22 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI NM Ahmet Emin YALMAN iy Nin hedefi Haberde, fi *de, her şeyde temiz, dü- e samimi olmak, kariin eti esi olmıya çalışmaktır. bunun MESELELERİ e Cephemiz iş 9r Antonesko ve Ankara yol. anda kendisine arkadaşlık e. İlgi dün aramızdan ayrıldılar. Bi. iy ile dosthuk, ve bilhassa, Balkan. gg akımda olduğu gibi, ittifak a, ğu kuranların, sıksık, yakı İtmas etmelerinde ve başlıca hü. nn kamoy o mümessillerini ayn memleket hakikatleriyle hag, ettirmelerinde esaslı | fayda ir. Sağlam bir dayanışma, ancak, ma İle mümkün olur: imdi biri. a hergün daha iyi tanımalıyız. İk sada yeni Türkiyenin inkişaf € ik” Tinden pek azı görünürse de, bu. İn gelmeksizin, onun ruh halini ve İyetini öğrenmek güçt Bizim | (b, 2 İmkünlarımızm hakiki kayna. ag karanım temsil ettiği milli irade iğindedir. | Bu birliği yuğuran ve bizzat kendi! pa sembolü olan Atatürk, hususi ,, Sinas fırsatından istifade ederek, man yalı misafirlerine, o Kemalizm vlğisini ilham eden milli ve İnsa- içel fikirlerden bahsetti, İhtiras larının rahat ve sükün bırak - Maliği bir kargaşalar Aleminde, onun : basit dilekler değil, bir milletin Mddi ve manevi blitün varı yoğu ile Maca alirın alnın abiler olan rini dinlemek ruha ne derin bir ür veriyor . indi milletlerimizin barış ve hak- he! müdafaa etmek, ve bu barış ve ai İle, diğer milletlerin ayni dava . ürasma hiçbir tezad koymamak « “At, Balkan antanlının sarsılmaz Biltekin de v6 Midir Cemmlyeri! yp barış teahhüdüne girenler, a zâmandan daha fazla, cephe «i - irmak zaruretindedirler. Bugünkü Miz ve korkunç silâhlanma yarışın. Ne İnsaniyet tarihinin unutmıyacağı belki de facinlarmı nesillerin ta - İ* edemiyeceği bir harp çıkıp çık ası, yalnız bu cephenin kuvveti - W » dayanışmasma, karar ve irade sa. İİİ olmaama, iç aizamlarınm korum. Ma bağlıdır. Harbin olup olma. » onu İstiyenlerin değil, ont İste- Fenlerin elindedir . kupalar antantı, gerek içinde vücut tayfa bölge ve gerek onu gerçek. İren zaruretler bakımından, barış | gpdesinin belli başlı dayançlarından- ı Dost ve mittefik Romanyanm mil. Mildafaası ile iç ve dış politika dur- wan, antant talli üzerindeki müs. Sana rolü masıl inkâr olunabilir? B, Antonesikonun #iyareti, bizim kana rimizi kuvvetlendirmiş olduğu gi. Nİ lükare temmslarının, kandil ize 6, © memleketine götürmekten Memnuniyet duyacağı tesirler bırak. olmasını dileyelim | Falih Rıfkı ATAY e Bulgar Dilindeki Türkçe Kelimeler Sofya, 21 (TAN) — Çoktanberi asar gazetelerinde Bulgar lisanın- Yabancı kelimeler aleyhinde naşri- tta bulunulmakta ve bunların atıl 1,31 istenilmektedir. Bu yabancı ke- , Pelerin ekserisin! türkçe kelimeler siki etmektedir. | tu Sene 200 Zirat Kombina Kuruluyor İ |, Ahkara, 21 (TAN) — Zifat Vekâ ', Meclisten alınan 3 milyon Hralık la kurulacak kombinalara sit Vekiller Heyetine vermiştir. İk Sene 200 kombina kurulacak, kom 4 Saların âlet münakasası 15 nisan. A Yapılacaktır. Cinayet mi? İzmir, 21 (Tan muhabirinden) — 5 adan kaybolan Aziz| li yin, odasında kanlar içinde| lunmuştur, Hüseyinin bir cinayete | ban gittiği zannediliyor. Freesirmli DİMAĞ KUVVETİ Bir hamal, dimağı olan, fakat onu kullanmasını bilmiyen bir insandır. Makine, insan dimağının eseridir, ve insanı beden kuv- veti sarfetmekten kurtaran bir kuvvettir. Bir motör, bir traktör, yüzlerce ins. m yapamadığı işi yapabilir. İnsanlar bütün işleri beden kuvvetile yaptıkları ve dimağla a2 çalıştıkları zaman, pek az ileri gidebilmişlerdir. Fakat dimağ TAN - BEDEN KUVVETİ | kuvveti, beden kuvveti; yerine geçtikten sonra İnsanım ilerile- me adımları sıklaştı ve sür'at kazandı. 3 Büyük medeniyetler beden kuvvetiyle, dimağ kuvvetiyle ku- | kr ve en kuvvetli silâhıdır. Buçün rulmuştur. İnsan beden kuvvetiyle değil, dimağ kuvvetiyle övü- nür. Türk cemiyetini çabuk ileri götürmek istiyorsak, insan kuv- yeti yerine dimağ ve mal.ne kuvvetini ikame etmeliyiz. Eski Bir Nazırın Meşrutiyet Devrine Ait Siyasi Hatıraları ILK MEB'USAN MECLİSİNİN SON GÜNÜNDE e Meclis , B ağdat Meb'usu Baban Zade İsmail Hakkı Be yin Meb'usan Meclisindeki nu tukları, hukuku esasiyeye taal lük eden bahislerde derin vu kuf ve ihtisasmı gösteren ilmi müdahalesi daima nazarları ker di üzerine çekerdi, Merhumun bütün bu ilim ve irfan sahasın daki yuksek-iudret ve mezıye- tinden başka çok temiz ahlâkı, asil hal ve tavrı, herkese karşı muamelesinde samimiyeti göz“ den kaçmazdı. B u mümtaz seciyelerine kar» 41 hakkında daima takdi - rini izhar eden Sadrazam Hakkı Paşa merhum bir aralık kendisini Maarif Nezaretine getirmişti. Hu- kuku esasiyeye dalr pek kıymetli bir eser yazmış Ve ayni zamanda mülkiye mektebinde hukuku & siye dersi muallimliğini deruhte et i. Bu sayfalara nakleylediğim. hatıralarımın tasllük ettiği hâdi - selere ait tarihten pek çok zaman geçmemişti: o sıralarda eski dü , yunu umumiye binasmın karşı t rafındaki bir konakta muvakka - ten bulunan mülkiye mektebinde bermutat dersin! verirken - tedris kürsüsünde - İsmail Hakkı Beyin kalp sektesinden vefatı haberi bir #alka gibi İstanbulun her tarafın. da pek büyük bir teesstirle duyul- du. Cenazesi arkasından bütün bir memleket ağlıyordu. Tabutunu parmakları üzerinde semaya doğ- ru kaldıran kadirşinas talebesi nin gözyaşları bu elim ziya önünde insanı derin bir tefekkilr ve ümi- de sevkediyordu. İşte böylece bu kıymetli vücudü ebedi istirahat ma haline koyuğumuz zaman telâ - fisi hiç mümkün olmıyan bu bü - yük kayıp karşısında gözlerim çok vefakâr ve mürüvvetli gençle- re önmüş, ancak bunlarla tesli. yet bulmuştu. 2 şte son hatırasını bilvesile İ tebeile muvaffak oluğum İsmail Hakkı Bey merhum o gü- nü raeclisi mebusanda büyük bir salâhiyetle teklifin mevzuu etra - fında söz söylerken muhalifler ber mutat birtakım tarizler ve mna- sebet almıyacak sözlerle araya gi- riyorlar, uzun bir sa'yi gayretin, ilmi tetebbilün mahsulü olan bu kıymetli nutkun tesirini kurmıya kalkıyorlardı. Fakat Hakk: Bey, ölü dalgaların sağlam kayalara çarpması kabilinden olan bu mâ. nasız gürültüler karşısında salâbe tini hiç bozmadı, meclis salonun- da ilmin, zekânm, hakikatin, her Tatil Edildi “51 ; ——......aaeaaanaaaeeeeeeek akk eeekeikekeeee mücadelede dalma muzaffer çık « tığını gösteren metin tavrı ve eğil miyen nâsiyesi İle nutkunun niha yetine kadar dayandı, ırka arkadaşlarının arada bir söz ile imdadına yetiş- miş olmalarına rağmen sağdan #ol- dan, öyle hücum ve tariz vâki o- Tuyordu ki, bir insan için hem bun- lara derhal cevap vermek, hem de asıl - nutkunda maksat ve mevzuu kaybetmiyerek devam etmek cid- den pek müşkül bir işti, O gün İsmail Hakkı Bey büyük bir ilmi muvaffakıyetle vazifesini başarmıştı. Ondan sonra muhalif ler sıra ile Sâatler ve hattâ gün - lerce kürsüyü işgal ederek Hakkı Beye cevap vermek istemişlerse de hocalar. fıkıh ilminin asıl me- seleye taallüku olmıyan prensip- leri etrafında Obocalamaktan, Bu şo, Kozmidi, ve emsali mebuslar da araya giren nifakı körüklemek - ten başka bir şey yapamadılar. B u uzun süren müzakerenin tafsilâtına girmek fayda - sızdır. Zaten muhaliflerin cevap - larında, itirazlarında, ilmi bir kıy. met yoktu. Onların yegâne gaye leri, meşrutiyete darba indi Zine, istibâadın fade olunm. re bulunduğuna halkı inandırmak- tan ve ellerinden gelirse bu ner söz lerle umumun kalbi ve vicdan hu- gurunu bozmaktan ibaretti, Bununla beraber bu devamlı müzakerat herkesin âsabını yor- muştu. Mevzuun içinde ve dışmda ne söylenmek llzım İse hepsi söy- lenmiş ve bütün mebuslara artık usanç gelmisti. Bu sırada Hariciye Nazırı Asım Bey, Sadrazam 'Sait Paşadan aldığı talimat üzerine kür süye geldi: (—,.. Müzakerenin bu kadar w. imiz kat'a mü tahsmmil değildir. Fikrimizce bu halin devamı “menafii esasiyel memleketi, ihlâl ediyor, hükümet müzakerenin U kifayetini meclisi muhteremenize teklif ile red veya kabul hakkında bir karar verme - nizi rica ediyor,, dedi. B kasi tarafından müzakere i ti hakkında verilen tak- tir, eye konuldu ve büylük bir ek- seriyetle müzakerenin kifayeti ka rar altına alındı. Bundan sonra yi ne ekseriyet fırkasının: Kanunu Esasinin 35 inci mad- , kanunu esasi encümeni tarafından vâki olan tadil veçhile tayini sami ile reye konulması, hakkındaki takriri reye vazolun - du, neticede 125 reyin kabulü, 105 reyin de red cihetinde olduğu anlaşılmış kanunu esasi tadilin - de lâzım olan sülüsanı ekseriyet hâsil olamadığı için tadil teklifi - nin reddedilmiş olduğu bildirilmiş tir. Muhalifler neticeyi hem alkış- lıyorlar hem de “feshe doğru,, di- ye bağırmak suretile bir nümayiş yapıyorlardı. Şimdi söz, “padişah, beşinci Mehmede kalmıştı. Halbuki kendi- sinde, göçen hâdiseleri muhakeme ederek almması lâzımgelen tedbi - rin ne olduğunu tayin edebi ne zihni bir kuvvet ve ne de bi âmme hukukuna ait bir işte icrai teşebbüse kudret vardı. unun üzerine, ekseriyet fır. amet Perii, o “Padişahm, hemşiresi olan zevcesi de. iğletile içeride tesir yapmıya ça - Uşıyor, İttihat ve Terakki Cemiyet ve fırkasmın meclisi mebusan ha- riç ve dahilinde, millet ve vekille. rinin ekseriyeti itibarile itimadin! kaybettiğini bu ekseriyetin yeni Hürriyet ve İtilâf fırkasma geçtiği ni muttasıl söylüyordu. “Padişahım ken: inden hakikati bulması ve görmesi mümkün değildi. Abdülhamidin saltanatı devrin- İ de beşinci Mehmedin otuz bu ks- | dar sene tazyik altında geçirdiği | hayat, bütün diğer birader ve bira- derlerinin oğullarında görüldüğü üzere, irsen mevcut olan ruhi na- kiselerini bir kat daha çoğaltmış ve ultmış beş yaşından sonra mev kle geldiği zaman müvazenesi ta- mamen bozulmuştu. Bu sebeple kendisini her tesire kaptıracak bir vaziyette idi. dan seçilen bir heyet, ara- larına “Osmanlı,, millet meclisin- âzade olduğunu aleni olarak söy- lemekten çekinmiyen Rum mebu- su Buşoyu da alarak Damat Fe - ridin tertip ve teşvikile saraya git mişti, O vakite kadar cari usul | haricinde, yani Sadrazamın malü? matı olmaksızın, hükümete muha- lif olan hu mebüsların, velev hu- susi mahiyette olsun “padişah ta rafından kabul edilmeleri doğru de ğildi. Bununla beraber bu mülâ - katı az ve çok tesiri altında ka - lan “padişah” o tarihte çok kıy- metli ve vatansever muhitinin sa- mimi telkinatı sayesinde doğru yo la dönmekte gecikmedi, Hususile padişahım Sadrazam Sait Paşanın siyasi kudretine büyük itimadı ol duğu gibi Mahmut Şevket Paşa merhuma da Abdülhamidin hali e kendi cülüsunu takip eden buh ranl: günlere ait hâdiselerin hatı- rasında bıraktığı izlerden dolayı fazla muhabbet göstermekten ge- ri kalmazdı. İ şte bu müsbet tesirler ken- disini göstermiş padişah, İttihat ve Terakki fırkasınm mec- lisi mebusandaki ekseriyetine is tinat eden Sadrazamı Sait Paşayı iltizam ederek son red kararı Üze- rine meclisin feshi lizumuna ta- mamile kani olmuştu. Fakat Padi- şah, kanunu esasinin muaddel 35 inci maddesi mucibince fesh hak- kını kullanabilmek üzere yine Ka- nunu Esasinin yedinel maddesi hükmüne tevfikan Ayan meci nin bü hususta muvsfakatini alma 81 lâzımdı. Bunun için aşağıda ay nen yazılı “hatti hümayun,, serya- A | ver vasıtasile ve mahsusi merasim ile meclisi âyanda rsis Gazi Ah - met Muhtar Pasays tevdi edil. mişti, Reis te “battı hümayunu, ayağa kalkarak okumuş ve bü âyan âzaları da ayakta oldukları halde dinlemişlerdi “Hattı hümayun, Ayanı kiram Heyeti cedidel mebusan üç ay zârfmda bilintihap içtima etmek üzere hasbeliktiza heyeti hâzırayı feshetmek tesmiminde bulundu - #umdan kanunu esasinin yedinci maddesi mucibince mevlisi âya - nın reyi muvafık vermesine İnti - zar ederim.,, Bu “hatti hümayun,, Sait Paşa- nm kuvvetli kalemi ve keskin ze - kâsı eseri idi, yü; j rade ile hayatları müğde . Ü tince üyanlığa intihap edil miş olan, ekserisi vezerat ve kadı. askerlik, mişir ve feriklik rütbe. lerini haiz bulunan bu zevatın, fesh tasmimine karşı muvafık rey GUNUN -IKRASI Halle kâtibi Sabık Habeş İmparatoru Selasle, Milletler Cemiyeti umumisi MM. Avenol'e bir mektup göndermiş. Bu mektupta, Maresal Grazlani'ye karsı yapılan suikast dı layısile Habeşistanda yapılan tazyik- leri protesto ve meselenin tetkiki için beynelmilel bir kamis. yon teşkil edilmesini istemiş. o Haile Selasie'ye tahtından indiği icin değil, mazlum ve mağdur bir mille. tin istiklâl ve hâkimiyetini kaybetti. ği için acmıştık. Halâ bugün, başla. rmdan imparatorlarını, kumasdanla rını, rehberlerini, kaybeden, bir deri bir kemik düşmanla çarpışan Habeş milletine asıyoruz. Milli kurtuluş hareketleri, boyunduruk altnda ya- şıyan miistemlekelerin en büyük hak. müstakil Türk milleti, istikâlini bu milli kurtuluş kavgasına borçludur. . Habeşistanda kavga bitmedi. Kuz» guni köleler, çete harpleri yapıyor- lar. Bütün istilâya uğruyan memle- ketlerde bu böyle oldu. Fakat ne cede sultanlar, emirler, ruhani reis ler müstevlilerle anlaştılar, milli kur. tuluş hareketlerini kendi ellerile boğ dular. Hele Müslüman milletlerin si - yasi mukadderatı hep bu şeyhlerin ve relslerin elinde esaret olarak ta- ayyün etti, Birgün bir kayser, öteki gün başka bir devlet adamı mtslü , manlarm hâmisi oldu. Bu emirler, bu relsler, bu hâmilerin önünde secdeye kapandılar. Bütün tarih, bütün müs. temlekeler tarihi Negüslin gözleri ö. nündedir. . Şimdi himayeyi beynelmilel bir ko- İ misyondan bekliyen hükümdar, bu beynelmilel komisyonların, zeeri ted- birlerin, Habeşistan ne kadar kur- tardığmı biliyordur. Eğer halâ, mem leketinin siyasi formalitelerle kurtu- lacağma inanıyorsa, ona yine aeıya- Irm. Eğer htikümdarcasına siyasi bir İnlümayiş yapmak istiyorsa, bize İzin versin, artık ona acımıyalım. Habeş çöllerinde, son kaybolan toprağım üs- tünde çarpışanlar nümayiş yapmı. i yorlar. Ve kendilerine taht üstünde hükümdar değil, kavganm önünde başbuğ bekliyorlar. Adsız Yazıcı Samsun Umumi Meclisi Dağıldı Samsun 18 (A.A.) — Samsunu. mumi meclisi dü son toplantısını yapmıştır. * Meclis 1037 bütçesini 764.500 lira ile denkleştirmiştir. Bun dan 157502 lirası vilâyetin yol ve köprü işlerine, 240433 lirası kültür işlerine, 26801 lirası tarım ve bay - tarlık işlerine, 27061 iirası sağlik ve hayır işlerine, 99098 lirası muhase « be ve 167835 lirası muhtelif ve müş. terek masraflara ayrılmıştır » Vilâyetin beş yıllık iş ni bazırlıyan meclis encümen inti proğramı habmı da yapmış ve toplantısma sor vermiştir. verme padişah,, (intizar) ederken onların menfi vaziy maları bittabi mümkün ola Nitekim bu “hi rine hafi olarak karar veren & de umumen re bir ikisi istisna olarak azim bir ekseriyetle muvafakat reyini ar « zetmekte gecikmemişti. Bunun üzerine, meclisi mebusa- nın 5 ikinci kânun 827 tarihli iç tima celsesinde, “kanunu esüsi « nin yedinci maddesi ve meclisi yanın reyi muvafakati mucibince heyeti hazirni mebusanın feshini ve tarihi feshten itibaren üç ay zar tmda heyeti cedidei mebusanm bi- lintihap Içtimamı irade ettim... Yolundaki son “hattı hümayu okunmuş ve meclisi mebi rinei içtima devresi bu suretle hayet bulmuştu. “.w “Eski bir nazırm siyasi hatira « ları,, nın Trablusgarp harbinden birinci meclisi mebusanm feshine kadar olan kısmı da burada ta - i mam olmustur. ne,

Bu sayıdan diğer sayfalar: