22 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

22 Eylül 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

işkenceler oluyor İki yüz kırk zabit Bunları hep bir arada tellerle bağlıyarak denize atmışlar Londra, 21 (Radyo - Tan) — İspanyadaki son vazi- yet hakkında gelen haberler şu merkezdedir: Toledo'da Alkazar kalesine sığınan âsiler mukaveme- te devam ediyorlar. Dün bütün gün bombardıman de- vam etti. Bombardıman karadan ve havadan yapılıyor- du. Hükümet kuvvetleri, dır, Yeni Başvekil Caballero dün Tole- Goya geldi ve kaleye karşı hücumu dare eden General Ascension ile gö- rüştü, Muharebe devam etmektedir, Ş0l Elçisi dün bir kere daha tavas sutta bulunarak kaledeki kadmlarla çocuklarin kurtarılması için çalıştı. Fakat bu teşebbüsün bir netice ve- rip vermiyeceği - henüz belli değildir. Asiler Madride giden en mühim Mmevkilerden olan Makvedo'yu işgal etmişlerdir. Hükümet membaları ise buraya karşı vuku bulan bücumun şiddetle püskürtüldüğünü haber ver mektedirler, Asilerin - dediği doğru! *se Madrit etrafındaki çeniber gittik. çe darlaşıyor. Yine asi mehafilin verdiği malümsta göre, iki tayyare Alkazar Üzerinde uçmuş ve asilere erzak atmıştır. Asilere göre, milisler müthiş işkenceler yapmaktadır. Bir yerde asilerin biri bir ağaca çivilen- miş, diğer bir yerde birinin elleri ke- silmiştir. Yine bunlara göre Alikan- te'nin kızıl tethişçileri 140 deniz su- bayr ile ordu ve polisten 100 subayı kaleye gittikçe yaklaşmakta- el ve ayaklarını demir telle bağladık. tan sonra denize atmışlardır. Hükümet müddelumumisi Madrit- te eski Dahiliye Nazırı Salazarın ida mını İstemiştir. Bir haber daha Londra, 21 (A.A) — Deyli Teleğ- raf gazetesine Cebelüttarık'tan bildi- riliyor: General de Lano tarafmdan dün yapılan bir tebliğe göre, İspanyaya 4T Sovyet tayyaresi gelmiştir. o Bu- nun 37 si Valansiyaya, üçü © Barse- lona ve 7 si Kartajen'de vapurdan çıkarılmıştır. Troçki İspanyada bildirildiğine göre, Barselon o hükü- meti, şimdi Norveçte bulunan Troç- | kiye ikamet için mezuniyet vermiş - tir. Troçkinin pek yakmda Barselo - na geleceği bildirilmektedir. Titüleskonun zehirlendiği kat'ileşti a Romanyalı diplomatın vaziyeti vahametini muhafaza ediyor * ,Senmoris, 21 (A-A:) — Havas'a hususi muhabiri bildiriyor? Titileskonun sıhhi durumu, kari werildikten sonra tevakkuf halinde - dir, fakat vahametini muhafaza et - mektedir. Titülesko şuurunu tama- men muhafaza ediyor. Hastanm kanı Senmoris, Zürih ve Pariste üç lâboratuara gönderilmiş - tir, İlk tahliller, kanda mutat olarak malarya halinde tesadüf edilenlerden farklı zehirlenme unsurları mezcut olduğunu göstermiştir. İsviçre Telgraf ajansına göre, dok torlar hastalığın menşeini uzun uza- dıya tetkik etmişler ve aralarından birkaçı Titüleskonun bir zehirlenme teşebbüsüne kurban olduğu ve bunun fTitülesko iktidar mevkiini terketme den çok önce vukubulduğu neticesine . Bu cinal teşebbü - sün tarihini tesbit fevkalâde müşkül görünmektedir. İsviçrenin istiklâli tehlikede mi ? Bern, 21 (A.A.) — İsviçre Konfe- derasyonu reisi Meyer 235 milyon 1s- viçre frangı miktarında bir milli mü- dafaa istikrazı akdi lehinde radyo ile söylemiş olduğu nutkunda ezelimle göyle demiştir: “. - Harbin sonundanberi hudutla- rımızda ihdas edilmiş olan vaziyet, bitaraflığımız istiklâlimiz için 1914 de olduğundan daha büyük bir tehli- 'ke teşkil etmektedir.,, Kanserle mücadele kongresi Brüksel, 21 (A.A) — Kanserle mücadele için beynelmilel ikinci kon- gre Kral Leopold'un huzuru ile bura- da açılmıştır. Kongreye 42 ulusun #nümessilleri iştirak etmektedir. Almanya on sene daha harbedemez Loyd Corç gazetecilere böyle söyledi Londra, 21 (A.A) — Geçen hafta Berline giderek Hitlerle bir mülâkat yapmış olan eski İngiliz Başvekili Loyt Core Niyuz Kronikl gazetesine beyanatta bulunarak /“— Almanya; Avrupanın herhangi bir mmtakasına taarruz etmek niye- tinde değildir. B. Hitler, memleketi- ni taarruz için değil, müdafaa için teslih etmektedir. Kanaatim şudur ki, Almanya ile Sovyet Rusya ara - sında daha on sene harp olamaz. Alman ordusu, müthiş müdafaa teç- hizatına maliktir. Fakat bu ordu, hudutlarda muvaffakıyetle çarpışa- cak kabiliyette değildir. Hitler gayet tabif olarak Memel'i, Dantzig'i isti- yor. Çünkü bu şehirler birer Alman şehridir.,, Ankara ve Çankırıda zelzele Çankırı dün dört defa sarsıldı Ankara, 21 (A.A.) — Meteoroloji Enstitüsünden verilen malümata gö- re, bugün şehrimizde biri saat 13.42 de 30 saniye siren şiddetli ve ufki diğeri de 14,24 de 10 - 15 saniye sü- ren gakuli iki yer sarsmtısı olmuş - tur. Safranbolu, 21 (A.A.) — Bugln saat 14 e 10 kala ve dört buçukta yer sarsıntısı olmuştur. Zayiat yok - tar, Çankırı, 21 (A.A.) — Bugün saat 13 kırk beş geçe yer sarsmtısı ok muştur. Sarsıntı 14.30 da bir daha tekrarlamış ve halk arasında heyecan a. Hasar ve zayiat yok- > dez 21 (A.A) — Saat onbeş ile onaltı arasında iki defa yer sar - sıntısı oldu. Bugün dört defa olan bu sarsmtılar vilâyetin her tarafım da hissedilmiştir. Paris, 21 (A.A) — Hendaye'den| Haberler arasından seçtiklerimiz # talyanın Paris sefiri dün İlbir otomobil gezintisinde bir kamyon müsademesi neti- oesi iğ yaralanmıştır. ? talyada KS yapmak- İ ta olan 450 Hitlerci genç dün Romada hararetle karşı- lanmışlardır. apon bahriye nazırı nazırı vetleri göndermek müsâade- sini istihsal viznitir. H indistan al valisi, par- lâmentoya göndermiş ol- duğu bir beyannamede ya- kında bir Hindistan federas- yonu teşkil edileceğini Ümid ettirecek imalarda bulunmuş- .tur, Vali, bir mesa i birliği ideali uğrunda eski emperya- lizmin terki mevzuu bahsol- duğunu ilâve etmiştir. | a e e Fransada Blum kabinesinin yeni programı Poissy, 21 (A.A.) — Başvekil Le- on Blum, dünöğleden sonra Scine-et- oirse Sosyalist Federasyonu tarafın- dan tertip edilmiş olan bir toplantıda bir nutuk söylemiş ve bu mituk radyo İle neşredilmiştir. Fransız Başvekili, bu nutkunda “Halkçılar cephesi” hü- kümeti tarafından şimdiye kadar gö rülmüş olan işleri ehemmiyetle kay- dettikten sonra iktiham edilmesi icap eden müşküllerden bahseylemiştir. Hatip demiştir ki: “. Parlâmento, yeniden toplandığı zaman biz onun karşısına içtimai re- formlara ait eliretkirane bir plân ile çıkacağız. Bu reformlar, işsizlik için milli bir sermaye ihdası, ziraatin Juğruyacağı feliketlere karşı milli si- gortalar vücüde getirilmesi gibi işler- dir, San'at ve ticaretin vaziyetinde daha fazla istikrar vilcude getirmek maksadile şimdiye kadar alınmış olan tedbirleri itmam edeceğiz. Hü- kümet, bayat pahalılığınm've bilhas- sa havayici zaruriyeden olan gıda maddeleri fiyatlarının artmaması için elinden gelesi Yapacaktır... İzmir fuarı Suriyeli seyyahlar ve İzmir belediyesi İzmir panayirini görmek üzere memleketimize gelen Suriyeli iki ziya retçinin intibalarımı anlatan ve bir haftâ evvel gazetemizde çıkan yazı münasebetile Izmir Belediye Reisi, gazetemize bir mektup göndermiştir. Bu mektupta, bahsedilen isimde i- ki Suriyelinin İzmirde kaldıklarına dair hiçbir kayde tesadüf edilemedi- bel esasen ziyaretçilere kolaylık te- ini hususunda fevkalâde tedbirler simdi bildirilmekte, Izmir fuarı i- gin 80 binden fazla ziyaretçi geldiği halde otellerde 13 günlük boş yatak adedinin ceman 3507 yi bulduğu ilâ- ve edilmektedir. Hemen #öyliyelim ki, mevzuuba - his yazı, ne Izmir Belediyesini tenkit etmek, ne de “fenâ bir propaganda mahiyetinde,, görülen şikâyetleri te- barüz ettirmek için yazılmamıştır. Bü tün maksadımız, çok rağbet gören iz mir fuarının noksanlarını not ederek bizzat fuar lehine ikazda bulunmak» tır. Bu İzahatın, yanlış zannı tashihe kâfi geleceğini umarız. İzmirde kaldıkları tesbit edilemi- yen Suriyeli ziyaretçilere gelince, bunlar hakkında da şu izahatı verme- yi faydalı buluyoruz: Şair Riyaz Maluf, Izmirde ilk ge- ceyi “Merkez Oteli" nde ikinci geceyi de “Ankara Palas” ötâlinde geçirdi- ğini söylemiştir. Ressam Madam da geceyi ismini bilmediği bir otelde geçirmiş ve ertesi gün İstanbula gel- miştir. Ismi, Sarah Dellatalla'dır. nası sai iliriz ? Yazan: V. Le Canlı misal: Bir sırt hamalı ki sol tarafı takip ediyor Kazaların önünü almak maksadile hazırlanan talimatname - nin “sağdan yürüme,, kısmı bir kaç gündenberi polis memurla rı marifetile halka tatbik ettiriliyor. Halk ve matbuat bunu memnuniyetle karşıladı. İyi, faydalı bir teşebbüsü beğenme- mek kabil değildir. Şimdi herkesin merak ettiği cihet bugüzel teşebbüse halk için bir edilip edilemiyeceğidir. itiyat,, haline gelinciye kadar. devam Arzuhal lâfında bir yalvarma ma- nası vardır. Bu lâfı öşittikçe gözü- müm önüne elinde üçe bölünmüş be- yaz bir kâğıt bir elile göğsünü kapı- yan ve çekingen tavırla (makam) a doğru yürüyen boynu bükük, traşı u- zamış, gözlerinin feri kaçmış, zayıf ve pejmürde bir adam gelir. Onun için arzahal alıp vermekten hiç haz etmem Yerimiz arzuhal alacak bir yer olma- dığı için o taraftan memnun ve emi- nim amma, bucak bucak kaçmama rağmen arzuhal vermeden kurtul manın yolunu bulamıyorum. Hele bir dinleyin de bakmız: Beyoğlunda bir telefonumuz var, Arasıra mesken değiştirdikçe bu te- lefonu da naklettiriyor ve karşı kar. ya iki binadan biribirine yapılan bu nakil ameliyatı için de yirmi liraya yakın bir ücret veriyorduk. Bu sene gene telefonu naklettirmek lâzım gel- di. Telefon müdüriyetini buldum ve daima yaptığım gibi hiviyetimi söy- ledim, o naklettireciğimiz telefonun numarasını ve adresleri verdim. Na- kil ricasında bulundum. Bana ceva- ben; — Bir arzuhal vereceksiniz! dedi. ler. Yanlış işittiğimi sandım. Başladım görüşmeye: — Orası telefon idaresi değil mi? — Evet, — Arzuhalden bahsettiniz de, yan- salesef, bu tatbik şeklinin v- ———v————>.... oğ$Yo)hiryere rörüşüyorum sandım. zun müddet devam etmesine “maddeten, imkân yoktur. Bizde öy- İeleri var ki sağına sarmısak, soluna soğan taksanız yine sağmı, solunu öğrenmesi veya öğrenmek istemesi! şüphelidir. Bunlar -polisin takibi kal-| kar kalkmaz- yine “bildiklerini oku- mıya,, çabalıyacaklar ve sağdan yü- rümeye alışmış olanların da itiyadını | bozacaklardır. Ceza tehdidi var, diyeceksiniz. İş bu dereceye gelince daha ziyade güç- leşecektir. Cezaya çarpılması icap edenlerin adedi o kadar çok olacak- tır ki bütlin polis kuvvetleri yalnız bu iş için “seferber,, edilse yine kifa- yet etmiyecektir. Herşeye rağmen: ununla beraber “herşey ove herkes, her yerde sağdan,, fı mücadelesine devam etmek şart ve lâzımdır. Bunun daha kolay, daha pratik. usul ve yollarını da bulmak kabildir. Teşebbüs içtimaf bir mahiyeti ha- izdir. Muhtelif sebeplerden dolayı “sokak törbiyesi,, diğer memleketler şehirleri kadar ileri gidememiş kim- Belere a2 zamanda “en ileri şehir ter- biyesi,, vermek istiyoruz. Halbuki içtimaiyatta ani “sıçrama ve atla- ma,, hareketleri yoktur. Basamak atlamak yoktur. Merdivenden çikür- ken her basamağa birer, birer basa- rak çıkmak lâzımdır. İçtimai terbiye ve tekâmül ancak tedrici surette yük selmekle kabildir. Herşeyden evvel: unun için şu nihayet teşebbils ettiğimiz “sağdan yürüme ve yürütme,, işinin herşeyden evvel yürütme kısmını nakliye vasıtalarına “biaman,, bir şiddetle tatbik edelim. Yaya yürüyen halkın sebep olduğu her kazaya mukabil otomobil, otobüs ve kamyonların sebebiyet verdikleri kazaların sayısını göstermek için en aşağı 10 rakamını kullanmak lözim- dır. Bu, her yerde böyledir. Sırası gelince bunu ayrıca tetkik edeceğiz. Sırtta yük taşıyanlara: ürütme kısmına mevcut “sey- risefer,, teşkilâtımızla, fakat daha büyük şiddetle devam: ededu- rurken “şağdan yürüme,, cihetini de faydalı ve toplu : şekilde hamallara ve umumiyetle yük taşıyanlara tat- bik etmekle işe başlıyabiliriz. Ha- malların zaten toplu bir teşkilâtı var; Oraya tebliğ yapmak, cezanın şidde- tini göz önüne koymak müwkündür. bişi olmıyan 'klifeci gibi çocuk- lar bile diğerlerinden Bunu işitir, gö- rür ve anlarlar. Herhalde şehirde yük taşıyanlar taşımıyanlara nisbet- le daha çok az olduğu için caddede, sokakta kolay göze çarparlar. Ya- kalanıp.cezalandırılmaları da müm- kündür, Ve bu haklı bir tarzı hsre- ket olur, Çünkü sırtında bir yükle yanlış istikamette “yürüyen Dir ada- mın sebep olabileceği kazalardan sar fımazar, müruru ubur bakımından teşkil ettiği engel yüksüz yürüyen on adama bedeldir. İstasyon ve iskelelerde: ağdan gitme ve ylirüme ve 2- lelümum intizam usulünün nisbeten kolay ve milessir tarzda tat İbik edilebileceği halk kütleleri istas- yon, şimendifer, iskele, vepur ve hat tâ tramvay gibi yerlerdedir. Hele va- purlardan bir gün evvel başlamak lâzım, Halka caddelerde yirmi POS | yazondır. memurunun bir senede veremiyeceği dersi beş vapur iskelesine bu iş için memur edilecek birer polis bir o kaç hafta içinde kolaylıkla verebilir. Ha- mallar, iskele başımdaki polis memu- ru tarafından derhal cezalandırıla- caklarmı anlayınca, -siz ısrar etseniz bile- yükünüzü almazlar ve yolcular. ja birlikte sağa, sola bakmadan, ka- göz, ağız, burun, bacak, kol, gö- Züs, arka gözetmeden, önline gelene çarparak, üstbaş kirleterek çıkarmıa- ya ve sizi de arkalarından koşturma» ya teşebbüs etmezler, yolcular çıkım- İcıya kadar yükleriniz, bavuluntz ba- şında beklerler. Yalnız bu cihet O te- min edilse ne kadar büyük içtimai faydası olür! Hattâ shhi faydalari bile dokunur: Tamamile izalesi O ka- bil boş sebeplerden dolayı sinirlen- mekten, kanımızın beynimize hücum etmesinden kurtuluruz! Başka misaller: en şuracıkta ancak bir kaç misal göstermeye çalıştım. Daha pek çokları vardır: Posta va purlarında yolcuların binmesi ve in- mesi, sinema, tiyatro, konser ve ba- lo çıkışları, güreş ve maç zamanla. rında stadyomlara “hücum,, sıraları ilâh... gibi halk kütlelerinin toplu bir halde bulunduğu fırsatlardan İstifa de ederek az memufla “intizam ve #ağ,, fikrini halka “itiyat,, şekline gelinciye kadar göstermek imkânla- rını temin edersek yollardaki sağ-sol meselesi kendiliğinden ve tedricen hallolunur fikrindeyim. i V. BİRSON Filistinde grev devam ediyor Kudüs, 21 (A.A.) — Vaziyet, ger- gin olmakta berdevamdır, çünkü A - raplara düşünmek için vakit bırak - mak maksadiyle örfi idare verilmesi hiçbir tesir hasıl etmemiş- tir. İngiliz memurları, Arapları gre- vi durdurmayı ikna etmeye uğrüş- maktadırlar, fakat yeni bir takım tedbirler alımacağınm ilân edilmiş ol masma rağmen şimdiye kağar hiçbir netice elde edilememiştir. Kar yağıyor Ankara, 21 (TAN muhabirinden) — Alman malümata göre, Şarki Karahisar ve Aksaray taraflarındaki yüksek yerlere kar yağmıştır. Kara- denizde de fırtma devam ediyor. Ben teelfonumun naklini istiyorum. — Anladım efendim. Bünün için bir arzuhal vereceksiniz. — Pullu falan.. Şu bildiğimiz arzı- hal?! — Evet! Pullu bir arzuhal,, — Tuhaf şey! Bu neden?! — Çünkü telefon idaresi simdi resmi müessesedir. Oradan bir sey istemek için pallu arruhal verilmek Bu ie Kiler kat'i cevabın artık mi- nakaşaya tahammülü yoktur. Bununla anladığım şu: Senelerdenberi abonesi olduğum ve en az senede kırk Tira kadar va ra verdiğim idareye elimde bir arzu- halle tapkı yukarda tasvir ettiğim şekilde boynu bükük gidip telefona. mun naklini rica edeceğim. Neden? Çünkü telefon idaresi resmi dalrs olmuştur. Hepsi güzel, fakat bu benim tele- fonumu naklettirmek için yalvar ya- kar olmama sebep olamaz. Su gibi telefon gibi, Akay, Deniz- yolları falan gibi haddizatında - bir; olan teşebbüsler hükümete “ ticaret mahiyetlerini değiştiremez- ler. Orada bir para veren milişteri, bir de müşteri bekliyen bir müessese vardır. Binaenaleyh bu müessese res- İmi bir daireye bağlandı diye müşte. rilerine karşı olan tavır ve munmele- sl değişmez ve değişmemelidir. Ben neden eskisi gibi telefonla is. tediğimi o yaptıramıyayım?! Neden müracaatı meselesi de bugünkü halk- çılık devrinde hayli su götürür bir seydir ya! Buna alışılmış, eskimiş bir şeydir diye kimsenin bir şey dediği yok. Lâkin, hükümete (bağlan. dı diye tamamen ticari mahiyette 0- Jan o müesseselere de arzuhalle | müracaat edilmesini istemek doğru olmaz, Bu işin kanuni tarafları nedir? Memurlar bu cevabı verirlerken han- gi ahkâma dayanıp bunu söylüyorlar, Orasmı bilmiyorum. Fakat bildiğim ve bugün burada israrla ileri sürdü. güm fikir şudur: Su, telefon, radyo, şimendifer, va- rine yapılan müracaatları ayrı Ve külfetli merasime tâbi tutamazlar ve tutmamalıdırlar. O müesseselerin menfaati bunu icap ettirir. Bütün dünya artık kâğıttan, kırta- uzaklaşmaya çalışıyor. Biz de bunu hükümet dairelerinde asgari hadde İndirmeye uğraşıyoruz. Öte taraftan halkin telefon almak için istida ver- mesini istemek, bu düşünce ile de açık bir tezat teşkil etmez mi? B. FELEK

Bu sayıdan diğer sayfalar: