19 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

19 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S—— 19.6. 038 No, 8 — Biraderin halini, bir hoşça gö- tüyorum. Zinhar kendisini boş bı- ayın. Demeyi de, ihmal etmemişti. * M urat Efendi yalnız kalır kalmaz, bir müddet odada Bzinmişti, Sonra, Dilberengiz kal- a seslenerek: — Yatacağım. peni ve yatak odasına geçmiş- onu soyarlarken, göz- İllerden kimi istediğini #ormuşlar. ÜL Fakat: — Kimseyi istemyiorum, yalnız- ve istirahate ihtiyacım var, Cevabını almışlardı. Kalfalar, Murat Efendiyi yatır lar, kapısını sessizce kapamış- | miyerek omuzlarına birer hirka İtaşlar, sofadaki kanapelere uzan ilardı, Nöbetleşe uyuyacaklardı. “kat, öğledenberi cereyan eden disattan sinirleri o kadar bozul- tu ki, bütün yorgunluklarına İl #men uyuyamamışlardı. Vakit va * fısıltı ile konuşuyorlardı. öylece, bir saat kadar derin bir net içinde geçmişti. irat Efendinin kapısı gıcırda- İ Kapı, yavaş yavaş aralandı. Ve- İtin başı, sofanın alaca karan- © İçine uzandı. Gözlerini hayret- pıya çevirmiş olan kalfalar, scandan boğulma" derecelerine kteri Halde, ofondilerini ür - emek için ses çıkarmıyorlar- | Hattâ, efendiyi, tabii bir İhti- için dışarı çıkacak sanıyorlar- ia ilirat Efendi, birkaç dakika et- İİ dinledi. Sonra arkasında beyaz nden gecelik entarisi olduğu | birkaç adım ilerledi. Tabil iç için çıkmış olsa İdi, sağ ta- doğru gitmesi lâzım gelirdi. , Suki Murat Efendi, ayaklarının ştina basarak - uykuda zannet- * kalfaların önünden geçip mer 0, gidecekti zaman, iki kalfa birden yerle- “en fırladılar, Derhal sımsıkı yat Efendiye sarıldılar. #liaht şiddetle silkindi. Gergin Üerile kalfaları birer tarafa , ivene atıldı. Koşa koşa e başladi. £alar, Murat Efendiye ancak erlikte yetişebildiler. Bu se- Sunsıkı yakalıyarak koyuver- İstemediler. Gürültüyü duyan ; kalfalar ve kızlar da yatakla- fırlıyarak geldiler, Velfah- ında sımsıkı bir çenber çe- hi İLe Efendi, şaşırıp, hüngür, çer ağlıyarak: üç lahaşkınıza, beni bırakın. | Niş » ağlamıya başladı. Plidir ki, kalfalar bırakmamış- otla getirerek yatağına yatır- i Ni iz kadının. odası, daire iyetinde olduğu için, gürül , dı i$, ancak ertesi sabah # Zaman haber almıştı, Sa- , hi Yolarak oğlunun odası- ğ Sayi » İanım! Sen şu anacığına e tende sağ oldukça, sa- i kem nazarla baktırmamı, mağ edersin? Ne deyu, Kösdetmek istersin? İş ğırmıya başladı. iza kadın, Murat E a ği kalfalârın ve hâ- İt “larının nezaretine tevdi © MR, Ooğruca, Abdülüzizin dak ii İkea Hünkâr dairesine nak» in İçin her taraf karışıklık ge di, Da Kİ m endişesile ca- ğ Yanan kadin, hiç bir me- teşrifat görmesi ar. dai) ey ÇIRASAN SARAY BAYIM) NHAYAJI Yazan : ZİYA ŞAKİR Veliahdın Etrafı Bir Çemberle örülüverdi — Serasker Rıza Paşa, gizlice Kurbağalıdere köşküne geldi tı ve kendileri de odalarına çe- o Murat Efendi ile iki saat kadar mülâkat etti.. Zatışâhaneye karşı ubudiyet | ve sadakatim hasebile arzediyorum. tık, valde sultan unvanın: alan - Pertevniyal kadının odasına girdi. — Aslanım! Devletiniz. müba rek olsun. Cenabıhak takdir etti. Sizleri, bizim başımıza büyük etti. Büyüklüğün şanı şudur ki... Diye, söze başlıyarak vaziyeti nakle girişti. Oğluna emniyet gel- mesi için ne lâzımsa yapılmasını ri- ca etti. Şevkefea kadının göz yaşları yeni valde sultanı son derece mü- teessir etmişti. Oğlunun Murat E- fendi hakkında hiçbir fena fikir ta- sımadığına kuran üzerine el basa- rak and içti ve, usulden olmadığı halde, adamlar göndererek Murat Efendiyi getirtti. Ona da ayni te- minatı verdi. Böylece Murat Efen- diye emniyet gelebilmiş; korkudan bozulan sinirleri de bir dereceye ka dar sükünet kesbeylemişti. VELİAHT, MURAT EFENDİ V nata rağmen, vellaht Mu- rat Efendinin bu korkusu, sultan Azizin bütün saltanat hayatı müd- detince devam etmişti. Amca ile yeğen, hiçbir zaman bi- ribirlerine ısınamamışlar, hiçbir gün biribirlerine karşı samimi bu- Junamamışlardı ve daima, araların- da saray entrikalarile dolu bir uçu- rum olarak yaşamışlardı. Sultan Azizin saltanat hayatı çok iyi başlamış, fakat birkaç sene sun- ra birdenbire fena bir mecraya gi- Terek hazin ve kanlı bir şekilde ne- “celenmişti. Bu müddet zarfında da veliaht Murat Efendi, çok teh- likeli ve çok heyecanlı günler ge- girmiştir. Sultan Aziz, hükümdarlığının ilk devirlerinde, saltanatın göz kamaş- tıran İkbal ve şaşaasına kapılarak, bir müddet Murat Efendiyi ihmal etmişti. O müddet zarfında Murat Efendi de Beşiktaş sarayının veli- aht dairesinde göze çarpruyan sö- nük ve münzevi bir hayat gecirdi. Hi için Sultan Azizin nazarı dikka. tini celbetmemişti. Genç Veliaht, hemen bütün gün- lerini, perdeleri yarıya kadar inik bir odada, kitapları, piyanosu ve dilber gözdeleri arasında geciriyor- du. Çök zaman da, amcasından u- zak yaşamak için Kadıköyünde, Kurbağalıdere köşküne gidiyor, 0- Tüda da ayni sükün ve inziva için- de kasvetli hayatına devam ediyor- du. Sultan Aziz, böylece yaşıyan ye- ğenine zerrece ehemmiyet vermi- yor, onunla meşgul olmıya lüzum görmüyordu. Fakat, padişahın ve- Hahdine karşı ilk defa olarak e- hemmiyet vermesine bir tekke şey- hi sebep olmuştu. Bir gün Bahariye tekkesinin şey- hi Necati Efendi, koşa koşa -Beşik- laş sarayına gelmiş.. mabeyin mü- şürlüğü vazifesini ifa eden kaptanı derya ye Ali Paşayı nie Mk a ük: alde sultanın verdiği temi- Veliaht | — Serasker Kıza Paşa, gizlice Kurbağalıdere köşküne geldi. Ve- liaht Murat Efendi ile iki saat ka- dar mülâkat etti. Zatı şahaneye karşı ubudiyet ve sadakatim ha- sebile arzediyorum. Demişti. İki saat zarfında ikmal dahkikat, müsbet netice vermiş- ti. Serasker Rıza paşanın vellahti yalnızca ziyaret etmesi, tahakkuk etmişti. Fakat bu ziyaret, Sultan Aziz aleyhinde hiçbir maksada ma- tef değildi. Sırf, Riza Paşanın Sul- tan Mecide ve oğlu Murmt ye beslediği hürmet ve muhâbbe- tin gösterilmesinden fbare' kat, serasker gibi mühim bir şah- siyetin, sessiz sadasız veliahti ziya- ret etmesi, hem padişahın, hem (Devamı var) edilen DENİZ SUYU İÇİLİR Mİ? Deni kenarında bir yerde doğ- muş, büyümüş olmayıp ta sonra- dan denizi ilk defa gören bir kim- seye, bilmem hiç tesadüf etliniz mi? Deniz manzarasının ilk tesiri, başka hiç bir şeyin veremediği de- recede büyük hayrettir. Kendisi de denizi ilk defa büyük yasında görmüş olan meşhur filozof, hem de şair Jan Jak Russo'nun yazdı. Kına göre, deniri hiç görmemiş a- dam onu hayalinde ne kadar bü- yük, ne kadar azametli tasavvur etmiş olsa, deniz karşısına çıkınca, hayal ettiği şeyin pek küçük kal- dığını anlar. Denizi ilk defa görmenin ikinci tesiri, deniz suyundan içmek İcin şiddeti arzudur. Kendim, denizi böyle" ömürlerinde ilk defa gören iki" kişiye, hem de denizi ilk gör - dükleri anda, tesadüf ettim ve iki- sini de ilk defa gördükleri o bü- yük sudan mutlaka içmek arzu- Cundan vazgeçiremedimi- Deniz suyunu ilâç olarak içirme- ii hekimlerin de, hillarz yetki Aetius gibi de- şöhret Mi hekimlerden olahile- ceği hatıra gelir. Halbuki deniz su- yunun ilâç olarak en büyük sena- sını yapmış olan en büyük hekim, İstanköy adasında, yani Mi or. tasında doğmuş ve yaşamış İpok- rat hekimdir. Eski Romahlar di üç İnrafı denizle çevrili İtalya ya- rım adasında yaşadıkları halde, yorulmuş adamlara kuvvet vermek için onların içtikleri şaraba deniz suyu katarlardı. Bizim Bergamalı Calinus hekim de denize pek yakın bir yerde, de- niz suyunu ilâç diye içirdiği gibi es- ki İstanbulun en meşhur hekimle- Sallan Aleksandr ile Aktuarivs de- niz suyunun hararetli taraftarı he- yn era gimme iie TAN YINDAOBYIL , Fa- | Mal Gönderdik Son hafta içinde İstanbul gümrü- ğünden dış memleketlere ihraç edil- miş olan . mallarımızın Hf deriler, ceviz, hububat, fındık, palamut, tiftik gibi mallar vardır. En ziyade Italya, Sovyet Rusya, In- giltere, Belçika ve Akdeniz memle - ketlerile Amerikaya mal gönderil - miştir. Thraç olunan bu Türk malla- rmın tutarı 371,828 liraya baliğ ol - muştur. İsveçe Fındık İhraç Ettik Geçen hafta içinde Ordudan piya- samıza 5,040 kilo iç fındık gönderil- miş ve kilosu elli kuruştan satılmış- tır. Satılan bu fındıklar doğrudan doğruya İsveçe ihraç olunmuştur. Şehrimiz piyasasında dört bin kilo kabuklu ve iki bin kile iç ceviz ile dört bin kilo kabuklu ve üç bin kilo tombul findik stoku bulunmaktadır. İ Almanya İle Yeni Müzakereler Almanya ile yeni ticaret anlaşma- sı müzakarelerinde bulunacak olan heyetimizin dün şehrimize gelmesi | bekleniyordu. Fakat muhtelif Türk yekün | 3,960,126 kilodur. Bu malların için- | de yaprak tütün, tuzlu balık, muhte- | SERGİLER : Zirant Bankası buğdaylarından faz lası sert olmak üzere 230 bir kilo s4- bılmış ine de vakit geciktiğinden tesçfl edilememiştir. Tüccar mah olarak 80 bin Kilo buğday, kilan 5,32.339 ku rüştan satilmiştir. * Otuz bin kilo kadat sarı ve beyaz. misir satılmıştır. Sarı Bandırma mi- sırları 425 kuruştan ve Adapazarın İ i PIYASA beya: masırları 4,05, sarı mısırlar İse 4,10 kuruştan verilebilmiştir. * Tekirdağ mallarından otuz bin ki- İslük çuvallı ve Ağustos içinde tes - Um le yeni mahsul keten 10 - humları kilosu 8,35. kurüştar, dök- me kuşyemi 6,08 kuruştan verilmiz- .e.ea tir, * Kuş yemlerine talip azdır. Fiyatlar biraz düşmüştür. Yeni maheulden 2- Rustoz ve eylül aylarında teslim sar- üle yüzde ikili mallardan 80 bin ki. lo 6,20 kuruştan satılmıştır. “2.2... Camden Adam Sergide Nasıl Teşhir Edilecek? Dresten hıfzıssıhha enstitüsü ta - | mallarının ihracat vaziyetine git ra- İporların üzerindeki çalışmalar henüz İ bitirilemediğinden heyet bafta için- İde Ankaradan hareket edecektir. Ge | çen sene Almanya ile yapılan konten jan listesinde Türk mehsullerinden biri olan keçi kıllarına ayrıca kon -| ipnjan müsaadesi verilmemişti. Keçi kılı ayrı bir madde olduğu halde A- manlar bu maddeyi de tiftik konten - janına ilâve etmişlerdi. Bu vüzden keçi kılı, tiftik kotenjanının daha ça İ buk dolmasına yardım etmiş've mü- tır. Yeni yapılacak anlaşmada bu cihe| tin göz önünde tutulması için alâka lı tüccarlar bir rapor hazırlıyarak Türkofis başkanlığına göndermişler- yük Türk hekimi İbni Sina da has- talarına uzaklardan deniz suyunu getirterek içirirdi... Bu kadar büyük yerlerden gelen tavsiyeler üzerine, deniz suyunun hekimlikte ne kadar çok rağbet gör müş olacağını elbette tahmin e dersiniz. Bazıları hastalarına de yarım litre deniz suyu içirmiye | kadar varmışlardı, İpokrat hekim. deniz suyunu kaşınmıya karsı ici- lecek ilâç diye tavsiye etmiş ol - duğu için; bu kadar çok deniz su- yunu içenler en çok cilt hastaları Yeni tetkiklere göre, deniz su- yunun, içildiği vakit, en iyi tesiri de ve barsaklar üzerinedir. Bar- saklarda çabuk tesir etmesi pek es- kidenberi inatçı inkıbaza' karşı i- lâç olarak içilmesine sebep olmuş- tu. Halbuki mideye faydası daha ehemmiyetlidir. Vücude bölen klo- rür girmesine yarar, bundan dolayı mide ekşisi fazlalaşır, hazım ko- | “Camdan Adam” bu ay sonlarına doğ imleme Sn animeyi rafından vücude getirilen meşhur ru şehrimize getirilerek teşhir edile- cektir. Çok büyük müşkülâtle yapı- lan ve geçen sene Paris sergisinde teş hir olunduğu zaman bütün dünyanın hayretini çeken camdan adam, bu yıl onuncu yerli mallar sergisinde kü - çük bir ücretle halka gösterilecektir. Camdan adam, Rumanya hükümeti- nin teşebbüsile Bükreşe getirilmiş ve orada teşhir edilmiştir. Bükreş » kadar harcanacak, diğer aksamı da Almayadan getirilecektir. Camdan adamın, burada türkçe konuşabilme si için de buna göre plâk tertibatı ha zırlanacaktır. Yerli mallar sergisinin, bu sene camdan adamın meveudiyetile daha fazla rağbet göreceği muhakkaktır. Serginin hazırlıkları başlamıştır. Ku rulacak bir jüri heyeti pasyon ve dekorasyon itibarile serginin güzel bir şekilde hazırlanmasını temin e - lay olur. Bundan dolayı, midelerinin if- razı olduğu için hazmedemiyenle- re deniz suyu içmek iyi bir ilâctır, Pek te yeni olmıyan bazı fikirlere göre, midede ifrazın azalması, çü- buk ihtiyarlamıya yol açar, ki halde deniz suyunun mide ifra- zının artmasına sebep olarak ihti. yarlığı getiktirmekte faydası oldu- ğu henüz söylenilmemiş olmakla beraber, bir gün deniz suyu İçme. nin gen; ilâcı olduğunu duyar- sanız hiç şaşmamalısınız. Simdiden hatırınızda olun, o za iman da günde yarım litre deniz su- | ya kniye Tüzum o Yüzüm olmıyacaktır. Sa- | otuzar, nihayet elliser santimetre mikâbı yetişir. Bu ka- dari da mide irarını artırmıya ya- linç likle yanal arasına şırınga ederler. Fakat bu kanola ra . BORSA | ! İ 18 - 6 1838 i ! ÇEKLER İ | | Açıl 2 | | Londra «3 6 | Nevw-York 1252725 12550 | Paris 34925 2m | Miro 6505 6623 | Cenevre 28.765 2890 Amsterdam 695023. #9065 Berin 50.03 508725 i Brüksel 2152 © M4225İ ) Atina 4 1.13 | | Sofya 18975. 1545 | Prag 4265 das | İ Madrid 6925 6955 | | Varşova 28025 2765 | Badanesle 2402 | : i ! i DIS PİYASALAR: X İC PİYASALAR: Geçen Hafta 4 GÜNLÜK İYeni Palamut Milyon Kiloluk Nizamnamesinde yn Değişiklikler Dericilik ve diğer sanayide kulla- milan meşe palamutunun standardı hakkında Iktısat Vekâletince hazır- lanan nizamnamede bu madde için verilen yüzde yarım toleransın gay- rikâfi olduğu anlaşıldığından ve bu yüzden nizamname hükümlerinin tat bikatında zorluk görüldüğünden yüz de yarım nisbetinin yüzde 1—İ,5 nis betine çıkarılması için yapılan tet- kikler bitirilmiştir. Nizamname, bu $uretle tatbik mevkiine konulacak - tar; Hayvan Borsasında Satışlar Dün hayvan borsasında 2500 beyaz karaman, 53 dağlıç, 91 kıvırcık, 197 karayaka, 3967 kuzu ile yedi oğlak ve büyük hayvanlardan kırk öküz, 58 inek, sekiz dana, bir boğa, 32 man da, 25 malak satılarak kesilmek üze- re mezbahaya gönderilmiştir. Et fi- yatlarında bir tebeddül olmamıştır. Yapak ve Tiftik Satışı Iki gün içinde yapak ve tiftik satış larında biraz canlılık görülmüştür. Kastamonu tiftiklerinden yüz elli balya kilosu 114,10 kuruştan satıl - mıştır. Merinos fabrikası merinosa aşılanmış koyunların (o yapsklarile 'Trakyanın kıvırcık ve Bursa civarı yapaklarından 350 balya kilosu 65— 67 kuruş arasında satın alınmıştır. Izmir yapak satışları devam etmek- | tedir. Yeni Muamele Vergisi Projesi Sanayi şubelerine ait olan ve Iktı- sat Vekâletinin müyafeketi ile bu şu belerin inkişafını arttırmak için Afali ye Vekâletince hazırlanan yeni mu - amele vergisi projesi Millet Meclisi Maliye encümeninden geçerek mü - vazene encümenine gönderilmişi Hazırlanan projede muamele vergisi kanununun ikinet madesinde tasrih edilen istisnalar arasına çinicilik sa- nayii de ilâve edilmiştir “Çiniciliğin himaye ve İnkşafını temin maksadile muamele vergisinden istisna edilme si Kütahya çinicilerini sevindirmiş - tir. Kanunun bu devrede çıkarıla - cağı ümit ediliyor. Sarı Mısır Piyasası Düşüyor Sarı mısır fiyatları üç gün içinde birdenbire düşmeye başlamıştır. Bu sene mısır ekimi fazla ve yağmurla- Fin da mahsule fayda temin ettiği an laşılmıştır. Yeni mahsul; çıkıncaya kadar mevcut stok eritilmek üzere piyasaya çıkarılmış olduğundan bir çok satış teklifleri fiyatların üç gün içinde kilo başına 8—10 düşmesini peticeledirmiştir. Halde Dünkü Satışlar Istanbul halinde dün toptan satı- lan yaş meyva ve sebze fiyatları a- şağıdadır. Bamya kilosu 25—30 kuruş. Dol- malık biber 18—23 kuruş. Sivri bi- ber 25—35 kuruş. Sakız kabağı 3,50 —4 kuruş. Yeşil barbunya 11.12 ku İ ruş. Çalı fasulyesi 10—12 kuruş Ay- şekadın mafulyesi 1222 kuruş, Kır domatesi 14—15 kuruş. Bakla 1— 1.50 kuruş. Ataka: 9—10 kuruş So- mizotu 11,50 kuruş. Taze yaprak 10—12 kuruş. Sarmısak 2.50—3 ku- Tuş. Enginar adedi 2—5 kuruş. Patlı - can (baş) 5—8 kuruş. Patlıcan (or- ta) 4—4.50 kuruş. Patlıcan ufak 3 3,50 kuruş. Hıyar 1—2,50 kuruş Pancar demeti 2—2,50 kuruş, so - Zan 3--4 kuruş. (Büyük demet). Maydanoz 40 santim, 60 santim. De- reotu 30 sântim, 50 santim, nane 49 santim, 60 santim. Kiraz kilosu 10—25 kuruş. Can e- riği 7-15 kuruş. Yerli çilek 35—60 kuruş. Çilek Ereğli 2025 kuruş. Ka yısı 16—30 kuruş. Zerdali 12—15 kuruş. Dut 5—10 kuruş, Şeftali 16 -—30 kuruş. Karpuz adedi S0—60 kuruş Ecne- bi mon 100 adedi 250—300 kuruş Fiyatlarda Değişiklik Yok Bu haftanın bububat satışlarında fiyatlarda hiçbir tebeddül olmemiş- tır. Arpa satışları 4,25 — 4.30 kuruş arasında durmuştur. Çavdar, yulaf Bükreş 04175 Belgrad 208 Yokohama 382823 Stokholm 32.1225 312775 i Moskova 2867 23143 | PARALAR Ap San İ Dolar ğ | Beleike Pe $ i İ Drahmi & i İ evlere Pe, # İ vava ş , j Peri» : j İ Kron Çek ğ İ | İ Merk ş Zot Pengo Ley ? Dinar e İ Kron Tsveg ii satışlarında da fiyatlar değismemiş- tir. Deri satışları devam etmektedir. yi Seeine Tini ipine e

Bu sayıdan diğer sayfalar: