19 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

19 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1.3.7 ' Bugünkü program İstanbul; 12,30 Plâkla Türk musikisi 1250, ye 13,0$ Muhtelif plâk neşriyatı İ yi gk 17,00 İnkılâp dersleri Ünivereii de len Yusuf Hikmet Bayur. 18,39 ? v Erdi musikisi, 19,30 Spor musahebeeii Şelik 20.00 Türk musiki heyeti İ75 yedi Rza tarafından Arabça söylev, Üy yi Rıza ve arkadağlar tarafından TÜK gegiei ve balk şarkıları Saat ayarı 2115 — içi 2215 Ajans ve borsa haberleri ve.€ nün programı, 2230 Piâkis sololaf ve öperet parçaları, 23,00 Son. . Günün program özü Suçlusu için sahte deli raporu verilen dava Eminönü varidat kâtibi iken Beyoğlu belediye tahsilâtına memur edilen ve 6079 lira ihtilâs etti ği için tevkif olunan Nadinin dün ağır cezada mahkemesine devam edildi. Nadi hakkında Tıbbi adil baş kâtibi tarafından de Mi olduğu hakkında mahkemeye sahte bir rapor verildi. ği iddia edildiği için mahkeme salonu çok kalabalıktı. Celse açılır açılmaz, reis, emrazı akliye ve asabiye has tanesinin Nadi hakkmda verdiği 5 Mart 937 tarih ve 880 numaralı rapor okundu. Esasen Nadi bir haftadan beri Bakırköy akıl hastanesinde müşahede altında bu. | lunduruluyordu. Bu raporda Nadinin ne halen, ne de cürüm esnasında akli bir hastalğı bulunmadığı bildiri. Uiyordu. Bundan sonra refs suçluya söz verdi. O: — Bay reis, dedi, ben kırk senelik ömrümde ne mah keme, ne tevkifhane ve ne'de trmârhane gördüm. Bir haftadan beri Bakırköy tımarhanesinde deliler arasın» da kaldım. Amudufıkarimden su aldılar. Perişünm, hiçbir şey söyliyecek halde değilim. Müsaade ederseniz Beyoğlu Noterının muhakemesi ün ağır cezada 26987 lira ihtilâs ettiği iddia edilen Beyoğlu noteri Salâhaddinin muhake- mesine davam edildi, Ehli vukufun hazırladığı ra- pora göre, noterin hesaplarında ancak beş bin 28 liralık bir noksan olduğu anlaşılmaktadır. Müteba- ki 21930 liranın da resen tanzim edilen kontırato pullarından noksan olduğu bildiriliyordu. Suçlunun. i avukatı mahkemeye bir istida verdi. BUGÜN matinelerden başlıyarak 7 Büyük şaheser Çıkarılan 5 bin küsur liralık zimmetin 3 bin li İ PEK sinemasında birden râsının da emlâk ve eytam bankası namına tanzim 1 e Sevişm e k A rzU su edilen kontıratolarına yapıştırdığı ve belediyenin Baş rollerde: hesaplarına güvenilemiyeceğini, “esasen belediye- MARLENE DİETRİCH ve GARY COOPER ere Sentoni #1, Stoizer ve.) Hafif Konserler; 13,10 Bükreş; Plâk “kenseri. Eğlenceli parçalar. 17,55 Bül kır korosu. 19,09 Berlin Hai (Becherini, Bethoven, Ronoini). 204 na: Orkestra, Koro. 21,00 Brenlâvi ra ve solistler. 21,15 Varşova? Bee kil (Arap musikisi) Bu progr p Avrupa radyolar taafından eğilen 22.00 Berlin: Askeri bando. 22 35 Yep Kron konseri. 22. 40 Brüno: Ni Hai lerinden parçalar. 22.:5 Budapeşte: musilei. 23. 30 Berlin: Opera musiki 23.30 Hamburg: eGce musiki Operalar, Operetler: 21 Brüne: Janaçek'in “Ölülerin w simli opera piyesi, İş Bankası İstanbul şubesi müdürü Bay Yusuf Ziya Öniş'in baldızı Ba- iyan Emine Şlkranla Bay Saim Semih'in o nikâhları dün Beyoğlu j evlenme memükluğunda icra edilmiş tir, Her iki tarafa sanadetler temenni i ederiz, v 06 den gelen cevapta da hesap defterlerinin kaybolau ğunu bildirdiğini söyledi. Mahkeme bu talep Üzerine emlâk ve eytâm ban- vekil tutacağım, Bundan sonra belediye avukatı Bay Rami söz aldı ve Şunları söyledi: — Bay reis, bir haftadanberi 1s- tanbul matbuatmda bir dedikodu var. Ben de Tan gazetesinde bunu günü gününe takip ettim, Tevatüren söy. lendiğine göre, suclu Trbbıadlinin ver diği rapordan başka mahkemeye mu. sanna, rapor getirmiş ve tamillakil olduğu halde kendisine cezai ehliyeti selbedecek hastalık * bulunduğunu Iddir etmis, ben de gazetelerdeki neş- riyat Üzerine davava muttali oldum ve buraya geldim. Tıbbtadliden sorul masmı rica ederim. Müddeiumumi de bu hususta mat. buatı tenvir etseler çok İyi olur. Bundan sonra #öz alan milddelu- mumi Kâşif, muhakemenin suçlunun avukat tutması için talik edümesini ve 28 künumusani 937 tarihli asıl Trb. bradli raporunun bir suretinin Tıbbı. adli milessesesinden getirtilmesini is- tedi. Mahkeme, bu istek veçhile da- vayı talik etti Müddetumumilik adlı tıp işleri mü- dür baskâtibi Raif tarafından ve- rildiği iddia edilen sahte rapor hak- kındaki tahkikatı derinleştirmek için mahkeme dosyasmdaki asıl ve doğ- ru raporla sahte raporu sJmıştır. Ve henüz tahkikat ikmal edilmemiştir. BİRSAHTE RAPOR DAVASI Dün Asliye üçüncü ceza mahkeme #inde bir sahte rapor davasma baş - Yandı. Suçlulardan Mığırdıç Serviyan hasta olmadığı halde doktor Anera kasındaki konti ıratoların tetkiki âzadan Muh - lisi naip seçti ve muhakemeyi talik etti. Aksakallı ihtiyarı nasıl dolandırmışlar Meşhut suçlara bakan asliye d sakallı davacı Yusuf anlatıyor: ördüncü ceza mahkemesinde ak 2 - Bülbüller öterken | Temanın çeri Baş rolde: MARTHA EGGERTH Kadın hekimleri aylık toplantı: Türk Ginekologi Kurumu bu ayın toplantısmı Doktor Orhan Tahsinin başkanlığı altında yaptı. Bu celsede: Ahmet Asım Onur, Yu murtalık ve yumurtalık yolu iltihabı — Ben bu sabah Sultanahmet camiine Hayri Hocanın zaâzını |arazlarmı veren müteaddit böbrek te dinlemeye gidiyordum, —Suçlu Vehbiyi göstererek — Önüme şu İşi vakasını takdim ve ameliyatla çıka adam çıktı. Ben Romanyalıyım. Guya Romanyadan geilmş, akra İrılan piyesi ve buna filimleri göster. balarımıza msafir olmuş, Bu vesile ile de benim hal ve hatırımı so İği, Tüyormuş, Kendisine teşekklir ettim ve ayrıl. mak üzere idim. Yerden bir çanta al- dı. Çanta buldum. İçinde para var, de di. Ben de hükümete teslim et evlâdım, diyorum. Bu sırada adınm Dimitri ol- duğunu söylemiş ve şimdi burada is- minin Sabri olduğunu öğrendiğim şu adam geldi, Hemen Vehbiye bir tokat aşketti, “Çantamı çalmıssın,, dedi. Sonra da beni aramek istedi. Arat- tım, fakat sonra birde baktım ki çantamdaki 55 lira ile 57 Romanya Levi uçmuş, yerine pis kâğıt parça- ları konmuş, hemen polise koştum. Fotoğraflardan bunları tanıdım. Reis, bundan sonra suçlulara #or- du: — Onlar biz sabikalıyız. Böyle bir hâdise olunca polis hep bizi yakalar. O dakikada biz başka yerde olduğu- . Zorla getirilmesi için muha- muzu isbat edeceğiz, dediler, Reis Fa- mi çıkıştı; — Bu akılları hapishanede mi öğ.! Abdülendiriştirsk"etti. ren, #imdi yok. Suçluların beşer, altışar defado- landırıcılıktan, hırsızlıktan hapisha - neye girip çıktıkları anlaşılıyordu. Mahkeme &endilerini tevkif etti ve şahitlerin çağrılması için muhakeme- yi talik etti. Posta Memuru Müşahadede Erenköyüne gönderilen iki bin Hi- ralık bir grupu kaybettiği için tev- kif edilen İstanbul postanesi nakliye memuru Orhanın evrakı ikinci istin- tak hâkimliğine verilmişti, Orhan, saral olduğunu iddia ettiği için dün Adli Tıp işleri müşahadehanesine 2. O (ispatrmekân) kantınları k. Bu vak'anm münakaşasına Orhan Tahsin, Ahmet Asım Onur ve ürüloğ Nuri Süleyman, bazı hususiyetler| gösteren bir pyosalpinx vakası ahlat tr ve ameliyatla elde ettiği piyesi tak dim etti. Bu vaka, Kenan Tevfik, Or| han Tahsin, Ahmet Asım Onur, Ha- di Ihsan, eZki Tektaş ve Nuri Süley. man tarafından münakaşa edildi. Hadi Ihsan, Bir kordon anomalisin den ve bunun doğumda yaptığı İli. habından babsetit. Bu vaka hakkım. daki görüşmelere eKnan Tevfik, Or. hna Tahsin, Ahmet Ası mOnur, Zeki Tektaş ve Hadi Ihsan katıldı. Cemiyet önümüzdeki Visanm seki, zinci perşembe. akşamı, onuncu yıl dönümünü kunluyacağından, o günü yapılacak tören programı kararlaştı YEN. NEŞRİYAT Yeni Türk — İstanbul Eminönü halkevi tarafından ayda bir çıkarılan bu mecmuanm 51 inci sayısı İntişar etmiştir, Yeni Milâş — Milâsta intişara baş layan bu mecmuanmn beşinci sayısı da çıkmıştır, Uyanış — 2117 — 432 sayılı son nüshası çıkmıştır. —————— — Adalar Sulh Mahkemesinden; Hey beli sanatoryomunda ölen Ahmet oğ» Hu Tevfik. Halit lerzr Zeynep. Niyazi, AliFehmi, Osman Nüri, Hamdi, Hü. | seyin kızı Hacer, Mustafa kizı Fatma, Süleyman oğlu Selâmi, Mehmet Süley man, Anti ve Şaziyenin eşyaları, 21-3-3T cumartesi günü saat 10 'ın itibaren Heybeliada çarşısında Satı lacağından talip olanların mahalli mezkürda hazır bulunacak alâkadar memurlara müracaatları ve bunlar - jdan Ahmet oğlu Tevfik, Halit kızı Zeynep, Niyazi, Ali Fehmi, Hamdi, Osman Nuri, Hüseyin kızı Hacer ve İ Reyitten alacak iddiasmda bulunanla rm bir ay ve veraset iddiasında bulu nanların da üç ay zarfımda, vesikala. riyle Adalar Sulh Mahkemesine mü- | Resitaller: ne irklar İk tai, 31PE, pi 182$ Budapeşte: Macar Paris P. T. T.: Keman ret res: Piyano konseri, sel 21,10 Hambur; * Mısır Kredi Fonsiye Tahrif Kahire, 17 (A.A.) — Yüzde 315 li ve ikramiyeli Misır kredi f0P$Ü tahvillerinin dünkü çekilişinde! 1803 senesi tahvillerinden 60335 numara 50,000 1911 senesi tahvilf rinden 214,074 numara 50,000 ikramiye kazanmışlardı Antepte Konferanslar 4 Gazıanlep, (TAN) — Halkevi Y 7 sene konferanslara” BAŞLAMIŞ, VE dat Ürfü “Biümocilir bir inilir Yoğ vir konterans vermiştir. Başta Yy olmak üzere buradaki bütün ve sivil erkân ve bir çok münei”” bayanlar konferansta hazır buluf muşlardır. m e | ŞEHİR TİYATROSU DRAM kıs Bu akşam temsil yoktur varln Yarm ak li Sant 20.30 ii ww. Yazaı W, Shake! Türkçesi: Seniha Bedri Gök! Bü akşam saat 20.30 da SAZ-.CAZ Yazan: Ekrem Reşit Varam, a raporu vermiştir. Suç- Tulardan Mığırdıç Serviyan rel keme talik edildi. — Kuzum, in aşağıya. Haydi çabuk ol, koş. Onun her bir sözüne, çavuşunu seven bir er gibi memnuniyetle itaat eden Sabriye, koşarak merdiven- lerden aşağıya iniyor. Sart saçlarımı ensesinde bağlamış. Yüzünün büyüklüğü yanında pek ince olan boynu üstünde; saçları arkaya sımsıkı bağlanmış bâşı; bir süngü ucuna geçirilmiş kesik bir kafaya benziyor. O da ayakkaplariyle, çorapları çıkarmış. Müte- madiyen ayak üstü durmaktan yassılaşmış olan çıp- lak ayakları ne kadar çirkin.. Kapıdan girer girmez, bir adım geri çekiliyor: A, kız senin utanıp arlanman kalmamış galiba, Nedir bu hal, Böyle anadan doğma, çilde'dm mı? — Gürültü etme be. Tatsızlığın lüzumu yok. No oldun? Haydi git, bana kuyudan iki kova su çek. Haydi kuzum ne olur, Ben soyundunı. Şurada, mut- fakta üstümden dökersin, Biraz serinlemek istiyo. rum. Öteki, sadık bir köle veya bir köpek gibi Nazlınm her dileklerini hemen yapıyor: — Ayol, benim de canım çıkıyor. Ben de yorgu- num. Dur, dur; çatma kaşlarını. Gidiyorum. Ve çıplak ayaklarla toprak aralıktan malta taşla- riyle döşenmiş küçük mutfağa ve oradan bahçeye doğru gidiyor. Bahçe, mini mini amma, evin tüne #arrlan yaprakları güneşten sararmış ve (Oz lenmiş bir asması, yeşil ve tozlu yaprakları arasin- dan mor mor erikler sallanan bir meyva ağacı, ke- narda iki fesliğen saksısı, ve bir de çıkrıklı eski bir kuyusu var, — Çekiyor musun suyu?.. — Dur Allah aşkma biraz.. İşte çekiyoruz. Ve makarası boşanan çıkrık, sür'atle dönüyor. Kovanm kuyudaki suyun sathına kuvvetle çarptığı duyuluyor. f ,Sonra dolu bir kovanm doğru çekildiğine gönderilmiştir. rılmiş ve toplantıya son ver racaatları ilân olunur. (31103) | Besteliyen: Cemal Reşit bir ses, başka bir kaba boşanan su sesi... i Ayni sesler bir kere daha tekrar etti. Ve nihayet Sabriye bağırdı: — Nazlı, gel artık. Nazlı odadan çıkıyor, bir tavşanm hafif koşuşiyle toprakların üstüne basarak mutfak vazifesini gören küçük aralığa giriyor: — Oh, kovalar hazırlanmış. — Hazır ya.. Sabriye kovalardan birini kaldırıyor; Nazlmm ür. kek bukuşları arasmda başından aşağı döküyor. Yanan tenine su değdikçe yarı Ürkekliğinden, ya- ri zevkinden, hafif, hafif bağıran Nazlı, yine şimdi, bir kumsal düşünüyor. Toz gibi yumuşak bir kumsal ve #l hareli filizi bir “deniz. — Öteki kovayı da dökeyim mi?. — Dök şekerim, dök.. Dünyanın bütün denizlerini üstümden boşaltsan, ben bu akşam suya doyamıya- cağım. Gözlerini kısıyor, su omuzlarından aşağıya doğru İnerken dalgalar tahayyül ediyor. Beyaz köpüklü lâci vert dalgalar. — Insan denizde olmalı bel... Şimdi yine dört köşe odanm bir tarafındaki ke- revetin üstünde uzanmış, hâlâ çıplak olarak arka üstü yatıyor. Vücudunu kuruladığı peştemal bumburuşuk, ke- revetin bir tarafıma atılmış. Kızkardeşine soruyor: — Melek! Moruk nerede? Yine zıkkımını içmeğe zelip abi vap vermiyor: — Hey, bizim köylü, sana soruyorum. Kulağını kiraya mı verdin? Hasta kız, yumuşak bir sesle: — Babana moruk deme, abla! Diyor. Nazlı şiddetle yerinden kalkıyor, genç vu- cuduna, soğuk su; eski zindeliğini ve Gçevikliğini verdi: — Sarhoş herifi nasıl çağırayım? Ne emrediyor. sun?.. Diye alayla soruyor, Hasta kız, bakışlarmı sak. lamak için gözlerini örtüyor. Fakat, biç kavga ara- mıyan tatlı sesiyle konuşuyor: — Babaya küfredilmez, günahtır. — Hoş geldin imam efendi! Şimdi de bizi vâiz ile mi traş edeceksin? Bizim böyle sözlere karnımız tok, Günahmış!.. Neden günah. Baba imiş. Baba olduğuna bin şahit ister. Bu boya geldim, belki kur. sağıma bir lokma ekmeği düşmemiştir. Baba olmuş ta babalığından bir hayır mı görmüşüz? Baba ol- muş tâ babalığını mı bilmiş? Söylesene. Baba hat. Baba değil o, şam babası. On sekiz yaşindaki kızı- nin alnının teriyle kazandığı parayı, utanmadan dö- ve, söve elinden alıyor. Onunla zıkkım İçiyor. Gü. nahmış. “Moruk,, demek günahmiş, Benim yaptı. Etm, benim dediğim güneh, Ya onun yaptığı günah değil mi? Sarhoş olmağı Allah mı emretmiş? Ben sabahtan akşama kadar ecel teri dökerek o parayı kazanıyorum. Tezgâhımın önünde, eğile, kalka, bel ağrılı oldum, bu yaşımda. Sonra da elimden bütün paramı alıyor, beni işe aç yolluyor. Niçin? İçmek için? Sana sorarım imam efendi, içki içmek sevap Hasta kız hep alçak sesle konuşuyor: — Onun efkür var abla. Onu siz anlamıyorsü” nuz, Babam fena adam değildir. — Maşallah, maşallah pek iyi adamdır. Adami” rın en iyisi, Yalnız karısının üstüne bir sokak süp rüntüsünü alıp senin gibi bir belâyı annemin bâş” na musallât ettiği için ona evliya desen, peygamböf desen azdır. — Annem sokak süprüntüsü değilmiş, abla! A nem hiç kimseye bir fenalık yapmamış. Genç Y şmda ölmüş bir kadından almacak başka ne b0$ kalır?., — Fenalık yapmamış mı? Anamı görmüyor mü” sun; kadın ne halde? Buna sebep nedir? Sebep ? karının büyüleri. Yatakta yatan sarışm çocuk: — Büyü olur mu hiç? diyor, sevgi bu, sevgi” Babam, anneme sevdalanmış. Bana Sadberk tey? hepsini bir, bir anlattı, Babam anneme sovdalaf” mış. — Annen neymis? Peri padişahın kızı mr imf Hanım sultan mı? Vezir yavrusu mu imiş, ne imi te, anamın üstüne bübam ona sevdalanmış? — Annem öksüz, kimsesiz bir dilenci kızı mi9 amma, güzelmiş able! — Ananın güzelliğini de yine Sadberk teyze Mİ anlattı? Ne zaman anlattı? — Evet, o anlattı, Annem işte olduğu zemom ben yalnızken, Sadberk teyzenin işi olmazsa, beni” yanıma geliyor. Onunla annemden konuşuyoru” Annemden konuşmasını seviyorum. Sesi heyecanla titriyor: — Sadberk teyze biliyor, Sadberk teyze bepsini söyledi. Zaten onu bu mahallede kep tanmlarmı# Beş yaşmda anâsız, babasız kalmış. Bir teyzesi VA” mış. Fakir bir kadm. Sonra günün birinde teyzesi nin gözlerine bir hastalık gelmiş. Iki gözü birde” kör olmuş. O zaman kör kadın, ekmek parası Kİ” anamı dilendirmiye alıştırmış. ğ Nazlı fena, fena etili

Bu sayıdan diğer sayfalar: