5 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

5 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Air rnlı 11 tonton Efendi mahallede bekir tembelliğile meşhurdu . N ve son derece lâkayıt i Ki, kimse konuşmazdı. Çün- Ni Yanına gitse ancak se- Bitg, , arkasından yanına adamın kokuya tahammül YEK savuştuğunu görürdü. Efendinin çok sadık İk adayı vardı. O da bir s0 - ty i: “Tonton,, u idi. Ha- | : aa, kimsesi olmıyan Sü- ta ei Tontonu hakika- N , Fakat bir gün Ton- Mya mı?. ” Ni hale n Efendi çıldıracak gibi tr, kğ Arandı, tarandı, i ü. Tonton yoktu. Artık Miş, #eldğine selim vermeden “* görüp görmediklerini 1. Aradan sekiz on gün ni Peğini bulamayınca ar- a kesti, Bir gün kapısı- Kİ € boynu bükük, gözleri ia *vlerine dönen mahalleliye inde; ak, Tontonum ah.. Nasıl ol- i O Bün onu köprüye kadar Yi Amma, muhakkak bir ay uğramıştır. Yoksa o be- Bağım bastığım yeri kok- Muz ıya bulur, geri gelirdi. | <Pibin biri dedi ki: | ha, ie Süleyman Efendi, sa- | ay, sün yanlışlıkla ayağını yr- | elmiyasın?(, h *.sss... N sAralarında ... | N w Rusyadan gelmişti. Am- tonla karşı karşıya otura- Mi bardak soğuk su arasında ii uhavereye daldılar. Mi- tan Rusya ahvaline da- ad istedi, Merkez komi- A kimler olduğunu sordu. Me isimleri saydı: Yada icra komitesinde Bay Yar. İsak var, Yakop var. Vary "day başka bir de Ayvanof AA AAA A . dafa hanıma bu kadar dekolte mayo VAKIT EKA BESA SAT 0 BEAN 8 VEM EEE ADEN BENEK AE ABLAN 24 AMA 888 #UFTETEE ER SEE OEM ENE SAN 080 bü ea 108 SA ASMAN 010 e mpgcaan 4 BAAR vene PANE LERE EESMELNSE AKBELEN SU04BA BERA, <4 MİZAH SAYIFASI pp KARAYA NON A Yüzme müsabakalarından avdette küçük hanımın yatağa dalışı ikikkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkklkklkkkllkkklikkkkkkkkkkklkkkkkkkllkkkikkkkikkkkkkkkkkkkki kiki beki © Fena Bir Cevap © Adile hanımla kocası Atıf e » fendi mahallede hasisliklerile | meşhurdular. Onlarla bütün ma - halle alay ediyordu. Bu alayı ken dileri de işitmiye başlıyarak ar - tık rahatsız oluyorlardı. O dere - ce ki,.mahalle çocukları bile or- “| lâr geçerken: *.0101050040000544854006808008 Bir tercih Fadıl Bey, eski dostu Ragıbı e- vinde ziyarete gitmişti, Küçük bir odada tam konuşmıya başlıyacak ları sırada içeriden bir vaveylâ koptu. Ragıbın yeni doğan çocu- ğu ağlıyordu. Fadıl Bey kahveyi içip bitirinciye kadar sabretti, Ço- cuğun zırıltısı kesilmiyordu. ONi- hayet tahammül edemiyerek: | — Teyze kırk para vereyim mi? — Amca bir bardak su ikram edeyim mi? Diyorlardı. Adile hanım artık bu hale tahammül v.edemiyordu. Köcasina bir gok defalar şikâyet etti ve bu hasis damgasından kur- tulmak için mahalleliye ziyafetler çeker gibi yapmayı teklif etti. A- uf efendi bu fikri muvafık bul - makla beraber her hangi bir mas rafa müsait olmadığını da ilâve ediyordu. Adile hanım: — A, ayol ben deli miyim?.. Diyerek kocasını teskin etti, Bir akşam Atıf efendi eve ge- lince karısını son derece meyus — Her şeyi çift görmeğe başladım. gın bir halde mindere yığıldı. A- dile hanım onu daha ziyade me - rakta bırakmamak için anlatt: — Hani, mahalleliyi ziyafete çağıralım diyordum. İptida şu aç gözlü Behiceleri davet ettim, ge - liriz, diye cevap göndermemişler mi? Şeftali resmi İriyarı, göbekli bir efendi ye- ni açılan resim sergilerinden bi » rine girdi. Mükellef bir tablonun önünde uzun boylu durdu. Dur - du. Sonra tablonun sahibini ya - nına çağırarak: — Evlât, bu şeftali resimleri kaça? Diye sordu. Ressam sevinerek i Sayıfa 7 istidal Kerime hanım piyano çalıyor- du, anneci, babası, büyük annesi, büyük babası onun piyanosuna fevkalâde ehemmiyet vermişler, bir çok masraflar etmişlerdi. Ge- tirilen hocalarm had ve hesabı yok tu. Öyle ki, her on beş günde bir tanesi değiştirilir, daha iyisi ge - tirilirdi. Nhayet Kerme on beş yaşına gelince piyano çalmıya başladı ve bu hal annesini, baba- sını, onların ana ve babalarını hayran bırakmıştı. Bir gün İstanbula meşhur bir muskişinas gelmişti. (Kerimenin ailesi bu musikişinasla tanışarak onu yemeğe davet ettiler. Yemek ten sonra Kerime meşhur Fransız musikişinasma piyano çaldı. Tek rar çaldı, tekrar çaldı. : Meşhur musikişinas hiç bir şey söylemeden dinledi, dinledi, ge . ne dinledi. En sonunda ailesi o ». nun gaşyolduğunu görerek kema- li emniyetle sordular: — Nasıl buldunuz? — Fevkalâde istidatlı bir genç. Bütün aile erkânı iftiharla gö- ğüs gerdiler. Baba daha büyük bir emniyetle izahat istedi: — Ne gibi istidat? — Parmaklarına dikkat ettim: Eeğr hanım kızımız daktilo ol - saydı çok muvaffak olacaktı, Pişman olursun Gaffur Bey çektiği - sefaletten sonra bir de karısının kaçtığını öğrenince artık tamamile bezdi.. Dünya ona bir cehennem gibi gö- zükmiye başladı. Rast geldiğine artık tahammül O edemiyeceğini söyliyordu. Fakat kimse ehem - miyet vermiyordu. Nihayet bir gün cebindeki son para ile gitti, bir brovning satın aldı Akşam kah- vede arkadaşlarına bir kere daha hayattan bezdiğini söyledi, Cebin- den tabancayı çıkararak fena kastini izhar etti: 13 bir halde buldu. : WA hayretle sordu: — Ragıp, dedi.. Neden annesi aş) İl Idu h ö ellerini uğuşturdu. Nasılsa bir — Bu akşam şu siyah kurşunu € d, Yvanof dedin?. Komitede | ninni söyleyip yavrucuğu uyutmı- | OÇ ©varmeo''u hanım: Ge müşteri çıkmıştı; beynime sıkatağım! , RL mu var?. yor, me fincan gm kaçıldı? Yoksn bülâ |. . On beş lira efendim?- Dedi, oradakilerden biri hemen Ç Ayy bir de Rus. — Efendim komukomşu topla. | ©vvelki gün ekşiyen fasulyeye mi | © Müşteri fevkalâde kızdı: atılarak: İ ah belâsine versin, Ruslar | nıp geçenlerde geldiler de “biz ço | “anın sıkılıyor. —Ne söylüyorsun... Bunun | — Aman Gaffur Bey, dedi. Sa- nlarını sokuyorlar, de- | cuğun gürültüsüne razıyız, aman — Yek, yok.. Daha fena., sahisinin okkasını on kuruşa ve » | kın kurşunu beynine sıkayım, de- hanım ninni söylemesin,, dediler. ! Bu sözü işitince Atıf efendi bay | riyorlar be.. me.. Sonra pişiman-olursun ha... Bir Akıllının Tavsiyesi e ğ l İ Mrme in Naza tenbih ettim, kapalı giyinip te herke- “dikkatini celbetmek istemem, diyor. — Çöppeğin deddesi .. Menim meşhedi Cefer olduğum bilsen eyle bir gaççarsın kim men bilem duttamam .. - Okadar içecek ne vardı a birader, mademki her şeyi çitt görüyorsun, bir gözünü kapat, * ğ BİLİM Lİ İİ A Vie sini söledi le,

Bu sayıdan diğer sayfalar: