31 Aralık 1934 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

31 Aralık 1934 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— O SAYIFAZ b Ka aT B . DIŞARDAN GELEN Ku ; neşretti Japon beyannamesi uluşların bu alandaki sıyasasını anlatıyor Vaşington, 30 (A-A.) — Japan elçi- Si Bay Saito, Japonyartım 31-12.936 ta- rihinde Vaşington andlaşmasını feshet- mek istediğini Bay Hull'e tesmen bil- dirmiş ve japon düşüncesini aydınlatan bir beyanname neşreylemiştir. Elçi bu beyannamede yeni bir andlaşmanın ya- pılacağı ursudunu ızharla — Japonyazım diğer deniz devletleri de aynı suretle hareket ettikleri takdirde, bütün saffı- harb gemileriyle tayyare gemilerini kal. dırmağı ve bahriyesini yarıya indirme- ği kabul edeceğini bildirmektedir. Sovyetler - Birliği ve Almanya'nın da ilavesiyle Vaşington andlaşmasının #cahinden bir yıl sonra yeni bir koa'e- rTane toplanacaktır. Fakat Azmerika'da Seshin cihan barışı için sayısız zorluk- dar doğurabileceği zannedilmektedir. Zira bu suretle yeni deniz ve ticaret rekabeti ortaya çıkmakta ve ingilir - danerikan münasebatının heyeti umu- miyesi mevzubahs olmaktadır. Denili. “yor ki, japon — mesclesi ya iki anglo- #akson ulusunu kati olarak yaklaştıra- — bileceği gibi anglo - sakgon acununun, manevi de olsa, birliği rüyasına son da verebilecektir. Amerikalılar japonlara kargı deniz #etünlüklerini muhafazaya — azmetmiş elmakla beraber İngiltere ile birliği de muhafaza etmek İstiyorlar, — İngiltere Mse Avrupanın en küvvetli İki devleti. nin donanmaları mecmuuna müsavi bir Gdonanmaya sahip olmasını istemekte- - dir. İtalya Pransa ile müsavat iİstiyor, Fransa ise Almanya ile İtalyanın filo. Tarı mecmuuna müsavi bir donanma is- tiyor. Pransız - italyan silah yarışı İn- Kiltere için yeni inşaatı istilzam edi- yör ki bu da ingiliz - japon rekabetini Antaç edecektir. Nihayet Amerika, pasifik denizin- deki teslihatın çoğaltılmasını yasak “ eden hükümlerin ve Çin'de açık kapı Gıyasasının ve andlaşmayı imza eden develetlerin uzak şarktaki crazilerini zamân altında bulunduran doküz dev. et ve dört devlet andlaşmalarının da Vaşington andlaşmasının foshile bir. Tikte sakıt olacağı kanaatindedir. Ja- ponyanın, birinci derecede bir sevkyl- «eyç noktası olan ve her türlü himaye- den mahrum bulunan Felemenk Hin- distanına karşı alacağı vasiyetten on- “ dişe edilmektedir. Durunmun —anahtarı hiç şüphesiz İngilterededir. Amerika. — Hilar, bir birleşme mahiyetinde olma- — gnakia beraber gelecek deniz konferan. #ında Japonyayı düşlince dahilinde ha- ıııhlıııot edecek bir İngiliz — Ame- gikan anlaşmasını vmud ediyorlar. Bu- danla beraber, İngiltere'nin, Mançuri- de ticari tavizler karşılığında, Çinde açık kapı sıyasasından vaz geçmeğe ve düşüncelerini kabul İle ame- yikalıların görüşlerine aykırı olarak seyıf kruvazör adedini çoğaltmağa ka- /gar vermelerinden korkuluyor. Ameri- ka M İngiltere'nin hoşuna git- d, denizlerin serbestisi M. Saito M, Hull'ün odasına tam #aatinde girmiş ve 12 yi 12 daki ' geçerken çıkmıştır. . Salto gazetecilere bildirişinde faponyanın 1936 yılından önce her tür- / görüşmelerde iş birliğinc anık bu- İunduğunu, ancak bu hususta hiç bir — müsbet programı olmadığını bildirmiştir. b Aıhpınm homldnğu Htalyaya — dabild S-hı- büyük ULUS DUYUMLAR Japon elçisi kararı bildi- İSOVYETLER BİRLİĞİNDE ren bir nota verdi Vaşington, 30 (A.A.) — Dün öğle vakti japon elçisi, dışarı işleri — bakanlı- #a giderek Vaşington andlaşmasının feshine nid notayı vermiştir. Ayan mecli- #i bahriye encümeni başkanı Bay Vin- son Vaşington andlaşmasının feshedil- miş olmasından dolayı tesesürlerini bil- dirmiş ve Amerikanın cmniyeti ve mü- dafaası için 5. 5. 3 nisbetinin muhafaza edilmesinin zaruri olduğunu — söylemiç- tir . Vinson demiştir ki: ”— Deniz silaklarının tahdidi, barı- şan menfaati namına zruridir.,, Mamaileyh, bu andlaşınanın bozul . duğu zamana kadar - geçecek iki yıl içinde bir uzlaşma vücude getirilebilece- ği umudunu izhar etmiştir. Bu yeni iti- Vaf ahkâmına göre, Vaşington ve Lon- dra andlaşmalarından mevcud tahdidat Japon elçisi de iki yildan önce bir itilaf vücude getirileceği umudunu iz- har etmiştir. İngiltere ve Amerika teessüf ediyor Vaşington, 30 (ALA) — Vaşington andlaşmasının feshi dolayısile bura in- maktadır. Bu feshin, silahları bırakmanın ge- nel vaziyeti üzerine arzu edilmiyecek bir takım tesirler icra edeceği mütalca- tsında bulunulmaktadır. Amerikan görü- şüne göre, fesh işi, çok vahim - bir tedi birdir Çönkü, büyük Okyanusta emni- yet müsavatını muvaffakiyetle temin e- den bir sistemi yıkmış oluyar. İngiliz kaynaklarının göri Londra, 30 (ALA.) — Vaşington andlaşmasının, bozulması üzerine eyi malümat alan ingiliz kaynaklarının görüşü, sistemin yıkılmadığı ve fakat bir faslın kapandığı merkezindedir. Bu intıba nikbinliktön ne kadar urzaksa betbinlikten de o kadar uzaktır. Kara ve hava silahsızlanmasının mümkün ol- duğünu, deniz silahsızlanması — örnek getirilerek göstermek — resmi söylev- lerde — bir ahışkanlıktı. Daha — yakm zamanlarda Sir Con Saymen emniyette birliğe ve aded birliğine itiraz etmek- te ve son senelede, 13 yıllık tatbikat: ingiliz bütçesine milyarlar kazandıran Vaşingtos andlaşınasının ana hatlarını müdafaa için kendisiyle anlaşmış oldu- ğunu amerikan murahhas heyeti temin etmekte idi. Bununla beraber, İngiltere deniz silahsızlarıma davasına tamamen kaybolmuş gözü ile bakmaktadır. Önce görüşmeler sırasında tamamen — prestij meselesinden çıkan endişelerin oynadı- ği oyunu mutlak surctte müdriktir. Bu görüşmelerde ber iki cihet de prensip itibariyle İtiraz edilmiyecek şu veya bu tavizi reddetmek için ekseriya ef- kârı umumiyeyi ileri sürmüşlerdir. A - merikan ve japonların haleti ruhiyele- Tinden ötürü ingilizler diplomasi yolu ile anlaşmanın daha kölay olacağını sa. mıyorlar ve hattâ yalnız keyfiyet itiba- riyle silahsızlanmaya ait üç taraflr bir anlaşmanın temellerini atan bir teşeb- büs daha dünden yapılmış bulunuyor. İşin uzun süreceği muhakkaktır, fakat bunun andlaşmanım bozulduğu gün dü- bir sonuca varmak — husu- sundaki kati arzuyu — göstermektedir. Vazifesine sadık olan İngiltere deniz konferansının içtiman davet edilmesini gösterebilecek ve konferansın Muvaffakiyetini kolaylaştırabilecek her türlü teşebbüs ve tavassutu yapacaktır. LEHİSTAN'DA Bay Bek Stokholm'da * — bekleniyor Varşova, 30 (A.A) — Pat ajansının Stokbolin bildiricisi, leh dışartişler baka- nr Bıy Bek'in yarın akşam Stokholm'a MM olduğunu haber a DS d ez Musiki devrimimi- n Rusyadaki akisleri Sovyet radyosu Türkiye için bir konferans - koönser servisine Motkova, 30 (A.A.) ya müziksel ecunu, bugün 'Türkiyede yapılmakta olan musiki deyrimini bü- yük bir abay ve alâka ile takib etmek- tedir. Radio gazetesi bu devrime tahsis ct- 'tiği bir makalesinde diyor ki: “Ulusal türk kültürü devriminden bir parça olan musiki devrimi savaşına, Türkiyenin ulusal kurtuluş savaşı yat. tığı 1919 — 1924 yıllarında başlanmış- tır. Türkiyede musiki devrimi, Anka- ra ve Tetanbul konservatuvarlarının türk balk şarkı ve danslarını derleme büyük İşi neticesinde kabil olabilmiş- tir. Türk ulusunun yaratıcılık kuvvet- lerinin uyanması sayesinde, Türkiyede fen, sanat ve kültür alanlarında değer- lerin yeniden ölçülmesi kabil olabil- miştir. Bu ölçme sonucunda, Türkiye şimdiye Kadar türk tarih, edebiyat, dil ve sanatımın ilerleyişi yollarını tayin eden birçok otoriteleri tanrmaktan vaz- Beçmiştir... Garzete, asıl uusiki devrimi hakkm- da şunları söylüyor: “Türkiye'nin musiki devrimi hare- keti, bir taraftan, islâm kültürü ile be- raber türk ulusuna kabul ettirilen dini hâzin melodilere karğı bir aksülamel ve diğer taraftan padişahlar rejiminin diğer ananeleri yanında avrupalr sey . yaklar için kullandan adi ekrotizme ve Bör de türk şark musikisine bir veda- dif., Gazete, d T a türk'ün büyük rolünü tebarüz dle ten sonra Türkiyede rTus musiki oku- Yuna ve sövyet kompozitörlerinin eser lerine karşr duyulan alâkadan bahisle diyor kir *Türk musikişin tarafından gösterilen Carzuya cevaben radyo ile müusiki neşriyatı dairesi, Türkiye için bir konferans-konser silsilesi açmağa karar vermiştir. Bu konserlerin prog- ramları, Türkiyedeki musiki devrimimi alâkadar edecek musiki parçalarını ihti- va edecek ve eserterinde şark melodile- ri kullanan rus okulu kompozitörleri nin eserleri ile Sovyet Rusya ulusları- nmm ulusal musikisini tetkik ile uğraşan sovyet kompozitörkerinin eterlerinden terekküb edecek ve aynr sov. yet musikisinin ilerleyişini de göstere- cektir.,, aları Bir eski Leh mubhabirinin yazısı Varşova, 30 (A-A) — Eski muharib. ler federasyonundan saylav Göy Kurl . yer Varşavski gazetesinin bir muhabiri- me Fransa — Almanya ve Lehistanı ih- tiva eden bir üçler andlaşmasımı müm - kün zannettiğini söylemiş ve fakat Al. manyada cski muharibler tarafından ya. pılan görüşmelerin fransız hükümetinin malümatı haricinde cereyan etmiş oldu- ğumu temin eylemiştir. erps L: . Yeni Türkiyenin .. gidişi (Başı 1 inci sayıfada) nel harb başından 1922 yılına kadar Tür kiyede olup biten şeyler hakkında ter . tib edilmiş bir de tarih bulasası ilave e - dikmiştir. Atatürk tarafından neşrolunan zen. gin ve geniş vesaikten başka, sovyet ba- srmevi bu cilde, Atatürk'ün mevzuu bah- settiği vekayie iştirak etmiş veya bu ve- kayi görmüş, Sovyet Rusyada az tanın- ıı.hr;ohh'lvoyıhımynıcılını tab ayrıca Türkiyenin ulusal iıdılıı sa- yaşının muhtelif safhalarma aid bir çok resimlerle de süslenmiştir. Kitabın dördüncü cildi do matbaaya verilmiştir. Bu cild ulusal kurtuluş sa- vaşının Lozan Mll va cümhu . kar Si -q—ııdnz-f" 31 İLKKÂNUN 1234 PAZ Hukuk Fakültesinde iakılâb dersleri Bay R. Peker dün sıyasal fırkal-'ın doğuşunu anlattı (Başı 1 inci sayıfada) Tik zamanlarda, devlet işleri, dış sı- yasaya, iç ve dış korunmaya ve bir de maliyeye inhisar ediyordu; bunlarım dışında kalan işler, o zamanlar devle- tin vazifeleri arasınde değildi. Hattâ bu saydıklarımızdan —diş sıyasa - bile devletin işi olmaktan çıkıyor, hanedanın gündelik — kaprisleri âleti, bir iyreti neticesi halimi a r infiali veya bir hdşoüdki: Bu, livac şeklinde iki hanedan mü- nasebeti, bütün ulusal menfaat çarpış- malarını kolayca bir kenara bırakan ve aradaki bütün muğlak mescleleri üstüm- körü hallediveren veya bir yana atan siyaset uümdeleri oluveriyordu, Asker- lik meselesinin devlet işi olması da dış düşmanlar için zorla toplanan ve sonraları para ile kullanılan adamların hanedan arzularına göre şuraya bura- ya sevkedilmesi şeklinde tecelli e- derdi. İç korunmada başlıca endişe, sarayın karnr ve gözü doyurulmuş, bir takım muhafızların ve eli kamçılı in- zıbat kuvvetlerinin elden geldiği kadar çok ve ceberutlu hazır bulundurulma- sından ibaret kalırdı. Maliye işi, para sıyasası ise, halktan başta bulunan is- tediği, sarfedeceği kadar parayı verim kabiliyeti hiç besaba katılmadan zorla toplamak ve ekseriya sade keyf için harcamaktan öÖteye geçmezdi. Pcoda- Tizm'den monarşiye geçildikten sonra da; devletin vazifeleri artmış, şimdi olduğu gibi dal budak salmış - değildi yukarıda saydığımız varifeler biraz da- ha şümullendirilmiş ve şuurlandırıl!- mıştı; usüller biraz daha muntazam ve makuldü, o kadar.. Liberal devlet şek- lini aldıktan sonra devletim vazifeleri arasında, okuma, bayındırlık, sağlık sağlamlık ve soysal yardım da yer al- mıya başladı, ökonomik ve soysal İş- der de devlet işi içine girdi. Devlet te- arttıkça o- baştaki ıg., leri, böylelikle genişleyip munla muvazi olarak yürüyen ve geli- şen siyazt fırkaların işleri de girift ve geniş bir hal aldı. Bu suretle, devlet idaresinde, kamaatler, tarzlar, usuller ve hareket noktaları etrafında daha far- la fikir ihtilafları baş gösterdi: siyasi fırkaların sayısı çoğaldı, programları yeniden çizildi: fırkalar mücadelesi hâd bir şekil aldı. Sıyasal bir fırka, kuracağı devlette ulusal işlerin ana çizgileri Üzerinde tatbikat teferrüatlarında olmasa bile HFikir bakımından biribirine inanas ve dayananların kurduğu bir tesistir. Bir tıyasal fırkayı kuran ve yürüten un- surlar, bu programların üzerine namus Sözü vermiş sayılırlar, Teferrüatlı ça- Tışmalar üzerinde bir takım fikir baş- kalıkları olsa da; bumlar bir ayrılık do- #urmaktan uzak kalırlar: Karşılıklı #eragatler, biribirlerini gözetleme ve uzlaşmalar bütün bu — ihtilafçıkları balleder. Günün meselesi Üzerinde ve ileriyee sirayeti imkânı olan bir ayrı- Pırka programları, bir kişi tarafın. dan düşünülerek bir takrm meselelerin halli yolunda srralanıvermiş maddeler yığını demek değildir. İleri bir sıyasal fırka, onu kuran İnsanların içinde bu- lundukları mubitin şeraitini ve ulusun istek ve gidişlerini göz önünde tuta- rak, birlikte geçirilmiş tecrübelerden. görgülerden ve idareci bir yaşayıştan sonra hayattan bulup çıkardıkları haya- W ve tatbiki kabiliyeti olduğunu bil- dikleri bir takım umdelerin terkibidir. Bir fırka programına, asıl kıymeti ver. direcek budur; üzün ve içinden çıkıl- maz olması, edehi ve mufassal yazılma- *1, hayatt hiç bir kıymeti ona İzafe et tiremez. Sıyasal bir fırkaya kuvvet ve kudretini veren en büyük İmil, şeftir. Şef, fırkanın İradesini, şerefini ve ha- yatiyetini temsil eder. Şef, — fırkasını kendi ruhundan besler ve ona verdiği heyecan ve hararetle muhitini ısıtır ve aydınlatır. Başka mühim ve geniş te. şekkülleri değil; sade, üç kişilik bit ti- cat? teşekkülde bile bir baş, bir hakiki idareci olmazsa © şirketten umular faydaların hiç biri meydana — gelemez. ıBı»nlııl bir bilyük siyast teşekkü'r. dechal tobarüz eder, Bu itibarla; Cüm- huriyet Halk Fırkası, düayanın en maze bariyetli fırkası ve türk wlusu, dünya- nn ea bahtle ulusudur. Bütün fırkala. rın imrendiği bir fırka, bütün ulusların imrendit utus: Çünkü Sefi, emsal- Sefi var.. siz bi Nazari malümattan — ziyade içimle yaşadığımız günün iycab ve inanlarını telkin eder bir amacı güden bu dersler- de Fırsat düşmüsken şunu tebarür et- tirmek gerekliyor ki: tek tek adamlar, kiymetleri ne olursa olsun, sosyal ba« kımdan, yüce işleri basarmak bakımın. dan .sılırdırlar. Bugünkü hayatta üstün olmak ve hattâı tutunmak için, bir usu- sun kafısı ve yüreği işliyen insan'>cı- Bin bir ans inanışta, bir ana yolda be- raber olmaları, bir olmaları csaslı şart- tır. En üstün bir devlet politikası gü- den Türkiye rejimine yalnız inanmanı. z21 ve bağlanmanızı dilemek değil; yarın hayata karıştığınız zaman yanınızda, beraberinizde çalışanlara da aynı şeyi telkin eylemenizi dilerim. Yeryüzünün içinde bulunduğumuz haline bir göz atalım: Bilgi genişlemeli te, hızlanmaktadır. Bir hektotonlar devrindeyiz: bir düğmeye — basmakla yüzlerce tonu harekete — getiriyoruz; mesafeleri rametmekteyiz: Yeryüzü sa vaşından evel Manş denizini — tayyarae ile geçmek bir fevkalâdelikti * bugün Bahrimuhitleri aşan postalar tesisi deve rindeyiz. Bütün bu gelişen, genişliyen hayat içinde devletin Üzerine yüklen- diği işleri başarması için tam bir ihtıs sas, kıymet ve güven lâzmm. Her İş, u. Tuslaşıyor, Profesyonel askerlik, pro- fesyonel ticaret, uluslaşmıştır; İktisa. di vaziyet, ulusal bir Skonomi halinde en uygun şeklini buluyor; kültür bile profesyenel olmaktan çıktı: o da ülnse laşmakta: onun da uluşlaşması, ulusa yarartr olması, yen! hayat gidişine nye ması İçin birinci şart, İşte bu manzara — karşısında ve bu vaziyet içinde; bir takım zümre ve sı. nıfların kendi menfaatlerine uygun o. larak öne sürmek İstiyecekleri bir tas kım telakkilerden doğacak, ulusal poli« tika hayatında engeller ve muvaffakıı yetsizlikler doğuracak, dağnık, karışık! bir fırkalar hayatının doğması, devletiş bu kadar ihtısas, kıymet ve güven işke ni zorlaştırmaktan, karıştırmaktan, tös gezdirmekten başka şeye yaramaz, Li, beral devlet tipinin dağnık fırkaları yes rine ulusun bütün isteklerine omuz verm miş, bütün tehlikelerini göğüslemiş teki fırkalı idarelerin muvaffak olacağı dee virlerdeyiz. En uygun devlet şekli, na-, sıl monarşi değilse ötekiler de değil dir; ulusal devlet şekli, bizlen şeklimiz. dir, tek fırka şeklidir kl: Ayakta dü«e racaktır, muzaffer olmuştur ve muzafe. fer olacaktır. Yoksul çocuklara yardım Kış geldi; kışın soğuğundan ve bu soğuğun getirdiği hastalıklardan yole suz yurddaşlarımızı korumak — hepimis zin boynumuza borctur. Bu borcu ödes miş olmak için kullanmadığınız ceki gamaşırlarmızı, çocuklarınızın eskilerie ni “Çucuk esirgeme kurumu,na verinia Çocuk Esirgeme kurumunda parasız mnayeneler Çocok esirgeme kurumu - sağlık ve soyusl yardım müdürlüğüne tayin edil« miş olan çocuk hastalıkları mütehası sıst Bayan Dr. Fahriye ber gün saat 12 yekadar hasta çocukları; Bayan Dr, Fıtnat pazartesi, pen şembe günleri saat 14 tem sonra iç ham talıklı anneleri ; BSalr günü saat 14 ten sonra da harb €i hastalıklı anmeleri; Doğum ve kadın bastalıkları müto hassısı Bay Dr. İsmall Hikmet çarşamr ba günleri saat 14 ten sonra gebe kas dınlar ve kadın hastalıkları muayenes derini çocuk sarayında yapmaktadırlar. Gebe kadınlardan muntazaman mudu geneye getenlere doğumunda kurum e« B

Bu sayıdan diğer sayfalar: