6 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

6 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeğeni & Münif bey Eşikikateir Ünel birbaldeydi. Yirmi senelik mes'ut bir “hayatı zevciyet,, ten sonra Şefika onu birdenbire yalnız br- rakmıştı. Ölüm hakikaten birden- İk kadmcağız eriyip gitmişti. Münif bey kendi halinde bir tüccardı. Karısı ile gayet iyi nirlerdi. Ayni renkleri, Darülbeda yide oynıyan ayni piyesleri, sine- malarda gördükleri ayni filmleri * beğenirlerdi. sinin mektubu - nu ötekisi, kendi mektubu imiş gi bi açardı. Biribirlerine o derece uymuşlardı ki, ttamvaya bindik - leri zaman: — Bize Taksime bir bilet! Deseler ve tramvaycı sorsa: — Niçin? Siz iki kişisiniz? Onların: — Hayır, biz yekvücuduz! Diye cevap vermiye hakları vardı. Şefika, Münif beye adeta ço- cuğu gibi bakardı. Birçok küçük ufak, tefek şeyler vardı ki, Münif bey, kendi kendine yapamazdı. Meselâ, her sabah kıravatını ka- rısı bağlar, kahvaltı ederken yu - murtasını o kırıp önüne getirirdi. Münif bey şimdi sadece dul kalmamış, ayni zamanda (öksüz ve yetim de kalmıştı. Şimdi ne ya pacaktı? Münif bey tamam dört gün e- vinden çıkmadı. Dördüncü günü yazıhanesine gekliği zaman Mü - nif beyi kimse tanımadı. O kadar zayıflamış, yüzü o kadar bozul - muştu ki, kendisini görenler, bir an, onun da karsmın peşinden gi deceğinden korktular. Münif bey artık dillere destan olmuştu. Onu herkes nümune bir zevç olarak gösteriyordu. Kadın - lar kocalarına: — Gördün mü bak kocayı, diyorlardı, her halde ben ölsem, arkamdan böyle müteessir olmaz dın. geçi- * sy Üç ay sonra Münif beyin ken disine bir metres edindiğini du - yunca herkes bayreiten dona kal- dı. Demek bu adamin kederi, ha rap oluşu hep sahte idi, Evvelce | kendisini nümune zevç olarak gös teren kadınlar şimdi: — Vay pinpon vay, kırkından sonra insan şaz çalar mı? Zaten hep erkekler biribirine benzerler, Diyorlardı. Filhakika, Münif | bey, apartmanının alt katında oturan dul, ve ancak otuz iki otuz üç yaşlarımda bulunan güzel ve sarışm Afet hanımla tanışmış, bir hafta sonra da beraber yaşamıya başlamışlardı. Durunuz bu nasıl | | şüphelerini tamamile teyit ede » oldu, size anlatayım. Bir akşam, Münif bey, geç va- kit evine dönmüş, apartımanının merdivenlerini çıkmıya başlamış» tı, Üçüncü kata gelince, Bir an durdu. Merdivenler gözle- rinin önünde dönmiye başlamıştı. Aşağıya doğru bakınca gözleri ka rardı, az kalsın beyin üstü, asan - sör için bırakılmış olan boşluktan düşecekti, Trabzona dar tutundu ve olduğu yere yıkılıverdi. Tam bu esnada, üçüncü katta oturan genç dul kapısını açmış, bir deli- kanlıyı teşyi ediyordu. Kadın, Mü nif beyi bu vaziyette görünce, ya nmndaki gence: — Sen git, geç kalma! Diyerek hemen koştu, Münif beyin koltuğuna girerek kaldırdı, apartımanına götürerek (yatırdı, © kolonyalar filân serperek ayılttı. İtyı hazırladı. Münif bey bire olmuştu. Üç gün içinde zava! | İ nım, onun kıpırdanmasına müsaa Münif | bey, hafif bir baygınlık hissetti. | Nakleden: fa. Ertesi sabah, Afet Sli er « i j kenden yukarı çıkıp komşusunun İ hal ve hatırını sormuştu. Biraz sonra da hizmetçi gelerek kah li | henüz pek zayıf olduğu için, Afet ha - de etmedi, yumurtasını kendi eli- | | le kırarak ona verdi. İşte bu hâdise, Münif keyi A- | İ fet hanıma âşık etmişti. Çünkü A | İ efendinin idare fet hanım da, tıpkı Şefika gibi yu- İ murta kırıyor, onun gibi hizmet e diyordu. Yoksa, allah, ona acıyıp da, bu kadını, sevgili karısının İ benzerini mi göndermişti? Hik - metinden sual olunmaz. Şimdi artık Afet hanım, Münif beyin apartımanına (taşınmıştı. Münif bey ondan pek memnundu. Vakıa eski karısı gibi aralarında tam bir anlaşma yoktu ama.. Yalnız, Münif bey, Afet ha - nımuı, merdiven başında . düştüğü | akşam gördüğü gençten (owüthiş| bir surette kıskanıyordu, Afet ha- | numa: — Akrabamdandır, : demişti, yeğenim.. Zavallı çocuğun ben - den başka kimsesi yoktur, ben bakmıya mecburum. Sonra, Münif beye rica ederek, onu yazıhanesine kâtip olarak al dırtmıştı. Arasıra, Afet hanım ge- liyor, onu yazıhanede görüyordu. O zamanlar Münif B, bunların bi ribirlerine derin bakışlarından fe na halde muztarip oluyordu. Ni - hayet Afet hanım, bir gün: — Rica ederim, dedi, bu gece Muzafferi yemeğe çağır, bir tane cik akrabam. Münif bey yüzünü ekşitti, Fa- kat birdenbireaklına bir şey gel « di. Bu meseleyi kat'i bir şekilde anlamalı idi. Bunun için de bir plân hazırlamıştı. — Peki, dedi, buyursun, ma- almemnuniye!.. İ Münif beyin aldığı tertibat şu idi. Tam yemeğin ortasında ge - lip kendisini mühim bir iş için ça ğıracaklar, gidip misafirlerile ko- nuşmak üzere onları yalnız bıra- kacak, sonra, sanki salonda imiş gibi yaparak balkondan gelip on- ları gözetliyecekti. İ Filhakika, her şey hazırladığı gibi oldu. Tam yemeğin ortasında hizmetçi gelerek: | — Beyefendi, dedi, komisyon cu Saim ve Ahmet beyler muhak- kak sizi görmek istiyorlar. Münif bey homurdanarak ve af diliyerek kalktı. Kapıdan çık - tı. Salondan geçti, Dönüp balkon dan içeriye baktı. Münif beyin gördüğü manzara, cek bir vaziyette idi. Muzaffer, Afet hanımı derin bir surette ku- caklamış ve öpüyordu. Kadın: — Yavrum, diyordu, hakikati gizlemek bana o kadar zor geli - yor ki!.. — Peki ama söylesene! — Ah yavrum, söylemek o ka dar kolay mı? Münif bey içeri girerek “Al - çaklar!..,, diye bağırmamak için İ kendini zor zaptediyordu. Fakat durdu, dinledi. Şimdi o Muzaffer soruyordu: — Seni sevdiğinden emin mi- sin? — Katiyyen eminim! | — O halde? — Yavrum, sana kaç defa söy lemedim mi? Bir defa kendisine o tuz iki yaşmdayım demiş bulun - dum.. Nasıl olur da otuz iki yaşm Çocuk i tramvay mı VAKTT Geçen j Mayısta mu iri çocuğa çarptı ! Mayısın ikinci da Cümburiyet cad bir kaza: Matman Muammer eltiği tramvay arabası, Şökrü i yaşında bir çocu cuk yaralan sonra iyileşe Dava, bu. ceza mahk Bir tarafta avukat, öbür tarafta beraber vatman... kararnamesi ok mit Bey, mazmun nde muhskeme mma hahakeme : Ben, ara- um. Yol alır- yandan bir karallı.... Bir k Evet. Vakit gecemi i Jayır, Gündüz sabah | — Şu halde ne karaltısı? — Efendim, medim, İşte çocukmuş anlaşılan... Birdenbire arabaya çarptı. — Arabamı çocuğa çarptı, çocuk mu arabaya ? — Efendim, “çarptı,, demek- ten maksadım şu: Çocuk, birden | bire arabanın üzerine atlamış... Atılmış... Nereden çıktığını, ne- den atladığını, atıldığını bilmem. Ben usulü dairesinde . tramvayt idare ederek, Topkapiya doğru gidi Çocük yan demire ve yüzü koyun Yay düşmüş. — Çocuk nereden çıkmış ? Yolda mı imiş, yoksa bir yan sokaktan filân mı ilerlemiş? Orada yan sokaklar var, ama tramvay sokağı geçmişti. Kaldırımdan — atılmış olacak hem ben görmedim, ama gören- ler var Çocuk köpek kovalıyor- muş! Mabkeme, şabitleri çağıracak, muhakeme dokuz teşrinisani sa- Bi sabahına kaldı bayı idare ed ken, ralt 7 alta mai Kis Wi ınhk, benviyite göre ordum, ihtiyari tetkik Vilâyette teşekkül eden ihti- | yari tetkik komisyonu son top- | şeker ve çay | lantısında kahve, Üzerinde evrakı tetkik etmiş ve bazı nok- taların ticaret odasından soru!» masına karar v meselesi gönderilen r kadınm yirmi beş yaşımda koskocaman bir.. O zaman, Münif bey, kendisi içi hakikati meydana ta racak olan Muzafferin şu sözleri- ni işitti: — Ah anne, ah.. Ne kadarda kadın ve genç kalmışsın?.. Münif bey az kalsın ağlıyacak bı. Gözlerinden akan yaşları tuta- rak, usulca salona döndü, komis- cuları atlattı ve yemek oda - men ç i yazı girince doğru Afet Hanıma ilerle- di, parmağına geçirdi, alamdan ö | perek; — Afet, dedi, seni bu gün ne kadar genç görü Muzaffere di diye ilâve etti, hiçbir zaman bu kadar bulmamıştım. İki ay sonra düğün oldu. fa, rum bilsen!.. rek; seni sevimli İstanbul ikinci | kaldırımlığa | “Kanun N Hakiki dan her AE Bu asşamdan G amına, bir şabeser olduğun kes ittifak etmektedir itibaren LORYA'da Kahramanlık... ukatile | a $ Teşrinievvel e emme umarte Asri Lüks... mi e er si akşamından itibaren i Sinemada Berry - Clark Gabile - Harlov ve Levis Stone ından temsil edilen Mahkeme Süperfilmi başlıyor. Vallace Jeanne taraf Gizli Haydatların ha Ni MUSUYV ne. Metro G hasmı Mayer filmi g Arzuyu umumi ine “a Asri Sinemadâ | Parlak muvaffakiyetler Male li İl şen” kazanmış olan k harbe gidiyor ve piçi filmi Mutlaka görünüz İlam Metro Goldwya Mayer filmi TAKVIM Perşe 6 T.evve! 5 Cem Yılın geçen günleri Yün kalan gov. | halk konseri, dans, müsakabe, 2 VA (0304 may — 1530 ç 7 T.evvel 6 Cema.ahir 613 11, sr 12,00 1504 mbe a.ahir RADYO Bugün 18 den 1959» ia musiki, mougüki Yarın 1200 1620 k MİKİ, A (#11 m) — 1345 pilk, 45 sentarik kons 1730 Xonser, 21,50 dana, m) — 20,25 musiki, 71,40 | 2.30 konser. e — akşamı İY | saat 21,30-da İ 6 Teşrin'evvet > İni Eu akşamdan iti ; Majik Sinemasındf le” çiy pi EY // 2 TAN CHARLOTTE SUSA GUSTAV FRÖHLICH YASANCI BIR BAYRAK ALTINDAŞ vdiği kocası dj asosluğu wi “er RKO. dünya het ki Ed kı mn x. Düveter Bu akşam j ıtistik sinemasi Büyük gala müsameres' © KADIN. PEŞİM (RUBACUORI) Uk İtalyanca sözlü ve muazızm film Armando Falef Grazia Del Rif liâvetem: Eduardo Biankef jaolin orkestrası. “Pampat jenlina,, mn tarihi ta arasında en mükemmel veğ “döndürücü tangoları t Büm edecektir. Telefon : 42851 bı hi i Istanbul Beledi Darülbedayi Şehir Tiya Temsilleri : 6-10. STANBUL Perşembe Yedi köyün Zeynebi Yazan: Hlauptmann eden | İp İM Istanbul 6 cra temur 1. tabı bacası sl takarrur 27 numaralı h » makinesi 8 - 10- 5 T.ovvel 1932 Nukut © (Satış) Kuruğ | 5 Şilin A Pezeta Mark Zon Pengö 20 £. Fransız 20 Drahmi Dirar 20 İsviçre il M Çer Altın Moctaiff Çek yaş — | 1 Banks © Çek tiatları (kap, s8 20 Kuran Viyana “ari, Berlin Varşova Psik ereği Balgrat Hoskert 41 ve Zİ e kadar muhtelif neşri- | 7.0 rası! 66011 dam 1.1797 * Bankası Ansısatu p - Heyriye zin) Çimen | Usyon 4 İtalya ğ vaa | ger m Sİ 250 Teleten © © istikarzlar — ya dahili * 50) ElektriX Tram: Tünel 0İ Rabtım nadln Saydi mah ç “204 A gole y Bağdat 450 Die Aâkeriye TAM

Bu sayıdan diğer sayfalar: