Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SAYIFA 2 ' ekus PS ŞA KÜ Di Rre 4 Yü Un sale di yi Bir dosta — Ankara'dan mekfuİ) | - Ankara gezintileri — Ankara'nın sıcak günlerini ve 'serin gecelerini öğrendikten son- ra dudaklarının ucuna şu soru ge- liyor değil mi? — Çalışma şehri olan Ankara- da, sıcağa bakmıyarak, bütün gün uğraştıktan sonra cumartesi öğle vaktinden pazar akşamına kadar nasıl eğleniyorsunuz? Bunun cevabı öyle güç, öyle üç ki seni biraz aydınlatabilmek için bu yazın kaç cumartesisi, kaç pazarı varsa hepsini, (haydi ma- yıstan başlayarak sayayım: on yedi cumartesi ve on yedi pazarı, . yani şöyle böyle yirmi beş buçuk günü) ve bu kadar günde ne yap- tıklarımızı iyice hatırlamam lâ- zım. O geçmiş günleri birer birer andıktan sonra kısaca söyleyim: — Yirmi beş buçuk azad gü- nünde gezdik, eğlendik, güldük ve dinlendik diyemem. Bir akşam üstü Dikmen bağla- rına çıktık, Ankara kışının sertliği düşünülerek yarı hımış ve yarı kârgir yapılmış, köşklerinin biçi- mi benzetilmemek şartile, Çamlıca sırtlarını andıran Dikmen, Anka- ranın binbir gürültüsünden uzak, en sessiz yazlığıdır. Orada tabiati dinledik, kır çiçeklerini kokladık, çocukluğumuzu hatırlayarak ko- * Şuştuk, kırmızı, sarı, kızıl ve lâci- verdin inanılmaz tonlarıyla utku boyayarak batan güneşi ve sonra görünmez ellerin yüzer ellişer yaktığı Ankara İlâmbalarının pı- rıldayışını seyrettik, Yapacak baş- ka bir şey kalmamış olduğu için, temiz havayı eme eme evlerimize döndük. Bir başka pazar, günün batışı- | na yakın, Keçiörene gittik. Bura- sı Dikmenden en az iki asır ileri bir yazlıktır. 'Baştan sona kadar asfalt bir yolu, zevkle kurulmuş şale'leri, kenarları parmaklıklı gü- zel bahçeleri, yeşil üzüm bağları, her yerde sıksık rastlanılamıyacak kadar şık bir gazinosu vardır. O- rada, Kızlarpınarına çıktık. İleri- deki tepelere tırmandık. Orman çiftliğinin bir oazis gibi kümelenen yeşilliklerine, tâ uzaklarda kül rengi toprağı beyaz lekeciklerle işaretleyen Etimesud'a, beri ta- rafta bir köy kuyusunun ağzı gibi kaynaşan eski Ankaraya, onun ö- tesinde görünmeyen Yenişehirin üzerinden şahlanıveren Çankaya- yabaktık ve gazinoya döndük. Gazinonun oparlörlü »gramofonu bir tango çalıyor, bir iki genç çift ortada, neşeli ve bahtlı, dönüyor- lardı. Tango, fokstrot, vals ve ge- ne tango.. Yirmi beş yaşında, ku- lağa bir sevgili sesi gibi gelen caz müziği, şimdi içimde, sanki istih- zalı bir dudak gibi bükülüyor ve gönlüm, akşam olduğunu, sürülerin ağıllara döndüğünü, kırların ses- sizliğe büründüğünü, bir günün yorgunluğun dindiğini, ayın yükse- Hip yıldızların biribirine göz kırp- tığını, ışınkara bir âlem içinde a- ğustos böceklerinin şarkılarile bir- likte dağ çiçeklerinin kokularını dört yana yaydıklarını anlatan bir akşam müziği istiyor. Fakat tan- go devam ediyor: ehtaplı bir gecede, Görmüş, sevmiştim onu... Gazinodan çıkarken bir köş- kün açık penceresinden bir başka gramofon ağlayor: Her nefesde şâkiri ihsanımım, İki nesil, iki çağ, iki müzik! -— Hangisini dinlememeli? İkisi- ni de mi? Bir gün, otomobille gitmek bilgisizliği yüzünden Kayaş'ta üs- tümüzü başımızı süpürmek ve yü- zümüzü gözümüzü yıkamakla va- kit geçirdik. Dönüşte yaptığımız gene bu oldu. Halbuki trenle git- meli idik, Yahud hiç gitmemeli idik, çünkü Kayaş iki dağ arasına sıkışmış bir su kenarında uzayıp giden güneş görmez öyle ağaçlık- lardır &i küf kokan havasızlığıyla ancak başınıza ağırlık ve yüreği- nıze bulantı verir, Buradan hoşlananlar sabah er- kenden bir ağacın altına yerleşir, çocuklarının salıncaklarını ve bir kaç taşla ocaklarını kurar, soyu- nur, dökünür, yiyerek ve içerek akşamı bulurlar. Burası İstanbul- da Kahtâne, Kütahyada Çamlık, Eskişehirde Porsukboyu, Bursa- da Nilüfer kenarı ve küçük şehir- lerimizin hepsinde ağaçlı ve sulu her gezinti yeri gibidir. Bir gün, daha karanlıkta, dört otomobille yola çıktık, Kızılcaha- mama gittik, Bozkırın eteğinde bir su ve çam memleketi... Anka- radan oraya kadar bir otostrad, çamlıklar arasında rus- daçyaları gibi köşkçükler, su kenarlarında gölgeli bahçeler, sıcak su kaynağı üstünde temiz bir hamam, gazino- lar, küçük bir stad düşündük. Yazın işlerinin başından ayrı- lamıyanlar, sabah otobüsle Anka- raya ve akşam bu yakın yazlığa gidip gelebilirlerdi. Neler yapabileceğimize inan- maz görünen biri: “Leyleğin öm- Tü...,, dedi. Bir başkası: “Her yeniliğin ha- yal genişliğinden kaynadığı,, n söyledi. Doğruyu söyliyen hayaline gü- venendi, değil mi? Sevgiler, N, BAYDAR Şeker ve tuz fiatları indikten sonra 2752 ve 2785 numaralı kanun- ların yeritilmesi üzerine şeker ve tuz fiatları düştüğünden hüküm- leri yürürlükte olan sözbağlarına bu düşüklüğün tesir edip etmiye- ceği bazı yerlerden Finans bakan- lığına sorulmuştu. Durumu ince- leyen Finans bakanlığı aşağıdaki genelgeyi ilgili yerlere gönder- miştir: “Şeker ve tuz fiatlarında hasıl olan tenezzül, piyasa temevvüçle- rinin ve iktısadi şartların husule getirdiği tabiiğ bir netice olmayıp neşredilen kanunlardan doğma bir keyfiyet olduğundan vukuundaki illet ve sebebi itibarile tabiiğ ahval ve şerait içinde önceden düşünü- lerek mukaveleye dercedilmesi mutat olmayan bu kabil yeni vazi- — yetlerde mukavelelerin mali hü- kümlerine yapacağı tesirleri âkit- lerin maksat ve menfaatlerine en uygun olan şekilde takdir ve tat- bik etmek icap eder. Aksi takdirde bir tarafın ıvaz- sız istifadesine mukabil diğer ta- *rafın zarara maruz kalması tecviz edilmiş olur ki böyle bir netice a- dalet ve hakkaniyet prensiplerile telif olunamaz. Bilhassa mevcut stokların za- rarını telâfiye matuf kanuni hü- kümlier çıkarılmış olmasına rağ- men akitten sonra evelce derpiş edilmeyen bir sebeble fiatı çok düşmüş olan şeker ve tuzun muka- velelerde tayin edilen fiatlarla a- hnması için âkit daireye bir mec- buriyetin tahmili hakkaniyete uy- gun düşmiyeceği gibi bu kabil mücbir sebepler mukavelelerin tadili zaruretini husule getirir. Bu seheble şeker ve tuza ait mukavelelerin yeni ahval ve şart- lara göre tadili hususunun müte- ahhitlere teklif olunması şayet bu tadile muvafakat etmezlerse mu- kavelelerinin feshile ihtiyacın ye- niden eksiltmeye konulması icap edeceğinden bu dairede muamele ifasile beraber keyfiyet alâkadar- lara da tamimen tebliğ olunur. DİIS HABERLER Durum karanlık, barış umudu azaldı (Başı 1 inci sayfada) . İtalya'nın Mısırda yaptığı propaganda Londra, 6 (A.A.) — Taymis gazete- si,, şimdi Mısırda yapılan gizli ve ince dadan bakl ktedir. Bu ga- propag »ete, ezcümle diyor ki: “Mıisirin dürümür — İtalyanın — özel dikkatini bu ülkeye çekmektedir. Mı- sırda bugün bir propaganda başlamış görünmektedir.,, Bir Mısır ajansı olduğunu ileri sü- rön bir kurum, İngiltereye karşı ve İ- talyadan yana bazı yazılar yaymakta ve gazetelere parasız dağnmıktıdn_ Gazeteler, dolambaçlı bir yoldan İn- giltereyi tenkid ve Mısır hükümetlerini İngiltereden yana satın alınmış olmak- la suçlamağa çağrılmaktadır. İngiltere, İtalyayı protesto edecek, i Londra; 6 (A-A.) — Sıyasal çevenler ittalyanın Mısırda İngiltereye karşın 0- larak harcadığı kınavların yakın bir za- manda Roma nezdinde bir protestoya sebeb olabileceğini sanmaktadırlar. Habeş delegesi değişti. Cenevre, 6 (A.A.) — Habeş hüküme- ti Paris'teki elçisi Tekleyi Cenevreye başdelege tayinine ve dünkü hadiseye sebeb olan Jez'i ona yardımcı vermeyi 'kabul etmiştir. İtalyanın tekrar konsey toplantılarında bulunmak 3 het için buna ali vardır. B. fekat Jez konseyin öğleden sonraki özel top- lantısına gelmemiştir. Londrada umudsuzluk Londra, 6 (A.A.) — Sıyasal çeven- ler, dün akşam Cenevredeki hadiseden dolayı karamsardırlar. B. Baldvin, yarın kabine üyeleriyle görüşecektir. Cenevredeki nazik durum dolayısiy- le bu toplantıya büyük bir önem veril- mektedir. İ Durum çok gergin ; Cenevre, 6 ÇA.A.) — Röyter bildiri- yor: Komite üyelerinin seçilmesi husu- sundaki zorluklar atlatılınca, italyan - ha- .beş anlaşmazlığının tüzüğün hangi mad- desine göre görüşüleceğini saptamak için bir toplantı yapılacaktır. Başlıca de- legelerin bir kotarma yolu bulmak için çalışmalarına karşın durum çok gergin- dir. Durum tehlikelendi. Londra, 6 (A:A.) — Taymis gaze- tesi yazıyor: “İtalya uluslar sosyetesi önünde Ha- beşistan ile aytışmadan geri durmada devam ediyor. Bu, kabul edilmesi im- kânsız, yeni ve müteazzımane bir hare- kettir. Bu hareket, Habeşistan uluslar sosyetesi üyesi olmak istediği sırada İtalya tarafından Habeşistana gösteri- len yardımla pekaz bağda;ıbillir. Avrupalılar Habeşistandan ayrılıyor Adisababa, 6 (A.A.) — Bin kadar erkek trenlerle sınıra gitmişlerdir, Av. rupalıların Habeşistandan gidişi devam ediyor. 40 ingiliz salr günü buradan ay- rılacaktır. İtulya, toplantılarda bulunmıuyacak Cenevre, 6 (A.A.) — B. Aloisi, ital- yanın konseyde Habeşistanla aynı Zâ . manda toplarıtıda bulunmaktan geri durduğunu resmen genel sekretere bil- dirmiştir . Bu karar üzerine B. Avenol'ün oda sında Avenol, Laval, Eden, Ruizginazu, Bek, Lopezolivan ve Tevfik Rüstü Arat, arasında bir görüşme olmuştur . Daha önceden B. Laval, B. Aloisi ve sonra B. Eden ile, italyan delegelerinin 'salonu terk i Tüşmüştür . Sanıldığına göre komitenin : kurulma- sı daha imkânlı olmamıştın. Çünkü, İtal ya komiteye Fransa ve İngiltere girdiği takdirde kendisinin de girmesini iste - mektedir . Jesi hakkında gö- .. Habeş imparatorunun bildiriği, Adisababa, 6 (A.A.) — Ual-Ual hadi- sesini inceleyen yargıç komisyonunun vermiş olduğu kararlar üzerine Habeş imparatorunun bugün yaptığı bir bildi- riğte, italyan - habeş anlaşmazlığına ba- DAĞINIK HABERLER: İtalyan genel kurmay başkanına nişan Reims, 6 (A.A.) — Genelkurmay şe- fi general Gamolin, italyan genel kur- may şefi general Badoglioya, Lejiyon Dönör nişanınm büyük haçıfir vermiş- tir. General, bundan başka, general Ba. doglio'nun oğlu teğmen Badoglio'ya da aynı nişanın şövalye rütbesini vermiştin İspanyada sıyasal durum Madrid, 6 (A.A.) — Polis, ciddiğ tedbirler almaya devam etmektedir. Sağ cenah, solların bazı hareketlerde bulun- mak üzere hazırlâk yaptıklarını san- maktadırlar, Sollar ise ,bir süel yağınç tan bahsetmektedirler. Hükümet — çevenleri, iç bakanının, 1934 ilkteştin azısının yıldönümü dola. yısile kopması ihtimali oları bir karga- şaliğın önüne geçmeğe çalıştığını 'söy- lemektedirler. Meksikada dinsel mallar .Meksiko 6 (A.A.) — Cumur başka. nı, dinsel — mallarınım uluslaştrırlması hakkındaki kanunu imza etmiştir. Bu kanun, ayın 30 undan başlıyarak yeriti- lecektir. Tapınaklar papazların otur. duğu binalar, seminerler, fakirhaneler, dinsel kollejler, manastırlar ve dinsel topluluklara aid kapitallerle bütün bi- nalar ulusal mallar sırasına konulmuş. tur. : Bugün görünmekte olan uluslaştırma rışçıl bir kotarma yolu bulunması wlüs lar sosyetesinden yeniden İstenmetkerlir Bildiriğde deniliyor ki: “ Uluslar sosyetesinin, italyan ha beş anlaşmazlığının, bütünlüğü ile — bu toplantı devresinde incelenip kotarılma sını sarihlendiren 8, 4. 935 kararınım ye " ritilmesi gerekmektedir.,, Roma, 6 (A.A.) — Giornale d'İtalya diyor ki: Parist'e çıkan Tan gazetesi İtalya- ve güvenliğini yerine getirmek için Ha- beşistanda, İtalya - fransız - İngiltere işbirliğini ileri sürüyor. Ve bunun Ulus- lar Sosyetesinin onamasiyle dörtler and- laşması şeklinde yapılmasını önergiyor. İtalya böyle bir önergeyi hiç görüşme- den bir defa daha reddedecektir. Çünkü böyle bir şey yalnız yeter değil belki İtalyanım asığlarıma aykırıdır. Bir dörtler andlaşması Habeşistanı 1906 anlaşmasında olduğu gibi andaşma konusu olmaktan çıkaracak ve üç büyük devlet ayarında bir taraf yapacaktır. Bundan başka sömürge alanında esa- sen bol bol imkânları bulunan İngilte- re ve Fransaya İtalyanın zararına ola- Tak yeni yeni mevziler verecek ve hiç şüphesiz yeni tavalara ve asığ anlaş- İtalya tarafından — Habeş daki hayat şartları hakkınıda uluslar sosye- tesi konseyine verilen arıdıçın büyük bir kısmı, şüphesiz ki dqğn.ıdur. Fakat lıklarına yol açacaktır ki, bundan da Habeşistan faydal ktır. İngilte- renin kendi sömürgelerinde — yarattığı şartların aynını açık ve kesin — olarak i ŞĞN bu andıça söylenen şeyler, £ di 12 yıl önce, İtalya, Habeşistanın — uluslar sosyetesine kabulünü hararetle savgadı- ğı sırada daha doğru idi... Diğer ingiliz gızeteleri baş betke- lerinde dünkü Cenevre hadisesi hakkın- da yoralarda hulunmamaktadırlar. Barışın yolu Londra, 6 (A.A.) — Deyli Herald gazetesi yazıyor: *“Uluslar sosyetesi üyesi olan 56 dev. let tarafından zecrt tedbirlerin elbirli. ğiyle yeritmek demek, barış, demektir.,, Harbı haklı göstermek için Nevyork, 6 (A.A.) — Nevyork Tay- mis gazetesi yazıyor : B. Musolini, Habeşistana karşı har- bıtamamile haklı gösterecek genişlik. te belge ileri süreceğini söylemişti. Halbuki, böyle bir savaşı haklı göste- rebilecek kanıt olmak bakımından ital- yan andıcı pek zayıftır., 30.000 asker daha Roma, 6 (A.A.)y — Bazı aylesel se- beblerden ötürü daha süel Hizmetlerini yapmamış, yahud ancak üç ay askerlik yapımaları gereken 1912 sınıfından 50.000 $ gişi silâh altına çağırılmıstır. Birçok asker ve gereç Napoli, 6 (A.A.) — Yarın Dalmaçya vapuru, doğu Afrikasına 500 kişi götü- recektir. 3200 kişi de bir gün sonra ha. reket edecektir. Ti vapuru, b ları yüklemiştir. Polleszo, Entilla, Carlozeno, Olim- pica, Laura vapurları da gereç yükle- mektedirler. har e uçak- Dışardan gelen italyanlar Sevilla, 6 (A.A.) — Endülüste otu- ran ve bu bölgenin faşist birliğine bağ- İr olan italyanların çoğu dün Habeşista- na giden süel kuvvetlere katılmak üzere italyan konsoloshanesine gelmişlerdir. Bundan başka almanlar, çekoslovak- lar, yugoslavlar ve 500 kadar ispanyol da ayni başvurmada bulunmuşlardır. Bunların çoğu işsizdir. Şimdi: ital- yan hükümetinden emir bekliyen kon- solos, Habeşistana gitmek için Ameri- kada yaprlan müracaatların pek çok ol. duğunu ve italyan hükümetinin bir | Jejiyon etranjer teşkil etmesi ihtimalt bülunduğunu söylemiştir. nm genişleme ihtiyaçlarını dindirmek | davaları durdurulmuştur. Finans bakanı, anlaşmazlık konusu olan bütün mallara el koymuştur. Arsıulusal eski savaşçılar kongresi Brüksel, 6 (A.A.) — Arsrulusal eski savaşçılar kongresi açlışmasını bitirmiş ve bütün eski savaşçılar kurumları de« legelerinin barışı korumak için hiç de- “ğilse yılda bir kere toplanmasma oy bir« liğiyle karar vermiştir. Yunanistanda deprem Atina, 6 (A.A.) — Çarşamba günü saat dokuzda Yanya bölgesinde şiddet- Ti depremler duyul . Köylerde birçok küçük evler yıkılmıştır. İnsanca kayıp yoktur. Berlin yeraltı treninin çökmesin den soravlı olanlar Berlin, 6 (A.A.) — Yeraltı treni çö. küntüsü hakkında yapılan incelemeler. de yapı direktörü ile mühendis ve es- pektörün soravlı oldukları anlaşıldığın- dan bünlar tevkif edilmiştir. Habeşistanın savgası Cenevre, 6 (A.A.) — Arstulusal ha. beş ulusunun savga komitesi 3 eylülda Paris'te yaptığı toplantımın — kararını konsey başkanına vermiştir. Bu karar Habeşistanda yağmurlar dinmedi Londra, 6 (A.A.) — Deyli telgraf gazetesinin Adisababa aytarınım öğren- diğine göre, Otaden'de şiddetli yağmur devam etmekte ve italyan Somalisi sını- rındaki bölge sular altında bulunmak- tadır. - B. Ricketten önce bırakığ alanlar — - Paris, 6 (A.A.) — Pari Süvar gaze. tesinin yazdığına göre fransız Bayrat kardeşler, Rickettin Habeşistanda aldı. ği bırakığa benzer bir bırakığı daha 1918 de almışlar ve 1924 e kadar da ha« beş hükümetine para vermeye devam etmişlerdir. Bu anlaşma henüz bozüle muş değildir. Mısır hükümetinin bir yalanlaması — Yondra, 6 (A.A.) — Mısır hüküme- tinin Tsana gölünde bir baraj yapmak İ- çin habeş hükümetiyle görüşülere gi rişeceği hakkında çıkan haberler hak- kında resmiğ ingiliz çevenleri şöyle söylemektedir: K” İngiltere anlaşmazlığın kotarılmı sına-engel olabilecek hiç bir görüşünün yapıl kanağatındadır. ve mısır bükümeti de tek başına böyle bir görüm şüye girişemez.