6 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

6 Ocak 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 6-1-1939 TAN Gündelik Gazete —— TAN'ın hedefi; Haber de, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi &'mak, o Karlin gazetesi olmıya çalışmaktır. ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi Mon Kr, 1 Sene 28090 Er. 750 . 6 Ay 1500, 40 , 3 Ay 600 » 150 , Ay 300 Mülletlersrası posta İttihadına dahli atmıyan o memleketler İçin abone »edeli müddet srasiyle 30, 16. 9 1.5 liradır. Aböne bedeli pesindir Adres değiştirmek 25 kuruştur Cevap için mektuplar 10 kuruş- slk ri ede Mizarndır. ç İ GÜNÜN MESELELERİ i eee Kanserli Hastalar İçin Yatak | eçende kanser etrafında yapı- | lan neşriyalın bize öğretti- Ğİ hakikat şudur ki, bu hastalık mil letler arasında en çok tahribat yapan Afetlerden biridir. Böyle olduğu için de bütün milletler kansere karşi mü- cadele açmağa mecbur olmuştur. Kanser vaktinde teşhis o edilirse hastalıktır. Tür- kiyede bu hastalıkla mücadele eden biricik müessesemiz Radyoloji ens - ttüsüdür, Bu enstitü dünyadu misli pek az bulunan zengin, modern bir milessesedir. Ve buradaki radyoloji aletleri ancak üç mücssesede mevcut- tar, Böyle olmasına rağmen bu mües- seseden İstifademiz pek mahduttur. Çünkü müessesenin hastaları yatıra: cak ancak yirmi yatağı vardır. Mem leketin her tarafından gelen kanserli hastalar yalnız burada tedavi görebi- lirler. Fakat bunları yatıracak yer bulamayınca lâyıkile tedavilerini yap mak mümkün olmuyor. İstanbul hastahanelerinde yatak adedinin çoğaltılacağı haber verili -| yot, Bu arada radyoloji enstitükün- deki yatak adedi arttırılırsa büyük hizmet ee, belki de binlerce vataddaşımn kurtarmak mümkünken, tedavi ede- memek yüzünden kurban veriyoruz. Bü vatandaşları muhakkak bir ölüm Mehmet TAN Akıf Sadece İdealist Bir Sanatkârdır Be öyle gelir ki, en büyük hatalarımız - dan birisi, sevdiklerimizin bütün kıymetlerini inkâra kalkışmamız, ve sevdikleri- mize toz kondurulmasına katlanamayışımızdır. emi garezlerimizde sevgi - lerimizde bu derece müte- assıp davranışımız, bizi ekseriya, hakikatin ta kendisini görmek, bul mük kârından mahrum birakiyor. Meselâ Geçenlerde Namik Ke - mal hakkına bazı münevverleri- mizin kanaatlerini toplayıp Beşre- den bir meslektaş, çok ağır ve hak sız ithamlara hedef oldu. Çünkü Namık Kemal sevgisini; taassup derecesine vardıranar, Namik Ke- malin bile kolaylıkla hazmedebile- ceği tenkitleri müsamaha ile karşı Tamıyorlar. Bundan bir kaç gün evvel de Mehmet Akif hakkında tekrarla - nan haklı bir iddiaya cevap veren bir genç: “Biz, Mehmet Akifi tenkit eden sesi boğarız!,, diyordu! Ne yalan söyliyeyim: Münevver bir kalemi, gözlerime keskin bir pala kader korkunç gösteren bu tehdit, tüylerimi ürpertti. Acaba, Mehmet Akifin bir din şa iri olduğunu iddia edebilmek için kelleyi koltuğa âlmak mı lâzım ge lecek? Acaba ilmi, edebi bir mü - nakaşanın muhtaç olduğu “itidal,,; kalemlerimizin kavuşamıyacağı ka dar uzak bir rüya mıdır? Ve acaba, hepimiz, Mehmet Aki # sevenlerin hoşlanmıyacakları ka naatlerimizi, en ağır cezalara müs tahak birer suç gibi içimizde sak - dinin temeli, eranlar-ki şehadetleri «Ebedi, yurdumun inde benim inle mehil Kabilinden bazı mısralarını ve den kurtarmak mümkünse, bunu esir gemiyelim. * Akdenizde Almanya li Almanya İngiltereye denizaltı ge- milerini İngiliz denizaltı gemileri miktarına çıkaracağını bildirdi. İngi- lizleri derhal telâş aldı. Mütehassıs- lafinı Berline gönderdiler. Bu kara- ri sebebini anlamağa çalıştılar. Fa- kat Almanyayı bu kararından vazge- çitmeğe muvaffak olamadılar. Almanya denizaltı kuvvetlerini niçin arttırmak istiyor? İngiliz gaze“ teleri bu sualin cevabını arıyorlar. Kimisi Rusyanın Baltık filosuna knr- şı hazırlanmak istemesini muhtemel görüyorlar. Fakat yaptırmak istediği gemilerin büyüklüğü bu ihtimale #nikân bırakmıyor. Bunun üzerine Daily Skect'te biz »et şu fikri ileri sürüyor: i “Almanya bu denizaltı gemilerini n& bize, ne de Amer'kaya karsı kul lanacaktır. Fakat bu denizaltı gemi” lerinin kullanılabileceği yer Aide - nizdir. İtalyanın Akdenizdeki #mper yalist ihtirasları malümdur. Sicilya” nın Tunusa ne kadar yakın olduğunu da biliyoruz. Tunusla Sicilya arasında ki Pentellaraya adalarını da İtalyan- lat tahkim etmişlerdir. İtalya Tunusu alırsa, Akdeniz şarki ve çarbi olmak Üzere ikiye bölünmüş olacaktır. FEc” İlalya ile Almanya arasında skeri bir iitifak varsa bu denizaltı gemie- r Akdenizde tehlikeli bir rol oynıya- bilirler, “Filvaki bu tehlike ani değildir. Bu denizaltı gemileri Roma relerinde tesir yapacak kadar süratle insa edilemezler. Fakat ge İtnlvaya yardım etmek kararımıla'ır. Akeleniz meselesi bir müddet daha bhalledilmezse, ileride ne kadar bü - yük bir mesele ile karşılaşacağını? âşıkârdır.,, Görülüyor ki Akdeniz bugünün de, yarının da abin devam meselesi en mühim «ebediyen oyaşatacağımıza hep be- raber and içtiğimiz oumdele - rimize tamamiyle uygun bulamıya cağımız İstiklâl marşını yazdığı çin, imanını terennüm eden bü - tün kitaplariyle başımıza taç mı olacak? B' yolu tuttuğumuz takdirde, yarın, Çanakkale şehit - lerine, Mehmet oAkifin istiklâl marşından daha kusursuz ve daha kuvvetli mısralarla hitap edebile- cek yaradılışta bir şair, bizi şiiri- nin cazibesine bağlayıp, ümdeleri- İ mize daha aykırı davalar peşinden Yazan: Naci Sadullah ......... e, N ..eeeereieeseneekeeeesereeeeşeeieeeiekekeeeneeenaeesei Mehmet ARifin ölüm yıldönümünde mezari basında yapılan ihtifalden bir görünüş madan, bıkmadan, durmadan dö- vüştü. Davasını - başına getirdiği bü - neler belini iki kat deinceye kadar, mukaddes bir yük gibi diyar diyar taşıdı: Satmadı, satılmadı, Tuttu- ğu yoldan sapmamak için, yıl- SERBEST DÜŞÜNCELER : larca gurbet acısı, evlâd, torun has reti çekti. Ve bu kahramanlığın - dan hiç bir fedakârlıkta bulunma we se - “Bü bakımlardan, Akifi unutmak, ve Akife saygısızlık etmek, nan - körlüğün her küfre müstahak ola- nıdır, Fakat Akifi şahsen sevmek, Akif ;. Akif,HiçBirZaman“'Milli,, Olamaz! Mehmet Akif haklaında gozetemizin “Serbest Pikirler, sltunundo çıkan bir yazı üzerine okuyucularımızdan gelem mektupları burada | neşrediyoruz. Karilerimizden bir kısmı, Akifi, ili cepheli mütalsa e- | diyorlar, bir kısma da yalm “Dinci, bir şair olarak görüyorlar, Bu sütunda her iki noktai nazarı, kendi kalemleri üle hulâsa ediyoruz. de sürükleyemez mi? Bu sözlerimden zinhar, Akife ihtifal yapılmasına muarız bulun- için ihtifal yapmak onun 'bazı eser lerinden edebi bedii bir heyecan, bir lezzet duymak, Akife hürmet etmek, hiç bir zaman, biç birimizi, Akifin davasını benimsemek gaf- İetine düşüremez. Ve Akifin yük - sek meziyetlerinin parlaklığı bile, davasını göremiyecek, kavrayamı- | yacak derecede gözlerimizi karart maz. Çünkü biz: «Âmin desin hep birden yiğitler, «Allahöekberte ikten şehi sÂmin, Âmin, Allahöekberie Mısralarını yazan Mehmet Aki- fin şu satırların ezber biliyoruz: «Üç yüz milyon sayfalık bir «Mecmua demekse Müslümanlar, Şirazel içtimai dindir, Yok rabıta başka, varsa «din» di, Medeniyet | İlerliyor Yazan: Sabiha Zekeriya S Asırlardanberidir, edipler, zoflar, hâkimler, hukukşinaslar cezasının eri medeni şeklini ar) makla meşguldürler. Hattâ biz rına göre idam cezası, İleci bir | İlik için vahşet alâmetidir. Er cezalara karşı mücbbet hapsi lık gösterirler. İnsanlığı yüksek zaviyoden insanlar için bu düşünceler ço sektir, İnsanlığı biribirini sev #biri için çalışan, bir insanlık getirmek istiyenlerin cürüm v nahlara karsı müsamaha giste ri çok tabiidir. Dünyayı insani cennet yapabilmek. tatlı bir | Cürüm ve cinayetlerin önü ki hiç bir medeniyet geçem fakat derecesini indiren bir” İvete herhalde ulaşacağı. sırtı bugünkü azabı ve İstıre yamadığı içindir ki. dünven tarafında o harplerin, boğus diine nisbet arttığım görüyor aks'vonın bir reaksivonu va Edipler, sairler, filozoflar. ler, hukulksinaslar. mekani en kolay ölüm şeklini arıy? lar. Dönkü gazetelerde, bugü denivete wvrün bir usulün, en şehirlerden birinde İ #'ni akuduğum zaman, «Bayram» diye ey kucaklaşan halk İnsanları hangi kayıt bağlar, Sen din İle püyidar olursun, Din gitti mi, tarumar olursun! şağıda okuyacağımız mısra- larda Mehmet Akif imzası - mı taşır” Ne Araplık, na de Türklük kalacak, 26 gözünü, Dinle Peygamberi Zişanın İlANI sözünü. Türk Arapsız yaşamaz, kim ki yaşar der Aşlidir, Arabın Türk ise; hem sağ gözü, hem sağ elidiri Arnavutlar, size ibret olacakken hüli, Ne bu şuride siyaset, me bu fasit dava, Bunu benden duyunuz, ben ki evet Ar- navudum, Başka birşey diyemem, İşte perişan yur” dumis Akifi seven bir münekkit, bu mıs raların altına da şu Satırları (1) & lâve etmiş: ; “Akifin bu manzumesinde “Ar- navudum,, demesi, Arnavudlara i- taplarında tamamiyle samimi ve bi taraf olduğunu anlatmak gayre - tinden ileri gelmiş olacaktır. Akif Arnavud değildir. Hakikat halde o, Ana tarafından Anadolu - laşmış Buharalı Türk olduğu için, soy İtibarile yarı yarıya Türk sa - yılır.,, Görülüyor ki, Mehmet Akif, müs lümanlık, dincilik davasında, i - cabında Arnavud olmayı göze ala- cak kadar fedakârdır. Soy itibarile de yarı yarıya 'Türk sayılacağı söy lenen Akifi “Milli, değil, “dini, şair sayanların iddialarını isbat e - den vesikalar daha kuvvetli, ve da AXifi dikkatle oku - yup da bunun aksini iddia edebil meye İmkân var mi? (1) Mehmet Akit, hayatı, esörleri: Say- a #73 di yirminci asrın medeniyetine Tadı desem, yalan olur, güle di. Havadis endür: “Laipsiğli Szsries Rudolf 43 yasında bir adamın vata; net cürmiünden hu sabah & kafası kesilmistir.., Vatana hivanet. cürüm * vetlerin en hüvüğlü, bu leke An tasıyan, İnsanların en, ' dır, Ru bedhahtlara karsı b vetci kadar insaflı olmasak İnsan sihi merhametli İş vacağımiz sev, hiç olmazsa insanin Asha mweun bir kiletir, Rudolf'un hası hattı Tirken. hir su inkaniyeteile «ni medeniyete hakım, medi rim. “ | Kemal Yıldırıma: Doğmalara saplanıp, #öre adım simasını o bilmiyen ler, Rükümlerinizin yanlış kafanızı doğmalardan çıkardığ? arleranız.. Bir okuyucuya: Eğer bir fabrika kosah kadı çıkarmışsa, bunun (sebebini kadınları çalıştırmıyacağına bil rak kabul etmeyiniz. Kozak işte bekür kadınlardan daha 27 verdiği için, fabrika sahibi çık bilir. Baro kadın avukatları, teninde ders veriyorü maksatla idare heyetine sokma geri bir hareket yapmıştır. Sözümüzü hulâsa edelim: Meh- | Türkiye için bu hareket yanl met Akif milliyetçi değil ümmet. ba yin oıldatan çi gi idi. İslim "camiası İçinde hir | sencliğin bu tram yerindedir. Türklüğe yer veriyordu. Büyük- lüğü bir idealist oluşundadır. Baş- Ruhsatnameleri Alınan Otobüsç Otobüscülerin müracaat kik etmek üzere bir kom! muştur Komisyon Emniyet hayatı ka şeyinde değil... Şefik Celâl Başka, başka Akif mi? duğum manasi çıkarılmasın ben: Heyeonna verdi gönü . Heyesanlı sesleri gön Z Ben o nağmeden müteheyyicim Ki yek ihtimali terennümün! Mısralarını, meşhur Hind şairi “İkbal, den dilimize kazandıran, ve: «O kadar gözyepı dökeem ki toprağa, Nihayet sen de fışkırsani» Kabilinden bir çok mısraları ile, şlirden zevk duyanları okazanan Mehmet Akifi, duygulu, kuvvetli bir şair olarak severim. Bazı mısraları müstesna, İstik - Jâl marşını yarstan ayni Şaire o sevgi kadar büyük bir hürmetim hattâ minnetim vardır. Kalbinin bütün temizliğini taşıyan sıcak, yumşak çehresile, gururu gi bi eğilmiyen dimdik başile, vekari le, Mehmet Akif her delikanlıya hü nerli elini öptürebilecek kadar muh terem bir sanatkârdı: Hiçbir mec- buriyet duymadan itiraf ettiğim bu hislerin, samimiyetinden şüphele- nilemez sanırım. Ke ki ben en büyük saygıyı, Mehmet Akifin, bütün bun lardan daha yüksek bir meziyeti ne karşı duymaktayım: Mehmet Akif idealist bir #anatkârdı; Gaye- si için, ölüm döşeğine girdiği güne kadar, dönmeden, eğilmeden, yık Ri ence Akif gerek Safahat'in- da ve gerekse Sebilürreşat risalesinde İslim ideolojisinin tam münasiyle vaizliğini yapmıştır. Ba iki vesika zannederim kâfi delil teşkil eder. Dinler ve hahusus İs- lâm dini asla milliyetciliğe yer vermez; ancak din kardeşliği ka- bul eder, Akif bu sebepten milli- yetçi olamaz. M, Senerin dediği gibi (Akifin dini ve milli) cephesi olamaz. Deniyor ki: (Dini kanaatleri kendi şahsi ka- nantlarıdır.) O halde ona izafe edilen milli kanaat kimindir? Akif dine bağ- lanmıştır. hem pek cok bağlan. mistır, Süküfe Nihalin makalesin. de terad nerdedir? (Türk Aranız yvasamaz kim ki yasar der, delidir) diyip. bir yandan da ehediven sana yok, ırkıma vok İzmillâl diyorsa bu tezadı Süküfe Nihal mi vapt- yor? Akif nasil milli olabilir ki, bize milli şuur veren Atatfirkün eserlerine kem gözle bakmis, ha- şma şanka giymemek için İslâm skolastiğinin sen meleej olan Da- rülezhere sığmmıştır? Zannederim bu müessese Türk milliyetçiliği ” mektuplar sarih adresli olarak gönderilmelilir. nin yuvası değildir. Biz İstiklâl Marşını söylerken duyduğumuz heyecanı, Akiften değil, o günle- rin haşmetinden alıyoruz. Güzel olan Akifin nazmı değil, bizim he- Yetanımızdır. Bugün Atatürkün kahir ve âbidesini bir ecnebi sa- natkâr yapacak deniyor. Biz o â- bide önünde Atatürkün hatırasını selâmladığımız vaklt onu yapmış olan ecnebi sanatkâra millilik vas» fı mı vereceğiz? Hayır... Akif için de vaziyet böyledir. Sanatkâr A- kife gelince: Bunun üzerinde far- Ja söz söylemyle Tüzum yoktur. Zira Akif Füzulinin, Nedimin, Hâ- midin, Fikretin, Haşimin, Yahya. nin yanında bilmem mevzuu bah. sedilehilir mi? Nedense birini büvültmek #ste. diğimiz zaman diğerlerini kücült- mek yoluna gideriz. Akifi methü- sena eden M. Sener Fikret için (Türk İrfan o müesseseleri durur- ken Kofleje gitti) diyor, Sorarım, Fikretin devrinde irfan müessese. Terimiz var mıydı? İrfan milesse- sesi amenk Cilmhuriyetin vedlası- dır. Fikretin devrinde Baytar mek tebi mezmu Akif Edebiyat Fakül. Sadrettin, Emniyet altıncı dürü, belediye fen müşavir Hulki ve belediye reis mu den mürekkeptir. Komisyo cülerin isteklerini esaslı 8 kik ettikten ve hatların isti yetlerini gözden geçirdikti kararını verecektir, A imzasiyle mektup gön- deren bir okuyucumuz da, bu hususta, ortaya şu suali ati- yor: “Şair Akif hakkında gençlerin tezahüratta bulunması âdeta me- sele teşkil etti, Ali Süha imzasiyle yazan zat, bunun mahalsiz ol- — — duğunu bile söylüyor. Benim ak- ğ İnn bu hâdisenin lehinde veya a- Hopa de X leyhinde söz söyliyebilecek kadar veye Haremağaları taavün incel z e i ak celmiş değildir. Yalmız şunu dü- | resi yarın Divanyolundak şünüyorum; Akif, bir hastanede SM çykan keli eli nasında toplanacaktır. Y sefil bir halde öldü. Hastalığı sı- ralarmda, kendisin! kaç kişi hatır. ladı bilmem. Fakat iyi biliyorum Kİ, cenaze. si pek alâyişten münezzehdi, Dal- galı sözlerle namı tebell edilme- mişti, O vakitki lâkaydi İle sonra- eni ler kanunu cemiyetlerin m mahiyet arzetmemesini şa Bu için Haremağaları cemi nizamnamesini bu esasa gü tireceklerdir. ——— anlaşıldığı gibi, bu mü bitaraf bir vazife o görn Fakat bize gönderilecek ların, nesredilehilmeleri hıslara hakaret ihtiva etn lisanla yazılmaları şarttır. Bildir. Mevzu şudur: “Me | kirim mütehariz. gahsiy yetelliği midir, İslâmere Eserleri, ona hangi sifat mize müsaittir?,, . 8. Türker ve Salim İmza Tart İle mektup gönderen o kuyucularımıza: Tan, neşrettiği yarlardan da

Bu sayıdan diğer sayfalar: