19 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

19 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 97 K 19.3 ANDA KİA R HATIRALARI NLAR e 2 Bolulu Habib Kopan kolunu düşman eline bırakmıyan tpaşa kışlasma yaptı ziyaret sırasında, kıy- ühlerini kazandığım kurmay Albay (Muzaffer Tuğsa- Vul) dan, bir kaç harp hatırası dinledim. Saym Albaydan, bu hatı- Paları neşretmek miüsaadesini alın- “iYa kadar çok güçlük çektiğimi Kiraç edeyim. Muzaffer Tuğsavulun cepheler- de geçen şerefli askerlik hayatın, da, bana anlatabileceği daha kim - bilir, ne menkibeler vardı. Fakat, boş vaktini bulup kendisiy Uzadıya konuşmak Sdtmedim. D ğım Metli tevee uzun imkânmı elde Değerli komutan, Irakın Fellâhi- Ye cephesinde bulunduğu günlere Aİ* şöyle bir Mehmetçik hatırası Ye söze başla İ — 352 yılının mart ayı içinde bir gündü. İngilizler, bi Aruz hareketi yapmışlardı. Man on binlerce yük bir ta- Düş- telefat vererek Tiv'ate mecbur oldü. Fakat bizim YüYlatımız, çoktu. Zabit ve nefer - lerden, epeyce şehidimiz, yaralı - Mez, vardı. Yaralılar, ileri hatlardan, kafi- İsler halinde yaralarını sardırmak Üzere gerideki sargı merkezine dönüyorlardı . B en de o sırada karargAhta idim. Yaralılar arasında bir nefer gözüme ilişti. Sol elinde bileğinden kesilmiş kanlı bir el tutuyordu bu nefert.. İ İkin bir şey anlayamadım. Ve Közlerimin beni aldattığını sana- Tak bütün dirkatimle ona bir da- ba, bir daha baktım: Buyordum. , Evet, yanıl- İ Mehmetçiğin sol elinin avucu İçinde tuttuğu şey, koparılmış bir €ldi. Sonra bir an için, öteki kesik koluna dikkat ettiğim zaman gör - düm ki, neferin sol elinde tuttuğu kesik el, bir yaban Bu, onun kendi kopmuş ü. İ Durmadan koşan bu Mehmet- va sit değil y- sa yaklaştığı zaman telâş- la kimi aradığımı sordum. Kopuk kanlı elini göstererek: — Bunu kumandana gölürece- Ve kimseden cevap beklemeden doğruca çadıra girdi. Oo rdu kumandanı general Ha- MI, o günlerde cephemizi Yiyarete gelen Alm: i yanm Mek - lenburg Dükası ile karşı karşıya o turmuş, konuşuyorlardı. Yaralı nefer, bileğinden kopan Kanlı kolu, öteki eliyle masanm ü- Zerine kı — Al, Paşam emanetini! Deği, ben, bunu memleketime hediye edi- Yorum!, General Halil, hayret içinde kal- Tüuştı. Masanın üzerinde duran ke- #ik el, belli ki, bu neferin kendi e iydi Meklemburg Dükası fe kuman - dan biribirlerine bakıştılar. Nefer, Sözline devam ediyordu: — Paşam.. On dlişman tepele » lm, On düsman ölüsü, böyle bir lanarak onu © Jiyordu. dayanar nerelden neferle Konuş - mak için müsa, ade istedi. Kumandan mü saadeyi | verince ona sordu — Adm ne?, — Habip. Sonra kendisi — Yaran iyi zoffer ca memleketi - ne döner rahat edersin! Fakat Bolulu Habip, razı ge di: — Yok efendim iyi olduktan sonra y Benim yarım ne düşman karşısma gönderin. Amanın d Bir kolum gitti ise, öte- um. var, ekiemburg Dükası, hayran hayran Bolulu Habibi din. Dükanm eebirie soktuğunu ve bir altın ta- liyordu. bir aralık elini baka çıkararak yaralı Türk neferi- elini sürmiyerek, kuman: züne baktı. Ondan bir göz ucu bakışiyle mü- saade istiyordu. Kumandan: — AL, oğlum. dedi, çekinme... Prens, sana bir altın tabaka hedi ye ediyor!.. Mehmetçik tabakayı aldı. mandar, yaralı neferle konu Bir aralık yüksek & Ku - dalmıştı. on — Habip oğlum.. dedi, sen ar - tık vazifeni yaptır... lunca, köyüne çekilirsin... na bir çift ÖKÜZ parası, Yaran iyi © Kumandan, bunu söyliyerek Bo- Tulu Habibe, bir küçük kese içinde bir kaç altın lira verdi. Habibin yüzünde hafif bir kızar- tı... Bir çekiniş geri geri gidiyor. Nihayet, kızara, bozara sordü — Paşam.. Bu parayı veriyorsun? « — Bir yardım olsun diye... H yı alama — Niçin alemiyorsur? * Adeta ayakları bana ne abibin gözleri sulanmıştı — Efendim, ben bu para- — Onu aldıklayın.. kolumu, pa- Ta İle satmış olurum! Halbuki, hen onu millet ve devlet emaneti diye sana verdim!. Kumandan, o kadar israr ettiği halde, Bolulu Habibe parayı kabul ettiremedi Bu temiz sek vatan Dükasını son derece etmişti Yaralı neferle, o dak'kadan iti- ürk çocuğunun yük- duygusu baren çok yakmdan alâkadar olmı- ya başladı. Bolulu Habibi, ertesi Bu canlı kahramanlık hatıralarını anlatan Albay Mu- YAZAN: SALÂHATTİN GÜNGÖR bugünkü vazifesi başında den bir hastane Bağdada de kendi arzusiyle günü g 16 Dicle üzerin pi gönderdiler. Alman prensi ayni hastane gemisine bindi. Yolda Bolulu Habibe bir hasta ba feda ederek bi, uykularır bizzat met ettiğini sonradan öğren - TAN (Arkası var) ie çazeter nde İ- ıda ve kar- Tesadüf be- adam Helen Psimeno Akr cilere verilen hıştık, Masanın bir ba şı tarafta oturuyord! e otelinde nim karşımdaki yerler boş kalmiş- Devetlilerden Romanyalı ga- zetecilerin bayanları ol- dar, gelmem yorgun eğin başımda h yerinde oturuyordu. Y bir kaç defa sof- ranm etrafmda dolaştıktan sonra masa halkı birile kon biri- etti kalan yerlere yan gözle bakmağa başladı. Nihayet masanın şında bir hareket oldu. İk da iki Romen gaze yan Helene Psimeno karak tam benim ka oturdu. Derhal tantş mıya başladık. ayan Helene İhtisas: muharrirdir. çocuk e kıymetli bir daki kadm yakından alâkadar. azıcıdır. hareketleriyle dır. Beni, ertesi günü Atinanm çok im olan bir kadm klübüne, bü. tün kadınlık hareketlerin ğine götürmeyi vadetti kadınlık cereyanı hakkında malümat istedi. Bayan rımızı sordu. Her biri ayrı ayrı malümat ald; larım m ğunu söy. ık Bütün yemek esnasında kı iler teati ettik. Nihay ü saat beşte gelip be otelden almasına karar verdik. E tesi günü Madam, ta tinde o- tele geldi. Gi pek u- m aaa. ATİNA RÖPORTAJLARI: 10 Yunanistanda Münevver Kadın Nasıl Çalışır, : Neler Yapar? Yazan Rezzan A. E, -750- Liralık Büyük Müsabakamız Bu resim hangi darbımesele aittir? 60 darbımese. 1 — Aç tavuk kendini arpa ambarında pe ? — Ak akçe karı simler otuz tane olacak. , İnızla birlikte 20 Nisana kadar iiro-une söndereceksiniz. Resim Numara me mez Burada her gün böyle bir resim göreceksiniz ve bu re Siz 60 darbımesellik listedebu resmin darbımeselini bulup numarasını o günkü kuponun (darbımesel numarası) hanesi- e Otuz resim bitince bu kuponları ayrıca resim numaraları ile darbımesel numaralarım karşılıklı gösteren bir liste yapıp sarih isminiz ve adresinizle ve mümkünse bir de fotoğra- idarehanemizde müsabaka INasreddin Hoca müsabakaları için gönderilmiş eski fotoğ- rafların muteber olmadığını ve yeniden fotoğraf gönderilme si muvafık olacağını hatırlatırız.) KUPON Numaralı resmin âit | 19| olduğu No darbımesel | DRE Aİ içindir. nek #az, anlamıyana i tutan parmak yalar. Bedava sirke baldan tatlıdır. Bep parmak bir olmaz. Bir tutam ot deveye nendek atlar Bülbülün çektiği dil belâsıdır — Dalmsını bilmiyen ördek başın bırakıp kıçından dalar an düşen halden bilir. Davulun sesi uzaktan boş gelir. Demi tavında gerek. | Denize düyen yılana sarllır | Doğru #öyliyem dokuz köyden kovarine El elden üstündür. Est tarak eski tas, Evdeki pazar çarşıya üymaz. Eyret as binen çabuk iner, Gülme komşuna gelir başma. Gülünü seven dikenin! de sever Hamama giren terler Hes horoz kendi çöplüğünde öter Her gün papas pilâv yemez koyun kendi bacağından ası ölür. gözü çoplükte ka çok olan yerde sabah ge kervan yürür, aşmadan, çalıyı dolaşmak e şimşir tarak lüşen ağlamaz. irke kabına zarar. ılanmıyan yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler Mahkeme kadıya mülk olmaz, (NEN eyi calan kılını bazırlar. b çuvala sığmaz. Mum dibine aşur vermez. Öfke ile kalkan zârarla oturur. Parayı veren düdüğü çalar Perş gelişi çarşambadan bellidir Sel gider. kum kalır Zerceye çubuk beredir Su testisi se yolunda kırılır. Sürten ağzı yanan yoğurdu ülüye ek ver a9 yerinde ağırdır. Tencere yuvarlanmış. kapağını bul | muz Testiyi kıran dn bir wa getiren de. Tilkinin dönüp dlasıp gideceği kürkeğ dökküner Ummadık taş bas yarar Ürümesini bilmiyen hı sürüye tur | eririr İrümünü ye de bağım sorma. İrüm özüme taks baka kararır kada, | benin , Yalanemım momo yanar. , Yapı ta yapıdan kalmaz. Yavaş atm tekmesi pak nlur, Yörük at sesini arttırır Zenginin parası züğürdün çenesir yorar. yatsıya Yalman Züğtrt olup Atefimmekten, olup kaşmmak evdir. ay kında Burası Yunanistandaki bütün ka- dın hareketleri Bi da toplanmış; çocuk, kadın, fakir burada himaye görüyor. Eski âdetler, "aneler, danslar, kıyafetler sıl yüzlerce ze, ümat vermiye adr, merkezi ir iz bayan rada o kendisine hem bir iş, de hayır vesile bul hem İçeri girdiğimiz zaman kendimizi gen ve samimi bir muhitte bulduk. O gün klübün çay günü İmiş. Aşağı kata küçük kü. çük Çay masa lari kurulmuş. Et da yaşlı ç, güzel gir , Kibar ta- çıktık. i odaya aldı. lar, Genç ve güzel bir bayan orada masa başında meşgul, dosya tertip ediyor. O da, çok muntazam, en me- klı bir büro adamın ya- zihanesinden farklı değil... Ortada bize kapıyı açan beyaz dolaşıyor. Biraz bek li kadınlı Yunan manzara, değ bile sevinçten bebeklerden üs vonez güzeli... Bir bebekleri. bir çocuğu, çıldırttı. ıramiyorum. Gözümü Make- reng ve şek mal: eski zamanlardan kalm bilir hângi zatın sarayından mış dolap duruyor. kim. ike Bu dolapların içi baştan gümüş oymalı, kakma aşağı mücevher dolu.. Öyle güzel parçalar var ki, insan bakmakla doyamıyor. Mem- leketin herbir köşesinden toplan » muş güzel şekiller... Eski kıyafet. lerinin süsleri... Bunları muhtelif vesilelerle yaptıkları balolarda e afet festivallerinde kullanıyor- Wübün gayelerinden birisi de eski zaman kıyafet ve an'- anelerini ihya et Bir müddet evvel Delfe#'te en eski devir» lere sit bir eğlence tertip edilmiş, ek yaz saçlı bi Önümüze yü epsi pek mu ik n erce zam bir kavvalara yapıştırılmış- ta. İçlerinde Balkan festivaline ait İstanbulda alınmış resimler de var, Bir tanesinde Taksim meydanım ve bizim güzel bayrağımızı görün- ce sevindim. Beylerbeyi sarayın- daki resimler de en güzel resimler arasında idi. (Arkaar Sa, 11 Sü 1 #e resim

Bu sayıdan diğer sayfalar: