2 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

2 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 2.1-937 TAN | İ Gündelik Gazete yi. BAŞMUHARRİRİ Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. a m m GÜNÜN MESELELERİ; | Çocuk Islahhaneleri Adliye Vekâleti, suçlu çocukları cemiyete kazandırmak için ikdnei bir Adım daha attı, Edirnede yapılan ye- ni hapisanede suçlu çocuklara mah- Sus bir wlahhane vücude getirdi. Bu islahhane tesis edilinelye kadar 11-18 yaşındaki çocukların hapisanelere a- tılmasım yasak etmisti. Şimdi çocuklar burada hususi şart- lar içinde, mahkümlar arasma karış miya mecbur olmaksızın temiz bir ha. yat yaşıyacak, hataları düzeltilecek Ve cemiyete faydalı bir unsur olarak tirerek faydalı birer uzuv haline ge- #rmekle meşguldür. Geçen seneden- beri meyvalarını da vermiye başla. Yalnız hu müessese bir tanedir ve küçüktür. Istanbul sokakları hâlâ serseri doludur. Kadıköy | iskelesinde akşam üzerleri bu çocuk-| lardan onlarcası önünüze çıkar, Pe- Tişan ve sefil bir haldedirler. Ya eli- hizdeki çantaya yapısır, ya birkaç Para isterler. Bunların hayat şartları Onları yarın suçlu sand: İncak, öbür gün de Edimedeki ıslah- haneye sevkedecektir. Buzünden bu çocukları Galatadaki o Kimsesizler Yurdu gibi bir milessesede burındır. male üren veinhhaneye düşecekleri daharekaslı bir iş olmaz mı? Bu İS, Adliye Vekâletini alâkadar genişletmek | suretile #okaklarmı bu çocuklardan temizliyemez mi? Madem ki, alman metice mllspettir. Biraz , daha feda kârlığa katlanarak bu li gocukları ce her halde çok Yerinde bir iş olur. Bu hususta çocnk- bl a ar . Asfalttan Evvel Tekerleksiz Araba sie belediyesi, ana sokakları! Mig o asfalta çevirmiyo karar ver miş bulunuyor. ad Fakat asfalta başla. | yol Tarak bü yolları yasak edilmişti. Yaparken Mik iş o- tahrip eden Kağnı Şimdi de Istanbul so. M. Zekeriya Antalya Polis Müdürü Değişti Antalya (TAN) — Emniyet Müdü, rü Kemal Kayalı Konya Emniyet Mü dürlüğüne, Diyarbekir Emniyet Mü- dürü Tbrahim Antalya Emniyet Mü- dürlüğüne tayin edilmişlerdir. Ke- mal Kayalı Antalyada bulunduğu iki buçuk sene içinde Vilâyet polis karakolların yenilemiş, bekçi teşkilâ tını tensik etmiş bir zattır. yi Biga Dağlarına Kar Yağdı Biga, (TAN) — Kasabamızm kıb 1esinde bulunan dağiara kar düşmüş, havalar birden bire soğumustur. Dokuz gün devam ettikten sonra kesilen yağmur, çiftçiyi sevindirmiş- tir, kdenizde alâkası olan üç büyük devlet, ve üç kü- çük devlet vardır: Büyük devletlerden İtalya ile İngilterenin Akdenizde ta- kip ettikleri siyaseti anlatmıya çalıştım. Bugün de Fransanm Akdenizdeki mevkiini, oyna- dığı rolü ve takip ettiği siya- set üzerinde durmak istiyo- rum, , Fransa, yalnız Akdenizde sa. bili bulunan ve bu itibarla Ak- denizle alâkadar olan bir dev» let değildir. Fransanm belli- başlı üç müstemlekesi vardır ve bu üç müstemeleke de Ak- deniz sahilleri üzerindedir! Fas, Cezayir, Tunus. Fransanm bu müstemlekelerile hem ticari ve ekonomik, hem de | asker! bağları vardır. Fransızlar bu memleketleri yalnız Fatih gibi oturup istismar etmekle iktifa et- memişlerdir, Buralara Fransız ko- lonileri göndermişler ve adamakıl- 4 yerleşmişlerdir. Cerayir ve Tu- tiği yegâne müstemlekelerdir. Şe- hirlerde nüfusun çoğu Avrupalı. dır, Fakat içerilere kadar giden Fransız çiftçi ve işçileri de vardır. Bu müstemlekeden Cezayir doğ- ruğan doğruya dahiliye pezaretine bağlı bir vilâyet gibi kare olunur, Fag ve Tunus ise hariciye neza- retine bağlıdırlar.i Cezâyirin böy. le ana vatandan bİr parça gibi idare edilmesinin sebebi, Afrikada Fransız istilâ ve kudretinin en bü. yük mesnedi oluşudur. u memleketler Roma impa. ratorluğu zamânında birer zahire ambarı İdi, Roma buğday ihtiyacım büyük bir kısımı bu- radan temin ederdi. Bü bakımdan Fransa Tunus ve Cezayirin eko- nomik inkişafına, büyük bir ehem. miyet vermiştir, Cezayir, alıcı ola. rak â nyadan evvel ve Ameri. Jan sonra gelen en büyük müş - inlen biridir. Cezayir ve Tu- nustan da şarap, hububat, kurşun ve çinko ve bilhassa fosfat İthal eder, Bu müstemlekelerin iktasa - di hayatı inkişaf ettikçe Fransa- ya temin edeceği faydalara hudut yoktur, Fakat Fransa için Tumus ve Ce- ti vardır. Fransa, kendi ordus daki boşluğu mia e. askerlerle x - San Hastane mistemlekeler Bran. saya 700,000 asker ve 200,000 is- Gi temin etmişlerdir. Bunlardan 202/100 askeri ve 130,009 isgiyi bu üç müstemleke Eg tanbulu işgal eden Fransız kita ları arasında bile si Din Fra mlekelerinde üç 8€ - Melik Hikaye Gi kabul etmiş- tir, Bu sayede müstakbel bir harp- te müstemlekelerden 1,500,000 38- ker temin edileceği tahmin edik mektedir, Milletler Cemiyetinin raporları” ha göre 643,000 kişilik aktif Fren sız ordusunda 270 bin kişi müs temleke askeridir. Tunus, Cezayir ve Fasta 140 bin asker, yani 8 fır- ka piyade, 4 alay süvari, ve # tay- yare bölüğü vardır. Bunlar yalnız mahalli asayisi muhafaza ile mü- AKDENİZDE FK ANIANIN ASAIK «DAK MUŞ HEMLEKh” LERE MUYSALA HATTI ———ğ. NG TE RE SARK Muvasa LA yolu FRANSA NE İS kellef değildirler, ayni zamanda icabmda Fransaya getirilebilirler. Ayrıca Fransada 60 bin müstemle. ke askeri mevcuttur. Demek ki, müstemleke efradı, Fransaız Ordusunun mühim unsur larından birini teşkil eder, ransanm bu kuvvetlerden is. tifade edebilmesi için on- ları tehlikesizce Fransaya nakle - debilmesi lâzımdır, Fransız erkâ- nıharbiyesinin en büyük endişesi budur. Bu maksatla Tunus, Çezs- i Fasta galylarda 5 Hiünteni ibm er hatları yapti- mıştır. Askerler trenle kolaylıkla Akdeniz ve Okyanus sahillerine ge tirilebilirler, Oradan da vapurlar- la Marsilya veya diğer Fransiz 88“ hillerine sevkolunurlar, Bu bakım- dan Fransa ile Afrika müstemleke- leri arasındaki münakalât Fransa için hayati bir ehemmiyeti haiz dir. Müstemlekelerle Fransız sahil- leri arasmda yalnız Fransız kum- panyaları işler. Fakat bir harp vu kuunda bu nakliyatı süratle yaps- cak derecede vapur yoktur. 1929 danberi de Fransayla müstemleke- leri aarsında muntazam hâva S€ ferleri başlamıştır. Tayyareler bu mesafeyi beş saütte katetmekte- dirler, ransızlar ötedenberi orduyu donanmaya tercih ederler. Fransızlara göre Afrikadaki müs- Oo KUYU MEKTU Yazan: M. Zekeriya | arr temlekelerile Fransa bir kül teşkil ederler. Yalnız aralarında mevcut ufak bir deniz onları ayırmıştır. Binaenaleyh vatanın iki parçası a- rasındaki münakalâtm hiç bir su- retle kesilmemesi, ârızaya uğra- maması İâzımdır. Fakat bütün en- dişesi bundan ibürettir. Yoksa, I- iy” gp AkGenize- Belıiy ulmak veyahut Akdenizde en kuvvetli do- nanmaya malik olmak iddiasında değildir. Fakat Cihan Harbi esna- sında Fransa Afrikadan asker nakli hususunda uğradığı müşkü- Jâttan ders almıştı. O vakit 1914 Je 1918 arasmda bu müstemleke- lerden Fransaya 2265000 kişi nakledilmiştir. Gelecek harpte bu miktar şüphesiz daha fazla ola caktır. Binaenaleyh Fransa bu nakliyatm tam bir emniyet altın. da eereyanını temin etmek ihtiya cmdadır. Bütün endişesi budur. Fivaki bugün © Akdenizdeki Fransız donanması İtalyan donan. masından üstündür, Akdenizde Fransanm iki harp Ymanı vardır: Toulon ve Bizerte, Fakat Fransız sahilleri Je Afrika sahilleri arasında ve tem yol üze- rinde Ispanyanm Balear adaları yardır. Bu adalar bugün Italyen- © LE PLARI Limanda Vapurlar Için Geniş Geçit Yerleri Eski denizellerden bir zatz son de-;n© Müsait bir it yeri ayırmalı - DİZ kazasını mevzuubahsederek liman | dir.,, m da vapurlar için mümkün mertebe g€ niş bir gecityeri ayrılması Jüzümunu tebariiz ettiriyor ve diyor ki: . Kizını Kaybeden Ana altıda Meşrutiyet mahallesine “— Ordu şilebinin Batmasında kap Sr yango sokağmda 9 numarada tanm biç kabahati yoktur. Çünkü, Boğazda beş muhtelif su o cereyanı vardır. Bunlar'da akmtı, anafor, aşa- | Teşrinieyvel ğı suyu, Urkos ve kanaldır. Bir gemi, bu cereyanlara kapıldı- Zi vakit artık sürat, manevra ksbili- wi Sabiha Işıkal yazıyor: Yaşındaki kızım Muazzez, 18 tarihindenberi ortada yoktur. Akibetinden hiçbir haber a- Isihadığım için şaşırmış vaziyetteyim. Şimdilik zabıtanm araştırmaları da yeti sevk ve idare pek mevzuu bahs bir netice vermedi, Nerede olduğunu olmaz. Asıl yanlışlık, Boğuzda müm- klin olduğu kadar geniş bir geçitye- ri ayrılmayışmdadır. Meselâ Gülce - mal vapuru da Ortaköy a- rasında, akıntınm çok kuvvetli oldu- ğu bir yerde demirlidir. Günün birin de sulara kapılan bir Güles- malin Üstüne düşmesi ve bir facia daha olması pek muhtemeldir. görüp bilenler varsa adresi bildirme- lerini insaniyet namma rica ederim.,? . CEVAPLARIMIZ: Kadıköyünden N. O. imzasile mek tup gönderen okuyucumuza: ER. '— Maalesef size müspet bir tav siyede bulunamıyacağız. Söylediğiniz saatten sonra belki avukat yazıhane Bu neviden kazaları önlemek için |lerinde münasip bir is bulmak müm limanda, bilyük gemilerin seyrüseferi | kün olabilir. , Gi TIYOR? larm elindedir. Buradan Fran -, sanın münskele yollarmı kes- mek mümkündür. Bizerte limanı mahfuz ve iyi bir Jimandır. Fakat Sicilya adalarından tayyare ile kolaylıkla dövülebilir. unus strateji bakımdan bü- yük bir ehemmiyeti haiz- dir, Tunus kimin elinde ise © gar- bi Akdenizi kontrol altına elabilir. Tunus bugün Fransızların elinde- dir, Fakat Italya her an burasını işgale hazırdır. Zaten gimdiden Tu- nusa İtalyan kolonileri yerleşmek- tedir. Tunustaki Avrupalı muha- cirlerin ekseriyetini Italyanlar teş- kil ederler, Bütün bu sebeplere binaen Fran- sa müstemlekeleri ile münakalâtın deniz yolile yapılmasmı tehlikeli gö rüyor, Bir harp vukuunda tahtel- bahirler ve tayyarelerle bu yol ge- çilmez bir hale getirilebilir, Fran- sa Afrikadaki askerlerini Ispanya tarikile karadan getirmek hulya- sındadır. Fas, Cezayir ve Tunus” tan getirilecek askerleri Ispanya sahillerine çikarmak, oradan doğ- rudan doğruya trenle Fransaya nakletmek, Fransa için İspanya Af- rikaya doğruu- zanmış bir köprü- dür. Cebelüttarı - kın altından bir tünelle Avrupayı Afrikaya bağla - mak ta mümkün - dür, O vakit Fran- sa müstemlekeleri le karadan bağ- lanmış olacaktır. Şimdi akla ilk gelen sual şudur: ransa Akdenizde bu kadar şiddetle alâkadar olduğu ve İspanyanın mukadderatı ile bu kadar yakmdan kendi mukadde- ratını bağladığı halde, neden son senelerde İtalyanm oynamakta ol- duğu aktif siyaset karşısında bir nevi menfi vaziyet almıştır.? Ne- den Kalya Ispanyaya ilen müda- hale ettiği ve orada Fransaya düş- man bir faşist devleti kurmaya te- şebbüs ettiği halde, Fransa li- kayt kalmıştır? Bu eualin cevabını Fransanm siyasi mukadderatını İngiltereye bağlamış olmasında (oaramak lâ zımdır. Fransa dünya siyaseti ü- zerinde birinci derecede rol oyna- mak mevkiini kaybetmiştir. İngi- liz dostluğu onun için her şeyden üstündür. Bugünkü Fransız siya- #eti Ingiliz siyasetinin srkasından gider, Akdenizde de Fransa İngil- tere ile birlikte hereket etmeği kendisi için bir prensip ve men- fant meselesi yapmıştır. Tek ba- gma hiçbir harekete teşebbüs ve cesaret etmemiştir. Ingiltere de Akdenizde Italyanm aktif siyasetinden zarar görmek- tedir. Fakat o şimdilik kendi men- fantini Ispanyol harbinin mahalli kalmasında görüyor. Buradâki kr- vilımın bütün dünyaya sirayet etmesine mâni olmak için müte- madiyen göz kapama ve biraz mü- samaha siyasetini tercih ediyor. İngilterenin bu siyasetine uygun olarak ta Fransa elini kolunu bağ Lyarak lâkayt okalmağa mecbur oluyor. $ talya bu vaziyetten gayet I iyi istifade ediyor. Balear adalarmı işgal etmiş bulunuyor. General Franco'nun kati zaferi ka- zanması için lâzım gelen yardım- dan da çekinmiyor, bu gidişle İs- panyada hükümetçilerin mağlâp olması, İspanyanın tamemen Jtal- yanm elinde bir faşist devlet ha- İine gelmesi hiç te uzak bir ihti- mal değildir. Böyle bir ihtimalin tahakkuku Fransa için çok feci ©- lacaktır. Çünkü Fransa Ispanyayı tamamen kaybedecek ve askerle- rini karadan getirmek hulyasma veda etmeğe (o mecbur olacaktır. Balear, Sicilya ve İspanya sahil. leri Ttalyanın elinde bulundukça Fransa ile müstemlekeleri arasın- da yollar tamamen kesilmiş de- mektir. Binaenaleyh Fransa Afri- ka müstemtekelerile ancak Atlas Okyanusu yolile münakalâtmı te- mine mecbur olacaktır. Fransanm son zamanda biraz daha fani bir rol oynamağa çalış. ması, bu karanlık ihtimalleri gör. düğündendir, EDİZ HALK MUGANNİYESİ Safiye, halam sevdiği, benimsediği bir muganniyedir. Her gece binlerce halkın yalnız Safiyeyi dinlemek üze re arkası sira gittiğini, o sahneyi ter. keder etmez, halkın da beraber çekik diğini duymuştum, Halkı bu kadar teshir eden, arkası sıra sürükliyen kadının psikolojik cazibesini merak o Safiyenin sanat kabiliyetini takdir edecek mevkide değilim. Ben Safiye- yi halka bağlıyan noktayı aradım. Bence bu (püf) noktası Safiyenin halkım ruhuna inmesidir. Safiyenin harikulâde akıcı sesi dalgalı bir de- niz gibi coşuyor, halk ruhunu bu coş- kum denizde yıkıyor, onunla beraber yor. Ciğerlerinden boğazına, boğa- zından havayi nesimiye bir şelâle gi- « bi akan ahenk, gür ve mânalı ses, 3- gır ve hafif nağmeler, ayni hisleri yaşıyan halkın, ruhunda duyup ifa de edemediği heyecanı veriyor. e Eğer Safiye, curcuna havalarmdan. ayrılıp, yalnız klâsik sanat parçalan rını terenniim etse, halkla aralarm- daki bu düğüm bu kadar kuvvetle bağlanacak mı? Hayır... Safiye, Av« rupada doğsaydı, belki bir opera ars tisti, belki bir primadonna olurdu. Fakat her primadonna gibi büyük 0- peralarm, büyük mahfellerin artisti olurdu ki, 0 zaman ne o halkı, ne de halk onu anlardı, Safiye primadonna olduğu gün, halk sanatkâr olmaktan çıkar, perestişkürları daha küçük « belki daha anlayışlı - bir ekalliyete Inhlsar ederdi. Bugün Safiye, memle- kette şüphesiz kendinden çok daha i“ lerde arkadaşları olduğu halde, halkı arkasından sürüklüyorsa bu muvaf« İalayeti, halk artisti, halkı heyecan larına, hislerine, zevkine tercüman olmasındıfdır. di Sabiha Zekeriya Kanın Karşısında: Adam Öldürmek! Bir tabanca sesi, sonra da bir fer yat... Karanlık ve ıssız bir köşenin kıvrmımda, yerde kanlar içinde som | nefesini verm bir zavalı Di. İğer, ıssız bir köşenin kiye gayret eden bir adam... Eski arkada. şmı öldüren bir katil, ş Arkadaşmı niçin öldürdü? Ayni kadmı mı seviyorlardı yoksa? Hayırt Cinayetin sebebi, bir sene evvel iki ar, 'kadaşım arasında münukaşa ile baş- layıp kavga ile neticelenen bir hâdi. sedir. O gün Recep, Ahmedi bir mec. liste tokatlamış, Ahmet te, bir sıra. sını bulup ben sava öderim demişti, O güm bugün Ahmedin kini azalma. mış, bilâkis artmıştı, Aylar gesti ve bir gün geç vakit, karanlık ve msrz bir köşenin kıvrımında, Ahmet, Re. cebi öldürmek için bekledi. Recep, o gün bir dostunda yemeğe davetli idi, Ahmet te bu davetten haberdardı. Bir tabanca sesi... Sonra da bir fer. yat. Recep ölmüştü. a Bu cinayetin cezasmı Türk Ceza Kamınunun (448)inci maddesinde 0- kuyalim: “iler kim bir kimseyi kase ten öldürürse on sekiz seneden yirmi bir seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur.,, . Son zamanlarda, ikmal imtihanlar rmda,snıfta kalan talebelerden bala Tı mektep müdürlerini öldürdüler, Iş. te, bu talebeler de, kanun karşısmda adam öldürmek cürlimlerine temas eden madde ile ceza göreceklerdir. Yukarda bahsettiğimiz hâdisede de landırılması şart olduğu kadar da ce- miyet için faydalıdır. ik. Bir Japon profesörünlin dediğine göre, cinayetler, hastalıkların en kor — en müessir ilâci hemen teeziyelerid

Bu sayıdan diğer sayfalar: