17 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

17 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | ERE A Ag ça GEN ga EY e m PA VE A EŞ ç memleki Bir şampiyon her davete icabet etmeli midir? Yaşar klüpleri gezerek onlara ders vermelidir Yaşar sıkletinin olimpiyat şampi. yonu olduktan sonra kendisiyle meş- gul olanlar çoğaldı. Bu şampiyonlu- un icabatmdan olduğu için hoş gör. mek, tabii telâkki etmek lâzımdır. Bu arada Kasımpaşa klübü de çocuğu güreşe çağırdı. Bu münasebetle bir gâmpiyonun her davete icabet edip etmiyeceği bahsini mütslea etmek isterim, Gerçi bir olimpiyat şampiyonu her davete İcabet etmemelidir. Hele aldi- ğı unvanı Her zaman müdafaa emek külfetine katlanmak istemezse bu da- vetlerden şüphesiz daima kaşmalı ve değerini tecrübeye koymalarma ma- hal bırakmamalıdır. Lâkin şampiyon- luğu sporlmenliğin bir gayesi © değil de bir tezahürü sayan şampiyonlar müsabakadan kaçmazlar. Hattâ Ken- dine çok güvenenler başkalarının ça Dinarlı neredesin ? Baş pehlivanlar müsa- bakamıza seviniyorlar Tekirdağlı Hüseyinle Manisalı ğırmasma mahal bırakmadan kendi- leri mllsabakalar araştırıp rakipleri- | le çekişirler, kuvvet ve formu yerin- deyken bir kere daha Üstünlüklerini gösterirler. Amerika, Japon atletizm takımlarının Londra ve Pariste bin- lerce kişi önünde olimpiyatların ska. | bindeki müsabakaları bunun en kuv: | vetli misalidir. Amerikalı şampiyon- | lar daha olimpiyat bitmeden Berlin-| den gıktilar. Londraya gittiler ve 90 $in kişi önünde İngiliz milli takımmı tepeledilerdi. Lâkin insan her zaman galip gelemez. Netekim olimpiyatla - rm 100 kilometro bisiklet yarışmada birinci gelen Fransız bisikletçisi Car. pentier olimpiyatlardan sonra Fran- gada yapılan bir müsabakada ikinci “Olur mü olur! Hele galebe ve wağlibiyeti Yöğülar ve konkurler gibi zaman ve mesafe ölçüsüne tâbi olmıyan ve neticesinde talih ve talih- sizliğin rolü büyük olan mücadele #porlarında ve bilhassa güreşte böyle maküs neticelerin vukua gelmesi pek muhtömeldir. Onun için Yaşarım ©- lempik şampiyonluğu unvanmı orta- ya atarak bir ecnebi rakiple müsaba- ka kabul etmesine daha stcnğı #ica- #ina razı değilim. Bu mülâhaza ile dir ki, çocuğun Rusya seyahatine gö- türülmediğine de memnun oldum. "Ancak dünya şampiyonluğu namze di olmaktan çok uzak olan Kasımpa $a klübü güresçisinin Yaşarla güreş doktora muayene ettirmek şartiyle| bit edilen programa göre atletlerin ohu da müsabakamıza kabule hâz-| muayyen saatte müsabakalara hazır yapmak istemesini de haklı buluyo- rum. Çünkü bizim Finlandiyalara ka- dar adım gönderip güreş hocası diye getirdiğimiz antrenörün yegâne kıy- meti 928 senesinde olempik üçüncüsü olmaktan ibarettir. 8 sene evvelki olempik üçüncüsünü hoca diye getir- mişken kendi içimizden #tcak sesk çıkmış olan bir olempik birincisi el- bette herkesin merakını tahrik eder, elbette genç amatörler: — Ben olimpiyat birinelisi Yaşarla güreştim, Diye iftihar etmek ister - ler. Bu meşru arzuya karşı şampiyon- larm yapacağı şey zaten kendilerin- den birkaç klâs farkir olduğunda güphe olmıyan bu genğlerle görüşüp onlara ders vermektir. Hattâ Yaşar çağrılmadan güreş #alonlarmı gezip arkadaşlarına güreş göstermelidir. Berlinde gördüğümüz şampiyonla- rım bizde bıraktıkları intiba budur. Yaşar da bu şampiyonlardan biridir. » Şimdi burada bir mülâhaza vardır. i Ya Yaşar güreşirken yenilirse?! * Bu ihtimal yoktur ya! Fakat far- zedelim ki yenildi! Ne olabilir? Ada- mın elinden tie meşe saksısını alırlar, ne de altın madalyasını. Sadece Ya- şar yenildi derler. Bü da bir sporcu, hele Yaşar gibi mütevazı bir sporcu için tabit bir hâdise olur. Eğer böyle tehlikelere dahi dilşmek istemiyorsa Yaşarm yapacağı iki şeyden biridir. Ya daima iğman üstünde durup dahilindeki muhtemel ra- kiplerini —bunlar çok olmasa gerek- tir — birer birer temizlemek? Yahut: bıraktım. De- olmaları lâzımdır. Birinci gün: 15: 100 seçme, yüksek atlama, rr. » Kara Aliyi doktora muayene ettir. memizin sebebi; çatlak kollu bir peh- Hivanm eidâ! bir güreş yapamıyacağı kanaatimizdir. Yoksa Kara Ali gibi yağlı güreş meydanlarında rakipleri- le şerefli savaşlar yapmış bir pehliva- nrmızı bu müsabakadan mahrum et. mek aklımızdan bile geçmez. Dinarlmm cevabı daha çok geci- kirse biz müsabakamızın tarihini ve şartlarını ilân etmekte gecikmiyece- Giz. O zaman efkârı umumiye kimin ciddi güreşten kaçtığı hakkmdaki hükmünü daha açık vermiş olacak- tr. hakkındaki hü Boksörümüz Melihle döğüşmek ü zere Romanyadan gelen ve geçen Pa zar günü stadyomda Kiryâko ile dö- üşen Romanyalmm maçında saat hakemliği yapan Şakirin mülâkatını dün yazmıştık, Bay Şakir o beyana- mim yok. Bunun neden ileri geldiği-| enda “Eğer maçı tatil etmeseydim si bilmiyorum. Yalnız çok Tica ede-| Kiryako ölebilirdi” diyor, ve maçı rim, eğer ben Dinarlı Mehmet kadar) ne sebeplerle tatil ettiğini anlatıyor- güresçi değilsem, Türkiyede hiç peh-; gı, livanlık yapmam, Dinarlı İle her ne Filhakika Şekirin maçı tatil etti- KY ki ğinden biraz sonra Kiryako hastane- dahil ermez k ül iler | YE kaldırılacak vaziyete düşerek ba- Manisalı Rifatın mektubu 10-9.936 tarihli gazetenizde hakiki bir profesyonel Türk güreşçisini seç- mek ve bulmak için açtığınız müsa- baka ilânmızı okudum. Burada adı geçenler urasında maalesef benim İs- den rica ederim. yümıştı. i larından | O maç hakkında eski boks hakem: emr lerinden Vitalisten aldığımız mektu- Rifat bu neşrediyoruz. Se Tekirdağlı Hüseyinin cevabı Tan gazetesi spor muharririne: 109-936 tarihli gazetenizde hakiki| Ben, Büyük Kemel, Mazlum, Serj. profesyonel Türk pehlivanmı seçmek Pakrat, Doudiro, Berzoles, Küçük —mmmammmmzan | Kemal, Nuri gibi boksörlerin döğüş sabakadan çekindiğini gördükçe in-| tükleri zamanlarda çok defalar ha. sena mektep çocukları bile meydan| kemlik yaptım. Beni sizde tans: okurlar. i 29 sağa i. ei via 27 TAN Rifat da cevaplarını bildirdiler çeke. niz. B. FELEK Geçen pazar günü yapılan boks BORSA 16 EYLÜL ÇARŞAMBA Paralar Alış Satış 63215 126,25 Sterlin 1 Dolar 20 Çek kuronu 20 Belçika fr. Liret Sofia Cenevre Sofa Florin Avusturya Çekoslovakya Mark İsveç kuronu İspanya pezeiz Esham İş Bankası Mü 15— eğri 10 »,,/. ,, Hamiline 10 Aradolu 44 60 | 3478 .» 41— Şirketi Mayriye 16.— Tramvay 1775 Bomonti Nektar Sas Terkos 1205 Aslan Çimente 1270 Merkez Bankası 30.50 Osmanlı Bankas 2 Şark Merker Eczânesi 360 Mısır tahvilleri 1886 T 1903 101,— 102,— isı MI 94,50 25,50 İstikrazlar Türk Borcu 1 234750 Manisak Rıfat Pehlivan Tekirdağıı Hüseyin Pehlivan » in Sen Türk profesyonel baypehlivanları-| ve bulmak için açtığınız müsabakayı |. Taare: Dakt” > nm en kuvvetlisi ve en kıymetlisini| okudum, çok sevindim. Ben de böyle| Sivan — Erzurum 7 5025 #eçmek ve halka hakiki cevheri gös-| bir güreş fırsatı hazırlıyan dürlist i- ” E 9925 iermek maksadiyle açlığımız beş yüz | darerileri arıyordum.. Çünkü bundan|Tahoilât liralık mükâfatlı güreş için tanınmış | evvelki güreş müsabakalarda hak — 1025 baspehiivanlarımızmı ikisinden sidiğrİ kimdn yapılan dedikoduların deime ERİ Ger a ei mız mektuplari aşağıda ökuyacaksı. | luğu derecesini ancak sizi tertip et- » Mn yad niz. Bu suretle Tekirdağlı Hüseyinle| tiğiniz güresten sonra ispat “eddos 2 Menisalr Rifat ta teklifimizi kabul | ğim. Evet, Hodri meydan! İstediği! 1510: 400 seçme. etmiş bulunuyorlar. Mülâyim pehli - | niz şekilde ve istediğiniz zaman bu 15.20: 110 final. van cevabını daha önce bildirmişti. şartlar dahilinde güreşmiye hazır ol- 15,30: 10.000 final. Şimdi açıkta Cim Londosla güreşmek | duğumu sevgi ve saygılarımla bildi-| (16: Disk ve urun final, üzere seçilen Dinarir Mehmet kaldı.| ririm. Gönen 11-938 1615; 100 final. z Ondan da muvafakat cevabı alınca Türkiye başpehlivanlarından | 16.30: 1500 final müsahakanm yerini ve tarihini ilân Tekirdağlı 16.45: 400 final edeceğiz. Pehlivanlar ona göre hezir- Hüseyin Alkaya 17: 4X100 final, ii imarlı Atletizm şampiyonası İkinci gün: | Kra Aliye gelince, Dinarlı ile yap- — lığı son güreşte kolu iyice sakatlan.| (İstanbul Atletizm Ajanlığından: 15: 200 seçme gülle ve üç adım fi- mıştı. Eğer müsabakamızm tarihine| 1 —19ve20 Eylülde yapılacak İs-| nal, kadar kolu iyileşecekse burada bir| tanbul atletizm şampiyonası için tes- im o gb final, 16: Cirit ve sırık final. 16,15: 5000 metre final, 16,40: 200 final. 17: 4X400 finel, Boks maçı münakaşası hâlâ devam ediyor Eski bir boks hakemi mesele kmünü yazıyor a Yazan: Louis Barta f 1 Ana yataktan kalktı ve havagazi ocağını yaktı. Gök yüzünde, teşrini- sani yıldızları henüz parlıyor ve pencerenin önüne derin bir karanlık #yığıdıyordu. Yutaktan, baba, sordu — Nereye gidiyorsun? — Sen de kalkmalısın. Vakit geldi. Fabrika zamanıdır. — Saat kaç? — All. Ana bolaşık yıkamakla meşguldü. Elektrik ziyası, başmı bir hâle gibi sarıyordu . Baba, kokusu tüten sıcak kahve sini içti, karısının bütün iyiliğini du- yarak şefkafle dedi ki : — San bulunur kadın değilsin! Ane cevap verdi: — Hayır. Ben bir makineyim, Sa- bahtan akşama kadar iş, pegimi bi-| rakmaz, Ancak geceleri, uyur ve rü yalar görürken, ben, ben olduğu - mu duyuyorum... Biraz, sonra, baba, fabr!kadaki geniş atölyedeki makinesinin önün- de idi. Muazzam çark önünde, dişli - ler, kollar rasında âyakta duruyor- du. Etrafında hektovatlaria cereyan» lardan başka bir şey yoktu. "Tam o saatte, dünya istihsalât me- kanizması gündelik iş için, yalnız fabrikalarda değil, fakat bütün bü - yük ticaret evlerinde ve bankalarda harekete geçmişti. Baba, dünya istihsalâtı mekaniz - masının içinde bulunuyordu. Saat sekizdi. Iş başladı. Saat dokuzda dişliler yayı kaptı - lar ve parçaladdar nu Ana yataktan eryrrldr, saatin ak- rebi altıyı gösteriyordu ve zili çalma» | ğa başladı. Ana hemen saati kapa - rak, başkalarmı uyandırmasın diye yastığın altına soktu. Dışarda, uzaklarda, geniş yeşil ça- yırların ufkunda bir yerde çilk pem- Çeviren: Fikret ADIL Oğul fabrikaya gitti, Saat sekizde, dünya istihsalât me kanizması harekete ( geçti ve oğul dünya İslihsalât o mekanizmasını içinde idi, Fakat saat onda, fabrika memurlarından biri gelip dedi ki: — Delikanlı, omakineyi bırakıp cepheye gideceksin! an bir gülle ,oğlu parçala zı Ana, kahveyi gaz ocağınm üzerin- de çoktan pişirmişti, Pencerenin ca- mında buz parçaları vardı. Ana, kk zi kalktığı zaman oda o kadar soğuk olmasın diye sobayı da yakmıştı. Sonrâ kızının yatağına yaklaşarak saçlarını okşadı veş — Kâlk canım, dedi, fabrika za - manı geldi. Odadaki sıfırdan yukarı beş dere- ci hararet gözlerinde nadir bir se- vinç uyandıran kız: — Ay, dedi, burası ne kadar iyi — Biraz sobayı yaktım. Kız annesini yatağa çekip kucak « Uyarak dedi ki: — Sen bulunur, kadın değilsin. Ana cevap verdi : — Hayır kızım. Ben bir makine « yim. Babanı bir makine öldürdü. Kardeşini bir gülle parçaladı. Ben şimdi, durmadan, başkaları için sü- plirüyor, süpürüyor ve bulaşık yıkis yorum. Arasıra rüyalarımda, canlı bir mahlük olduğumu anlıyor gibi < yim. O zaman genç kız kalktı ve gün- delik . istihsalât o mekanizmasındaki yerini almak üzere fabrikaya doğru yola çikti. Fakat kapıyı açar aç- maz: — Errr! dedi, ne soğuk. Hem her sabah böyle soğukta ve erkenden çıkmak lâzım. , Ana: — No yapalım, dedi, biz işçiyiz. ş Kızt, ancak ertesi sabah eve dön- dü. Üzerinde bir kürk, bir ipek tuva» gualar göründü ve ,temiz havada A için, bütün bu şeyleri hatırlar gibi oldu. Fakat derhal havagazi ocağını yakarak üzerine süt ile kahveyi koy- du. Kahve kabarmağa başlamadan, 8- na, oğlunun yatağına doğru giderek elini onun başıma koydu. Oğlu: — Elin başımda ne kadar tatlı ve ne şefkatli... Dedi ve gözlerindeki ışık biraz a- nasının gözlerindeki hayatı canlan- dırd. Ana: — Yavrum... Dedi. Oğlu: » — Sen bulunur kadm değilsin! Diyerek onun elini öptü. Ana cevap verdi: — Hayır, ben bir makineyim. Ma- kine çarşıya gider, öte beri alır, ye- mek hazırlar, ortalığı temizler ve her gün sabahtan öğleye kadar ayni İşi yapar, Öğleden akşama kadar ça - maşır, bulaşık, bulaşık, çamaşır yı - kar. Gece dikiş diker. Yırtık, sökü - ğü tamir eder. Yalnız, arasıra, rüya- larımda bir insan olduğumu hatırlar gibi oluyorum. müsabakayı mertçe bitirirler, Buna sebep: Nakavtia mağlüp olacağıma #ayı hesabiyle mağlüp olmak arzusudur. Bu pek güzel bir geydir,. fakat çok kuvvetli bir rakibe karşı dayanarak devreleri bitirmek — pek, tehlikelidir. Çünkü böyle cesur boksörler pek fe na dayak yiyerek mukavemetleri « bediyyen sönebilir. Bence pazar gün- kü maçta bütün kabahat Kiryako - let, parmaklarında yüzükler vardı ve. e — Bütün bunları, dedi, bana bir ağam aldı, artik sen bir makine ol « maklan kurtulacaksn. Sana yardım edeceğim. IV O zaman ana mutfağa gitti ve masanm önüne oturdu. Artık çalış * mıyacaktı, boş vakti olacaktı. Bu, kızı hayatını kazanacağından değil- di, artık hiç bir şeyin kıymeti kal « madığındandı. Ve o zaman boş vakti olmanın se“ kıntası ruhunu kaplamağa başladı. Ve ana kendisinin bir insan oldu- gunu duymağa başladı... — Ben, dedi, canlı bir mahlâ * kum . Havzgazinin musluğunu açtı ve boruyu ağzına soktu. * Düzcede tütün , .. 32 piyasası ümitli Yeni mahsul ümidin fevkinde iyidir Düzce, (Hususi muhabirimiz ya” zIyor.) — Bu sene ilkbahar mevsi* minin yağmurlu gitmesi tütün ekip leri ve neşvüneması üzerinde çok İf ideli neticeler vermiştir. Temmuz ve ağustos aylarının yağ” mursuz ve çok müzait geçmesi tütü? mahsullerinin orta, ana, uç ve âP” ruklarım çok güzel kurumasına yaf” nun yardımcılarındadır. Boksörlerine pes ettirmek için Sügeri ortaya ata- rak hakemi ikaz ettirmeliydiler, Ya Kiryakonun yardımcıları ace- midirler, yahut boksör onlara: “Ne olursa olsun sakın sünger atmaymn!" dedi. i Sant hakeminin insaniyetle yaptığı nı söylediği hareket nizamnameye kat'iyyen muvafık değildir. Saat ha- maçı hakkımdaki kanaatimi müsasde | keminin maça müdahaleye ve maçı vi nizle bildireceğim: Boks hiç yere düşmemiş, yani nakavt ok mamış boksörler bazan fazla cesaret güslerirler. ve maçın son hayatında | tatil etmeye hakkı yoktur. Pazar günkü maçta Şakirin hareke ti tesadüfen yerinde çıkmıştır. F'a- kat hakları olmıyanlarım işe müda. haleleri âdet olursa anarşi çikar. Se- kadar mltenddit defalar yere düştük | jâmlar. leri halde dokuzuncu saniyede ayağa Eski boks hakemlerinden kalkarak döğüşe devam ederler ve Vitalis ei dilin ir dd il, vk aziinlli bal em ii tığı hüsnü tesirleri kaydetmek içi? 1936 senesi tütün rekoltesinin yak? senelerde görülmemiş derecede nefif ve parlak olduğunu ve zürraı ms” sulünli şimdiden tamamen aldığmı söyliyebiliriz. Bu nefaset ve yüksek rekolteti gören bazı tütün firmaları simdide? rüraa avans vermek için pazarlığı” etmek üzeredir. Ziraat Bankası #9 zürrar himaye maksadile tütün ü* rine vâsi mikyasta para vermel Evkafta Ankara, 16 (Hususi Muhabirimi. | den) — Vakıflar umum müdürli memürin Ve in 'emlâk direktörü Rüştü tayin #10)

Bu sayıdan diğer sayfalar: