3 Eylül 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

3 Eylül 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yek Tetrika Ne. 150 Kabinede Tasfiye İsteniliyordu Damat Ferit, Vahdettine, Bu Arada Askeri Erkân Arasında da Değişiklik Yapmak İstediğini Söyledi hdettinin, vekarlı jestlerle kabine ketsiz bu- itabesi iz ve hare şanın m Hünkârın tinden ayrılmamasını İ ki, Damat Paşanın kendinden evvel rlemesine meydan vermemek zusu ile ve ken mulmuyan sinirli bir tezlikle aya- ğa kalktı, Serbest bir o li bir sada ile sözlerine b: önce, hâdiselerin o güne kadar ce- reyan şeklini bir bilânço halinde tasvir ve yapılan hataları dâ birer birer tadat ve tenkit etti Vahdettin, Mu takip ve icra kara En ziyade ilkbahar sonunda ve yaz İptidasında, çiçek mevsimin» de başlar. Onun ii i pek te mevsimi Kadıköyünde ve hareketlere bu eski ve. de taraftar olmadıklarını Ika göstermek ve bu suretle fi- af yere Yeldeğirmenin - den gazeteye mektup gönderen sayım okuyucumuz Bayan İelâ), nezlesini aylardanberi saklamış, saklamış ta şimdi haber veriyor. Sonra da: - Ne tavsiye edersiniz? Diye soruyor. o Çiçek nezlesi — adı güzel olmakla beraber — bayağı nezle gibi biraz sabımta ya- hut gazetede verilecek tavsiyeler- le geçmez. Hele insan Kadıköy g bi hekimleri pek bol, hem de m rleri zehirlemek ist ahdettin, bu entrikalı iç — Mübarek v lanmak tehlik uğraşırken azi arasına, girdi. Çok im buna ku mill defaai vatan ve namlarla cemi; meğe bir sebep yoktur. Burada yapabileceğim, © güzel adlı nezlenin ğı nerlelerden farkın Ve tedavisinin neden güç ol- du; Kk: larıma biraz malâmat vermektir. ek nezlesinin öteki mezleler- den farki, mikroplardan ileri gel. memesidir, Bayağı nezlelerde bu. runun içerisinde | iltihaba sebep mikroplar olduğu halde çiçek nez- lesinde iltihaba sebep çiçeklerin çıkarıp havaya dağıttıkları erkek- lik tohumlarıdır. Bunlar rüzgir- la insahın burun deliklerine kadar girerek, oradaki ince zarı tahriş ederler. Tabiidir ki, bu çiçek tohumları her girdikleri burnun içerisinde marifet göstermezler. Onların bir tesir yapabilmeleri için ilkin, bur. nun sahibinde © bu türlü nezleye tutulmıya bir istidat bulunması lâzımdır. O istidat da en ziyade sinirli ve arkribik denilen bünye sahiplerinde bulunur. Sadece çiçek nezlesine değil, daha başka türlü hastalıklara da istidat hazırlıyan bu bünyeyi bir aralık uzun wza. diya anlatırım. İnsanda bu istidat bulununca, burunda bulunan bir polip yahut ehemmiyetsiz. bir çarpıklık onun sıl etmişti. Arada bir sui mevcut olduğunu zan ve bunun İ- zale edileceğini Maattesssüf bey ma anlatmak re okuyucu kutu hayale m Bu halin, ma itanatı düçar hlâl edecek bir hâdise olduğunu hepiniz ta aleyh, bu gibi hâ. İâttan tevakki ve içtinap edilmesi- ni ve müşterek bir faaliye: ve milletin bu badirei azim: lâsına çalışılmasını a Sadrazam paşanın a ti umumiyemiz hakkınd leri malümatı nazarı rak sefi devlete ve kümete sali bir tarik ve cereyan ve: n! sizlerden talep ediyorum. Tevfik Cenabı Haktan, ÇİÇEK NEZLESİ meydana çıkmasını kolaylaştırır. Bir kere tutulmuş olan da sonra- dan pek kolay tutulur, Zaten bu türlü nezleyi meyda- na çıkarmıya vesile olan “yalnız şiçek tohumları da değiltir. Nez- le çiçek tohumlarından ileri gelir. se, çiçek mevsiminde, ( çok defa ilkbaharda yazın, bazı memleket. lerde #onbaharda başlar. Çiçek tohumlar n o başka vesilelerle — meselâ dokunacak bir yemek yedikten sonra — meydana çıkan nezlenin belli mevsimi yoktur. Her mevsimde başlar ve çiçek nezlesi- nin alâmetlerini gösterir. Şu ka- dar ki, çiçek mevsiminde olursa daha şiddetlidir, baska mevsimler de, çiçeklerden başka sebeplerden ileri gelince, daha hafif geçer. Çiçek nezlesinin en çok gençlik. te başlaması, onun bülüğ hormon. lariyle münasebeti o olduğunu da gösterir. Nezle ilkin gözlerde şınmayla başlar, gözler kızarı yaşlar akar, o Arkasından üstüste aksırık, on defa, yirmi defa, otuz defa, Burundan da çeşme gibi su akar. Kimisinde fazla olarak gö- ğüse sıkıntı gelir, nefesi daralır, ârükle balgam da çıkar, fı nezle gibi, bazılarında daha ziyade, bu türlü nezlede de baş ağrısı, kırıklık, kimisinde bitaz ateş de olur, ek nezlesi kendi haline bıra- kılınca, bir buçuk aydan üç aya kadar sürer, Sonra kendi kendine kesilse de, ertesi tekrar gelir. Yirmi yıl, devam eti Kırlık, bahçelik yerlerde daha gok olması tabiidir. Hele güneşi ve tozları çok yerlerde, daha.faz. la ve daha şiddetli olur. Fakat şe. hir içinde, bahçeli apartımanların dairelerinde bile insana çiçek mez- lesi gelebilir. Çünkü rüzgârlar bahçelerden, kırlardan aldıkları tohumları ve tozları apartımanla- ra kadar getirirler, otuz yıl İstanbul ricali nasıl bir kafa ve ne gibi idare te- likkileri taşıyorlardı?.. Hâlâ anlamış dej kin © kafaların mutlaka karışık ve o telikk mutlaka mânasız olduğuna kanaat taşımaktan g kalmadım. * Bu hakikatin aksine nasl zahip olabilirim ki, evvelce vehmi surette Mustsfa Kemal Paşay $ göstermeğe Ça- lışırken olduğu gibi, şimdi de ona harp açarken, iyi bir hesap yürütmüş ve kendi kuvvetiyle Paşani kuvvetini karşılaştırıp ölçmüş değildi. Eğer böyle bir mukayese yapm! ğa muhasuma vaziy i karşı karşıya getirmezdi. Birinci $ Fransada On A diz çöküp es neğe mecbur ve mahküm iler de işte lde gafletlerdi. Tarih, namına ve millet hesabina hareket edenleri şan devlet adamla” imiştir. “Birinci $i- ricali bu hakikatten vecana tercüman olan olsaydı, Pa maktı ezdi, yani (hükümet) İngilterede sellâtlar Erzurum 9/17/235 nıf münevvei gafil olmalı u- Hattâ, büyük bir hak tanıyıcılık ve dürüstlük gösterdi. Yapılan ha- Faki teşrihte nat ve karşı o habbet ve sadakati icabı olarak Mhasiran, fil ve hareketlerinin, sadakatsizliğine hamledilmesi kor- ku ve endişesile şahsi kanaat ve 1 tihatları hilâfına hareket ettiğini tün icraatını hünkârın rektiflerine istinat ettirdiğini bi i halde, vakalar ve maddeler ti yin ve tasrih ederek, onu çok acı tenkitler ile hırpaladı. Nihay — Padişahım, dedi, Anadoluda- rekât, tahmin hilâfına çok te- mileşmek isti. dadını göstermiştir. 'Bugünkü va- ziyete nazaran, ortada Mustafa paşa meselesi yoktur. Va- , bu hâd şeklile millet ve hükümet ihtilâfı manzarası arzet- ve pek feci ve elim âkıbet- r eylemektedir. Sadrâzam paşa kulunuzun bu husustaki hüküm ve telâkkilerini, abdiâciziniz, lı buluyorum. Ecanibin işar ve te- minatına mt etmelerini de da- ha çok safdilliklerine hamlediyo- rum. Daha samimane bir lisanı sa. dakatle arzıhali, zati hazreti şeh- riyarilerine karşı bir ubudiyet ve- arzediyorum ki, Ferit paşa kulu- nuz, herhalde vaziyeti tekmil ha- kayik ve dekayiki ile zati hazreti | şehriyarilerine arzdan içtinap edi yorlar. Tevfik paşa, kızım yorum gelinim sen den, Damat paşa; hünkâra karşı bi sana söylü- la kabilin. ileri sürerek ayli taşı gedi- ğine koymuş ve et susmuştu. Bu içtimada müzakere ve mü nakaşalardan sonra yine Vahdetti. nin arzusu yerine getirilmiş, kabi- nede ipkası arzu edilen ihtiyar ve gün görmüş vezirler kabinede kal- mıya razı olmuşlaf, padişahla ha- in eniştesinin kabinede yapmak İs- tedikleri tâdilât da arzuları vec- hile yapılmıştı Basta Vahd hain eniştesinin reisliğindeki yeni kabine de eskisi gibi yine bütün tilâl ateşini söndürmek için çalış- mıya başlamıştı. Memleket tamamen ışgat altına girmiş, millet bu işgalden kurtul. mek ve tekrar istiklöline kavuş mak için büyük halâskâr Mustafa Kemalin emri altına girerek sâ- vaşmıya başlamış, , padişahla hü- kümeti de bütün eöbilliyetlerini meydana koyarak ve memleketi iş- al edenlesle elele vererek bu mil | Sovyetlerin Berlin Sefiri Moskova, 2(A.A) — Brivaris Sovyetler Birliğinin Berlin Elçiliği- ne tayin edilmiştir. TEFRİKA No. 23 pılacak şey, kendisine el altından yardımda bulun- Babıâli bunun #ksini iltizam etmekle iile. te karşı suçlu mevkiine düşüyordu. Bana bu mülâhazaları telkin eden. haber rumdan aldığım şu şifre telgrafta münder Erzu Sıvas vilâyetine “Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlike sinden kurtarmak ve hain emellere kurhan mek için açılan Mücahedei Milliye uğurunda mil- elme. tanın en hücra köşesine kadar aynen tebliğ ve if- hamına tavassut ve delâleti seriai lerini hassaten rica ed Bu telgrafnameyle beraber şu şifreyi almı Erzurum 0/7/335 Sıvas vilâyetine atan ve milletimizin inkıraz ve inkısamı mile hazırlamakta olan bugünkü düşman» tam pek yanlış ve hatu. elbesi addettiğim için, şu ciheti de | kuvvetiyle Anadoluda parlıyan İs. | Yatak, yemek ve çalışma odalariyle salon takımları velhasıl hernevi mobilyalar; BAKER (eski HAYDEN) mağazalarında teşhir edil mekte ve her yerden ucuz fiat ve müsait sartlarla sa- tılmaktadır. dir. Kira bedeller a A ŞURUBU VITALIN Kansızlık, Dermansızlık,: İştahsızlık "gibi vak'a: larda kullanılan en-tesirli şuruptur. Çocukların Pe EREM EŞE AYİP YEM İMC TE PDR VMİTALİN, şurubu: her eczanede bulunur. İNGİLİZ KANZUK. ECZANESİ —Beyoğlu, İstanbul İstanbul Nafıa Müdürlüğünden : 18.9.9039 pazartesi günü saat 16 te İstanbulda Nafıa müdürlüğü eksiltme” | komisyonu odasında (9.898.86) Vira keşif bedelli Guraba hastahanesinde. İ Dahiliye Anfisi tesisat bağlama işleri açık eksiltmeye konulmuştur. Mukavele, proje keşi eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususi ve feri şart- name hulâsasile buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir. Muvakkat teminat 728 liradır, 9000 liralık bu işe benzer iş u vesikalara istinaden İstanbul el alınmış ehliyet ve 939 yılına ait (6855) İsteklilerin en az relerinden almış ol: lâyetine müra- eaatla eksiltme tarihinden 8 gün ev Ticaret odası vesikalarile gelmeleri, 1 — Keşif ve şartnamesi mucibince idaremizin Kabataşteki inhi- sarlar binasında yapılacak tamirat işi kaplı zarf usulile eksiltmeye konmuştur. - II — Keşif bedeli (20.027) lira muvakkat teminatı 1502 02 Ylradır. MI — Eksiltme 11/1X/939 Pazartesi günü saat 15 de Kabataşta Le. vazım ve mubayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. IV — Şartnameler her gün levazım vemesinden ve İzmir, Ankara başmüdürlüklerinden (100) kuruş mukabilinde simabilir; V — Münakesaya girecekler mühürlü teklif mektuplarını kanuni vessikle © 7.5 güvenme parası makbuzu veya barika teminat mektu. bunu ve şartnamenin (F) fıkrasındaki vesaiki ihtiva edecek kapalı zarflarıni ihale saatinden bir saat evvel mezkür komisyon başkanlığı- na makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur, (6661) Bu Sene 15 Eylülde Ankarada Açılacak Ordu Hastabakıcı Hemşireler Okuluna 100 Lira Aylık Ücretle İki Talim Hemşiresi Alınacak. Alınma şartları: 1 — Kınlay hastabakıcı hemşireler okulundan mezun olacak! anelerde hemşirelik vazifesinde istihdam €- ait bonservisler gösterecektir. 2 — En az üç sene hastak dilmiş bulunacak ve buna < 3 — Sağlam olduğu bir sıhhi heyet raporile tevsik edilecektir. 4 — İstekli olanlardan İstanbul ve civarındakiler Gülhane h nesi, Ankara ve 'civarında bulunanlar Ankara Merkez hastahat tabipliğine müracaat edeceklerdir. - v 5 — İstekliler arasında 12 eylül 939 da Gülhane ve Ankara nelörinde tahriri ve staha- esi Baş. hastaha- Mahi müsabaka imtihanı yapılacaktır. (350) (6866) saltanat ve hilâfetin masuniyeti bilfiil temin olü. nuncaya kadar, Mustafa Kemal Paşa ile beraber vihayete kadar çalışmıya mukaddesatımıza ahdü misak eylediğimizi arz ve ilin eylerim. — Rauf — “Bahriye nazırı gibakı Rauf Beyefendinin işbu telgrafnamesinin tekmil müdafaai hukuku milliye ve reddi ilhak cemiyetleriyle makamatı mülkiye ve fırka kumandanlarına ve ahzıasker şubeleri vasıta- siyle vatanın en hücra köşesine kadar aynen suret olarak tebliğ ve ifhamına tavassut ve delâleti serini va vatanperveranelerini hassaten rica ederim. Miralay Kâzim sessür ve endişe içindeydim. Çünkü Mustafa Kemal Paşanın müfettiş, fahri yaver ve kumandan #fatiyle millet işleriyle meşgul ol ihtilâlci olarak ortaya atılması caktı, Birinci vaziyette işler daha kolay yürüyebilirdi. Ikinci vaziyet, Babı raya karşı açıktan açığa isyan demekti ve bundan ağır neticeler doğması muhtemeldi kati, tedbirler alıyordu. Benim gaflet dediğim bu halin, doğrudan doğru. eyhine tevcih olunmuş bir hareket ok ması da muhtemeldir. Fakat ben Istanbulun, yurt. suz kalmamak ve esir olmamak için, bir şeyler yap- ırlanmış bir milletin bü özmini temsil €- tüfa Kemal Paşayı swf vatanperverliğin. den dolayı cezalandırmıya yeltendiğini kabul et- mekten utaniyorum. Böyle bir şey, en basit düşün. celi bir Türkün dahi havsalasına sığ, Gerçi İstönbulun o sırada pek nazik bir mevkide bulunduğu da malümdür. Buna rağmen, onu töh- metler altına sokmıya çalışmak reva değildi ve ya- letle beraber serbest bir surette çalışmıya sıfatı res. miye ve askeriyem artık mâni olmıya başladı. Bu gayei mukaddese için milletle beraber nihayete ka- dar çalışmıya mukaddesatım namına söz vermiş ol- duğum cihetle pek âşıkı olduğum silki celili aske. riye bugün veda ve İstifa ettim. Bundan sonra ga- yei mukaddesem için her türlü fedakârlikla çalış mak üzere sinei millette bir ferdi mücahid suretiy- le bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilân eyle- rim, — Mustafa Kemal — “Mustafa Kemal Paşa hazretleri işbu tolgrafna. melerinin müdafaâi hukuku milliye ve reddi ilhak cemiyetlerine ve mülkiye makamatiyle fırka ku- mandanlarına ve ahzıasker şubeleri vasıtasiyle va. ların tazyikli altında eli ayağı bağlı kalan Dersi detteki hükümeti merkeziyemizin naçarlık den vâki mümaşatı karşısında hakkını, doprağını, istiklâlini müdafan ve muhafazaya azmeyliyon mil- letin iradesi uğrunda bir ferdi âciz sıfatiyle çalış. mak için Dersaadetten çıktım. Aydın tarikiyle ge lerek Mustafa Kemal Paşa hazretler?yle iştirak ey- ledim. Istanbulun mahsur seması altında kaynıyan dindar, namuskâr ve hararetli bir kan vardır. Pa- yitabtın bütün namuskâr ricali ve uleması ve bil- fill temasta bulunduğum Hüdavendigir, Aydın, Ka rasi, Ankara, Sıvas vilâyetlerinin tabakatı milliyesi tamamiyle bu ruh ile mütehalli olup, mübarek A- nadolunun hidematı milliyesine rabtı ümidü âmal eylemiştir ve milletin hi ve istiklâli ve makamı yüzün Bu ihtimal ile endişelenirken, dimağımı kaplıyan bir merakı da gidermek elimden gelemiyordu. İs. tafa Kemal Paşa arasında neler cere- Bir yolunu bulup, öğrenmek İstiyor. dum. Aklıma tabiatiyle telgraf müdürü geldi, ken- disini çağırıp mahrem olarak bu işi — Erzurum merkezinden — öğrenmesini rica ettim. Adomca. gız da, benim gibi meraka düşmüş olmalı ki, yelve- perek telgrafhaneye koştu, iki üç saat sonra ayni hizla geldi, şu haberi getirdi: — Evvelki gece, daha evvelki gece Mustafa Ke. mal Paşa Istanbulla makine başında uzun muhabe- reler yapmış. İlkin harbiye nazırı ile, sonra padişah ile (bu tâbir telgraf müdürünündür. (Devamı tanbulla yan etmi;

Bu sayıdan diğer sayfalar: