-ULUS : 305:19037 eee Günün içinden: Sarı Kışla 1 mayıs bahar bayramımın bir iki saatini çok gençseniz biraz sonra göreceğiniz, orta yaşlı iseniz vaktiyle görmüş ve türlü hâlıxalarmı gön- lünüzde saklıyarak ayrılmış olduğunuz duraklardan birisinde geçir- dim: Sarı kışlanın bahçesindeydim, Bando çalıyor, askerler memleket oyunları oynuyor, komutanlar, subaylar ve erat güzel bir bahar güneşi altında tatlı ve neşeli bir gün geçiriyorlardı. Kışlalarımız, tarihimizin mefahiri arasında birer yer almış mâbed- ler gibidir. Onların dıvarlarına gölgeleri sinmiş şehidlerin hâtıralarını ömrünüzle birlikte taşır, onların meydanlarında yürüyüp gezmiş, ta- lim etmiş kahraman gazilerin menkibeleriyle tarih boyunca lirsiniz. öğünebi- Sayın komutanın anlattığına göre geçen yıl bahar bayramında dümdüz ve çorak bir arsadan başka bir şey olmayan bu bahçe, şimdi ortasında fıskiye fışkıran bembeyaz bir havuzun etrafını almış birçok yeşil ağaçlarla süslüdür. Ne kadar dikkatsiz olursanız olunuz, oturma- ğa mahsus uzun ve temiz sıraların üzerindeki rakamlar, küçük ve bü- yük harflerle askerin vazife ve hedeflerini anlatan vecizeler, size bir cumhuriyet kışlasının ne canlı, ne hayat dolu bir enerji lâboratuvarı ol- duğunu ilk bakışta anlatabiliyor. Çoğu buraya okuma, yazma bilmeden gelen köy çocuklarının, yüz- de doksan beşi buradan silâhın yanıbaşında kalemi de kullanmasını öğrenerek, erazinin yanısıra kitabı da okumasını belliyerek dönüyor. Yüzlerinde sağlığın kusursuz izlerini ve bakışlarında Büyük Şefin kumandası altında bulunmak liyakatlerini taşıyan yağız ve tunç yüzlü çocuklara bu bahar bayramında taze ve gürbüz fidanlardan teşekkül etmiş bir ormana bakar gibi bakıyordum. Şimdi resmi kışla rengi olan griye boyanmış, fakat bir asra yakın hâtıralariyle şöhretini unutturma: mak için kapısının üstünde “Sarı kışla,, kelimelerini taşımakta olan bu duraktan şu kanaatimi bir defa daha pekiştirerek dönüyorum: cumhuriyet ordunun, ordu cumhuriye- tin desteğidir. Nurettin ARTAM Küçük sanatlar kanunu Memleketimizdeki küçük sanat er. babını ciddi ve esaslı bir disipline tâbi tutmak ve her sanat için birer sanat birliği kurarak küçük sanatle geçinen- lerin bu birliklere bağlı bulundurul- masını temin suretiyle sanat menfaat- lerinin mücafası ve endüstrinin geliş- mesine hizmet etmek gayeleriyle Eko- nomi Bakanlığı tarafından hazırlanan “küçük sanatlar kanunu,, projesi dev- let şurâsı heyetinde bir aydanberi tet- kik edilmekte idi. Haber aldığımıza göre, proje esasla alâkalı olmıyan ufak değişikliklerle devlet şurâsı genel heyetinden çıkmış ve Başbakanlığa takdim edilmiştir. Pro- je bugünlerde Kamutaya sunulacak ve dünkü çayı İstanbul üniversitesinde iki konfe. rans veren Liyon üniversitesi mukaye. seli hukuk profesörü ve mukayeseli hu. kuk üniversitesi müdürü Prof. Lam- bert Hukuk ilmini yayma kurumu ta. rafından şehrimize davet edilmiş ve cümartesi sabahı Ankaraya gelerek saat 15 de halkevinde büyük bir dinleyici kalabalığı önünde konferansını vermiş- Dün de şehrimizde kalan profsör ve bayanı şerefine Ankara hukuk fa. kültesi dekanı profesör B, Baha Kan. tar tarafından fakültede bir çay ziyafe- ti verilmiştir. Çayda bir çok profesörler ve hukuk ilmine mensub zevat bulunmuştur. Pro. fesör dün akşam İstanbula hareket et. miş ve istasyonda uğurlanmıştır. Elişleri bilen Bayanlar Dokuma, beyaz brode ve Antep işi tatil devresinden evel k laşı için çalışılacaktır. Devlet şurâsı proje üzerinde tetkik- lerini yaparken şu düşünceleri ileri sürerek kanunu esas itibariyle muvafık gördüğünü kaydeylemiştir: “.. Mevcud esnaf cemiyetlerinden beklenilen faydaların elde edilemedi- ği ve gerçi borçlar kanununda hizmet akdi faslında umumi surette usta ve ÇI- rak arasındaki münasebetlere dair bazı hükümler mevcud ise de gerek ustala. rm, gerek kalfa ve çırakların. karşılık- lr münasebetlerindeki hususı vaziyetle- re göre diğer bazı hükümlerin tedvini- ne ihtiyaç bulunduğu * gibi her sanat için birer sanat birliği teşkil olunarak sanayi erbabının bu birliklere bağlı bu- lundurulmaları gerek sanat menfaatle- rinin müdafaası ve gerek sanayiin in- kişafı bakımınmdan faydalr olacağı ci- hetle kanun umümi heyeti esas itibariy- le muvafık görülmüştür...” Devlet Şurâsında maddelerin sıra- ları itibariyle yapılan değişiklikler ve çıkarılan maddeler dolayısiyle ptoje 103 madde olmak üzere tesbit edilmiş- tir. HAVA Dün hava bulutlu ve ö A ... rüzgârlı idi Dün şehri....2de hava kısmen bulut. lu ve rüzgârlı geçmiş ve ısı 26 dereceye kadar yükselmişti.. Meteoroloji işleri genel direktörlüğünden verilen malüma ta göre dün yurdun Trakya bölgesi kıs. men açık, diğer bölgeleri kapalı geç- miştir. Dün en düşük ısı sıfırın üstün. de olmak üzere Erzurumda 4, en yük. sek ısı Adanada 30 derecedir. iş ini bilen bayanlara ihtiyaç var. dır. Bu işleri bilenler Çocuk Sarayın. da Kadın Esirgeme Kurumuna salı ve çarşamba günleri saat on ikiye kadar müracaat edebilirler. Kömür Sergisine Akın var Dün kömür sergisinin açılışının ilk pazara rastlaması dolayısiyle sergiyi gezenler, giriş ücretinin 25 kuruş ol- masına rağmen, beklenenin çok üstün- de olmuştur. Dün serginin önü, açılış gününün manzarasını çok hatırlatıyor- du. Dün, tatil olması itibariyle gelenler arasında bilhassa kadınlı erkekli aile- ler göze çarpıyordu. Ve en fazla alâka uyandıran eşya, evlerde kullanılmak için teşhir edilen vasıtalardı. Dün da- nışma bürosu; en çok bu gibi eşya üze- rinde izahat istiyen gezicilerin uğrağı olmuştur. Bayanlar, evler için zaman ve pa- isini sağlamakla beraber, te- miz ve kullanışı pratik olan bu vasıta- lar arasından birisini seçmekte ve ihti- yaç, genel olarak aynı olduğundan bu seçiş çok çabuk yayılmaktadır. Bu ba- kımdan sergi, daha açılışının haftasın- da büyük gayelerinden birini gerçek- leştirmiş sayılabilir: evlerimiz için sa- lâhiyetli jürinin seçeceği tipler, şim- diden ayrılmış ve benimsenmiş gibidir. Sergiyi talebelerin grup halinde gezmesi de devam etmektedir. Gençle- rimiz de bilhassa, kömür sahasında re- jimin yarattığı büyük gelişimi anlatan grafik ve rakamların üstünde duruyor- lar. ra eko Kömür sergisi Avrupadaki emsa- linden bile üstündür Sergiyi ziyaret edenlerin intibala- rını toplamakta devam eden muharriri- mize japon elçisi şu beyanatta bulun- muştür: “— Sergiyi büyük bir itina ile ha- zırlanmış, ince bir zevkle tertip edil- miş ve mükemmel bir şekilde başarıl- mış buldum.,, müzik ve Neal sergi hakkındaki intibalarını şöyle an- latmıştır : Sergiyi gezen amerikalı estetik profesörlerinden Mac “— Sergi çok muvaffakiyetle tertib edilmiştir. Herkesin anlıyacağı bir şe- kilde, bütün incelik ve teferruat düşün- celerle yapılmıştır.v Grafikler bilhassa kömür hakkında istenilen bütün malü- Sergiyi muvaffakiyetlerinden dolayı tebrik e- derken serginin, görmüş olduğum en- matı veriyor, hazırlıyanları, ternasyonal sergilerle hemayar olduğu hattâ bazı cihetlerden üstün olduğunu söylerim,.,, Berlin'de çıkan B.Z.D. gazetesi en- Ekonomi bakanlığı Denizli dokumacılığını korumak için tedbirler alıyor Denizli vilâyeti ahalisinin 4 33 çü dokumacılıkla uğraşmaktadır. Bu nis- bet Buldan ve Kadıköyde 94 80 e kadar çıkmaktadır, Harici ticaret programı. mızın himaye edici prensipleri sayesni- de geniş bir gelişime mazhar olan bu ha- valide bugün aşağı yukarı 8 bin tez- gâh vardır. Buldanda 2000 ve Kadıköy- de 600 tezgâh çalışmaktadır. Bu tez- gâhlarda dokunan kumaşların yıllık yekünu, 9 milyon Jlira kıymetinde 25 milyon metre murabbaını bulmaktadır. İmalâtta kullanılan ipliklerin 9, 95 şi pamuk ipliği ve geri kalanı da ipektir. Bu bölgede dokumacılık bir ev ve aile sanatr halindedir. Kadın, erkek ve çocuklar hep birlikte tezgâhlarda ve diğer tamamlayıcı' işlerde çalışmakta- dırlar, Halkın bu sanata ehemiyet ver- mesi sebebsiz değildir. Bu vilâyet ara- zisinin büyük bir kısmı volkaniktir. Günde 8 . 10 saat çalışmak üzere üç kişiden mürekkeb bir ailenin bir tez- gâhında dokumanın cinsine göre 16 - 25 metre bez dokunmaktadır Dokumacıların hemen hepsi mute- vassıt sermaye sahibleri veya iplik tüc- carları hesabına çalışarak muhtaç bu- lundukları krediyi ve iptidai maddele- ri temin edebiliyorlardı. Bu kredinin mikdarı tezgâh başına 25 - 50 lira ara- sında değişiyordu. Dokumacılık mer- kezleri mutavassıtlar arasında taksim edilmiş olduğundan kredi işlerinde re- kabet de ortadan kaldırılmıştı. Bu se- beblerdendir ki esasen mutevasıte bürç- lu bulunan tezgâh sahibleri iplik ve mamul eşya fiatlarının inip çıkmaları- nı hiç bir zaman kendi menfaatlerine kullanamıyorlardı ve daima en fena şartlar altında çalışıyorlardı. Bu suret- le bir mutavassıt hesabına çalışan üç kişilik bir dokumacı ailesinin günlük / kazançları 60 . 70 kuruşu geçmiyor ve bunlar umum dokumacıların ancak 74 2 sini teşkil ediyordu. İki kooperatif Gerçi bu vaziyetten kurtulmak için şimdiye kadar bizzat dokumacılar tara- fından, bir araya toplanarak imal ye sa- tış kooperatifleri kurmak, mutavassıt ve tüccarla olan münasebetleri daha el- ternasyonal kömür sergisi hakkında yazdığı yazıda diyor ki: «—. Ankaradaki sergi herhangi bir Avrupa şehrindeki benzeri sergilerden farksız ve muhakkaktır ki Balkanlar i- çin nümune olacak derecede mükem- meldir.,, Mikrofon başında Radyoda hiç konferans verdi- niz mi? Bütün pencere ve kapıları per- delerle örtülü bir odada, yumruk kadar bir aletin önünde yapayal- nızsınız. Fakat hayalinizde, sizi dinliyen genç ihtiyar, - bir şarkı- nın dediği gibi sarışın esmer « bin. dlerce insanın, tasvib eden, beğen- miyen, tenkid eden, hayran olan, takbih eden simaları vardır. On dakika, on beş dakika, iyi, doğru ve güzel bildiğiniz fikitleri izah etmişsiniz, Vazifenizi yapmış olduğunuzdan dolayı — memnunsu- nuz, Fakat bir de kendimizi dinleyi- ciler yerine koyalım. Bayağı tabir- le: “Tıraş!” hükmünü vererek kaç defa radyoyu kapamış veya manda- lını çevirip daha zevkli saydığımız bir başka istasyon aramışızdır. Okumadığımız gibi, dinlemiyor muyuz da? Halbuki iki büyük radyo istas- yonu kurmak üzereyiz. Sesimizi dünyaya işittirmek arzumuzdur. Sesimiz konuşacaktır. fakat, ko- nuşanları dinlemezsek? Ben, kendi hesabrma, bundan böyle, mevzu ne olursa olsun rad- yoda konferansçılarımızı dinliye- ceğim, Bir konferansın hazırlanması için sarfedilen — vakti, mikrofon başında tüketilen nefes ve dinleyi- ciler düşünülerek dökülen teri ha- tıra getirerek siz de benim gibi yapınız. Birçok iyi şeyler de öğ- renmiş olursunuz. - N. B. İyi bir fikir Dişçi iskemlesine oturan hangi hasta kalbinin mutaddan fazla çarpma- ğa başladığını, vücuduna hafifçe ter bas- tığını his etmemiştir, Bunu tecrübeleri sa- yesinde iyite anlay ikalı bir dişçi iskemlesinin karşısına bir küçük si Hatırlıyor musunuz? 1 — İlk anay ne kabul edildi? 2 — İkinci İnönü harbı ne za- man oldu? 3 — Büyük Millet Meclisi Ata- türk'e ne Gazi ve Müşür rütbesini verdi? 4 — İstiklâl mahkemesi kanu- nu ne zaman yapıldı? 5 — Afyon cephesinde büyük taarruz ne zaman başladı? Dünkı'i suallerin cevabları perdesi yerleştirmiş ve diş tamir ederken bu perdede mevsimin en neşeli filimle- rini hastalarına seyrettirmeğe başlamış- tır. Torna dişinizin içinde gırıl gırıl dö- nerken, yahud dokununca sizi yeriniz- den fırlatan bir sinir çıkarılmak istenir- ken Greta Garbo'nun ve Marlene Dit- rich'in güzel gülüşlerinde acaba nasıl bir mana bulursunuz? Yeraltı hastahanesi Prağda, hava hücumlarından hasta- ları korumak maksadiyle bir yeraltı has- tah i yapıl büyük bir parkın ortasında ve en üst katı da dört metre toprak altında bul Bu ymıu k a Kİ ,& L ktır. Hastah kbmü 8$ — Milletler Cemiyeti ne za- man kuruldu? C — 10 ikincikânun 1920 de. S — Liverpul ve Mançester ara. sında ilk demiryolu ne zaman a- çıldı? C — 1830 da. S — Amerikada Ku - Kluks - Klon hareketi ne zaman başladı? C — 1866 da, S — Fransız büyük ihtilâli han- gi tarihte başladı? C — 1789 da. S — Yahudilerin İngiltereden koğuluş tarihi nedir? € 1020. disi gibi bir yeraltı elektrik santralı te- aydınlı ve saire tertib gene ken- min edecektir. Bu işe iki milyon kuron tahsis edilmiştir. verişli şartlarla düzenlemek için çalı- şılmıştır. Biri Kadıköyde, diğeri Kale- de olmak üzere iki kooperatif küurul- muştur. 2600 lira sermayeli ve 250 azâlı Ka- dıköy kooperatifi mutavassıt tüccar- larla rekabete girmek yüzünden sarsıl- mıştır. 7880 Jlira sermayeli 153 azâlı Kale kooperatifi de müsbet neticeler a- lamamıştır. Netice olarak dokumacı- lar zorlukları yenememişlerdir. Mutavassıt ve tüccarla olan müna- sebetlerin daha müsaid şartlarla düzen- lenmesi yolundaki çalışmalar da fayda- İt neticeler vermemiş ve kooperatif teşeb büslerinin muvaffak olamaması dolayı- siyle muhitte bıraktıkları tesir daha zi- yade mutavassıtlar lehine olmuş ve kre- di şartları biraz daha ağırlaşmıştır. Ekonomi Bakanlığı bütün bu vazi- yetlerin önüne geçerek Denizli doku- macılığını organize etmek üzere rasyo- nel tedbirler almağa karatşı vermiş ve vaziyeti tetkik etmek için Denizli ve havalisine bir heyet göndermişti. Üç kooperatif daha Heyetin teşebbüsü üzerine mevcud iki kooperatifin canlanması ve esaslı surette faaliyete geçmesi temin edildik- ten başka üç kooperatif daha kurulmuş« tur. Bunlardan Buldan kooperatifinin 1200 azâsı ve en aşağı 1500 lira serma- yesi, Denizli kooperatifinin 250 azâsı ve 1500 lira kadar sermayesi ve Kızıl- cabölük kooperatifinde 250 azâsı ve en aşağı 1000 lira sermayesi vardır. Ser- maye mikdarlarının bir yıl içinde 3-4 mislini bulacağı kuvvetle tahmin edile- bilir. Bakanlık ayrıca dokumacılığın ge« lişme ve himaye tedbirleri üzerinde de tetkikler yaptırmıştır. Bunları gerek çıkacak küçük sanat kanunu ile gerek- se diğer idarf kararlarla imkân nishe- tinde yer'ne getirecektir. Mutavassıt ve tüccarın spekülasyo- nu ile fiatları inip çıkan iplikleri doku- macınm sabit değilse bile çok değişmi- yen fiatlarla elde etmesi temin oluna- caktır. Sarayköy gibi merkezi bir ye:'de bir boya ve apre fabrikası kurulmasına çalışılacaktır. Usta, kalfa ve çıraklık münasebetleriyle tezgâh açma şartlatı- muayyen bir usule bağlanacaktır. Bü- tün memleket dokuma imalâtı veya hiç olmazsa belli bölgeler imalâtı için normlar tesbit edilecek ve yoğaltım pa- zarlarının taleblerine göre desenlerde imalât yaptırılacaktır. Merkezi bir kooperatif kurularak vilâyet içindeki dokumacıların ortaklı- * ğını mecburi kılmak da düşünülen ted- birler arasındadır. Sosyal vaziyetlerde- ki düzensizliklerin de ekonomik kal« kınma sırasında ortadan kaldırılmasına çalışılacak ve sıhi tedbir olarak da gömme tezgâhları kaldırılarak çalışma yerleri kontrol edilecektir. Mecburi tasdikname hangi şartlarla verilecek? Bazı mekteblerde bakanlığa haber verilmeden şu vaya bu sebeble talebeye mecburi tasdikname verildiğini gören kültür bakanlığı yeni kararlar vermiş vt yapılacak muameleyi teşkilâtmna bildir. miştir. Bundan sonra mekteb idareleri mec. buri tasdikname vermek zorunda kalır. larsa inzibat meclisi kararını mucib sebebleriyle birlikte bakanlığa arzede. cekler ve kararın tasdikini istiyecekler. dir. Bundan evvel talebenin metebten kaydı silinerek eline tasdikname yeril. miyecektir. Çok zaruri hallerde kararım tasdikine kadar talebe mektebten uzak. laştırılabilecektir. Gerek mecburri tas« dikname verilen hallerde, gerekse kati kovma işlerinde bakanlığa gönderile. cek tahkikat evrakına talebenin ailesi- nin umumi vaziyeti, anası, babası olup olmadığı, geçimi, ailenin çocuk ile alâka derecsi ile diğer kayda değer hu- susiyetleri, talebenin mektebte kaç yıl- dan beri bulunduğu, yaşı, o zamana ka. dar inzibati bir ceza alıp almadığı, çalış- kanlığı ve sağlık durumu hakkında ma- lümat eklenecektir.