21 Haziran 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

21 Haziran 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Amerikada bizim için çalınan matem marşı Amerikada Bostonda çıkan bir ga zete bizden bahsediyor. Gazetenin a- dr Hayrenik, gazeteyi çıkaranlar er- Meni Taşnak fırkasına mensup İn - sanlar! Bostonlu ermeni guzetesi Türkiye! ve Avrupa gazetelerindeki haberleri,| makaleleri alt alta dizerek Türkiye Ye, Türklere acımış, bir mersiye ya-! Ziyor. Taşnak muharrir, iki gözü Iki çeş- me bağırıyor: Türkiye yıkılıyor. ».. | Son senelerde bu biçim sözleri çok! dinledik. Pariste, Londrada, İsviçre - de ayni şekilde acıyan, göz süzerek içli, içli seslenenler vardı, Bu sesleri tanırız. Bu sesler dört tarafı tıkanmış bir kümes kapısı ö - münde sansar konserine benziyor, Bu konserin notasını Hayrenik eşretti. Diyor ki: “Türliye eğer gümrük memnaiye- tini koymamış olsaydı gümrükler a - , ihtikâr her milesseseden ise riye giremez, mahkericler, gözeteler! her gün falan şirketin ve ya hilkü - metin falan (teşebbüsünün içindeki sahtekârlıklar, hirsizlikler, suilsti - maller ile bu kadar dolmazdı., Hayerniğin dilindeki matem mar- yer dinlediniz. Bu marş 19 uncu asir an beri büyük sanayi ve tlenret mem leketlerinin şark memleketlerinin ka pısı önünde mehtaba karşı yaptıkla- zi iktısadi — siyasi serenadda boyu- ha tekrar edilen bir nakarattır, Bir zamanlar Sarı deniz kenarla, rmda banka müdürleri, şirket mü - Messilleri, komisyoncuları el ele ve - rip ayni şarkıyı söylerlerdi. On doku Zuncu asırda Çin mandarinleri şehir lerin kapılarını dillerinde bu marşla! dolaşan aşıklara açtı. Çin o gün ba gündür, açık bir pazardır. Ve Çinde! Çinlilerden gayrisi gümrükler açıl - diğ gündenberidir hüküm sürmiye başladı. ! Hindistanda 19 uncu asırda Ben-| göle önlinde banrerin, komisyoncu - Dun, Sirket mümessilmin âşıkane feri Yâdı duyuldu. Ve Hint istiklâli sara» Yın pencerelerinden bir muzun soyul muş kabuğu gibi yere düştü. | Türkiyede 19 uncu asırda eyni »-| damın sesi ayni zamanda dalgalan- dı, Osmanlı Türkiyesi 19 uncu asırda! serenat dinliye dnliye bir yarr müs- temlike oldu. Silâh satılan, müh) silâhla bankaların, ecnebi şirketlerin) hulâsa mal sahiplerinden gayrisinin | sâadetleri müdafaa edilen bir acaip karakol halini aldı. Osmanlı imparatorluğu 19 uncu Asrın yarısından beri Avrupa grup - larmın menfaatlerini müdafan eden bir ileri karakoldu. Bu karakolun askerlerinin elinden ucuzca yerli eşya alınır, pahalr, pa - halr makine satılırdı. Nihayet bir gün geldi ki, iki okka buğday “ bir kutu kibrit oldu... .. Lozandan sonraki Türkiye ne es- ki Çin mandarininin elindeki Çin, ne Hint racasının elindeki Hintti ne de Âli Osmanın haraç mezat “Takım der Ya çalıp binme, bedava ecnebi ser. Mayesine sattığı Türkiye idi. Çine benziyen, Hindistana benze- tilmek istenen Osmanlı ölkesinden ay rılan bir Türkiye vardır. Bu Türki. Ye Osmanlı yarı müstemleke ve milsi temleke tesisatından, iktısadiyatın - dan tam ve müstakil devlet iktisadı Bü geçiyir. Osmanlı siyaseti gibi Osmanlı ik- tasadiyatmın yıkılmasını soğuk kan - la karşılıyacağız. Yıkılan ve çatırtı! 5 halâ devam eden bir tesis var, Bu son kalan Osmanlı enkazının gü rTültüsüdür. Bu gürültüden muztarip olanları oruz, gümrükleri ardına kadar tamadığımız için dert duyanlara wslye biz yaşıyoruz! Göz yaşlarını X siliniz, ve kısmetinizi başka kapı - larda arayınız. SADRİ ETEM 800 Yunanlı Seyyah geliyor Garbi Trakya Türk gazeteci- leri cemiyeti tarafından tertip Türkiye seyahatine işti- ge eden 300 Yunanlı seyyah Unanislandan şehrimize müte- sama hareket etmişlerdir. Yu» seyyahlar şehrimizde birkaç gün kalacaklardır, * gelen Belediyede: Yol tahsisatı cümence tayin edildi Belediye daimi encümeni bu seneki bütçeye konan şose ve yol tahsisatının sarfedilmesi el- zem olan yerleri tesbitle uğraş- maktadır. Bu bususta kayma- kamlardan malümat istenmiştir. 932 bütçesinde yol ve şose inşaatı için yarım milyon lira tabsisat vardır. Bunun 170 bin lirası kaymakamların emrine ve- rilecektir. Kaymakamlar bu pa- ralarla şehir içindeki tali dere- cede olan sokakları yaptıracak- lardır, Daimi ehcümenin emrinde bulunacak olan 225 bin lira ile de büyük caddeler, yollar ya- pılacaktır. Bundan başka asfalt şoseler içinde ayrica 78 bin lira tahsisat Over. Bütçe tasdikten henüz! gelmediği için inşaata başlanamamaktadır . Maamafih eski bütçedeki tahsisatla Beşik- teştan İblamura giden cadde 35 bin raya yaptırılacaklır. Diplomasız . ebslerden korkunuz Istanbul Belediyesi o hududu dahilinde diplomasız cahil ebe- lerin: mikdar ve faaliyetlerinin günden güne arttığı anlaşılmıştır. Bu cihet belediyeye şübelerden istatistiklerde, (belediye ebeleri tarafından yapılan doğum- lafın ancak bir iki defaya kadar düşmesile de sabit < olmuştur. Cayri resmi ebelerin icrayı san” at eylemeleri memleketin nüfus siyasetini baleldir & eyleyeceği gibi bir çok kadınların hayatla- rımin-sönmesi ve doğan bazı ço- cukların “sakat kalması gibi va- him neticeler tevlit eylemesi iti- barile kugibi- ebeler hakkinda sıkı ve ciddi takibat yapılması her şube müdürlüklerine bildiril- miştir. Bundan başka belediye İ ebeleri tarafından mntakalarında bulunan diplomasız “ebelerin ad- | resleri alınarak ittihaz olunacak tedbirlerle cürmü meşhut halinde yakalanmaları da temim olun- muştur. Plâjlar talimatnamesi Belediye geçen sene bir plâj talimatnamesi yapmış ve “bunu | bu seneden itibaren tatbik mev- | kiine koymuştu. Belediye bu ta- limatnameyi alâkadarlara yeni- den tebliğ ederek tamamen tat- bikini bildirmiş, yeni açılacak olan plâjlar için talimatname ah- kâmı tatbik edilmedikçe küşat | i müsaadesinin verilmemesini bil- |! dirmiştir. Yol parasından müstesna olanlar Bazı malül ve ihtiyarlar kay- makamlıklara müracaat ederek yol parası vermemek için mua- yenelerini istemektedirler. Bazı kaymakamlıklarca bunlar muayene edilmek üzere beledi- yedeki sıhhi komisyona gönde- silmektedirler. Belediye bu gibi- lerin hükümet doktorları: tara- fından muayene edilmelerini ve komisyona gönderilmemelerini bil- dirmiştir. Buğday ve ot flatları Üzerin- deki tetkikat Belediye iktısat müdürü Asım Süreyya Bey dün gene zahire borsasına giderek buğday ve un fiyatları üzerinde tetkikat yap- mıştır. Bu tetkikat neticesinde ekmek narhının Oo çarşambadan evvel değiştirilmesine İuzum gü- rülmemiştir. Bu günde fiyallar tekrar tetkik ve buna göre narh tesbit olunacaktır. Dahiliye (o vekili Şükrü Kaya Bey ekmek meselesile alâkadar olarak belediyeden bazı sualler inhisarlarda İ Nasıl sarfedilecek, daimi en- Müdür muavinlikleri- ne kimler tayin edildi Bir hafta kadar evvel Anka- raya giden inbisarlar umum mü- dürü Hüsnü Bey dün sabahki trenle şehrimize dönmüştür. Hüsnü Bey, inbisarlar vekâle- tinden aldığı direktif daire sinde inhisar idarelerinin birleş- tirilmesi tatbikatına başlıyacaktır. Maamafih inhisarların Ankaraya naklinin ancak kışa doğru kabil olacağı anlaşılmaktadır. İnhisarlar umum müdürlüğü- nün kaç şubeye ayrılacağı hak- kında henüz bir karar verilme- miştir. Diğer taraftan inhisar umum müdürlüğü muavinliklerine muh- telit mübadele komisyonu Türk müşavirlerinden Mitat, müskirat inbisarı müdürü Asım, kazanç temyiz komisyonu azasından Mü- nir Hayri Beyler tayin edilmiş- lerdir. Tütün inhisar idaresi memurin müdürü Abdülkadir Bey bu teş- kilât birleştirildikten sonra inhi- sar idareleri memurin wüdürü olacak, tütün inhisar teftiş he- yeti reisi Raşit Bey inhisarlar teftiş heyeti riyasetine geçecek- tir. Şükrü Kaya 6. gitti Bir kaç gün evvel hususi bazı işleri için (o şebrimize (gelen Dahiliye Vekili ü Kaya Be; dün ökşamki e Ablama hareket etmiş, Haydarpaşa istas- yonunda İstanbul valisile vali muavini Ali Rıza Polis müdürü Fehmi Beyler ve diğer bir çok zevat: tarafından teşyi edilmiş- Yektar Yeni birmusiki aleti Ariko efendi isminde bir san'at ârm yeni bir musiki aleti icat ettiğini haher aldık. Bu aletin uzan bir çapı ve madeni tek bir teli vardır. Alt tarafında gergin bir kursakla kaplı bir sinesi mevcuttur ki buradan enlice bir keman yayı ile çalınır. Keman ile viyolonsel arasında tatlı bir ses veren bu alete “Yektar,, ismi verilmiştir. Ariko efendinin Yektar çalar- ken alınmış bir resmini koyuyo- ruz, sormuşlu, Belediye bu suallere icabeden cevapları vermiştir. Şehir içinde otlamak yasak! Tavuk ve emsali gibi hayvan larm sokaklarda dolaştırılması evvelce menedilmişti. Belediye yeniden verdiği bir kararla ke- çi, koyun ve sair hayvanatın meydan ve sokaklarda d ei ması ve şehir içindeki arsal otlatılmasını da menetmiştir. > a 2 Adliyede: Sabaha karşı Denizde yüze yüze kaçmıya kalkan adam Sandalla siğara kâgıdı kaçı- nrken muhafaza memurları tara- fından cürmü meşhut halinde yakalanan Hüseyin dün adli ibti- 8a8 mahkemesinde muhskeme ve mahküm edilmiştir, muhake- me safahatından öğrendiğimize göre cürmü meşhut şu şekilde olmuştur: Teşrinisaninin çok soğuk bir | gecesi, vakıt sabaha duğru, bir rusumat muhafaza motörü liman- da devriye geziyor, bir arahk Kabataş salı pazarı önlerinde deniz üzerinde şüpheli bir karal- tı görülüyor, kaptan bu şüpheli kara'tıya dümen kırıyor, yakla- şıhrken haykırıyor : — Dur! Büyükce bir sandal olduğu anlaşılan karaltıda iki insan vü- cudunun kımıldanışı farkediliyor, birkaç saniye sonra, bu iki in- san karaltısı, kendilerini soğuk denizin karanlık dalgalarına fır- latmakta gecikmiyorlar.. Dipli motör, denizde uzakla- şan iki şüpheli insanı sığ sabil- de takip imkâsını bulamıyor. Motörde bulunan memurlar, hay- kırarak o civarda nöbet bekli- yen muhafaza memurunu ikaz ediyorlar. Pek az sonra deniz üzerinde kendi kendine sallanan esrar engiz kayığın yanma yaklaşılıyor. Kısa bir araştırma yapılıyor. üç torba içinde dokuz bin varak varak kaçak sigara kâğıdı bulu- Bıyor.. memurlardan bazıları ka- çakçıların terkettikleri sandala biniyorlar. o Şüpbleli karaltının kaçtıkları buz deposu rihtımını kontrol ediliyor. Ve, nhtım di- reklerinin birinde, müthiş soğu- kun tesirile donmak derecesine gelen bir adam bulunıyor. İşte bu, Hüseyindir. Suçlu Hüseyin dün cürmlnü inkâr etmiş, deniz içinde bulu- nuşunu da şöyle tefsir etmiştir: — Ben o sabah arkadaşlarla balığa çıkacaktım... Sandala bi- nerken birdenbire denize düştüm. Bilâhare şahitler dinlenilmiştir. Bu şahitlerden ikisinden madası kaçakçı Hüseynin cürmü meşhut halinde ne suretle tutulduğunu anlatmışlardır. Hasa ve Ali isim- lerini taşıyan iki şahitse hakikatı saklamışlardır. Müddeiumtmi ka- çakçının tecziyesini talep eder- ken bu iki yalancı şahit hakkın- da takibat yapılmasını da iste- miştir. Neticede, mahkeme Hü- seynin bir ay müddetle hapsine dokuz bin kuruş para cezasile tecziyesine karar vermiştir. Ya- lancı şabitler hakkında kanuni takibata başlanmıştır. Beraet etti Evkaf o mahlulât O mümeyyizi iken zimmetine 108 lira geçir- mekten suçlu olarak ikinci ceza- ya verilen ve bir müddettenberi mubakemesi gürülen Recai Bey dün berat etmiştir. Yedi ay hapis Hırsızlıktan o suçlu o Yemenli Ahmet dün ikinci ceza mahke- mesinde 7 ay 15 gün hapse mah- küm edilmiştir, Ahmet hapisten çıktıktan sonrada 7 ay 15 gün emniyeti umumiye sezareti altın- da bulundurulacaktır. 3 — VAKIT 21 Haziran 1932 — Japonya ile Rusya Arasında harp çıkma- sı muhtemel midir? Bir kaç gün evvel Rusyanın ihtiyat kuvvetlerinden dört sınıfı, son baharda yapılacak manev- ralara iştirâk için davet etmesi, Rusya ile Japonya arasında bir harj vuku bulacağına dair ortaya atı- lan rivayetlere kuvvet verir gibi olmuştu. Rusyanın Mançuri bu- dudunda kuyvetler tahşit etmiş o'duğu ve bu suretle Japonların bu havelideki hareketlerine mu- kabele ettiği de haber veriliyordu, Bunun üzerine Cenevredeki Çin murahbasları, Japonların şimali Mançuride takip ettikleri hattı- hareketin bir harp çıkarması ihtimaline nazarı dikkatı celp etmiş ve devletlerin buna lâkayt kalmamalarını istemişlerdi. Bütün bunlar, uzak Şark ha» disatınm yakında harikülâde bir ehemmiyet ihraz edeceğini gös- teremez. Çünkü Rusya tarafın- dan alınan tedbirler, harpcuyane mahiyette değildir. Daba fazla tedafii mahiyettedir. Japonyada- ki askeri makamatin Mançuri ve Şavghayda aldıkları vaziyet, son- ra bunların Japonyaya hâkim olduklarını gösteren hadiseler, Rusyayı ber hangi bir taarruz ihtimaline karşı bazır davranmı- ya sevketmiştir. Herşeye rağmen, gerek Sor- yet Rusya, gerek Japonya pek pahalıya malolacak teblikeli ma- ceralara alılmayı göze almış va- ziyette değildirler, Fakat harp, bazen hiçde hatır ve bâyale gelmiyecek bir takim İ şeraitin icbarile de vuku bula bilir. Onun için, Japon militarist- lerinin, Rusyayı çarnaçar harbe sörükliyecek bir takım hadiselere sebebiyet vermeleri bu itibarla melhuz sayıla bilir. Bununla be- raber, Japonyanın mali ve ticari vaziyeti, sonra Rus zimamda- rının Rusyada istikrarı istihdaf etmeleri, sulh ve mesalimetin devamına hizmet edecektir. Japon militaristlerinin mali ve ticari amillere kulek asmıyarak bir maceraya atılmaları ibtimal haricinde değilse de son zaman- larda Şanghay bavalisinde vuku bulan hadiseler, Rusya gibi as- keri ve harbi kudreti çok büyük olan bir devleti aleyhte tahrik etmenin son derece tehlikeli ola- cağını ispat etmiştir. Bu itibarla şimdiki vazıyet, ta- mamile harp aleybindedir. Fakat ileride Rusya ile Japonya arasın da bir harp vukuu, yalnız muh- temel değil belki mubakkaktır. Uzak şarkın bu iki büyük dev« leti arasındaki rekabet, ancak | bir harp ile hallolunabilir. Hicaz prensi Sarayları gezdi Şehrimizde bulunan Hicaz pren- si Emir Feysal Hz, dün refaka- tinde Hicaz Hariciye nazır mua- vini Fuat Hawze B. ve diğer bazı erkânile Hariciye vekâleti erkânımdan Refik Amir B. oldu- ğu halde Dolmabahçe sarayım ziyaret etmiştir. Emir Feysal Hz. Dolmabahçe sarayının bütün dairelerini ziya- ret ettikten sonra hususi bir motörle Beylerbeyi sarayma git- miş, bu sarayı da gezdikten sonra Perapalas oteline dönmüş“ tür. Emir Hz. Perşembe günü Italyan bandralı Florentino va purile Baluma hareket edecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: