2 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

2 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YA AŞ ——— 2.111.937 S Tekirdağlı - Hintli İşinde Kabahat Hangi Taraftadır ? Taksim stadında güreşecekleri gün lerce ilân olunan Tekirdağlı - Hintli müsabakası son dakikada, Tekirdağ- lının güreşmemesi üzerine yapılama dı. O havada evlerinden, eğlencelerin den kalkıp Taksim stadına gelmiş © lan meraklılar da boş yere dakikalar ca bekledikten sonra teessürle döndü ler, , Bu hâdisede kim zarar etti? İ Müsabakayı tertip edenlerin para yararma uğradıkları muhakkaktır. Çünkü onlar Hintliyi iki müsabaka yaptırmak üzere getirtmişlerdi. Her- balde yol masrafını ve am üc retini iki müsabakaya göre hesap'a- mışlardı. Diğer taraftan müsabakayı tertip edenlerin para zararlarına mu- kabil Tekirdağlı Hüseyinin, para ile ödenmesi imkânsız mânevi bir zara- ra uğradığı muhakkaktır. Dünkü nüshamızda bu meseley, 6- Yikadarlardan tahkik edeceğimizi vâ detmiştik. Öğrendiğimiz hakikatleri aşağıya sıralıyoruz: Tekirdağlı Hüseyin fki haftadanbe ri Hintli He güreşeceğini pekâlâ bili. yordu. Çünkü bütün gazeteler yaz. mışlar, el ilânları dağıtılmıştı. Tekirdağlı, Hintlinin Mülâyime mağlüp olduğu takdirde kendisinin güreşmiyeceğine dair müsabakayı ter tip edenlere bir şartta koşmamıştı. Ücret meselesini de son güne kadar kati bir şekilde halletmemişti. Maçtan bir gece evvel, gazete mu- harrirlerine pazar günü evvelâ Hintli Yi sonra da Mülâyimi tutacağını söy- demişti. Yani her vaziyette Türkiye başpehlivanı Hintlinin karşısma çık- mak taahhüdüne girişmiş bulunuyor du. Buna rağmen kendince haklı gör düğü sebeplerle güreşmekten vaz geç ti, “PASO tertip sener de gun Jarı ilâve ediyorlar: Tekirdağlı son dakikada kendileri meleri kl” ei med'kleri takdirde iyeceğini bildirmiştir. e Tânları yapan, hayli de masrafa Bİrmiş olen organizatörler üç yüz lira| vereceklerini, kâr olduğu takdirde ya rısmı da kendis'ne verip arzusunu tat min edeceklerini söylemişlerdir. Bu teklif te 'Tekirdeğimın hoşuna Mer olacak ki, yine güreşe cazi Tekirdağlı Ne Diyor? Tekirdağir güreşten bir gün evvel ati uğramıştı. Her dakika la bir teklif ve başka bir fikir ile- ri atan başpehliy; peer e anımız bize şunları — Ben organizatörlerden İş isteme dim kİ beni gireştiriyorlar. Gazete Yer ilân ettilerse bana ne. Ben Hintli ilç Kadıköy stadında futbol maçmdan evvel güreşirim. Hintliyi Mülâyim yend'gi için ben gü- reşmem. Eğer Mülâyim beni tutmak isterse hazırım. Bintliyi yenersem ne kazanırım, Ben beş yüz k Pazarlık yapmadılar ki... Kâra yarı yarıya iştiraki teklif et- geler anlamam. Ben güreşmiyeceğim, yazımız. Gidip şimdi stadyomun tah. tasından ismimi sileceğim... Daha bu na benzer bir sürll şeyler ki, mânula rın ve maksatlarını kavramak im - ki oktu ra isterim, imın gülreşlerini takdir et end'sine haksz yere hücum kit müdafaa ettiğimiz: her tiğimizi edild'ği va ini beğend'ğimiz Tekirdağ lede pehlivanlık üdap ve na riayet etmediğini teessürie yoruz. Biş pehlivan olan bir adam işgal estiği mevkiin icaplarma göre konuş. mayı, akla yakın tek'ifler yapmayı da öğrenmelid'r ki, Türkiye başpehlivan Tığı na her cihetle lâyik olduğu ün at reş minderi haricinde koskocaman bir bebek gibi konusur. İrinciliklerini P © Hintli ve Organizatör O Türkiye pa |. . Birincilikleri Başlıyor Mili kümeye dahil olmıyan mın- takalar aradında oynanmak Üzere futbol federasyonu tarafmdan Türki ye birincilikleri müsabakslarmın ya- pılmasına karar verildiğini evvelce bildirmiştik. Bu musabakalar için Samsun, Ma- nisa, Adana ve Afyon gehirleri gurup merkezi ittihaz edilmiş ve bu sene bi ikmal etmiş bulunan 22 mıntaka bü guruplara taksimedil. miştir. Ba birincilikleri idare etmek üzere Türksipor kurumu merkezince Anka- radan, M. Saim, Kemal Halim, İbra. him ve İzmirden Alâatdin memur e. dilmişlerdir. Tayin edilen bu memur- lar musabakalara bâşlamak üzere gurup merkezlerine bugün hareket edeceklerdir. Gurup birine'liğini ka. Yanan mıntakalar önümüzdeki ayi - çinde Ankarada final musabakala - larmı yapacaklardır. 0—— Çek - Bulgar Milli Takımları Sotya, 30 (TAN) — Şekosovakya ile Beliz milli tekne va Sofyada karşılaşacaklardır. Bu kar. şlaşma, 1938 senesinde Pariste ya- ac beye, deva, karam turnuvasına her İki memleketin iye z ti Gümeli üzerinde faik olacaktır, ema Macarl 'nkara ve İstanbulda galip gelen Peştelilerin Ankaradaki a il adan bir enstantane.. Cim Londos, Hintlinin Kardeşile Güreşecek lemiyeceğini bildirmişti. ar ve Ankara Sporcuları R Vali Üstündağ Klüp Mümessillerile Görüşecek T.S.K.İstanbul Bölgesi Futbol A - Janlığından: Vali ve Bölge Başkanımız Bay Mu- hiddin Üstündağ aşağıda adları ya- alı Kulüb murahaslarile görüşmek arzusunu İzhar etmişlerlir. Murahas- ların 2/11/1937 Salı günü saat 18 de Cağaloğlunda Ç, H. Partisi binasmda- ki Bölğe Merkezine gelmeleri olunur, Altınordu, Anadolu, Anadolu hisa- rı, Beylerbeyi, Davutpaşa, Doğun, Fener Yılmaz, Galata Gençler, Hlğl, Karagümrük, Kasımpaşa, Orta Sümer, rica Bulgar Sporunda Islahat Sofya, Vi (TAN) — Bulgar Ma- arif nezareti tarafından Bulgar sporunda ıslahat yapmak maksa- dile buraya getirilen Alman spor mütehassısı Kari Dim, iç İllerde dolaştıktan sonra Sofyada da izci- lerin karargâhını ve bazı spor teş- kilâtlarmı ziyaret etmiştir, Karl Dim, aldığı neticeler üze. rine yapacağı spor ıslahat; plânı hazırlamağa başlamıştır, Cim Londos İngiltereye çtkarken Buraya gelen Hintli pehli Londrada güreşmekte olan bir Kü çük kardeşi vardır. Duba ismindeki © pehlivan yüz otuz kilo şikletinde ve şimdiye kadar kimseye mağlüp ol mamış bir güreşçidir. Yaşı hayli Derlemiş olduğundan peh livanlığını kaybettiğini Mülâyim gü reşinde gördüğümüz H ntlinin küçük kardeşi Dubayı buraya getirtmek Ü- zere İstanbuldan tekl'f yapmışlardı. Duba Cim Londosu beklediğinden ge vanın | küs e TAN Küba Hikâyesi ralın karısı çok güzeldi. Yü- zü, bir genç kız çehresi gi- bi taze ve parlaktı. Kral, dalma ka rısının yanıbaşmda bulunmasını is. terdi. Fakat kraliçe sabah olur ol- maz, pazara gitmek üzere tuvalet yapmıya büşlayınca, Kral yanma yaklaşır ve: — Arere, böyle şarkı söylemek- ten'ne vakit vazgeçeceksin? Arere, bu şarkıyi söylemiye asla nihayet vermiyecek misin ? derdi. Kral kıskançtı. Çünkü karısı, A- İ tere, hâlâ bir genç kız gibiydi, ve kendisi ise ihtiyarlamıya yüz tut- muştu. Kralın, denizde bulunmuş hariku iâde bir taşı vardı, Arere sokağa çı kıp ta şarkı söylemiye başladı mı, Kral bu taşı avucuna alır ve karı- smın sesini dinlerdi. Sesler âdeta taşın içinden çıkar gibi olurdu. Kraliçe böyle - ce, her sabah bembeyaz ve U am etekli bir pengoir giyer Ve kokuns bir sepet asarak şakrak 56- sile teganni ede - arşıya yollanır: ei Mareken, Arere Mareken Arere Mareken! Gider, gelir., Arere Mareken! Kral sensiz ya- şıyamaz!.. “Bir bulut gibi koşarak çarşıya ulaşır ve ağımda ayni şarkmın na- karatı dolaşır, ve sepetine renk renk eşya doldurur. Hiç bir yerde durmadan ve şarkısını kesmeden ür ve sarayda, onu sabırsızlık- ia bekliyen Kralı yanıma döner.. Arere her dem neşelidir. Sokakta giderken hiç bir kimse ona bakamazdı, Fakat Hikotea müs tesnâ.. Çünkü Hikotea Kraliçeye âşıktı irgün yine yapayalnız ol- duğu halde, Arera sokağa çıkmıştı. Hikotea, saklandığı tüm- seğin arkasında, Kraliçenin bilezik seslerini ve eteklerinin hışmtısmı duyunca titredi.. Arere herzaman ki şarkısmı söylüyordu. Arere Mareken! Kral sensiz ya şıyamaz! Kral saraydan karısmı öinliyor- du. Yanma gelince, Hikotea saklan- dığı yerden çıkarak Kraliçenin önü ne geçti, — Kraliçe, Tanrı sizi takdis et- sin! Arere biraz korktu ve garkısını keserek: ARERE MAREKEN mecbur kaldı. Çünkü karşısma ne Hikotea çıkmıştı. Ve akşam, Kral yine sordu: — Arere, bugün niye süstun — Bugün yeni terliklerimin tekini kaybettim. Onu ararken kı söylemeyi unuttum... Bir gün sonra Kraliçe sarayı çıkmca arkasından gizlice muh; lar çıktı ve onu uzaktan takip miye başladılar.. Hikotea hergünkü yerindeydi Arere koşarak yaklaşıyor, Bi lut gibi koşarak yaklaşıyor. Hikotea yerinden çıktı ve eğ Tek Kraliçenin ayaklarını öptü: — Gel, Arere!, Şebnemler ti yor, yeşillikler ışıkla dolul. Ve Kralın elindeki taş susuy Pakat muhafızlar hemen koş tular. Hikotea yakalandı ve Kri karşısma getirildi. Kral delikanlıyı görünce hay) ya / ç Faik Bercmen , CR — Teşekkür ederim, Hikotea! de di ve sonra şunu ilâve etti; — Bu ne terbiyesizlik Hikotea ! Ya Kral bunu öğrenirse. Delikanlı yolu kapıyarak ; — Öğrenirse beni öldürecek de- ğil mi? dedi, Biraz dur, Arere! Gözlerim sana doysun da pırıldasın!.. Hikotca çok gençti. Kraliçe ona tatlı tatlı gülümsemekten kendini alamadı., — Adyö, Hikotea! — Ne olur biraz daha kal!. Bu sırada, kralın elinde hariku- lâde taş susmuştu. Arere, yüreği hızlı hizli starak koşup uzaklaştı. Saraya geldiği vakit bütün vü- cadü titriyordu. — Arere! Bugün yolun ortasın- da, şarkmı niye kestin? -- Bugün yol çamurluydu. Etek- lerimi kirletmemek için itinsyle yü rüdüm. Bu yüzden şarkı söylemeyi unuttum... Çeviren: — Öldürünceye kadar dövün) nu! 3 Ayni sabah, Hikoten kendin; geçinceye kadar dövüldü, Ve 4 saatte, kraliçe mısır buğdaylat ayıklar ve kahve kavururken aj dı., Nihayet gece oldu. Ay, yuva sık yıldızlarile beraber adayı ay attı. Hikotea, gece olup ortalık se: leyince kımıldadı ve âdeta diri Ertesi gün, onu görenler, vi dünde hiç bir bere ve yara / rastlamadılar. Bütün yaraları, reye olan kuvvetli aşkı sayesir kurumuş ve taravetini bozmam! dı sanki... rtesi gün yine ayni yerde, Kraliçe şarkısmı kesmiye Frensvaruş Buraya Gelmek İstedi Macaristan şampiyonu ve merkezi Avrupa kupası galibi Frensvaruş Fe- ner ve Güneş klüplerine müracaat ederek yılbaşmda şehrimize gelerek iMezkür klüp gönderdiği mektupta | İstanbulun pek yakından tanıdığı ve meşhur Çekoslovak kalecisi Plan'çka Ya yalnız başma 7 gol yapan Avru - pan emsalsiz merkez mühacimi Şa- Foşinin de takımla birlikte İstanbula geleceğini ilâve etmiştir. Her iki klüp idarecileri bu mühim teklifi müzakere etmektedirler, Tek lif edilen tarihin şehrimizin bozuk havalarını tesadüf etmesi bu angaj- rilmektedir, İNİN Yunanistana İthal Olunacak Pamuk ve Yün İplikler Yunan hükümeti, yeni bir karar - name ile Yunan'stana ithal olunan pamuk ve yün ipliklerin yüzde yirmi nisbetinde kontenjanını artımıya ka- bul etmştir. Bu hususta bir liste ha- J arlanmış ve ticaret odalarile güm- rüklere bildirilmiştir, sor. Portakallarımızın Sürümü Almanya portakal ithalâtçılarmdan büytk bir firma, Berlin ticaret oda - MUZ vasıtasile şehrimiz odasına göh- derdiği bir muhtırada Türk porta - y EN PM NN YE MY AŞ 1 meme Ölüme kann Ürik .ünke bi iz bt Eğ ağğnkeiz! yek e İmei — iniz kallarının Almanyada sürümünü ar- tracak tedbirlerin nelerden ibaret o) duğunu bildirmiştir. ii maç yapmak istediğini bildirmiş! r, mana en büyük engel olarak göste -! LİR e e Tek.FakatKat'iÇar Z | eden.erden sorunı Baş, diş, adale ağrılarle üşütmekten mütevellit bütün ıstıraplara karşı yegâne müessir tedbir bir kaşe. (ALMAKTIR) Mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekli yormaz icabında günde üç kaşe alınabilir, isim ve markaya dikkat, taklitlerinden sakı

Bu sayıdan diğer sayfalar: