21 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

21 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sa yı 4 PataSıZ varili 1 Till oyak donduğu bu mev « lp a ransada ağızlar ve kalem . ale e ya Eğer, Paris ma iş ine bizim ahşap binalardan olsa Hn suları da bizim Terkos kum Si EN elinde bulunsaydı, çok - ük bir yangın çıkardı! Mamafi, gene belli olmaz. Para a tehiikelidir. Bir çok intiharlar, z dj ler bu yüzden olduğu gibi, Para yüzünden umumi bir cina- yet, i i -» Umümi bir intihar, yani umumi nları temiz Sski hudutları bir gözden ye sek, henüz çürümemiş iskeletle esadüf ederiz. — kaybeden anal ni Sapere e kızların gönüllerindeki ateş hmedi.. Hakat, ne çare ki, kin at a topsuz tüfeksiz tahribatı, hiç şip olan bir başka tedir. Bu h ümrük kapıları!. reşmileri var: müthiş AP devam etmel de hudutları var: 0 harbin de tebliğ © d *r Yandan da zrlık harbe klar alabildiğine devam ed mp Sinaenaleyh, harp ols Yatak m7. Diye g W bakla atan siyaset falcılarının ne etlerine ne hayırlarıma!,. unu a gaipten haber, remil atmıya Janda! | usu' Ziya ——— eş m — Kalabalık ! Ergi z | gin bey, Günyüz hanıma rasgek askeri ha » »zete sütur inan nlamak için, Mten büyücüler gib Mep$ Vazmwet ol Günyüzci , dedi, nere Seni kaybettik.. Sorma Erginciğim.. MENİ çok göreceği mzeldi. tüm Bu cuma adaya gelsene.. Aman ie 1, Maden tarafında öyle güzel Yer keşfettim ki. Çamların > kuş yuvası gibi.. Deniz önünde, Yeşil çimenler. * Sennet.. Benim de *apatyeler.. Cen- — Sik sık gidiyor musun? > Gidiyoruz ya... Oturuyotuz.. ram, Ya ofon çalıyoruz. Yemek yiyoruz IYoruz., Uyuyoruz... — Çok kalabalık msınız? ? İ Mei Pek cok değil. Sen de gelirsen İŞİ olacağız! Da Serti, "in sukutu karşısında; | | mez. Diplomat bi Ansa yor 1, — Alman karikatürü — İ Fransa — Borcunu verl. Almanya — Vermiyeceğim !.. Sulh Sual — Balıklar niçin di Cevap — İnsanlardan daha akıllı oldukları için! > Sual — Havyar neye derler? Cevap — Zenginlerin zeytinine! Sünl — Güzel kadın kime derler? Cevap — Başkalarının zevceleri | ne! ".* Sual — Esnaf kime derler? Cevap — Bir dikiş iğnesi istiyen nilşteriye bir dikiş makinesi satan a“ dama! .. Sual — Yıldız neye derler? a oyuncularıma: Sunl — Operatörler niçin cesur © lurlar? Cevap — Ölenlerin bir daha diril- meleri imkânsız olduğu için! ... Sual — Bir papağanla bir diplo »| mat arasında ne fark vardır? Cevap — Papa ylediğini bil- ni söylemez! an Yemin Mantar Mehmet, hırsızlıktan altı! ay hapse mahküm olmustu, Mahke»| mede reis: İl — Mehmet, dedi, bak, altı ay has| piste yatacaksın.. Artık uslan., Bu fe- na san'attan vaz geç. İ Mantar Mehmet boynunu büktü: | — Dinim imanım hakkı için söz| veriyorum reyiz beyciğim. deği, altı ay bir şey araklamıyacağım!.. Tariz Neclâ Hanım kendini şöyle met « hetti: — Dalma yüksek malümatlı, yük- sek zekâlı insanlarla konüşmaktan zevk alırım.. Şehnaz Hanım İstihzayla sordu: — Rahatsız olmaz mısınız? m Bir Kaza Her gün, tramvay, otomobil ka » zalarına dair hikâyeler dinliyen kü- çük Leylâ, bir akşam sofrada acı acı bağırdı: — Amaaan. Amsan. Kaza oldu! Annesi, babası telâş ettiler: — Ne kazası oldü yavrum?. Küçük Ley rak cevap vef- ciğnedi! —— Sulh — Al, sana dal bediye edeyim.. Dünya — Teşekkür ellerim dolu! güzel bir ederim, : mim — Meşhedinin Mevsimleri — Dıdıdıdığıdıdı!. , Küçük tütüncü dükkünmm birden bire açılan kapısından Torik Necmi titriyerek girmişti. Dişarda (fırtına, kar, tipi, kıyamet kopuyordu.. Torik, avucuna hohiryarak söylendi: — Amman morukcuğum, aklın var sa sokağa çıkma. Hava öyle berbat ki, tilkiye bakır mangal çıkarttırı « yor! Meşhedi, mağrurane omuz silkti: — İlle özüm çoh gışlar, çoh yaz- lar görmişem. İstanbulun ne gışın - dan, ne de yazımdan gorhmirem! Torik Necmi, saç mangalda elleri» ni ısıtarak sordu: — Allah, allah. Demek İranm yas zı çok sıcak, kışı da çek soğuk olur. Öyle mi? — Beli!, — Meselâ kaç derece olur?. — İlle yazın yüz milyene gadar çıhar. Gışm tehtessıfır yüz milyene gadar düşer. — Uulan moruk, atma. — Sen ölese ki atmirem garda - şım. İlle şunu bilesen ki, Eyranda, yazm tavvuhlar siccacıh lop yumurta yumurtlarlar! — Peki, kışm ne yaparlar?. — Heç sorma Torih efendi. Gi « şın da buz parçası yumurtlarlar!. Çekirge — Gürütü etmeyin çocuklar, uyandıracaksınız |, Seyahat Uğruna — Haberin var mı, bizim Cemil te davi için Avrupaya gitmiş! — Ya, Hastalığı neymiş acaba? — Çok çalışmaktan dimağı yorul-' muş. — Allah, allah. Niçin bu kadar çok çalışmış acaba? — Fazla para kazanıp Avrupaya gitmek için! —ğ—.. Rüya Merhum Borizen Tevfik, bir gün Raşit Rızaya dedi ki: — Aman Raşit, dün gece bir rüya gördüm.. — Hayırdır inşallah.. Nasıl rüya?. — Gayet garip. Ben bir siiprüntü tenekesinin içindeyim, sen de bir bal küpünün içinde. — Bunun neresi garip ayol?.. Pek tabii bir rüya. Ben, bal gibi adamım Sen de tam lâyık olduğun yerdesin! Borizen Tevfik derhal cevap ver» di: — Dunür. Rüyamın sonunu din» le: Sen, elini tenekeye daldirmiş, a- | vuç avuç süprüntüler; yiyordun.. Ben de küpten parmak parmak balları yi- i yordüm! Zn örümcek Hanım — Rey, misafir gelecek ga- liba,. Bey — Ne bildin? Hanım — Baksana, duvarda kocas man, siyah bir örümcek yürüyor. Bey — Haa, sördüm. Muhakkak annen yelecektiri, Değişiklik — Bizim Celâl Bey Bursa kaplicar larına gitmiş, öyle mi? — Evet. Tedavi için. Doktor tav« siye etmiş. — Halbuki eskiden Alaşehir kaplı calarına giderdi. Acaba (hastalığı mı değişti? — Hayır, hastalığı gene eski has talk. Doktoru değişti! ği. Düşünmiye Değmez Yaldızyan efendi, Avrupaya seyahate çıkacaktı. Kapı bitişik kom şusu Akilyan efendi nasihat etti: — Zo delisin, divanesin?.. Bu et- tiğin iş düpedüz hentliktir. İnsan kısmı böyle paluze gibi karışmı evde yapayalnız koyup Evropaa gider?. —E, ne olur ki ahpar?. — Ne olacak. Başıma çatal matal bir ziynetlik konar deyi korkoor « sun?.. — Zo neden korkacak mışım?. Bir keret karım gayetlen namuzludur. Benj de kıyak sever. Sonram, tut ki bir halt yiyecek olsa, ben evde bile bulunsam gelip bana soracak, akıl danışacak sanoorsun?.. Geç ahpar, geç. Böyle malihulyalardan yüreği me dert koyamam!, ——- — —————— Yer yüzünde iktisadi hayatı Nihayet, bütün milletler bir noktada ittihat ettiler: ihracat | yapmak, itbalât yapmamak | ia

Bu sayıdan diğer sayfalar: