18 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

18 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TN A Ağırcezada Tahkikat esnasında suçluları söyletmeki için işkence edilmiş! Dün Ağırceza mahkemesinde, eski İstanbul polis erkânından - | bazılarının suçlu bulunduğu bir davaya bakılmıştır, Davanın mahiyeti, komünistlikten suçlu olarak zannaltına alı- *Jnan Hikmet, Salâhi ve Vâsıf isminde üç kişiye işkence etmektir. Buda başka bir sinir komünistlerin muhakemeleri Ke stlik suçu İle tevkif edilen Cenap Şahabettin, Zeki, Kemal, Hak- kı, doktor Hikmet, Nizim Hikmet, nun olan, fakat dün ağır cezda başlanmıştı kuf Suçlulardan Mustafa gelmediği için bunun ihzaren di talik edil Mektupla iki kişiyi Dolandırdı vasıtasile dolandı- ricilik yapan bir göni yakalamıştır. Bu adam Geyveli Tevfik isminde biridir. Tevfikin son işi, Erenköyün- de cereyan etmiştir. Burada, 80 da 14 numaralı evde oturan Eyül mekt fitil fi te şahidi met Sonel k Firm geçenlerde güya hemşerisinin | ağzı yazılmış bir mektup getire- rek 10 Jira parasını alıp savuşmağa muvaffak olmuştur. miş, mul hatabı bu hi gırmıştır. tr. Eylibe bir mekt up daha ge. tir. iştir, İ ğünü söyle i İsan Afwmedim Onlar almış, za ve ikram | peni dövdüler, Hattâ gahitler Cemilin en beni zör kurtardılar. burada yalan söylüyorlar. demiştir. Hâkim İhsan, İzzete şu suali sor - etmiş, parayı hazırlaması için birkac| ade istemiştir. Alman ter | ayesinde Tevfik yakalanmıştır. 23 Nisan ÇOCUK BAYRAMI HAFTASININ İLK GÜNÜDÜR. YAVRU. LARINIZIN BAYRAMI İÇİN HAZIRLANINIZ. —... muştur musun ? alamaz . daha gitmem. hastası Polis, Fehmi adlı bir genci yeye gitmiş, odacı bir yumruk vurmuş aldığı cevap gu olmuştur. — Sen benim adımı bile bi sun, nasıl memursun? , Müddeiumumi bu si | suçlunun bir asap ve akıl hastası 0. nazarı itibara alarak Sul » İtenahmet sulh üçüncü ceza mahke - “İmesine göndermiştir. Tahkik edilince “| suçlunun adının İzzet old mahkemeye beş defa sahit fa da suçlu olarak gel Suçlu İzzet, mahkemeye 982 yılm. da iii hastanesinde tedavi e - © Şahitler, İzzetin Ces — Bu vesikayı mahkemeye veriyor — Ben o vesikayı hiç bir yere ver.|lini göremediği için beraetini iste medim, Ve onu benim elimden kimse hi — Oğlum sen asabisin, seni Trbbi| talik etmiştir. adliye gönderelim mi? — Ben oraya beş defa gittim. Bir| tü etmiye başlamış, polis ve mübaşir. Bundan sonra hâkim, İzzetin mü. şahade altıma alımmasmı kararlaş -| zabıt varakası tutulmuş ve sonra mil tırmıştır. İzzet “gitme: Eski Polis Birinci Şube müdürü Nuri, muavin Sadul.| lah, merkez memuru Emrul. lah, komiserlerden Saim, Hüs nü, Ali Rıza ve Nihat bu suç- tan mahkemeye verilmişler. dir, tJardan Sadullah, Nuri, Saim at gsimedikleri için gıyapların. da muhakemenin devamma karar ve.| rilmiştir. Mahkeme, dünkü celsede Cenin” yüzüne hit olarak, ayni işten dolayı o za. ve burnumdan e, Pala sarpa altıma alman Lâl r Hüdisemin üç) 9 DR “| Bunlar, kendilerile beraber o za. man suçlu olan şimdiki davacıların dayak vaziyetlerini gördükleri. ni söylemişlerdir. Suçlulardan dektor Hikmet, o zaman kendisi hakkmda verilen polis ve adliye doktorlarmın raporlarınm yekdiğerine aykırı oldu. ğunu söyliyerek bunların telifini iste. İve3 cürmü | sabeh beledi. miş Mahkeme, tahkikatm geniş si için tilme- akemeyi talik etmiştir. idamı istenen bir suçlu Çatalcanm Çakırköyünden Aliyi, kı| ve ayni ve bir de| i anlaşılrş. a vermiş. dövdü - Kâmilin muhakemeleri dün:ağır ceza İ mahkemesinde bitirilmiştir. Müddel, | | umumi müdafaasını serdederek Isma- lin idam edilmesini istemiş, yalnız İ yaşının da nazarı dikkate almmasını leri sürmüştür. )İ Müddelumumi!, Kâmilin bu işte dah | Pakât eme, karar için muhakemeyi a ler onu dışarıya çıkarmışlardır. Orada da, hâkime sövdüğü için gürül. şahadehaneye gönderilmiştir. besinde bulu ğumlu süvari ;stihkâm, & dak yarsubaylarının serbest günü vaziyetlerini beye müracaatları ilân olunur. yeti Genel Sekreterliğinden gresi 4 nisan 937 pazar günü 13 te umumi merkez binasında top İnaçağından cemiyette kayıtlı olan ve temel yasasınm 18 inci maddesi muci- zını vermediği İçin öldüren İsmail İle | Dice sow sene esası unur veeviye | etmiş bulunan azanın dühu) olunur. Be ber Kardeşler Türk Anonim şirketi müessis ve mü dürü umumisi Bay İsmaliin cenaze ve telgrafla bizi sayanlara ayrı ayrı teşekküre teessüirü dan muhterem gazetenizin tunu dileriz. BU AKŞAM MEELK 18.3. $7 are ar sinemasmda BÜTÜN KADINLARIN SEVECEĞİ... BÜTÜN ERKEKLERİN BEĞENECEĞİ NEFİS - ZEVKLİ .GÜZEL ve MERAKLI BIR FİLM: Bir Kadım Yalamı Fransızca sözlü. Baş rollerde LORETTA YOUNG. FRANCHOT TONE Ayrıca Paramount dünya haberleri gazetesi. Yerlerinizi evv& den aldırnız. . MARHA EGGERTH GARY COOPER Tel. 40868 İLEETE MARLENE DİETRİCH. 3 ; YARINKI GAZETELERDE ÖRÜTUNMEE PER i« gın V ÜR K'te: Bugün matinelerden itibaren İki büyük film birden Savoy Otel 217 yeşli Domino HANS ALBERS DANİELLE BRİGİTTE HORNEY Fevkalâde meraklı ve heye- mcanlı film. MAURİCE ESCANDES Zevkli ve neşeli Fransızca büyük film. Bugünkü program b 12,30. Piikla Türk #4 1305, Muhtelif P İ seşriyatr; 14. Son. Akşam neşriyatı: Sasi 1730 zir dersleri, Üniversiteden naklen. Yusuf Hi ; 18,30. Plâkla dana musikisi? 30. Konferans; Doktor Salim Ahmet (Cİ hazmi tufeyi tarfamdan Ti 2030. Ömer Rıza tarafından lev, 20,45. Safiye ve aye ri Türk masikisi ve halk 31,15. Orkestra, 22,15. Ajans ve borsa MW leri ve ertesi günüm programı, 22,30. T” Sineması DARRİEUX — sololar opera ve operet parçaları, 23. S9” 313 - 326 Doğumlu Yarsubaylara Fatih askerlik şubesinden. Yerli ve yabancı olarak Fatih gu an 313 ile 328 dahil do- içme ve işil- meslek rbabı hariç olmak üğere 1. 4. 37 anlamak Üzere şu- Askeri Mütekaitlerin Kongresi Umum Mütekaldini Askeriye Cemi- Tp Li timizin senelik mutat kon- saat Cemiy mai İ aknam ZÜ.5U'am SAZCAZ varaka- İarile zikrolunan saatte teşrifleri rica TEŞEKKÜR Evvelce vetatmı bildirdiğimiz Dil-| I A mM ABONE BEDELİ Müessesatı Tuhafiye Türkiye merasiminde bulunanlara ve mektup mâni olduğun- tavassu- diem Millerleraran dahil olmıyan 30-16 5 Oğlu: Habib Dilber | ve DİLBER KARDEŞLER AİLESİ | ŞEHİR TİYATROSU DRAM KISMI Türkçeye çeviren: Halit Fahri saat Yazan: Ekrem Reşit liyen: Cemal Reşit 1 Sene 5 Ay 34; Lay — | 5 . Ş i K sinemada | iu Bugünden itibaren Şen Mülâzım GUSTAV FROEHLİCH Ayrıca Afrika Avcıları Yalnız maymunlar tarafın- dan oynanılan eğlenceli komedi, Günün program özü Senfonik Konserler: 21,10. Hamburg: Berlin filarmonisi © hoven, Brahms), 21.13. Bükreg: Seni konser. Hafif Konserler: 13,10. Bükreş: Romen masikisi; 18 res: Plik konseri; 18,15. Varşova: Yeni musikisi; 18,35 Viyana: Çift piyar Bresiau: Askeri bando; 20. Parle P. 7, va ri kestra, şarlır, 21,10. Breslau: Halk m iv 11,30. Budapeste: Çigan musiki yova: Leh halk musikisi ve ge: Viyana: Yeni eserli dean 22,55. Leh İzm 23,30. Graz: Koro (İtalyan ve İngilis lerinden), 23.30. Berlin: Karışık ici musiki, 23.80. Budapeşte: Orkestra: Operalar, Operetler: 22. Roma: Zandonal'in (Francesca 83 #” mini) öperası, akşam saat 20,30 da OMIT Yazan: HANRY Bernistein Tm ç aylı sazlar kuarteti. 72 şova: Piyano, şarkı, viyolonsel, 24.05: P“ Pariziyen: Klarinet seksteti, Resitaller: di. tan Prag: Sep çarkları: 19.10 no, keman, 1940. Paris P, Piyano koni ; 22,30. Hambs' yn 20: Presli; 20/45. Bratislava, 18,19 RO” 2800 Krş 24, Varşova, 100 —— ——— — . Şehremininde Konferans Pönia|i ökinüme Şehremini halkevinden: 19 3. 1 Şrilekeiler çin — | cuma günü saat 17de Mesut Geni ii musiki adir konferansı vardır. kes gelebili bulvarda dolaşanları ve tramvay arabalarını seyre * diyorlar. Yolun ortası pek kalabalık, Mahmutpaşada Işpor- tada elli kuruşa satılan spor gömleği ile beyaz keten pantalon giymiş spor meraklisi genç çocuklarla kısa dallı krepon veya margizet elbiseli li genç kızlar, ve parmaklarını biribirine rıta, sırıta dolaşan ve kısa çoraplardan gö- Tünen kirli baldırlara arsız bakan dışarlıklılar bep burada piyasa ediyorlar. Sağda aşağıda Aspar sarnıcmda uzaktan mini mini görünen gençler futbol oynuyorlar. Tekfur sarayının uzaktan görünen balkonlu, oy - malı süslü cephesi kızıl ufkun üstünde kabartma bir resme benziyor. Biraz ötede bütün iskemlelerini kaldırımm üzerine gikarmış olen bir kahvede gramofon çalıyor: “Kana, kana ağlasam,, bir çıkrık gibi gıcırdıyan ve sinir bozan hançeresin- de tahammül edilmez bir inatla uzuyor. Nazlı dudaklarımı büzerek: — Her akşam bu saatte, bu uğursuz herif, şu kü- havayı mi çalar bilmem ki, insanın şarkı söy- liyen kadının gırtlağını sıkacağı geliyor. senin keykfin yok Nasir. i gözlerini geniş, geniş açarak arkadaşımın yüzüne bakıyor ve: — Senin var mi? Diye soruyor. Sonra ondan gözlerini dolaşanlara çevirerek: Yorgunum, yorgun, diyor, belimi tutacak har I Ik. Sıcak beni öldürdü. vü Küçük tahta bir ev. İki katir. Iki tarafından da tahta kalaslarla tutulmuş: e, anne. Biz geldik, av kapıyı. Nazlı kapıya ayağiyle vuruyor. Içeriden İnce ve cevap beklemeden, tatlı bir ses duydluyor: — Annem evde değil. Fatma kadma gitti. Anah- tarı gidip ondan al — Sadberk teyze evde değil mi? — Evde kimse yok.. — Hay Allah topunun birden canmı alsın.. Koca» karılar evde oturamazlar ki, İçeriden gelen tatlı ve yumuşak 568: — Fazilet doğuruyormuş, diyor, annemi onun İçin çağırdılar. — Pzilet mi doğuruyor? Allah, Allah.. Eani has- taneye yatıracaklardı? — Vakit var demişler hastaneden. Fakat ağrısı birdenbire tutmuş, — Giderken annem seri: pencerenin önüne oturt- mayı akıl edemedi mi? Bize anahtarı verirdin. uyuyacaktım, beni yatakta bıraktı. m gün evde sirtüstü yatar, sonra da gün- düzleri bile uyur. Geceler sana yetmiyor mu? Sabriye yine bir kavga çıkar korkusiyle: — Sen burada dur Nazlı abla, diyor, ben şimdi Faziletlere kadar gider, anahtarı alırım. İçerideki ses sustu. Nazlı kapınm eşiğine oturu - yor ve Sabriye bu kaldırımsız daracık yoldan koşa» rak gidiyor. Sabriye dönünciye kadar artık Nazlı içerideki kızla konuşmuyor. Birden uzaktan Sabriye görünüyor. gibi koşarak geliyor: — Ahnem gelmiyor mu? — Hayır.. Kız pek sancı üstünde. Fatma kadnm yanındalar. Anahtarı aldım. Anahtarla kapıyı açıyorlar, mini toprak bir yere giriyorlar. Yine gittiği la le sofa arası, 26- Yazan: SUAT DERVİŞ Dört köşe olan bu yerin karşısında bir kapı, ea. ğında bir kapı ve solunda daracık bir merdiveni var, Karşıdaki kapı mutfağa açılıyor, #ağdaki kapi Nazlının oturduğu odaya, ve merdiven Sabriyenin katına çıkıyor. Tk girilen bu toprak aralık hiç güneş girmemiş olan yerler gibi küf kokuyor. Bu küf kokusuna çir. kef ve süprüntü kokusu da karışıyor. Fakat nede olsa bütün gün güneşin kavrulan sıcaklığı yanında burasmın şerinliği pek hoşa gidiyor. Sabriye merdivenlere doğru koşarken, Nazlı sağ. daki kapıyı açıyor. Bu oda; küçük bir oda, Uç mini mini penceresi. var. Pencerelerin ikisi bahçeye, biri sokağa bakıyor. Bahçeye bakanlardan birinin üstü- mü bir asmanın tozlanmış yaprakları örtmüş. Odanın döşemesi, budakları fırlayıp İçleri oyul. muş gözler gibi korkunçlaşmış delik, deşik ve eski tahtadan. Duvarlar eskiden beyaz imiş Amma, orta- da açık yanan ateşle ve içilen tütün “dumanla sapsarı olmuş. Sokağa bakan pencerenin önünde bir kerevet var, Ot minderi üstüne, siyah, beyaz sat Tançlı dokumadan örtü serilmiş bir kerevet. Kenar. da kıvrılmış, toplanmış bir yün döşek. Ustüne kâğıt konulmuş bir gaz sandığı. Yeşil, sarı hasırdan iki iskemle. Duvara asılmış bir resim. Galiba umumi harpte satılan ve bir harp sahnesi gösteren renkli bir resim. Bir de kırık bir ayna parçası var, Odanm ortasında bir yün döşek serilmiş. Bu dö- geğin ortasında genç bir kız yatıyor. Bu kız, on beş, on altısında olmalı, Sarı ibrişimler gibi parlak ve yumuşak saçları yastığın Üzerine dağılmış, fil dişin- den oyulmuşa benziyen İncecik yüzünde insana kü- çük bir demet yasemini hatırlatan bir şey var. AX şam ilerledikçe renkleri koyulaşmış yeşil gözleri e0* dişe dolu. İncecik kollarmı başının etrafında kıvım mış. Nazlı ona selâm bile vermeden kerevetin üstü” ne çöküyor. Evvelâ ayaklarındaki kurduraları ve 40“ rapları çıkarıp birer tarafa fırlatıyor. Sonra üstün” deki siyah önlüğü eteklerinden tutarak başıma do ru sıyırıyor! — Aman yarabbi. Yine cehennem gibi hava. Vak lahi boğuluyorum. — Evet, çok sıcak var abla. Ben de bütün gün pe” te gibiydim. — Hem yatakta yatarsm, hem de şikâyet ede” sin! Gel de, sen sıcağı bizim gibi makine başmda 9 lanlara sor. Ah, anamın talihli bir evlâdı olsaydım: ben de sakat doğar, akşama kadar senin gibi sırtÜ$” tü yatar, keyfederdim. Genç kızın sarı yüzü bafifçe pembeleşiyor. Fakat cevap vermiyor. Kendileri için çalişan ablası kin” bilir, çalışırken ne kadar yıpranıyor ki, eve döndü” ğü zaman; Melek gibi, bütün hayatımca yatakta ki mıya mahküm olan talihsizlerin en talihsizine bil? gıpte ediyor, ... Ustünden örtüsü çekilmiş, bir heykel gibi; siy& önlük altından çıkan bu tatlı esmer vücut ne kağs” da güzel, Bu geniş omuzlardan aşağıya doğru süzülür inen hatlar, belde ne kadar daralıyorlar, güzel VÜ” cutlu bir erkek çocuğunu hatırlatan kısık kalçsl*” rından k bileklerine doğru kayar gibi inen uzun ve süzgün çizgiler ne baş döndürücü, Bu in©*” cik, bu henliz kadın olmamış körpe vücutta bir #9 krvrrlişı ve genç bir hayvan çevikliği var, Zerrece utanmadan. sahte bir hicap göstermiye ö* Hizum görmeden, odanm İçinde pervasızca | çırl'fe lak dolaşıyor ve siyah önlüğü ile boynunu, göğsü” yelpazeliyor. Birdenbire aklma bir şey gelmiş olacak ki, odanı? kapısını açarak yukarıya sesleniyor: (Arkası Ve”) giti

Bu sayıdan diğer sayfalar: