16 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

16 Mayıs 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 2 — VAKIT 16 Mayıs 1930 ” lesini bu suretle tetkik doğru değildir. Kumpanya meydanda l ve İzmirdedir. Bursada yapılan istinabeler de tamamen kanun- suzdur. Oradaki şahit Adliye vekilinin müdahalesine şahittir, ondan Kadriye hanım, Nâzım B. meselesi sorulmaz, çünkü o bun- ları bilmez. Dayava esas olan vesikalar gelsin Usulü muhakeme kanununun 88inci maddesi davaya esas olan vesikaları getirtmeği emreder. 239 uncu madde: “Bir delilin veya isnat olunacak vak'anın irae olunması ikamesi talebinin ref'ine sebep olamaz, demektedir. Usulün 88 inci omaddesinin verdiği salâhiyetle 16-17 teşri- nisani 929 da Adliye vekâleti kalemi mahsus omüdüriyetinden tevkifanede Lütfü beye çekilen telgraf suretinin İstanbul posta ve telgraf Obaşmüdüriyetinden getirilmesini talep ederim. Keza ayni surette Hikmet B. davasının İstanbul ağır Oceza- sından Bursaya ve Kadriye H. davasının İstanbuldan İzmire na- killeri için gösterilen esbaptaki kanunsuzlukları tevsik için bu kararların birer musaddak su- retlerinin celbini talep ederim. Kadriye hanım davasının nak- li keyfiyeti kükümsüzdür. Ben- deniz diyorum ki Adliye veki- linin yolsuz bir bareketi de usulsüz yap'lan bir işi takdirve teşçi etmesidir. Gazeteciler dayası Btanbul ikinci cezasında gö- rülmekte olan bir takım dava- ların Bursaya nakli için çekilen şifreli telgrafta sebep olarak “Bu davalarda Cümburiyet miüd- dei umumiliği ile şehremaneti,Polis müdüryeti, Vilâyet davacı mevkiinde olup İstanbuldaki yüksek makamla- nn davacı mevkiinde bulundukları davalarda mahkeme heyetinin hissiyatına mağlüp olarak bita- raflıktan inhiraf edecekleri müta- Ma kılınmakta ve bu hal şüp- beyi dai bulunmaktader.,, Denilmektedir. Bu birbirini tatmıyan bir mütaleadır. Bursa- da da müddei umumi “Vird” Bu noktai nazarın “Fevacı ha- linde memleketin hiğ bir Şöh- rinde hükümetin bherhasği bir dairesine ve belediyesine ait da- valara bakılmamak, davası olan- baksız yere ayırmakla teşkilâtı esasiyeye de taarruzdur.İstanbul- da polis müdürü veya şehremini bir adamdan dava edince mab- keme heyeti hissiyalına mağlüp olarak kanunsuzluk edermiş! Bu şüpheyi dai, binacnaleyh muhake- menin başka bir şehre nakli lâ- zım gelirmiş. Sonra kendisi de- gil, Adliye vekilinin benden, hu- zurunuzda, kendisinin bulunduğu şehirde değil, kendisinin bulun- duğu ayni daire içinde dava aç- masına ne derler? İstinabede hakkı müdafaa Adliye vekilinin kanunsuz ha- reketlerini tevsik için gösterilen şahitlere sorulmak Üzere evvelce hazırlanan sualler bilâhare tak- yit edilmek suretile tebdilen gönderilen ovarakalarda nikatı esasiyo tayyedilmiş ve sualler Nâzım Beyin maaşı gibi ehem- miyeti tâli derecede cihetlere hasrolunmuştur ve bu beni mü- dafaa O hakkımı (kullanmaktan mahrum etmiştir. Mahkemenin a ez ikiz: İk iie zim ettiği istinabe varakaları yerine yenisinin tedvinine kanı- nen mesağ yoktur. Hele giya- bımda bir barfine dokunulamaz. Birinci varakalar da yolsuz olsay- dı bunu ancak mafevk mahke- me bozabilirdi. Şahitlerin (233 - 62-217) maddeler mucibince din- lenmeleri lâzımdır. Adalet na- mına bunu talep ederim. İstanbuldaki istinabe esmasın- da bir kelime bile sarfetmeme müsaade edilmedi. Halbuki şa- hitlere suğl sormakta mevkiim her zaman makamı riyasetin lifi kanundur. Şahitler kanunsuz- lukların lâyüat (omisallerini an- latmak istedikleri halde apaşi- kâr menedilmişlerdir ve ken- dilerine dört omuayyen sual sorulmuştur. Şahitler ne demişler İstinabe | şahitlerinden İsmail Sıtkı Bey: « — Bursaya nakli dava yan- lıştır. Hâkimlerin tesire tabi ol- duğunu resmen ifade ediyor. Buna vicdanen (O müteessifim. Adliye vekilinin terfi teklifi suretile vazifesini suiistimal et- tiğini işitiyorum, Ben mahkeme azası olsaydım istifa ederdim. irtişa davasında ve umum! mu- amelâtta kanunsuz hareketler bulunduğumu bilirim» demiştir. Abdurrahman Münib Bey ve- kil ile aralarmda geçen şeyi söyldi. Müddei umumi «ifadele- rinin alınmasında beis yoktur» dedi ve Münib Bey naklin ta- hammül edilmez bir vaziyet ih- das ettiğini söyledi. Müderris Cevat B. de: “— Nakil hukukçuları hayret | ve eseflere düşürdü. Bursada müddei umumi yok mudur? Hâ- kim hilâfına emin olmadıkça daima emindir. Hadisede mah- kemenin telâkkisini bilmem, fakat ben olsam derhal istifa ederdim.,, tarzında ifade vermiştir. Kenan, Mustafa Hayri beylerde nakil yolsuzluklarını izah ettiler. Fekat müddei umumi vekilin (o hilâfı kanun (o hareketlerini (Oo saymıya geen İsmail Sıtkı beyi söylet- medi, Mudanya Istanbula üç buçuk saatlik bir yer olmasına rağmen bana ihbarname gönderilmedi. Kanunun 217 inci maddesi maz- nuna ihbar edilecektir dediği halde ve 233 üncü maddesinde herkese sual sorulacağı kaydi varken bunlar nasılsa yapılmadı. Muhterem (mahkemeniz, bir duvar yıkılsa, keşif yapılmasa ölçülmese ne yapar? Kanunla mukayyet sual sormak hakkında müsaade edilmiş, 277 inci madde hükmü ile ayni hu- kuku haiz oldugumuz halde bu salâhiyet yalnız müddei umumi- ye verilmiştir. Nâzım, Hikmet Beyler meselesi Muhterem mahkemeniz lüzum gördü ise Nâzım Beyin maaşı me- selesini Vekâlet zat işlerinden ve mubasebesinden serabilir. Hikmet Bey ise Balikesir mah- kemesinde istima olunabilir. 5 maznaklarının tevkif ve tahliyesi rtişa omaznu Basat Efendinin tahliyesine itiraz etme- dim. Esasen ben tevkifin aby- hindeyim. Bir kere kanun tev- kiflerine cevaz vermediği halde tevkif edilmişlerdir. Sonra yeni kanun meriyete geçmiş, onada tamamen muhalif olarak mev- kufiyetin idamesine karar veril- miştir. Tevkif, tahliye nihayet Müddei umumiler ve şahsi davalar. Bugünkü Akşam gazetesinde Adliye vekili Haydar Rifat B. mubakemesine ait ilk haberleri okurken bir nokta dikkatimi celbetti: Haydar Rifat B. Adliye vekili aleyhinde mukabil dava açtığını ve halâ bu davanın mahkemeye gelmediğini tekrar ederek, bunun kendi <davaslle o birleştirilmesini istemiş ve ceza muhakemeleri usulü (o kanunundan (357 inci maddeyi okumuştur; bu madde göyledir: « Şahs? dava açan mu- #ozarrıra karşı maznun muhake- meni bittiği bildirilinceye kadar karşılıklı dava Üe davacının mah- kümiyetini istiyebilir; bu takdirde asıl ve karşılıklı davalar birlikte Alikmolunaz. » Gazetenin nakli doğru fe, müddel umumi bu talebe karşı: “ Bu meselede kâfi delâil görme- diğimden istidayı neticel muhake- meye kadar dosyada saklıyaca- ğım. Beraet ederse Ozaman delâil müâmeleye ko- nulabilir. , Duyurmuşlar. Müddei umumller bir davayı mahkemeye Verip vermemekte muhtar mıdırlar ? Hi A. Helim VAKTT — Maznun hakkında ik bunu da ancak Müddei umumiler ya pabilirler ve “bir mahkömiyeti ve adit takibatı istilzam edebilecek hsv- satta kâfi emareler teşkil edecek ew kızlar mevcut İse..» meğer ki Ösvayı #çmıya Ağlye Vekili emir vermiş olsun... - Fakat açılması müddei umumile- rin takdirine bağlı olmıyan davalar da vardır ve bunlar hakaret, söğme Bibi, dövme, dövüşme gibi davalardır. Usul kanonunun 344 üncül maddesi der ki: “ Bunlarda müddei umuminin işti- rakini tabrike hacet olmaksızın zarar gören kimse çabsi dava açmak sure- üyle suçu doğrudan doğruya takip mubakemeye cümhuriyet müddei u- mumisi iştreke mecbur değildir. Şahsi davanın nasıl açılacağını da 850 inci madde” gösterir ki böyle bir dava açmak içim müddel umumiye gidilmez; doğrudan doğruya mahke- meye veya karar hakimine gidilir. Adliye vekilinin bunlara müdaha- leye hakkı yoktur. Halbuki mü- dahale etti. Basat'ın tahliyesine müdahale etti. Buna da itirazım yok, zira esasen tevkif kanun- suz, haksızdır. Haydar Rifat beyin davasi ne oldu? Ben de vekilin aleyhinde bir şılıklı davaların birlikte verilir.,, Müddei umumi ne diyor? Burada müddei umimi Ekmel B. söz aldı. Ve Haydar Rifat Beyin ihbarnamedeki mevattan maada hususları mevzuu bah- settiğini söyledi ve dedi ki: ».- Biz burada Adliye Ve- —m——— — ————MBCcmammmMMMMMMM mdlclc' ll 'ldmwd>w>wmwmwmwmwmwmwmwıd“ D.L <a Haydar Rifat Beyin bir bildiği söylerler. Bu hususta kendileri- nin her zaman bir anket açma- ğa hakları vardır, Bize misal olarak gösterdiği vak'aları he- yeti hakimeye arzettim. Bu me- selede ancak amma davasına taalök eder hususat hakkında | şahitler (dinlenebilir. (Bundan başka hukuk hâkimi İbrahim Beyle Aydın şimendifer müdü- rünün de şahadetine lüzum yoktur. çünkü mevzuu olmıyan bir dava için sual sorulamaz. Kalemi mah- sustan surulacak sualin ise teş- rihi lâzımdır. Kadriye hanım meselesinde Haydar Rifat .beyin gayesinin ne olduğunun tasrihini rica ede- rim, Davanın Bursaya naklinde ise gayri kanuni birşey yoktur, ika- me edilen deliller davayı uzat- mak maksadile olmaz. Binacna- leyh nazarı dikkate alınması icap eder, Geçen davâda kendisine iste- diği kadar hakkı müdafaa veril miştir. Binaenaley hşu veya bu şahitlerin tekrar istimaı muha- kemeyi uzatmaktan başka birşey değildir. Kendisine Istanbulda istinabe esnasında sual sormak hakkı verilmediğinden şikâyet ediyor. Maznuna doğrudan doğruya sual sormak hakkı verilivor. Binae- naleyh şahitlerin istima edilme- | melerini teklif ederim. Haydar Rifat Bey sormadığı şeylerin sorulduğunu iddia etmiş- tir. Halbuki ihbarnâmelerle sualle- riu tamamen kabili telif olduğu meydandadır. Adliye Vekili ma- suniyeti teşriiyesi olan bir zattır. Binaenaleyh hakkında müddei- umumilik doğrudan doğruya tatbikat yapamaz. Fakat müddei- umumilik masuniyetinin ref'i için teklifte bulunabilir. Bu talep bu kukçu için tereddüt edilecek hiç bir nokta yoktur. Ben de “faciadır!,, dedim ve rebabı hal ve aktin pişüvasma bunun facia olduğunu arzettim. Lâyihada “faciadır, bunda bir mücrim bulmak lâzımdır. Bu mücrim kimdir ? Teşkilâtı esasi- ye kanununu çiğniyen, Türk hâ- kimlerini böyle tahkir eden kim- dir ? Bu zihniyet kimde olursa olsun ilelebet gömmek lâzımdır,, dedim. Bunlar adliyeye müdahele, haksız, kanunsuz gibi hareket- ler suçlardır. Heyeti muhteremenizin göz- lerinizle görmeniz için kararın celbini talep ederim... Selâhattin B. ne diyor? Bundan sonra Adliye vekili. nin avukatlarından &Salâhattin bey söz aldi “ Müdafaa hakkı mukad- destir. Fakat kanun çerçevesini leri muhakemeniz celbetmişti Haydar Rifat B. öyle veziyi ahyor ki adeta biz maznun v7 kiinde bulunuyoruz sübut mevkiinde.. halbuki onlar maznunun müdafaa şabitleridi Bunun haricinde meseleYi #” mullendirmek doğru değildir. A9 limizin hesaplarını mı Hakikaten merci yer lerde bu şahitlerin istims9” nasıl istiyebilirler? Nakil meselesi için vekil Be! burada “ben müddei emir vermedim,, dediler. Yl gösterilen sebepleri makul # düklerini beyan ettiler. 0# kendi kanaatleridir. Nakil ki” rını biz vermedik, mahkeme©” di. Kararda hata olabilir. pi takdir mutlaka musiptir, mez. Şecaat diye hissiyatına dokunarak gibi omüesseseden isti kalmamalıdır. “Biz şahsi değiliz. Davayı müddei kendine maletmiştir. Dava davasıdır. ,, Bundan sonra Vasfi Raşit müdafaaya başlıyarak: « — Biz dedi. iftira açarken muayyen (madı istinat ettik. Eğer Haydar fat B, bütün adliye mahvü ” rap oldu diye söyleseydi atine bırakırdık, iftira m i olmazdı, Fakat Haydar B. bu meselede madde gösl” Matbuat davalarının nakli selesindeki esbabı mücibe terem hasmın dediği gibi 8 ni olabilir. i Ben kabul ederim. Bu möf dei umuminin takdirine kalmif muhtelif usullerle yapabilir. sn bu Kad dansla SAğ Gİ bulda arkadaşlarımızdan Sıtkı B. (gayri kaan ii şeyler biliyorum ) diye wi istediler. Halbuki ancak en” hususunda söyliyebilirler. da yapılmıştır. Bizim po davanın talikine sebep ola" ri kanuni bareketlere maktır. Son söz kimin Bunu müteakip reis Rifat Beye: : — Bir diyeceğiniz ? Hayir ; 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: