16 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

16 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pirenin en güzel yeri limanıdır Yunan hükümeti milli vapurculuğu himâye için tedbirler alıyor: Elli yaşından yukarı vapurların işlemesi yasaktır Yunanistana girerken OAtinaya k için (o önce Pireye çıkıldığı halde ben Pireyi Atinadan sonra gezdim. Atinaya tramvay otomobil ve saire gibi vasıtalar ve asfajt yol. larla bağlı olan Pire, bizim İstanbu.! Yun Galatası ( gibi bir yer; Atina.) ya mesafesi (yirmi dakika, nihayet! yarım saat, 5 Pireyi bir akşam saatinde dolaş! tom, Sokaklarında ruüthiş bir halil kesafeti ve hümmalı bir faaliyet ve hareket görülüyordu. O Fakat bu, Türk başvekilinin oç saatlerde Pire belediye | tiyatrosunun üist katında. ki kabul resminde bulunmakta ol masından doğmuş bir fevkalâdelik- Uz “ze ber zaman hâyle yolların» dan pesilmez dezerede kalabalık mt dır, Amiyoran, Kasabanın nüfusunu, o mesahni sathiyesini, © filân da kaydetmiştim, şimdi bu satırları yazarken ( potla| rım Yanımda değil, onun için size rakam veremiyeceğim, (fakat bildi- bir şey varsa (o Atinanın günde lik 15 gazetesinden başka — Atina ga zetelerinin intişarından — On beş, yir. mi dakika © sonra bütün sokakların. da satılığa hazır bir vaziyette bu- lunduğu bu mini mini Pire kasabasm- da — dört yevmi gazete çıkıyor ve satılıyor. Pire belediye | tiyatrosu, pek ye: mi bir bina olmamakla beraber mü- kemmel salonu, Oomakine tertibatın- dan mahrum, O fakat oldukça geniş sahnesi ve bilhass£ büvük fuayyesi ile, hele mermer merdivenlerle çıkı) lan kapısı, düzgün ve gösterişli cephesile (opek sevimli bir binadır. Burada zaman zaman gelip (geçici heyetler (temsil veriyorlar, gece ti. yatro seyretmek © için yambaşların. daki, Atinaya kadar gitmeğe ise nenler- Pire belediye tiyatrosunda san'at ihtiyaçlarmı (İyi kötü tatmi ne imkân bulabiliyorlar. Tiyatro salonu, o bazan hüküme- tin müsaadesi vetekbir polis memurunun nezareti altında ya - pılmış içtimaları ve her türlü propa-| gandayı da sinesine #labiliyor. | Pirenin en mühim yeri henüz yaz! pılması Otamamen bitmemiş olan, fa- kat bu halile (bile intizamı, intizam. dan — gelme güzelliği ve faydası ilk bakışta göze çarpan limanıdır. Pire limanı Oüç mmtaka olarak yapılmış: Yunan sahilleri © arasm- da işliyen o Yunan vapurları için ay-| Ti bir saha var. Yunanistan ile hariç memleket- Jer arasında işliyen vapurlar ayrı bir yere yanasıyorlar. Üçüncü kısım da serbest mmtaka olarak ayrılmış, Kapotaj, ithalât ve ihracat, ser. mmntaka isimlerini alan ba ü mıntakanım her birinde pala 1 üz Daha tayyareci bunların hepsini geçirmeden parmağı İle bana işaret verdi. Fıs'ldiyarak diyordu ki: — Kara adünun arkadaşı mülâ- zim bunlarla beraber, karşıda duruyor. Parmağile kirli, parçalan. muş köylü elbisesi | içinde bir çahsı gösiriyordu. — İçimizden asker olanlar bir adım #leri çıksmlar! o Diye bağırdım. Bir. kaçı ileri çıktı. Ofakat (mülâzim) hiç aldırış etmedi. Üzerlerini ara dığımız zaman mülâzimin kirli köylü Gbiseleri altında temiz bir asker pantolonu giymiş olduğunu gördük, Elbisesinin dikişleri (arasından bir, kâğıt (o parçası üzerinde yine bir dua bulundu. O Mü'âzim hiçbir kelime ko- muşmıyordu. o Casus dosyaları için; de buna benzer hiçbir resim yoktu. Nikolayı çagrrttrm. Haydut; Teis- lerini o evvelden tanıyordu. O Mülâ- aimi gösterdim. — Nikola İı adamı tanıyor mu - sur? Kuvvetler içinde rm kolaylıkla o yanaşabilmeleri ve yüklerini . fazla vesâite ve > ihtiyaç hâsıl olmadan çıkarabilmele- ri, alabilmeleri için tertibat yapıl. mış, Serbest ommtaka (kısmında antrepolar (| İnşaatı henüz (devam ediyor, şimdilik bu muntakaya Alt vapurların malları da ithilât ve ih- racat mmtakasındaki o depolara ko nuluyor, Tahmil, tahliye ücretleri, vesait! nakliye (tarifeleri ve saire ve saire, Zaman zaman tetkik ve yeniden tan- zim ve ilân ediliyormuş. Ücretlerin tesbitinde gerek halkın, gerek vapur sahiplerinin o menfaatlerinin temin ve telifi (o hususuna dikkat edildiği söyleirmiş. Fakat her yerde oldu- ğu gibi burada da galiba iki tarafı birden memnun etmek mümkün ol- mamalı ki odaha geçenlerde mal sa» hipleri vapur navlunlarının yüksek- Tiğinden bahsederek hükümete müra caat etmişler. Yunan hükümeti (milli vapurcu.i luğu himaye için tedbirler almakta-i dır. o Bu cilmleden olarak size şunul yazayım: Burada eli yaşından fazla! ömür sürmüş vapurların işlemesi yasaktır. Ba yaşa gelen vapar, hü- kümetçe seyrüseferden © meneğili - yor. o Sahibi yerine yeni bir vapur almayı otaahhüt ettiği takdirde hü- kümet elli yaşına gelen vapuru de- ger fiatla — satın alıyor, onu bilâha- re hurda fiatına satıyor. İhtiyarlıyan © vapurun sahibi,-ye- rine yeni bir vapur almayı taahhüt etmezse malı, seyrüseferden mene. dildiği için o elinde kalıyor ve ken. disi o hurdaya satmıya mecbur olu- yor, Limana şöyle kuşbakışı bakarken insanın hatırına o memle- ketin umumi ithalât, ihracat ve ikti sat hayatmın gelmemesi mümkün ol- mıyor, Yer yüzünü O saran umumi buh-i ran. o Yunanistan da müteessir et mekten geri kalmamış. Bu memleketin, şimdiye kadar hil. hassa beş kalem ihracat malı vardı: Üzüm, üzüm mamulâtı, zeytin, zey») tinyağı, tütün. Yunanistan tütünlerin! bugün es kisi kadar satamamaktadır. o Mal, müstahsılın elinde kalıyor. Bu yüz- den fintlar düşüyor. Hükümet bu vaziyet karşısında o kanun çıkartmış ve son zamanlarda tütün istihsalini eskisine nazaran yüzde otuz, yüzde kırk nispetinde azaltmıştır. o Fakati bu tedbirle de mesele halledilmiş ol- mamaktadır, o Bunun içindir ki Yu- nanistan şimdi (bir taraftan da ra- kiplerile anlaşmak istiyor, Türk — Yunan tütünlerinin hariçte satışını temin etmek, © ecnebi memleketlerde yeni pazarlar bulmak için müşterek eden: | Yıldız Nikola vaydik ediyordu. — Mülâ?e tesmiye ettiğini; bu mudur? yim — Evet! Nikola daba sözünü bitirmemişti ki milâzimin iki müthiş tokatı ile yan tarafa fırladı. Fakat Ükrayna. Wo Nikola ayni saniyede mülâzimin şırtlağma yay smıştı. İkisi de yer. lerde yuva” mıyorlar ve müthiş rüs-i $a Polonyaça küfürler savuruyorlar. dı. Polonyoça küfreden mülâzimdi. Nikola kuda:muş gibi idi. — Sen kim oluyorsun a katlıyorsun?. Dayak xw» sese sana öğreteyim. Kendine Tercüm. mülâzim süsü , vermek İstiyorsun, alçak. Sen bir casussun, bir cani, bir hır. sız bir katilsin? Bir taraftan da tekme tokat lâzimi İyice benzetmişti. Ormandaki ( küçük köyde asker. leri vuran sen değil misin? Gözümle gördüm. o İhtiyar yahudiyi dayakla öldüren de sensin. İt oğlu. yahudinin mü- olsun! Kayseriden Ankaraya kadar. Hat boyu ve istasyonlara dikilen ağaçlar pek yakında bu sahayı yem yeşil bir orman haline Hususi muhabirimiz yazıyor: Alişardan oAnkaraya geleceğim. Köyün (İstasyonu Şefaatlı | İstas- yonudur. Bir köy istasyonundan İki istasyon daha Kayseri (arafındadır. Şefaat, Obir köydür. Fakat istas; yon olunca büyük bir buğday pazarı olmuştur. Şimendifer idaresinin buğ- day nakliyesi © üzerindeki hususi ta rife tatbiki © üzerine civarda bütün işleri (buğday ziraati yapmak olan köylüler, hemen buğdaylarını bura» ya nakletmekte £ ye burada alım sa- tım muamelesi yapılarak (sevkiyat yapılmaktadır. Bu buğday (alım satımı yüzündendir ki oŞefaatlı is. tasyonu (adeta bir pazar halini al- mış ve birçok (o manifaturacı ve di: ğer bakkaliye gibi o dükkânlar kurul: ş.m sanaya sarsam tedbir alınmasmı, müşterek faaliyet sarfedilmesini istiyor. Yunanistanm © üzüm ve Üzüm ma- mulâtı için en mühim mahreçlerin. den biri İngiltere idi. Oradaki İktı- sadi buhran, © ingiliz parasının dı- şarıya çıkmaması çereyanını duyun- ca Yunanlıları telâş o slmiş. İngil- terede © Avustralya ilzümlerinin hi- maye göreceğinden korkuluyor, Yu- nan üzümleri böyle bir tehlike kars| şısında bulunuyor. Yunanlılar, ihracatm azalmasına! mâni olmak için çalışıyorlar, fakat onların o şimdi açı; ümitleri başka tarafta: İthalât: , azaltmak. Memle- kete hariçten © getirilen mevaddı da- hilde yetiştirmek. Muvaffak olurlar-| sa dahili ihtiyacı fatmin (ettikten sonra (ihracat meyaddını da değiş tirmış ve cinsin; arttırmış olacaklar. Onun içindir ki şimdi Yunanistan- da hükümet zirai hir program tatbik ediyor ve memlekette Şimdiye ka- dar yetiştirilmesi mutat olmıyan buğday, pamuk ve saire gibi şeylerin ek:iip — biçilmesini ve hayvan ye- tiştirilmesini temin? çalışıyor. Yunanlıların bir dertleri daha var: Son zamanlarda (ihracatları azaldığı gibi O memlekete hariçteki Yunanlılardan — gelen parada da es ki yillara © nasıra hayli O tenakus, görülmektedir, — (129.000) kilometre murabbar mesahaj sathiyesi ve (altı! milyon nüfusu olan Yunanistan, top- rağın birçok yerlerd3 taşlık, çorak ve, gayri münbit olmasi Yüzünden evlât- larmı mütemadiyen başka memleket- lere göndermiş. Misir, Marsilya ve, başına, Amerikada bugün bellibaşlı üç rum kolonisi — yaşıyor. Bu r'lışan ve ka- zanan adamlar her Sene memleketle- rine, ailelerine (YÜZ binlerce drah- mi gönderiyorlar, Yunanistan bu ha- riçteki servetin nemâsını — alıyordu. Yunanlılar, son zamanda bu varida- tm her yıl biraz daha eksilmesi şısında heyecan ve helecandadırlar. sensin, Alman kapana düşürmek plâ- nm: yapan kimdir? Hepsi sen, seni, Seni idam edecek olurlarsa ipini ben çekeceğim, Ni sözlünü kestim; leş a sen bunları sö ekle! kendini tehlikeye öekteğe e e yor musun? — Ehemmiyeti yok, Ruslar bir şey yapamazlar. dım! Bonunla beraber (mülâzim) yap tıklarımı itiraf etmiyordu, En niha- bana) Ben öctümli a)- yet bir çare düşündüm. Mülâzimi kendi Oadamları ile beraber bir hücreye © hapsettirdim. Kendi adamları (o mülâzime mü hiddetlenmiştiler. o Onların iddiast- na göre mülâzim bu adamları cebir: le kendi haydutları arasına sokm tu. Bu adamların (O mülâzimle beri ber mahpus bulundukları © odanın önünden geçiyordum. — İçerden müt- hiş gürültüler geliyordu. Içerde meler olduğundan (o haberim yok a- ma, ertesi gün mülâzim perişan bir halde, her şeyi itiraf etmeği, kendi adamları ile bir gece beraber hapso- oi beğ eli ai getirecektir muştur. İstasyon, (buğday yığmla. rı içinde kalmıştır. Buğdaylar doğ. ruca istasyona (O boşaltılmakta ve o radan çuvallara konularak © vazon- lara yerleştirilmektedir. Kayseriden © sabahleyin o kalkan tren, Şefaatlıdan on buçuğa doğru hareket ediyor. Fakat trenden yol cu, azdır. Yalnız fazlaca Obuğday naklediliyor. Bu trendeki yolcuların hemen ço- Zu da Ankara yoleusudur. / İstan. bula Sivastan giden pek nadir. Bunu, kompartımanda (o tesadüf ettiğim ve tanıştığım bir Sivaslı (| tülceara söy- ledim, sebebini şöyle anlatmak iste di: — Devlet demiryolları, £tarifesin- de Sivastan Ankaraya Okadar olan kısım üzerinde ( tenzilât yapmıştır. Fakat, O Ankaradan İstanbula kadar olan kısım — üzerinde fazlalık vardır. Sivastan Haydarpaşaya kadar üçün- cü mevkide yolculuk her halde (25) liradan aşağı değildir. Halbu- ki Sivastan O Samsuna, otomobil ler 2 saatte beş liraya yolcu taşır yorlar. Yani o bir Sivaslı, memle ketinden o Samsuna kadar beş lira masrafla (gidiyor. Orndan da bir vapura İki lira verdi mi, © doğruca İstanbula iniyor. OAnha, minha, on lira sarfetti mi, Sivastan İstanbu: la gidebiliyor. Şu halde (tren ilel vapur arasında (tam 15 lira farke: diyor ki, hiçbir kimse bu farlı ver- miyor. Tüccar eşyası da o böyledir. Tren buğdaydan gayri tüccar malma okka başıma 7,55 kuruş kadar bir üc. ret alıyor, Haydarpaşsadan. Sivasa kadar. Halbuki, Sivaslılar, İstan- buldan (getirdikleri malları Sam. sun farikile daha ucuza malediyor lar. Vapur, ber türlü masraf dahil, Samsuna kadar okka başına 40 para dan fazla almıyor. Sivaslılarnm (en fazla bellerini büken şey, Samsun is- kele resmidir. Orası da okka başma 70 para resim alıyor. | Samsundan Turhala kadar şimendifer ton başı- na 10 . 10,5 lira alıyor. Turhaldan da Tokat tarikile (Sivasa kadar mal- lar ya develerle (o veya otomobillerle naklediliyor ve bittabi oOdaha ucu. za mal ediliyor. Bunu hesap edersek Samsun tarikile gelen mal okka; iskele resmi filân da dahil olduğu halde (6.5) kuruş masraf bi. niyor. Halbuki Otren okka başma 75 kuruş alıyor. Bunun için (o hiçbiri tüccar (o malımı frene vermiyor, her; türlü, yanma, yunma tehlikesi de olduğu halde deniz tarikile mal sev- kiyatını tercih ediyor. Çünkü 100 okka mal getirse (100) kuruş, (1000) okka getirse tam (1000) kuruş kaza- nacaktır. Bu zamanda (1000) kuruş! lunmaktan ehven görüyordu, — İsmim Anton Borovskidir, o Po-| Tonyalıyım. o Evvelce demiryolların- da memurluk yaptım. Bilâhare (Ka- ra adam) m maiyetinde ikinci reis olarak çalıştım, Fakat (Kara adam) ım da bu civarda ikamet eden bir ma- fevki vardır. Ben geçen sene ağus- tosundan beri oORus emrinde çalışı yorum. — Kaç adamın kanma girdin? Yüzüme bakıyor fakat cevap ver.i miyordu. — Müteaddit katiller (o yaptektan sonra (hayatta kalacağını zannet-i me. o Katil olmakla cehin olmak da Tizimgelmez ya? Yaptıklarını itiraf et. Hiç olmazsı (o günahın hafifle- miş olur. İşte papasa haber gönde. riyorum. Iki katil itiraf etti. Maktullerden birisi o kendi adamlarından, birisi de Alman asker! imiş, Müteakiben ba- yıldı. o Daha sekiz katilden bahset. tl ama âni osurmt: hafızasını kay. bettiği için ne suretle olduğunu an- latamadı. o Diğer esirlerden öğren- diğime göre (o soygunculuk © tarzın. da yaşıyan © partizanlar silâhımı yi- yeceğini, parasmı vermek istemiyem 5-—- VAKIT 16 Teşrinevvel 1931 — Mübaşir olmak isteyenlere Adliye omübaşirliğine (tayin için müracaatta bulunnp evrakı müsbitelerini ibraz etmiş olanla rn imtehanları yapılmak üzere 19-10-5931 günü saat on birde Adliye oencümenine müracaat etmeleri ehemmiyetsiz bir (kazanç değildir. Devlet demiryolları, (| fiatından bir kuruş (o İndiriyerse mesele kalmaz, herkes, hiç şüphesiz bütün sevkiya timi İren vasrtasile yapar, hem de ha emindir, yangını, tehlikesi, zel- zelesi yoktur, hem de daha çabuk gelir.,, Bu tüccar yoldaşın «özlerine ka- tacak bir şey yoktur. Zannederim ki devlet demiryolları (o bunları nazar itibara alacaktır. A Kayseriden (o Ankaraya gelirken, hat boyunda, bilhassa istasyonlar. da birçok ağaç dikilmiş. Her istas- yon, çıplaklık ve çoraklıktan kurtul- mak ve yeşilleşmek ( için adeta biri- birlerile rekabet ediyorlar gibi... Sonradan (bunun sırrmi öğren dim. Alâkadar birisinden (aldığım malümata göre, (devlet demiryolla Tı, bu tarafta fidan yetiştirmeğe faz Ja ehemmiyet vermeğe (başlamıştır. Hatta bunun için Kayaşta (65 dö nümlük bir de fidanlık tesis edilmiş tir. Bu fidanlıktan Sivasa kadar olan demiryolu ile (o Ereyliye kadar olan kısım istifade edecektir. Bu sene sade bir köy İstasyonuna 300 fidan dikilmiştir. Dikilen fidan- larm o hepsi 8000 | bulmuştur. Bu sene Kayseriye de 10 bin fidan diki. lecek (o ve Kayseri istasyonu birkaç sene sonra (mükemmel bir akasya ormanı haline gelecektir. Demiryolu idaresinin ayrıca tezyi- nat fidanlığı da vardır. İdare, ista yonlar arasmda (her sene bir müsa- baka yapmaktadır. Her sene, me murun kendi fikrine göre tarh ve tanzim (ettiği bahçeler oarasında bir müsabaka yapılmakta o ve hangi istasyon muntazam bir şekilde ise © na ikramiye (o verilmektedir. Bu su- retle (istasyonlarda mükemmel bi- rer o bahçe kazanmış olacaktır. Ka- yaş fidanlığı oOayni zamanda Anka- ra için de mühim bir fidanlık halin- dedir. Burada çam ve mazı da yeliş- şecefi için o ihtiyaç oda buradaa temin edilecektir. e Kayaş fidanlığın- da bu sene 150 bin kadar (o fidan mevcuttur. Bunların 40 - 59 bini dikme (o yaşına gelmiş akasyadır. İ- dare o fidanlardan satış da yapıyor. muş: Bir tanesi seksen kuruş. İstasyonların (| teşciri işi ikmal edilince, (idare, bu defa bütün gü zergâhm ( teşcirine çalışacaktır. Şu halde beş on sene sonra Ankaradan Sivasa doğru seyahat edecekler, bi tün hat uzunluğunca yemyeşil ağaç lar arasından (o geçeceklerdir. Ne mutlu o seyyahlara.. Talât Mümtaz asker, o köylü ne olursa olsun öldü- rürlermiş. o Ru mıntakayr, partizan. lardan dört yüz kişi yakalamak su- retile, halâs ettik. Hiyanet 02 Golbayı Rus mmtakasma sev. kedeli © altı ayı geçtiği halde avdet etmemişti, o Kendisinden ümit kes. miştim. Rus'arın kendisinden şüp- he etmekte olduklarını — biliyorduk. Buna rağmen yin: © vazife İle Rus. lar içine gitmisti. İlkbaharda Golba meydana erkti, Altı aylık o gaybubet; esnasında fe na günler geçirdiği (o yüzünden b idi. Zaiflemiş, sinir hastalığına © yakalanmıştı. er zaman sakin görünen oGolba müt- hiş asabi olmustu. o Nerelerde kak dığını sorduğum zaman: — Beni Ruslara Oihbar etmişler, hem de sizin easuslarmızdan birisi bu hainliği yaymış, dedi. Golba bu casusun ismini bilmiyor fakat şahsen tanıyormuş. (o Halbaki Golba benim maiyâtimde (kaldığı müddetçe Mazurdan başka diğer ca- suslarımın o yüzlerini o görmemişti. © (Bitmedi halsiz bir surette, b

Bu sayıdan diğer sayfalar: