21 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

21 Şubat 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR Eğitmen Kursunun Vaziyeti Beden terbiyesi genel direktörlüğü tsrafından açılan ilk eğitmen kur. #undan çıkan talebelerden yarısı ta. Yin edilmiş, bir kısmı açıkta, bir kıs. mı da tekrar açılacak olan eğitmen kursunda Vazife görmek üzere bekle. mekte ve boş gözmektedirler. Eğitmen kursunun tekrar açılaca. ğı ve bu devrenin dokuz ay olacajı da söylenmektedir. Masmafih biz bugün için bunun doğruluğuna inan. miyoruz. Binlerce lira sarfile açılan birinci devre mezunlarından İstifa. de cdilemezken tekrar binlerce lira garfile bir kurs daha açmağa kalk. mak İsraf olur. İstişare heyeti İstanbul bölgesi istişare heyeti bu lakşam bölge merkezinde toplanacak, Asbaşkan Ankara teması hakkında izahat verecektir. » Kapalı spor salonu İstanbul Belediyesinin Sürp Agop | mezarlığındaki sahayı kapalı ça yapmak üzere İstanbul bölgesine verdiğini, yalnız inşaat masrafını be. den terbiyesinin vermesini istediğini yazmıştık. Beden terbiyesinin ilk masrafa mukabil on bin lira verdiği ve gelecek seneki bütçeye de bu İş için yüz yirmi bin lira koyacağı is #ihbar edilmiştir. Voleybol müsabakası Kiz liseler arasmda tertip edilen Yoleybol şampiyonasına bugün Çapa " Kız Muallim mektebi sahasında de. yam edilecek ve Kandilli . Boğaziçi, Çamlıca » İnönü, Erenköy ri Te. rakki karşılaşacaklardır. Günün en mühim karşılaşması şampiyonanın başında giden Çamlı. canın İnönü ile yapacağı müsabaka olacaktır. Kros birinciliği Gelecek hafta Heybelindada yapı. Jacak Türkiye kros birinciliğinde İs. tanbulu temsil edecek olan iki takım şu şekilde tesbit edilmiştir; Birinci takım: Rıza Maksut, Artan, Mavi, Osman, inci takım: Viâdimir, Remzi, Disa; İzm; y Balkan güreşleri Balkan güreş şampiyonasına İşt rek edecek olan Yugoslav, Rumen ve Yunanlıların vize ve döviz meselele. | rini halletmek için uğraştıklarını ve bu hususta teşebbüslere girişildiğini yazmıştık. Yugoslavlar müsaade al. dıklarını telgrafla güreş federasyo. numuza bildirmişlerdir. —— m ———— HALKEVLERİNDE : Beşiktaş Halkevi salonlarında âçımcak yesim ve foloğraf sergisi için 23.2.0940 cu- ma günü alışana kadar götürülecek e- serler kabul edilecektir. Emintnü Halkevinden BASAMMELEK'te Dünyanm en tatı sesli BARİTONU NELSON EDDY BRUCE - LİONEL BARRYMORE Rİ : ie i 7 Amerlka Hürriyet ve İstiklâli uğrunda On binlerce kişinin ateşli mücadeleleri arasında NEFİS BİR AŞK MACERASI ALEV ŞARKISI Filme ilâve olarak METRO JURNAL . Balkan antantı konferansı ve en son dünya ve harp havadisleri. Dikkat: Bu gece için Loca kalma. mıştır. Numaralı koltuklar bugün sabahtan itibaren aldırılabilir. Telefon : 40868 GALA MÜSAMERESİ OLARAK Mevsimin 3 ncü Fransız Süper Filmi DON KAZAKLARI Evimizin — Cağaloğlundakt salonunda Perşembe günü saat (17.30) da Üniversite Hukuk Fakülteri Doçentlerinden Hüseyin Nalli tarafından (Hukuk ve devletin içti- imal bakımdan izahına çalışan 19 uncu asır Fransız müellifleri) mevzulu bir konferans verilecektir. Cuma günü de sant (18) de Dr. Muslim Kizim Zâfir Yenerden tarafından (Sine- ma ve ruh! bünyemiz) mevzulu bir kon- fsrans verilecektir. Bu konferanslar İçin dayetiye yoktur, Baş Rollerde: ROGER DUCHENE ve VERA KORENE Ve Meşhur DON KAZAKLARI TEGANNİ HEY'ETİ Milyonlar sarfile vücuda getirilen bu emsalsiz filmde Çarlık Rusya. sının göz kamaştırıcı ihtişam: ve zamanımızın Paris hayatını tasvir eden bir aşk drammi.... İhtlâl fırtınaları arasında çırpınan bir kadı. nin hayatıdır. İlâveten: Bay Şükrü Saracoğlu Balkan Konferansında. Yerlerinizi sabahtan aldırınız. Telefon: 42851 ALEMDAR ve MİLLİ Bugünkü harbin gizli mücadelelerini ifşa eden ve bütün dü TÜRKÇE SÖZLÜ Bugünkü casuslar dünyasının korkunç ve İstanbulun en ferah, en geniş, en Modern Ses ve Projeksiyon makine. leriyle müceddet BU AKŞAM Ss ü MER EMARE, İğİSel halinde 10.000 kişi akın edi. CEMBERLİTAŞ SİNEMASI Bugün Matinelerden itibaren 2 Büyük ve fevkalâde film takdim ediyor. | — Fransız filmeiliği. nin en kudretli ve herkes tarafından sevilmiş sanatkârlardan: JOSSELİNE GAEL ve LARGUEY'in il YARININ KADINLARI (Büyük Baba ) Şefkat gençlik hayat ve heyecan gösteren bir film. 2 — Meşhur Fransız tayyarecilerinden (ANTOİNE DE SAİNT 'EXUPERY) nin yazdığı ve müstesna Fransız yıldızlarından PİERRE RİCHARD WİLM - CHARLES VANEL ve JANY HOLT'un OYNADIKLARI CENUP POSTASI Aşk, Vazife, kahramanlık, e a BEN Şehzadebaşı MENE A FERAH maze | SAN na Bugün matinelerden Hibaren i 3 BÜYÜK FİLM zi in 1- YARININ Türk İstanbulun Bağrında Tam İstanbul Halkının Özlediği Gibi Yeni ve Muhteşem Bir Sinema Açılıyor : MARMARA YENİ NEŞRİYAT: REŞİT PAŞANIN HATIRALARI — Es- bak Sıvas valilerinden Raşit paşanın ga- zetemizde tefrika edilen hatıraları, Cev- det R. Yularkıran tarafından kitap halin- 'de çıkarılmıştır. Sıvasta Harekâtı Miliye- nin başlangıcından Sivas kongresine ve Birinci Büyük Millet Meclisinin açılışına kadar geçen tarihi vekayli vesikalara isti- maden anlatmaktadır. Genç kızların ruhu.. Kalpleri titretecek yaşanmış bir roman 2-Korsanın İntikamı (2 ci KAPTAN BLOT) Bu hafta TAKSİM Sinemasında gösterilen EROL FLAYNIn Avru palı rikibi CİRO VERATI'nin aşk ve kahramanlık filmi 10.000 lerce figüran görülmemiş deniz muharebeleri 3- GECE KUŞLARI Emsalsiz kahkahalar ve neşeler Filmi, Unutmayınız. Her Perşembe - Cuha FERAH Sinemanın iest ettiği Kombine Biletler Günüdür. yor. 10.000 kişi de yer bülamı. yarak diğer eğlence yerlerini dolduruyor. Heyecanlı Bir Hafta İdam Edilmiş Casuslara Aid Muazzam Film: CEBELÜTTARIK CASUSU Bugünden İtibaren Başladı! Ayrıca: MARY CARLYL ve LLOYD NOLAN'ın yarattıkları ( KAÇAKÇILAR ) 21.2.9409 <5 Sinemalarında nyayı heyecana boğmuş olan ölümlü harbi. DD | ANKARA RADYOSU Türkiye (o Radvodifüzyon O Postaları Türkiye Radyosu Ankara Radyosu Dalga Uzunluğu 317 m MSS Ken 20 Ke, 1648 m. 192 Ker 130 Ker, Çarşamba, 21. 2. 1940 1230 Program ve memleket saat ayarı, | 1335 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 j Türk müziği (PL), 13,50 - 14.00 Müzik Küçük orkestra: (Şef Necip Aşkın): 1 — Kerl Föderi: Viyana şarkısı, 4 — Franz Lehar: Eva öperetinin sever törü. 3 — Paul Lincke Tören wwertürü, 4 — Ernst Arnold: Melodi $ — Rudolf Pehm: Vals, 18,00 Program ve memleket saat ayarı, 18,06 Türk müziği: Fasıl heyeti, 18,55 Bere best saat, 10,10 Memleket sasi ayarı, a- Jars ve meteoroloji haberleri, 1930 Türk İ müziği: Piyas şarkılar, Çalanlar: Hakkı Derman, Şerif İçli, Hasan Gtir, Hamdi To- kay, Okuyanlar: Badi Moşses, Sefiye Tokay. 20,15 Konuşma (Dış politika hâdireleri), 2030 Temsil: Bir ceviz hikâyesi. Yazan: Vahi Öz; 21,00 Serbest sazt, 21,10 Komuş- ma (Haftalık posta kutusu); 21,00 biüzik; Riyaseticümhur Bandosu (Şef: İhsan Kün- ver) 1 — Gustave Colin: Bar, 3 — Franz Lehar: Çıyan aşkı (Vals), TAP, leksyon. lari; Ziraat, Beham - Tahvilat, Kümüyo Nukut Borsası (Fiyat), 22,35 Müzlk: Caz- band (PL), 33,28 » 23,30 Yarınki program ve kapanış, 7 —— Ecnehi İstasyonlarmda Türkçe Neşriyat Londra 31 ve 10 metre üzerinden east 18,88 de; Paris 40 metre Üzerinden sest 1025 de; Roma 31 metre Üzerinden ve orta #algada Roma fkiden sent 21 da TİYATROLAR | Şehir Tiyatrosu Dram Kismında 8 © KADIN © Kömedi kısmında © HERKES YERLİ YERİNDE g DOĞUM Üniversite “doğum ve kadın has. talıkları” kliniği doçenti Dr. Naşit Erez'in bir kız çocuğu doğmuştur. Nevzada uzun ömürler dileriz. yeniden yaşatmış olmasından, diğeri de kendisinin &ıri annesine benzediği için onun nazarı dikkatini eelbetmiş olmasından... Demek Mehmet Beyin yirmi yaşmda iken sevdiği Münire Hanıma benzememiş ol- saydı, onda hiçbir alâka uyandırmıyacak ve bu yaz Bostancıda geçirdiği saatler o kadar tatlı olmıya. caktı.. Demek Mehmet Bey onda kendisini değil, gen,liğinde sevdiği kadını görmüş, onunla bu sebep- ten o kadar meşgul olmuştu. Ayşo daha ilk görüştükleri dakikadan itibaren © kudretli adamın cazibesine nasıl tutulduğuna, sonra da onunla beraber geçen saatlerde" ne kadar gülünç denecek kadar mesut olduğunu hatırladıkça yüzüne kon hücum ediyor, bu derece saf olduğu için kendisini affedemiyordu. Fakat, Mehmet Beyin kuvvetli şahsiyeti, cana yakın ve İnsanın iradesini elinden alıp pamuk gibi yumuşatan müşfik tavırları, sözleri ve bakışları kar- şısında hangi kz mukavemet edebilirdi. Yalnız Ay. şe değil, onu uzaktan gören yabancı kadınlar bile ©- Dun büyüsüne kapılmıyor muydu? Ancak yengesinin anlattığı romandan sonra, Mehmet Beyin kendisile değil, annesinin hatırasile meşgul olduğunu anlamış ve ancak o zaman gözü a- çılarak örümcek ağına takılan bir kelebek gibi çır. pınmağa, bu ağdan kendisini kurtarmak için, başi. nın ve kalbinin bütün kuvvetini sarfetmeğe başla” niş Bu pek kolay bir şey değildi. Bunun için, Ayşe. nin her şeyden evvel kendisini meşgul edecek bir İş bulması, ondan sonra da kendisine o yaz geçen gün- leri hatırlatan muhitten ve insanlardan bir müd- det için uzaklaşması lâzımdı, Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND Ja uydurulmuş, müthiş bir iftira olduğunu açıkça ispat edevektir. Esasen müvekkilimin hayatı annesi- ne ksrş. şahitlerin ifadelerile tesbit edilen büyük Işte Ayşe bunun için, var kuvvetile mesleğine sarılmış ve yine bunun için Bostancıya kabil oldu. ğu kadar seyrek gitmeğe başlamıştı. * Yazıhanede derin bir süküt hüküm sürüyordu. Üç genç meslekdaş, nefes almaktan korkarak, üsta. dın yüzüne bakıyorlar, onun ağzından dökülen ber kelimeyi başlarının İçine nakşetmeğe çalışıyorlar ve bu sözlerin, birkaç gün sonra genç bir mücrimi kur- tarmıya yarıyscak kanun maddelerine eklenerek, mahkeme huzurunda, binlerce dinleyicinin karşı. sında tekrar edileceğini ve bir hayatın mahvolma- sının, veya kurtulmasının bu sözlere bağlı olduğu. nu düşünerek, titriyorlardı: — Bu genç kız, bir katil değildir, bu genç kız, bir cinayet işlememiştir. O sadece, dünyada en çok sevdiği anasın. öldürmek istiyen bir adamı sustur. muş, anasını kurtarmak istemiştir. Sonradan, bir da- kikalık bir çılgınlığa düşerek o biçare kadının koca. sile beraber ölmek istemesinde, onun hiçbir sunu teksiri yoktur ve olamaz. Onun anasınıda öldür. düğü iddiasına gelince; aşağıda sayacağım deliller, 'bu iddianın ne kadar alçakça ve hususi bir maksat- Km İİİ ene ea a No. 34 sevgisi; içtimai mevkii ve tahsil derecesi, onu bir ana katili olmaktan tamamile tenzih edecek en parlak ve veciz delillerdir. Onu tanıyanlar, onun an. nesini öldürmek değil, onu en küçük bir sözile in- cilsmekten bile çekindiğini ve hattâ onu, sonradan üvey babası olan adamla evlenmekten man için &- linden geldiği kadar mümanaat ettikten sonra, an- nesinin arzusuna karşı gelemiyerek bilâhare, bu iz- divacı hoş görmeğe çalıştığını ve hattâ üvey baba. sina ve onunla beraber evlerine gelen oğluna karşi daima iyi muamele ettiğini pekâlâ bilirler. Müvekkilim, annesini üzüntüden kurtarmak #in üvey babasının oğluna, yani bugün onu annösini öldürmekle itham eden adama, büyük yardımlarda bulunmuş, birçok defalar onun kumar borçlarını bile ödemiştir... Ayşe gözlerinin bütün dikkati, başınm bütün anlayış kabiliyetile yaşlı avukatın sözlerini takip «erken, beyninin gizli bir köğesinde işliyen başka bir mekanizma vasıtasile de o sabah, avukat Sedat m il Şi beyle hapisbaneye yaptığı ziyareti düşünüyor, © günkü sahneleri tekrar yaşıyordu. — Müvekklimin yüzüne bakmak, onun bir katil olamıyacağını ispata kâfidir. Hakikaten yaşlı avukatın hakkı vardı. O temiz yüzün, o dürüst ve namuslu gözlerin, böyle bir it ham altında tutulamıyacağı âşikârdı. Genç kız şimdi, hapishane odasında gördüğü © sarı benizli, solgun gözlü biçare kadının yalvaran, dilenen sesini duyuyordu: — Hapishanede çürüyeyim, idam cezasına mah. küm edileyim. Hepsine razıyım, fakat bana “sen anneni öldürdün!,, demesinler! Bu Htirayı benim üş- tümden defetmenizi sizden rica ediyorum. Bu sesle ayni zamanda, ne asil ve mağrur bir ahenk vardı ve bunları söylerken, yaşlı gözler ne derin bir acı ile derinleşiyordu! O dakikada, zavallı müttehemin ne karanlık hapishane odasını, nede içinde bulunduğu selale görmediği ve oradan çok uzaklarda yaşadığı belliydi. Hattâ bir ars gözlerini, avukat Sedat beyden çevirerek, Ayşeye bakmış ve kansız dudaklarında acı bir gülüşle: — Düşününüz, bir genç kız için annesini öldür. müş olmakla itham edilmek, ne müthiş bir şeydir, dedikten sonra, belki de onun bakışlarından aldığı cesaretle ilâve etmişti: — Meselâ size, “anneni sen öldürdün!,, deseleri Ayşe, bu kızın kendi gözlerinde okudu. birdenbire şahsi acıslaı unu" üzdüm... , (Devamı var) i

Bu sayıdan diğer sayfalar: