10 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

10 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10.7.939 BUGÜN İtalya Mihverden Ayrılacak mı? Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL “Bir harp çıktığı takdirde İtalya, belki de kendini mihver safında bu. lacaktır. Gerçi bugün İtalya'nın mihverden ayrılmasına imkân yok- tur, fakat İtalyanların o temayülleri ve İtalyan menfaatlerinin İtalya hal- kı tarafindan kavranışı İtalyan ma- hafilinin daha ihtiyatlı bir hattı ba- reket takip etmesine sebep olmak- ta, bu da, bir bakımdan harbin vu. kurna karşı gelmektedir.” İtalyanm bugünkü vaziyetini izah eden hir İngiliz muharriri, İtalya- nın sulh cephesi liderleri tarafından söylenen sözleri daha iyi anladığını ve sulh cephesinin mutlaka tecavü- ze mukavemet edeceğine inandığını izah ediyor ve şu cümleleri ilâve €- diyor: “İtalya sulh cephesinin tecavüze mukavemet azmine inanmazsa, me tice İtalyan İmparatorluğunun ve fa. şist rejiminin ortadan kalkması ola. caktır, Sinyor Mussolininin, bunu görmemesini akıl kabul edemez. Sinyor Mussolini rüya gören bir sa- iri filmenam değildir, her ihtimali ve İmkânı kavrıyan zeki bir müşa- hittir. Onun birinci sınıf devletlerle harbe giriştiği takdirde İtalyan im- paratorluğunun uğrıyacağı ükibeti düşünmemesine imkân yoktur. O- nun için Sinyor Mussolininin son saatte bir sulhçu olarak rol alması beklenir. Bu yüzden önümüzdeki haftalar içinde yalnız Alman fsali- yetlerini değil, İtalyan faaliyetlerini de gözetlemek, bunların beraber yü. rüyüp yürümediğine, beraber yürü. memek yüzündn ortalığı nizamsız bir gürültünün kaplayıp kaplamadı. EL “Bi İMfATeaların amlaimak istediği en esaslı nokta İtalyanın sulh cephesine karşı gelmekle, im- paratorluğu, ile gmuyasa- lanın kesileceği, ve fi eseri olan imparatorlukla kendisinin de yıkılmak tehlikesi geçireceğidir. Bu yüzden İngiliz muharriri, İtalyanın harp çıkmasına mâni olmak istiye. ceğine, ve Alman ihtira; dini kaptırmıyacağına kanidir. Mu- harrir bu kanaatini teyit için bugün Romada bile İtalyanın bir numaralı Alman müstemlekesi | sayıldığını, mihvere sadakat hissini taşımıyan za irlerin hararetle | karşılandıklarını, bugünkü vaziyetin İtalyada hoşnut” suzlukla karşılandığını, ve İtalyanın kendi arzusuna uymuyan bir harbe sürüklenmesinden endişe edildiğini anlatmaktır. Yaziyetin bu merkezde olup olma- dığını, İngiliz muharririnin dediği gibi önümüzdeki | haftaların müşa. hedeleri tesbit edecektir. Çünkü mihver de, sulh cephesi de mühim bir İmtihanın sonuna varmak üze. redir. Sulh cephesinin geçirdiği imtihan, tam bir muvaffakiyelle neticeleni. yor. Sulh cephesi taahhütlerini ifa. Ya hazır olduğunu ve her tecavüzü, muhakkak silâhla (o karşılıyacağını göstermekle en mühim İmtihanı at. latmıştır. Mister Chamberlain'in bu. gün veya yarın söyliyeceği nutuk ise bu vaziyeti katileştirecek ve en küçük şüpheleri dahi kaldıracaktır. Buna karşı sıra mihvere gelecek ve onun ne yapacağını göstermesi icap edecektir. Mihver de sulhten başka çare bu- lunmadığını anladığı takdirde yeni bir tesviyeye doğru gitmemek için sebep kalmaz. Fakat mihver bir harp çıkarmak üzerinde israr ederse işte o zaman mihverin parçalanması ihtimalleri basgösterecektir. Yani imtihan sırası mihverdedir. — Yugoslavya Başvekili Radikal Birliği Reisi Oldu Belgrat 9 (A. A.) — Yugoslav ra- dikal birliği merkez idare komitesi ve lera komitesi, bugün & Belgratta birlikte toplanarak parti | reisliğine başvekil Zetkoviçi seçmiştir. Partinin sabik reisi sabık Başve- kil Stoyadinoviç ile diğer sekiz me- bus, radikal birliğinden ihraç edil miştir, Mlumdullak SaphinimeNajk Bükreş Büyük Elçimiz İtimatnamesini Verdi Bükreş, 9 (A.A) — “Rador": Kral Karol'a yeni itimatnamesi. ni takdim eden Türkiyenin ilk Bük. reş Büyük Elçisi Tanrröver bu mü- nasebetle söylediği nutkunda demiş- tir ki; “Bü yeni tayinimle buradaki me devamımın emredilmesi, benim için büyük bir şereftir. Mazide oldu- 3u gibi bundan böyle de iki memle. ket arasında mevcut bağların takvi. yesi için naçiz gayretlerimi sarfa devam edeceğim. Balkan memleketleri arasında $i- ki işbirliği siyasetine başlanılması, senelerdenberi Majestelerinin yük- du. Bu fikrin kiymetli bir surette kuvyeden fiile çıkmasını teşkil © den Balkan antantı, majesteleri nez. dinde daimi ve müessir müzaheret görmüştür. Orta elçiliklerin büyük elçiliğe tahvili, Balkan oantantı devletleri reislerinin memleketler arasında e- sasen mevcut bağların takviyesile sıkı alâkalarının muhtelif bü rından birini teşkil etmek nan bu tedbirlerle devlet reisleri, bu münasebetlere ve bu bağlara ver- arasında sek hususi arzularından bulunuyor- | (mevcut derin dostluğun esasını, İyüksek bir ideal ve daimi değişmez menfaatler teşkil eylemektedir. Bu raühim unsurler iledir iki millet arasindaki dostluk, her gün daha zi. hâdiseler ve bütün vaziyetlerde ol. duğu gibi bundan sonra vukua gele- bu doştluğun kıymet ve salâbetini | tebarüz ettirecektir. Majestelerinin, yeni ve patlak rukadderatına İsal için bu memle- ketin başına geçtiği mesut günden- beri, dost ve müttef'k milletler, Ro- manyanın dahili takviyesini mütead. dit servet kaynaklarının inkişafını ve milli kuvvetlerinin fanl halkm- masını büyük bir bahtiyarlıkla mü- şahede etmektedir. Vazifemin icrasında majestelerinin şimdiye kadar bana karşı göster. mek lütfunda bulundukları yüksek müzahereti, majesteleri bundan böy le de benden esirgemiyecek ve hükü- metleri de bana kiymetli yardımını vermekte devam eyliyecekti Türkiye Reisicümhurunun, Cüm- huriyet hükümetinin ve Türk mille. tinin. Ve AYR gARAndA bep bi lerinin, alt;s veliahdin ve asil Ru- yade takviye edilmeğe namzettir.. Şimdiye kadar vukua gelen bütün. cek bütün hâdiseler ve vaziyetler de * Dün Bükreşte Kral Karol'a itimatnamesini veren Büyük Elçi Hamdullah Suphi Tanrtöver men milletinin saadet ve refahı hak- kında en samimi temennilerimi ar- zeylerim.” Kral, verdiği cevapta büyük elçi. nin izhar ettiği hissiyata hararetli surette teşekkür etmiş, ve Romanya. daki vazifesine başladığı gündenhe- ri büyük faaliyetle ve faydalı olarak iki memleket arasındaki münasebet- lerin gittikçe daha fazla sıkılaşması- na çalışmaktan fariğ olmamış bulu- nan yakin iie üvü çı payesini almış olmasından duydu. gu memnuniyeti izhar eylemiştir. Meksikada Mihvercilerin Tahrikâtı le aziler İsyan Hazırlıyor Meksiko, 9 (A.A) — Fenebi u#janlarının Meksikadaki faali- yeti hakkında matbuata beya- natta bulunan hükümet erkâ- sından biri demiştir ki: “Frankist isyanının arifesin- de İspanya ne vaziyette İse bi- zim de şimdi o vaziyette oldu- Zumuzu pekâlâ biliyoruz. Nazli ajanları burada kendilerine mü- sait bir rejim kurulması için ellerinden geleni yapıyorlar. Keisicümhur intihabatı dolayı- sile ellerine güzel bir fırsat geç» miş oluyor. Totaliter memleketlerin aja- nı olan birçok Alman İtalyan ve Japon iş adamları Meksika- yı istilâ etmektedir. Bu vazi- yet, Meksikayı totaliter devlet” lerin kollarına atan oAmerika- nın ve diğer demokrasilerin ta- kip ettikleri iktısadi siyasetin mantıki bir neticesidir.” —— — —— —— — * timali Sovyet Rusya üzerinde * Alman siyasetinin bu istikamette muvaffak olması ih. yüzden Sovyet Rusya da, İngiltere derecesinde müza- kereleri çabuklaştırmıya meyletmiştir, Fransız Hariciye Nazırı Türk - Fransız Itilâfının Kıymetinden Bahsetti Londra, 9 (A, A.) — "Sunday Ti- mes” gazetesine beyanatta bulunan Fransız hariciye nazırı Bonnet de « miştir ki: “Fransa ile İngilterenin vazifesi yalnız imparatorluklarının tamami - yet ve istiklâlini korumak değil, ay. ni zamanda dünya emniyetini muay- yen bir hadde idame etmektir. Fran. sa ile İngiltere srasmdaki münase - betlerin şimdikinden daha iki olması mümkün değildir. Bir çok seneler - denberi iki memleket arasındaki mü- nasebetler pek dostane idi- Fakat bilhassa bir senedenberi aramtzdaki dostluk siyasi, askeri, iktisadi ve di. ğer sahalarda sıkı bir iş birliğine is- tinat ettirilmiştir. Almanyanm Sovyetler birliğine yaklaşmak hususunda giriştiği teşeb büse telmih eden nazır demiştir ki: “Müspet bir neticeye varmak İ. çin Sovyetler birliği ile giriştiğimiz müzakerelerde hiç bir gayreti ihmal etmedik. Bundan sonra | yapılacak İmüzakereler esnasında bir itilâfa va. İrılacağını ümit ediyoruz.” ARANAN Almanyanın, Baltık devletlerile anlaşmak için işi bir hayli ilerlettiği anlaşılıyor. Bir ihtimale göre Almanya ile Fenlandya arasında askeri bir ittifak yapılacaktır. Alman hariciyesi bu yolda muvaffak olacağını sanmakta ve Fon Ribben- #rap'un, Baltık memleketlerinde yapacağı seya- hat sırasında bütün Baltık memleketlerile buna benzer ittifaklar akdini ummaktadır. tesirini göstermiş, ve bu Bir rivayete göre Italyan Hariciye Nazırı, Alman- Nazır Polonya hakkında da şan. ları söylemiştir: “Sarih ve vazıh olan vaziyetimizi anlamak için başveki! Daladier'nin 13 nisanda söylediği nutku ve benim 9 hazirandaki beyanatımı hatırİsmak kâfidir. Fransa ile Polonya (hayati menfaatlerine o dokunabilecek olan her türlü tehdide karşı, bu tehdit ge. rek doğrudan doğruya gerekse bilva. srta yapılsın, birbirlerini derhal ve doğrudan doğruya garanti etmekle - dirler, * Polonya istiklâline ve haklarına karşı bir tecavüz vukuunda darbı - mesel haline gelmiş olan kahraman- lığına olduğu kadar İngiltere ile Fran sanın kayıtsız ve şartsız yardımları. na da güvenebileceğini biliyor.” G. Bönnet, Cenup departmanları Radikal o Sosyalist federasyonunun bir ziyafetinde söylediği nutku sı - İ kalacaktır. | Köseivanof Prens Polle Görüşecek Bulgar Başvekilinin Yugoslavyayı Ziyareti Belgrat, 9 (A, A.) — Havas: Almanyadan avdet eden Köseiva- nof, bugün öğleden sonra Slovenya- da kâin Bled şehrine gelerek iki gün| Mumaileyh, Yugoslavya hariciye nazırı Markoviç tarafından kabül & dilecek ve iki devlet adamı arasında bir kaç mülâkat yapılacaktır. Bulgaristan başvekili şimdi Bled civarında kâin Brod da yazlık sara - yında bulunan prens Pol tarafından | da kabul edilecektir. Gazeteler bu münasebetle kânu - nusani 1937 paktı ile tevsik edilmiş olan Bulgar - Yugoslav dostluğuna hararetli mskaleler tahsis eylemek - tedirler. Gazeteler dört gün evvel Köselvanol Yugoslavyadan geçer - ken iki devlet adamı arasında baş - lanmış olan konuşmalara bugün ve yarın devam edileceğini kaydeyle - mektedirler, Resmi mahfillerde o söylendiğine göre bu görüşmeler samimi komşu - luk münasebetlerinin teyidinden i - baret kalacaktır. Ayni mahfiller, Yugoslavyanın Balkan Antantı men. faatlerine karşı tam sadakati bak - kında şüphe uyandıracak mahiyette yapılacak tefsir ve şerhleri daha şim diden reddetmektedirler, ” riain Dün Bir Nutuk Verdi Birmingham, 9 (A. A) — Dün öğleden sonra de Kent İle hava nazı. ri hazır bulundukları halde Birming- ham civarında kâin Elondon — hava meydanının küşat resmini o yapan Chamberlain, bir nutuk irat ederek demiştir ki: İFELE Yağlı Kara Yazan: B. FELEK Bizim memlekette lekelenme » den sokakta gezemiyecek mi. yiz yahu? — Ne oldu? — Bak şu halime! Dedi ve beyaz, tiril tiril elbisesi - nin sol cebinden koltuk altına kadar yer yer siyah lekeleri gösterdi. — Nedir bunlar? — Birader! Sıcakta yayan gide - miyorum, Hani lüks olsun diye de - Zil, çabuk gideyim diye otobüse bin. dim. Ayakta durulmuyor, Şöyle o - turayım dedim. Bir de indim ki; bu hale gelmişim. — Benzinle sil? — İner inmez gördüm. Hemen sezaneye gittim. & Klorformdan, is. pirtoya kadar bütün leke © çıkaran şeyleri denedim. Çıkmadı. — Hal Öyle ise yağlı karadır. Çık. maz. — Dahası var. Bir de şu tarafa bak! Sağ kolunun dışı yemyeşil boya: — Bu da ne? — Ne olacak! Otobüsü hoyamış- lar, ben de terli terli kolumu daya - mışım, Boya, kötülüğünden üstüme yapışmış, Kolumu kaldirınca boyayı da beraber aldım. — Temizleyiciye ver! — Öyle yapacağım! Yâni bir bu. çuk kâğıda mal olacak. Sebebi oto « büslerin ve boyalarının pisliği. Buna bir bakan, bir kontrol eden yok mu? Halkın üstü başı bu mundar mende- burların. pisliğinden hergün kirlen. meli midir? Kostümü İekelemeyi gö. ze almadan otobüse binemiyecek mi. yiz? Şunu bir yazsan Allahaşkına! — Yazarım merak etme! Yalnız sana tavsiye ederim. Sakın o otobüs. te arabanın pisliğinden, kirliliğinden, boyanın kötülüğünden falan bahset. mel — Neden? — Çünkü sana “Bayım! Beğen . miyorsan hususi otomobile bin!” di- ye cevap verir ve seni sinirlendirir. ler. Bizim şehrin otobüsleri, çümur olmuş sarhoş gibi ğzerinde kalacak adam arıyor. Ben bunu ya- zacağım ama galiba aziz kar - deşim sen, Belediyenin oto büsleri gelinceye kadar hergün bir “Öyle zannediyorum ki hava kuv- vetlerimiz bir çok noktalardan dün- yanın en mükemmel kuvvetleridir. Şunu da haber vereyim ki Sir Kingslev Wood size bütün sırlarını söylemiyor. Size bir şey söylediği zaman, sözlerinin arkasında bir çok şeylerin gizli kaldığından emin ola - bilirsiniz.” Chamberlain, daha evvel İngiliz hükümdarları tarafından Amerikaya yapılan ziyaretin muvaffakıyetinden bahsederek şunları söylemiştir £ “Bu ziyaretin vereceği bütün ne. ticeler hakkında şimdiden tahminler de bulunmak belki (o mevsimsiydir. Hükümdarların İmparatorluğun bir. liğine ve Amerika ile sramızdaki dostluğa pek kıymetli bir yardımda bulunduklarından eminim.” Başvekil, şimdiki gerginlik zail olduktan sonra sivil tayyareciliğin misli görülmemiş bir inkişafa maz. har olacağından emin bulunduğunu rasında da bilhassa Türkiye ile Fran. sa arasında aktedilen (anlaşmanın kiymet ve ehemmiyetinden bahset - miştir, İÇYÜZ lara Danzig meselesi üzerinde Lehlilerle anlaş- Almanlar, bu sirada Bununla beraber bazı diplomatlar, Hitlerin Dan- zig meselesini bırakarak yeniden Balkanlara göz dikmesi ihtimalinden bahsediyorlar, hinde tuhrik-ediyor ve Kel rden Vilna şehrini iste. meleri için kışkırtıyorlar, Lehliler 1920 de Yilna'vı il- hak etmişler, bu yüzden İkisi arasında hir sürü ihtilâf. Tar çıkmış, Almanyanın Memel'i alması üzerine, ba ih. tilâflar da unutulmuştu, Almanlar bu sefer Litvanya- ları, Lehliler aleyhinde harekete gecirmek icin meselesini ileri sürüyorlar, ilâve etmiştir. Sir Kingsley Wood, başvekilin hava limanı filolarından birinin fah. ri komodorluğuna tayin . edildiğini bildirmiştir. T mak için tavsiyede bulunmakta ve bu tavsiye Almanyada bir sadakatsizlik eseri sayılmaktadır. * Litvanyalıları da Lehliler ley. Vilae muktar lekeleneceksin! Ne yapalım! Manevi leke sürülmesin de böyle ni. hayet bir buçuk lira ile temizlenen lekelere şükret! Kalktı gitti, Lâkin şikâyetini ta. mamen haklı buldum. Cidden oto - büsler, hattâ bir kısım ikinci mevki tramvaylar göze çarpacak kadar pis. Nakil vasıtalarının temizliği ile alâkadar bir müessesemiz varsa he - men faaliyete geçmeli, yoksa, böyle bir müessese kurmalıyız. Alman Radyoları Polonya İle Uyuşmaktan Bahsediyorlar Varşova, 9 (A. A) — Breslavda. ki Alman radyo istasyonu muntaza. man saat 10.15 ve 20.15 te Leh lisanı ile propaganda neşriyatı yapmakta. dır. Bir Leh halk şarkısım müteakip başlayan ilk neşriyatında bu radyo şunları söylemiştir: “Komşular arasında stk sık anla- şamamazlıklar olur. Fakat bunların halli her zaman mümkündür. Alman - Leh işbirliği mazide & Polonyaya büylik menfaatler temin etmişti. Ü. şüneü bir şahıs işe (e karışmayıp ta çarpışmayı tavsiye etmediği takdir. de anlaşma imkânı dalma mevcut tur,” Radyo Danzigin Almanyaya dön. mesi lüzumuna telmih ettikten sonra Polonyaya da yahudi düşmanlığı ha- reketine başlamasını tavsiye etmek- tedir, Bu neşriyat, Polonya Kâtoviç is tasyonunda yapılan Almanca neşri » yata bir cevap addedilmektedir. Diğer cihetten Viyana ve Berlin radyolarının Ukrayna lisenında tek- rar heşriyat yapmağa (başladıkları bildirilmektedir. mila ika Ciano İspanyaya GiHi Roma, 9 (A. A) — Kont Clano, tefakatinde Italyan diplomatlarından ve eksperlerinden bir heyet ile bir. likte, İspanyayı ziyaret etmek üzere bugün saat 13.20 de Romadan hare. ket etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: