12 Mayıs 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

12 Mayıs 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS SAYIFA & DIŞARDAN GELEN SON 5 Garer ae ar v ae K SAA GÇ KA SD - İN İLTERE DE Yeni bir hava andlaşması projesi Londra, 11 (A.A) — Yetkeli $evenlere göre avam kamarasının 25 mayıs görüşülerinde İngiltere hükümeti 1934 andıçına baj lacaktır. Bu andıç sürel silahsız - nma komisyonu iki yıldan önce bütün hava kuvvetlerinin kaldırıl Masına karar vermezse; her mem- leketin bir hava ordusu yapabile Ceğini ve her memleket için se - kiz yılda — gerçeklesebilecek bir plân ileri sürmektedir. 1934 tekiz yıl içinde prensipleri Almanyaya öteki devletlerle esşitlik elde etmeye imkân verdiği halde bugün Almanyanın silahsız- lamak gerekecektir hemen alınmasını gi tedbirlere bir anlaşma ya- izum kalmıyacaktır. Ban- başka daha önce — karşılıkh ava yardım andlaşması yapmak gerekmektedir. ) tere Almanyaya sömürge vermek meselesi Londra, 11 (A.A) — Çıkarı - lan bazı haberlerin aksine olarak. ngiltere hükümeti — Cenevrede, Almanyaya, arasında Liberyanın da bulunduğu sömürgeler veril - Mesi işini ortaya atmıyacaktır. Bugünkü arsıulusal durumun Yeter derecede karışık olduğu, ve yeni karışıklıklar, anlaşmazlıklar uracak — bir işin konuşulması hiç uygun olmadığı hatırlatılmak tadır. Dük dö Mançester'in duruşması Londra, 11 (ALA) — Ağır ce- za hakyeri, dük dö Mançesteri, eni kötü kullanma suçundan Ötürü 9 ay hapis cezasma çarptır- Muştır. Dük dö Mançester, ölen karısının aileye beğittiği ve bu se bebten dolayı hiç bir kimsenin Mülkü olmıyan elmazlarını tutu - Ya koyarak 650 lira ödünç aldığın- dan hakyerine gönderilmişti. İ'ıgiltere’nin. uçak fabri- kalarına bir genelgesi Londra, 11 (AA) — Hava bakanlığı, uçak yapan fabrikala- Ta bir genelge gönderip, sipariş- lerin tesliminde acele davranma- FERANSADA Zehirlenmeye karşı zehir Paris, 11 (A.A) Doktor Ge orge Paisseau, en ağır zehirlen - melerin sağıtmasında, strikininin başarıklı sonuçlar verdiğini dene- miştir. Dr. Paisseau, kuş palazı toksinleriyle olan zehirlenmenin, barbitürik neviden, — ve veronal gibi, uyku verici zehirlerin fazla ca alınmasiyle olan zehirlenme - lerle bazı benzerlik gösterdiğini görmüş ve bunlara karşı çokça sirikinin kullanıp iyi sonuçlar al mıştır. Daktor Paissesu 23 kuş pala - zında strikinin taptarmış, hasta - nın ağırlığına göre, kilo başına ve elli gün müddetle her gün, ya- rımşar miligram strikinin şırınga etmek suretiyle, hepsini tedavi et miştir. Yeni bir tank modeli Fransa - 11, (A.A) — Moböj tarafından Fransız sü bakanlığı gönderilen bir kurul özel bir mad- de güzeyinde, bir metre kırk san tim derinliğindeki bir nehri, 1s - lanmadan geçebilecek bir tankın denemelerini yapmıştır. İSTAN'DA Ölüm cezası giyen yunan subayları Atina, 11 (Ulus) — deniz a- zıyanları davasına bakan yunan süsl hakyeri kararını vermiştir.Ni- ki torpido süvarisi kaymakam Pa pazoğlu ile bir deniz subayı vi - cahen, kaçak Visamiral Demesti- kas ile Kolyakidis, iki miralay, es ki cumurbaşkanı Kondoryotisin oğlu kaymakam Kondaoryotis ve 22 büyük dereceli deniz subaymı gıyaben yokatım cezasına, Ami ral Rusel'i yirmi yıl kürek cez--i na çarptırılmıştır. 33 deniz subayı ölüm cezasına çarpılacak Atina, 11 (AA) — Sue_l hak: azıdıktarı için 33 deniz su - çarptırmuştır. Bun - leket dışına kaçmış yeri baymı ölüme ların 31 i mem | ALMANYADA Alman hava filosu Berlin, 11 CA.A) — Alman ha- beralma bürosu, yabancı besın de legelerine verilen yemekte, B. Gö ringin, gerekirse iki Avrupa dev- letinin hava — kuvvetlerine karşı koyabilmek için; Almanyanın ker di hava kuvvetlerini lüzumu ka - tadır. Haberalma bürosunun bu ya- lanlaması, bazı ingiliz gazeteleri tarafından B. Göringe yatsanan diyem içindir. Almanyadan uzak doğuya seferler Bremenhaven, 11 (A.A) — Almanya ile uzak doğu arasında sefer yapacak olan yeni alman vapuru Şarnharst bugün saal 17 de ilk yolculuğunu yapmak üzere limandan ayrılmıştır. Doktor Ekner hasta Berlin, 11 (A.A) — Zeppeli şirketi yöretim kurulu başkanı ve dirijabi balon kaptanı B. Hugo Ekner aşırı zatülcenbten hastadır. Kendisi Vürtemberg'de Eslingen hastanesine yatırılmıştır. Çekoslovakya'nın protestosu Berlin, 11 (A.A) — Çekoslo - vak elçisi, çekosloyak sınırından kaçırılan alman göçmeni Lam - pertsberger meselesi hakkındaki protesto notasını fon Bulova ver n Hitlercilik propaganda ve Âvusturya Viyana, 11 (A.A) — Yukarı Adijde hitlerci propagandasının artması, Tuna andlaşmasını teh- lükeye koyduğu gibi, Avusturya ile İtalya arasında bir gerginlik doğurmak üzüntüsünü de uyan - dırmaktadırlar. Gizli nazi işyarları, Romanın karışmasını uyandırmak ve Tirol halkını Avusturyayı italyan dost. huğuna karşı çevirmek için İtal - yaya karşi propaganda - faaliye tinde bulunmaktadırlar. Viyana hükümet adamları, Al- manyanın, prensipinden uzaklaş dar kuvvetlendireceği yolunda di- yevde bulunduğunu yalanlamak - İtalya - Habeş durumu Londra, 11 (A.A) ile Habeşistan tarafından pren - sip bakımından kabul edilmiş o lan, fakat habeş — imparatorunun Raomraaya göndermiş olduğu son no- taya rağmen daha gerçekleşeme- yen karma yargıç komisyonunun bir an önce kurulmasını istemek amaciyle Fransa ile İngilterenin bugünlerde İtalya hükümeti ka - tında dostça girisitte bulunacak ları haber alınmıstır. Bu komisyon kurulursa, uza - ıp gitmesi kötü sonuçlar doğura bilecek olan bugünkü durumun ü- zerinde iyi bir etke yapacağı kay drditmaktedir. — İtalya Habeşistan silahlanıyor Roma, 11 (A.A) Giornale d'ltaliyanın yazdığına göre, ikin- cikânundan bugüne kadar, Avru- padan Habeşistana 10.000 mav zer, 2.000.000 fişek, 200 tane de mütralyöz gönderilmiştir. Aynı gazete, Almanyanın, gaz ve patlayıcı maddeler yapılmak üzere, Habeşistana kimyeviğ mad- deler satmış olduğunu da ilave etmektedir. Daha bir çok mitralyöz, uçak topu, Yunkers uçak ve tankları, yolda bulurmyosunuş. Habeşistan, satım aldığı bu eş- yanımn karşılığını beş yılda ve mal ile, en çok kahve ile ödeyecekmiş. Giornale d'ltalya, Avrupa ban- kalarından birinin Habeşistan he- sabına iş görmekte olduğunu sa- nıyor. Habeşistan protesto ediyor Adisababa, 11 — İtalyan sömür- geler bakanlığı yönetgerinin par- - — —- nu söylemektedirler. Almanyanm Habeşistana silah vermesi, italyan politikasına güçlük çıkarmaktan başka bir şey değildir. Almanya, İtalyanın gerek şi malinde, gerek cenubunda karı - şıklıklar çıkarmaktadır. Katolik Stürmşarren'lerin or- ganı olan (der Strum) gazetesi di- yor ki: ” Tuna bölgesinde ekonamik politikanım karıştırılmasını ve Tu- na andlaşmasının çiğnenmesini güden kmav hitlerizmin menfiğ bir cereyan olduğunu göstermek laşması imle memekle suçlan. bu andlaşma müne v larak yargıç usülünür uluslar sosyetesine olduğu anlatılmakta tedir ki: baş vur ve denilmek- İtalyan sayla anarşi için- de oldu Habesiş- tan #i nu söylediğ diki anlaşmazlıkta b çı ve dürüst hareket etmiş, İtalya: nn harb hazırlıklarına rağmen anlaşmazlığın tarafsız bir yargıç- Tıkla kotarılması için sonucsuz o larak çalışmıştır, ki bu da bir a- narşik devletin işi değildir. 1928 andlaşmasına uygun olarak Dess - Asab yolunu yapmamış olduğu ileri sürülen Habeşistan bundan soravlı tutulamaz, çünkü yolun yapılmasından önce gereken eks- pertizde eksperler oybirliği ya mamışlardır. Gal, Somali, Sida- mo illerini barbarca sömürdüğü söylenen Habeşistan, bunun ter- sine ola: bu illeri, imparatorlu- ğun diğer yerlerinden hakça hiç ayırd etmemekte ve onlara sö- mürge göziyle bakmamaktadır. Notada, sonuc olarak, italyan sö- mürgeler bakanı — yönetgerinin 1928 andlaşmasını tanımadığı ve Uluslar sosyetesi üyesi olan bir devletin Habeşistanın erkinlik ve toprakları üzerinde tam egemen- liğini gözetmesi gerektiği bildi. rilmektedir. B. Musolini Floransa'da Floransa, 11 (A.A) — Bay Musolini beraberinde dış asbaka- nı Bay Suviç ve hava asbakanı ge: neral Vafle olduğu halde, Floran- sa uçaklar limanma inmiğ ve Â- vusturya başbakanı Bay Şuşnig ile Avusturya elçisi ve şehrin yük: sek İşyarları tarafından karşılan- mıştır. Afganistan'ın yeni İtalya elçisi Roma, 11 (A.A) — Düne ka - dar Afganistan elçisi olan Meh - med Kasım bugü- Kibil'e gitmek üzere Romadan ayrılmış ve du - rakta yeni elçi Mehmed Giray Han ile dış bakanlığı ileri gelenleri ta- rafımndan uğurlanmıştır. lazını bildirmiştir. SLS'un romanı San Michele'nin kitabı Yaran: Aksel MUNT Türkçeye çevizen: Nasultij BAYDAR i, yemekte yanıma oturmuş İad görümcesi, _%rı, şimd:_ve kadar gördüğüm ta dınların en güzeli olduğunu bana söyle unutmuştu. Güzel ve siyah gözlerin - keder ifadesi benim de hemen gözüme 1. Yüzü bir nevi cansızlık içindeyidi. bü Ya'r_ımdı oturduğum için — canı sıkılmış ;ı“mııu_ ır ve bu sıkıntıyı gizlemeğe pek de Na etmiyordu. Ona, bu yılki salonda bir- aÇ güzel tablo olduğunu, görümcesini ıâhînzı_n Pariste okuduğundan b:ıl_ıseltğg rn;ucmm. Orada - Marie Bashkirtzeff'e - ğ ayıp rastlamadığını sordum. Rastlama- gırtu, fakat ondan bahsolunduğunu işitti - ni söyledi. “Evet, dedim, herkes gibi. Moussia her göze görünmeğe çalışırdı. Onu çok ndiye kadar tanıdığım genç- idi, yalnız çok kalbsizdi, © y ce, kendisinden başka kimseyi Miyen bir sahte vekardı.,, So! arkadaşım eskisinden daha usan - ünüyordu. Onu yumuşatabileceğimi » öğleden sonra Chelser çocuk has - imi, Pariseteki “bulunmuş hastanesine sık sık gittiğim iÇ çocuklar, T ı ğim etin bana bir çok şeyler öğre Ş I bu zi söyledim. O, bizim ç duğuünu sanıyordu. n Bu hastanelerin hiç de iyi olmaf!ılîıar:m, Fransada hastanelerde ve hnstan_rler—n c:ı - şında çok çocuk öl inü söyledim; terl.; dilen binlerce yeni doğmuş — ÇOCU, un a ğı.V alay “sütnineler,, treniyle taşraya gönderik- diğini anlattım. İlk defa olarak yirdi, bakışlarındaki C€ ; bu kadının ş:ğ’:î:;ü::emm. Ev sahibesinden izin alırken, onu ne benim, ne qc) doktor Charcot'nun tedavi cılehilcccğimızş, çoktoı: Philips'in münasib o!cl:.ığunu _vc'gomn)c':sl bir çocuk doğurursa iyileşeceğini kendisine öyledim. L M)y]ohn beni görünce memnun olmuş gibi davrandı ama yemekte yanımda otur_urkcn zayıf ve solgun bir hali vardı. Rozali, ge - celeri çok öksürdüğünü söyledi. Gece, ha - rareti hafifçe yükseldiği için onu iki gün ya- tırdım. Çok geçmeden, küçük hayatının her günkü cereyanıma yenidcn' avdet etti. Her zamanki gibi ciddi ve sessiz — tavriyle benimle beraber yemek yiyor, öğleden son- ra Rorali ile birlikte Monceau parkına gez - ocuk hastanelerimizin çok iyi ol kederli gözlerini bana çe- ansız ve sert ifade kay- yumuşak yürekli ol - Landradan döndükten on ün sonra bir gün, miralayın bekleme salonun ğ e şaşa kaldırm. Karıs: ni de i, Parise gelerek öteberi satın almak ve sonra da Akdenizde bir gezinti yapmak için Marsilyada duran yatlarına binmek istiyordu. Ertesi gün için beni Rhin o e çağırarak, yemekten sonra karısına bir çocuk hastane- i gezdirirsem nettar ol ralayın zevcesinin, muayenelerim bittikten sonra eivinden geçerek beni almasını karar- Taştırdık. Onun şık landosu kapımın önünde durduğu zaman salonum daha dolu idi. Ro- xali'yi aşağıya yollayıp, isterse biraz dolaşıp yarım saat kadar sonra gelmesi, isterse de hastalarımla olan işim bitinceye kadar ye- mek odasında beklemesi için kendisine ha- ber gönderdim. Yarım saat sonra onu, diz- lerinin üzerine oturtmuş ol John' yuncakları hakkında ven izahatı b bir alaka ile dinlerken buldum. Bakışlarmı John'dan bana çevirerek: — * Gözleri tıpkı sizinkilere benziyor. Evli olduğunuzu bilmiyordum, ,, dedi. Ev- li olmadığımı söyledim. Hafifçe kızararak yeniden John'un resimli kitabını tetkike ko- yuldu. Biraz sonra kendini topladı ve ka - dınlara has olan tecessüs bissiyle, annesinin isveçli olup olmadığını sordu: saçları o.ka - mamış bir durumda bulunduğu - — ——— — — dar sarı, gözleri o kadar mavi id Sözü nereye getirmek istediğini çok iyi anlıyordum. — Rozali'nin, kapıcmın, nün ve ekmekçinin, John'un ma kani bulunduklarını bi arabacımım onun için: “Mösy diğini bile duymuştum. dasız olacağını, onları bu zandan v ben de aşağı yukarı inanmıştım. F: le müşfik bir kadının bakikati hakkı olduğunu düşünerek ona, sıl John'un annesi değilse, ben babası olmadığımı, çocuğun öl yesinin çok acıklı olduğunu, bu hikây üzeceği için ne olduğunu sormamasının da- ha iyi olacağını söyledim. John'un kolunu açarak, ona çirkin bir yara izi — gösterdim. Şimdi ben ve Rozali'nin yanımda, iyi ellerde olduğunu fakat hiç gülümsemediği için, am- cak gülümsediği gün onun geçmişi unuttu- ğuna hakikaten emin olacağımı anlattım. — “ Sahi, dedi, çocuklar oyuncaklarını gösterirlerken gülümserler, — halbuki o bir dafacık bile gülümsemedi.,, Çocukların düşüncelerinden pek az şey - ler bildiğimizi, onların içinde y â Jemin yabangısı olduğumuzu, ya ne insiyakının arasıra onların dü: anlayabileceğini genç kadıla söyledim. (Sonu var) sina - de onun ve hikâ- e onu

Bu sayıdan diğer sayfalar: