31 Ağustos 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

31 Ağustos 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pre rw EY A Lise mezunlarına göre Kabataştan Hayri Bey diyor ki: Münevver Türk gençleri mut- laka Avrupaya gitmeli mem- lekete ilim getirmelidir 3 — Nüfus tezkeresi veya su- reti (musaddak), 4 — Aşı şahadetnamesi, le (3 — Ne o Hayri, buraya mı?. Mühendis mektebinin avlusun- 'da kayıt ve kabul şeraitini oku- yan Hayrinin omuzuna vuruyor- dum.. O birden arkasına dönüyor, şehadet parmaği ile takip ettiği satırlardan elini çekiyor: — Galiba öyle; lisenin ilk sınır fmdanberi beslediğim emel, beni buralara sürükliyecek.. Fakat, sen burada ne arayorsun?, — Kimbilir, belki ben de.. i — Yapma canım.. Kırk senelik çedebiyatçının burada işi ne?. — Şakayı bırak ta, şurada otu- ralrm.. Bu mektepte altı sere okü- 'duktan sonra gene tahsil için, Av- rupaya gitmeği gözüne kestire- biliyor musun?. — Tabii. Bir Türk genci için er veya geç bu elzem.. Oradan fennin bir katresini vatanıma taşıyabilir- sem, ne mutlu bana.. — Gerçi kendini şimdi suraca- ğrm sualden maaf tutmak istersin amma, söyle bakalım; Bugünkü e debiyat ne âlemde.. Salon edebi- atı diye bir şey var: Sade kumar, gezinti, eğlenceden bahsediyor.. Bir de köylünün ruhunu akislen- diren ayna, yani diğer bir edebi- yat yapılmak isteniyor.. Sen han- gisini tercih edersin?. / — Ben biraz hülyai bir aşla- mım.,. Belki yanlıştır amma, köy- Tünün ruhunu mahdut görürüm.. Kumar, gezinti, eğlence bertaraf, plâtonik aşkları, bedii hatları, ro- manslr âlemleri ihtiva eden, ta - mamile ruha hitap eden bir ede- biyat isterim.. Meselâ, Fransada bir Lâmartin çıkmış “Graziyella, ,- "yı yazmış, bir “Bernarden Dösen Piyer,, çıkmış “Pol E'Virjini,, yi yazmış.. Hani bizde bunlar?.. ; — Ya sevdiğin yazıcılar kim- lerdir?. — Başta Yahya Kemal.. Onun içe akan sıcak şarkıları yok mu, ömürdür vallahi... İstersen okuya- yım: Şen şarkıların bir Jâhza durduğu kenarda, Yadet ki seviştik Ahi adalarda. | — Yok; vaz geç de isimleri saymıya devam et.. — Reşat Nuri, Faruk Nafiz sev. diklerimdir. — Dünyanın en büyük başlar rmdan kimleri takdir edersin?. — Vatan kurtarıcısı ulu Gazi- ye âdeta perestiş ederim.. Anla- mam amma, dünyadaki bütün teorileri 'altüst eden Ayinştayn'ı severim., —— Bugünkü spor salğınını na- sıl buluyorsun?. Bir âlimimize göre: adale fikri yeniyormuş., — Ha, bu mühim.. Malüm ya serde sporculuk var.. Kim demiş adale fikri yeniyor diye?. Spor benim gıdamdır.. Fakat Türkiye- 'de bir kaç şahıstan mandası spo- run “S,, inini anlamamıştır.. Kol ve bacak kıranları teşci edenleri bile gördüm.. IBRAHİM ŞEVKET İm Yazan : Necmettin Sabri En güzel kamplardan biri olan Yuşa kampı Boğazın en güzel bir yerinde üç gün, üç gece gibi az bir zaman sürdü, Geçen sene buraya başka ar- kadaşlarla gelmiştik bu sene ise daha kalabalık ve daha neş'eli bir gurup halinde geldik. Birinci gün Arkadaşlarımız arasında ev- den hiç ayrılmamış çocuklar ol- duğu halde Yuşaya “çıkıyoruz. Biz buraya gelirken neler dü- şünmedik. Her arkadaşın elinden iş ge- liyor. Meselâ bir arkadaşımız Armonik getirmiş üç gece yalnız çalmakla meşgul diğer iki arka- daşımız tam bir izci. Yarım saat içinde bize güzel bir izci çadırı kurdu. Yuşada ruzgâr çok olduğu | halde çadırların bir tarafı bare- kete gelmedi. Dışarıda ruzgâr ala bildiğine esiyor. Biz ise içeride rabat ra- hat yatıyoruz. Birinci gece: Arkadaşlarım bir az Korkak daha doğrusu biz üç kişi diğer- lerine nazaren belki alışdığımız için dışarıdaki gürültülere ehem- miyet vermiyoruz. Arkadaşlara emniyet vermek için saat İZden sonra çadır ka pısında nöbetçi oldum... ze İİ KAMPTAN MEKTUP: YAA eĞG Bb NC L İ.K ÜÇ Gün Üç Gece Süren Yuşa Kampı Kamp manzaralarından Çadırın önüne büyük bir ateş | Bugünümüz çok hoş geçti. Insan yakarak hem eğlendik ve hemde ısındık.. Üç Günlük Programımız: Sabah yedide kalkıyoruz sekiz- de kahvealtı ediyoruz. Dokuzda aşağı inerek denize giriyoruz... Vazifesi olanlar (bu üç günde vazifeleri taksim etmiştik) vazi- feleri başıma avdet ediyor. Meselâ yemek pişirmek bana verilmişti. Ben bir günlük yeme- gi yapıp bütün gün geziyordum. Ikinci gün ve gecesi Bugün cuma olduğu için bu- raya bir hayli kalabalık geldi. Tabii böyle fırsatlar kaçırılmaz. O gün büyük bir itina ile temiz- lendik., Çadırlarımızı temizledik.. bu kadar eğlenir. üçüncü ve son gece Dahâ güneş batmadan çadırın önüne civarında iki masa at- tık ve birazilerde de büyük bir ateş yakarak kendimize bir ak- şam ziyafeti çektik. Yemekten bir sâat sonra ve arkadaşların iştirakile büyük bir eğlence yap- tık tabii civarından bize misafir- ler gelmiye başladı. Bu eğlence sabiha kadar de- vam etti, Gün doğarken yorgun- luktan harap bir vaziyette biraz | kestirmek için çadırımıza girdik. İşte üç günlük kısa kampımız böyle geçti. Necmettin Sabri im Ee elimi zam hiziie m Amatör Tenisçi: Derviş Fuat Bey seyda olduğu gibi bana kalırsa | nis ve yüzmekle geçirdim. Fakat s9or Ja da çocuklar spordan anlı» | en çok tenisten zevk aldım. Öyle Toplıyan : Melih Nazmi Sabahın altısı, . . İlk sıcaklıkla» rını vurmağa başlıyan güneşin al- | tındayız. Derviş, Ferruh, Nurullah Kâzım (amatör artist) beyler Gü zin, Meliha Hanımlar ve ben ga- | yet geniş tenis sahasında bulunu- İ yoruz, Ferruh Bey — Güzin H. Nurullah Bey — Meliha H. çifti set yapıyorlar. Derviş Beyle ben sıramızı bek- liyoruz. Kendisile mülâkat yap- mak için fırsat bu fırsattır, diyip bemen suallerimi sormaya başla- dım; S — 1 Spora ne zaman başla- dmız? kımı 10 sene evvel hissetmiye başlamıştım; 9 yaşmda başlıyan bu aşk ilik zamanların mütered- dit ve gayri kat'i daha doğrusu bir çocuk düşüncesiyle ihmal olu- nuyordu. Fakat senelerin göster- diği tecrübeler bu aşkı sıkı bir di- #iplin ve inzibat altına aldı. İlk başladığım spor (her spor heves- kârınm büyük bir alâka gösterdi- ği) futboldu. Daha yaşım küçük olduğu için futbol beni çok yor- du. Fakat biç bir zaman futbolü terkedip başka bir sporla meşgul olmak aklıma gelmiyordu. Ben kendi hesabıma futbolü seviyo- rum, fakat gençlik için muzır gö- rüyorum, çünkü her zaman ifratı- na varılıyor. Ve bunun yüzünden iyi sporcular yetişmiyor. Bunda biraz da büyüklerimizin kusuru vardır. Bizlerin valideleri ve pe- derleri sporla alâkadar olmadık- ları için ifrata varan çocuklarına olamıyorlar. Halbuki her Cevap — Spora karşı olan aş-| ) Amatör tenisçi Derviş Fuat B. yan ve onun faydalarmı tamami- le idrak etmiş ana, baba veya ya- kın akrabaların nezaretinde #po- ra başlamalıdırlar. İşte bir kabiliyet sıkı bir neza- ret ve disiplin tahtında daha çok küçükten inkişaf etttirilirse elbet- teki ondan çok şeyler meydana gelir. Avrupadan spor itibarile geri olduğumuzun en mühim sebebi de gençlerin spor da displinsiz ve ne- zaretsiz kalmalarıdır. S5. — 2: Hangi sporlarla meş- gul oluyorsunuz? Cevap: İlk senelerimi futbol « la ve onu zannediyorum ki her tenisçi teni- si cidden seve seve oynar ve on « dan her şeyden fazla haz duyar. S—3: Ecnebi ve yerli tenis- çilerden kimleri seviyorsunuz?. Cevap — Ecnebi tenisçilerini görmediğim için bir şey söyliye- mem; kendi oyuncularımıza ge- lince bilhassa milli formalarımızı çok muvaffakıyetle mudaffa e - den Sedat, Suat ve Sırinyan Bey İer seviyorum. S — 4: Türkiyede son zaman - lardaki spor cereyanlarını nasıl buluyorsunuz?. Cevap — Türkiyemizin son za- manlarda spora çok ehemmiyet verişi ve gençliği teşvik edişi maalesef (o sahasızlık yüzünden kuvveden file geçmiyor. Öyle zan mediyorum ki artık büyüklerimiz İİ noksanı, ihtiyacı anlamışlardır . Evet sahasızlık noksanı mühim bir ihtiyacın tatmin edilememesi memleket için çok zararlıdır. Bugün dünyanın her tarafında muazzam stadyomlar yapılırken bizler, evet zavallı bizler Taksim stadyomiyle geçinmiye © çalışıyo- ruz. Bereket versin sevgili Fener bahçe klübü dişinden tırnağından arttırıp da noksanlarımı müm - kün mertebe tamamlıyarak İttihat spor sahasını da ilâve etti. Fakat emin olun ki her iki sahada İstanbulu tatmin edemiyor. S — 5: Gayeniz?. Cevap — En çok arzu ettiğim ve kendime gaye edindiğim şey azim) İ Cümhuriyet Gent mahfelinde e şüm İse ar Kış reperetuvar! ıçin hazırlanan eserle" geli Cümhuriyet Gençler bu sene Halk fırkası 9 ki salonunda ve sahn: lı bir tamirat yaptıraraX | sg) evvelin ilk haftasında 19 i senesi faaliyetlerine ba tır. 1932:1933 senesi içindi ef nacak eserlerin ekserisi * ge lidir.'Bilhassa Güzin Hanı lih Nazmi ve Nurullah pe Beylerin (Emir, emirdir) gi daki iki perdelik moder kili komedisi, Nurullah KA Melih Beylerin (Deveci) 0? daki klasik ve ey daki modern musikili k: ge Mücteba Salâhattin ve Bah* lerin (Profesör Emanoel Re) mındaki bissi faciası, yi Kâzım Beyin (Hatırım içi” tevkif ediniz), (Bulund yl oda bir saat için kirala” namındaki komedileri, yin (Ölen ruhlar) namınd4 sikili piyesi ve Çağlıyan yesi, F. Güzin Hanımın ( Gi ların boyası), (Aşk esirih yaşları) namındaki piyesi / Zühtü Beyin (Sevda macun mındaki komedisi, Kevs€ a nımın (Kendi malın gibi ei şarkılı komedisi ve (So8 piyesi ve diğer bir çok. © nazarı dikkati celbetmekte” Neticesiz bir m”, Sultanahmet futbol taki” Karagümrük futbol takım sında bir müsabaka yapi Bu müssbakada Sultanab kımı sıfıra karşı bir say! “e y lip gelmiştir. Fakat oy tamına sekiz dakika kal$ yanlışlıklar yüzünden oyunu” vamına imkân kalmamıştır” 30 ağustosta Cümhuriy!' bor eaehteli Bursaya ie 30 ağustos tayyare v€ ahi bayramı münasebetile CÜ o” yet gerçler mabfeli aye davet üzerine Bursaya , ve bir kaç temsil verecekti” matörler kafile reisleri dr Beyin idaresinde yirmi kişi rak dün sabah Yalova hareket etmişlerdir. FEEL ESELEEFİ SEZ # — EFFİE EEE, Za Em EFES SEE EEEŞLİ fi si, v Türk tenis milli takımınd3 mak ve bu milli şerefe diği kesp edip ona elimden gel dar müfit olabilmektir. $ — 6: Dünya güzeli Halis Hanımı nasıl. bw nuz?. Cevap — Kendisini ğim için bir şey söyliye” kat kazandığı (o muvafi dolayı onu candan tebrik © her Türkün vazifesi oldu” benimde bir vazifemdir. Kazandığı muvaff: ve o nispette milli bir Kazanılan zefer her şeyde" gene Türkün zaferidir. de bir Türk kızıdır. Bin* bundan çok memnun ol: kendisni tekrar candan *© n LR i ÜN N i derim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: