17 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

17 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sariz v5 GE e aa ve Meli PE —6—V AKIT 17 Teşrinevael 1931 - Recep B dar memleketimiz için vahdeti kuva- dan ayrılan eilmhuriyet idaresini de) payidar ve muvaffak telâkki etmi. yor. Diğer taraftan ileri ve nazari bir vahdeti kuva fikrinin icra kuv- vetini hatta bazan felce uğratacak mahzur. lerinr karşılıyan hükümlere ve lera kuvvetile teşrii salâhiyeti arasındaki iş bölümü esaslarma da ehemmiyet.; le sadık bulünüyoruz. Teşkilâtı esa- siye kanununda bu hükümler vardır. Milliyetçilik : Cümhuriyet halk fırkası Türki- yenin yaşaması, ilerlemesi ve baka! si için milliyet vasfında en büyük kuvveti görmektedir. Fırka progra mımız millet ve milliyet tabirlerini bâzan çekip uzatan, bazan sıkıp dari laştıran, fakat her iki halde de memleket için büyük zararlar geti- ren ölçüsüz mahiyetten kurtarmış. tw. Program metmine göre (Türk iç. timaf heyetinin seciyelerini ve başlı başma müstakil hüviyetini mahfuz tutmak esastır.) Fakat bu fikirde ba- zan kaba Lir gurur halini alan ve dünyanın leri gidişi müvacehesinde küskün bir infirada yol açan sıkı hodbinliğe fırkamız — felâkkilerinde! yer yoktur. Programımız (terakki ve inkisaf yolunda ve beynelmilel temas ve münasebetlerde bütün mp. Asır milletlere müvazi ve onlarla biri Ahönkte yürümeyi) hassatan kayde diyor. Fırkaca Türk milleti büyük beşeriyet ailesinin bir uzvudur. An-| «ek milletimizin hüsüsi seciyelerinin ve müstakil hürriyetinin mahfuz kal ması İçin her nerden gelirse gelsin ve her ne mahiyette olursa olsun beynelmileleilik * cereyanlarına ka.| pılmanın milli felâketler doğuraca- ına kaniiz. Her ferdimizin bundan dikkatle kaçmasını İüzumlu görürüz. Programm iktısat kısmmda amele ve işçilerimiz için milliyetçilik © şartmı zikre sebep olan esas fikir de budur. Programm maarife ait kısmında mil- M tarih için yazlan maddedeki şu fikir de bu yoktanm tenvirine yarar: (M3Hf Garih bilgisi Türkün milli var. HİZM Zarâr” verecek her cereyan önünde Yıkılmaz mukavemetini bes- Yiyen mukaddes vir cevherdir.) Fırka esaslarına göre (Millet; dil, kültür ve mefkâre birliği ile biribiri-' ne bağlı vatandaşların teşkil ettiği bir siyasi ve içtimai heyettir.) Milleti mefhumunu milliyet fikrinin anası olduğuna göre fırkamızın kabul et- tiği milliyetçiliği izah için bu tariften geniş surette istifade edeceğiz. Pırka esaslarında millet, ancak vatandaşların teşkil ettiği siyasi ve içtimai heyet olmasına ve programr| mızda vatan (bu günkü siyasi sınır.| larımız içindeki yurt) olarak tarif edilmesine göre fırkamızm anladığı milliyetçiliğin siyasi mukadderatları bizden ayrı olan kütlelerle münase- beti yoktur. Ayrı ayrı dinlere sahip olan ve vatanımızın hudutları hari- <cinde yeryer yâ müstakil devletleri kurmuş ve yahut başka devletlerin tebaası vaziyetinde (bulunmuş olan "Türkler hakkında sicak bir sevgj ile meşbu alikamızı muhafaza ederiz. Anesk gittikçe inkişaf eden tarihi! hakikatlere göre miktarları büyük yekönlar dolduran bu Kütlelerle ara- mızdaki kan karabetini ve tarih ka- rabetini bugünkü siyasi iştigalimizin dısmda bir ilim mevzuu telâkki ede- muvaffakryetten alakoyacak,! riz. Tekrar twifimize dönelim. Prog- ram maddesinde millet, (dil, kültür! ve mefküre birliği ile biribirine hağlı) diye yazılıdır. Dil birliğinin milli yet fikrindeki ehemmiyeti meydan- dadır. Kültür birliğini, maziye bera- ber bağlı olmak, Zengin ve müşterek bir hatırat mirasına sahip olmak, geçmiş zamanların acı ve tatlı ha yatını beraber yaşamış, ümitleri be- raber beslenmiş, büyük eserleri be raber yapmış, büyük müşkülleri be- raber yenmiş olmak diye tavzih ede- biliriz. Bundan başka, doğru ma mada millet fikrini tamamlamak için; beraber yaşamak yolunda müşterek arzu ve muvafakatta samimi olmayı ve sahip olunan mirasm muhafazası-! na müşterek fedakârlıkla birlikte de-| vam hususunda arzu ve irade iştira! kini ilâve etmek icap eder. Bu İzahatın faidesini (arttırmak için sözlerimizi nazarıliklen çıkarmak ve tariflerimizi bugünkü Türk mil- letini teşkil eden vatandaşlar kütle- sine tatbik etmek lâzımdır, Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camiası İçinde kendilerine Kürtlük, çerkeslik ve hatta lâzlek ve) pomaklık gibi fikirler telkin edilmiş! olan vatandaşlarımızı kendimizden sayarız. Mazinin karanbk istipdat| devirlerinden kalma bir miras olan) ve uzun tarihi tekallübatın mahsulü) bulunan bu yanlış telekkileri hulüs la ve samimiyetle düzeltmek vazife) dir. Bugünkü ilmi hakikatler beş on bin, birkaç yiz bin ve hatta meselâ bir milyonluk kütlelerde müstakil bir; milliyet tasavvur etmeye imkân br rakmaz. Bizim bu milletdaşlarımız. hakkında duyduğumuz bağlılığın munkariz Osmanlı hükümetinin güt- tüğü (ümmet siyaseti) ile hiç bir alâ. kası yoktur. Biz bu mevzuu saf bir milliyet fikrile alıyoruz. Hiristiyan ve musevi vatandaşlar içinde ayni açıklıkla fikirlerimizi söylemek İâzımdır. Fırkamız bu va- tandaşları da biraz evel izah ettiği. miz dil ve emel birliğinde (iştirak kaydi altında tamamen Türk olarak kabul eder. Bu telâkkilerimizde de) istibdat devirlerindeki renyi zihni- yetinden eser olmadığını söylemek bile zaittir. Bundan başka bu sami» mi sözlerimizde imparatorluğun son senelerinde meşrutiyet gürültüleri a- rasındaki sumi ve (câli vatandaşlık tezahiiratına benzemiyen ve prensi; lerimize uyan hakikf bir mana gör- mek lâzımdır. Milliyet ruhu fırka programmın her faslında yer almıştır. Sermaye de, talim ve terbiyede, amelelik ve işçilikte milli düşünceden esas olarak bahsolunuyor. Bilhassa maarif €sas- larında biribirlerini takip eden mad. delerde bufikir tekrar (o olunuyor. Programa göre. (cümhuriyetci, milli- yetçi ve lâyik vatandaş yetiştirmek tahsilin her (derecesi için mecburi ihtimam noktasıdır.) Son mebus İn- tihabatında, müstakil meb'uslarm ev safı hakkında fırka riyaset divanının neşrettiği beyannamede de bu şartın mühim bir yeri vardı. Bazı yeni mefkürecilerin unutur göründükleri milliyetçilik vasfı mev- cudiyetimizde temel olan nefhumla: rın başındadır. Yeni rejimin doğuşunda, ilerleyt. şinde ve muvaffak oluşunda en bü- yük tesirleri yapan milliyet ruhu Ti. fırkasının maddi ve mefkürevi ha- yatında sonuna kadar hükümran © lacaktır. Halkçılık * Bu vasfın NİN isminde yeni olduğuna göre halkçılığa verdiğimiz! ehömmiyetin büyük olduğu meydan. dadır. Kihakika biz memleketin sar adetini, Yatandaşlarm birinin men fasti ötekini selheden sınıf zihniyeti” nin hâkimiyeti altında yaşamamasın- da görüyoruz. Millet ve milliyet mef humlarırı oanlamış (vatandaşların kütleleşmesi ancak bu mefhumilârın halkçılık zihniyeti ile incelmesi ve saflaşması sayesinde mümkün olür. Bugünün bir içtimai heyetinin yalnız kendisini bir millet olarak hissetme. si yeni zamanın iftirak hisleri uyan- dıran zararlı cereyanlarma muka- vemet için kâfi gelmiyor. Bir vatan içinde menfaatler, matlaka bazı var sıflanın benzeyişi ve müşterekleşme- si iddinamda gidilerek sınıflaşmak yolu ile tem'n edilemez. Cümhuriyet halk fırkası tek vatandaşm olduğu kadar çalışan zümrelerinin hususi menfaatlerinin de devletin ve meme Ieketin umum! menfaati çerçevesi içinde temin olunabileceğine kanidir. Bütün dünyada görülen misallere bakarsak sınıflaşmak fikri insafsız, ıhtirazlı ve taasvuplu bir sınıf mü- eadelesini ve bu da vatandaşların mü temadi çabşmasını doğuruyor. Bu çatışma bir devletin yaşamasında ve tehlikelerden korunmasmıda en bü- yük kuvvet olan milli birliği ve milli yet fikirlerini yavaz yavaş tahrip e. diyor. Bu delkütemas milli kuvvet. lerin beyhude yere israfına sebep 0- Tayor. Bu sebeple biz sinrflaşmayı reddediyor ve bunun yerine milletçe) kütleleşmek fikrini o müdafaa ediyo ruz. Programımızda (kanunların önü de mutlak bir müsavat kabul eden eyin Dünkü Mühim ve hiç bir ferde, hiç bir aileye, hiç bir sınıfa, hiç bir cemsate imtiyaz ta-' nımıyan fertleri halktan ve halkçı olarak kabul ederiz) hükmü vardır. Bu tarihte sayılan fert, aile ve cema- at imtiyazları buğün filen kalmamış- tır. Memleketin obugünkü umumi bünyesi de kimsenin büyle bir iddia dermeyan etmesine müsait değildir. Fakat memlekette bir sınıf (o şüuru uyandıracak tahrikât (o hissediliyor. Bu tahrikât şimdilik siyasi, içtimai| ve iktısadi şartları büsbütün başka memleketlerden gelen serpintiler ha- linde olmakla beraber biz bu zemi; de uyanık olmak lüzumuna kantiz. Fırkanın sınıf telâkkisini redde' den prensipini programımızdan ay- nen okuyorum: (Türkiye cümhuriye-| ti halkını ayrı ayrı sınıflardan mik rekkep değil, ve fakat ferdi ve İç- timai hayat için iş bölümü itibari ile muhtelif mesai erbabına ayrılmış bir camia telâkki etmek esas pernsiple- rimizdendir. Küçük çiftçiler, küçük! sanayi erbabı ve esnaf, amele ve İş) çi, serbest meslek erbabı, sanayi erbabı, büyük arazi ve iş sahipleri! ve tüccar Türk camiasını teşkil eden başlıca çalışma Zümreleridir. Bunla-| rın her birinin çalışması diğerinin ve) umumi camianm hayat ve saadeti İçin zaruridir. Fırkamızın bu prensiple istihdaf ettiği gaye sınıf mücadelesi yerine içtimai intizam ve tesanüt temin et) mek ve biribirini nakzetmiyecek su- relte menfaatlerde ahenk tesis eyle-| mektir. : Menfaatler kabiliyet ve çar| lışma derecesile mütenasip olur.) Fırkamız kendi hürriyetini tarif eden halkçılık Yasfındu demokratlık manasını da oZörmektedir. Fırka programınm amme haklarımı kayde den kısmında şü Satırlar vardır: (Vatandaşlara teşkilâtı o esasiye kanununun verdiği ferdi ve İçtimal hürriyet, omüsavat, masuniyet vel mülkiyet haklarını mahfuz bulundur- mak fırkamızca ehemmiyetli esaslar- dândır.) Vicdan, düşünmek, söylemek, yaz mak, seyahat, akit, çalışmak ticaret yapmak, mülkiyet, tasavruf,. içtima, temiyet şirket hak ve hürriyetleri, ve şahis masuniyetleri can, mal, irz,| mesken masuniyetleri fırkamızın hür! met ettiği esaslardır. Fakat vatan- daşlar bütün bu hürriyetleri kullar; nırken devlet otoritesinin (o mahfuş| kalması ve başkalarını hürriyetleri hududunun aşılmaması fırkamız için mühim bir dikkat noktası teşkil e- der. Programımızın halkeriktan bah- seden maddesinin ( bağında bu fikir şa yolda ifade olunmuştur: (rade ve hâkimiyetin kaynağı mil- Tettir. Bu irade ve hükimiyetin dev- letin vatandaşa ve vadandaşın devle- te karşılıklı vazifelerinin hakkile ifa- sını tanzim yolunda kullanılması fırkaca büyük esastır.) Vatandaşlara devlet müesseseleri-! ne hürmet etmeleri lüzumu ve devlet! otoritesinin ehemmiyeti hakkında fır- ka programının diğer taraflarında yazılı olan iki noktayı da bu münase betle aynen okumayı faydalı addede- rim: (Türk milletine, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Türkiye devleti ne hürmet etmek ve ettirmek hassası bir vazife olarak telkin olunur.) (Bütün inkılâp meticelerini, vas| tandaşların tam emniyetini ve milli) nizam ve inzıbatı dahili ve adli teşk lâtf koruyan ve hiç bir bidise veya tesir önünde sarsılmıyan bir hükümet otoritesi kurmak ve işletmek işlerim! zin temelidir.) Devletçilik : Vazifesi, dahilde emniyet ve asa- yişi temin ve ecnebi devletlerle mü.) nasebetleri tanzim etmekten ve niha.| yet vatan müdafaasını hazırlamak. tan ibaret olan basit devlet telâkkisi çoktan tarihe karışmıştır. Gittikçe nesilerj artan beşeri ihtiyaçlar, git- tikçe çoğalan ve büyüyen sınai mües- seseler, toprak istihsalâtmın çoğal- ması, onevilenmesi, (o Umumileşmesi, nakil vasıtalarının büyümesi sürat- lenmesi ve ticaret teşebbüslerinin kıt'aları, Bahrimuhitleri aşan dünya şümul bir azamet alması ve bilhassa bütün dünyanın yeni ve muğlak İl tat vaziyeti iktisadi faaliyetlere| Kohfersiği girift ve biribirine bağlı bir mahiyet) yı tazyik ettiğidir. Fakat bu mütales- vermiştir. Bu yeni vaziyette bir milletin ka milletlerle iktısadi münasebetleri» ni tanzim etmek büyük ve mühim bir; mesele olduğu gibi vatan hudutları içindeki yaşayışın şartlarını, kazan- manın yollarını bilgili ve dikkatlı bir çalışmayı istil. zam ediyor. Ferflerin ve yahut şirket-| leri bu muğlâk ve teferruatlı çalış manın yegâne unsuru olarak görmek,| bu işlerde devlete faaliyet hissesi, ayırmamak ve hatta icobında derl tin tanzim ve müdahale hakkını tan; mamak liberal mesleğin artık dün- yanın her târafında hatırası kitaplar da kalan prensiplerinden ibarettir. Devletçilik vasfmı yeni progra-! mında tebarüz ettirmiş olan Cümhu-! riyet Halk fırkası dünyanin yeni te- lâkkilerine tetabuk ettiği kadar bil hassa memleketimizin hususi icapla-! rna da uyan bir zihniyeti kabul et. miş oluyor. Programımızın bu mef. humunu (tarif eden maddesinde, memleketin bütün istihsal membala. rmı “ve vasıflarını devletlere, bü tün serbest ticaret ve mülkiyet hakla rmı tanımıyan, serbest sermayenin çalışmasına müsaade etmiyen ve bü- tün iklısat faaliyetlerini benimsiyen aşırı devletçilik fikirlerine yol açmı- yacak bir vuzuh vardır. Maddenin metnini okuyorum: (Ferdi mesai ve faaliyeti esas tut- makla beraber, mümkün olduğu ka- dar az zaman içinde milleti refaha ve memleketi omamuriyete (eriştirmek için milletin umumi ve yüksek men- fsatlerinin icap ettirdiği ( işlerde — bilhassa iktisadi sahada — devle- ti filen alâkadar etmek mühim esas- larımızdandır.) Maddade bahsedilen fili alâka ta- birini yanlış anlamamak için progra- mın başka bir tarafındaki şu madde- yi de okuyalım: (Memleketin İnkişafında bütün til caret faaliyetleri mühimdir.) Bu tariflerden “pek iyf amtaşrim! ki biz ticaret faaliyetlerini serbest tutmakla ve fertlerin çalişması için sahayı açık bulundurmakla beraber sapılması lâzım olan İş.erden şahsi teşebbüslerin başaramıyacaklarını ve kurmak da iel yahut şahi teşebbüse bırakmakta za- rar tasavvur ettiklerimizi (o devlete yaptırmak yolunu takip ediyoruz. Bununla beraber fertlerin ve şirket- lerin yapabilecekleri işlerde onların semereli ve muvaffak olarak çalışa bilecekleri şeraiti tanzim etmeği de devletin vazifesi sayıyoruz. Progi mrmızın iktisat kısmında hâkim olan devletçilik ruhu bütün bu noktai na- zarları tesbi tediyor, Meselâ, serbest bir ticaret sahası olarak bırakılmış olan sigorta İşle ri ve kredi meseleleri ile ihtiyacın ta- Tep ettiği ehemmiyetle iştizal edece- ğimiz söylüyoruz. Ve gene meselâ hariei ticaretin tanziminden bahse- derken milli mahsulât ve mamulâtr- mzm revaçlarını teshil ve şöhretle- rini muhafaza tedbirleri ile dan alâkadar olacağımızı ifade edi yoruz. Bununla harici ticaretimizi tahrip den bir hastalık hâlindeki tağşiş işleri ile mücadele edeceğimizi! ve çalışmalarında serbest olan ihra-| cat tacirlerine milli mallarımızı kıy- metlendirecek temizlemeğe ve tasni-| fe mecbur (tacağımızı söylemiş olu- yoruz. Küçük ve büyük sanayii himaye den bahseden program maddesi bu himayeyi ve teşviki iptidai madde müstahsillerinin menfaatlerine uy» gun olmak şartma bağlıyor. Meselâ zeytin yağlarımıza hariçte müşteri ararken sanayiin teşviki namına ne bati yağ çıkarılan iptidaf maddeleri! gümrüksüz sokmakta elbette isabet olmaz. İpekli mensucat sanayini hi- maye için memlekete ucuz tarifeli, gümrükle ham ipek sokmak da tabii ipek müstahsillerini müteessir eder. Bu vaziyetlerde devletçiliğin rolü ba- rizdir. Kara, deniz ve hava nakli. yeciliğini ve nakliye tarifelerini tan- zim etmek de devletçilik mefhumuna, giren vazifelerdir. Alelümum devletçilik (o aleyhinde söylenen fikirlerden biri de devi müdahalesinin iyi kazanmanın lü. zumlu bir âmil olan serbesi ça| nm karşısında dalüzumlu yerinde devlet müdahalesi olmadığı zaman diğer harici gartların hem ka zanmak — istiyenleri, hem de mem leketin Obütün hayatın; (otazyik edeceği mütaleası vardır, Fırkamız oiktısat (siyasetinde devleti yapıcı ve idare edici olduğu kadar tanzim edici bir birlik unsuru olarak kabul ediyor. Bir siyasi fır- kanın yapılması elzem inşa ve imar işlerini ihmal etmesi ve iktisadi fa- aliyetlerin tanziminde mes'uliyet al- mamasr kolay ve mes'üliyetsiz bir günlük siyaset olur. Fakat biz, geç miş zaman hesaplarmı tasfiye yolün- da çekilen sıkıntılara rağmen günün işlerini tanzim ederken ayni zamanda vatana şevketli bir istikbal hazırlıya bilmek için devletçilik yükünün mes- uliyetli ağırlığı altma girmekte asa- let ve isabet görliyoruz. Yeni prog” ramda fırkanın, yapılan demiryol Jarımızı büyük feyiz ve kuvvet vast- tası olarak tarif etmesi ve demiryolu yapmak politikasında israr eylemesi bu yüksek hissin tezahürüdür. Hiç bir iktrsadi işte her zaman her kesi ayni derecede menmun edecek bir yol bülnumaz. Fakat biz bu fikir. de yüksek derecesine iman ettiğimiz milli aklıselime ve nefse itimat his- lerimize güveniyoruz, Devletçilik bahsinin Cümhuriyet halk fırkası programındaki iktrsadi prensiplerle irtibatı olduğunu kay“ detmiştik. Bu münabesetle iktısat fikirlerimizden evvelce söylemedikler rimizi de hulâsa olarak bu bahse ek» lemek doğru olacaktır. v Ticaret ve sermaye ! Fırkamız serbest ticaretin ve normal çalışan sermayenin dostuduf. Ezici ve gayri meşru İstismarcı sef” mayenin düşmanıyız. Memleketin im“ kişafr için bütün tienret faaliyetleri" nin ehemmiyetini kaydeden proğrâ” mrmız şu şartı ilâve ediyor: ) EN rma Pe i çalışan ve tekniğe eden sermaye sahipleri teşvik ve hi” mayeye maliktirler. Normal çalışmak ve tekniğe isti" nat etmek tedbirlerini izaha değerli buluyorum: Muharebeler devrini t8 kip eden senelerde birçok müteşeb” bisler az zamanda milyoner. olmak ihtirasile hareket etmi: e gayri tabil teşebbüslerin bir çoğu y” kılmış ve müteşebbisler sahneden ç€ kilmiş olmakla beraber normal tes retin meşrü ve muayyen kârı ile ik tifa etmek dürüstlüğü ve henüz tamamen avdet etmiş değildir. Teminat karşılığı olmaksızın o kredi bulmak imkânlarını büsbütün orta dan kaldırmak bu yaranın tedavisi için esaslı tedbirlerden biri olacak” tır. Ayni devrin ticaret teşebbilsleri" nin bir çoğunda ticaret tekniğinin basit kaidelerine bile riayet edilmedi ğini görüyoruz. Kâr hesabı için yak nız alım vesatım fiatlar nrasm farka hakan amorti, faiz, vergi, Üç retler, kira, nakliye sigorta gibi ma" liyet fiatma tesirli birçok âmilleri hiç düşünmiyen tacirler az değildir. Ziraat, sanayi ve hatta Inşaat sahip” lerinde de bu yalnış gidişin tahribi ne kurban olanlar her yerde görülü r yor. Dertlerini gizliyen betbaht ha# talar gibi hesap ve kitaplarını saki yarak gayri meşru bir itibar temini için herkesi ve kendilerin aldatan v€ nihayet çöken bir nevi | gizli ticaret musapları da vardır. ş Bütün bunlar yıkılırken kendile * rile beraber diğerlerini de sürüklü yorlar. Ve nihayet piyasalarımıza © ; lemli bir emniyetsizlik hâkim oluyor Fırkamız bu zihniyetlerle mücadel# yi lüzumlu görmektedir. Amele ve ler Ticaret ve sermayenin bu serbef faaliyetinden bahsettikten sonra İf” zümreleri arasında ahenk esasini den fırkamızın amele ve İşçiler için düşündüklerini de söylemek Jâzım” dır. Milliyet fikrine sadik Türk * mele işçilerinin hayat ve hakların! ve meyfaatlerini göz önünde tuta” Hiz. Bunların çalıştıkları sermay* müesseseleri tarafından sıhha' korunması, bakım ve teğavileri haf zıssıhha kanununa, geçirilmiştir. M4. ir m, meni ani) et ai o Nişan ln üumsiskesanesrm sek ii ..—. sie amam ra simay EU iz ED m Çİ ml ir >

Bu sayıdan diğer sayfalar: