ti yeniden mühim miktarda batak - lik kurutmıya karar vermiş ve te - gebbilslere başlamıştır. Kurutula - cak bataklıklar Karasu ve Kandıra kazası köylerini uzun yıllardanberi rahatsız eden ve oldukça geniş bir araziyi çevreliyen bataklıklardır. Bunlardan birincisi 80 bin dönüm- Tük, Karasu bataklığıdır. 2700 met- ro uzunlukta büyük bir kanal ile Sakarya nehrine akıtılacak olan bu | bataklıktan hâsıl olacak toprak fa- kir ve topraksız köylülere tevzi olu- nacaktır. Bu arada 15.16 köy halkı da yıllardanberi çektikleri sıtmadan kurtulmuş bulunacaklardır. Metrük bir halde bulunan Harbiye kışlasımın bugünkü hali Erzincan (Hususi muhabirimiz ya- #iyor) — Erzincan şehri, etrafı çok yüksek dağlarla çevrilmiş, dar ve çu- | kur bir ova ortasındadır. Yazları ha- vası cehenneme döndüğü için şehir halkı dağ eteklerindeki köylere çekil. mektedir, Önümüzdeki sene gelecek olan de- miryoluna ait İstasiyonun bu ve da- Garbi Anadolu turuna çıkan genç bisikletçiler Erzincanda hazırlık Önümüzdeki yıl Erzincana varacak olan demiryolu şehre hız verecektir Karasudaki luyor ne akıtılacaktır Ayrıca Koyun köprü, Çiftlik gölü civarında bulunan kör Sakarya ba - da kurutulacak ve Sakarya nehrine bir kanal ile akıtılacaktır. Burada 10 bin dönüm kadar araz! bataklıktan kurutularak mezru bir İ hale konacaktır. İ Yuvalı dere bataklığın kaplıyan İ30 bin dönümlük arazi de yine geniş bir kanalla Sakerya nehrine akıtıla- pi ve bu suretle civar köylülerin çektiği dertler sona erecektir. Izmit sıtma mücadele heyetinin | bu faydalı çalışmaları köylüler ara- sında derin bir sevinç uyandırmakta | dir, Mücadele memur ve doktorları | köy köy ve ev ev gezerek hastaları | tedavi etmekte ve kinin dağıtmakta İ dırlar. 4 1ıAa mm | Cürmümeşhut Sivasta bir memur rüşvet! alırken tutuldu Sivas, (Tan) — Şehrimiz baytar idaresi baş sekreteri Necmi, rüşvet alırken cürmümeşhut halinde yaka- lanmıştır. Hâdisenin tafsilâtı şöy * ledir: Hükümet konağı bahçe: yıllık hayvan sergisi için dar olduğu görülmüş, Kabak yazısı mevkiinde yeni bir sergi binasmın inşasına başlanılmıştır. Baş Sekreter, sergi binasında çalışan mütahitlerden bi- risine işlerin şertnameye muvafık olarak yapılmadığını ve kırk lira vermediği taktirde inşaatın başk&- sma devredileceğini haber vermiştir. Bunun Üzerine müteahhit, ilbaylık makamına baş vurarak vaziyeti an- latmış ve numaraları tesbit edilen paraları götürüp baş #ekretere tes- lim etmistir. Yapılan araştırmada müteahhidin verdiği paralar, Necmi nin Üzerinde çıkmıştır. Memur der- hal tevkif edilmiş, adli tahkikata başlanmıştır. | İzmirde işlenen cinaye- tin faili adliyeye verildi! İzmir, (Hususi muhabirimiz yazi: yor) — Evvelki gün Tepecikte Sür- meli sokağında bir cinayet işlen- miştir. Raktal- mak yüzünden a ralarında çıkan Kavga neticesin - de bakkal Bocalı sabıkalı Kerim, bakkal sanı Üç yerinden yarala - yarak öldürmüş - tür. Katil Kerim, yakalanmış, Ve cürmünü itiraf etmiştir. Suglu, evra- kı İle birlikte Adliyeye verilmiştir. Katil Kerim ha bazı sebepler dolayısile şehrin sayfiyesi makammdaâ bulunan askeri! orta okul hizasında yapılması takar. İrür etmiştir. Bu suretle şehir, istasi- yonun etrafında toplanmış olacaktır. | Bundan otux sene evvel ayni mak- satla yapılan büyük kışlalarla hasta. bu de yeni şehrin içine girecektir. | Umurbey yolu Yalova şosasına bağlanıyor Gemlik, (Tan) — Umurbey yolu» İ sında şehrimizin ileri gelen sileleri- Küçük Haberler | * Adapazarı, (Tan) — Adapazarı ve Düzce gençliğini birbirine tanrt- mak gibi güzel bir maksatla hazır- lanan bir seyahatle, Adaspor genç taktmı bu pazar Düzce de Düzcenin çok çalışkan Siyah — Böyaz kulübü takımıyla bir futbol teması yapmış ve maçı Adaspor genç takımı daha teknik bir oyunla 3 —İ kazanmıştır. Düzeeliler Adaspor" lulara çok mi- safirperverlik göstermişler ve Ada- pazarlılar bu kardeş kasabadan çok iyi hislerle ayrılmışlardır. * Antep, (Tan) — Mimar Yansen tarafından yapılmı olan şehir i- mar plânmın bir tal iki yüz bin mikyasındaki kısmı gelmiştir. Bu plânda şehrin ana enddeleri, istas- yon yeri, stadyom, eğlence mahal- leri, park yerleri tesbit olunmuştur. * Antep, (Tan) — Halkevi lisan kurslarına gösterilmekte olan rağ- bet çok artmıştır. Müdavimler ara- | ne mahsus hayli bayan vardır. Ceza evinde açılmış olan okuyup yazma kursuna İki yüz küsür mah- pus iştirak etmiştir. Mahpuslar bu nu Bursa - Yalova yoluna bağlamak üzere işe başlanmıştır. Gemliğin Tir. ca İlçesinden Umurbeye doğru hum- malı bir yol faaliyeti vardır. Gemli- ğin seyir yeri olan Umurbeye, bun- dan sonra yaz ve kış otobüslerle git- İ mek mümkün olabilecektir. | İ İzmirde bir cinayet i İzmir, (Hususi) Sürmeli umumha- ineler sokağında Bucalı Kerim na- | nunda biri, bakkal ve tefeci İhsanı bıçakla yaralayıp öldürmüştür. İ Hâdise hakkında aldığım malüma- i ta göre, Kerim sarhoş olarak umum- ! haneye gelmiş ve biraz daha rakı iç- | mek istemiştir. Bunun için de İhsan: jdan rakı almak teşebbüsünde bulun- ! müştur. Fakat Thsan: “ Bugün pazardır, dükkânı aç - makta mazurum.,, Cevabmı vermiştir. Bundan sinirle nen Kerim, talebinde ısrar göstermiş fakat İhsan aldırış etmeyince küfre- İzmir, (Rüsusi muhabirimiz bildi - | derek bıçağını çekmiş ve İhsana #a)- riyor) — İzmirdeki yarışlara iştirak | dırmaştır. kurstan çok istifade görmektedir. * Yalova, (Tan) — Bursa Acaspor i kulübü bisikletçileri buraya gelmiş - ler ve sporcular tarafından karşılan- mıslardir. Bisikletçiler, bir gece kal- Jdıktan sonra sabah saat 10 da Yalo- | Burada maliyede bir suüistii İden N Zimmetine birçok! para geçirmiş! Bir maliye memuru hakkındaki tahkikat İzmir, (Hususi muhabirimizden) — nal ol « müş ve tebliğ memuru Şükrü admda biri muhtelif o makbuzlarda ve def- terlerde yaptığı tahrifat neticesinde zimmetine fazlaca miktarda para ge- şirdiğinden yakalanmıştır. Şükrü mütemadiyen mükelleften 40 lira alârak 4 liralık makbuz ver. miş ve birçok makbuzlar da “başka başka namlara çevrilmiştir. Maliye müfettişi Celâl, Ankaradan maliye vekâletince şehrimize gönderilmiş ve bu işi tahkika memur edilmiştir. Şükrü isticvabı sırasmda şube tahak kuk ve tahsil başmemuriarmm da bu (iste kendisiyle beraber hareket ettik lerini ve bu suretle alınan paralari 8 ralarmda taksim ettiklerini, gene bu Paralarla tertip. edilen ziyafetlerde beraberce çektirdikleri fotoğraflar mevcut olduğunu söylemiştir. Bu hu- Susta ayrıca tahkikat yapılmakta - dır. Başmahane tahsil şubesi mmtaka- #inda bu suretle verilmiş bütün mak- buzlar polis marifetiyle mükellefler toplattırılmaktadir. Şubedeki tahsil defterleri il makbuzlarının dip koçanlarını muhtevi evrak ta bir | odada milhürlenmistir. Şükrünün id- diaları üzerinde tahkikata müfettiş. lerce devam olunmaktadır. propaganda Üzüm kurumu bir eser hazırlıyor İzmir, (Hususi muhabirimiz yazı- yor) — Tariş Limitet şirketi (Üzüm kurumu) nefis üzümlerimizin diş pa- zarlarda propagandası için bir albilm hazırlamaya başlamıştır. Bu albüm. de üzümlerimizin bağlarda nasi top- lardığı, satış piyasalarına hasıl sevk olunduğu; nasıl işlendiği, ambalâjla. Tr netatıda vapıldığr vapırldra na st yükletildiği, Kulâsa bütün bu işler en ince teferrüatma varmcaya Kadar tesbit edilmiş bulunacaktır, Kurümun arsrulusal İzmir fuvarın da açacağı pavyon çok orijinal bir güzellik arzedecektir. Bunun için şim diden hümmalı faaliyet sarfolunmak | tadır, Hazırlanan projeye göre taze ve kuru Üzümlerimiz cam vazolar içinde teşhir edileceği gibi taze Üzüm lerden neler yapilabileceği de gösteri lecektir. Bu pavyon bilhassa iç pa - zarda yurddaşlar arasmda Üzüm sar- fiyatını çoğaltmak için güzel propa- ganda vesilesi olacaktır. Küçük Bel- çikada bile Türk üzümlerinin kendi memleketimizde istihlâk edilen mik- tardan sekiz kat fazla satılmış olma- #1 ibretle karşılanmaya değer. Üzüm sağlık bakrmından en çok değer taşı- yan meyvalarımızdan biri olduğuna göre kurum kuru üzümlerimizi A- merikada olduğu gibi gayet süslü ve cazip kutular içinde kilosu 20 kuruş. tan satılığa çıkaracaktm. Bilhassa bu üzümlerin çok temiz. yıkanmış, a- yıklanmış “ve tasnif edilmiş olması vadan ayrılmışlardır. Eskişehirde güzel revarnı arttıracağı umuluyor, iz bir sergi açıld: a) Üzümlerimiz için No, 21 Romanı yırtacaktı. Süheylu oda- İya girdi. O, Adnanı meşgul gördüğü #aman bilmediği hastalığını unutuyor gibi tuhaf bir hisle seviniyordu. Ad- nan müsveddeleri gösterdi. — Hiç bir şey yapmamak için o- tuz beş sene çalışmak, buna derler Süheyla! Dedi. Gözleri doldu. Şimdi her şey gibi “sanat,, i de inkâr ediyordu. “Sanat, “hayat,, dediğimiz yalanı gerçek sanmak için uydurduğumuz ikinci bir “yalan,, dı. Deha bilo, bü- yük Alman şairinin (1) dediği gibi insahin çikmamak şartile ulubiyete dayadığı merdivendi. Hayutında yal- nız sanat heyecanı kalan Adnana kuvvet vermek için Süheyla, — Yanılıyorsun Adnan, dedi, ha- Hayattan bile kuvvetli olan sanat! görmüyormusun ? Dışarda ehemmi- yet vermeyerek görüp geçtiğimiz şey lere sahnede ağlıyoruz. Karısı konuştuğu zaman ' çok gü- zel oluyordu. Fakat o kadar az konu suyordu ki. Adnan: — Zaten ihtiyarıadım. ihtiyarlık sanıyordu. Süheyla bunu sezdi, kocasının fikrini telaşla kabul etmedi, “Bu yaşta bir erkek ihtiyar sayılmazdı.,, Kadın göz yaşlarmı göstermemek Jiçin odadan kaçtı. Adnan düşündü. |mazdı ” demek “ ihtiyarladı” mekti, İ Zaten görmiyor miydi? Her halile ihtiyardı. Insanların sık öldüklerini, az yaşadıklarını zannettiği yaşta idi, Yemeklerin tatsız olduğu, , günle - rin biri birine benzediği, konuşa - cak kimsenin kalmadığı, İnsana bü- gençlerin cahil, ahlâksız, küstah İN ma eee de- kım şeylerin azaldığı, bir takım şey- lerin çoğaldığı yaş: görmek, yürü- mek, tatmak, sevmek, konuşmak ek siliyordu. Yürümekteki hareket aza. yor, onün yerine kımıldamaktaki kısa hareketler çoğalıyordu. Gözler, eller, boy, saç azalıyor, burnun, ku: lakların hacmi çoğalıyordu. Fakat saçlar eksilirken, kıllar artı yordu, kendisinin karikatöri idi. Ken disi kendisinin müstehzi hatırası! Yüzlü kendi asıl yüzile alay ediyordu. Esyanm bile **tiyarlamasında bir ne cübet vardır, halbu ki İnsan eskidik- çe adileşiyordu. Dişleri, vücudundaki iskeletin otüz iki uçla ağzından sark- masi idi. yalvardığı cigaralardan bir tantsini - karısı odada olmadığı için - sessiz bir kibritle yaktı, dumanında düşü- nüyordu: ölümden daha korkünç şey vard: ölümün ayak sesi! Gelne ölü - mün kendisi görünmeden duvara vu- ran gölgesi! ihtiyarlık bu gölge idi, bu sesti! “İhtiyar, misafirlikte çok oturan adamdı; onunla artık konuş- mayacaklar, ne vakit gidecek diye bekleyen gözlerle ona bukacaklardır. “ ihtiyar” a edilen hörmetler bile, gittiği yerde oturmasın diye insanla- rın onunla ayakta görüşmeleridi. “ ihtiyar” güzel ölmekten bile mah- rumdu, Adnanın demin yaktığı kib - rit bile sönerken boynunu bu kadar hazin bükmedi, Cenazesini taşıyan- lar bile onu değil başka geyler konu- şacaklar, ağlayan bile olsa ölüye de- Zil, ölüme ağlayacaktı.Bu kadar mer hametsiz bir ölüm ne büyük ceza - dır! Çok yaşamak bu derece büyük bir kabahat mi? Konağın kalfası odaya girdi. — Kâtip Salih efendi geldi. Dedi. Adnanm dün akşam yaziha- nede unuttuğu " uşak Ahmet” dava- smm dosyasini getirmişti. bu vesile İhtiyardı: yani insanların pek az yaşadıklarını sandığı yaştaydı yatımızda tek doğru şey sanattir.| Dedi, bunu söylerken * hastâleğıni | “ ihtiyar sayıl! Adnan bu:yaşa yaklaşmıştı; bir ta | Süheylânm “içme Adnan, diye! Yazan: MİTHAT CEMAL idi. Kâtip Salih, aylığını Süheylay& hatırlatmak için gelmişti, çünkü bu nun maaşını yazıhane kirasile bers” ber Adnan, uşak Ahmet davasından alacağı İkinci taksite talik ediyordu. Süheyla, herif! görünce, bir köşe de aylığını, yazıhane kirasile beri ber verdi, Kâtip Salih tedahülde kak mayan maaşının keyfile büyük teva» zu içinde Adnanm odasına girdi. Ad nan dosyadan ziyade başka şeye memnundu: Isabet ki geldin Salik efendi. | sana bir şey söyliyecektim. Bizim Hidayat merhumun konağında bir Burhan vardı; Hariciye mümeyyizi Burhan. Son zamanlarda vaziyeti iyi değil diye işittim. Uşak Ahmet dava sında bunu da şahit yapsak diyecek” tim. Kâtip Salih Burhanı hemen tanrı. fakat lakırdıyr uzatmak istedi; göz” leri tavanda düşündü: — Burhan, Burhan, Burhan... Adnan: — Canım, merhum Belkisin amea- zâdesi Naşit beyin iyi arkadaşı idi. Temiz giyinir, çok şişmandir, yalan” cı şahit olduğu mahkemede belli bile olmaz. Kâtip Salih: — Anladım efendim, fakat... o siz lere ömür! 4 Adnan: — Deme! genç adam yahu! n8 çabuk öldü. Kâtip Salih: j — Ölmedi efendim, intihar etâi “Entellijens servis,, e casusluk eden Hintli Abdullah Sağir Ankarads asıldıktan sonra bu Burhan hiç evim” den çıkmayordu, çıldırdı. diyorlardı. İbir gece bir adres sormak için polifi evinin kapuşunu çalmış, Burhan pet cereden polisi görünce, abdeshanedi tabanca ile intihar etmiş. Ambidextre bir adalet Adnan'düşüniyordu:” Adaldf* hokkabazdı. Sağ ve sol elini ayni me haretle kullanan adalet !.. Hele şu tef kiye zarfları! Mahkeme, imamla he yeti ihtiyariyeye kapalr zarfla şahitle | rin namuslu olup olmadığını sorune$ Macidenin umumhanesini İşleten Çİ di Mahmut bu zarfın içinde “ eşhabi namus ve takvadan” olarsk çıkıyor” du. Sonra tesmi malumatla hususi m8 lumat ne kadar da bam başka! - Adnanm hususi aldığı malumat: | “ Yanyalı Hafız Ismail Sofular #8 hallesinde eski bakkal, sonra hürri" | yet ve itilâfta aza, sonra Kâmli pa$$ kabinesi zamanmda “piyasa hırsız sonra. tefeci, şimdi asma altmdi Imamın zarfından çikan resi malumat: hi İ Hafız İsmail efendi Yanya oşraf? dan ölüp erbabı yesar ve namı İve tüccarı mutebereden ve huffast & ramdan,” Adnanm aldığı hususi malumat? “Avlonyalı Rıdvan, Senih ef: nin ekinde. eski uşak, sonra Sati” | Vasfinin kadın işlerinde vasıtası, #0 ra Hürriyet ve itilâfta aza, sonra nahiyede hırsız müdür, şimdi 48; islâm kapısının yanımdaki kahvedi | İyalancı şahitlik etmekle malgetini zamıyor.” 4 Imamı zarfından çıkan resmi Hİ Tumat: e. “Ridvan bey Avlonya eşi ve olup erbabı nam .tan ve kü memurin mülkiyeden!" ! il ! | yi it TArkası va) Gemlik köylerinde bir kaza Gemlik, (Tan) — Bursa - Yele? ana yolu üzerindeki Engürücük sö yünde bir kaza olmuştur. Köyün © Zirmeninde çalışan İbrahimle daşt Ahmet motörü işletirlerkeb sizm bir infilâk olmuş ve her ikisi ağır yara alarak kısa fasılalarla i İhsan kendini mildafaa etmeye va- kit bulamamıştır. Açılan yaralar çok derin olduğu için zavallı adam yere | yıkılmış ve biraz sonra ölmüştür.| o ekişehir (Tan) — Sekiz senedir muntazam bir şekilde çalışan Yok. Bu sırada hadiseyi gören polis İbra-| sular Kuruma Cemiyeti, güzel bir sergi açmıştır. 70 kadar yoksul him derhal Kup gele Ve Kak Cİ amman nakış, dikiş ve elişleri bu sergide teşhir edilmektedir. Sergi, | 'ydan vermeden yâkalamiş- hdi Ba ti eok büyük bir rağbet kazanmaya başlamıştır. etmek Üzere Bursadan hareket eden! #ki genç bisikletçi, cumartesi akşamı şehrimize gelmişlerdir. Garbi Ana doluda tura çıkan gençler, vaktinde yetişemedikleri için yarışlara gire memişlerdir. Bisikletçiler, bugün şeh- Cemiyetin idare heyeti bir arada TOMTOM SOKAK BEYOĞLU Kayıt muamelesine eylülün birinci (Ogününden itibaren Saat 10-12 de yapılacaktır

Bu sayıdan diğer sayfalar: