26 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

26 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 26 Eylul 1932 VAKIT'in TEFRİKASI:15 e e a AE > BEY NZNLZAL Yatak e giren iki sivil memur, temiz, pak kibar adamlara benziyorlardı Ahsenin uyandığı haberi her bir basi badelmevt tesiri tı. Dostlarından Mehmet Rafet ve rr çılgın gibi pür heyecan ko- Mrak onu kucakladılar.. Köşkte- Ki uşaklar, ahçı ve seyisler bile o derece sevindiler ki saatlece bir a- ya toplanarak birbirlerine bu *evinçlerini anlatmakla vakit ge- tirdiler, Asil, çok cömert bir efen- diyi kaybederek açıkta kalmak Acısını geçirmişlerdi. Ahsen, etrafındakilerin bu de- hayatı ile alâkadar olmala- dan kendisini bu derece derin bir muhabbetle sevmelerinden üteessirdi. Fakat onu asıl mü- I ve son derece sevinç İ- tinde bırakan bir müddet kaybet- İliğini zannettiği Adil gibi bir dos- İn eskisinden daha kuvvetle ken- | isine sarılmış bulmaktı. Karnının acıktığını ve doktor Tahir Beyin verdiği hafif yemeği | Yörken yanı başındakilerin de ak- Bam yemeğini yanımda yemelerini İİ Möyledi... elat Enveri de bırakmamış- b. Onlar da yatak odasındaki kü- | Bük masanın etrafında doktor ve Ni Sök ile baş başa yemek yemeği e ; Ahçıbaşı Feritten aldığı haber Rüs Üzerine kollarını sıvadı, sevincin- | den şarkılar söyliyerek, gazeller İİ Skuyarak efensisine mükemmel ie hazırladı, Ve Ahsen Bey yatağında küçük bir tepsi içinde yemeğini yerken fet, Enver, Tahir Bey ve oğlu dil masanın başında nefis bit yemeği yediler.. Tam yemek bitmişti ki Ferit i- Heriye girdi. İki kişinin beyefen- i görmek istediğini söyledi. . O sırada Enver ve Rafet Büy: r de ayağa kalmışlardı. Gitmek için müsaade istiyecek- i.. Tahir Bey dedi ki: — Henüz son tren hareket et- edi, Yetişebileceğinizi zanne- Yorum.. Sizi bu akşam burada fir ederdik amma Ahsen Be- in p“ gece istirahata şiddetle ih- Üyacı olduğu gibi biz de baba o- ii daha yeni bir cerihanın tesiri nda iken ikincisi ile karşılaş- e Biz de istirahata muhtacız, zı rca ederiz. Misafirler teşekkür ederek oda- m çıktılar. Onları bahçe kapısı- N kadar Adil geçirmek için git- Miyti,, Tahir Bey Ahsene: ÖN Bu gelenler polis müdüri- te den gelen iki memur olacak. size haber vermeden gidip re telefon ettim, ahpabım Uğu için hâdiseyi uzun uzadır- Rene: İşin ihmale taham- İn olmadığını söyledim. He- | İki memur © göndereceğini de i.. Tahkikatin şimdiye ka- | #eç bırakılmış olmasına kız- İh Adilin meseleden haberi oldu- ta sin misafirlerini gönderdik. Mn memurları da alıp gele- eysen bir şey söylemeksizin lr Tahir Bey devam — Böyle yapmak lâzımdı. Yal- nız sizden rica ederim: Bugün çok yoruldunuz, bu yorğunluğun da- ha ziyade devamı zararlı olabilir. Onun için memurlarla mükâle- meyi kısa kesiniz. — Maamafih kendimi iyi hissediyorum. — Yeniden hayata gelmek se- vinci size kuvvet bahşediyor. Fa kat mübalâğa etmiyelim.. Hatırı- nızdadır ya. Kimseye olduğu gibi, bu memurlara da paranızın çalın- dığını söylemiyeceksiniz.. Muhak- kak olan şudur ki sizin katiliniz, carihiniz kim ise hırsız da odur. Carih yakalanınca hırsızlığı itiraf ettirmek güç olmıyacaktır. — Merak etmeyiniz.. Malüm.. ». ; Adilin, yatak odasına getirdiği iki memur tabii sivil idi ve temiz, pak kibar adamlara benziyordu.. Birisi trknazca, orta boylu, orta yaşlı, öteki genç, şıkça bir zat idi. İkisinin de hareketlerinden işleri- nin ehli oldukları anlaşılıyor, mü- düriyetin bir intihap ile bunları ayırarak gönderdiği (o görülüyor- du.. gayet İçlerinden yaşlıcası Ahsen Be- yin yanma girince eliyle bir te- menna ederek: — Beyefendi, evvelâ iadei âfi- yet etmiş olduğunuz için zatı âli- nizi tebrik ederiz.. Sonra tahki- kat için geç bile kalınmış olmak- la beraber, bizi hemen işimizi ta- kibe davet ettiğinizden dolayı te- şekkürler ederiz., Bize merkezin verdiği malümata göre biz az kal- sın bir matem evine girmiş bulu- nacaktık. Amma Cenabı Hakkın bir mucizesi ile zatı âlinizi iadeli âfiyet etmiş buluyoruz. (İşimizin kolaylaşması için de bu lâzımdı. Bu karışık ve lüzurnsuz sözler- den sonra polis memuru dedi ki: — Size kendimi ve arkadaşımı tanıtayım.. Bendeniz Hukuk me- zunlarından Mehmet Rıza, arka- daşım Memhet Ali... İkimiz de müdüriyet tarafından sizi vuran adamı behemehal bulup çıkarmı ya memur edildik.. Şimdilik eğer vaziyeti sıhhiyeniz müsait ise za- ttı âlinize bazı sualler soracağız. Bu sualler en aceleleri olacaktır . Diğer soracaklarımızı yarın saba- ha tehir edebiliriz, (Devamı var) yasJaponyaarasında Bir petrol ve benzin muahedesi imza edildi Şimdiye kadar Japonyaya giren Amerikan ve İngiliz petrol ve benzinleri yerine bundan sonra Sovyet mahsulü kaim olacak Moskova, 24 (Tass) — Soyu- zwefteksport müessisesile Mos- kovaya gelen Japonya büyük tüccarlarından Mösyö Kadzura Matsutaka ile 24 eylül 1932 ta- rtihinde muahede imzalanmıştır. Soyuznefteksport 5 sene müd- detle muahede mucibi büyük bir miktarda benzin Japonyaya ih- raç edecektir. İmzalanan mua“ hede Japonya pazarlarına büyük miktarda Sövyet benzininin gir- mesine mezuniyet veren ilk mu- ahededir. Bu hususta mezkür müessesenin reisi Ribalof Tass mubarririne şu beyanatta bulun- muşlar : “Şimdiye kadar bizler Japonya pazarlarma ham Saha- lin nefti gönderiyorduk. Haliha- zırda Japonyanın neft ibtiyacı 3 milyon tona baliğ olmaktadır, bunun 550 bin tonu ise benzin- dir; her sene Japonyanın benzin itbalâtı 300 bin tona baliğ olu- yor. Japonya pazarlarına şimdiye kadar neft sevkedenler başlıca Standart Oyl ve Şell kumpanya- ları idi. İmzalanan muahede mu- cibince Sovyet benzinleri 1933 senesinde Japonyaya girebile- cektir. Japonya pazarlarına Sovyet benzininin girmesine bizler bü- yük ehemmiyet veriyoruz. Çünkü bu ren Japonyanın ihraca- tını a zaktır. a e yet iktisadi münasebatının inki- şafına yol açacaktır.,, Japonya sanayicisi M. Kadzu- ra Matsutaki las muhabirine şu beyanatta bulunmuştur: “Bu mua- hede her iki memleket için çok ehemmiyetlidir, bu ise Sovyet ve Japonya ticari münasebatının in- kişafına büyük hizmeti olacaktır. Bunuda kaytetmeden geçemiye- ceğim. 1925 şenesi ilk defa Ussuriysk demir yolu ile muahede imza- lamıştım ve bu imzalanan mux- bede Sovyetler tarafından fev- kalâde surette imza olunmuştu. Japonya iş mahafili Sovyet sos- yalist cümhuriyetleri ittihadı ile Japonya arasında olan iktisadi münasebet terakki etmekte olup her iki taraf için hayırlı olaca- ğını söylemektedirler, (VAKIT) — Rusya ile Japonya « rasında imzalanan bu muahede #on derece mühimdir. Çünkü bu muahede yalnız şimdiye kadar Japonyaya A-| merikalılar ve İngilizler tarafından ithal olunan petrol ve bensinlerin ye- rine bundan sonra artık Ruslar tara- fından o verileceğini göstermiyor. Ayni zamanda bir milddet evvel Ja. ponya ile Sovyetler arasında Uzak Şarkta başlıyan siyasi ve askeri mü cadeleye de nihayet veriyor. Şa y dikat olan diğer bir cihet şudur ki, | 8 Sovyet Rusya son zamanlarda Fran $a ile de bir muahede inza i o Kocam herşeyden fazla ameli adamdı. Ameli olmıyan, ameli bir kiymeti haiz bulunamıyan bir adama, adam demek bile caiz değildi. Halbuki benim dostla- | rımla arkadaşlarımın hepsi, onun bu arzusunu tatmin etmekten pek uzaktılar. Hepsi, şiir san'at ve edebiyat adamlarıydılar, Hepsi hayalperver oadamlardı. Benim tabı ve mizacıma uygun adam- lar bunlardı. Ben bunların soh- betinden istifade ediyor, Zevk ahyor, onları evime sık sık davet ediyordum. Fakat kocamın halini anladıktan sonra iki şık karşı: sında muhayyer kalmıştım. Ya bu adamlarla kati münasebet edeceğim, Yahut kocamla bozu- şacaktım. Kocamla bozuşmak istemedim. Çünkü evlilik haya- tımda muvaffak olmak, evlilik hayatımı mesut etmek istiyor- dum, Onun için kocamın huyu- na uymak istedim, ve yavaş ya- vaş eski dostlarıma veda ettim. Çocukluktan oberi alıştığım adamlardan uzaklaşmak ve on- lardan mabrum yaşamak, bana çok istirap verdi. Ara sıra ben- liğimi, beyhude yere değiştir mekte olduğumu hissediyor ve bu tecrübenin iyi bir netice vermiyeceğini hissediyordum. Fa- kat kendi huyuma zevkıma ve meşrebime karşı açtığım muha- rebeden yılmıyor ve kocama uy- mak için mütemadiyen oğraşı- yordum. Meğer dost ve arkadaş feda etmek kadar müşkül bir şey yokmuş! Bense bütün dostlarım- dan, bütün arkadaşlarımdan, en küçük yaşımdanberi tanıdığım ve sevdiğim simaların hepsinden ayrılıyor, hepsinin sevğisini içim- de öldürüyor, boğuyor, ve bu mücadele yüzünden mevcudiye- timin sarsıldığını duyoyorum. Kocamın bu katlandığım iş- | kenceleri duyup duymadığını bil- miyorum. Onun için en tabii in- san, ameli insan olduğundan, belki bu istıraplarımı tabiiliğe dönüş şeklinde telâkki ediyor ve tan kurtulan ve nekahet devrine giren bir hasta sanıyordu. Ben- se bambaşka düşünüyordum. Ben bir hastalıktan kurtu'mıyor, bil- sile kıvranıyordum. Kocam, dostlarımı feda et- memden memnundu. Bir gün ko: nüştuk, Bana memnuniyetini an- attı : — Aferin Glodys şu bir işe yaramaz, hülya ve rüya adam- lardan kurtuldun !.. — Senin batırın katlandım.. için buna | nisana 00 azer esas san pane vr rana Bu muahede ile Fransaya petrol ve benzin ithal etmek hakkını almıştır. Bu suretle son seneler zarfında Rus- İ lar ile Ingiliz ve Amerikalılar arasın. da büyük şiddet peyda eden petrol muharebesi Rusların lehine inkişaf i pey. Onun için Tas ajansi afından verilip yukarıya (o dercet- Bir İngiliz kadını niçin Müslüman olmuş ! Kocama uymak için her şeyi feda ediyordum A an beni günden gine bir hastalık- İ ğın. akis bütün dostlarımın daussıla- | miş. olduğumuz Moskova haberi bülün la akisler ie | am Hirisfiyanlıkfan Müslümanlığa .. N — Benim hatırım için mi? — Demek bunların lüzumsuz, manasız adam olduklarını halâ anlamadın ? — Neden lüzumsuz oluyorlar?. losan rubunun en yüksek işti- yaklarmı, insan kafasının en ul vi emellerini bunlar tatmin et- miyorlar mı? İosan şiirsiz, mu- sikisiz yaşayabilir mi ? — Ben pek âlâ yaşıyorum... — Ben de yaşamıya alışıyo- rum, Fakat güç... — Ben güçlük de çekmiyo- rum. Siz çok mu mustarip olu- yorsunuz ? — Eskiden öyle, fakat artık onların da hasretini pek çekmi- yorum, — Demek ki bir hayli ileri- ledin... — Bundan şüpbe etmeyiniz. Görülüyor ki kocamla ,adım adım anlaşıyorduk. Anlaşmanın bu kadar müzicine, bu kadar tersine, bu kadar işkencelisine nadir-tesadüf edilir. Anam ve babam pek memnun“ dular. Çünkü (onların küçük gördükleri ve kale almak iste- medikleri bir musikişinas ile değil, fakat şanlı" şerefli “bir ailenin istikbali parlak' bir evlâ- dile evlenmiş, adıma mükellef bir ünvan da takılmıştı. Artık benden bahsedildikçe ”Faha- metlâ” ünvanı esirkemiyor, ve ailem kazandığım bu ünvandan, kocama uymak için gösterdiğim fedakârlıktan memnun oluyordu. Şunu itiraf etmek lâzım ki bütün bu fedakârlıklara rağmen ben gene bendim. Eski tema- yüllerimden, eski huylarımdan biri de kaybolmamıştı, Eskisin-. den farksızdım. Yalnız bütün bu arzularm üzerine bir perde gerilmişti. Yalnız başıma kaldı- ğım zaman bu perde açılıyor. Ve ben, kendi âlemime dalıyor, kendi âlemimi yaşıyorum. Böylece seneler geçti. Acı, ağır, tatsız seneler, Bu senelerin istirabını ömrümde unutmıyaca- (Devamı var) Malatya itfaiyesine taktirname verildi Geçenlerde Malatyada Sultan süyu harası ismile tanınmış olan yerin yandığını mubhabirimizin gönderdiği tafsilât ile birlikte yazmıştık, Malatya Belediye reisi M. Na- im beyden aldığımız bir mek. tupta denilmekte dirki; ifaiye yelişinciye kadar yan- gm binanın yarısını sarmış ve diğer aksamınada sirayet et- mekte bulunmuştu. İtfaiyenin cansiparane gayretlerile yangın olduğu yerde söndürülmüş ve mütebaki aksam kurtarılmıştır. itfaiyenin bu himmet ve mesaisi yangın mahallinde bizzat tedbiri lâzıme ittihaz buyurmuş olan vali Tevfik BF. tarafından da bir veriimek suretile Al unmusur. Mk dilli

Bu sayıdan diğer sayfalar: