13 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

13 Mart 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

az 8 TA Kurtuluş Yıldönümünde |". meni Mim a “| Dünkü i İşi <E Şilt Maçları Erzurum Nasıl | Dövüşmüştü ? yan bombaların ses meni k Bahadir re bulamıyorlar. | dur burada, göster onu bana a zurum ai yenimiş. | Flaşma 939 kaynı Herkesin üzerinde ittifak etti: bir hakikat : Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra KULLANMAK Şartile RADYOLİN dişlerinizi tertemiz, bem- beyaz ve sapsağlam ya- par. Ona yirminci asır kiyasının o harikalarından biridir denilebilir. Kokusu güzel, lezzeti hoş, mikrop- lara karşı tesiri yüzde yüzdür. ihtiyarlar hep dışarda pat /Başı 6 ımcıda) rda yığın y ykozlular devrey uzakla rdiler, İkinci devrede çok güzel ilâl dört gol ya- zandı ve şildin oyun çıkaran rak m limitli tak İstanbul ka. danberi n Er meç | Fenerbahçe - Beylerbeyi aktar rattı Yazan: Dülger kul istikametlere doğru” kaçm Fenerbahçı sında idi on kişi olarak ide idi mettin Necdet, Ali F İ yalım Hüs; Ka. ksedermiş gibi muntazam | manı bile g Lir a z i ikıyorl esiyor ek dağları örten metrele; » dönüp kalmışlar. En eler üzerinde w | ntıladan toz Yü-| bulutları yükseliyor. Sokaklar bom. Yü-| bulutları yükseliz | ğe le yine'F Basri yüz, uzamış bir ndan daha bir nerbahça altıncı eve yaklaşıyor. Bir kaç! imdi bir ç0-İ atlı İstanbul kapısına doğ rınt | gölleri Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 def: RADYOLIN Kullananlar dişlerini en ucuz şeraifle sigorta ettirmiş sayılırlar. NEVROZİ Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizm: Nevralji, kırıklık, ve bütün ağrılarınızi derhal Keset a İcabında günde 3 kaşe alınabi seleni i Buyuk Milli Koman YALNIZ DÖNÜYORUM Şüküfe Nihal Otuz yıllık içtimai hayatımızın en canlı, en realist bir tas viri - Son derece temiz bir üslüpla yazılmış, heyecanlı ve mü | kemmel bir eser. Rağbet gören ber) taklidi ve benzeri yorlar, ılicaya & arın Ordu mü den F fa Kema b beyini tasfiyeye uğrattı Tahvolan / rer ale vardı Bugün 3 Temmuz 1919 fettisi Must ma gel kame , kışa, | Ser saçlı, mavi li : lu genç paşey İhtiyar kadın, hâlâ dus ediyordu: | Benç Poze y sarap olmuş b — Allah tuttuğunu kolay paşa. Delikanlı cev zü bu sözleri işi reketsizdi. Adete rarla getire önünde müth Gönüllülere silâh ve tec- da büyük bir yanlar salarak vermiyordu. Yü- Günler geçk « milf kafasında taşıdığı sırları birer ortaya vuruyor, Sonra Sonr: Bırak beni dedi uçan şu tolgi Valinin gözleri yaşanmıştı. İhti- | sair kk oğru çevirdi br saraya m postahanesinden 8 tarihini uz yar kadına dündü: “Bundan yei mukadderei rea geride — Görüyorsun v ver türlü fodakâr'ıkla lığı içinde tulmaz.. Bir zaman | e Allah belki ekle oldi verilen nasihatleri dinleyip te götürü. | ara ordan İhtiyar kadın ceva biitün hir memle. Am reketini dikk iler |” Duda dua ile Bir g gönlü ef anlaşılma s ayordü. Kaşelerini te , raplar çoktan dinmiş olacaktı. Soğuk.. kar, ortada yanan bir ğın tezekten hâlâ ince bir duman yük Amb lüler muntazsın saflar caddede yürüyüp 4€ seliyordu. an silâhlarını alan |” wi çi 1 | ” |En şiddetli baş ve diş ağrılarile üşüt- mekten mütevellid bütün ıstırapları | fl Yazan : İ günlerinin keser. Nezleye, kırıklığa, romatiz- tı. Alma onu elimden. Kim maya çok faydalıdır. zurumlula Fakat tali bir türlü yi Bir gün şehirlerinin « adımlarla y | başka bi sy değ rdüler, Kaçan kaç, | vertu bir şey de rin en ku | bir rüya- sem yok benim siz bir istikbale | oAldanmayınız. “TAN,, okuyucularınm gazetemizde seve seve takip ettik leri bu roman, kitap halinde çıkmıştır. Fiyatı 75 kuruştur, Bü GRİPİN yerine başka bir marka ve-|İ| tün okuyucularımıza tavsiye ederiz. rirlerse şiddetle reddediniz. si sm şeyin vardır. (1) Şimdi Üçü kasketli konuşmağa baş- © soğuk. Hava bu, b varın havaya. Ha Biraz komik, biraz cü bir hava sonra bir yarenliğe yol açabildiler. Bu kadin gençti. Eskiden güzel de olduğu enl Mıyordu. Saçlarını beyaza yakın sarıya boyatmış v mutfak süpürg yüzü vücudünden cıva lâfındat z eğlenelim. Korkma, para F Ben uzaklara gidemem Lalada biraz bira içeriz, sonrası allah kerim. Demek kendinden başka ı, Fakat onlar nızlıktan bulu- yorlar, İki kasketli hovarda kurtuluyorlar. Niçin o da yal gibi arkasına se ş. Boz zaif görünüyor. Dudakları bam başka bir renge bo; Kırmızı değil,mor değil Morla vi di moda imiş sntosunun yakasi ta yünden. T: gılcık kızılı. Kirpikleri diken diken ve | Soldan iki dişi çürük. Üstten bir dişi, ihtimal zorlu bir yumruk yemiş AKA GÜNDÜZ TEFRİKA No. 62 bulunca yalnızlıktan şunun kedisi tarafindan yan bir inde kalabilen parçasını lik denilen katmerli rtadan kırıki ölümden ku ulmak yolunu bulması esirden P rini bırakmadı daha yumuşaksa, #inosuna Fakat hayır! Ölüm korkunetur. Çünkü ölüm yal b vzlığın kaynağıdır. Ölüm, yalnızlık getirmeseydi, yi olurdu. Demek yalnızlık ölümden de beter. Yal yuzlıktan kurtulmalı. Çıldırtmadan öldüren, öldür meden çıldırtan yalnızlık! > Karnı aç, ük dolap» iyor. Demek ik? Kuy- bayrağını açtı) Ne istiyor? evin Üç adım ara ile o da Lalanın Sigarayı iki parmağı arasında tutarken öteki pat ar dönük oturduğu iç du. Or ın yollarını yanlarına düşen bir mas yüzünü göre- yalnızlığa bir Hemen hemen alarır renebilirdi. iy konü çate buln ti tabına kızmıyo Etrafına göz z ıdamı farenin girip çıktığı deliği bir parça kö- Gözlerini açtığı zaman hava kararmıştı. Dük Farenin orka ç bile esirgiyor- | ların, balıkçılar. sokak satıcılarının k ihtiyacındadir. mpüller yanıyordu. y Bu kadar gürültülü, hereketli kalabalığın içindeki yalnızlıktan ürktü, Hücu; me larıma ot önlerindeki lerin bile birer yuvaları var. Ya kendisinin? or, Fare bile olamamışım. a hazırlanmış bir yılan- p Ürlamağa hazır bir kap- cesine ürktü. İlemen giyindi, merdiven 1 ik Taşlığı el yordamile geçti. attı, Sinemaların saat 4 seansından rıştı, Nereye ve niçin gi Sadece derin, korkunç yalnızlı a avutmak Ne bir yuva, ne bir aile, ne bir busım'akçaba, ne dost — 'Tomalana benziyorum, ne tohumum Var ne döl a Her şey yavaş yavaş siliniyor. Bu silinti içinde liniyor, ayaklarından eriyor gibidir. Aza- zala hiç kal Hiç kalmayışını bile de miyar. Yalnız gözlerinin önünde bir servi var. Gri il r servi. O da siliniyor ve bir parça eti- in bir noktası ince ince parlı- af üzümden yapılmış. »endi Şisen ke diyor. Bilmiyordu ğını bü. isti ndi yor. renkli iri ket kalıyor 50 derecei Bir ara), önünde yürü du. Solmu$ pir p Palto şapka eski. ayaklarında bir teki çarpık ökçeli is karpinler. & ları kızıla boyanmış. Çerden çöpten bir şey. Omuzl yı kaldırmış, üşüyor, iç giyiminin pek zzit olduğu beyi, Arkadan iki kasketli sokuldu. Ka- 110 engine uymıyan bir yo parıltı da siliniyor. Artık bir şey yok- Sonra o ine . i sapik ki ölüm de muhakkak bundan tur. O deresi başka bir şey olmasa oktur gerek. esi çatlak ve boğuktu. Bu kadının bu derece kalın ses tık konuştular, sonra se: adının iki elinin iki'pi 1 bir renk almış — Yüksekten atma bayan! Biz de allah kuluyuz. Hakkın ne ise onu esirgemeyiz. Raconu biliriz. Bu sırada karşıdan kı geldi. Önün- de yavaşladı. Eskiden tanıyormuşçasına selâm verdi ve gülümsiyerek sordu: — Yalniz mism bayım? , Vurgun le bir arkasına baktı. Hayır, kadın ken- disine soruyordu. l — Yatnı eri tempo a zifiriyle kirli bayan. lir miyim Biraz doğrulur taklidi yaparak fskemleyi wzattı dın oturdu ve elini tutup yukarı aşağı » 3 — Hava ne kadar soğuk. Burası da İni sı — Evet havalar hep böyle olur. Yazın sıcak kışın mekle hürmet gös hoş görmeli Kadın hep yüks mına çalım katıyo: — Kulakları çınlasın bu £ düm. Epeyce konuştuk ahbaptırlar, Sizden iyi olmasınlar beni pek ler. Kızım Melâhat! derler de bir daha de: Müdür Beyin şoförünü belki tanırsınız. Kim tan maz ki. Geçende bize geldile — Kızım Melâhat, sen ne iş yaparsın? Bunu sorar sormaz damdan ve gal ettiği ladı düşercesine bir İf ama, bir defa sormuş bul! — Benim aslım daktile uktur, ama bugünle! de çalışmıyorum. — Hangi makineyi bilirsin? — Her makineyi bilirim ama, adamına göre. Ka! $ımdaki erkek bana makine etmezse, ben de on #sadıklık üzere makine etmem. (Devam var

Bu sayıdan diğer sayfalar: