22 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

22 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BAŞMUHARRIRI TANEDE Emin YALMAN kirde, p pedefi: Haberde, fi- tüst,',,: #€yde temiz, dü- Bazete ii nimi olmak, kariin Seyahaş Acentalarını 01 m irel Etmek Lâzım birkaç ay evvel Amerikaya geldi, A6 Yolcu için bilet almak Maraş etti, teli #centalara mi, "ürun, > Nihayet Italyan Reks daki, ik ve burada Çit adın Acentasından Brendizi ve den Nevyorka © gitmek dik, ve Napoli. ve otel masra- Vapurdan ve trenden me. ti alıyacak, kumpanya. tenin, <Heştirecektir. Atı teyit için yolcuların e- de mektup verdi, Napolide yolcuları Acentanm ora şube. irkeci otelleri ayarm. i ikamet caiz olmıyan rdi, aş 026 şikâyetlerini yazdılar. en p< #alâhiyettar olması lâ. Makama mliracaat et. Din bi, vakte laz yolcuları böyle bi, , adatmalarına karşı torduk, gi, *edbir. olup olmadığı — La Cevabı verdiler; emet bu acentaları yalan atakta » VE safdil yoleulari al. Menedecek hiçbir kan ni r un Üüiyg aimlame yoktur. Yalar sl Mina yy TN, seyahate çıkacağınız Ye ciddi seyahat miies. | Verin Ming. Bunlar mtişteri. lüzum görmezler, ine Vaka 4 bi NE müddet geçti. Parise gi. İlik, ye Sümmz için bilet almak ha, Sulara Si E*00 dah 1 bulunan ciddi ve bü, ıl, <t Bcentasma miracaat Sınıf otel masrafı da Ait olmak üzere bir bi. Kece Paris gabesi beni Sirkeci 0. ig kücük ve pls bir otele Yi münasebetiyle tütün ika hayli geç olduğu ve urada kaldım, Fakat A aa yatağa girmiye ce- Bila, ringe m kadar san. Yafa, ekledim durdum w kaçı ökerken eşyamı alıp el SÜD ikliyeğ eğin va Mik #eçen bu iki o vakayı Aâcentalarndan ea w Üzer, yesda Paris Sergisini gör. Pransa, ktu, Ya gitmek istiyen. ) r çaresiz biletle. ma beynelmilel seyahat alacaklardır. Bu acen, bir a Pariste ikinel rig üntermeyi de izererine daha açık ve daha temin etmek müm. Kİ? Mürk yurttaşları iravunlarm mumyalarmı yeniden gömmek ve bu cesetleri herkesin gözünden artık saklı tutmak arzusu Mı sırda günden güne kuvvetlen mektedir. Vaktile büyük bir medeniyetin kurulmasma yar dım eden ve bir çoğu debde- beli bir maziye sahip olan bu Firavunlara, ebed! istirahat yurdunu çok görmek Mısırlı ları derinden üzüyordu. Bunun üzerine Mısır hükümeti, Fira- vunları yeniden gömmeyi dü | sşündü ve rıravunlara yeni Ve muhteşem bir mezar yapmayı, hepsini mükellef merasimle, hiçbir kimse tarafından açılma sma imkân kalmıyacak omuh- kem bir mezara koymayı ka rarlaştırmıştır. Diğer taraftan bu Firavunlara ait bir şeye dokunmak yüzünden felâkete uğrıyanların sayisi da gündengiine artmaktadır. Bu ka. filenin en sonuncusu Sir Alexander Seton namında bir diplomattır. Bu İskoçyalı adam Firavunların bir kemik parçasını alıp bir hatıra ol. mak üzere evine götürmüştü. Fa. kat bu tarihi hatıra bu İngiliz dip. Jomatının başına yığm yığın felâ- İ ketler getirmiş, bir kere evinde hastalık eksik olmamış, daha sonra evi yanmış, ve nihayet Sir Seton bu Firavun kemiğini aldığı yere götürmiye karar vermiştir. akat Misir hükümetini Fira. F vunları gömmek meselesi. 1 düşünmiye sevkeden âmil, Fira. vun mumyalarının uğursuzluk ge - tirmeleri, veya felâketlere sebep olmaları değildir. Piravunlarm teş- hir edilmekle haysiyetlerine üy- gun olmıyan bir muameleye üğra- malarıdır. Bu şekilde teşhir olu- nan Firavunlardan biri, fkinci Ram sestir, Bu Firavunun Misir müze- sinde mumyası bile, büyük mâce ralardan yorulan bir adam oldu - ğunu ifade ediyor. Ve dudakları kendisini seyredenlere karşı İstih- za İle bükülmüş gibi görünmekte- dir, Bu mumyanın geçirdiği bir ma- cera vardır: Bir günbir sürü se. yirciler mumyanın önünde Büyük Ramsese bakıyormuş. Birdenbire boğulan bir adamın çığlığına ben- ziyen bir ses işitilmiş ve mumya- nm camekânı kırılarak hurdahaş olmuştur. Seyirciler korkmuşlar, kaçışmıya başlamışlar, kalabalık yüzünden merdivenleri bülamı - yanlan pencerelerden, balkonlar - dan atlamışlar, Seyircilerin bir. çoğu da baygmlık geçirmiştir. Müze. umum müdürü hâdise yerine koş- muş ve şu manzara ile karşılaş- mıştır. Mumya yerinden kalkip otur - muştu. Ağzı yarı açıktı ve kolları camekândan dışarı fırlamıştı. Sağ elinde Osirisin kırbacı görülü. rm e, yama yordu ve yüzü şimale doğru çev- ” e EE ne Mm ml Dirileri Olü Firavunlar MUMYALAR MEZARLARINA TEKRAR GÖMÜLÜYOR rilmişti. | #te bunun üzerine derhal I mutahassıslar çağrılmış, bu hâdiseyi tavzih etmeleri İst mişti. Ve bunlar, mumyanmn çöl. deki kuruluk içinde binlerce sene kaldıktan sonra Kahirenin ratıp havasından müteessir olarak bu hareketi yaptığını söylemişlerdi. Fakat müze müdürlüğü bu hâ - diseden sonra tam bir sene İkinci Ramsesi bekliyecek bir bekçi bula» madı. Çünkü herkes, Ramsesin kendisine karşı reva görülen ha- Karetin “intilammr aldığına İmanı. yordu. Daha #onraları Firavun Tutan Kamenin kabrini açan Lord Kar - navonun ölmesi, daha sonra Lor- dun yardımcılarından ve yardımci- larmın akrabasından 19 kişinin es- rarengiz bir surette ölmeleri, hep Firavunun intikamı sayılmıştı. Tarihte hiçbir millet ölülerine Mısırlılar derecesinde ehemmiyet vermemiştir. Mısırlılara göre ruh, ölüler âlemine göçtükten sonra, cesedi rahat kaldığı müddetçe bah tiyar olur. Ruh ise arada bir kuş şekline girerek cesedini ziyaret eder ve cesedi bıraktığı halde gö- K En eski Mısırm hem Mâ- budu, hem de Hükümdarı ş olan Firaunlardan biri aarresamamaneamaaeeme De ki an Mısır Firaunlarırın cenaze mera im: Nil nehri * üzerinde böyle yapılırdı rerek hoşnut olur. Bu yüzden Me- sırlılar ölüle: muhafaza © tıkları mezarlar, dünyanın son gü- nüne kadar bozulmıyacak di de metindir. Her mumya ile birlik. te hayatta kullnadığı her şey gö- mülürdü, Bilhassa Firavunlar, en sağlam mezarlara konur vı lar hükümdarların büt serveti ile doldurulurdu. Fakat Misirlilar son derece sâğlam itikatlı olduk TI halde içlerinde bu İtikatlaria 8 tihza edenler ve Firavunların me- me AMERİKAN KARİKATÜRÜ: İspanyada İlkbahar!.. zarlarını soyanlar da vardı. Bu yüz den Hükümdarlar Vadisi adını ta. şıyan Firavunlar mezarlığı birkaç defa soyulmuş, Masırlılar bu me - zarlığı temir etmek, parçalanan mumyaları yeniden toplamak mec. buriyetinde kalmışlardı. D aha sonraları'ilim adamları bu işi yapmıya başlamış - lar, ve Mısır mflzesinde birçok Fi- ravun cesetleri toplanmıştı. 875 senesinin yaz mevsi « minde Abdlrresği namın. da bir Mısırlı Deyr El Bahtide bir iz bularak bu izi tekip etmiş ve bir kemer içinde bir sürü mumya sandukaları bulmuştu. Sanduka- ların etrafında bir sürü kıymetli mücevherler, ve birçok değerli eş- ya vardı, Bunların binlerce yıl ön- ce telâş içinde bırakıldığın: belli e- den Abdürresili derhal Kahireye giderek, bulduğu şeyleri teker teker, fakat son derece cuz bir bedel ile setmıya başla. mış ve bu suretle eski Mısıra ait birçok kıymetli eşya, bedava de - necek bir değerle seyyahlarm eli- ne geçmişti. Abdürresul Mısır hükimdarları- nm en bDüytklerinden birkaçının mezarlarını keşfetmiş bulunuyor - du, Nihayet vaziyet Mısır hükümeti- nin nazarı dikkatini celbetmiş ve Abdürresi bir ev verilmiş, bir maaş bağlanmış, oda buna mu. kabil bu'luğu kaynağı hükümete haber vermişti. Bu sayede Firavun Birinci Seti, İkinci Ramsesin, bir- çok kraliçelerin, prensleri mum yalarile beraber servetlerinin en büyük kısmı keşfolunmuştu. 1881 de dokuz Firavun daba bulundu ve | bu'keşifler biribirini atkip etti. Misir hükümetti bütün bu Fira- vunlara birkaç yüz metre derin- Nikte bir mezar kazacak, daha son- ra bu mezarı en sağlam duvarlar. la kapavacaktır. Yalniz bu Fira | vunlarla beraber mezarlarından çi- kan kıymetli esvayı gömmiye İm kân kalmamıştır. Firavunlar bu sayede bir mühte- şem cenaze alayı daha göretek - ler ve bir daha şahane cennetleri- he münaf'i bir muameleye uğramı- yacaklardır. GÜNÜNE GÖRE: Hâmide Ait Hatıralardan Büyük şairimiz “Maçka, Pulasta, yalnız hir odası bir parça güneş gö- İren, arka odaları toprağa o gömülü bulunan —Lâbirent gibi— apartı mandan Şehir Meclisinin kadirşinas- lığı ile o izbenin üstündeki apartıma- ns yeni nakletmişti. Ziyaretçilerini iyice bir halde kabul edebilmekten, daha doğrusu biraz rahat edebilmek- ten doğan bir zevk içinde idi. İhtiyar Hâmidin bütün yazılarındaki tezatlar gibi, bu sevinme de âdeta bir çocuğun sevinmesini andırıyordu. Çünkü dar yayor ve fakat geniş evde oturuyor. ki, O gilnlerde pek sık ziyaret ettiğim | üstadın bu hazzmı gördükçe —herkes gibi— ben de seviniyordum. Onun, şen ve şatır bir gününde çok «cı bir vaka ile karşılaştım: Hâmidin terkettiği izbe apartımana şair Keçecizade İzzet Mollanın to- runu, İzzet Fuat Paşa güç etmişti; Paşa ekseriya Hümldin yanma çıkar ona arkadaşlık ederdi. Bir defa, üstadım ısmarlamış oldu- ğu kamış kalemlerin iyisinden tedarik etmiş, iyi kalem açanlara kendi iste- diği uzun şekillerde açtırarak götür. i müştüm; büyük salonda karşısına o- turmuş kendisini dinliyordum, Kapı çalındı ve biraz sonra koltuğunda bü. İ Yük bir bohça olduğu halde paşa İçe- ri girdi. Bohçadan çıkarılan âdeta ye. Dİ denecek derecede pırıl pırıl bir “İs, tanbolin,, 1 masanın üzerine serdi. Paşa “İstanbolin,, i satmak © İsti. yordu ve Hâmit te alıcıydı. Pazarlık çok sürmedi; on lira kararlaştırıldı. İBeş hir bir tsmir ereti ile “redin. got,, halini alan bu elbiseyi büyü Jir uzun zamanlar sırtında taşıdı. İ Ben bu alışverişten Iki taraflı in. | cindim; göz kapaklarım biber gibi f yandı. İzzet Fuat elbise satsın; Hâmit | #âinir ettirerek sevine, sevine giysin... Teesstirümü, heyecacımı gören bü- İyük Hâmit —yine bir tezat olarak— | beni teskin edecek sözler söylemiye başladı. Dayanamadım; üstat, dedim, Kiplingin bankaya çektiği çeklerin bedelini, Kipling hesabına ödiyerek, an İmzasını taşıyor diye çerçevele- salonlarma asıyorlar. Büyük Hâmlt beni daha ziyade söyletmedi; anlatmıya' başladı: — Rifat, oğlum; bu memlekette ba- na muhtelif suretlerde gösterilen hir. met, başka memleketlerde bllyliklere gösterilen hlirmetlerden —dikkat et manen diyorum— kat kat büyüktür, Sana küçük bir nümune anlatay Daha birkaç gün evvel Arnavutkö. yünde ...nin yalısını gidecektim. Bindiğim tramvay yalıya yaklaşma” dan vatman yanma çıktım. “Oğ- lum, dedim, ben falanca yalıya gidi- yorum; yakdan evvel veya sonra İs- tasyonlardan hangisine ineyim ki da» ha az yol yürümüş olayım. e Vatman döndü ve bana “haber veririm efen. dim,, dedi. Tam © yalmın önüne gel. diğimiz sırada idi ki tramvay kapmn önünde birdenbire durdu, Vatman da İ bana dönerek: — Hâmit Beyefendi nerede inmek isterlerse her İramvaym istasyonu orasıdır; buyurun... ” Dedi. Halbuki orası istasyon değil İdi. Sorarım sana Rifat; o zenginlerin ! para ile satın aldıkları imzalı kâğıtla.. ra gösterilen mi, yoksa birkaç yevmi. yesini cezaen vermeyi göze alarak tramvayı istasyon olmıyan bir yerde durduran bir vatmanın gösterdiği hürmet mi daha yüksek ve daha kıy. metli? Hümidin eserlerindeki t delik hayatında de daima göstezir, Yine ziyaret ettiğim bir gün. İdü; kendisini âdeta sinirli baldam. / Apartımanının karşısındaki davarm İ içinde çocuklar bir akrep buluşlar İ ve öldürmüşler. İ Hâmit bunu görmüs: ara ler geçtikten de oturduğu ka” ; dini o, muttas' “rm söyle bir hili — Bir gü , gezinirken youn * uzunca bir yılan or tı, dilini ever? hast, allrvarsi Temin na. dedim, « Bunun ü» bufunan hâlâ kula

Bu sayıdan diğer sayfalar: