21 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

21 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e ON —— 21-4-938 PT dini - No: 36 — “Artık Ben de Yakında izden Ayrılıyorum,, Bu karar verildikten sonra, girişi di, sek ve şimalden gelen Yolların birleştiği noktada, aşağı- daki dereye aykırı, üç katlı bir du Var inşa eti bu duvarın iki taraflarında taş siperler vücüde ge- tirmişler.. Dış duvarın yakınında da - yine taştan - iki küçük ev ya- Parak, buraya yerleşmişlerdi. F akat çok gariptir ki, bu iş- ler görülürken, Gazi Mo- Bammedin ruhunda ve mâneviya- tında artık hayattan uzaklaşaca - ğına dair birtakım hisler uyar: başlamıştı Gimride ikamet eden dayısının kızı ve Şamilin halazadesi, bir gün akrabalarından birkaç kadınla Dİ- kik mevkiine gelmiş, Gazi Moham- met ile Şamili ziyaret etmişti.. Bu Ziyaret esnasında Gazi Moham - met, hayatın faniliğine dalr ba- Şeyler söyledikten sonra: — Nitekim, artık ben de yakın- da sizden ayrılacağım. niya Bu sözlere fena halde müteessir olan kadınlar: — Seh gidersen, bizim halimiz ederek hıçkıra hıç- kıra ağlamıya başlamışlardı Gazi Mohammet, onları güçlük- le teskin edebilmiş, ve: yorsunuz? Ben gi- » O, benim yok- aktır. k imanım un için, siz de müsterih olunuz. ye, teselli eylemişti. Kadınlardan biri — Şimil, senden ayrılmaz. O, seni takip eder Demişti. O zaman Gazi Moham- met, memnun bir tebessümle gü- İcrek, şu cevabı vermişti: Buna çek büy Oni var. — Hakkın var, Ben de bundan korkuyorumi. Fakat, gördüğüm bir Tüya üzerine Şamilin yaşıyacağir na hükmediyorum ve bundan do- layı da seviniyorum. Bakınız, size gördüğüm o rüyayı nakledeyim. Gürül gürül büyük bir nehir üze- rinde, iki direk yüzüyordu. Bu “direğin biri benimdi. Diğeri de Şa- milin... Benim direğim, suyun akın- tisına kapılarak akıp gitti. Şamilin direği ise, bir kenara İlişerek 0- tada tevakkuf etti... Bundan anlı - Yorum ki, Şamil ile beraber, bü - Yük bir cereyana kapılacağız. Şa - Mil kurtulacak, Ben... Kadınlar rica etmişlerdi. Onun “özlerini ikmal ettirmemişlerdi. ihe o günlerde, Gazi Moham- medin canını sikan bir va- olmuştu Kırımın Bahçe saray şehri ule- Müsından Hasan Hüseyin Molla a- tında bir adam vardı. Çarlığın o valiyi istilâ etmesinden sonra bu m oralarda barınamamış. Kaf- İasyaya hicrete mecbur kalmıştı. Hasan Hüseyin, bir müddet Şu- İn, burada gezdikten sonra, Ge- » Mohammedin yanına gelmişti. zi Mohammet, bu adamın ilmi- da hürmet ederek kendisini yanın- misafir etmiş. bütün refah ve iye tini temin eylemişti. Çeçe- ” “ana gittiği zaman da beraber fi yerek ona orada vazife vermiş- ten pen Hüseyin Molla, bütün Çe- v, Köylerini gezecek.. cihadın farz Iş, Sizileti hakkında halka vaaz- verecekti. ta mi Molla, naklettiğimiz hâdi- b, “olayısile geri çekildiği zaman, â, , ,280n Hüseyin Molla, ora- kap, miştı. Ve işler, birdenbire Ban yollar o kadar süratle ka ti , Si ki, Gazi Mohammet ar - Hayy, Adamdan bir daha haber ala- İns tul, Simdi kazakların elinden kur bir iki Çeçen gelerek tek - rar Gazi Mohammedin bayrağı al- tına girmişlerdi. Gazi Mohammet, Çeçenistanda cereyan eden vaks- ları sormıya başlamıştı. Bir aralık Hasan Hüseyin Mollayı hatırla - maştı. — O zavallı adamı, oraya bırak- tık, acaba, ne oldu? Demişti. Çeçenler, hiç tereddüt etmeden cevap vermişlerdi: - Biz onu öldürdük Gazi Mohammet, hayret et ti. Sebep? — Çünkü, siz bu tarafa avdet et- n ku- Biz tikten sonra, o adam da Ç mandan ve zabi ie birleşti. de, yakalayıp öldürdük. Gazi Mohammet, acı bir tees - sürle kaşlarını çatmıştı. Ve der- hal başını Şamile çevirerek - İşittin mi, Şamil? Bu adam- iyi hareket etmişler.. İha- net edenler ölüme müstahaktır. Benim bile en kü hissederseniz, hiç den öldürünü ük bir ihanetimi tereddüt etme - Diye bağırmıştı. l eml neral Veliaminof, Çeçenistandaki işlerini bitirmiş, cenuba doğru sark muya başlamıştı. Gazi Mohammet, bunu haber #- hır almaz, derhal (Gimri) etrafında müdafaa tertibatı almakla bera - ber, Şamil ile berâber altmış mü- rit alarak kendisi de Dikinikteki müs sıralarda, Kafkas ordusu ıkem mevkle kapanmıştı Bu geçit elde bulundukçâ, Rüs- lar aşağıya geçmiye muvaffak ”0- lamıyacaklardı. Ayni zamanda Ga- zi Mohammet, bütün maiyeti orkâ- nı ile gelip kendisine iltihak etmesi için Hamzat Beye de haber yolla miştı. O kuvvet te geldiği takdir- de artık Ruslar, ciddi bir mânla ların vaziyetleri, tehlikeye giriyor- du. Bu atlılar Hamzat Beyin kuvve- ti idi. Gazi Mohammedin bu güzide naibi, onun em hal hareket edip süratle buraya gel- mişti. Ve, bulunduğu yüksek mev- kiden mücadele sah yetini görür görm te tereddüt etmişti. Fakat onun bu tereddüdü uzun sürmemişti. Müritlerin şidde dafan ettikleri duvara hüc i alı sinin Vazi - , yapacağı İş- den Rus kuvvetlerinin gerisine ta- arruz ederek mul leri iki ateş arasında bırakmak istemişti. Hamzat Beyin hareketini ebem- sut eden Rus ordu ku- mandanı, derhal onun maksa keştetmişti. Eğer bu bareket de vam ederse Hamzat Bey, başku- mandan (general Posenjin karar. göhinda bulunan kısmı külli ile bu- radaki fırka arasına girecekti. Ve hiç şüphesiz ki, bu müritler, yine ithiş telefat verdireceklerdi. O- kumandan derhal hareke- Bütün kuvvetini topl zat Beyin karşısına di- Hamzat Bey ile müritler, bu mânlayı yarıp geçebilirlerdi. Fa- kat, birdenbire vaziyet değişiv mişti. Geçidin başından, yeni bir yı zuhür edivermişti. Her taraftan, çılgınca: Hurraaa!. selmişti. Bütün o dağ- uçurumlar ve yalçın ka- yalar, ihim inim inle: Bira» ruz kaldığı. tehlikeye, Hamzat Bey girmişti. İşte bu daki- ka, öyle bir dakika idi ki, mürit- ler harbinin tarihi, tam bir dönüm noktasına gelmişti. (Devamı var) iC PİYASALAR; Geçen Yılın Yulaf Mahsulü Tamamen Satıldı 1937 senesinin Türkiye yulaf mah-| sulü tamamen satılmış bulunuyor. Yurdumuzdan arpa alan dış memle- ketler bu yıl fazla miktarda yulaf al mışlardır. İç piyasalarda da yerli sa ışlar artmıştır. Müteahhitler yulaf rını kapatmak için yulaf ye- tiren mıntakalardan mal aramak| ta iseler de bulamıyorlar, Yulaf sto kunun eritilmesi yüzünden piyasa İ yükselmiş ve kilosu 5,25 kuruşa sa- İtilmıştır. Dün piya: kiloluk bir parti 5,25 kuruştan müte- İ ahhitler tarafından alınmıştır. Malın bitmiş olması yulaf ımı buğday fiyatı derecesine getirmiştir. Peynir Fiyatları Yüksek Peynir fiyatları yüksekliğini mu- hafaza etmektedir. Bu kış yurdun muhtelif mıntakalarındaki hayvan miktarını azaltmış oldu ğundan ( peynirlerin © ucuzlaması mümkün görülmemektedir. Taze be- yaz peynirlerin dün kilosu 32,37 —| 36,36 kuruş arasında ve kaşer | pet İnirleri de 52.20 kuruştan verilmişti İstanbul civarındaki ağıllarda isti sal olunan koyun sütlerinin halis toptan ve kilosu 12 kuruştan bağla- Bılmıştır. Keçi sütleri ise kilosu 6 - 7 kuruştan fazla değildir zayiatı ADANADA : Maden Suyu Kalmadı Adana, (TAN) — Burada Afyonka- râhisar maden suyu bulmak imkânı kalmamıştır. Eczahanelerde ve diğer satış yerlerinde mevcut bitimiştir. Böyle buhranlara meydan kalmama $ı için alâkadarların hesaplı hareket etmeleri temenni olunmaktadır. ...... PIYASA Ziraat Bankas dün Anadolu s yumuşak buğdaylarından 7-8 çavdarlı 408 bin kilo ve 7 - 8 çavdar 4 sert buğdaylardan 180 bin kiloluk » Yumuşaklar 28 3İ verilmiştir. Tüccar nâmna yedi vagon buğday $| gelmiş 5,145 - 528 kuruştan sıra ve 6,13 » 6,20 kuruştan Pölat- nın ekstra buğdayları satılmıştır. * Anadolu malı otuz bin kilo 4,10 kuruştan, 15 bin kilo çavdar 1 den, 40 bin kilo Antalya ' çuvallı 6,10 kuruştan; bir miktar iç ceviz kilosu 30 kuruştan ve iç fam- 36, arpa bul fındıklardan bir pan kuruş arasında saştar. * İhracat için dün de bir miktar av atılmıştır. Kunduz derileri iu olarak çifti 1000 - 1500 ku de ayni şartla 900 - 1300 kuruştan, Karadeniz kasının tilki derileri iskontolu i 200 - 309 kuruştan ve BORSALARDA : | Bankanın Buğday Satışı Hararetlendi Ziraat Bankasmın buğday satış- ları gittikçe hararetlenmiye başla- mıştır. Bankanın piyasada tesis etti- Bi vaziyet bütün alıcıları peşin para İle mal almıya alıştırmıştır. Bu sa- tışların yalnız kırmacı ve fabrikatör lere tahsis edilmesi şehrimizin ek- İmek ve un ihtiyacını temin için ol- İduğuna göre yapılan unların da yak İniz şehir ihtiyacına kullanılması lâ- zim gelir, Banka, bu ciheti göz önün de tutarak, İstanbulun ibtiyacı için GİRESUNDA : 68 Bin Liraya Mektep Giresun, (TAN 68017 lira kuruş bedeli keşifli, on ders v İüç'katlı ilk okul binasının kâgir ve | betonarme kısımlarının inşası |41321 lira 82 kuruşa ihale edilmiş tir. Bu-inşaat eylül sonunda bitmiş olacaktır. karşısında kalacaklardı. Ordu kumandanı casusları vası- tasile, geçidin kapatıldığını duy - muştu. Fakat Gazi Mohammet ile Şamilin orada olduğunu bilmiyor- du. Onları (Gimri) yi müdafaa €- deceklerini zannediyordu. Onun için, geçidin kapanmış ol- masına 0 kadar ehemmiyet ver '- medi. Yolu kapıyanları oradan 5ö- | küp atmak için kuvvetlice bir müf- Teze gönderdi. Bu müfrezenin kumandanı olan mağrur zabit, karşısında âdi bir duvar ile iki evden ibaret, ehem- miyetsiz bir mânia görünce, hiç tereddüt etmeden ileri atıldı. Fa- kat, mazgallardan boşanan öyle bir yaylım ateşi ile karşılaştı ki, başta kendisi olmak üzere, bütün o kıta, orakla biçilmiş gibi serildi, kaldı. Diğer alaylar, uzakta değiller. | di. Bu müthiş ateşi duyar duymaz, mühim bir hâdise olduğunu hisset- mişler, derhal onlar da koşup gel- mişlerdi ve, duvarın önündeki man zaranın fecaatini görür o görmez, bütün şiddetlerile onlar da hücu- ma geçmişlerdi. Kanlı bir mücadele başlamıştı. Fakat müdafaa o kadar kuvvetli idi ki, Rusların bütün hücum saf- ları, mazgallardan sel gibi boşa - nan ateşlere dayanamıyorlar.. mü him zayiat vererek geri çekiliyor- lardı. B u korkunç müsademe yeri- ne ordu kumandanı da gel- mişti. O taş duvarla iki küçük eve sığınmış olan bir avuç kahramanı oldukları yerde imha etmek için mühim tedbirlere girişmişti. Fa- kat o anda, Gazi Mohammet İle Şamil sevindirecek, ordu kuman - danını da telâşa düşürecek bir hâ- dise zuhür etmişti. Ve iki tarafin da gözleri, şarktaki yüksek dağla- rın arasından inen yola çevrilmiş- ti “Yolda mühim miktarda bir sü- vari kıtası ağır ağır iniyor, Rus- FENNİ Bu başlığı belki yazılarımın hep- in münasip görürsünüz, fakat bu sefer hahis gerçekten tıraş üze- rinedir. Bu zamanda, tıraş olmak erkek- ler için önemli bir meseledir. Ka- dınların saçı da onların basina bir dert olmakla beraber, kendileri öy le saymazlar, güzelliklerini artır- mak için iyi bir vasıta tutarak saç- larile nekadar çok meşgul olsalar, kitlerine acımazlar. Halbuki erkeklerin sakalı, eski- den uzun bırakıldığı zamanlarda bile, gece yorganın içinde mi, yok- sa dışarısında mı bırakılması lacağını düşünerek haslarına bü- yük dert olurmuş. Şimdi kendisini medeni sayan her erkek her gün ta ze tıraş olmıya mecbur olduğun- dan erkeklerin sakalı daha büyük bir derttir. Bunu düşünen iki Amerikalı he- im, Hollandar ile Kaselman, tam İ dört yıl, 31 kişi üzerinde tıraş tec- rübeleri yaparak yüzü acıtmadan, hem de perdahlı olarak, tıraş ol - mak için yüzün sabunlanması, us- turanın gezdirilmesi, tıraştan son- ra yapılması lâzım gelen şeyler ü- zerine derin tetkiklerde bulun - muşlar. Bu tetkiklerin neticesi genç ol- sun, yaşlı olsun, erkek okuyucula- rımın hepsine âlâka verir diye sa- nıyorum. Çünkü bu zamanda yaşlı mak ta beyaz sakalları uzatmak insana bir hak verdirmiyor. Onun için erkek okuyucularımdan, bu gerçekten marazi tıraş bahsine birkaç gün tahammül etmelerini rica edeceğim. Bayan okuyucuları. ma gelince, onların saçlarından bu- rada haylice çok bahsedildiğinden, birkaç gün yalnız erkeklerin sa - kallarından bahsedilmesine gücen- meseler gerektir. Zaten benim tanıdığım, hem de genç bayanlar arasında, her sabah İ eşlerinin sakalını tıraş etmekten zevk alanlar vardır. Erkek için de zi TRAŞ en büyük sabah keyfi eşi tarafın- dan - sözle değil - gerçekten tıraş edilmektir. Bayan okuyucularım 4- rasında, bu işi kendilerine zevk e- dinmiş olanlar, Amerikalı hekim- lerin öğütlerinden istifade eder - ler. Hekimler, tıraş işine karışınca, berberler gibi usturayı bilemekle | işe başlamıyarak, her şeyden önce işin tarihine kadar çıkacakları ta- bildir. Bizim daha sakalımız bitmediği manlarda, tıraş olmanın yeni bir icat olduğunu, Yavuz Selim tal çıktığı vakit, onun da sakalını mize alırız, diyenler bulunduğu çin Yavuzun sakalını line vermemek üzere tıraş ettir- miş olduğunu rivayet ederlerdi a- ma, doğrusu, erkeklerin tıraş ol. ması ondan pek eski bir usuldür. Eski Romalıların hayatmı tas- vi eden o ölmez Ko Vadis roma- nını okudunuzsa,o vakit te erkek- lerin her gün tıraş olmaları mü- him bir iş olduğunu görmüşsünüz- dür. Zaten Romalılardan önceki xa manlarda da, tarihte nekadar ge- riye gidilse, tıraş her vakit var - dır. En eski zamanlara ait arkcolo- ji araştırmalarında ustura işini gö- ren aletler dalma bulunmuştur. O halde erkekler niçh tıraş ol- mıya lüzum görmüsler? Kimisi te- mizlik için der, Fakat erkek- ler det lurlar. Kimisi kadın. lara kendilerini beğendirmek için, der, Halbuki sakal, bıyık tıraş et- mek tekrar moda olmadan önce ka dınlar erkekleri yine beğenirler. di. Bıyıksız hir erkek tarafından öpülmekten hoslanmıyan kadınla- rın çok olduğu bile rivayet edilir. di. Benim fikrimce, erkekler sakal- Tarımı eşlerinin eline vermemek i- satılan buğdaylardan yapılacak un. ların da yalnız şehrimiz için satıl geldiğini alâkadarlara Şehrimizden başka bir mıntakays un gönderenlerin veya başka bir şehre banka buğdayından yapılmış un satanların cezalandırıl- ması cihetine gidilecektir. Hayvan Borsasında Evvelki gün hayvan borsası satış- larında piyasaya pek az koyun geti- rilmiştir. Satılanlar: On beyaz kara- man, otuz kıvırcık, seksen altı kara İyaka, 1660 süt kuzusu, bir oğlâk, 140 şark öküzü, 39 öküz, yedi inek, dört dana, dört manda ve üç malaktır, Bu hayvanlar kesilmek üzere mezbaha- ya gönderilmiştir. BORSA 20 - 4 - 198 ÇEKLER Açış Kapan | : 351135 0190142 15.0793 4.7018 6,7480 24422 634920 14240 22.1068, 2.004 19078 s8 19082 105,8730 345238 3.08 Paris New-York İline Brüksel Atina Cenevre Sotya Amsterdam | Prag Bindirid Berlin Varşova 4 Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Stakhotm Londra 630,.— Moskova 23,1415 PARALAR Aly Beş | 25,1125 0,108142 150798 4.1018 88.7460 34422 63.4920 14240 227068 128064 1.9878 42158 3.9582 108.8730 345238 3.08 60— 23,747$ | Prank Dolar Üret Belçika Pr. Drahmi İsviçre Pr, bera Florin Eron Çek Mark Zoe Pengo Ley Dinar Y Borsadan paralar verilmemiştir, çin traş olmayı düşünmüsler ve bun da da aldanmışlardır. Çünkü traş olmuş erkeğin de sakalı yine ka- dının elindedir. Kron Hsveç | | İlen ithal İmanlariyle iş DIŞ TICARE (Fransa, Üç Aylık Kontenajn İMüsaadesi Verdi Fransa Ticaret Nezareti Türkiye mahsulâtı için üçüncü devre konten jan listesini neşretmitşir. Yurdumuz. dan Nisan, Mayıs için üç aylık konte: Haziran ayları jan olarak veri- müsaadesi şu maddelere aittir: Kental olarak, 300 kental ka- buklu yumurta, 200 akı, 250 şekersiz 3 kerli yumurta (doğru ithal kaydiyle) tane mısır, 12500 (muvakkat ithal kaydiyle) ta» ne mısır, 9000 kuru bakla, 200 kuru fasulya, 120 kabuklu cev vizdir. Temmuz, yumurta , 46 içce Ağustos ve Eylül ayları için de üç aylık ve dördüncü devre kontenjanı tesbit edilmekte- dir Japonyaya Gönderilen Mallar Japonyaya takas suretiyle gönde- rilen mallarımız arasında son bir parti 120 balyalık tiftik mevcuttur. Bazı firmaların gönderdikleri nümu Beler üzerine Japonların piyasamız da non beş bin balya miktarında tif- tik alacakları söyleniyor. Mevcut stok malın ehemmiyetli bir kısmı böyle bir satış ile karşılaşırsa geçen senenin mallarından on bin balya kadar mal kalmış olacaktır. ODADA: İzmir Fuarı İçin | Müracaatlar Artıyor İzmir Fuarı için çıkan talipler gittikçe artmıştır. Pavyonların ek- #erisi tutulmuş ve bir kısım yerler de tamamen kiralanmıştır. Fuarın bi rinci ve ikinci derecedeki pavyon- larının ekserisi ecnebi firmalar ta- rafından kir: nıştır. Kültür Park taki Sergi Sarayının inşaatı ancak iki senede biteçeğinden bu sene par» kın parterleri arasındaki yerlere ye ni pavyonlar kurulmaktadır. İktısat Vekâletinden İstanbul konservecile- rine gönderilen bir tebliğde konser- ve fabrikalarının cazip bir şekilde Fuara iştirak etmeleri tavsiye olün- muştur. Fabrikatörler müşterek bir standard yapmayı ve konservelerin faydalarını halka tanıtmak için ted- bir almayı düşünmektedirler. Yeni Esnaf Hastanesi Esnaf cemiyetleri birliği Mollafe- nari sokağında büyük bir konak ki- ralamıştır. Birlik burasını esnafın sağlık ve hayatını korumak - için o- tuz yataklı bir hastane haline koya- caktır. Esnaf ailelerinin doğum işle- ri için bir de kadın koğuşu kurula caktır. Konağın geniş bahçesi de ne- kahet bahçesi yapılacak ve çamlar dikilecektir. Esnaf hastanesinin üç doktoru, röntgeni ve müteaddit has- tabakıcıları temin edilmiştir. Cemiyetlerde Seçim İdare heyetlerinin yarısını değiş- tirecek olan esnaf cemiyetlerinden fırıncılar dün toplanmışlar, fakat ekseriyet olmadığından seçimi Mayı sın ikisine bırakmışlardır. Bahçıvan- larda da ekseriyet olmamış seçim 29 Nisana kalmıştır. Bugün lokantacı- lar cemiyeti toplanarak seçim yapa- caklardır. Konserveciler Toplandı İstanbul konserve | fabrikatörleri, dün Ticaret Odasında tekrar toplan- mışlar, çalıştırdıkları işçilerin İş Ka- nununa göre vaziyetleri | hakkında izahat vermişlerdir. Fabrikcilar, kadın işçilere sekiz saat mesaiden fazlası için fazla üç- ret vermeyi kabul etmişlerdir. An. cak mevsim ve mahsullerin alım za lenme zamanının mu. ayyen olmaması dolayısiyle kadın ig şilerin bazan geceleri de çalışmaları lâzım gelmektedir. Oda gerek bu mütalenları gerek bu fabrikaların müamele vergileri hakkında vaki müracatlarım tetkik etmiye başlamıştır. Gelecek bir top. lantıda her iki meseleye ait yaş e hazırlanarak © alâkalı © makamları gönderilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: