10 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

10 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Amcanın | Köşesi “Cici Yavrularım; Küçük bir okuyucum bir mektup “Arasıra da güzel şürler musanız?.,, diye soruyor... yavrunun arzusunu süratle yeri.) De getirmiş bulunuyorum. Bu sayfa. “nın. öteki köşesinde gördüğünüz şiir, tanmmuş bir şairimizin kalemin. “den çıkmıştır. Ve küçük okuyucunun. di üzerine yazdırılmıştır. Şüri ceğinizi şimdiden söylüyebili - Bundan sonra mecınmanızda güzel 'glirlerin de yer bulacağını tahmin e- debilirsiniz, değil mi? , Bir başka okuyucum, derslerine nit bir mesele hakkımda bana uzun © bir mektup göndermiş. Yazdıklarını! > Ümidin yap pod diy daha; aşar; büyük, küçük herkes eğlendi, güldü. söyledi. Ümidin de küçük arkadaş ları gelmişti. Birlikte ne oyunlar öy- ing akn mk mm On | küçük karyolasına götürüp üstünü güzelce örtü. Uyuyuncıya kadar korkmasın diye her gece gibi yanı Ba ufak kandilini koydu. Annesi kapıyı kapaynca küçük Ümit gözlerini kapatıp uyumuya hu zırlandı. Fakat sobadaki odunlar - İdam biri kayı, ufak bir gür ol du. Ümit gözlerini açıp ürültünün pereden geldiğini anlamak İstedi Tam o zaman çok tuhaf bir şey ok © okudum. Bazı dertleri ve şikâyetleri du. Kandilin yan tarafından küçük sar. Anlattığı şeyler üzerinde kendisi . “be uzum uzan cevap vermek isterdim amıma, buna ne yerimiz müsait, ne de Amca içiçe geçe Halkalar (D) işaretli halkaları görüp te bunların içiçe nasıl geçirildiğine şaş ommamak mümkün mü? Halbuki bu) pek kolaydır. Size öğreteyim de be. © nim sizi şaşırttığım gibi Siz de arka- daşlarınızı şaşırtınız. Bir kâğıt par- © çasından dar bir şerit kesiniz. İki uçlarını yapıştırarak bir halka ya - “pimız. Bu halkayı uzanlağuma doğru © tam ortasmdan uzunluğuna doğru, dikkatle ikiye bölünüz. İki ayrı ayrı halka olur diyeceksiniz değil mi7 Evet ama şeridi daha yapıştırma - dan evvel (A) işaretli gekildeki gibi bükerseniz orta yerinden ikiye ayı- rınca ayrı ayrı halkalar olmaz. (C) deki gibi biribirine geçmiş iki halka bir kapı açıldı. İçinden kücük, çek küçük bir ee fırladı. Yeşi! bir pe to giyinmişti. Başımda sipsivri b külâh vardı. Saçı, sakalı, bıyığı biri- rine karışmış, tâ dizlerine kadar, uzamıştı. Yüzü buruşuk içinde İdi Yalnız gözleri çok canlı ve parlaktı Ümitle konuşurken bu parlak gözler tatlı tatlı kırpışıyordu. Küçük Ümit, korka korka: — Kimsin sen? diyebildi, 5 Cüce, ben "Işık babayım. Bütün gece karanlıkta kandilleri ben aydın atıyorum. Küçük: çocuklar korkma. sın diye. Bu gece yılbaşı Aşağıda annen büyüklerle eğleniyor. Senin de odada yalnız başıma canın stkılmasın. diye sana işik memleketinin bütün, çocuklarını getirdim. Onlarla eğlen dedi, Umit korkuyu unutmuştu. Güceye bir geyler soracak. Fakat birden İkandilin yanında açılan küçük kapı- İ dan masanın üstüne birçok küçük bebekler fırladı. Bunlar bepsini Ümit tanıyordu -Annesi geceleri o - mu uyutmıya çalışırken ona bu beklerden bahsetmişti. İşte Küçük çoban. Fakat kuzusu merede? İşte durmadan boru öttüren mavili ço -) cuk. İşte korkak UlKü.. Nekadar! da çok. Bir düzüneden fazla, Oh işte aya kaçan dana bile, İste çoba- nın küçük kuzusu, Onu çaldı diye tas kesilen küçüle kr. Fakat hiç te tas Bibi değil. Kumunun yannda sıçra- Yıp duruyor. Kücük dana da öyle pek annesinin anlattığı gbi fena'ol- masa gerek, Onlarla beraber geli- yor işte. Fakat havır.. Boyuna her- kesin önüne srçrıvor, herkesi kor. kutuyor. Küçük Ümit te karkacaktı! neredeyse. Bereket araya “Isik Ba- ba" girdi, Danayı boynuzundan tutup! kandilin içine soktu da ortalık ra - hatlanıverdi. Bebeklerden biri bir ta bakta tatlılar, çikoltalar getirmişti. Küçük Ümide vermek istedi. Fakat) Umit: “Teşekkür ederim, ben bu ak: sam bunlardan ook cok yedim.” diye) almadı. Mavili cocuk borusile güzeli bir hava çaldı. Öbürleri kandilin et- rafında elele dans ediyorlardı."Tşık Masal Müsabakamız No.5 kandili #ik ki birdenbire aya kaçan dana gene kapınm önünde göründü “Mu1.” diye bağırdı. Işık Baba kü çülcuk cebinden altın bir saat çıka- erp baktı. İ “Vakit tamam, d yavrular, hay dizildiler, Küçük Ümit onların gitmek iste diklerini anladı. “Biraz daha kalın, ne olur. Ben şimdiye kadar hiç bu katar eğlerimemistim.” diye yaln - racaktı. Işik Baba bunu hemen Ümidün. güzlerinden anladı. “Küçük Ümit, dedi, sabaha kadar seni eğ - lepdirmek isteriz. Ama biz daha bir çok işler göreceğiz. Bak senin an Wen, baban. oyuncakların var. Şimdi neredeyse annen uyuyup uyumadığı nı görmiye gelir. Beni örter, okşar. Halbuki nekadar küçük çocuklar var ki onları örtecek ne bir anneleri, me de okşıyacak başka kimseleri var. Oynamak için bebekleri bile yok. Sr Ta şimdi biraz da onların. İyi bir çocuk olursan bu yil her gece seni böyle eğlendiririz.” Bu sözler üzerine bütün bebekler birer röverane yapıp Umide veda et- tiler, Kandilin Küçlük kapısmdan içe- ri girdiler, En arkada “Işık Baba” kalmıştı. O da Umide bir rüverans İ yaptı. Pakat bunu yaparken Ümldin gözlerine biber gibi bir tuz sertpti, Sonra küçük kapıdan içeri dalıp #- kaca kapadı. Ne tuhaf biberdi bu! Ümidin göz- lerini hil aertmıyordu.. Yalnız tatlı bir uyku veriyordu. Ve çek geçme - den küçük Ümit mışıl mışıl uyudu. Sabahleyin annesi onu uyandırdı. ğı zaman masasının üstünde mavi bir kurdelâ parçası buldu, “Buda nereden gelmiş?” diye sordu. Küçük Omit: “Mavili bebeğin olacak. Bu geo gelince veririm.” dedi. Annesi: “Ne tuhaf çocuksun Ümit, dedi. Bazan iyle tuhaf geyler söylesin ki. Han- i bebek? Mavili bebeğin do” Ümit cevap vermedi. Gece gör - düklerini anlatırsa “Işık Baba” belki darılır da, bir daha gelmez, diye korkmuştu. Yalnız gülümsedi / ve annesinin boynuna sararak: “Bu, yıl ben çok iyi, bir çocuk olacağım anneciğim.” dedi, Dedi. Bütün bebekler bir raya) 'TANm Cocuk İlâvesi Dün, Bugün —im paz veli Kr lam. a pe pyeğmke eli Ee e / Şu cevabı verdi: Çarşaft —2 Dün gördüm bir eski defter, Bilmeceden daha beter! Anlatamam size şimdi, No yazıydı, ne resimdir Çizgi değil, çiçek değil, Sinak değil, böcek değil! Siyah çengeller, kancalar, Iğri büğrü karıncala Merak ettim enikonu, eski resim Acı acı güldü ağzı, Dedi: Bizim eski yazıl a Dün bir albüm verdi babam, Içinde var birçok adan Kırkar, ellişer yaşında, Kızıl külâhlar başındal Sordum: Bunlar nedir baba? Birer saksı mı acaba?.. Bu sorguma güldü herkes; Şu cevabı verdiler: Fest a Biriz... Yoktur paşa, ağa, Yazıyoruz soldan sağal Pencereden kalktı kafes, Evler artık değil kümes? Yolumuz güneşli, dümdüz. Dün geceydi, bugün gündüz!., Yusuf ZIYA Köy Ordusu Afrikadaki Umit burnundan 3.000 kilometre uzakta bulunan Tristan adasına müthiş bir fare hücumu ol- muştur. Bu muzır hayvanlarla mü - 'cadele için bir vapur, adaya hususl surette yetiştirilmiş semiz kediler - den bir ordu çıkarmıştır. TANm Çocuk İlâvesi Hem Eğlence Hem Bilmece No:1 Bu dört köşeyi dörü düz çirgile| parçaya ayırınız. Her parçâda ka lan numaraların yekünu (30) olsun, Puyan: 8 No:2 Ben sizin vücudünüzdeyim. Başı- İki hart daha takarsanız mâni olu - rum, bırakmam. Bir harf daha ko. yarsanız. bir alet olur asılırım, Bilin bakayım, ben meyim? Bu dört köşelere öyle birer rakam. koyunuz ki, yukarıdan aşağıya, sol- dan sağa ve çaprast olarak cem edil dikleri zaman herbir sıranın yekünü (45) olsun. Dikkat: (1) den (9) a kadar olan rakamlardan hiçbiri ayni sıraya iki kere konulmiyacaktır. Puvan: 3 (13) üncü Sayıdaki Bilme: celerin Halli 4 — İk bilmecenin hal şekli şöy- B tahta İle inc: dalyo ayağı bu işi mükemmel görür. Bu atın bir ölçüsü yoktur. Büt | uygun büyüklüklerde yapmaktan dan yapacağınız gövdede açacağınız boyarsınız. Tabii başka renklerde de Camdan Ev Yapıyorlar » yapmak için yeni biz | madde icat olunmuştur: Cam kiremit, Bu kiremit işiğın yüzde seksenini geçirmekte, se caktan ve soğuktan tamamile korumaktadır. Böyle bir hire- midin pek dayanmıyacağı sa- nılir, Halbuki tamamile aksi - ne bu kiremit o kadar daya - nuklıder ki, dıvarların bütün ka lınlığı bir kiremitten ibaret ya pılmaktadır. Köye filân yap - muya da lüzum yok. Çünkü ba yeni kiremit istenilen şekli al maktadır. .. gi .. İskandinavyada şimdiden başlan başa cam kiremitte evler: yapılmıştır. Yalnız evin içi görünmesin diye bu kiremi- di buzlu cam & zemgelmektedi 3 — Üçüncü bilmecenin halli: “arma, 4 — Dördüncü bilmecenin bal şek ettir, Bu parçalardan - manda - hepsini yassı tahtadan yaparsınız. Ve bunları sandalye ayağın - Ucuz ve Kotay Oyuncak u güzel oyuncağı evde kendiniz yapabilirsiniz. Çok kolaydır. Bit « #ikten sonra da isterseniz oyuncak gibi oynar, isterseniz dors ça - lişırken dağılmasın diye kağıtlarınızın üze yassı bir tahta, biraz da boya lâzım. Bundan ucuz oyuncak Yuvarlak tahtayı çarşıdan almanıza bile lüzum yok. Eski bir san- ine koyarsınız. Yuvarlak bir iş ayak, baş ve gövdeyi biribirine sonuncudan oyuklara yerleştiriniz. Hepsi bitin- «e evvelâ bütün atı boyaza boyarsınız. Sonra üzerine gri lekeler koyar- İ sınız. Kuyruğunu, ayaklarını, eğer va yelesini belli olsun diye - siyaha yapılabi Gölge Oyunu Bin ümeeğin onu ei oyunlarınm en kolayıdır. U tak bir mendil, bir. portakal mandalina kabuğu, üç tane kibrit lâ zn. Sağ elinizin ikinci parmağını öne uratıp öteki parmaklarınızı kapayı - nız. Elinizin üstüne bir parça porta- kal kabuğu koyunuz. Bu kabuğa üç tane kibrit sokulmuş olsun, Kibrit - lerden biri düz, birisi yukarıya, öte. ki aşağıya doğru kıvrılmış olacak - tir. Hepsinin üzerinden ufak bir mendü sarıp uçlarını bileğinize bağ- Yayımız. İşte size masallardald endr karı Gözü Kör olmasın diye başparma-| Zınızla ikinci parmağınızm arasında, ufak bir aralık bırakmayı unutma -) 1 — Kadının elbisesinin kolları, 2 — "parka gider, levhası bir evin Dünyada Neler Oluyo ar Kim Daha Çok Zarar Veriyor Amerikada yangının bir. senede verdiği zarar (5) milyar frangı bulu maktadır, Bu sene soğuk (40) milyar zarar yapmıştır. Şaşıyorsunuz . değil mi? Fakat sabırlı olunuz. Bu yekünu ge- gen de var, Bütün maki vasıtaları kazalarının bir yıldaki zararı tam İ (60) milyar #ranıçı bulmaktadır. Yal nız otomobil kazalarının zararı (32) İ milyarı bulmaktadır. Demek insanın insana yaptığı fe- İnalık tabiatim zararlarını çoktan | eeşmiş bulunuyor. Sakal, Bıyığın Rolü Bazı memleketlerde, bazı meslek. ler için sakal bıyık bırakmak meo » buridir. Mesel: İngiliz muhafız & layındakiler 35 senedenberi sakal br- rakmıya mecbur tutulmuşlardı, Ari - cak son zamanlarda bunlardan bir « çoğu sakalın kendilerini ihtiyar gös- tsrdiğinden şikâyet ederek kral VU Edvarda istirhamda bulunmuşlar, onun müsandesile sakal derdinden kurtulmuşlardır. Fransada birinci Napolyon bütün ilimlerin bıyık berakmalarını em. İ etmişti, Buna mukabil meselâ harp gemi « lerinda herkesin tamamen traşlı ol. ması mecburidir. İngiliz bahriyesim- de bu yolda garip bir usul vardır. Mürettebatın sakal bırakıp bırakmız yacağını her geminin kaptanı kendi. si tayin eder. Aslanlarm Bozgunu Canubi Afrikada büyük bir orman, yangını çıkmıştır. Bütün hayvanlar. korkudan kaçışmıya başlamışlardır. Ormanların kralı sayılan aslanlar da müthiş bir korkuya kapılıp boz - guna uğramışlardır. Yangından ka. ın köylere saldırmış lardır. Zavallı zenciler bir yandan yangının, bir yandan vahşi hayvanla. rın saldırışı önünde biribirlerini çiğ * 'neyip ezerek güçbelâ kaçıp kurtul - muşlardır. Aralarında birçokları ya ralanmıştır. ölenler da vardı kapısma konulmuş. 3 — Çiçekçinin| arabasında çiçek yerine meyva dizi- li 4 — Çiçekçi gişenin önünde duru-| © yor. 5 — Kadının ayakkabıları tek tek, 6 — Levhanın ayak kısmı, 7 — Adamlar yanlış yerden çıkıyorlar olur. Bunları biribirinden ayırmak 4 nim yalın eri de ortaân (D) deki gibi iç- Arabanın yalnız bir. tekerleği var. 9 — Kadının sağ eli, Araba di , Bulmaca müsabukamızdaki yan -Iyarın içine gi Taba, da el çırpiyorül. Ümit meka - Bakalim kavgayı hangi taraf ka çök, Ya 3 sanacak? EREL. Tİ. EŞ. orda, BEEEE,EBEF SSRASE “JSSNEBBE NK dsasu

Bu sayıdan diğer sayfalar: