7 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

7 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Resmini koyduğumuz bökeör Lou Nova eski han şa: ui Max Baer'i geçen gün on birinci devrede mağlâp eddrek ismini cihan iyonluğ ısina geçirmiştir. Bu çok kuvvetli Amerikalı genç Hint usulünde m man ve gıda hususunda Hint pehlivanlarının takip ettikleri rej imde diz çökmüş Hint usulünü öğreten hocanın takip etmektedir. iyor, man sözlerini di Fenerbahçenin Yıldönümü İngilizleri Cuma Günü Istanbulda Sporcular erasimle Karşılıyacak Fenerbahçe Spor Klübü Başkanlığından tebliğ edilmiştir; 1 — Middlesex Wendererş İngiliz futbol takımı 6/6/939 salı günü dradan hareket etmiştir. D/8/030 cuma günü sabah saat 7.15 te Sir | muvasalat etmiş © 2 — İlk defa memleketimize gele: AĞ “İngiliz spörcu “ miâlitirleri- ri karşılamak üzere bütün Fener- lilerden ve diğer sporcu arka- mizdan o gün saat 7 de Sir- de bulunmaları rica olunur. 3 — Maç günü gişeler açilmiya- ından şimdiden biletlerin aşağıda | n edilen mahallerden tedarik edil. | i, 4 — Nümerote kapalı tribün bile- “ti alanların bilet üzerindeki kırmı- numaralara dikkat ederek tribün- deki yerlerini işgal etmesini ve :esin ellerinde mevcut bilet par- rını İcabında göstermek üzere afaza etmelerini, — Senei devriyelerimizde klübü) müze büyük teveccüh ve alâkaları- | "nı İbzal ederek bizleri şereflendiren nuhterem halkımızdan intizamı ta- n için komitenin alacağı tertibata yet etmek suretile vazifelerimizi eshil etmelerini bilhassa rica ede- Federasyon Reisliklerine Kimler Seçilecek? Beden Terbiyesi Genel Direk- törlüğü faaliyet programını çiz- miş ve artık tamamile İşe başla” mış bir vaziyette makta, iş başma getirilecek olan- ların bu işin ehli ve teşkilâtta tee- rübe sahibi kimseler olması için çok titiz davranmaktadır. Genel Direktör General Cemil Bilhassa deniz işlerile çok yakı maktadır. 6 — Sahanm giriş yerleri: İ © I— Nümerote kapalı tribünlerden A ve B ye kapalı tribün arkasındaki 1 numaralı methalden girilir. H — C ve D ye kapalı tribün ar- 2 numaralı methalden gi- Cemil Taner, muhabirimizden alarak miz beden terbiy kasınd rasyon reisliklerine getiritmesi dü. şünilen kimseleri söylemiştir. rilir. ON — Hususi davetliler kapalı iri- arkasındaki 3 numaralı methal- den girerek sol tarafı takiben ATA- “TÜRK büstünün arkasındaki bel “kondu tahsis edilen mahalleri İşgal ederler. © IV — Pist üzeri nümerote bileti o- ve pist Üzeri davetiyesi bulu- 'nanlar kapali tribünün büfe köşesin- deki açık tribün methalinden sahaya inen merdiven başındaki tel kapıdan girerek biletliler A ve B tribünleri iindeki nümerote yerleri ve dave- liler de C ve D tribünleri önün- ki mahalleri işgal ederler. © V — Bir biralık açık tribün bileti olanlar açık tribünlerin 1, 2, 3, 4 nw- maralı methallerinden girerler. Ka- palı tribünlerin Bağdat caddesi ta- rafındaki pist kenarında da bir li- ralık mahaller hazırlanmıştır. VI — 50 kuruşluk dühuliye bileti olanlar açık tribünlerin Kıziltoprak © tarafından arkasını takip ederek pist © kenarında tahsis edilen boş mahalli işgal ederler. na eski Fenerbahçeli Canbaz na mesi için çalışmış ve bütün mu güreş federasyonu başkanı Ahmet Fetgeri, atletizme eski idareciler. den ve spor hayatında temizli; Mısır seyahatinde atletizm kafile. dir. bir zama duğu gibi muvakkat tr, İstanbulun spor bütçesi 6 bin lira olarak tesbit edilmiştir. | ha İstanbulda kalacaktır. Mk yz hak ii « | tirken diğer tarafın birer cezayı müs- Genel Direk-! tör işle çok yakından alâkudar ol! Taner. üç gündenberi İstanbulda bulunmakta ve evvelce de yazdı- Hımız gibi temaslar yapmaktarlır. dan meşgul olmakta, yeni deniz 0- Janı Şazi Tezcun da beraber çalış- Geçen akşam gazete muharrir- lerile bir hasbihal yanan General Ankara o hususi yazdığı» teşkilâtı esas. ları üzerinde konuşmuş ve fede- Futbol federasyonu başkanlığı- mile maruf Kâmil Etem, güreşe, senelerce güreş sporunun yüksel vaffakiyetlerinde âmil olmuş eski dürüstlüğü ile tanınmış ve son sinin başında giden Adil Girayın getirilmeleri kuvvetle muhtemel- Teşkilâta ehil kimseler bulü-|züp menba: balinden kurtarmak şüp nuncaya kadar bu işler şimdi cl-|hesiz spor teşkilâtımzın en mühim ve için fahri olarak tedvir edilecek- Genel Direktör, ağlebi ihtimal, Fenerbahçenin yıldönümünde bu- lunmak üzere bir hafta kadar da-| ,., SERBEST SÜTUN Hakem Meselesi Beden Terbiyesi Direktör- lüğünün memleket sporunda disinlin ve intizamı temin gay- retiyle yeni yeni tedbirler al- dığı bu sırada İstanbulda sey- rettiğimiz üstüste bir kac mac cok mühim bir nokta üzerinde durmamız lâzım geldiğini gös- teriyor: Hakem meselesi. Hakemleri, disiplin ve otorite te- sisi için vâsi salâhiyetlerle techiç ederken birer insan olmaları ari” le düşebilecekleri tabif olan bilgi ve dürüstlük hatalarının kontrolü cihe- ti henüz düşünülmüş değildir. Bu hususu isbat için hatırıma gelen bir kaç maçı söylemek isterim. Burada bir İzmir takımı ile Vefanın maçmı. Bir Galatasaray Vefa, bir Fener Ve- fa ve nihayet iki gün evvel Galatasa- ray - Fener macini seyrettim, Hakemlerin bi bir kısmında di noksanı var- dı: Saha ortasında durup yan hakem- lere dikkat etmeden ofsaytlerin hiç birini görmeyen veya yanlış gören. Bir tarafa hiç yoktan penaltı yara - telzim hareketlerini — görmemezliğe gelen. Top kale çizgisinden asgari yarım metre İçeri girdiği halde gol erek bu hale şaşırıp ta duran TAN mında bilgi ve GAZETELERLE UY Gözleri Kapalı Fakat Açıkgözdürler Yazan: Naci SADULLAH N adir Nadi, “Ciddi!” gazeteye a- rasıra yazdığı başmakalelerle babasına vekâlet ediyordu. o Yunus Nadinin semiz gövdesine dar gelen o sütun, Nadir Nadinin ince vücudü- ne bol geliyordu: Yıllaren, Yunus Nadi üstadımiızın şişman vücudüne kaftan olan başmu- harrirlik hüviyeti, Nadir Nadi oğlu- muzun mârin şahsiyetinden, öksüz sünnet çocuğuna giydirilmiş bol bir entari gibi sarkıyordu. Fakat Nadir Nadi, uğraşa, didişe, bu bol entariyi kendisine yakıştırdı. Üstelik de, - Al man fayistlerine has olan muslihane ve dostane bir işgal tabyesi kullana- rak, - içine misafireten girdiği sütuna iyiden iyiye yerleşti, Fakat ne de ol- sa, babası kadar eli yatkın olmadığı için, her attığını tutturamıyor. Meselâ, evvelki günkü yazısında şöyle diyordu? '— Son seneler zarfında, Avru - panın hâritasinin başma © gelenleri le bir hatırlayalım: Ne devletler yıkıldı, ne hudutlar parçalandı! Her biri, bir veya bir kaç muahedeye hağlı bu zavallı lak -| lar, birer birer ortadan kalkarken, kim sesini çıkardı?” Bu suale bakılırsa, o hâdiseleri, bütün dünyanın büyük hir sessiz le karşıladığına inanmak lâzım. Hal- buki, bilâkis, o sıralarda, her kafandan ayrı bir ses çıkmıstı. Hattâ, o vesi - leyle bir çok gafiller, sade seslerini iki taraf oyuncularını (ne duruyor - sunuz, oynayın) hitabiyle teşci eden orta hakemleri ve nihayet bu gülünç hali bir (Ebülhevi) sükünu ile seyre- den yan hakemleri gördük. Galata - saray - Fener maçında ise, hakem ta- mamen şaşırmış vâziyetteydi. Bir ta- kımı mağlübiyete mahküm eden ka- İğundan mi,'yoksa utandığından mis dır bilmem, en Kasti hareketlere da- hi düdük çalmıyordu. Dördüncü gol baştan sonuna kadar hatalı idi. 'To - pun kaleye girinciye kadar seyrin - de ve yalniz bir nısıf.saha içinde iki favul ve bir endbol vardı. Yan hake- mi şiddetle bayrağını sallıyordu. Bu- na mukabil hakem gol kararında 1s- rar etti ve tabii oyunun bundan son- rası bir kördöğüşü oldu. Avrupada uzun zaman kaldım ve bir hayli maç seyrettim, Çok kiymet verilen büyük maçlarda hiç bu ka - dar isabetsiz hakem gördüğümü ha - tırlamıyorum. Avrupada, benim gördüğüm Alman- ya ve Fransada halk ta, oyuncu de böyle sikr bir maçta göz göre göre yapılan bir idare hatasına ssla reak- siyon vermeden durmaz. Hakem, maçın bidayetinden iti - baren oyuncuların nasıl oynadığını ve ne gaye güttüğünü fark etmeli - dir. Mütemadiyen sertlenen, yalnız a- sap bozmak İçin takıma alınar, tek- me vurup çarptıktan sonra düşürül müş gibi kendisini yere atan bir o - yuncuyu hakem farkedebilmelidir. Disiplin ve terbiyye o uymayan hareketlerinde oyuncuları tecziye e- İden direktörlük hakemlere de cezâ vermelidir, vermiyorsa halkın sesi bazan, hakikatin ifadesidir, Unutmamalı ki disiplin kayitleri ne kadar şiddetli olursa olsun niha - yet bir sabır ve tahammül hududu vardır. Bir taraflı ve kayitsiz şartsız itaat isteyenlere Freud'ün refoule - ment nazariyesini hatırlatırım. Ve - recekleri boykot kararı ne kadar ağır olursa olsun 12 bin kişinin önünde böyle fena bir harekete maruz kalan takım veyâ oyuncunun bir gün ta - hammülü kırılabilir, Talimatnameler, usuller, nizam - lar, ve sürü sürü oyuncu cozaları rasmda hakem işlerini de bir tezep- i t mlen âcil vazifesidir. Dr. İ, Sedad Akad TAN: Spor neşriyatımızda tamamen bi- tarafız. Bunu ber firsatta göstermek bi- rİnci arzumuzdur. Karilerimizin sarih ad- a değil, foyalarını da meydana çikar - mışlardı Şimdi, o zaman bozuk çıkan ses- lerin, birer birer akort edildiklerini görüyorur.. Ve şimdi Nadir Nadi, o dü hiç bir şev söylememiş, ve hiç bir şey işitmemiş gibi görünme - ğe çalışıyor. Hafbuki, böyle bir iddi- KA anak İnal aa a Biz, o sıralarda, hiç kimsenin ses çıkarmadığına nasıl inanabiliriz ki, Almanların zaferlerini o kutlulavan mürai alkışlar, hâlâ kulaklarımızda ksediyor. O günlerde, kendim de, o alkış - lara ıslık ve yuha çekenler arasın - daydım. Hattâ, o sıralarda, bu karşı- lıklı alkış ve ıslık sesleri, o kadar birbirine karışmıştı ki, bütün dünya- yı saran o kuru gürültüye © konulan teşhis şuydu: “ Dükirdı muharebesi!” Eğer kuru kuruya “ses” çıkarma- nın faydasızlığı ve manasızlığı anla- yılmamış olsaydı. bu komik, muharg. be, çok uzün sürebilirdi. Fakat here- ket ki, “ses” in, müessir bir silâh ol. madığını kestirdiler: Şimdi, İngilte- re, “ses” yerine ordu çıkarıyor. Şim- di geveze Fransa, “ses” yerine tay - yare çıkarıyor. Şimdi, diplomatlar, radyo mikrofonu başında bağırmı - yorlar; masa başında sessiz sessiz ko- nuşuyorlar. Şimdi, diplomatlar, bir « birlerine, yüksek sesle “nasihat” ve “nutuk” vereceklerine, hafif sesle “teminat” veriyorlar, Şimdi, Hitler hile, Mussolini bile ses çıkarmıyor. Ve şimdi dünya, es” yerine “iş” çi- karıyor. Bu hayırlı tezadı sezmemiş görü. nen Nadir Nadi, ayni makalesine şu cümlelerle devam ediyor: “— Acaba, demokrasilerle Sov « yet Rusya arasında deyam eden kar- şılıkh pazarlik (), ne zamana kadar sürecek? Ve neticesi ne olacak? “Bizce mesele, şimdilik Avrupa sulhü bakımından, hayati bir ehem- miyeti haiz değildir, £ Almanların muhtemel hedefleri garanti altınd. dır. Bunlardan birine taarruz vâ| lursa, harp kopacaktır. harpte ise, Rus; larla beraber olacaktır!” Ya bu kehanete ne buyurulur? Bütün dünyanın, Sovyet teklif lerinin mahiyetini merak ettiği şu sı rada... Bütün dünyanın, bu anlaşmanın tahakkukunu büyük bir mit ve e - hemmiyetle beklediği şu sırad: Stalinin neredeyse, Londraya gi- deceği, ve Chamberlain'in neredeyse o Böyle bir elbette, demokrat- ros ve isimle gönderecekleri, matbust ka- nununun çerçevesi dahilindeki yazıları bu- ibi serbest sütunlarımızda her 2a- man neşre hazırız, Moskovayn koşacağı şu sırada, Nadir Nadi, hükmünü veriyor: “— Bu mesele, hayati bir ehem- irak 9,20, dökme kuş yemi 5,15 ku. EKEN O'M m 7-6-989 Buğday Noksanı Yok Payasamızda buğday noksanı iç duğu yolunda verilen haber doğrul değildir. Her gün Anadoludan gelen buğdaylardan başka toprak mahsul leri ofisi tarafından piyasanın ihti- yacını karşılıyacak kadar siloların buğdaylarından piyasaya verilmek. tedir. Dünde piyasamıza 879 ton buğday getirilmiştir. İstanbulun üç yüz ton olan günlük ihtiyacı için da- ima değirmenlerde ihtiyat mal sak- lanmaktadır. Bt itibarla fırınlar için un tedarikinde hiç güçlük çekilme. mektedir. Dün yumuşak buğdaylar 5,32, sert ler 5,10 — 5,14, kızılealar 5,32 ku- Tuştan satılmıştır. Evvelki gün geti. rilen sarı mısırlar dökme olarak 4,15, beyaz mısırlar 4,05, çavdarlar 4,15— 4,17, keten tohumu yeni mahsul ola- ruşlan satılmıştır. Piyasam:za 21 ton taze kaşer ve 49 ton taze beyaz pey- nir getirilmiştir, Kaşerler 49 — 55 ve beyaz peynirler 23.05 — 26,22 ku- ruştan, getirilen 53 ton birinel zey- tinyağları 45 — 46.5 kuruştan ve. rilmiştir, -Anadolüdan 33 bin kilo kuru fasulya ve 38 bin kilo merci. mek getirilmiş ise de henüz satılma- mıştır, IHRACAT : Mayısın Son Haftasındaki İhracat Mayısın son haftasında muhtelif memleketlere limanımızdan 227 bin lze. kaymetinde ihracat malı sevke- mı Almanyaya ve bir miktar da lial- ya ve Estonyaya gönderilmiştir. Al manya için gönderilen mallar 192 bin! lira kıymetindedir. Estonyaya 26 bin liralık 60 bin kilo tütün, Italyaya 13 bin liralık muhtelif mallar yollanmış #r. İsveç ve Romanyaya da az mik- tarda deri ve ceviz, Amerikaya bir| miktar halı ihraç olunmuştur. Almanlar Paçavra Alıyor Dün Almanya için tütün, balık kon servesi, yünlü paçavra, koyun deri- si, barsak ve yumurta; Fransa için iç fındık, buhur, yünlü paçav- ra ve ip parçaları; Maya için Kuşyemi, yumurta; İngiltere için gül yağı; Yunanistan için yumurta; Is veçe vermut, İsviçreye kepek ve Ha- taya makarna <ihikaç edilmek üzere muameleleri yapıtağiştır. Tiftik İhracatı Artıyor Sovyetlere yeniden 100 bin kilo ilk parti olarak 115 kuruştan tiftik satışı yapılmıştır. Bu mallar yeni se. ne kırkım tiftiklerindendir. Sovyetlere yapak Satışları da de- vam etmektedir. Sovyetlerin bir sa- Mâhiyettar eksperi şehrimize gelmiş ve ardiyeler ve depolarda tetkikat yaparak ihraç edilecek malları gör- müştür. Dün Ingütreye de Bolvadin cinsi tiftiklerden 108.5 kuruşten 93 balya ve 1115 kuruştan 120 balya Polatlı mallarından satılmıştır. ————ğ—ğ—ğ—ğ—Ç miyeti haiz değildi Madem ki, Sovyet Rusya. hir Değirmenlerde Şehrin Ibtiyacı İçin Kâfi Miktarda Buğday Var BORSA | | ÇEKLEK Londra 593 Nevyork 12654 Parla 13090 Milâna 0.0580 Cenevre 20485 Amsterdam, 673875 Berlin 50.725 Brüksel 215475 Atina 1.0625 Sofya 158 İ Madrid 14.075 | Yarsava 238723 Budapeşte 4.8425 Bükreş 0.9050 İ Belgrad 2023 | Yokohama 3402 Sinienotm 30535 | Moskova 23 0625 ESHAM VE TAFVİLÂT Türk borcu İT Peşin 1040 | 1930 9 Sikramiyeli 10— Ergani 1020 Sivas-Erzurum 1 083 | Sıvas-Erzürüm 17 19717 : Sivas-KErzurum 4 19.70 İ İ Sivar-Etmirum 5 nr | leman an) Mümessil peşin m5 | Gimento Vadeli 480 | IÇ PİYASALAR : Müstahsil ve Tüccar Afyon Satmıyor Müstahsil ve tüccar elinde kalmış olan eski afyötilardan son müddet nihavetine kadar cın miktarı. 3200, şandık kadardır. Halbuki bazı tüccarlar verilen fiyatı ve tediye şartlarını muvafık bulma” dıkları gibi Ziraat Bankası tarafın- dsn malın kıymetinin yüzde sekse- nine muadil avans verilmesini de ks- bul etmemişlerdir. Çünkü Zirast Bankasının vereceği avansa mukabil faiz alacağını haber alan tüccar: (Malım her vakit altındır. Varsın çocuklarıma kalsin.) Diyerek ellerindeki afyonları sak- lamıya Karar vermişlerdir. Bu sür retle saklanan afyonların miktar 2 — 3 bin sandık arasında bulundu” ğu tahmin edilmektedir. Afyoncula- rın Parti Kurultayın yaptıkları mis rTucaate henüz cevap gelmemiştir. Yerli Mallar Sergisi On birinci Yerli Mallar Sergisine iştirak için müracaat eden #irmelar rin sayısı yüzü bulmuştur. Müracaâtler devam etmekte oldu- ğu gibi bu firmalar sergide teşhir &- dilmek üzere mamulât hazırlamakta” dırlar, Hataydan sergiye İştirak edecek firmalar da nümuünelerini yakmd8 göndereceklerini bildimişlerdir. Sergi komitesi Cuma günü saat 16 da Milli Sanayi Birliğinde toplanacak ve serginin açılış gününü tesbit ede cektir. © harp vukuunda, nasıl olsa demokrat- lar cephesinde yer alacaktır; bu bey- hude gayretlere zahmetlere, külfet - İere ns lüzum var? Demokratlar bil diklerini okurlar, ve... Rusya da ar- kalarından gelir: Tıpkı meşhur fik - radaki istim gibi! Görüyorsunuz ya: Bizim Nadir Nadi, sade zi değil, arkasını da ama, diyeceksiniz. önü- pah bir insan ilerleyebilir mi? Hakkinız var ama, bu kaidenin. İngilizler Ankarada Oynıyacak Fenerbahçelilerin 31 inci yıldö nümleri için İstanbula gelecek İni” İlz takımının Ankarada da maç yap” ması için teklif yapıldığım. fakat mali noktalarda anlaşma olmadığın! yazmıştık. Ankaralılar İniglizleri o Ankarsyf getirtmek için tekrar teşebbüse rişmişler, Fenerbahçelilerin o Teb nü di arkasını da göremediği halde | Hariciye Vekilimiz de tavassuti? nasıl yürüyebiliyor? Hiç gözleri ka | bulunmuştur. Bu vaziyete göre İB#” izlerin Ankarada maç yanmalar”! tahakkuk etmiş gibidir. Ankara 18“ böyle “nadir”, daha doğrusu “ender” | kımı, İngiliz maçları için İstanbul müstesnaları vardır: Onların gözleri kapalıdır ama... “Acıkcöz” dürler! dan bazı oyuncularla da takviye lecektir. i İorak mahsulleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: