4 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

4 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kuşdili Cinayeti DavasındaSuçlunun İdamı İstendi Evvelki sene Kadıköyünde Mahmutbaba mezarlığının içinde kafası taşla ezilmiş, gözleri kasatura ile çıkarılmış, göğsü delin- miş bir genç kadın cesedi bulunmuştu. Bu Cideli Hacer isminde | ? bir kadındı. Parasına tamah edilerek böyle canavarca parçalan- mıştı. Dün Ağırceza mahkemesi bu davayı bitirdi. all 5 içi il) Üçer Gün Hapis Yatacaklar Sultanahmet Asliye üçüncü ceza hâkimi, dün bir tecavüz iddiasını tetkik etmiştir. Daver olarak bulu. nan Vefa caddesinde 8 numaralı evde oturan Bayan Muzaffer, şikâyetini göyle anlatmıştır: “— Bay hâkim, burada bulunan ev sahibimiz Ziya ile odabaşı Emin, dün ben odamda çocuklarımı yıkarken birdenbire içeriye girdiler. Üstüme hücum ettiler. Sövdüler, saydılar, Kendilerinden davacıdır. Suçlular bunu inkâr etmişlerdir. Hâkim, şahitleri dinledikten sonra ikisinin de suçlarını sabit görmüş, üçer gün hapis cezasına mahküm et. miştir, Yanan Kadın Dün Öldü "Aksarayda oturan Nadire Abdul. tah benzin parlaması neticesinde a. ğırca yaralandığı için kaldırıldığı Ha seki hastanesinde dün ölmüştür. Müd deiumumilik tahkikata başlamış, Ta. bibiadil Enver Karan cesedi muayene ederek gömülmesine izin vermiştir. Morga Kaldırıldı Silivrinin Çantaköyünde oturan Bekir, dövüldüğü için Cerrahpaşa hastanesine getirilmişti, Yaralı, dün hastanede ölmüştür. Müddelumumi, 'Tab'biadil Enver Karanı hastaneye göndererek cesedi muayene ettirmiş tir. Ceset ölüm sebebinin tayini için morgn. kaldırılmıştır. ge Cinayet Davasında Karar Geçen sene dostu Recep Ibrahimle beraber kocasını: öldüren İfakat ve annesi İrfanm muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde devam e - dilmiştir. Suçlular ve avukatları mü dafaalarmı yapmışlardır. Muhakeme, kararım tefhimi için talik edilmiştir. Suçlu yerinde jandarmalar, Hüse yin onbaşı isminde bir delikanlı var. dı. Müddelumumi Sadun iddiasmı söyliyerek suçlunun asılmasını İste. di. Bay Sadun, iddinsmı çok mufas. sal yaptı, hâdiseyi her bakımdan tah Hi ederek şunları söyledi: “— Hüseyin onbaşı metresi ve dos tu Şerife vasıtasile Cideli Hacerle tanışmış, onun parak olduğunu da öğrenmiş, kendisinden elbise yaptır mak için para istemiştir. Menfi ce. vap almeca bu kadmı öldürmeden pa. rasmı elde edemiyeceği kanaatini e. inmiştir. O Hacerin parasmı ala . cak, metresi Şerifeye yedirecekmiş. Bumun için kadını bir bahane ile Mah mutbaba mezarlığını götürme o. nunla orada konuşmıya “Baslâmış. Ve nihayet zavallı kedmım beşma bir tarafı sivri ve ©ldukça büyük bir taşla ve bütün Kuvvetile vurmuştur. Hacerin kafası (kabarık bulunan toprağa çukur yapacak şekilde gö. mülmüş. kafa kemiği çatlamıştır. Gözlerini para hırsı ve kan bürüyen bundan sonra esasen dalma yanmda ceketinin altmda ve beline sokulu bir. halde taşıdığı kasatura. smı çıkararak ayni kuvvetle Hacerin #uratma, kemiklerini kıracak ve ez6. cek derecede vurmuş, büyük yara. Jar açmıştır. Bununla da iktifa etmi. yen suçlu, kasaturann sivri ucu ile Hacerin sağ gözünü çıkarmış ve göğ sünde de büyük bir yara açmıştır. İşte, Hace, bu şekilde ve canavarca öldürülmüştür. Hüseyinin suçu şahitlerin ifadele. rile de sabittir. Canavarca bir his sevkile ve cürüm işlemek için irtikâp olunan katil füllerinde kanun 450 inci maddenin 3 ve 7 inei bentlerinde fwle ölüm cezası tayin etmektedir. Hüseyin onbaşı da Hace rin parasmı almak maksadile onu canavarcasma öldürmüştür. Bu ağır cinayetinin cezasını başı ile ödemesi Mizemdır, Hüseyinin asılmasma ka - rar verilmesini istiyorum.,, Bundan sonra reis, Hüseyin tara. fından mahkemeye verilen arzuhali okudu. Hüseyin; hâdise gecesi, “Ben Kışlada idim. Hiç çıkmadım. Cinayeti başkası yapmış, metresim Şerife ile kavga etmiştim. Bana iftira ediyor. dum: siz görüyoru! Yüzüme kinle, nefretle baktı. Bu bakışların altın da tuhaf bir ürperme duydum. Bir gün onu çok düşünceli görerek yanma sokul — Rıdvan, dedim; hasta mısın? Seni biraz keyif TAN Yarın Akşan MELEK 'te Büyük rejisör ERNST LUBITSCH 'in eseri ve ilâhi MARLENE DIETRICH tarafından Fransızca sözlü olarak nefis ve emsalsiz bir surette yarasi tılan en güzel filmi | erin, HERBERT MARGHAL MELWYN DOUGLA$ Numaralı mevkilerin bugünden temi ni rica olunur. Telefon: 40868 prrrmmemezeze Küihandan Kömür Çalan Çocuk Sultanahmet Sulh Birinci Ce- ron beş yaşmda bir çocuğu tev- kif etmiştir. Iddia şudur: Dilâ- ver, Acısu hamammai külhanm- PN > Bütün filmleri mükemmel olan ye âne sinema aktörü & GARY COOPER İLE DENiZ | Kahramanları FRANSIZCA Sözlü Şaheserinde ılduğu kadar hiçbir filmde bu derece calibi dikkat görülmemiştir. Aşk... Macera... İhtiras... filmi. Mev zuu hissi ve' müessir, sahneleri heyecanlı ve dekorları blylik ve göz kamaştırıcıdır. Önümüzdeki Per gembe okşamından İTİBAREN «SSAFP2PA Y Sinemasında # — Ne yapayım, Bay hâkim! yok, Sokakta kaldım. Geceleri Bugünkü program: ISTANBUL RADYOSU ÖĞLE NEŞRIYATI; Saat 12,30 Pllikla Türk musikiei, Havadis, 1305 Piâkia Türk m 13,30 Muhtelif plilk neşriyatı, 14,00 $ AKŞAM NEĞRIYATI: Saat 17,00 İnkılâp dersi, ned den naklen Yusuf OKewl Tengi 18,30 Plâkla dans masikizi, 19,00 Bft Muzaffer ve arkadaşları tarafından Tü musikisi, 19,30 Konferanı: Beyoğlu Hi &vi namma Nizamettin Naril (Kitap gisi), 19,55 Borsa haberleri, 20.00 Kö Türk musikisi: Okuyan Nuri Halil, man Reşat, kemançe Kemal Niyazi Sedat, tanbur Dürrü, kanın Vecihe, fiye Salâhattin Candan, 2,30 Hava ru, 2043 Omer Rıza tarafından araf söylev, 20,45 Vedia Rıza ve arka, taralıdan Türk musikisi ve balk gif ları. (eat ayarı), 21,15 Orkestra: İf Flotov: Marta nvertür, 2 — Mi Boris Godunov, 3 lach; iğ 15 kuruşunu da kendisine vere- cektim, Ben haram istemem, Siz bilirsiniz. Hâkim, bu müdafaadım sonra muhakemenin meykufen yapı masını ve şetiltlerin çağrılması- nı karaflaştırmıştır. ——.şğş Yarm akşam Daima güzel ve m tehap filmler gösteren oLMER Vazife Başında Öldü Biga, (TAN) — Köylerde toprak Yazımı ile meşgul altı numaralı “ko misyonun rejsi ve Karabiga nahiyesi müdürü Şevketin kaympederi Yahya, Çmardere köyünde işinin başında iken ansizın ölmüştür, Serseri Kurşun Öldürdü Vezirköprü. (TAN) — Kasabamı- Zin pazarına gelen Bafranın Belalan köyünden Hüseyin oğlu 338 doğumlu Osman, Çilingir Aslanın dükkânma gitmiştri. Bu esnada Aslanım tamiri ne çalıştığı parabellum tabancası pat lamış ve çıkan kurşun Osman: öldür. müştür, Aslan hakkında takibat ya- pılmaktadır. Gököyü Yangınının Zararı Vezirköprü, (TAN) —. Gölküyü yangınında, yanan evler hariç olmak üzere mal, zahire ve hayvan zayis- tmdan doğun zararın 15bin lirayı bulduğu tahmin edilmektedir. ÖLÜM | Eski Şürayı Devlet mshkemi temyiz aza sından Mahmut Nedim Paşanm oğlu ve| ari Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu enkerriz arkadaşlarımızın Esat Maham | TOGO Albümü Çıktı Karakurdun küçük £ kardeşi Hakkı Kara DRAM KISMI kurt, dün sabah tedevi edilmekte olduğu | O Muhtelif gazetelerde ve Karagöz saat 2030 da Erkek ve Hayaletleri Cerrahpaşa haztanesinde vefat etmiştir, E | de uzun yıllar zarif karikatilrlerile mi Mühzele ve kedi mize size isi Togo artar) Piyes 4 perde 16 tablo lerimizi bildiririz, yedi senedenberi her yıl| ERTUGRUL SADI başında bir albüm neşretmektedir. | TEK 'TIYATROSU Printemps, 4 — Sirsusa: Balinacht pörri, 5 — Delose: © Berceuse, Ajans haberleri, 2230 Plâkin soleli yapi ve SPeret parçaları, 32.50 sodi ve erteli günün Po Günün programı, ANKARA RADYOSU OĞLE NEŞRIYATI: Saat 1230—12,50 Muhtelif plâk f riyatı, 12,50—13,15 Plâk: Türk m ve halk şarkıları, 13,15—13,0 Dahili harici haberler, AKŞAM NEŞRIYATI: Saat 18,30—1900 Muhtelif >plük # filmini intihap etmiştir. Baş rollerde: JEAN MURAT -Charles Vanel ihtiraslı mağeralaria dolu hakiki bir ask romanı Cidden bir Şaheserdir. . Senenin en muhteşem filmi Tolstoy'un TÜİK Sinemasında meşhur eseri - Betiovein ex güzel müziği KREUTZER SONAT Her kadın ve ber erkeği alâkadar eden &n cazip aşk romanı Fransızca sözlü LIL DAGOVER - PETER PETERSON - JOHAN HEESTERS B İlâveten;: EKLER JURNAL « ları), 19,30—194$ Saat ayarı, ye arsfi neşriyat, 19/45—2015 Türk musiki $ halk şarkıları, (Servet Adnan m daşları), 20,15—2030 Sıhki koni Dr, Zekâi Tahir, (20,20—21,00 Pİ dans musikisi, 21,00—2115 Ajans leri, 2115—2155 Stüdyo salon orkeli s1, | — Ambrosio: Napulitanella, İİ Doniretti: La Pille du Regiment, $ Strauss: Le Bean Danube. bicu, 4 d'Ambrosio: İnatand de Reve, $ — Seld: Le Premier baiser, 21,5: / Yarıiki program ve Estikiği Marşs NILER 11,15 Roma kısa dalgası: Senfonik ser, 21,20 Bükreğ: Senfonik Tadyo trası (Schumann) 22 Varşova: V 1 ğ Senfonik konser nakli, DANS MUSİKİ — Bunu evvelce kışladan sorduk | 1608 için neşrettiği yedinci albüm, ar ii Ma i ve cevabımı da aldık dedi ve kararın Bakırköy $ Bükreş: (Piyanola cx) 283 tefhimi için muhakemeyi ayın on do.; evvelkilerden çok daha güzel, daha | (Mütiyadi) Si) 2830 Time Maçelk Zi40 kuzuna bıraktı. dolgun ve zariftir, CEZA KANUNU | zir, (Hafif musiki ee dans), Kolonyö — Ah, bu nasıl iş yârabbi!.. Elilem ne der?, — Aşkmızı bir sırmalı şeride feda edecek kadar # çakmayınız! dedim. di Iki adım geriledi; ellerini yüzüne kapadı, ğ Gündüzden verdiğim talimata göre dört kişi vana ayrılan küçük odada bekliyorlar Bunjif dan biri imam, ikisi şahitler ve dördüncüsü kız #8 kili ölacak adamdı... ğ Kurduğum plân: başardım. Sonbaharm sıcak bir akşamında düğün şenlikleri başladı. Kız tarafı bir meydan düğünü yapılmasını istemişti. Geniş meydan da bütün kasaba halkı toplanmıştı diyebilirim. Bir yanda saz, bir yanda oyun, yeryerinden oy nuyordu. Bu kıyamet benim içindi demek!.. Ortalık karardığı zaman eğaçlara renkli fenerler astılar, dört tarafta meşaleler yaktılar... Coşkun halk hava ya fişekler atıyor, türlü eğlenceler icat ediyordu. Herkesin gözünü üzerimde duyduğum için arkılı yordum. Şu kalabalığın dağılmasını, tasarladığım işin bir an önce yapılması istiyordum. Düğün şenliği gece yarısında bitecekti. Nihayet gece yarışı oldu, Halk yavaş yavaş dağılmıya başla dı. Güvey namazını kıldım, dualar okundu, Sonra Zeyneple yatak odasına çıktık. Ben parasız bir adam olduğumu söyliyerek düğü &ilin bütün masrafını atlatmıştım. Içgüiveyisi de gir diğim için, geline verilecek bazı ufak tefek hediyeler den başka on para harcetmemiştim, Karım zengindi. Iki katlı, geniş evi bir konak gibi döşeliydi. Yanımızda ihtiyar annesinden beşka kim se bulunmıyacaktı. Karımm duvağını açtıktan #onra oturduğu kana penin kenarma iliştim. O çekingen duruyor ve susu yordu. Vakit kaybetmemek için hemen söze başıya iri — Zeynep Hanım, dedim, bazı şeyler soracağım... Yalnız, suallerime çabuk ve doğru cevaplar vere i Zavallı kır öyle şaşırdı ki gözlerini açıp hayretle vüzüime bakmaktan baska birsey yapamadı. Ciddi Li - RİME- NADİR —i— ve hâkim bir tavırla sözüme devam ettim: — Benimle, evleneceğinizi söyledikleri zaman si? beni tanıyor muydunuz? — Hayır efendim!.. — Hayır efendim! — Bana kürşı hiç bir meyliniz, hiç bir alâkanız yoktu değil mi?, — Yoktu... — Benimle evlenmiye hemen razı oldunuz mu? — Sonra sizi gördüm. Birçok methinizi dinledim. Nihayet gönlüm oldu... — Pekâlâ, Benden evvel mıydı?., — Sevdiğim birisi mi?, Ha. — Hayır demeyin. Yalan söylemeyin., — Peki, niçin bunları soruyorsunuz Beyefendi?.. — Size ne? Siz bana cevap verin. Bir sevdiğiniz var mıydı? — Evet... Vardı. — lami?. — İsmi?. İsmini... —Haydi.. korkmayın.. söyleyin ismini. sevdiğiniz birisi var — Rıdvan. — Peki benden önce Rıdvan &izi istemiş olsaydı. hiç düşünmez hemen razı olur muydunuz? Cevap versenize... — Olurdum.. Fakat... — Yalnız sorduğum şeylere cevap verin... Ben Rad vanın sizi istediğini ve hattâ birkaç defa kaçırmıya bile kalkıştığı biliyorum.. Fakat sizi ona vermedi ler. Sevmediğiniz bir mülâizime verdiler.. Buda doğru değil mi?., — Evet efendim. — Öyleyse dinleyiniz. Yerimi bu geceden itibaren Rıdvana bırakıyorum.. Nasıl? Memnun musunuz?.. Zeynep irkildi. Gözlerini üniformamm #ırmaların da gezdirmiye başladı. Dudakları titriyerek : — Aman! diye mırıldandı; hâsıl olur?.. — Orasını siz bana bırakın... Cevap veriniz., Mera nun oldunuz mu?, — Oldum... Bu “oldum” pek zayıt çıkmıştı. Ben lâfı fazlau zatmamak için hemen ayağa kalkarak kapıya doğ ru yürüdüm. Zeynep te ayağa kalkmıştı. Ellerini ba na, doğru uzatarak bozuk bir sesle: — Rıdvan sizin emirberiniz değil mi? dedi, — Evet; dedim; ne olacak? Evdekilere birşey “ezdirmeden arka taraftaki Kİ gk merdivenden alt kata indim. Oda kapısını arif yarak içeri girdim. Rıdvan bir köşede dalgın yor, ortada dönen şeyleri anlayamıyordu. Yavaş sö le dedim kiz İ — Herşey tamam!.. Zevcem Zeynep Hanım bu öl ikadan itibaren boŞ düşmüştür. Binaenaleyh mf callâkamın nikâhını emirberim Rıdvan efendiyle mi i“sanızı rica ederim... Rıdvan yerinden fırladı. Bir çılgın gibi üzerini gelerek: — Nasıl? Nasıl?.. diyo haykırdı.. Sahi mi? Ne ğ vorsun beyim ?, doğru mu?, Parmağımı dudaklarıma götürerek : i — Gürültü etme Ridvan, dedim; bön sana seni hakkmı veriyorum... Emirberim bir saniye düşündü. O çilgin Bevinğ korkunç bir kedere dönmüştü: — Onu bana bırakırlar mı acaba? diye mildand — Niçin ? dedim; nikâhlı karım olduktan sofra kiff e karışır? — Ah beyim... Küfvü değil diye ayırtırlar.. — Hiç korkma.. Hem sen işin ilerisini bayt Senin arkanda ben varım. Sessiz adımlarla tist kata çıktık. Vekil kebıya yö aşarak Zeynebe, Rıdvanm karıst olup oluYacağf gordu. Lâzım gelen cevap almâıktan sonr şahit huzurunda imam, nikâhı kıydı. Biz de alçak sadâ duasını ettikten sonra hepsi çıkıp gittiler. (Arkisı var! i

Bu sayıdan diğer sayfalar: