18 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

18 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

amaa 6 Ss pOrFe Spor nasıl himave | edilir? Fransız adliyesinin güzel bir kararı B. FELEK «eynelmilel tenis şampiyonluğunun hemen nemen yegâne müsabakası olan Dawies kupa- münasebetile Fransada çok şayanı dikkat bir muhakeme cereyan etmiştir. Yazan: sı maçları se şudur: Vergi tahsilât dairesi Fransız te ais federasyonile, Davis kupası maç larını tertip eden Racing klüp ve di- ğer bir Fransız klübü aleyhine Davis kupası maç n hasılatından aceze hissesi olarak lmesi lâzımgelen temaşa vergisinin verilmemesi sebe- bile 5 milyon franklık bir vergi ka çağı davası açmiştir. İşi tetkik eden mahkeme te bir (temaşa) olmayıp bir (spor) © duğu İn ve sporun gençliğin gerek vie! gerekse karakterce iyi ye - tişmesine âmil olan şeylerden bulun- duğunu ve aleyhlerine dava açılan federasyon ve klüplerin gençleri Ye- tiştirmek ve memleket müdafaasma | elverişli hale getirmekle meşgul ol - duklarmı ileri vergi dairesinin davasını reddetmiştir. Fransada spor müsabakalarından makta olan vergilerin mahiyetini nemekle beraber mahkemenin ver vi kararı gazetelerde okuduğum n kendi hesabımıza haylı müte- Iduğumu gizlemek kabil değil Çünkü tam nisbetini iyi bilmiyo rum amma bizdeki spor müsabakaları gayrisafi hâsılatmdan yüzde 20 den fazla vergi almır, 1922 senesinde kurulmüş olan bü- günkü milli Türk teşkilâtının ilk te- şekkülü sırasındaki maksat ve vazi. feleri arasında spor müsabaka Ve klüplerini vergiden kurtarmak işi de vardı. Spor teşkilâtınm ilk doğuşun- daki bu temenni muhtelif fasılalarla 8 defa toplanmış olan umumi kongre lerin hepsinde gerek umumi merkez, gerekse murahhaalar tarafmdan tek- rar edilmiş ve birçok nüfuzlu zevat tarafından bu hususta nimresmi va itler yapılmıştı. Lâkin o gün bugün dür bir futbol, bir güreş müsabakası vergi şubelerince, belediyelerce ale- lâde bir temaşa olmaktan ileri geçe marler. Spora yüzbinlerle lira senelik yardımlar yapan, Ankarada mil yonlar sarfile bir asri stad hedi- ye den spor hâmilerinin spor! müsabakalarında vergi alınma-| ması hakkındaki bir teşebbüsü hüsnü telâkki etmemeleri hatıra bile gelmez. Ancak hâdise şudur ki, spor İşleri. «izi eline alan ve nisbetleri - alelâ - İ de sporculara nazaran - her sene da:| ha ziyade artan ve artık bugün spo- run mukadderatmı elindetutan er kân, spor müsabakalarından ve ale- lümum spordan ne şekide ve ne nis- bette olursa olsun vergi alınmaması bakkında on beş senedir müsbet bir| teklif yapmış değillerdir. Umuyoruz ve bekliyoruz ki, spor işlerine bu gibi alelâde sporcunun te gebbüs kudretinin fevkinde teşrii hiz metlere bakmaları için memur edil - miş olan ve adetleri beş altıyı bulan or idarecisi saylavlar bir kanun projesile bu hususu kamutaya teklif r, yle bir projenin, berberlerin ps- gar tatili yapmaları hakkmdaki ks- nun teklifinden daha büyük bir hüs- yü kabule mezhar olaaoğından da kim senin şüphe ötmiye hakkı yoktür, "Anadolu,, Güreşçileri | Ankaraya Gidecek Çok parlak bir güreş mazisi olan Anadolu klübü son zamanlarda #hmal ettiği bu şubesine tekrar ehemmiyet ğe başlamıştır. Nitekim yeniden tesbit ederek ça- tıştırdığı güreş takımı Uç nisanda An- kara gücü, Demirspor ve Muhafız, sü #porcularile üç maç yapmak üzere Ankaraya davet edilmiştir. ve 14-3.1937 de Milli Küme ma: caktır, nasaktır. taş, &ı için takımla, lunmaları, Hâdi- Milli küme maçları T. & K, Istanbul Bölgesi Futbol Ajanlığından: 4 — Bu haftaki maçlar Taksim stadında oyna- 2 — Birinci maç saat 14 te Güneş - Galatasaray 3 — Ikinci maç saat 16 da Fenerbahçe - Beşik- 4 — Ayni günde ayni sahada iki maç yapılaca TA başlaması takarrür etmiş bulunan çları 21-3-1937 pazar günü başlıya- rin İlân edilen saatlerde hazır bu - Alman kız tolebeleri kışın havuzlar yerek idman ediyorlar ve yar Bizim-sporlar bayram gibi ir. ce kapar - Slavya maç yapmak isliyor Güneş ve Galatasaray klüpleri ta- rafından şehrimize davet edilmiş o lan Avusturya likinden Hakova teki: mt milji"kilme maçlarının tehiri dola- yısile bir hafta sonraya bırakılan mü- sabaka tarihlerinde yapacakları tur- ne mucibince Macaristanda maçları olduğunu ileri sürerek İstanbula ge- gini bildirmiştir. lemiy Şehrimizde ecnebi takımlarla ya - pacağımız maçları pek yakından ta- kip eğen Balkan klüplerinden bazıları bilhassa Bulgar Slavyası B, 1. T.O, K, komitesine müracaat ederek Hako- vanın gelmediği tarihlerde şehrimize gelmek istediğini bildirmiştir. Fransız Milli Takımı Atinaya mı Gelecek? Atinada çıkan Atletismos gars“osi Fransa müli takımı He Yunan milli tairmi arasında bir maç yapilinasi yolundaki teşebtüsler üzerinde mu- vaffekıyetli neticeler almdığın ve Fransizların önümüzdeki teşriyev- velde bir maç yapmak Üzere Atinaya gelmelerinin muhtemel olduğunu yaz- maktadır. İkinci Futbol Antrenörü de Ayrılıyor Ortadan kaybolduğunu iki gün ev- vel bildirmiş olduğumuz Ankara mın- takası futbol antrenörü nihayet bu- lunmuştur. Yaptığımız tahkikata göre, ma ışmı aldığı gece son liğine Okadar sarfeden sntrenör ertesi gün umumi merkez muhasebe- #we müracaat ederek bir miktar a- » İ yans'istemiş ve bu avansın kendisine verilemiyeceğini öğrenmesi üzerine .İvazifesini terkederek habersizce İs- Geniş ve müsait sahillerimize göre yüzücülükte geriyiz ya, atalete mahkümdur. Meselâ yüzücülük bizde yal. nız yazın birkaç ayında yapılır. Ondan sonra yedi aylık ataletle, üç ayda kazanılan şeyler kaybedilerek gelecek sene yine baştan mete. | da antrenörlerin nasihatlerini dinli- müsabakalarına hazırlanıyorlar Vaktinde galir ve müddeti bitim- Benim oğlum bina okur, Döner döner gene okur, Gibi bir şeydir. Garip değil mi? Bütün sene idman- larına devam edilebilecek gibi spor- ların antrenörleri geri gönderildi de, yalnız üç ay yapılabilecek gibi olan yüzme antrenörü muhafaza edildi. Biz bunu yazmakta, yüzme antre- nörünün kaldığına teessüf etmek İs- temiyoruz. Ne kadar öğretici olursa o kadar kârlı olduğumuz muhakkaktır. Fakat kapalı yerlerde ve hattâ iklim İitibarile ekseri açık havada yapabile- ceğimiz ve yüzme Kadar geri olduğu- muz atletizmde başantrenörü memle- | ketine inde eyledik te yüzme antre- İnörünü sakladık. Bu işleri federasyonların hasmda- ki insanların değişmetile hâsl olan şahsi kanaat farklarile tanzim et- mekten artık vazgecineliyiz. Her #po run antrenöre olan İhtiyacını vaziye- timize ve imkânlarımıza göre bir de- faya mahsus bhalletmeliyiz. Ondan sonra hangi federasyon relsi gelirse| gelsin başlanmış yoldan yürümeğe ve hedefe yaklaşmağa çalışmalıdır. Resmini koyduğumuz yüzücü kızlar bir Alman yüksek mektebinin talebe- leridir, Almanyanın her büyük gehrin de kapalı, sıcak sulu yüzme havuzla- yı ve o havuzların hususi antrenörleri vardır. Bir Alman çocuğu sekiz yaşı. na gelince yüzmeyi öğrenmiştir. Kış havuzlarma gitmek İse gençliğin en zevk duyduğu bir eğlencedir. Ona rağmen Alman kızlarını bey- nelmilel müsabakalara daha iyi ha- zırlamak üzere mekteplerindeki ha- vuzlarda daayrıca çalıştırırlar. İ Erbette ki, öyle yerlerde yüzücü çı kar, bizde havuz suyu kadar rakit do- nizlerimize rağmen boğulmıyacak ka- dar yüzmeği öğrenemeyiz... m tanbula gelmiştir. İ Antrenörün pek ciddi olmıyan bu hareketi ve kontratla bağlı olduğu makamı haberdar etmeden vazif im- den ayrılması umumi merkez tarafm- dan muvafık görülmiyerek vazif»sin- den affedileceği söylenmektedir. | iki Günlük Hikâyec€ U KADINLAR “— Hele dediğine bak! Hiç korkmaz olur muyuz, korkarız. Yanımızda liman varsa kaçarız, sığınırız. Yoksa, ya önünde alabil- diğimize gider, ya burnumuzu 0- na döner, ve ona yanlarımızı gös. termemeğe Uğraşırız. Fakat bizi korkutan şey, bizi kendine çeker Her korku atladıkça yeniden doğ- muş gibi oluruz. Allah denizleri kor kutacak olsa, denizi bize bağışla- ması için gidip te ona yalvarırdık. Deniz iyidir doğrusu, yok, kadma, benzer, yok, şuna benzer, buna benzer, derler a. Öyle lâflara hiç inanma. Meselâ ben nerede bulu. nursam bulunayım, başka yerde bulünmasin: İsterim. Eh işte bu ap KN enç adam konusürken ken. dinden geçiyordu, işte © zaman deniz adamının bakışı kız gözlerile içiyordu. Genç adam, konuştukça şakacılığından — eser kalmıyor, koyu mavi gözleri uzak- larda kayboluyordu, Bütün kâ- inatın sessiz kuvvetleri konuşan bu adamın sesinde toplanmıştı. Genç adamda babasının, anasının, bütlin gocuklarınm, torunlarının, uzak ve belki de ebedi bir istikba- le giden sayısız nesillerin bütün insaniyetin sesi vardı. “Bende her zaman gitmek, uzaklara gitmek kanatlanmak özleyişi var!" diyor- du. Eğer ' denizin dağlarım, bütün kâinatın insan gözü gibi iki gözü olaydı, bu konuşan adama o göz- ler nasıl bakacak idiseler, Kızın gözlerinde de ayni bakış vardı. Za- ten kız denizle, dağla taşla bers- ber yaşamıyor muydu? Ve gözle- ri kâlhatın maddesinden değil mi idi? Ve kiz o maddenin gözleri de- ğü mi idi? Genç adam onun içni kâlnatı kendisine o an bakan gö” lerde gördü. Bir raşe duydu. Ve O anda yahşi gönlü öyle bir arzu ie özlemeğe koyuldu ki, bu en büyük acıdan daha işkence verlei idi. ız ayağa kalktı ve: “.— Seni seviyorum! de- di. Köylü kızın uçuk benzinde ve sakin sesindeki derinlikte, ve U- zaklıkta, daha dünya güneşten AY- rılmazdan evvel ve bütün güneş mesleği kâlnat boşluğunda gezen bir nebuloz bir duman ikenki ?7a- manların çağırışı vardı, O an ki- zın duyduğu duygular, en derin kuyudaki en serin sular gibi saf ve berraktı, Kız titriyordu. AY 19 ğı nur kollarile kâinatı sarıyordu. Kız, ay ışığında mermer gibi, beyazdı. O bakan genç adam da birden titremeğe başladı. Kızda bir kuvvet vardı. O kuvvet kızın kuvveti değildi. Yaratılış kuvve- tU hdi. Kız o an bütün yaratılışm en büyük kuvvetini temsil ediyor. du. Onda bütün enginlerden, çöl- lerden, dağlardan, fırtınalardan, yağmurlardan üstün bir şey vardı. Bu şeylerin hepsi o an ay işığile hale şalan, kızın yüzünde toplan. mıştı. Genç adam bir ürperti p» YAZAN: HALİKARNAS , BALIKÇISI çirdi. Yaratılışın hedefini temsilen kendi benliğini fedg eden insandan kuvvetten korkulur. Delikanlı öm- ründe neler de neler özlememişti. Nelerin: peşinde koşmamıştı. Fa. kat bu kızdaki niyetin gücü, on. daki İstek hızından çok daha aşi- rı idi, Yaratan ana için kâinatın diyeceği bir lâf yoktur. Çünkü ya. ratılışın hedefi olan bir beyin, bir şuur doğuracaktır. Kâinata yeni bir kafa getirecektir. slikanlı hayata —-*— ötesinde bir şeyle karşılaş. tığını duydu. O an: bu kızm bilgi- sini aşan kâinatla bir şey kalma. mıştı. Meşru değildi ki o her han. gi bir kanuna iğilsin, çünkü o an her kanunun önünde giden o idi. Ve hepsine emredebilirdi. Kızm o anda kanunu, tepesinden tırn ğına kadar kendisi idi, Ve ölümü çarpmak için yaratılışm kmından çektiği, dimdik ve parlak yalın kalicr idi, Zamanın da mekânm da hayatm da, mematın da sahibi o an o İdi. Çünkü onları temsil edi- yordu. İnsandı bu! D elikanlı kızın nefes aldığmı duyuyordu. Onun cazibesi. ne dayanamıyordu. Ay, dağlar, çalılar, taşlar topraklar kıza sesle- niyorlar, ve onun yıkılmaması için bütün varlığı seslerile dolduruyor. lardı.. Deniz büyük dalgalarla hız. layıp gürlüyor, sanki “yol ver ba- na beh lâyemut enginim, lâyemut hayatımi!,, diyordu. Kız bir şevden kurtulduğunu duyuyordu. Uçan kuşlar gibi esen rüzgâr gibi hür. dü. Kâinat onun için yaratılmıştı. YARIN: Hırsız 1896 Görkinin “bu hiküyesi senesinde Nijni - Novgorod gazetesinde intişar etmiştir. O zamandanberi başka hiçbir yerde çıkmamıştır. İlk defa (TAN) da çıkacak, Iki hikü- ye halinde olacaktır. Buraya yaşaniak için gelmişi” ”.. likanlınm artık irsdesi kali U. di» Bir an geldi, kız rüzgârlar” nizlerin, ormanların, sesleri9* lerini kapadı. Hattâ yüreği” binde sızlıyan ve sızan mu3” vof bile, O anda sözle söyleneyö” sadalardan Jbaret kalacakt” air ızda, ananın, analık SÖ. bekliyen bakışı basil muştu. Köy imammın yaşkaft” ları üzerine onu köyden koğ Yabanct bir köyde barınacak eğ yer buldu. Yatacak yere muf, sığır güdüyordu. Fakat orsd tün erkekler ona sataşmağı we Iı telâkki ediyorlardı. K TE aizammme er kaşlarını çatarlar, başlarını 9* yi lar ve seslerini kısariardı. S7» aldırış etmeden işine bakıyo” w dünyaya gelecek çocuğu İÇİN zırlıkta bulunuyordu. . ei ir akşam, odasında Cİ. ken hiç beklemediği BİT» rada sancıları tuttu. Aksi © ol külçük idüre lambasında gi?" Vi tu, Komşuları da çağırma" Dında ter hasıl oldu, odasına ee di kendine debölendi ve gık Ö”. den çocuğu zifiri karanlık” Kürdu.. Eline geçen bir tasi* 4 cuğu kendine bağlıyan P*Ü.,, dövüp kopardı. Yorganım 0g de, el yordamile ve çocuğu! ve bağırışlari delâletile yavrusu”, sıcak yüzünü buldu. Onu MUT katsn sardı yüzünü görmek ye de tan yerinin ağarmasını di. Maçında Gündü! Oynıyacak Bir müddettenberi Galatas# kımın merkez muhacim meyi oynayan Gündüz Kılıcın bu DE Güneş maçında eski yerinde 09 sı temin edilmiştir. g' Gündüzün maçlara çıkmadığı san nlarda da idmanlarnı bırsi* ye ve formunun pek yerinde ol min edilmektedir. Gündüzün iltihakile kuvvet y” der İsinde bir fark olacağı rauhakke* ww hinan Galatasaraylılarla GÜRE” iy“ pacağı maçm bu sefer pek sıkı “ cağı şimdiden tahmin edilebili”” gs TAN — Bu hususta iki © karşılaşmasına dair yazacağı” bi #ıda, Gündüzün girmesile KÂSİ yeni” lecek kuvvet farklarını muhakeme edeceğiz. İzmirde Milli Küme | | yor İ OrganizasY.. Mint küme maçlarının Izmir ed nizasyonunu tanzim etmek w 5 * hajledilmemiş olan bazı teterri " hallinde halletmek üzere Fi derasyonu. reis vekili Bay Baydar İzmire hareket etmisti” N

Bu sayıdan diğer sayfalar: