17 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

17 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 -0-938 SON FIABERFeP Fasta Ispanyol asilerine karşı isyan var Almanlar Şarkta, İspanyollar Garpta Bai ezmek istiyorlarmış Tspanyadaki kanlı kardeş T Londra, 16 (Radyo - Tan) — gün İspanyadaki harekâta dair çok az haber gelmiştir. Hükümet, yaban- & lejyonların Fasta âsilere karşı ki- yam ettiklerini haber veriyor. Diğer taraftan Bübsodaki hükümet kuvvet leri âsilere iltihak etmek istemişlerse de liderleri kurşuna dizilmişlerdir. Asilerin hükümet komitesi reisi olan General Kabanellas Alman Ajansı mümeseilini kabul ederek gu sözleri söylemiştir: “.— Alman milletine deyiniz ki: Burgosda bulunan İspanya milli mü. dafan komitesi reisi general Kabenel las, ileride her ne olursa olsun, ko- münistliğin ve anarşistliğin mütefes- «ih zihniyetine karşı yaptığımız mü- eadelede Almanyanın gösterdiği dost Tuğu ve yenmeyi” müzâhereti İspan- “Almanya bizzat kendi tart vasi: fesini müdrik olarak daha bidayette komünist ve Marksist tecavüzline karşı sarfettiğimiz gayretlerin ma- Basmı anlamıştır. Milletiniz ve gefi- niz garkta nöbet bekliyorlar. Bizde bunu garpde yapmak istiyoruz. Bi- zim vazifemiz Avrupanm atisi bakı kavgasının hazin teoellilerinden - | mından sizin şarktaki vazifenizden daha az mühim değildir. Malagada Londra, 16 (A.A) —Daliy Tele- graph, Malaga'da Halk çephesi hilkü- metinin tamamen dağılma halinde ol- duğunu yazıyor. Bunun sebebi milis sosyalist, komtinist ve anarşist grup- ları arasmdaki anlaşmazlıklardır. Bu gazeteye göre, anarşistlerle ko münistler, vali Veganm itidal hakkm daki tavsiyelerine kulak asmıyorlar ve Malaganm şimdi hür bir şehir duğunu ve kimsenin Madridin emir- lerini dinlemeye mecbur olmadığını bildiriyorlar. Bunlar hergün muha- srmlarım tevkif ve idamına devam et- mektedirler. Nafiz komünistlerin ortadan kay - emin neem He oradan da Barselona geçmiş olmala > rmm muhtemel bulunduğu söylen mektedir, Kurşuna dizildiler Roma, 16 (Radyo - Tan) — İspan- ya Cümhurreisi Azanaile Başvekil ve Harbiye Nazırı Kabarello'ya karşı suikast yapmakla mazmun dokuz ki» #iden yedisi kurşuna dizilmişlerdir. Zaimis öldü Dost Yunanistana büyük hizmetler yapmıştır ” “Atina, 16 (Hususi) — Eski Yunan Cümhur Reisi Zaimis Viyanada vefat etmiştir. Gazeteler kendisinin çok eski ve özden siyasi hayatı hakkında hararetli yazılar neşrediyorlar, Yuna» histana ve Yunan milletine yaptığı Eerek kendi ve gerek hükümet adın, Zaimisin karısma derin teessürlerinin bildirilmesini rica etmiştir. Ölüm ha- beri, Korfuda bulunan Krala da bil- Habeşistanda İtalyaya karşı isyanlar (Başt 1 inelde) de say, be yünden çak Rd ır. İlacağı malüm değildir, Hitlerinin sözleri ve İtalya Roma, 16 (A.A) — Nasyonal sos- yalist kongresi, Roma matbualında mühim bir akis bulmaktadır. Hitlerin kapanış nutkunun siyasal mahiyeti bilhassa kaydediliyor. Tribuna gazetesi, bu nutku, Avru- pa medeniyetini bölşevik tehlikesine karşı müdafaa için birleşmek üzere a luslara yapılmış Acill bir müracaat O larak tefsir etmektedir. Gazete diyor ki: “Üçüncü Alman İmparatorluğu tes lihatını tâcil etmişse, bunu, Asya a- maçlarmı unutarak silâhlarnm bü- tün ağırlığı İle, kanaatince bolgevizm. için olmuş hele gelen Avrupa bölge- lerine doğru propagandasını yaymak ta olan Sovyetler birliğinin muazzam teslihatı Üzerine yapmaya mecbur ol- muştur. Alman ordusu, batı Avrupa İçin bir tehlike değil, bölgevizm teh- a karşı ilk seddi teşkil etmekte Journale â'İtalia gazetesi de gu s2- tarleri yazıyor? Hitler, kapanış nutkunda Kete de bütün dünyayı bolşevik tehlikesi - ne karşı teyakkuze davet eden diğer hatiplerin fikirlerini hülâsa etmiştir. ———————— Murahhasların başmda Habaşin Lon dra sefiri doktor Marten bulunuyor. Geçen assamble içtimamda Habeşis- tanı Ras Nasibu temsil etmişti. Ha- beş murahhasları içtimaa kabul edil- diği takdirde İtalyanm assamble iç - Haberler arasından seçtiklerimiz doğum yıldönümü münasebetile| Atatürk ile dost ve müttefik devletini Kral nalbi Prens Pol arasında tebrik ve teşekkür bakara teati edilmiştir.) Asamble ( toplantısında bah mak üyere dün Moskovadan Cenevreye hareket etmiştir. udüsten bilidiriliyor: Hükümet, Arap grev komitesinin greve de- vam edip etmemek hususunda bir karar vermek o Ürere perşembe günü yapıl. masına karar verdiği toplantıyı yasak şw günlerde Atinayı ziyaret e decektir. Avrupada sağ- sol çarpışması (Başı 1 incide) işçilerin işlerine döndülderi görülü- İ yor. Fakat şimaldeki Lü şehrinde sollar ve sağlar arasında bugün kay- galar olmuştur. Eskiden Ateşli Haç admı taşıyan, bugün Yeni Sosyalist diye tanlân ve gene Miralay Dö Ja Rok'un liderliği altında bulunan fir. kanın içtimaımdan sonra Lil şehrinde sağlar İle sollar arasmda silâhlı bir kavga olmuş, otuz kişi yaralanmıştır. Liyon şehrinde de buna benzer kan. vardır. BELÇİKADA Brüksel, 16 (Radyo » Tan) — Bel- çikanm yarı faşist fırkası olan Reks partisi ile sosyalistler arasmda bu- gün bir hâdise vukubulmuştur. Keks fırkası lideri Degrel İsviçrede bulu- nuyordu. Kendisine fırkasınm İçtimar ol | yasak edildiği haberi verilmiş ve Değ Portekiz Başvekili Salazar rel derhal tayyareyle buraya gelmiş ve içtimaa riyaset etmiştir. İçtima- mm dağıtılması için zabıta tarafından yapılan teşebbüste iki Reksist yara» lanmıştır. PORTEKİZDE Lizbon, 16 (Radyo - Tan) — tekiz hükümeti bugün komünizme karşı Lejyon tesisine muvafakat et- miştir. Yeni lejyonun vazifesi kömü- nizme karşı nizami kuvvetlere yar» dımdır, Bu kuvvetin, komünizm aley- hinde yapılan bir nilmayişten sonra vllcuda getirilmesi kararlaştırılmış- tır. Başvekil Salazare, bu kuvvetin vücuda getirilmesi için 20,000 imzalı bir istida verilmiştir. Fransada sosyal rejim değişmiyecek Paris, 16 (A.A) — Maliye Nazırı, dün matbuat mümessillerini kabul et- miştir, Nazır Awriol, Fransız iktesa- diyatınm istikbali hakkımdaki nikbin İlğini izhar ettikten sonra, hüküme tin “sermayeyi mecbur! surette sefer ber edeceği,, süretindeki şaylayı tek- zip etmiştir. Mumaileyh, demiştir ki: Bu şaylalar, tamamen saçmadır. “Halkçılar cephesi, hükümeti, husus! ihlâl etmeyi hiç bir zaman memiştir. Bir yalan haber tekzib edildi Parla, 16 (Radyo - Tan) — Roman- ya Kralı Karolün Romaya davet olun duğuna dair intişar eğen bütün şayi- alara rağmen böyle bir davet vuku bulmadığı tahakkuk etmiştir. (TAN — Bu haber bizde çıkma- nişi.) TAN IYUGOSLAVYA NOJLARI| Hadiselerin yakından ve uzaktan gör Hırvatlık davasının Zagrepteki manzarası mizle vatandaşça görüştük ve tenev- vür ettik. Belgrad Sefirimiz Bay Haydar, se. kiz sene fasılasız surette şimdiki va- zifesinde bulunmuştur. Balkan lisan- larmı bilmesi, zekâsı, olana bitene karşı uyanık bir alâka göstermesi sayesinde hem Yugoslav hayatma nüfuz etmiş, hem de burada kendisi- ne sövgiye dayanır bir mevki yap- mıştır. Iki müttefik memleket ara- sımda Bay Haydarm canlı bir dostluk köprüsü hizmetini gördüğünü söyle - mek mübalağa olmaz. Müsteşar Bay İsil ile bağı olmak Şefkati ve sefaretimizin diğer erkânı dn memleket hayitma karışmışlar ve kenamerımi gok sövdirmişlerdir. Yemekten sonra sefaretimizde bü- yük bir süvare vardı. Yugoslav na - zırları, İskopçina reisi, gazeteciler, çok samimi bir hava içinde toplan- mışlardı.. Lisanımızı bilen ve memleketimize yakınlık duyar birkaç Bosnalı da ha- sr bulunuyordu. Bu arada bilhassa İslim Cemiyeti relsi Salih Efendi ile tenıştığıma memnun oldum, Vaktile Vefa Idadisinde Arabi hoçalığını et- miş, sonra birkaç arkadaşile bera- ber Istanbulda (Saadet) isminde hususi bir mektep kurmuş. Salih Efendi tekkelerin aleyhinde- dir. Yeni fikirlere taraftardır. Mem- yp. İleketimizdeki Inkılâp hareketini bü- yük bir sevgi ve alâka ile takip et- miştir. Bosnada yeni neslin uyanık- lık göstermesini ve kendilerini an'a nelerin köleliğinden kurtararak yeni hayat şerailine uymalarını memnu- niyetle görüyor. ... Sabah erkenden kalktık, Belgrst- tan Zeğrebe gidiyoruz. İçimizde u - fak bir tereddüt var: Acaba Hırvat- Uk âlemini nasıl bulacağız? Dünya gazetelerinin kısmen hu - #usi maksatlara dayanan neşriyatı, insanın Üzerinde nekadar olsa biriz bırakıyor. Zağrep İrisana küskün in- sanların memleketi, içinde çalışılmı- yan, uğraşılmıyan, yalnız siyasi hoş- nulsuzluk körüklenen bir yer gibi geliyor. Hâdiselerin uzaktan görünüşü ile yakından görünüşü arasındaki far- kı Zağrepte bir def'a daha ölçmüş ol- dum. di. Ve Harvatlarm bir kısmında hiç şiip- hesiz tahakkuk etmemiş birtakım is düşünmediği gibi sosyal rejimi değiş-| tekler vardır. Yugoslav câmiasına tirmeyi de kat'iyyen hatırına getir-| yalnız müşterek hanedan, müşterek harict müdafaa, müşterek harici tem . Medeni unsur sıfatile kendilerini eski Sır. bistan halkından yüksek görüyor lar ve Sırp idaresi altında bir unsur olmak hissi kendilerine ağır geliyor. İdare itibarile muhtariyet istemeleri nin bir saki de, Hırvatistan varida- tmm $ırf Hırvatistanda kalmasını ve orasının inkişafına sarfedilmesi - ni temin etmektir. Bu arzu tahak - kuk etmediği için Maçekin Hırvat ünüşü Belgradda Türk Sefareti binası, Dalmaçya sahilleri, 18 Eylül Belgraddan ayrılmazdan evvel ken- di sefaretimizde hususi bir akşam eğinde buluştuk. Sefaret heyeti- ir bir kavga olmuştur. Yaralananlar| “5. ic çiftçi fırkasını temsil eden elli me - bus İskopçina meclisine gitmiyor, devamlı bir objeksiyon halinde bulu nuyor. Şimdi işin yakmdan görünüşüne bakalım: Bir kısım Hırvatların kalbinde bir takım siyasi emeller bulunmasm - dan tabii bir şey tasavvur edilemez. Hırvatlar asırlarca yabancı tazyike kürşı kendilerini müdafaa etmiş in- sanlardır Bu müdafaayı çok parlak surette, çok muvaffakiyetle yapmış- lardır Bu sebepten benlik hisleri kuv vetlenmi.ş, başka bir tesir altına'düş mek, befilikten bir şeyler kaybetmek korkusu hastalık halini almıştır. Yu| goslav câmiası içindeki benzerlik ve| yakmlık hislerinin Sırplık, Hrrvatlık i gibi ayrılık» medlüllerinisgölgede bi- rakması ve-tâm bir birlik ve ahenk husule gelmesi İster istemez bir za- man meselesidir. Fakat bu zaman uzun olmıyacak- tır. Çünkü Stoyadinoviç kabinesinin | itidalli siyaseti Hırvatlara mutlaka emniyet hissi verecek ve tam bir Yu goslav tesanüdü kurulmasına az za manda muvaffak olacaktır. Bugünden Yugoslav kabinesinde, adliye, nafın, ticaret ve sanayi, ma- liye ve beden terbiyesi nazırları ol- mak üzere beş Hırvat nazır vardır. Bunlar Iskopçina meclisine bir Hir- vat grubu halinde değil, Başvekilin reisi bulunduğu Radikal Yugoslav birliğinin âzası sıfatile iştirak etmiş- lerdir. Hırvatlar böylece gerek kabi- neye, gerek idare makinesinin muh- telif şubelerine müsavat esası fize- rine karışmış bulunuyorlar, .*. Zağrepte ne küskünlükten, ne de gayritabillikten eser yok. Karmca gibi çalışan, şen ve canlı İnsanların mamur ve temiz şehri.. İ gibi: z TELEK Sen! Ben, “sen” lâfmı sevmem. Sevmem ama söyledim. Çünkü bu söze nuha- tap olmıya alışmış olanlar vardır ki onlara “siz!” derseniz yadırgar ve to- dirgin olurlar. Bununla beraber ben “sen!” demesini sevmem. Onun için- dir ki hiç iyi bilmediğim halde ingi- lizceyi severim, Zira — haşa huzur- dan — adama küfrederken bile: — Sizin... diye hitap eder bir dildir. i Bu dilde sen, yalnız Allaha hitaben söylenir. Bu böyle oladursun! Galata tüne- linin içinde ve dehlizin tam ağzında bir kömür ilânı gördüm. Tıpkı Sürel Musa'da hitabı izzet vaki oluyormuş “Kışın üşümek istemiyorsan kömürünü yazdan al... Diye adama bir emrediyor ki; bi- şında bir “ya kulum!” hitabı eksik. Ve o kadar dürüşt ki; adam soğuk- tan donsa kömür almıyacağı geliyor. Bu Iübali ilânm bende yaptığı ba İ tesir belki"bir kıymet ifade etmez ve: — Senin hoşuna gitmiyebilir! di. İ yebilirsiniz. Lâkin türkeeyi terbiyeli İ konuşmayı gazeteden, ilandan, sen- den, benden öğrenen ve herkesten fazla öğrenmeye muhtaç olan bir ta- baka vardır ki iste o kalabalık taba- kanm terbiyesi üzerine bunun lâüba- Wi bir tesiri olacağına şüphe yoktur. İste ben önlârr düşündüm. Gerçi kimse karşısındakine, “sen” demekle büyümez; muhatabı da küçülmez. Lâkin terbiyeden ziyan edilmiş olur, Ali Paşaya atfen anlatırlar: Paşa tavla meraklısıymış, Meşhur tavla ustalarından Nesim isminde bir Ya- hudi ile oynarken muttasıl: — Dübeş efendimiz, hepyek efen- dimiz. Diye oynarmış. Yakmlarndan bi- ri sormuş: — Paşa efendi! Bu Yahudiye mut- tasıl “efendimiz” diye hitap ediyor- sunuz. Değer mi ya Paşa da şu cevabı vermiş: — Değer mi değmez mi bilmem, mia başka türlü görüşürsem dilim lena görüşmeye alışır, Yahndiyle gö- elli diye Bisanrmi le tifiara alıstıramam. Bir müşteriye satıcmın her zaman saygı gösterme. si kendi menfaati icabı olduğu söyle dursun, halkım görüşme diline de do- | kunmamak için bari şu bir tek nümu- nesini söylediğim senli benli ilân ve propaganda çeşidinden artık vargeç- sek biribirimizle “siz” diye konus- sak! B. — Vakıf icaresinden şil fabriktör okuyucumuza: “Mektubunuz çok (enteresandır. Mahfuz kalmak üzere fabrika adre. sinin veya şahsi adresinizin bildiri. mesini dileriz. B.F, Rusyadan Alman yaya cevap f (Başı 1 incide) meksizin ve müşkülâtı nazarı dikkate almıyarak kat'iyet ve bilgi ile başar. Istasyonda bizi Zağr umumi va- lisinin mümessili, belediye relsi, fah- ri konsolosumuz Dr. Milân Miraç matbuat müdürlüğünün Zâğrep mü- messili ve gazeteci arkadaşlar istik- bal etti. Her yerde olduğu gibi kendi mizi derhal dostlar ve arkadaşlar a- rasmâa bulduk. Program güzel tertip edilmişti. Birkaç saat içinde Zağrebin eski şeh rini, yeni kısımlarını, civardaki tabi- at güzelliklerini, hayvanat bahçesi- ni, belediye müesseselerini gördük. Ders alacak birkaç nokta Üzerinde de durduk. Zağrepto gördüklerimden, işittik- lerimizden ve bu noktalardan gele - cek mektubumda bahsedeceğim. Ahmet Emin YALMAN Lokarno işi suya düştü “İHitlerin son nutku buna sebep olmuş Lonâra, 16 (Radyo - Tan) — Yeni bir Lokarno paktmm esaslarmı ba zırlamak üzere toplanması arzu edi- Jen beşler konferansmm daha Ouzün müddet toplanamıyacağı anlaşılıyor. Bu işin suya düşmüş olduğuna mişlardır. Bütün askeri sınıflar bilgi ve tam bir intizam ile hareket etmiş- lerdir. Biz her an huzursuzlukları kar şılamıya amâde bulunuyoruz. Biz dalma sulh taraftarı olduk ve bundan böyle de yine öyle olacağız. Çünkü bizim kanaatimiz ancak sul- hün beşeriyete ilerlemek imkânlarını vereceği merkezindedir. Memleketi - miz azimdir ve orada çok, pek çok !ş- ler vardır. Durmadan çalışıyoruz ve müslihane sosyal messi cephesindeki her muvaffakıyetimiz o kapitalizme indirilmiş bir darbedir. Kapitalistler bunu anlıyorlar ve bize harp hazırlı- yorlar. İşte bunun içindir ki daha i- yi çalışmaya mecburuz... Voroşilof: o Kahrsman (OKınl Ordunun Sovyetler Birliği işçi. lerinin muslihane mesüilerini sekteye uğratmaya teşebbüs edecekleri her an tenkile amade bulunduğunu söy- iyerek sözlerini bitirmiştir. Bu nutuktan sonra iki saat sfiren bir askeri geçit resmi yapılmıstır. m m Inapmak lâzım geliyor. Alman devlet reisi Hitler tarafından söylenilen son hutuklar bu menfi netice Üzerinde çok mühim âmil olmuştur. Çünkü Al- manyanm kendi maksatlarmı tahak- Kuk ettirmek kararmda olduğu anla- şilıyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: