30 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

30 Temmuz 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 30.7.939 30 Temmuz 939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 2000 1000 800 400 m memleketler için abone serasiyle 30, 16, 9, ilradır, Abone bedeli peşindir Adres değiştirmek 28 ştur Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâv umdar. LR lala idi Radyomuzun Havadis Servisi Yer servisi, radyoların en kay metli ve en mühim servisleri arasındadır. Hele dünya işleğnin me rak ve asabiyet içinde takip olundu- Zu sırada haber servisi, bütün s€r - vislere üstün bir mevki alır Radyo tarafından verilen hava - dis servisinin sevilmesi, hattâ merak ve heyecanla beklenmesi ve takip €- dilmesi için de bunun, radyo dinle - yicilerini alâkadar edecek bir şekil de hazırlanması lâzımdır. Bi servisi, Anadolu Ajansının haberleri, vaktin müsandesi tinde, okumakla kalıyor. Anadolu Ajansının verdiği haber servisi, şüphe yok ki çok © kıymetlil bir servistir. Fakat bu servis radyo dinleyicileri için hazırlanmış bir ser. vis değildir. Bunun radyo dinl fından seve seve ta işlenmesi, hattü lâzımdır; Ajans, haberleri en. geniş ölçüde verebilir, Meselâ, Amerika i- le Japonya arasında ticaret muahe- desinin ilgası kararı üzerine | Ajans kırk elli telgraf haberi gönderir ve bu hâdisenin bütün dünyadaki tesir. lerini izah eder. Radyoda bütün bu ları okumağa imkân yoktur ve hüdi- senin mâna ve mahiyetini anlatarak tesirlerini hulâsa etmek lâztmdir. Bizim radyomuz buna ehemmi - yet vermiyor. Ve-bunun sebebi de havadis servisi bazirlayacak, yaza - cak, ve günün bütün haberlerini şu kadar dakikada okunabilir bir bül. ten haline getirecek bir siyasi mu - harrirden istifade etmemesidir. Halbuki, radyomuzun havadis bülteni, ancak böyle bir siyasi mu » harrirden istifade edildiği takdirde, istenen kıymet ve ehemmiyeti kaza. mr ve ancak bu sayede radyoda her günün havadislni, derli toplu bir şe. kilde takibe imkân hasıl olur. Yoksa, radyonun mesai saatleri sırasında ele geçen ajans bültenlerini okumak, ve bunlar içinde okunabile- cek kısmın tayinini belki de buzan spikere bırakmak, messi #aatleri ha. ricinde vukubulan hâdiseleri ihmal etmek, havadis servisini aksatmak - tan başka bir şeye yaramaz. Geçenlerde Ankaraya uğrayan bir arkadaşımız, bilhassa bu nokta i-| lâkadar radyo erkânmdan birin: — Siyasi muharririniz yok mü? Diye sormuş vet — Yok! Cevabını almıştı. Bu mülâbazadan sonra radyo İ- daresinin bu mühim işi başarmasını umarız. Çünkü bu iş memleketi aydınlat. mak bakımından büyük bir ehemmi- yeti haizdir. olmıyan bedeli mi im radyo idaremizin havadis verdiği nisbe «| icileri tara - p edilmesi için iden yazılması İskenderunda Sıhhat Teşkilâtı Hudut ve Sahiller Sıhhst Müdürlü. günden Hatay vilâyetinin Iskenderm ii manında umum © müdürlüğümüze bağlı bir Sahil Sıhhiye merkezi açıl. miş ve 24.7. 930 tarihinden itibaren faaliyete başlamıştır. Bu limana uğ- tiyacak veya bu limandan hareke: e decek gemilerin kaptan veya tabip, veya acentelerinin sıhhi muamelele. rini yaptırmak üzere bu merkez ta- bipliğine müracaat etmeleri ilân o- Tunur. > Pare ledi Çakıt Köprüsü Yapılacak Karaisalı, (TAN) — 1935 teki bü- yük selde yikılan Çakıt köprüsünün 30 bin lira sarfile yeniden yaptır). mast kararlaştırılmıştır. Inşaat sü. | ratle bitirilecektir. “İSRÂFİL, den Gelen Cevap ei &çenlerde kopardığın çıra. t avazı — Berlin, Roma ve Moskova radyolarının * gürül tüsüne karışıp havada bir müddet bocaladıktan sonra - “gecikmiş ve bazı ibareleri okunamamıştır., şer. hile nihayet yüksek kata erişti ve “müştekiye aklını başına devşir- tecek şekilde cevap itası,, derke. »arile (Münakalât ve Muhaberat) dairesine havale edildi. Işbu va. zifenin benim ile diğer şube şefleri Cebrail ve Azrail arasından han- gisi tarafından icrası aramızda ko. nuşulup şu sırada gökyüzünde u- zun, orta ve kısa dalgalar, arzdan gelen telsiz harbi şamatasından kullanılmaz hale geldiği için be- nim her sesi bastıracağına şüphe olmıyan meşhür “sür, uma mü. racaat nu anlaşıldı. Hem, Az. rall kardeş, yakında umumi bir harp zuhuru ihtimalini ve yorula- cağını düşünerek istirahati tercih ermektedir. Tste hoparlörümü kulağına doğ. ru çevirdim. Zarmı patlatır diye kotkma, bu, mânevi bir borudur, kuru gürültü yapmaz. Göbel tuk vermiyor, Hatif kı inle! Dimin görüldü, xankana 1. le gülündü. meali hezeyan, hükmü hılâfı izan... Bana kalsa idi hidde- timden derhal kıyamet : borusunu çalar, defter ve kltaba bakmadan, mizana vurmadan hepinizi echen- nemin esfeline atardım, fakat bu- rası dünya değildir, kurunun yı ninde yaşın da yanmasına cevaz verilmez, Günü gelince görüşmek ve haddinizi bildirmek üzere şim. dilik cezanızın tecili ve bir nebze izahat verilmesi faydalı görüldü. Kabahati size ihsan olu! darlığında, su kısmının bol buluyorsunuz Halbuki ar, lahı vâsıs,, dır; İlalyan ve Alman milletleri, değil böyle, ancak do- kuz ayda bir çocuk doğurmak, her üç ayda ve her batında sekiz ço. peydahlasalar küre hen on- lara, hem sizlere yine geniş gele. bilir, Şikâyetin üzerine, geçen gün ha. tarladım da şöyle yüksekten ârza bir göz attım; hayretler içinde kal- dım. Afrikada ve Amerikada he. nüz balta girmemiş ne geniş er- manlar; daha insan ayağı basma. miş ne bomboş ovalar, eelnnilerin *op oynadığı ne ucu bucağı bulun. maz alanlar var. Bunları ne yapa- caksınız? Küpe atilip turşusu ku. ; güneşe serilip pastırınası e konup konservesi ha- zırlanmaz. Biraz dağılınız, ferahla. yınız, Sırtsirta, kıçkıça, gölgeye mış koyun sürüsü gibi şe. hirlere birikmişsiniz, kötü kö felâketiniz ticaret ve zanaat diye bir araya toplanmaktan, zaten mer- cimek oda, bakla sofa, bir ufak top- rak purçası olan Avrupada dikiş tutturmıya çalışmaktan ileri ge. ki arzın muvazenesi bü. safrası hesaplı vapurları gibi slabora olmanız İş ten bile değildi! D ünyanm bir kısmında kuş uçmuyor, kervan göçmü. yor, yılan barsağım sürümüyor; ö- te kısmında iğne atsan yere düş. müyor. Hem asıl sesibi mahisulce en kıt, enaz vergili ve havaca, İk. limce oldukça münasebetsiz yı Yazan: Refik re, gökten kudret helvası cakmış gibi: birikmişsiniz; biçağı- Bız hakkına bir karış yer alma) çin yapmadığınız k ze kadar silâhlı, gözünüzü k rümüş ne rahatsız, ne tehlikeli bir hayat sürüyorsunuz! Açılın, ge. nişleyin, boş yerlere yerleşin, üre- Yin; ürümeyin! Hayır; bilâkis, ve kişıyor, komşu komşuya, k kardeşe "zırnık bile vermeyiz “Nah sana guguk!”, “Ağzımı yala gibi âmiyane sözler atıp bir mo. halle mektebi manzarası arzediyor. , sunuz ve ikide bir dalaşıyorsunuz Buna sabır taşındın yaratılsa yine yürek dayanmaz, çatlar. Dünyaya nazar kıldığım sırada daha tuhafını dr gördüm: Iki va. pur dolusu Yahudi, üç aydır, deniz- lerde bocalayıp duruyor. Gören de sanır ki, arzda bir kaç bin yurtsuze lecek bir kaç yüz kilometre baı yer kalmamış Dünyayı hudutlarla, pasaportlu la, istihkâmlar, tel örgüler ve güm. rük kordonlarile sizler daralttınız, millet, mezhep, cemaat, rejim ad- Jarile sizler ayırıp kardeşi kardese düşman ettiniz. Hakkın ihsanı 0- lan akıl ve şuuru iyilikte değil, £e- nâlikta o kullandıniz. Siz. aklınızı hayra değil, şerre hasretmi Dünya yüzünde, yüz binlerce faydalısına bedel, bir kaç cins, de vede kulak kabilinden nümünelik uyutucu ve uyuşturucu nebat dı. Bunu nasıl arayıp, nereden bu- lup ta esrardı, afyondu, morfindi, kokalndi, "sedol,, idi, "pantapon” idi, seksen sekiz çeşit zehir çıkar- dınız? Kimini kabaktan nargilele- lere koyup içtiniz, kimini toz haline getirip burnunuza çektiniz. kimini iğneli "şişelerle kanınıza işlettiniz. Bütün bu marifetler boş yere adi fenaya çikmiş olan bizim şeytanın bile (aklına gelmezdi. Ya canim üzümü, kaynatıp, damla damla sü- züp, zararlı bir içki yapmak hargi iblisin hatırından geçerdi? Hele şu tütün hırsına bakınız: Bir otu kurutarak İnce ince zarlara sarip dumanını yutmak ve burnunuzdan çikarmak, insanı bacaya çevirmek ne hokkabazlık, ne münasebetsizlik, ne kafasızlıktır. İZLE H angi birini sayayım, müzir- siniz vesselâm. Allah insana “bak!,, dedi; evve” lâ başkasınm elindekine, avucun- dakine, eşine ve malına göz koyd “Yet, dedi; ilkönce komşusunu tavuğunu çalıp yuttu. “Bul!,, dedi: zehir bul buldu, belâ buldu. “Yapt,, dedi; kargı yaptı, füfek u, barut syaptı, top, tank, bomba yaptı; hep- sinden fenası para yaptı. Arada faydaksını da buldu ve yaptı ama, ne yapalım ki, zararlı. smdan bir tanesini kullandı mi fay. dalısından 'bin tanesi yıkılıp gidi- yor; işlediğiniz hayır, ürküttüğü- nüz kurbağaya değmiyor! Dünya daha milyonlaren insanı ferih fuhur yaşatacak, herkesi bes- leyip refah içinde ömür sürdürte. cek bir genişlikte ve berekette Aina sizler, yoktan yere övühdü. ğünüz netameli aklınıza güvenörek Halid bir takım iktısat nazariyelerine, hi- lekârlığa ve çılgınlığa kapıldınız. Brezilyada kahve mahsulünü lo. komotiflerde yakiyor, kimine kah- ve yerine at kestanesi suyu içir. tiyorsunuz; Kanadada buğdayı de. rize döküyor, Çinde ahs'iye top- rak yediriyorsunuz. Herkesin ce. bindeki ve hattâ dişindeki altını topluyor, bankada yerin dibine gö- müyor, sonra kâğıt parçalarını doğ- rayıp doğrayıp para yerine sürü. yorsunuz; Bunlar akıllı işi midir? Tımarhanedekileri salıverip dün- ya idaresini iraksanız başka türlü ellerine mü, daha fi parlar sanıyorsunuz? Bı kabahati nedir? Biçare, Varr vuğu gibi ne mümkünse veriyor. 2 — ş:o dereceye gelmiş ki, 1s. tanbulda tifolu lâğım suyu ile zerzevat yetiştiren kötü bahçı. van bile ekonomist kesilmiş; ucuz satmamak için patlıcaninrı çukura doldurup gelecek seneye gübre ha- zırlıyor; O-patlıcanları kendisine yutturmak suretile “Elcezai min. cinsilâmel,,, odüsturunu (tatbik etsenize... Mali buhran dediğin maraz, dünya darlığından, kıtlığı dan, kısırlığından değil, sizin hır- sınızdan, hasisliğinizden, mal bul. muş Miğribi gibi elinize geçeni bağrınıza bastırmanızdan, başkası. . na yedirmemek için yakıp savur- manızdan doğmuştur. Zamunında oturup, hep bir arada, kardeşçe geçinmiye karar verseydiniz bir kısır halk talaştan uydurma tere. yağını, meşe kabuğundan özenti ekmeğe sürerek yalancı toklukla sırtına üniforma geçirip elde si kuru caka satmıya belki de kal- kışmaz; tok ölüm cezasına çarpıl- mazdı. Kara gömlekliler ise beyaz Jekli donsuz Habeş halkı cundaki beş leblebiye göz dikip kırk beş derece sıcakta kervan vur- miya olabilir ki, yollanmazdı. Bak, şüphe ile konuşuyorum; zi- Ta İnsan oğlu bir versen bin isler; ayrıca başı tellisini ister; bunun da bulunca komşusunun kızını, kıs rağını İster; vermiye gelmez, Ya- kın günlerde görmedin mi, Rür ve. rildi, Ren istendi, o bitti, Nemseye göz dikildi; o uçtu, Çekyaya nişan kondu; bu da yutuldu sıra Meme. le geldi; o da haklandı, şimdi Dan- zig, filân derken kürrei arzın &- dını hayat sahası koyarak bir baş- tan bir beşa dünyayı dercep etmek hulyasına geçildi. Ep B iz İnsanları “elele, kolkola, ii çiftede sandik, kırmızı fin- dık!,, gibi tatl göm. avu. eğlenceli, dost ve masum oyunlarla sarmaş dolaş va- kit göçirirken görmek İsteriz: talta, üstüste boğuşurlar, ve dala- Şirlarken değil... Harp zaten, Nas- rettin hocanın at üstünde, kavvt denilen şekerli unu yemesi gibi bir şeydir, ağzına atmadan çoğunu yel kapıp götürür, Hocayı bu hul- de görenler sormuşlar: “Ne yiyor- sun?., “Bu gidişle hig!, ( demiş. Bir şairiniz de en büyük cihangire karşı filozola “zafer veya hiç!, dedirtmemiş miydi? Hangi Fatihin İ ©inde istilâ ettiği ülkeler tapulu | kaldı? Hangi cihangirin impara- torluğu ayak üstünde durabildi? Hangi zafer tam ve ebedi oldu? Bu. na rağmen, hâlâ, içinizde bütün es- Ki ve yeni tarihin hatalarını tek. rarlamak istiyenler, kan dökmiye can lar var. Bunlardan birine demelisiniz &i: — Eski Röma imparatorluğunu kurmak İstiyormuşsun; haritası ha- zrmış; alâ; fakat, evvelâ kurul- muş olanlardan elinde artakalan bi. çimsiz parçanın haritasına bak. Yo. lunmuş koçandan farkı yok... Bu- nu ibret gözile gör de ayni âkıbete üğrıyacak olan yenisini kurmak zahmetine bari katlanma! Olekine de söy:emelisiniz — Daha yirmi sene geçmedi; değil ama idealçe ssna benziyen, hem Allah İçin, senden daha su kat yu sopu Bi- cilli bir Cermen, yıldırım Metina ve dünya diktatörlüğüne ina: Bugün el aynası kadar bir ormana gizlenmiş, ağaçlara yıldırım düş- İükçe'kendi hatasını hatırlayıp i- çini çekiyor ve senin batanı düşü. nüp gülümsüyor. Sözünü kılıçla dinletememişti; şimdi belki dinle. tirim diye sakal bıraktı ama, ns- file. Onun bu günahkâr derviş bir ibret dersi değil ulüsaz H Dünya denilen insan * hanesi ıslahmdan ümit kesil- miştir; ne yaparsanız yapınız. ter her adam başına bir top yapıp ve mermi diye işine koyup biribi. rinizin başına atınız; İster toprağı uyup eşeleyip yer dibinde mekân tutunuz ve gel zaman, git zaman azman köstebeklere dönünüz; is ter yeryüzünden elinizi, ayağınızı çekip kartal sürüleri gibi göklerde dolaşınız ve dağ tepelerinde yuva kurunuz; isler kendinizi çelik de. | köpek ba- Uıklarile haşır, neşir olunuz; zarar lı, lüzumsuz, saçma, çilgin ne var. | sa yapınız Yalancı dünya cennetini sahici ahret cehennemine hasret çektirecek vaziyete sokmak için e- linizden geleni arkanıza koymayı. MUZ. Biz karışmıyacağız. Zâten son emir de verildi. Artık yapacak işi kalmıyan ve sizin yaptıklarınıza bakıp aklı zi- vanasından cikan şeytanı geri çek- tik; tedavi altıma aldık. Gök has. tanesinde insanlardan yaka silkiyor ve rüyasında dünyayı gördükçe sil. kinip kendisini'yerden yere atı- asta bakıcı meleklerin içleri bıyık çehresi sana midir? PX | vor; hun oluyor. Bak!, ne haliniz varsa görünüz, behey akıllı izansızlar! | Ankara Devlet Matbaası Ankara, 29 (TAN Muhabirin den) — Şehrimizde kurulacak büyük İdevlet matbaası plân ve projelerinin hazırlanması için Başvekilet 1939 İ bütçesine bir miktar tahsisat konul. muştu. Bina için münasip bir arsa İ aranmaktadır. Ankara Sira Fabrikası Ankara, 29 (TAN Muhabirin den) — Ankara bira fabrikası dew let ziraat işletmeleri kurumu tara. bndan inhisarlar umum müdürlüğü. ne 31 Temmuzda devrolunacaktır.Mu amelenin zamanında yapılabilmesi için teşkil olunan komisyonlar işleti- ne başlamışlardır. Hazırlanan kadro Vekiller Heyeti- nin tasdikine arzolunmuştur. İrette Sırası geldikçe : İtalyada Neler Oluyor? Tirollerde tehcir meseles Turinodaki kanlı hâdise Ciano - Fiyeri hükümeti. Yazan: Aka Gündüz u son günlerde şimali İtal Ş ile Romada milhim hâdise cereyan etmektedir Şiddetli bir $3 süre terörcü bir kontrole ( rağm bu hâdiseler az çok sızabilmekted Bunları itimada n bir dostun zun. gazetemize yazdığı mektupt anlıyoruz, Bu hâdiselerin üçü birbiriyle a lâkalı ve cümlesinden mtihim görü nüyor. Bize mevsuk olarak bildir diğine göre, İtalya, geçen seneki, hi tâ iç ay evvelki İtalya değildir. Derinden derine ve gittikçe sa memnuni yetsizl fermantasyonu içinde yüzüyor, Ha; ve fütühat taraftarı olmıyan İtalyi halkı, ne gibi tehlikelere doğru si istenildiğinin - bir k - farkında old rüklenmek aydanberi daha ğunu bazı Hili tezahürleriyle gös termekten çekinmiyor. Şimdilik şi deile ezilen küçük nümayişler bir misaldir. Bunların en belli başlısı Tir tehciri ile Torinodaki kanlı hâdise dir. Roma (o hilkümeti, Almanyani Adriyatiğe inmek kararını kati su rette öğrenince malüm olan bazı tel tibatı arasında Tirollerdeki oAlmar ları o mıntakadan uzaklaştırmak ted biri de vardı. Bundaki maksadı müm kün mertebe örtmek için © Berlin karşı bir çeşit (mübadele) teklifin de bulunmuştu Triyeste mıntakasındaki İtalyan İarı çekmesine karşı Tiroldeki Al manları uzaklaştırmak. Halbuki he iki mıntakanın da Almanların arki| tarihi ve hay unutuyordu. Berline gelince; Berlin, bu verba teklife hiç bir cevap vermedi. Dahi| doğrusu cevap yerine geçmek üzeri tam techizatlı bir büyük cüzülamlı| Brenner geçidinin bütün tabiye ve sevkülceyş noktalarini tuttu ve şi mali İtalyada işgal ettiği mıntakala. rın garnizonlarını ki Bu türlü bir cevaba karşı ve tedbirler tabiatiyle suya düştü, Tirollerdeki Almanların tehciri meselesi budur ve bu tehcirin yüzde biri olsun tatbik edilememiştir. Bi ilâkis Triyeste mmtakasındaki İt; yanlar günden güne müşkül vazi yetlere düşmektedirler. Torinodaki kanlı hâdiseye gelin.| ce; Biz pek iyi ve dört senelik fiili bir tecrübeden sonra biliriz ki gayri resmi Alman halkı ne kadar ni samimi ve centilmense, Alman res-| mi şahısları ve otoriteleri - her ne «| dense « o kadar dar gören ve nobranl kimselerdir. Almanların şimali İtalyanın işgal| ettikleri yerlerinde ötedenberi al veya çok, hafif veya şiddetli bir su- çıkardıkları © anlaşmazlıklar bu sefer dikkate ve ehemmiyete pek| şayan bir şekilde sondan bir önceki) tezahürünü meydana vurmuştur, Torinoda bulunan her iki tarafın silâhlı otoriteleri « henüz tafsilâtı öğ.) renilememiştir - çarpışmışlardır. Bul çarpışma silâhlı olmuştur. Bir şayia.| ya göre yirmi dört ve diğerine göre) elli dört ölü ile yüz doksandan fazla) yaralı vardır. gere, kazaya uğrayanların ekseriyeti. Gerek hâdisenin bu şekilde oluşu ni İtalyanların teşkil edişi ve gerek Alman makamlarının — uzlaşma ve tarziye yolunu reddedişleri hüküme. ti, bilhassa hükümet reisini son de- rece müteessir etmiştir. Bütün gayretlere ve müiiracaatle- re rağmen Alman otoritelerinin ce - vap vermekten kati surette istinkâf edişleri bu teessürü büsbütün ziya deleştirmişti Bu teessiir neticesi olarak hükü. met reisi meçhul bir semte doğru se- yahate çıkmıştır. Bir o haftadanberi resmi ve hususi işlerle uğraşmamak- tadır. (Mektubun tarihi 25.V11.939) Orta İtalya deniz suyfiyelerinden bi. rine çekildiği ve bir müddet istira - hatle asabi krizlerini gidermeğe ça- lıştığı söylenmektedir. Hükümet ve parti işlerini damat Bav Cinano ile Bay Fizri müşterek (Devamı $ uncuda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: