17 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

17 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Mahkermelerde zarif Bir İSKENCE: Berber Mahmut Yeniden Bazı Şahitler Dinletdi. Dün Üsküdar asliye ceza mahke- mesinde Çubuklu karakolunda işken cöye maruz kaldığını iddiz eden Bey | kozlu berber Mahmudun davasına de Tayyör Bu zarif tayyör ince yün- İl ve tercihen koyu renk ku- maşlardan yapılmalıdır. Jakı tin kol, yaka ve etekleri kenarındaki dilimli garnitür istenirse astragandan da ya- pılabilir. Tayyörün eteği bu senenin bütün tayyörleri gi- Fransız Sıgarası Kullanan Bir Tüccar Kaçakçılık Iddiasile Dün Muhakeme Edilmeğe Başlandı Dün Sultanahmet sulh birinci ce-İsinin kullandığı cigara kâğıtlarını s2 za mahkemesi bir kaçakçılık iddiasını tetkik etti. Suçlu Emin isminde Av - Tupadan yeni gelmiş bir tütün tüc- carı idi, 1918 numaralı, kaçakçılığın men ve takibi hakkındaki kanuna göre ceza verilmesi isteniyordu. Ka- çakçılık bürosu memurları Bay Emi nin üstünde iki defter cigara kâğıdi- le Iki kutu Fransız cigarası, üç adet te bir kâğıda sarılmış sigare ve bir çakmak bulmuştur. Suçlu kendi - sini müdafaa ederken: — Bay hâkim ben tütün mübayaa cısıyım, Fransız rejisi hesabına Tün kiyeden tütün almak için geldim, On bin Liralık ta tütün aldım. Bunlar be nim $anat ve ticaretime sit malzeme dir. Benim ticaret aletlerim bunlar - dır, Ben tütün alırken çaşnıyı tut » mak için Fransız cigara tütünlerinin nümunelerini yanımda taşırım. Ciga- Taran hazırlanmasında ve içiminde kâğıdın mühim rolü vardır. Her kâ- ğida sarılan tütün ayni zevki ver - mez. Binaenaleyh ben Fransız reji « rarak, alacağım tütünlerin çeşnisine bakarım. Esasen Türkiye gümrük - leri 40 adet cigarayı yolcuların Ya - nında serbest olarak bırakır. Bins- enaleyh bu cizaraların üzerimde bu- lunmasına kanunen kaçakçılık naza- rile bakılamaz. Beni çevirdikleri za- vardı. Ayni zamanda cebimde de bir Türkiye inhisar kibriti çıktı. Ben Türkiyede çakmak kullanmanın mem nu olduğumu bildiğim için çakma - ğımı kullanmadım. Esasen İçinde benzin kokusu dahi kalmamıştır. Ce- bimde çıkan kibrit te bunu isbat e- der. Ben bu çakmağı gümrükte de bırakabilirdim. Fakat dönüşümde hangi yolu takip edeceğimi bilmedi- ğim için Edirnede bırakmadım. Di- yor, ve bir de 10 bin liralık faturu gösteriyordu. Mahkeme, resmen tasdik edilmedi» Zi için faturayı kabul etmedi. Tas - dikli bir faturanın getirtilmesi için muhakeme başka bir güne bırakıldı. SAHTEKÂRLIK: Ali "Karışık,, Helva Yapıyormuş Sultanahmet sulh birinci ceza mah kemesi dün karışık ve sihhate muzir bir helva yapma iddiasını tetkik etti. Suçlu yerinde eski Bosna mühacirle rinden Bigal: kozhelvacı Ali vardı. Hâkim Reşit hüviyetini tesbit ettik- ten sonra suçluya soyadını sordu; Ali: * — Karışıktır, dedi. Bu cevap üze- rine hâkim ilâyeettir — Demek, sen, karıştırmıya, ka-|, Tışık iş görmiye ezelden ahdetmişsin ki, soyadını dahi Karışık koymuşsun. İddiaya göre Ali Karışık yatak oda sında pis vasıtalarla kozhelvası ya- Pip satıyormuş. Belediye zabıtası me murları kendisini iş üstünde, cürmü- meşhut halinde yakalamışlardır. Hâkim muhakemeyi şahitlerin ça. Bırılması için başka bir güne bıraktı. HAKARET : 25 Lira Para Cezasına Mahküm HIRSIZLIK : Plâjlara Dadanan Bürhan Dün. asliye üçüncü ceza mahke - mesinde, geçen sene Heybeli plâjın. | da yapılan birçok hırsızlıkların mu -| hakemesine başlandı. Suçlu Bürhan Karatay isminde bir gençti. Hüviye ti tesbit edildikten sonra suçlu sabi-| kalarını şöyle anlattı: — Ankara ağır ceza mahkemesin - den 14 ay, Kadıköy ve İstanbul sulh birinci ceza:mahkemesinderi de yedi- şer ay hapse mahküm oldum. Anka- ra ve Kadıköy mahkemelerinin ver- dikleri cezalar infaz edildi. Şimdi sulh birinci ceza mahkemesinin ver- diği hükmü çekiyorum. Son iddia şu idi: Bürhan geçen sene fasılalarIa Hey- beliada plâjına musallat olmuş, bir- çok kimselerin paralarını, çantaları- nı, fotoğraf makinelerini çalmıştır. Bu arada Bayan Valantiye de vardır. Valântiye, 174 lirasını kasadar Alek sandıra verdikten sonra, kabinesini kilitlemiş, denize girmiştir. Bürhan yavaşça kabineyi açmış, makbuzu al Oldu Sultanahmet sulh birinci ceza mahkemesi dün karışık bir hakaret ve dövme muhakemesini neticelen- dirdi. Kemal Gökcan isminde bir de- Wikanlı evvelki gün kafayı adamakıl h tütsüledikten sonra Sirkecide bir kahvehaneye gelmiştir. Orada eski sahil sıhhiye memurlarından Meh - met Ihsan oturuyormuş. Yanına so- kulmuş ve kendisine: — Seni döveceğim, dedikten sonra avucuna tükürmüş, bir sağ yanağı- na, bir sol yanağına tokat atmıştır. Mehmet Ihsan bunu şaka zanne- derek: P — Azizim şaka ise bir olur, bunun ikisi kakadır. diye cevap vermiştir. Fakat Kemal Gökcan iki tokat daha | gün akşamları fabrikanın pencere - aşkedince, Mehmet Ihsan bağırmış: — Aman yahu, bir polis yok mu? Garson polise koşmuş, bu sırada sarhoş ta yere yuvarlanmıştır. Dok- tor Münir yanıma Okoşmuş, İn *| g, takibata ba; ii istemiş, bu yi defa sarhoş doğrularak ona da kü - sani vazifesini yapmak fürler savurmuştur. Dün mahkemede doktor davasın » dan vazgeçtiği için Hâkim önün da- vasını düşürdü, Fakat, Mehmet Ih-İ Usküdarda İhsaniyede bugüne ka- san vazgeçmiyordu. Hâkim şahitle- Fİ dinledikten ve dosyayı tetitik ©t-İ sukuk mahkemeleri 18 fikten sonra Kemal Gökcanı sarhoş» zirandan luktan bir gün hapse, dayak atmak» tan da 25 lira para cezasına küm etti. miş ve sonra da kasadardan 174 li- rayı istemiştir. Kasadar da paralari derhal teslim etmiştir. Şahitlerin çağırılması ve Sultanah met sulh birinci ceza mahkemesinde werilen karar suretinin getirtilmesi man önümde bir de benzinli çakmâk | ser Mecit, polis Fevzi, Bedri ve Bak- kal Seydi idi. Mahkeme geçen celse- kozda bakkal Ziya dinlendi. O şöy- le şehadet etti; dun: Yüzü, gözü, kollari sarılmıştı Her tarafi şiş ve kanlar içinde idi. Fa kat işkence yapılırken görmedim. İddia şu idi: mudun evinde kira ile oturmuş. Kira yı vermediği gibi, kapılarını da tek melemiş ve hakaret etmiş. Bunun İ- çin Beykoz mahkemesi polis Fev- ziyi beş gün hapise ve 15 lira para cezasına - mahküm etmiş. Bunlara muğber olan polis Fevzi, Çubukluda Mahmudu tuzağa düşürerek biçakla ve sonra da kafakolda iskemle ilş dövmüş ve yaralamış ve kolunu kır mıştır. Mahkeme geçen celsede tıbbıadil Mmüessesesinden Mahmut hakkındaki kati rapor ile polis Fevzi hakkında Beykoz sulh ceza mahkemesi tarafın dan verilen mahkümiyet ilâmının su fetlerini istemişti, Dün mahkemeye bunlar gelmemişti. Muhakeme bunların getirtilmesini tekit için başka bir güne bırakıldı. ——— İHTİLÂS: İnhisarlardan Zimmetine Para Geçirmiş Polis dün bir ibtilâs #uğlusunu tev kif etti. Suçlu Mahmut Nedim ismin- de bir mütekait memurdu. Iddiaya göre, Mahmut Nedim Yerköy inhi- sarlar memuru iken mühim miktar» da para ihtilâs ederek ortadan kay- bolmuştur. Şimdiye kadar bir türlü elde edilemiyormuş. Yerköy müdde- İumumiliği Mahmut Nedimin Be - yoğlu malmüdürlüğünden üç aylık tekaüt maaşı aldığını tespit ederek Istanbu) müddeiumumiliğine bildir. miştir, Müddelumumilik Beyoğlu ma Hye veznesine siyil bir polis memu- ru göndermiş ve Mahmut Nedim ma- aş alırken yakalanmıştır. Suçluyu polis dün müddelumumi- Hiğe getirdi. Sorgusu yapılırken bir- denbire yere oturarak: — Ben hastayım. O Mahmut Ne- nim ben değilim, dedi. Halbuki tev- kif müzekkeresine bağlı olarak gelep bir fotoğraf kendisine benziyordu. 'Müddelümümilik, ısrarı, inkârı üze rine hüviyetinin tesbiti için Mahmut Nedimi inkisarlar umum müdürlü - vam edildi. Davanın suçluları komi- de 25 şahit dinlemişti: Dün de Bey-| — Ben hâdisenin ertesi günü Mah | mudu gördüğüm zaman tanıyama - Polis Fevzi evvelce berber Mah "İ bi yandan iki dikişli ve kı. sadır. Jaketin önü daima a- çık durur. Göğsün üzerinde her iki taraf cep taklidi iki 'İ isleme görülmektedir. İçer- i) den görülen bluz üçer, üçer ayrılmış on iki düğme ile iliklenip kaşkole benzer bir yaka ile süslenmektedir. Bluz ya ipekli pike veya ipekli beyaz kadifedendir. (BAŞMAKALEDEN MABAT) Başını Kaldıran Bir Yılan (Başı 1 incide) B hilâl ve sahip kavgası yıleni- nın bir daha baş kaldırmıyacak şekil- de geberdiğini farzetmek hakkımız- dı. Meğer öyle değilmiş. Bu yılanı ku- cağında ısıtan bir taraf zuhur etmiş- tir: Bu taraf ta Milletler Cemiyeti mubhitidir. Türkiye, Cenevrede Milletler Ce- miyetinin sinesinde vücut bulan bir taahhüdün yerine getirilmesi için uğ- “İraşırken, karşısında Milletler Cemiye tinin mümessillerini buluyor, Bu mü messiller, eski hilâl ve salip kavga- sına mahsus nikapları takımıyorler, asırlardanberi tanıdığımız mahut si- lâhları kuşamyorlar, Hatayda biribi en aga eya mamam verp eye temiyen insanları biribirlerine kar tahrik ediyorlar, sonra propaganda yemi diye kullanmak maksadile bun- lar arasında vakalar çıkarmaya uğra- şıyorlar. Bu oyunlar ancak karanlıkta yürü- yebilir. Osmanlı İmparatorluğu cahil padişahların elinde uyuştuğu, Balkan lardaki gözler (pani lı kelimelerin te- sirile bağlı kaldığı zamanlarda böy- le yılanlar içine meydan serbestti. O zaman emperyalist efendiler, hilâl ye salip kavgasının yılaninı ortaya a- tar, zavallı insanları biribirine kırdı- rır, sonra kendi hazırladıkları ve yap tırdıkları cinayetleri “vahşet, zulüm, “kıtal” feryatlarile âleme duyurmak imkânını ararlardı B ix bu kötü oyunun hizim et- rafımızda tekrar edilmesine tahammül edemeyiz. Bütün neşri- | yat projektörlerimizle ortalığı nu- | ra boğmak ve karşımızdaki kirli gayeleri çırçıplak ortaya çıkarmak kendimize karşı da, insanlığa karşı tü güzel manzaralar karşısında Amerika İle Ticaret Müzake-. resi Bitiyor (Başı 1 incide) olan bir Amerikalı mütehassıs dün bir muharririmize şu malümatı ver- nazırının idesl saydığı tipteki ticaret muahe- delerinin esas şartı, ticareti güçles- tiren kayıtları kaldırmaktır. Ameri- ka Hariciye Nazırı, bu vasıta ile milletler arasındaki temasların ço - Halacağıni, anlaşmamazlıkların or * tadan kalkacağını ve barışa doğru yol alınacağını ümit etmektedir. Amerika şimdiye kadar bir kaç memleketle bu yolda, muahedeler imza etmiştir. Fransa bu arada bu- Tunmaktadır. Fransa yeni tip mua- hededen çok istifade etmiştir. Çünkü Amerikanili kısmen Fransadan, kıs- men İtalyadan çektiği bir takım maddeler vardı ki Italya ayni nevl muahede imzalamadığı cihetle bün- lar üzerinde gümrük resiinleri yal - iz or taminsa Öremten mesre meze rilmiştir. Bu.şuretle Fransız ihr: tı, İtalyan mallarının zararına ola- Tak urtabilmiştir. İ Türkiye ile Amerika arasında bu yol da bir muahede Imzalamüktaki güç- lükleri iki taraf ta iptidadan takdir ediyordu. Türkiyenin yüzde yetmiş beş derecesinde ticari münasebetle- ri takas esası Üzerine cereyan et - mektedir. Serbest döviz hemen yal- nız Amerikadan geliyor. Amerika ile kayıtsız şekilde bir ticari münsse - bete girişmenin Türkiye için büyük müşkülâtı vardır ki başlıcası Ame » rika mallaşpın dövizle tediye im - kânlarını bulmak meselesidir. Diğer taraftan Amerika için karşılıklı mu ahedeler meselesinde prensipten ve şekilden fedakârlık etmek imkânsız gibidir. “Herşeye rağmen çıkar yol, Müzakereler başlanırken iki ta - raf ta bu zorlukları biliyordu. Iki meleket arasındaki dostluk ve ya - kınlık o şekildedir ki: “Acaba her şeye rağmen bir çıker yol bulur mu- üne gönderdi. Thtilâs yapan Mah - mut Nedim olduğu anlaşılırsa Yer- köy.müddelumumiliğine gönderile - için muhakeme başka güne bıra - kıldı. da vazifemizdir. Hele Milletler Ce- miyeti mümessili sıfatını nasılsr a» yuz?” Umidile böyle bir müzakere nin külfeti göze alınmıştır. Müzake- Sabunları Hergün in Çalıyolarmış Bir kaç gün evvel Kantarcılarda, Ahmet Nuralın fabrikasında bekçi| 195 LİRA öldürülmesile neticele e cinayetin yeni bir tahkikat safhası NATTANIN başlamıştır. Bu fabrikada bir sene - Ucuz Seyahati 23 Temmuzdan 24 Ağustosa ka- dar otel, yemek, tren, vapur, pasaport, bütün vizeler, eşya na- killeri dahil, (Pasaportu olanlardan pasaport masrafları indirilir.) denberi muntazaman hırsızlık yapıl- dığı anlaşılmıştır. Fabrika smelesin- den Ibrahim ve babası hemen her $inden torba ile sokağa subun atar - lar, terzi Ibrahimin kız kardeşi de bu sabunları taşır ve satarmış. Müd delumumilik, bunlarla beraber hır- sızlık sabun alan:15 kişi hakkında görkez! Üsküdar Mahkemeleri Taşınıyor Usküdar müddelumumiliğinden: dar çalışmakta olan Usküder asliye itibaren Kadıköyünde Moda cadde- sinde eski su şirketi binasında ça- lışmağa başlıyacaktır. i ii alliimedi Galatasaray. Tel. 44914 lan ve bu hakla Hataya sokulan pa pas ruhlu adamların böyle bir cina- yeti Milletler Cemiyeti nama işle melerine hiç razı olamayız. İnsan- lık için barış ve tesamüh idealleri- nin en yükseğine bayrak olması lâ- zim gelen bir Milletler Cemiyeti, irtiena ve dar emperyalist menfaat- lere kör bir âlet olduğunu isbat e- derse varlık hakkını kaybeder, Taassup yılanı Milletler Cemiyeti- nin kucağında wınarak yeniden başı- nı kaldırabilmiştir. Bu başı bir daha kımıldanamıyacak » şekilde ezmek.bu noktada en büyük hassasiyeti göster- mek mutlaka lâzımdır. relerde her iki taraf büyük bir hüs- nü niyet göstermiştir. Eğer bir ne ticeye varılabilseydi çok iyi olacak- tı. Amerika hükümeti, ortaya koy - duğu barış prensipinin tahakkuku bakımından buna meranun olacaktı. Son kati netice Amerikadan nere- de ise gelecek cevaba bağlıdır. Bu cevabin yeni tip muâhedenin imza - sına imkân vermesi ihtimali azdır. Fakat bu imkânsızlığın tahakkuk et mesi, iki taraf nrasında hiç bir fena duygu uyandırmıyacaktır. Ortada kaybedilmiş bir şey yoktur. Yeni tip muahede mümkün olup olmadığını aradık, imkân bulamayınca eski va- 17 - 6 - 938 ÖĞLE NEŞRİYAT: Saat: 1230 Plâkla türk musikisi. 12 . 13,06 Plâkla türk musikisi, 1 Mühteli? plâk neşriyatı, 14. SON, AKŞAM NEŞRİYATI: İ Seat 1030 Pldkin dana muslkini. Iİ Könferans: AN Kâmt Akyüz (Çocuk ter yesi). 19.53 Borsa haberleri. 20 Grenviç sathanesinden naklen sart ayarı. 20.02 Mi zaffer İlkar ve arkadaşları tarafından tÜ musikisi ve halk şarkıları, 20.45 Hava pörü 20.48 Ömer Rıza tarafından arapca lev. 21 Müzeyyen ve arkadasları tarafınd türk'musikisi ve halk şarkıları. 2145 O kesira: 22.15 Ajans haberleri, 2230 PlAXİ #ololar, Opera ve operet parçaları. 23: Söh haberle ve ertesi günün progra 2 SON. Ankara Radvosu | ÖĞLE NESRİYATI: Saat: 1230 Karışpk Plâk neşriyatı, 12 Plâk: Türk muiskisi ve halk şarkıları, 18 Dahili ve harici haberler, | AKŞAM NEŞRİYATI: Saat 18.30 Plâkln dans musikisi, 19 |Türk musikisi ve balk şarkıları (Hikr Rıza ve arkadaşları). 20 Saat ayarı ve ça neşriyat. 20.15 Türk müsikisi ve hel #arkıları (Handan ve arkadaşları). 21 Çi cuk Esirgeme kurumu namına kont 31,15 Stüdyo salan orkestrası; 22 Ajans berleri. 22.15 Yürınki program ve İst ÖLÜM Samsun eşrafından merhum DIKAÇTI ZADE Rüştü haremi Zü fiye Aldıkaçtı dün rahmeti rahıf na kavuşmuştur. Cenazesi bug Cuma günü saat 11,30 da İstan Belediyesi civarında Binbirdire askerlik şubesi karşısındaki 1 No. evinden kaldırılarak namazı Eyüp” sultan camii şerifinde kılındıkiğ sonra mahalli mezkürdaki aile ristanına defnedilecektir. Mevlâ met eyleye, maktadır. | Türk ihracatı arasında başta tü tün geliyor, Amerikalıların sig” hakkındaki zevki kati bir şekil 8İ mıştır. Harmana yüzde gü kağ Türk tütünü karışır, bu zevki değil. tirmek ve daha büyük nisbette T! tütünü karıştırmak imkânsız gibi b serdi. Zaten.ala. kendir “0 Amerika Türkiyeden'ne âlır? | Türk mallarının mühim bir Kast Amerikada satılamaz, Çünkü biz © ayni nevi malları istihsal ediyo Fakat ipek gibi dışarıdan aldığı” malların bazılarını Türkiyede rik imkânı bulursak çok mem oluruz. Burada miktar, kalite ve yat mesel n ehemmiyeti var Bugün Türkiyede mahdut miktef || ipek çıkıyor ve pahalıya mal ol: Halbuki Japonyada böcekçilik bü çiftçilerin tali bir işi halini alm İpeği kadınlar ve çocuklar miktarda yetiştiriyorlar ve ucuz3 ediyorlar, Sonra meselâ Karadeniz sahil” rinde havyar çıkıyor. Havyar metli bir ihracat maddesidir. NO“. bunu bir ihraç maddesi haline KSÜ) mağa çalışılmasını? eği Yarınki Türk — Amerikan Tb sebetlerinde başlıca mesele, mallarına Amerikada alıcı bu? ve bu suretle Türkiyenin Am malları hakkındaki iştira ve kudretini yükseltmektir. Ticaret nasebetleri bir kül teşkil ettiği Yİ re bu hedefe doğru çalışmak taraf için müşterek bir gaye © tır. ri Tekrar ederim ki Türkiye İf | merika arasında yeni tipte bif “ f hede imza etmek imkânı b sa bu hâdiseyi bedbinlikle / mağa sebep yoktur. Iki tri İ mümkün olan yollardan 8“ yi başka bir şekilde bir anlaşma” halde varılacaktır.,, ai Türkiyenin Amerikadan # ' er Ankara, 16 (A.A.) — Türkü mına Amerikadan mübaysa ziyete döneceğiz. İki tarsfta da çok iyi niyetler var. Münasebetlerimizi Amerika Harici - ye Nazırı B. Hull'ün ideal saydığı yoldan ilerletmeğe imkân bulama - yınca başka yollardan anlaşma im - kânları aramağa ve bu münasebetle- ri çoğaltmağa elbette çalışılacaktır. Son zamanlardaki tecrübeler şunu Ahmet Emin YALMAN MEET Mektebi Harbiyenin eski ve emek tar muallimlerinden esleha hocası emekli albay İsmet vefat etmiştir. Cenazesi Kısıklıda tramvay istasyo - nu civarındaki evinden bugün saat 11 de kaldırılarak namazı öğleyi mü | göstermiştir ki Türk piyasasında A- tenkip Altunizade camiinde eda edil- | merikan malları için çok geniş satış dikten sonra Karaca Ahmet mezar-| imkânları vardır. Buna karşı Türk lığındaki aile kabristanına defnolu- | mallarının Amerikada satış imkân- nacaktır. ları bir takım güçlüklerle karşılaş - bazı tayyarelerin Kanada yolu ecnebi hükümeti hesabına s9“ diği haberleri işitilmektedir. gi lu Ajansı bu hususta 8! lümatı vermeğe mezundur. Cümhuriyet hükümeti bU£. dar vaki olan bütün tayyar çk lerini yalnız Vaşingtondaki Ün çiliği vasıtasile yapmıştır. e” ricinde hiç bir husus teşek”... #f şahis Türkiye namına barek. zun değildir. Bunun sksini Ky mek istiyen iddialar saht© başka bir şey değildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: