5 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

5 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ş— bunu resmi olarak bizzat söyle- dim. Maliye vekili arkadaşımın söylediği gibi ilk defa olarak bugün Siirt meb'usu Mahmut B. arkadaşımın tahrikine cevap ola- rak Osmanlı borçlarında bizimle | möttefik olduklarını işitmekle bahtiyar, oldum. Kendilerini bil- bassa tebrik ederim. Çok gü- | zeldir. Daha maabaza bugün söyleme Bununla evel sövlemeli idiler, lerine de müteşekkirim kemali ihtiyatla dokunmak istemedikleri mevzua el dokundurr rarında Olduğu Du anlamış oldular. (Alkışlar) bütün bu siyasi muvacehelerimiz esnasında başka noktaların na- dikkati celbetmemesi mümkün değildir. Iktısat ve Ma- liye sistemlerimizden müşekkildir. Kendi nazarlarımız memlekette Cümhuriyet Halk fırkası aleyhi- ne harekete gelen başlıca muhar- rikle, gelen ve Mali halalarımızdır. | iktısadi mesleğimiz Iktisadi mesleğimizi Iktısat ve- kili arkadaşımız vuzuhla, zanne- derim ki hiç bir tereddüde ma- bal kalmıyacak derecede yuzuh- la söylediler. Bunu ben bir ke- lime ile tekrar edebilirim. Evet, iktisatta o senelerdenberi takip ettiğimiz ve gene takip edeceği- miz istikamet milli iktisat sisle- midir. Kendilerile esaslı ihtilâfı- un kendilerini zarı | ketlerinin mız bu noktadadır. Şimdi bunu müfredatla ve misallerle izah | edeceğim. Lülfen liman inhisar- lari hikâyesinin Zeçirdiği tekâ- mülü hatıranızda tekrar etmenizi ediyorum. . Biliyorsunuz ki meselesi büyük bir meselesi olarak ortaya rica inhisarlar ihtisas kondu. Uzun zaman suallerinize karşı müfredatile yakından temes eder etmez Ji- man inhisarları hududuna mün. hasır kıldık, Bugün gördük ki inhişarlar hududunda da çok te- zelzül etmişlerdir. bu mesaile z Meğer liman inhisarı meselesinde yalnız tah- mil ve tahliye işlerini gören milli şirketin hususi sermayeye malik olmaları canlarını sıkmış, Eğer okadarcık hususi sermaye de olmasa da münhasıran devlet elinde bulunsaymış hiç bir diye- cekleri olmıyacakmış. Amma li- beralizm bu değildir. “Serbest bırakmalı, milletin faaliyetini bir takım inhisarlarla tehdit etme- meli...,, Bu söz başkadır. Hiç olmazsa biraz daha serbest bırakmalı imi- şiz. Maahaza bizim mesleğimiz | bu değildir. Bu yaptığımız zaru- rettendir. o Meselâ İstanbulda beşyüz bin lira sermaye ile şir- ket teşekkül etmiş üçyüz elli bin lirasını devlet koymuş, yüz bin lirasını mavunacılar koymuş.. mavunacılar koymamıştır. biz mavunacıların fili bir inhisarını bir şirket haline getimek için mali müşkülât halinde kaldık. O zamana kadar maişetleri bu yüzden olan vatandaşların bel- kide O gün para ile ihtiyaca kâfi olamayacak bir takım ms- vunalarla karşımızda kaldılar. Ancak bu mavunacıların mavu- nalarını arzu ettikleri bedel ile | satın alıp kendilerini işten çi | karmalıydık, yabut inhisar olmuş diye Haklarını nazarı dikkute alma- malı idik, haklarını nazarı dik- kata almamazlık yapamazdık. Bebmehal onu nazarı itibara alacaktık. Hazır paramız olma dığı için ellerindeki mallarını, İ bu takyidi malzemeyi olduğu gibi sermaye olarak koymalarını tercin ettik. | Görüyorsunuz ki bu şirketin bir şirket haline girmesinde vatan- daşların hakkını korumak, bu- susi bir zaruret olmuştur. Bundan sonra hariçten elli bin liralık sermaye mes'lesi: Bütün tenkit elli bin liralık bu serma- yeden ileri gelmisse bunun ça- resini bulmak kolaydır! Asıl bu mes'elede rol oyıyan ve yarın oynıyacak olan kpıda bekliyen muvazaalı ecnebi şir- bu işe girmesidir. korkarım ki bu inhisarları, mille- tin faaliyetini takyit ettiğimiz endişesile sözlerine uyarak kal | dıracak olursak iki sene sonra bundan bilmem kaç sene evel İzmir limanında gördüğümüz gi- bi muvanalı ecnebi şirketler karşısında kalırız. Ö zaman mü- teellim olurlar. Kendilerini bu elemden kur- tarmak içintemin ederimki bu inbisarlar kaldırılmıyacaktır. İzmirde, hiç garip bulmayor- musunuz, bilhassa tahmil ve tabliye işlerinden © babsolunu- yor ve bir çok güzideler Fethi Beyin etrafında toplaniyorlar liman işleri mavzuu bahsedilirken! rıhtımdan nekadar zahmet çek- tiklerini Fethi Beyin kulağına hiç duyurmamış olsunlar bunu hiç tahmin etmiyorum. Ziraat bankası Ecnebi sermayesi obahsinde çok ibtiyatkâr davranıyorlar. Bu çok tedbirli bir şeydir. Keşki milli sermayelerle teşekkül eden şirketlere de gös- termek lütfünde bulunsaydılar Ziraat bankasının memlekette nasıl edildiğini eşittiniz mi?. vazifesinden (hariç ile o meşgul © ölüyor, | borçlu- ların (şikâyetleri tebirlerle karşılanıyor, ve birçok haksızlık ve yolsuzluk ile doludur. Denili- yor; arkadaşlar, dünyanm en kuvvetli bank»sı için vazifesin- den başka işlerle uğraşıyor, haksızlık ve yolsuzluklarla dolu- dur diye başlamıyorlar! Bu iki sebepten yalnız birisi dünyanın herhangi bir bankasını batırmak için kâfidir. Nasu insaf ediyor- lar. Milletin en büyük bir kredi tefsir müessesesine halk karşısında bü- | tün bu sebepleri temerküz etti- renler, teksif edenler onun iti- İ barı aleyhine tevcih ediyorlar, | Ziraat bankası müstakil ve ayrı bir teşekküldür. Kendisine söy- lenen sözlerin hepsine bizzat mevki almak vaziyetindedir. Be- nim burada bu mevzua temasım siy: yük kredi müessesesinin itibarı | aleyhinde söylenen sözlerin her hangi bir kulakta devamlı bir | akis brakılmamasını'temin etmek | içindir. Eğer teferrüata geçer- lerse kendilerine söyleyebilirim ki ziraat bankası gerek zürraa ik raz için, gerek ziraat kredileri için çok hizmet etmektedir. Hiz- metinden de müteşekkiriz. Zira- | at bankasında haksızlık ve yol- suzluk yoktur. Arkadaşlar, her hangi bir müessesede haksızlık ve yolsuz. luk olabilir. Banka gibi bir iti. bar Omücssesesinde (o haksızlık umumi olarak söylenemez, bil bassa böyle bir iddin idame edilemez. Filhakika eğer hak- sızlık ve yolsuzluk varsa derhal onu serahaten söylemek lâzım- dır. Serabaten söylenir ve der. İ hal alâkadar olanlar, mes'ul olan- lar tedbir alır, Haksızlık ve yol- suzluk tashih olunur. Fakat bu | kredi işler | 91 -İ delilleri vardırve'böyle bir çok | sermeye getirir, i sahada memleketin en bü- | sarih ve samimi müessesesinde muayyen bir sebeple olara vücudunu tesavvur ettikleri baksızlık ve yolsuzluğun tashihine tevessül edilemiyor. Onun itiba- nna uzablan dil zalimanedir. Benim itikadımca Mitbat paşa merhumun bu memlekette fai- at bankasıdır. cumburiyet bunu eline aldıkdan sonra üzerine tit- riye titriye en kıymetli bir mal- gibi bir çok tekâmülâta mazhar etti ve bir kanunla anonim S$ir- keti haline getirdi, Bunun itiba- rini siyanet etmek için ber han- gi bir ecnebi bankasi karşısında duymağa mecbur olduğumuz takayyudu esirkememeliyiz Zira- at bankasına bunu reva görme- liyiz, yaptığımızı bilerek yapıyoruz Arkadaşlar, milli iktisat politi- kasını takip ederken samimi o- larak bu poltikanın muhalifi olan- lara rasgeldim, rasgele bilirim. Böyle bir politikaya muhalif ol- mak için samimiyetten azadeelmok İ tahmin eder misiniz ki İzmirliler | şart değildir. Samimi ipe sen milli iktisat politikası aley- hinde bulunabilir, Sarih ve açık olmak şartile gerek ecnebi dost larımdan ve gerek yerli arkadaş- larımdan Milli iktısadin bir mem- işitmişimdir. Memleketin sermayesi o yoktur, Mili iktisadi takip edilen yoldan Ecnebi sermayesi getirmek güç- tür, Binaenaleyh Biz Milli iktisat politikası takip etmiyelim liberal bir yol tutarsak memleketin in- kişafı için daha çok sermaye getirebiliriz. deyenlerin bir çok deliller söylemişlerdir. “Biz bu meseleyi tetkik ederkön ve prog- ramımızı tayin ederken onun hilâfı olan mülâhazalardan kaçı" nır, onlara gitmekten korkar ve onları tahlil değiliz. tahkik etmişiz, tahlil et- mişiz bangisinin kârı daha çok- tur düşünmüşüz. Onun üzerine Milli iktısat seyasetini takip edi- yoruz. ecnebi sistemi takip olunması mani sermay:sinin gelmesine değildir. çünkü bizden deha çok memleketler harçidan bunları mem leketlerinde çalıştırmaktan nev- mit değildirler. Fethi beye tavsiye ederim ki milli iktısatt aleyhinde açık olarak söylesinler. Kendi- lerine düşen budur. Hakikatte sol olan milli iktısat takıp ediyoruz.Fakat çok gözel tesadüfler oldu, Milli iktısat politikasının aleyhinde bulunan teesüsüsleri kendilerine ta- raftar ederlerse tenakusdan kur- tulamazlar. Ve nihayet meclisde söz söylemek ve muayyen mes- eleler üzerinde karşımızda beh- mehal söz söylemek ve bir hü- küm verdirmek © vaziyetinden kurtulmağa imkân yoktur. İşte arkadaşlar, bu günd burada söylenen güzel sözlerden ve bilhas sa omuarızlarımızın (oyaedıkları tenkitlerden gerek” poltıka ma- navralarına ait olan nuktaları ve gerek porgramımızin esasına | ait bulunan buktalari teşri et- mege çalışdık. Görüyorsunuz ki siyasetimiz gerek mali ve gerek iktısadi muktei nazardan çok kuvvetle mudafaa oluna bilen bir mevzudan ve bunların aley- deli olan en mühim eseri Zira- | lekette takibi müşkül olduğunu dar) | ba çok delillelle etmemiş adamlar | Bu memlekette milli iktisat | aramızdaki ihtilâf da budur. Biz | ayni yolda yöryüomuşuz gibi bir | 7 — VAKIT 5 Adliyede; adliyeye otomobille ge gelip Istanbul ağır ceza mahkesinde dün Kemal isminde bir şoförle arkadaşı Suat 14 ve 16 yaşların- | da iki kıza taarruzdan muhake- me edilmişlerdir. Bu iki şoför, mahkemede ha- zır bulunmıyan Rec.p ve İsmail ismindeki arkadaşlarile birlikte iki kızı Beşiktaştan otomobilleri- ne alıp Hacı Osman bayırına götürmek ve orada “Benzin bit- ti,, bahanesile otomobili durdu- rup kızlara feci tarzda taarruz etmek kaydile mahkemeye ve- rilmişlerdir. Dünkü ilk muhakemede mah- förün aranmasına ve mahkeme- deki Kemalle Suadın de hemen tevkiflerine karar vermiştir. Kemalle Suat tevkif edilince şaşırmışlar, “Aman biz buraya otomobille geldik, otomobilleri- miz aşağıda başıboş kaldı,, diye telâşa düşmüşlerdir. Müddeiumumilik, o otomobilin avluya çekilmesi için emir vermiş ve derhal mal sahibi keyfiyetten İ haberdar edilmiştir. Mal sahibi biraz sonra gelip otomobini al- mıştır. , * işkence davası Üç polis aleyhinde ki davada iki şehit dün mühim şehadette bulundu Eminönü” merkezinde Sir de otelci Alive arkadaşı efendileri döverek işkence icra- sile maznun serkomiser Fahri, muavin Osman ve taharri me- muru Mastafa beylerin muhake- mesine dün ağır cezada devam olunmuştur. Şahit Eminönü ikinci komi- seri Hüseyin Hulüsi bey, “ ben ait işittim. Muavini göndedim. Biraz sonra Ali ve Sait efendiler to- pallayarak aşagıya indiler, de- | miştir. Ve istizah zerine “ka- naatim, bunların dövüldüğü mer- kezindedir,, miştir. Otelde çalışan Kerime H.da «Ali efendiyi bir tabkikat için karakola © sağlam Otele koltuklar geldi. Bir hafta yere ayak basamadı, demiştir. Üç polisin şahitliği için mu- hakeme kalmıştır. . Bir s gorta veznedarı tevkif edildi “Anadolu,, sigorta kumpanya- si veznedarı Haydar Behçet B. cümlesini İ binde muarızlarmızın söyled sözler talisiz, dermansız, esassız İ şeylerdir. Fethi beye tavsiye Kendilerinin, Fethi heyin mus- takil bir fırka teşkil etmekte bizim karşımızda porgramımızı | ve fırkamız tenkit etmekten nev- mit olmamalarını dilerim. bizimle sücadele etmek güçtür. Amma ğraşarak tekâmül ederler, Da- ha kuvvetli sebepler bulurlar. Çok kuvvetli tetkikat yaparlar. Eğer vazgeçerierse bundan en benim ziyade mütellim ola programımızı, fikirlerimizi, icra- atımızı bu kadar kuvvet ve isa- betle tebarüz ettirmek için Fetbi | Beyin itirazlarından ve fikirlerin- den daba münasip daba uygun bulunab bir vesile nerede işiddetli ve devamlı alkışlar) mişlerdi. Tevkif | derinleştir | Şemsetti keme, hazır bulunmıyan iki ş0- | korkolda idim. Yukarıdan feryat | ilâve et- | götürdüler. | Mahkemedeiki tevkif İki kıza taarruzdan maznun şoför Kemalle Suat, kararı verilince, şolörsöz kalan otomobili mal sahibi aldı ! ——— yakın bir zimmetine ogeçirerek (çalıştığı müessesenin emniyetini sui İsti- mal ettiği noktasından dördüncü tevkif edil 2,UVU liraya parayı istintak dairesince miştir. Nüstantik Salih B,, katı dir. Hesapla tet- kik olunacaktır. v n bey Hükümeti tahkirden beraet etti, serbest bırakıldı İstanbul ağır ceza mahke- mesinde dün sabahı “Yarn, gazetesi aleyhindek üç davanın temyizden nakzen muhakemesi bitmiştir. Bu üç davadan nin başmuharriri ve mes'ul müdürü Arif Oruç B., diğeri muharrirlerden Şemsettin Er- tuğrul B. aleyhinde idi. Arif Oruç B. aleyhindeki iki dava, yirmi bin memurun açıkta kalacağı ve yakında B. M, Mec- lisinda mühim hadiseler olacağı şeklindeki iki telgraf haberinden dolayı ve ceza kanununun 161- inci maddesi mucibince mühey- neşriyat davası ikisi, gazete» yiç ve asılsız idi. Bunlardan Teşrinevel 1930 ses i g il dolayı iki ay * © İ hapis kararı verilmişti. Şemsettin B. aleyhindeki das Arif Oruç bir gün sonra höğrettiği va da, kendisinin B. in tevkifinden « Yarın , dü menedemezsiizlW ser- 158 ve göre hü- çıkan “ Bizi lâvhalı yazıdan dolayı, 159 uncu maddelere kümetin manevi şahsiyetini tah- kir davası idi. Temyiz dairei hususiyesi, bu davalardan birinci ve ikincisi hakkındaki (Okararları, 161 inci madded * bilerek ,, kaydi bulun- duğu ve neşrolunan iki haberin hakikate mutabik olmadığının ve muheyyiç oldoğunun bilene- rek meşredildiği * anlaşılmadığı, üçünçü davadada Şemsettin B. in yazısında hükümeti kast- etmediği o tarzındaki . müdafaa- sının aksine delâlet eder sarabat mevcut Olmadığı nohtasından bozmuş, başmüddei umumilik, nakza itira; etmiş, Temyiz heyeti umumiyeside tetkikat yaparak itirsrı reddetmiştir. Dünkü muhakemede Şemsettin B. mevkuf, Arif Oruç B. gayri mevkuf olarak hazır bulunmuş- lar. Temyizin makzı okunmuş, müddei umumi Cemil B. in taleası sorulmuştur. Müddei oum 326 ıncı tevfikan, dairei bususiye mazmun vekilinin duruşma talebi Üzerine verilmiştir. Esasen hey- eti umumiyedende tasdik edil- miştir. Nakza ittibaisterim, » demiş, mudafaa vekili Etem Ruhi B. de ittiba talebinde bu- lunmuş, mahkeme nakza uymuş- tur. Bundan sonra müddei umumi müdafaa Cemil maddesine ilâmı, nuri usulün beraet talep etmiş, İ yapılmış ve reis Nusret, ara Ta- hir ve Nusret B. ler müzakereyi ız esbabı mucibe- davadan beraet kas rar vermişlerdir. Şemsettin Ni etmen serbest bırakılmıştır, â

Bu sayıdan diğer sayfalar: