5 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

5 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

& Bi, 3 v (B.M. Meclisinin perşembe günkü | içtimaında İsmet Pş Hiz. tarafısdan ii edilen mühim ve tarihi nutkun ilk tişar etmiştir, geriye gün dereediyoruz) dünkü sayımızda kalan kısmını da $ Teraktör ve çifçi hayvanı mü- nakaşatı, bunları söylediklerimin hepsinden daha eğlenceli daha mahirane bulucaksınız. Ben programımızda teraktör vergisi hakkında bililtizam bir şey söy- indikten sonra teraktör vergisi- ni ne yapacağımız! sordular. Insanlar ne kadar dikkatli olsa- la> safiyane ve zaif bulunacak- lardır. | Çok Omusammem bir oyundan kendilerini kaçırmak için zaf gösterdiler. Bu samimi olabilir. çok güzel, Traktör için ne yapacağımızı surdunuz, ne için çiftci hayvanı için ne yapacağımızı surmadınız? Bililtizam traktör verğisini ehem- miyetsiz bulduğumuzu ve lağv edeceğimizi bana (söylettikten #onra bütün geçen muhavere esnasında çiftçi (Ohayvanından bahsetmemiş © olmamızı büyük ve bulunmaz bir nimet ve fur- sat add etmiyor. Hakikaten bu maksatla bütün memlekete tesir edecek surette yaptıkları propa- ganda mabiranedir. Takdir olu- hacak bir manevradır, tuzaktır. Eglenceli olmak için diyorum yoksa dürüst değildir derdim. Eger hakikaten şüphe etmişseniz traktörü surduğunuz gibi çiftçi hayvazını da bana sormalıydımız. O zaman size diyecektim ki pro- . gramda traktörden bahsetme- diğim gibi çiftçi hayyanından da bahsetmedim. Çünkü bu mes eleler tetkik olunmaktadır. Her ikisinin mahiyetine göre elbette Millet meclisinde şayanı kabul olacak bir mevzu haline getiri- lecektir. Biz köylü için elbette onların menfaatine muvafık olan mes'eleleri Liberal olan kendi- lerinden çok daha evvel düşün- müş ve tetkik etmişizdir. Tebeddâl bir #ekâmâldür Başvekilin mütemadiyen bir tebeddül halinde olduğunu zarif ifadeleri ile söylemeleri çok ho- şuma gitti hakıkaten başvekil ahval ve hadisatın ilcasile mü- temadiyen tebeddül eder çün kü tebeddül bir tekâmüldür te- kâmül mütemadiyen tebeddül eden bir adımdır. Insanlar tebeddül etmedikle- ri için okadar bahtiyar değildir- ler. Ve her meselede olduğu gi- bi iktidar mevkiine gelince de | dekişmezler. Fethi bey efendi altı yedi sene evellde o bü kadar mükemmel ve bukadar r meseleyi ihate edecek bir halde bulunuyordu. Insanlar o kadar mübtedil midir ki hakika- ten bahtiyar olsunlar? ( Bıravo sesleri alkışlar). Zulüm nered:? Mali, iktısadi, dabili, harici politikada bu kadar çok ittiham nedir? Millet ıstırap içindedir, ateş içindedir, diyorlar. Bütün bu sözlere karşı sesimizi çıkar- mıyoruz. Fakat kendileri İzmire gider gitmez ilk söyledikleri (in- hisarlar)la ceplerini dolduran mes" aliyetsizlikten hoşlanan adamlar!. | Vaktile milletin faaliyeti inhi- sarlarla Otekayyüt ettikleri için lemedim. Ben programı ukuyup | adar 6 —VAKIT 5 Teşrinevel 1930 aşvekilimizin meclisteki beyanatı söylüyorlar. Bu yüzden bir çok | zavallılar kıyamet kadar tezahü- rat yapıyor. Bizzat Mecliste Halk fırkasını bütün memlekette teş- | bir etmek için en ufak bir te- mevkiide bulunan Halk f.rka- sının zulmünü insanların mukad- deratı gibi göstermek için... bu- mahirane ; bir manevra gördünüz mü? Fakat bu manev- ra değildir. Bu hakikatleri tah- rif etmek için hakikaten şaşıla- cak bir cesarettir. ( Bıravo ses- leri) bilmem, bir sözüne dikkat ettinz mi? Eğer kendisine ve ar- kadaşlarına itimat edilmiyeceks- bu memlekette muhalefet fırka- sının teşekkülüne nasıl imkân ve- rilecektir, buyuruyorlar. Acayip, Izmirde nutuk vererek kendi fikir- erini ve taraftarlarını bâkim edince balk fırkası gazetelerinin halk fırkası merkezinin taşlanmaların- dan asla müteessir olmadılar. Fakat zannetmiyorum ki, muha- lefeti de yalınız kendilerine has bir nimet telâkki etsinler. Siz yapmaya bilirsiniz. Fakat bizim fikirlerimizi beğenmeyecek adam- lar bulunabilir, yine yapabilirler serbest münakaşa bayrağı altın- da bu hakkı yalmız kendilerine inhisar ettiren © zibniyet zarı dikkalınizi celp, hayretinizi tahrik etmiyor mu? Biraz daha geniş olmalarını rica ederim. Iktısadi progam Bizim gülünç o yerlerimizden biri olmak “Üzere iklısadi. prog- ramımızı gösterdiler. Ve bunun bedihiyatla dolu olduğunu söy- İediler programımızı belki ken- dilerine hususi bir suhulet olmak üzere bususi bir surette vermi- şiz tashih etmek O isterim ki programımız diye okudukları şey cümburiyet balk (o fırkasında program olarak benöz tesbit edilmiş değildir. Bununla onun maddelerini müdafaa (etmeğe haiz olduğum icabı asla zaiflet- mek istemem. Resmi ve hakiki bir vaziyet tesbit etmek için söyliyorum. Yoksa program ha- linde cümhuriyet halk ( fırkasına bunu teklif ettim. İnanarak bile- rek teklif ettim. Kendilerinin talisiz ve semeresiz müdahale- lerine karşı, onun ciddi madde- lerini müdafaa etmek benim için çok kolaydır. Bedihiyattan bir nokta bilmiyorum. Hububattan buğday ithali vakidir. Hatta ıthal olunan şeylerden birisi de pirinçtir. Buğday ve pirinç ihti- yacını temin elmek güç o'ma- mak lâzım. İşte bu bedihi ve ve memleketin hariçten buğday ithal elmeden geçinmesi lesi tahakkuk ettirmek tam yedi sene uğraştık. Yedi senedenberi bu bedihi meseleyi bu memlekette tabak- kuk ettirmek mümkün olamamış tır. Eğer birinciyi böyle tahak- mese» için buldukları bu meseleyi bulduk- larından dolayı bu memleket bir kat daha memnun olacaktır. Zaten filiyat ve tatbikafta se- mere veren şeyler yazıldığı za- man, söylendiği zaman basit gö- rülen maddelerdir. e Tahakkuk ettirilmesi seneler süren ve on- huriyet güneşi karşısında lerini kapatacak adamla şeylerdir, bunların hepi ları tahakkuk ettirmek ancak iş yapan, iş bilen adamlara müyes- serdir bıravo sesleri) reddüt göstermiyor, sonra gene | ve | Zulme uğrıyan kendileri.. zalim kuk ettirebilirsek böyle bedihi ! Bir geniş demir yolu üzerin. | de geçen bir şimendifer katarı- | nın ebmmiyetini ömründe bir ara- ba yapmamış bir adama nasil | anlata bilirsiniz? Köylüler çarık- larını ve dabağlanmamış deriden giyerlermiş; bundan şikâyet edi- | yorlar. Eğer köylülere çarıkla- rını ve dabağlanmış deriden giy- dirmek nasip olursa bununla ilâ nihaye iftihar edeceğiz bu mem- leketin bütün köylerinde büyük bir servet sahasi korduran, çok tasarruf temin eden bukadar basit bir tedbiri har köyde ayrı ayri tatbik edip ögretebilmek için senelerce bu kuvvetli adam- lar tarafından oğraşılmak lâzım- dır zaif adamlar böyle şeyler yapamazlar (bıravo sesleri) Bir madde daha Bedihiyat programından bir madde daba okumama müsaade eder misiniz? | Vergiler milli is- | tibsel ve satışta bazan mübim tesiratı haizdirler. Iktısat ve is- tihsal noktai nazarından menfi te- siratı olanların tadili hatta ilgası lâzımdır). Bunu söyliyen biziz ve bunu tahkuk ettirebilmek için çektiğimiz zahmeileri görüyorsu- nuz ve daha çok zahmet çeke- ceğiz. Programı okumak lütfun- da bulunmuşlar, fakat kendile- rinin noktai mazarlarının daha evvelden düşünüldüğünü göste- ren noktaları nasıl göstermek ve tebarüz ettirmek lüfunda bu- lunmadılar. Arkadaşlarım tekrar etmeliyim ki şimdiye kadar Fet- bi Beyin obeyanatında taktik noktalarına taallük eden madde- ler işte bahsettiklerimdir. Tak- tiki güzel oyunları severim. Amma bu oyunlar (o anlayan adamlar o karşısında (başladığı noktadan şimdiye kadar yani nihayet iki buçuk saatlik mu- | vakkat tesiri haizdir. Esas mes'eleler Şimdi esasi mes'elelere geçi- yorum: Esasi mes'eleler ve fi- ! kirler zerinde konuşmak için Fetbi B. EF. ileridenberi karşı karşıya (gelmekten muayyen İ mes'eleler üzerinde biran tevak- kuf etmekten ibtiraz ediyorlar. Fakat elimden kaçamazlar. (Bıra- vo sesleri) behemehal söyletirim. Muayyen mes'eleler ve fikirler üzerinde fikir münakaşalarında hangi köşeden kaçsalar öteki köşede mutlak kendilerini yaka- lıyacağım. (Gülmeler) hükümetin programını teşrih ederken öte- denberi yalnız bugün değil iki aydanberi dihkat ettim ki, ten- kitlerini en büyük masral olarak şimendifer üzerinde temerküz ettirdiler; Ve şimendifer üzerinde açtıkları mücadeleden ne per- şap, ne hazin bir ric'at göster- diklerini hatırlamaz mısınız? şi- mendifer, ilk yapılıcak iş değil dir, dediler. Iddia ettiler ki üç ay kabili tehir edi. Bugün veyahut yarın yapılabi- lirdi. dediler, ispat ettim ki gay- rikabili tehir idi, , başka suretle para bularak yapmak kabildi, İ dediler. Hiç bir delil bırakma- dan kendilerine gösterdim ki devlet hazinesinden başka bir vasıta ile yapmak kabil değildi. Bunların hepsinde mulabık kal- dık, nihayet bula bula bulduk- ları iki üç hat için kısa vade yaptığımız mukavelelerdir Bu mukavelelerde çok unit i gi beslediler hatamı ve s'yaseti- mizin yanlışlığını göstermek için Sivas hatlarını "Sir, namını | alan bir Belçika şirketine vermi- | şiz, pahalı şartlarla vermişiz fa- kat bu şeraitle dahi şirket gel- memişl... Bu millet kendilerinin tasavvur ettikleri bir zarara uğ- ramamışltır. Millet sırf tesadüli olarak talii sayesinde kurtulmuş ve biz fena bir mukavele yap- mak töhmetinden asla kurtula- mıyoruz! Bu münasebetle arze- deyim, bir şeye daha dikkat et- | tim Fethi Bey bizim programr- mızı tenkit etmek için bir sene, beş sene, batta tasavvursuz ba- yallerinin müsaade ettiği kadar geri gitmekte mahzur görmüyor- lar, Millet meclisinde münakaşa olunmuş, kanunun isabeti tecrü- be olunmuş, birçok mevzular, hulâsa muhkem bir vaziyet al- mış olan tedbirler mazide dahi | olsa, hepsini mevzuu bahsetmek istiyorlar. İşte Fethi Bey! Bu bi- zim bususi mevzuatımızdır. Bü- tün hayatımızın hesabını bunlar her sene birer birer bulunmuş gibi yeniden tetkike vazedebili- riz. Fakat ben, aynı salâhiyeti muarızlarım hakkında kullanmam ve ben onlar için en iyi bulduk- ları, en iyi düşündükleri zaman- ların besabını sormakla iktifa ederim. Böyle her sene hör mu- anzaya bu yolda bu zeminde cevap verebilmek için az adam bulunabilir. Fakat kendi hayatı- mız için kendi programımız için hatta kendimizi bildiğimiz. seneler için hesap verebiliriz. Evet efen- dim Belçika şirketi ile yapılan bir muamele tahakkuk etmediği halde dabi onun ittihamından kurtulamıyoruz. Hatta umumi ve aleni beyanatlarında sergüzeştçi- lerle O avantüryelarle o muamele yaptığımızı ortaya döktüler. Belçikalı nasıl adam? Bilhassa aramızda bulunmayan üçüncü şahıslar için söz söyleye- | cekleri vatık bir az ihtiyat et- | mek insafa muvaffık olur: Belçi- kalılar için kendilerile mukavele yaptığımız adam vakıa taahhüt- lerini ifa edememek © acizinde bulundu, amma itibari hiç bir zaman cayı münakaşa olmadı, çok dostları vardır. Sorarlarsa | meinleketlerinde naxırlık etmiş itibar kazanmış ve hatta bu gün daha itibarı müslem olan bu a damlarla muamele yapdığımızı işideceklerdir. Ve zannederimki bu sözleri karşısında mahcup o- lacarlardır. Kezalik Isveç muka- velesinde (okendilerile (Otemasta bulunduğumuz adamlar dahi iti- barlı bir söz götürmeyen adam- lardır, .memleketlerinin ileri ge- len Omüesseselerince (o tanınmış adamlardır. Devletleri, ve hükü- metleri tarafından soreti mabsu sada iyi vatandaş ve itibarları yüksek tanınmış olduğu hiç bir zaman tereddüt Demek isteyorum ki ıl mukavelenin tatile kümetin oovanlüry mele yaplığı zem etmek için kuy”"” ğer kısa vwd-' vu mukavejeleri ortadar ; ak Şimendifer işinde © kendilerile ibti- 629 olduğumuzu bilmiyorum. ewet, ikinci derecede komis- yoncular - belki kakları olmadığı halde - araya mış bir aü- giripte beyhude İ gölürmemiştir. | yere kazanmış olanlar olurse eğer dat olacaksa hükümetin bu isti- dattan kurtulmasına yoktur. işi pahalıya maletmek meselesi Ben binayı yöz bin liraya çıkarırdım. Eger bir çok fuzuli vermezeydim çıkarırdım bin biray bükümete butarıda is imkân kârlara meydan seksen bin evet binayı iraya seksen çıkarırdım. Hulâsa, nisbeti indire indire susdurulmayacak bir bele getir- mek mümkündür. Höyle mese- le'erde bahalılık, hude masraf sözü beys ın sys eti umumiyesinde çıkan pöravın nisbeti ile ölçüler. Eğer bana derlerse ki işte şirketin yaptığı filân hat, işte filân m te yapılan hat szn yap nızdan daha ocuzdur, © bu söz şayanı itibardır. Ozaman memleketin şurası burası ile mu- kayese edilerek bir neticeye varmak mümkün olur. Ama böy- le birşey yaparlarsa görecekler» dir ki bem bu memlekette yapı- pılan, hem diğer memleketlere nisbetle bizim yaptığımız daha bahalı degil, daha ocuzdur. Mili müdafaa bütçesi Hükümetin ötedenberi takip ettiği siyasette - ağır masraflar- dan biriside milli müdafaa mas- raflarıdır. Buna hiç temas etme» diler. Fakat fırka teşkili hakkın- daki beyannamelerini verdikier vakit üstü kapalı dahi olsa w- li müdafaa masraflarının -ç - ğuna temas ettiklerini hatırlarır rum. Birde bizim devlet sinde büyük masrafımız O h borçlarıdır. Masraf çoktur, mas- raf çoktur, masraf çoktur deyin- ce, Şimendifer o inşaatı, Nafıa bütçesi, Milli müdafaa bütçesi Osmanlı borçlarına temas etmek lâzımdır, bizim şimdiye kadar bu mevzuda vazifemiz şudur: Şimendiferlerden vaz geçe- miyoruz, bu memleketi, tam bir uzuv ile idare olunup bu uzuv milli vahdeti temin olunmuş, mil- li müdafaası imkân haline gel- btçes miş bir mevcut haline getirmek bizim için hayati bir mes'eledir. gerek alacaklı vaziyetinde ( bulunanlar, gerek diğer ecnebi dustlarımda çok söylediler. çok teklif ettiler amma onlara da ayni şeyi müdafaa edi- yorum. Bunu bana Borçlarımız Bir milletin herşeyden evvel müslem olan, asla tereddüt gö- türmeyen yaşamak hakkı, mü- dafa hakkıdır. (bıravo sesleri, alkışlar) Hatta borçlunun da yaşamak hakkı borç ödemek hakkından evvel gelir. Bizim mazariyemiz budur. Milli müdafaa hakkı o- da bitabi yaşamak hakklarından- dır, Demekle biz türkiyenin va- ziyetine, milli vaziyetine göre bü- yük masraflardan vaz geçmiyo- ruz. Bununla beraber demedik ki bu masrafları temin etmek için takat haricinde külfetleri milletten isteyoruz. Bpnu mecliste ve memleketin dört köşesinde söyledim. Birçok nutuklarımda vazihen feryat ett- eltim. Ve bu feryatlarımın neti- Osmanlı borçlarının -ağır olduğu hükmüne vardırıldı. Ve cesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: