18 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

18 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Numan Nuri Bey Eskişehirde kâzasının Arapüren köyün Mt. ve Anadoluda seneler muallimliği esnasında işitti * * < Smay bir yere yazmış, bu k dlyük bir emek sarfetmiştir. sa Glen Çagatay Türklerinden Mitag in çagatay lehçesini de bil s ed itibarla . kurultayda bi n istifade edileceği mu el muharririmiz Numan Nu- görüşmüştür. Bazı gazete » htanbula gelişini yazarlarker hata Numan Nuri Beyi day, F etmiştir, Kendisi muharri- | nm bu noktayı işaret ederek şöyle devam etmiştir; © Ben tatar değil, Türküm. ye ortada tatar diye bir şey N” Tatar kelimesi, çarlık Rus i, ?Amanında Türk © vahdetini için Ruslar tarafından i- ki, *dilmiştir, Hatta Ruslar tah - iy, Sakamında Türklere “tarta - Üç erlerdi. Çagatay Türklerin- ve Mangıt kabilesine men- , » Romanya Türk idaresin - nceye — 5 saat u- bulunan İster köyünde doğ Türkiyeye gelerek A- uallimliğe başladım. Yaşındayım ve 32 sene Muallimlik yapıyorum. Dil ü- 319 senesinden beri ehem İe çalışıyorum. Eski devir - bu yolda hiç bir yerden teş- Börmedim, kendi o kendime Ndoluda — W . Hatta bazan istihza ile aplaştığım oldu. Fakat ben yet © vermedim. Çünkü Medeniyeti o cihana hakim göre Türk dilinin de kuvvetli bir lisan olması “derdi. Bunun için halkın ae bir kelime işittik - Yy yazar, tesbit ederdim. usta bir çok kitap- Sal da istifade © ettim. - “Mevlüt, kitabından dilinde şimdi pek kullanıl - Yeni kelimeler kaydettim. e da dolaşarak tetkikat ak .Bir aralık Türkistana da #stedim, Fakat kabil ola - hi, Anadolu türkçesi çok zen- ir bi membadır. Bundan edilememiştir. nba arabi, farisi kelime tu, Stilâ etmiş vaziyettedir. OX, Türk kelimeleri vardır ki Nala yabancı dile ait keli - Üy, ederiz. h Zengin! anlamak i - A ap luda yalnız çorap nakı- iy Adı olduğunu öğrenmek , NN Mrkederek yerlerine as an yeni kelimeler mi al- Mi bu kelimeleri kullanmak. Ny Mi etmelidir? Sizin fikriniz “rkce kelimelerin © tercih ye türkçe kelimeleri, ata sözlerini | NuriB. Dilimizin -sadeleşmesine doğru Muallim Noman ve Türkçemiz Senelik muallimliğin semeresi : Yazı inde olmıyan bir çok kelimeler 4 sayıfada resmini odereetti bir Türk lisanmın vücude gelme- si için bu lâzımdır. Bunun için de Anadoludan, şimdiki şiveye mu- ! vafıksa ve kaba değilse eski türk çeden almalıdır. Meselâ şimendifere (Rumeli : Türkleri “Otarabaar,, derler. “Ot,, türkçede ateş manasınadır. Fakat Anadolu türkçesinde “Ot,, çemen manasına gelir. Maamafih Ana - dolunun bazı yerlerinde “Ot, ke- limesinin ateş manasında kulla - nıldığı da vakidir. Türkçede olmıyan kelimele - rin Çagatay türkçesinden alınma sı muvafıktır. Çagatay lehçesi zengin ve güzel bir dildir. Bu lehçeden kelimeler seçmek lâzım dır. Şimdiki türkçede kullanılan bütün kelimelerin türkçe muka - billerini bulmak kabildir. Fakat bu her şeyden evvel zuman mese- lesidir,. Yavaş yavaş ve evvelâ mekteplerden başlamak (| şartile mümkün olur, Vaktile tercüme ettiğim Diva- nı Lâgatittürkte mevcut bir çok kelimeler şimdi size garip gelir. Fakat burada bir hazine saklıdır. iki cilt tutmaktadır. Şimdiye ka- dar topladıklarımın bir kısmı da maalesef c- mıştır. Dilimizdeki bütün kelimelerin öz türkçe 'ölmüsi lâzimgeldiği ka naatinde olduğumu söylemiş - tim. Bu arada size bir misal söy- liyeyim: Meselâ âlâ “Uçku,, denilebilir. e Filvaki tayyare taayyün etmiştir ama tay yareyi hiç bilmiyenlere bu keli - me hiçbir şey ifade etmiyeceği halde uçku uçmaktan geldiği için daha manalı gelir. Bu takdirde dilimiz daha ci - hanşümul olacaktır. Esasen türk dili birdir. Yalnız muhtelif lehçe- lere ayrılmıştır. Meselâ İstanbul- da geliyorum, Anadoluda geli - patırım, Kazan taraflarında geli- yatırım, Silistre, Dobruca tarafla- rında gelirim, Bulgaristanda Ro - domir civarında gelorom ve Sa - karya köylerinde geliyom denilir. Fakat esas olan “Gel,, emri hazı- rı daima birdir ve hiç değişmez. Bu mevzu etrafında çok daha uzun konuşulabilir, Dilimizin ya- bancı unsurlardan O kurtarılması pek âlâ kabildir ve bir büyük ve hayırlı işe Gazi Hazretlerinin ir- şatları ve rehberlikleri sayesinde başlanılmış bulunmaktadır. Büyük bir adamın ölümü Londre 17 (A.A) — 1902 se- nesinde Nobel tababet mükâfa- tını kazanmış ve Malaris hasta- lığı bakkındaki taharriyat ve keşfiyatı ile bir milyondan fazla insanın hayatını kurtarmış olan Sir Ronald Ross, 85 yaşında ol- duğu halde Londrada vefat etmiştir. Sir Ross, bidayette bir çok sıkıntılar çekmişsede umumi bir iane derci suretile rahat ve sakin bir ihtiyarlık devresi geçirmesi temin olunmuştur. 4 Topladığım türkçe kelimeler i tayyareye pek ! Geçenlerde şehrimize gelmiş olan maruf Yunan muharrirlerinden Ma- dam Sofya Spanodi Gazi Hazretleri- le vaki olan mülâkatı hakkında Ati nada münleşir Proiya (o gazetesinde bir makale neşrediyor, Bu makale - rin en mühim kısunlarını tercüme e diyoruz: Türkiyenin büyük (rehberini ve Türkiyedeki bütün medeni ha reketlerin piştarı olan Gazi Haz- retlerini (görmeden Türkiyeden ayrılamazdım. Fakat bu gün Tür kiye reisi cümhurundan hususi bir mülâkat almak müşkül bir iştir. Dolmabahçe sarayma kabul e - dilmezden birkaç gün evvel Ga - zi Hazretlerinden . mülâkat talep eden biri İngiliz, diğeri Amerikan olan iki muharrir kadının ve İs- tanbulda yeni yazmakta bulun - duğu romanı için intibalar topla» makta olan Fransız muharriresi Madam Miriam Harrinin mülâ - kat talepleri is'af (o edilmemişti. Halbuki benim mülâkatım yirmi dört saat zarfında tesbit edildi. Bugün Kemalizm umumi ve beynelmilel bir mahiyet almıştır. Bu kelme, sadece Gazi taraftarla İrmın mefküresini tazammun et » miyor. Bu kelime, milli vicdanı - nın mevcudiyetini kaybetmiş o - lan bir milletin teceddüdünü, i - tilâsını, basübadelmevtini, tazam mun ediyor. Mustafa Kemal ol - masaydı, Türkiyede” hiç bir te - ceddüt yapılamazdı. Gazi, Türk İ milleti üzerinde hiçbir terör yap- mıyor. O, refah ve saadet için tatbik ettiği musip tedbirlerle Türk milletini kazanmıya çalışı - yor. Ne vakit kurtardı? “Gazi daha miralayken Çanak kalede Türkiyeyi (o kurtarmıştır. Müşarünileyh nihayete kadar mu kavemetin taraftarı idi, Gazi, fi- kirlerinden zerre kadar ric'at et- memiş, ve bütün irade ve kuvve- tile, Alman cenerallerinin karar - larına mukavemet etmiştir. Mü - şarünileyhin bu hattı hareketi, mümtaz bir erkânıharp zabiti ol- duğunu ispat etmiş ve kuvvetli şahsiyetini herkese ispat etmiş « tir. 1919 senesi ilkbaharmda, yal- nız ateşli şevk ve azmi ve bükül - mez, sarsılmaz iradesile mümey « yiz olarak ve resmi Türkiye tara- fından takip edilerek vatanper- verane hareketlerinin ilk mer - halesi olan o Samsuna çıkıyor 0- radan, iktiham edilmez omüşkü- lât arasında Erzuruma, oradan da Sivasa giderek müdafaai hu - kuk kongresini ( topluyor, sonra Ankaraya giderek yeni devletin temellerini kuruyor. Bu O suretle kendisine bir üssülhareke temin eden Gazi hazretleri, Ankaradan hiç şüphesiz Türkiyenin en bü- yük tarihi merhalesini teşkil eden inkılâp hareketine başlıyor. An - karada sultanların Osmanlı impa ratorluğu ile, hiç bir alâka ve münasebeti olmıyan tamamen mil Wi bir hükümet kuruyor, En büyük engel Türkiyede bundan evvelki in- kılâp hareketlerine mâni olan ve bütün ıslahat ve teceddüt hare - Bir Yunan gazetesi ve Gazi Hazretleri O olmasaydı Türkiyede hiç bir teceddüt yapılamazdı .. Bütün çocukça an'aneler yıkılıyor, medreseler, tekkeler kalkıyor,yerine mektepler geliyor.Artık hastaadam yok.. Güzel bir eser Atina, 17 (A.A) — Proie gazetesi, İstanbul muhabiri Mme. Spanudi'nin Gazi Har- retlerile yaptığı mülâkatı neş- retmektedir. Mme. Spanudi'nin her hangi fırkaya mensup olursa olsun her Yunanlının Türk - Yunan dostluğunun (o tahakkukundan fevkalâde derin bir babhtiyar- lık duyduğu sözüne karşı Ga- zi Hazretleri, bu dostluk çok güzel bir eserdir. Bir kuvvet, bir teminattır. Buyurmuşlardır. ketlerini şeriat kalıbına sokmıya matuf olan en büyük engeli or - tadan kaldırıyor. Bu engeli ne tanzimat devri, ve ne de Sultan Mecidin ıslahatr ve nede genç Türk hareketi ortadan kaldırama muştı. Halbuki Gazi, vaziyeti bihakkin kavraması sa - yesinde en asri Avrupa zihniyeti ile hakiki ve öz Türk devletini kurmuştur. Genç Türkler, Osman kirk mefküresi altında bütün un- surları birleştireceklerini zan - netmişlerken ve 1911 senesinden itibaren imparatorluğun enbü- yük parçalarının koparılması i- le neticelenen mütevali harplere sebebiyet vermişlerken Gazi Mus , Kurultay azalığı için müracaatler devam ediyor İstanbul, 17 (A. A) —T.D. T.C, KA #ibi Umümüliğinden: 25 Eylülde toplanacak olan kurultayda aza olmak arzusu ile müracaat edenlerin isimlerini neşre devam ediyoruz: Nevzat bey, sabık muallim, İffet Halim Hanım; Fazl bey, Yolların sesi mecnmasi sahibi ve başmubharriri; Bürhan Sakir bey Yolların sesi mecmuası ümümi neşriyat mf dürn, muallim; Fehmi Razi bey, iktisat ve- kâleti şirketler komiseri, muharrir; Muhit. tin Baha bey, svukat; Sadettin Nüzhet B, maünlilear Reşat Ekrem bey, muallim; All Nüzhet bey, muallim; Nurullah Ata bey, eyanllim; Dr. Nâzım İsmall B, Tıp fakti - tesi profesör agreje operatör; Dr. Refik Bey, Bursa meb'usu; Sakıp Refik bey, staj yer bakim; 1 Etem bey, İst. Darf, kütüp - hanesi müdürü; Tevfik Necati Hey, mual - Um; M, Salâhattin bey, muharrir; Baki b, munilim; Musa Kâzım bey, Devlet malbas- s maliyet bürosunda musakhin, Ahmet İ Hamdi Bey, muallim; Mitat Şakir Bey, mu alim; Ali Alsa Bey, munlilm; Belâbattin Enis bey; Dr. Kilisli Rifat bey, mülkiye mektebi içtimat hıfzemıklat hocası, Hefer Oğuz Bey; Nezihe Muhittin hanım; Nurün- nisa Suit hanım, muallim; Sait Asaf Bey, muallim; Abdülbaki bey, muallim; Salim bey, muallim; Dr. Orhan Badettin Bey, M Dündar bey, muallim; Hüsnü Hamit bey, mliderria; Mehmet İzzet tey, muallim; Müş dim Saffet hanım, muallim; Tahsin Nejat Bey, muallim; Hüseyin Ragıp bey Büyük elçi; Hüseyin bey, Rabert kotlej türkçe kis- mt müdürü, Mihri Hanım, muallim, Ahmet Cemnlettin bey, Cerrahpaşa hastanesi ee - zacıa, Afet Hanım, muallim ve Türk DUL Tetiik Cemiyeti nzasından; Fuat Riza Bey, Erkânıharp mmirslayı, Behice Funt hanım, muallim; M. Fuat Bay, Köne Rai? paşa öğ” li, M. Paskal 5. 1. Missionnaire Apostölik; Uşgakizade Halit Ziya bey; Fethi bey, Ge- lulassray müdürü, Emin Bülent bey, Şair; Cafer Seydi Ahmet Bey.. Kurultay için Çankırıda hazırlık Çankırı, 17 (A. A.) — 26 sy- lülde toplanacak olan kurultay müzakerelerini (o halkın dinleme- si için, şehrin muhtelif yerlerine radyolar konulması takarrür et- miş ve bu hususta lâzrm gelen ha» zırlıklara başlanılmıştır. > tafa Kemal, ancak Türklere isti- nat edebileceğini ve onlarla daha küçük fakat mütecanis bir devlet kurabileceğini takdir etmiştir. Ga zinin fevkalâde realist olan bu teşebbüsü Türkleri kurtarmıştır. Gazinin idari gayesi bir hede- fe matuftur ve bu da kahraman- Irklarının mantıki bir neticesidir: Bu gaye de Türkiyenin medeni milletler arasında bir mevki işgal etmek derecesine geldiğini Avru- paya göstermek.. Gazi, bir kalem darbesile, Tür kiyeyi eski o taassuba, ecnebi ik- tısadi esaretine zincirle bağlıyan bütün tıflane unsurları © yıkıyor, medreseleri, tekkeleri ortadan kaldırıyor ve onların yerine mek- tepleri ikame ediyor, lâtin alfa - besini kabul ettiriyor ve her ma « hallede açılan millet mekteple » rinde bu harfleri herkesin öğren- mesini mecburi kılıyor. Türkler, rumlar, levantenler, ermeniler bu mekteplere devam ediyorlar. Bu mekteplerden o şehadetname al - mıyanlar, hizmete ve memuriyete kabul edilmiyorlar. Kur'an türk çeye tercüme ediliyor Türkiye ma arif bütçesi üç misli tezyit edili - yor. Gazi Hazretleri, ayni zaman da kadın hürriyet ve müsava - tının da piştarıdır. Aşarı lâğvet « miş bu sayede Türkiyede zeredi - len sahalar üç misli çoğalmıştır. Devletin bütün kânuülarini asri.» leştiriyor, İsviçre kanunu mede - nisini kabul ettiriyor.,, : Sanayi ve ticaret Yunan muharriresi Gazinin sana yi, ticaret sahasında yaptığı büyük teceddüt hareketlerini hayret ve tak dirle kaydettikten sonra diyor ki: Bu inkişafın neticeleri pek barizdir. Artık Türkiye, Glads - tonun ölümünü beklediği o “Has- ta adam,, değildir. Zinde, gür « büz, canlı milli bir uzviyettir. A- sırlarca müddet bir seyfi katı gi- bi vuran şark meselesi de artık tarihe karışmıştır. Mustafa Ke « mal bu meseleyi, cesareti, azmi ve hüsnü niyeti ile halletmiştir. Şimdi eski husumetlerin (enkazı üzerinde devamlı ve müstakar bir dostluğun abidesini yükseltiyor. Bunun en bariz misali, “Türk ve Yunan dostluğudur. Dün bir ha - yal addedilen bu dostluk, bu gün temelli bir hakikat olmuştur. Bu mucize vukubulmuştur. Saatte 294 kilometre sürat Bir tayyarecinin mahareti Angers, 17 (A.A) — Tayya- reci Lemoine, dün saat 11,38 da 800 beygir kuvvetinde bir tayyare ile Villacowblay tayyare meydanından bareket etmiştir. Maksadı, 1000 kilogram sikle. nde lüzumlu bamulesile 506 kilometre mesafede dünya sürat rekorunu kırmaktır. Lemoine, 500 kilometre me- safeyi saatte vasati 294 kilo- metre İ94 melre süratle kate- derek saat 13-17 de Angers tayyare meydanına inmiştir. Amerikalı (o Sehoenhair'e asif eski rekorun sürati saalte 27) 20

Bu sayıdan diğer sayfalar: