21 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

21 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SR yle. HORA No. 82 Yazan: Ziya Şakir Halife Mansur Sevinçten Çıldıracak Hale Gelmişti Halife Mansur; Ebâ Müslim ta- Yafından sureti mahsusada Gir a- dam gönderildiğini haber alır al - Maz, son derece sevinmişti Bu bü- Yük fırsatı kaçırmamak için; bü- tün zekâ ve dirayetini kullanmıya karar vermişti . Her şeyden evvel; maiyetinde lunan saray erkânı, Ebu İsha- kı istikbale yollamıştı. Ebü Müsüi- Min sadık kumandanı, hükümdar ara lâyık merasim ve teşrifat İle karşılanmıştı. Halife Mansur; saray dahilinde de parlak birtakım merasim ic- Tatını emretmiş; Ebu İshakı, san- ki kendisi ile müsavi bir hüküm - dar büyük bir elçisi gibi huzu- Fuha kabul eylemişti. bu İshak, hediyeleri ve Ebâ Müslimin mektubunu tak- Âlim ettiği zaman; halife Mansut Böstermiş.. hediyelerin, bir hafta müddetle halka teşhir edilmesini *mretmişti. Müdayin sarayı, artık meserret- ler içinde idi. Halife, Eu İshakın şerefine büyük ziyafetler o ver- mekte; her gün've her gece Sü- Tayında birtekım eğlenceler tertip €ttirmekte.. ve bütün bunlar, çok 8af ve çok samimi bir hava içinde Gereyan etmekte idi. Bir gece eğlencesinde, fevkalâ- de neşeli görünen halife; yanıbı- şında oturan Ebu İshakın kulağı- ba eğilerek: — Görüyor musunuz. Bütün » Ebâ Müslime olan sevgi - Mizin dereöesini göstermektedir. ler tenezzül edip bizzat kendisi Bölmiş ol Meserretimizi "asil iahar ödecek Demişti, Ebu İshak; bu sözleri tam bir firsat telâkki etmişti: — Estağfurullah.. Yâ, Emiriülk Müminin... Tenezzül, ne demek”. O kim oluyor ki, sizih huzurunuz- h müşerref olmayı bir tenezzül ad- “etsin... Ona, bugünkü şeref ve Payeyi kazandıran, sizin büyük ve #ehit biraderiniz, İmam İbrahim- dir. Eğer bu zatın emir ve iradesi Olmasaydı; Ebâ Müslim, değil E- mevi saltanatını devirmek; hattâ Emevi sskerine parmağını bile değ üremezdi. Daha hâlü o köhne ka- Yışçının dükkânmda oturup, Eme- Vİ askerlerinin beygirlerine gem dikerdi... Onun bugünkü mevkii ve Kururu, ancak sizin İltifatınızla kaimdir. Hele kendisine şöylece bir Yüz çevirin.. görürsünüz ki.... H alife Mansur; sert bir el İ- şaretile, Ebu İshakm sözü- BÜ kesmişti. Derhal kaşlarını çu- — Kadı. Eğer bir tek söz daha #öylerseniz, şimdi burada kafanızı kestirir, Ebi Müslime gönderi - Tim.... Ben hayatta ilken, (Ali Resu Min vezir ve serdarı) na lâkirdı Söyletmem. Çok teessüf ederim Ki; Müslim sizin gibi iki yüzlü in- Sanlar arasında bulunuyor. Demişti... Fakat bu sözleri; o ka dar ciddi, o kadar samimi bir te- €ssürle söylemişti ki; Ebu İshak kendini zaptedemiyerek halifenin #llerine sarılmış; — Yâ, Emirülmüminin... bu söy- sözler hakikat mı?. ri Halife Mansur, hiç tereddüt et- — Bunlarm tamamile hakikat Olduğunu size anlatmak için, şim- di kafanızı kestireyim mi?.. Diye cevap vermişti. O zaman Ebu İshak, büyük bir Sövinç ile ellerini semaya kaldıra- Tak; — Yârab!.. Hakikati, benim gi: Di âciz bir kulun vasıtasile izhar *ttiğin için sana nasl şükrede- Yim.... Emirtilmüminin ile onun sa kumandanı arasına giren fesat Slara lânet olsun. Dedikten sonra; büyük'bir saf. Ukla aradaki dedikodulardan bah- setmiş.. bunlara nihayet verilmesi için, ne mümkünse yapılmasını ri- cn eylemişti, Halife Mansur, sevincinden çıl- dıracak hale gelmişti, — Ebâ Müslim gibi, hayatımı ve saltanatımı kendisine borçlu ol- duğum bir adamla aramıza soğuk- luk koyan müfsitleri, Allah kah - retsin. Yarın görüşelim. Bu haina- ne fenalıkların önüne geçecek ted birlere girişelim, Diye cevap vermişti. E rtesi gün, halife Mansur ile Ebu İshak arasmda uzun bir müzakere cereyan etmişti. Mansur, hakikaten mahirane söz- ler söylemiş; Ebu İshak gibi zeki ve muhakemeleri kuvvetli bir ada- min bütün kanaatlerini kendi lehi- Dü GEVİTMİŞİ damn Ve., bu müzakere hitam bulup ta Ebu İshak kendisine tahsis edi- len daireye çekilirken; son hükmü- nü vermiş: — Yazik.. Ebi Müslimin kalbi- ne, lüzumsuz yere bu kadar Şüp- he vermişler... Ebâ Müslim, derhal fikrini değiştirmeli. Gelip, halife - nin elini öpmeli, ün müfsitlerin de yüzüne tükürmeli, Demişti. Git!.. Fakut, derhat onun kafasını kes... E" İshakı Müdayin kasabasın- | da, Halifeye mahsus saray» da bir ay kadar misafir kaldıktan sonra, artık avdet için Mansurdan izin İstemişti. Halife Mansur; Ebu Ishakı, fev- kalâde merasimle üç konak mesafe- ye kadar teşyi ettirmişti. Ve ayr” lırken de: — Ebâ Müslim'e söyle... Oru, O kadar özledim ki; eğer haiz oldu. ğum hilâfet sıfatı olmasa, ben 0- nun ayağına gideceğim, Yüzyüz konuşarak aradaki fena zan ve Zİ- hapları tamamiyle izale edeceğim. Demişti. Ebu İshak; kalbinde, Halife a- leyhinde en küçük bir şüphe kalma. dan, Rey şehrine avdet etmişti. E- bâ Müslim, kendisini orada bekle- mekte idi. Ebu Ishak doğruca Ebâ Müsli. min nezdine giderek, bir ay zarfın- da Halifeden gördüklerini ve işittik lerini, en ehemmiyetsiz şeylere va- rmeaya kadar nakletmiş; ve sonra da: — Ben.. Emirülmüminin sana karşı buguz adavet beslediğine dâir en küçük birşey hissetmedim. Bilâ- kis; sana karşı, derin bir minnet ve emniyet beslediğine kanaat ge tirdim... Bana kalırsa, artık dedi- kodulara ehemmiyet vermemeli Hattâ, arada müfsitlik ve münafık. lik edenlere, derhal hadlerini bil- dirmeli, Demişti, (1) Ebu Ishakın bu sözleri, Ebâ Müs ilmin üzerinde, çok iyi bir tesir hü- sule getirmişti. Artık; halife Man- (1) Baz ıeski Arap tarihleri; Ha life Mansurun, birçok ihsanlar ve vaitlerle Ebu İshakı kendine cel bettiğini ve bu vasıtta ile Ebâ Müs limi iğfal eylediğini iddia ederler, surdan, kendisine hiç bir fenalık gelmiyeceğin — Şu halde, Bizim, yaret ederek elimi ODMEMİZ icap ci. ti, Demişti. kendisini zi- pe Ebâ Müslime en samimi sadakat ve muhabbete mer but olan, Saray Nazırı (Berk) le hususi kâtibi (Malik bin Haşim) onun bu fikrine itiraz etmişle — Az zamanda, bu kadar tecrü- be gördük. İnsanlerm gösterişlerine aldanmak caiz değildir. Bâhusus senin gibi büyük mevki sahibi olan lar, babasına bile kolay kolay iti- mat etmemelidir. Hele biraz daha sabret, Demiğşlerdi. Ebâ Müslim bu sözlere hak ver- mekle beraber fikrinde rar et - mişti. Hattâ; — Daha fazla ihtiyat gösterirsek korkaklığımıza hamlolunur. Herge. yi mukadderata bırakmak, en doğ. ru harekettir, (Arkası var) Narh komisyonuda fiyat dilşs— künlüğü üzerinde telkikata başlamış ve ay başma doğru ökmeklerin yirmi para kadar ucuzlatılması ihtimali art- miştar. Evvelki gün şehrimize piyasa-| da salılmak üzere Yirmi yedi ve- gön buğday, iki vagon arpa gelmiştir. Ayrıeâ Ziraat Bankası namma da dokuz va- gon buğday getirilmiştir. Haydarpa- şa silolarında depo edilen bu mallar stok olarak muhafaza edilmekte- dir. Evvelki gün yumuşak ve sert buğdaylarm alıcısı pek ozdı. Fiyatlar da evvelki güne nisbetle 2 — 3 para İ noksandı. Yalnız mısır, çavdar ayni fiyatları muhafaza etmiştir. Arpalar| da dahi 1 — 2 para kadar oynaklık olmustur Piyasanm durgunluğu ve gitgide gevgekleşmesi daha ziyade çavdarlı mallar üzerinde tesirini gös termektedir. Hayvan Borsasında Kuzu Satışı Evvelki gün hayvan borsasında fazla mikteorda kuzu satılmıştır. Kuzularm çoğu Anadolu malıdır. Satılan . miktar, 4067 baştır. Bu miktar 82112 kilo tartmıştır. Vâ- sati olarak - kilosu 21,81 kuruş- tur. Ayrıca kilosu 20,77 kuruştan 21449 kiloluk 474 baş beyaz kara- man, 1991 kuruştan 27567 kiloda 652 baş kızıl karaman ve 6208 kilo 230 baş dağlıç ile 8 keçi, 68 öküz, 6 inek, 14 dana, 7 manda satılmıştır. üç vagon çavdar ile| LOKMAN HEKİMİN OĞUTLE Barometre Gibi Hastalıklar Havadaki değişiklikleri önceden hissetmek yaşıyan cisimlerin hep - $İ için tabii bir hassa olsa gerek - tir. Nebatlarda bu hassanm mev- Cut olduğu, şimdiki halde, muhte. meldir. Fakat, tabli halde yaşıyan hayvanların, havadaki şartların de Zişeceklerini hayli zaman önce - den hissettikleri epeyce anlaşılmış. tir. Geçen sene İsvecli bir âlim At- las denizinin içindeki balıkların Şarktan garba hleret etmelerine ba karak, geçen kış mevsiminin o de- mizin şarlundaki memleketlerde Şiddetli olacağını daha önceden ha ber vermişti... Hayvanlar tabii halden çıkarı - Hp ta insanlarm arasında yaşamı ya alıştırıldıkça, çoğu bu has. sayı kaybederler. Çünkü tablatin onlara verdiği ve havanm değişme lerini önceden haber veren hassa, hayvanm gıdasını ve havaya kar $i mukavemetini hazırlaması için dir. İnsanların arasında yaşıyan hayvan böyle şeyler için tasa çek- mediği için o türlü bassaya ihti - yacı yoktur... İnsanlar da medeni oldukça - ga liba, bazı antropoloji âlimlerinin dedikleri gibi, “ehli, hayvan ol - duklarından - havanın değişmeleri- ni ancak icat ettikleri barometre gibi aletlerden anlarlar, yahut tel graflardan haber alırlar. Aletler de pek az önce haber verirler, tel graflar ise çok defa hiç gelmezler. Medeni insanlar da bulunmıyan bu hassanm medeniyetten evvelki ecdadımızda bulunup bulunmadı - ğini pek iyi bilemiyoruz. Ancak bazı hastalıklar vardır ki, bunlar- dan birine tutulan insanlar da ha vadaki değişmeleri önceden, hem de hava aletlerinden dala önce, hissederler. Acaba hastalık insanı “ehli, hal den çıkarıyor da medeniyetsiz ba le mi götürüyor? Bunu söylemek hiç te doğru olamaz, Çünkü o değişmeleri herkesten önce hisseden sinirliler, beşeriyetin “tuzu, biberi, , medeniyetin de heryerde rehberi sayılırlar, Ha- vanın değişmelerini önceden hisset. tikleri gibi, insanlarm da terakki etmesini, medeniyette ilerlemesini temin eden onlardır, Romatizmalılarm da havanm de gişeceğini barometrelerden önce hâ- ber verdiklerini bilirsiniz. Kendi vw tıraplarile uğraşan o zavallılara da elbette medeniyetsiz denilemez. Sonra havanın değişmesinden daha birkaç gün önce ciğerlerinden kan çıkaran yeremliler de medeni in - Sanlardır.. Bacaklara musallat olan ve Kramp denilen şiddetli ağrı ile burkulma da havanm değişeceğini birkaç giin önceden haber verirler, Bir de damar hastalıkları ha- gul olan âlimlerin fikirlerine göre bu hassa asıl damarlarımızda bu- Imur. Havadaki, elektrik cereyanı damarlarımıza girer, kanımız üzeri, ne tesir eder de, vücudümüz bu su retle değişmeleri önceden hisseder. Bu nazariyeyi, şimdilik, kabul et meseniz bile, tanıdığınız sinirliler ve romatizmalılar havanm değise - ceğini size önceden haber verir - lerse onlara İnanmavısınız. Ekmeğin de Yirmi Para Ucuzlaması Muhtemel Buğday fiyatları gün geçtikçe ucuzlamakta devam ediyor. Pi-| l&rm dış memleketlerde konserve sü- yasaya hergün fazla mal gelmesi ve ihracatın azalması, fiyatların önümüzdeki hafta içinde daha yirmi para kadar düşeceğini gös- termektedir. Bir haftadanberi başlıyan tenezzül, ekmek fiyatları- nm da ucuzlamasını icap ettirecek bit it vaziyet hı husule getirmiştir. Meyvelerin Istahı için Tedbirıer Memleketimizin kalite ve cins | İti- bariyle ikinci derecede sayılan mey- valarının ıslahı için Ziraat Vekâleti bazı yeni tedbirler almıya başlamış- tir. Muhtelif mmtakaların yaş ve ku ru meyvalarını ıslah etmek, ihracata elverişli nev meyva İstasyonları tesis etmek üzere ziraat bütçesine 630 bin lira tahsisat vazolunmuştur, Bu para ile meyvala- rrmız için hertürlü teknik işler yapı. lacaktır. e Meyvacılığımızm inkişafı halinde yaş meyvalarımız ihracat maddelerimiz arasında ehemmiyetli bir yer tutacaktır. Bilhassa Almanya, Lehistan, Çekoslovakya, Macaristan memleketimiz için daimi alıcı vaziye- tinde bulunmaktadırlar. Bu ehemmi- yetli işi bugüne kadar rakipsiz olarak Bulgaristan başarmaktadır. Bulgar- lar büyük elma bahçeleri tesisi için galışıyorlar, Büyük harpten evvel Bulgarlar Türkiyeden taze sebze it- hal ederlerdi. Halbuki #onon sene içinde Balkanlarda en kuvvetli sebze ihracatçısı mevkiini kazanmıştır. İ- talya, Macaristan, Çekoslovakya ve kısmen Almanya Bulgar sebze ve meyvalarınm müşterisidirler. Çekos- lovakya Kanada gibi uzak yerlerden bile elma ithal etmektedir. Yumurta Ambalajında Odun Talaşı Ihracat İçin samarıl ambalajla sev- kedilen yumurtaların saman amba - lajı içinde fazla sıcak havaya maruz kaldıkları anlaşılmıştır. Bu ambalaj” İlarm yerine odun talaşı kullanılması Ticaret odasından yumurta ihraç e - den mmtakalara tavsiye edilmiştir, Fuar Komiseri izmir, (TAN) — 937 İzmir Ener nasyonal Fuarı Komüserliğine İktisat Vekâletince, vekâlet mürakıplarından Bay Suat Şakir tayin edilmiştir. Bu vazife birkeç senedenberi İzmir Ticaret Odası Umumi Kâtibi Mehmet AN tarafından yapılıyordu. Vekâletin bu yeni kararı burada memnuniyetle karşılanmıştır. Ödünç Para Verenler Ödünç para veren müesseselerin he sap bilünçolarmı Ticaret odasma gös termeğe mecbur oldukları cihetle mü essegeler kanunun bu icaplarına uya rak dünden itibaren hesaplarını Tica- ret Odasına getirmeğe başlamışlar - dır. Çiçek Soğanları Anadolunun muhtelif mmtakaların, dan ve ezcümle Konya, Balrkesir, İz- mir, Kütahya mmtakalarından top. lanmakta olan muhtelif çiçek sovan- larından bin beş yüz kilo Felemenge ihraç edilmiştir, Felemenkte einsleri ıslah edilen bu sovanlar arasmda Türk lâle ve sünbülleri de bulunmak- tadır. Pul, Para ve Fotoğraf Sergisi Nevyorktan Ticaret odamıza gelen bir mektupta, bu sene Eylülde açıla cak ve 1940 senesi sonuna kadar de- vam edecek olan pul, sikke ve fotoğ raf sergisine, iştirak etmemiz teklif sdilmiştir. eri artırmak, fidanlıklar | EKONOMİ Buğday Fiyatlarında Ucuzluk Devam Ediyor Zeytin Yağı Ticaretimiz Türk zeytinyağlarmın iyiliği, bum. nayiinde kullanılmasna yardım et- mektedir. Az asitli ve cüzi istearinli yağlarımıza hariçten çok talip gık- maktadır, Geçen seneki mahsulün âz- lığı yağın pahalılaşmasına sebep ol muştur. Bu sene mahsul iyi çıkarsa Isveç konserve sanayii için memle- ketimizden fazla miktarda zeytinyağ istenilecektir. Isveç için yağlarm 2 yüz kiloluk demir bidön veya fıçı, ya» hut 500 kiloluk varillerle gönderil, mesi ve'yağın 155 tan fazla asitli ol. maması şarttır, Patateslerin Standardı İ Ticaret odasnm evvelce verdiği karar üzerine patateslerin standardi. ze edilmesi temmuz ayından itibaren başlayacaktır. Evveloe de yazdığımız gibi, ilk mahsul turfanda olduğundan İve kabukları tamamile mantarlag- madığından bunların 75 kiloluk çu- vallar içinde nakledilmelerine imkân görülememiştir. Tazelik hasebile bü» yük ambalajların patstesleri bozahi- leceği de odaca düşünülmüş ve bu se beple standard işi yine odanın karâ. rile geçiktirilmiştir. Yoksa bir ref, kimizin yazdığı gibi bu iş (vakti âha ra) bırakılmış değildir. İpek Endüstrimiz Dünya suni ipek sanay'i gittikçe inkişaf etmektedir. En fazla suni pek yapan memleketler Japonya, A» merika, Ingiltere, Almanya, İtalya- dır. 1936 senesinde en fazla istihsal yapan 285 milyon libre olarak Japon- yadır. Bu miktar 33 milyonu ihrag (edilmiştir. Yerli Mallar Sergisi İçin Hazırlık Galatasarayda temmuzun yirmi yedisinde açılacak olan yerli mallar bulundurulması kararlaştırılmıştır. Serginin tevziat plânı hazırlanmış olduğundan iştirak edeceklere, yerle. ri bugünlerde gösterilecektir. Sergi» paviyonlarmı İzmir fuarına nakledes bileceklerdir. Boynuz ve Kuru Üzüm İstiyorlar Bazı Alman ithalât firmaları mem leketimizden boynuz, kuru üzüm (tip 12), defne yaprağı, fmdık, her nevi kuru tzüm, incir, ipek, iplik satm mis ği dan başka bazı Alman ihracat firmasi ları da Türkiye ile her nevi makine, spor levazımı, emaye levhalar ve Sg“ ire üzerinde iş yapmak için vekil as radıklarını bildirmişlerdir. EVVELCE el ATL AYI İN D'APOSTEL NİKOTİNİ ÇEKEN AbİZLİL ŞAYESiNDE SiGARAMI YA ATE İİ ede yek Sergisinin on iki ağustasa kadar açık'ğ ye İştirak edenlerden arzu edenleri mak için müracaat etmişlerdir. Bum Şİ j

Bu sayıdan diğer sayfalar: