31 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

31 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

31 Kânunuevvel 1932 Gene “ Edebi ontenjan ,, a dair ,, Bundan bir ay kadar evvel Edebi kontenjan isteriz, serlev- balı Maarif Vekili Reşit Galip Ye hitaben bir açık mektup Yazmıştım. Hulâsa olarak şunla- N söylüyordum: Biz, Lozanda, “Edebi milyet,, i, kül vaa) kabul ettiğimiz gerbm — şaheserle Men mahrum olmayalım diye kabul et- yemişti. Fakat aradan bu kadar sene geç 4, Saheserler,, den pek - hip Yebiliriz — tercüme ettik. Bu tercimele- naatimiz dar bn . b açtık. Artık, bütün sans olduğu gibi | edebiyatımıza * köhtenjan koyalım. Bu suretle, masal İİ sanayilmizi k muharrir a dr korumuş oluruz, has bir milli MAYİ doğuyorsa, öylece bir mii edebiyat dm dnğubülir, Fe: garban — hakiki cn dam sonra tereüm azını ösen, m bir za: « Bunlara p etme wyet, hir İhr bankadaki servetile kafasının içi ki servet nrasmda fark yoktur, ikiler İN kiirmet gerek. Ana hatlarını kısaca yukarıya Yazdığım açık mektubum Sadri Etem, Bürhanettin (Felek), Vâ- lâ Nurettin ve Nurullah o Ata Beyler nezdinde birer akis bul - U, sonuncu muharrir müstesna u arkadaşlar fikrimi teyit eder Yazılar yazdılar, Nurullah Ata y “MM te yazdığı maka- İelerinden birisinde ( kendisine has üslübu ve skolastik mantığı ile bu noktai nazarımı hırpalamı- Ya çalışıyor ve hulâsatan o diyor iz Eğer bunu Fil Ufiyorsa, kapdarımızı iereimelere kapats m diyorsa, yanıyor, Çönkü birçok me- Batrirler ecnebi eserleri “adapter,, ederler, tetlerine kendi imzalarını atarlar ve. olür biter, Franarların “Yunan ven Aienız,, dedikleri gibi, Mamiz alınız, diyorum. lar sonra yavaş yavaş yüksek teretimele 76 Milklâp ederi mu du olam, b Yanılıyorsam, ve şayet Nurul | lah Ata gibi güç anlaşılır bir mu- harririn “Milliyet,, sayıfalarında iki tefrika yerini tutar makalesi- ni hulâşa etmek kabilse, dostu - Mun öz fikri bu. Ben, Nurullah Atanın fikrin - de değilim. Ve ısrar ediyorum. Evvelâ, bir muharririn ecnebi e- serleri Obenimsiyerek (o yazması hiçbir vakit mâni olunacak bir hareket değildir. Bu her zaman, milkiyeti edebiyeye yapılabile- her yerde, Tâğmen yapılan ve cek bir iştir. Böyle münekkitler ve bilhassa Nurullah Ata gibi münekkitler tarafından teşhir © edilirler, (okuyucuların gözlerinden düşürülürler. Hem meselâ gümrüklerde, kanunlara Tâğmen kaçakçılık yapılıyor diye gümrük kanunlarını kaldırmak bilmem kimsenin aklından geçer mi? Yağmacılık fikrine | gelince, kültür dediğimiz şey, mektepler- de öğretilenler, esasen böyle bir beşeri yağma neticesinde elde e- muharrirler, dir? Ve san'atkâr bu komprime- leri, zevk, malümat ve kafası ile özü, kalemi, fırçası, halka, onun © anlıyabileceği bir sekilde veren sihirbaz değil mi - dir? Eğer bu “Yağmacılık,, fikri- ni, bir başlangıç olarak değil de, riyet bir vasıta olarak kabul etmiş olsaydı, hem (“Milkiyet hakkı,, doğmaz, hem de, fasit bir daireden kurtulamazdık. Nurullah Ata! Sen de pek alâ ne demek istediğimi biliyor- sun. Bu mevzu etrafında yazı yazdığına çok teşekkür ederim. Hem kendi namıma, hemde — kendilerine rağmen — bütün arkadaşlar namına. o Yazılarını Kom vr özlü diarak | . TALEB Birliğin dünkü içtimaımda yeni nizamname Milli Türk Talebe Birliği sene- lik kongresinin beşinci celsesi dün öğleden sonra O Hasan © Hulüsi Beyin reisliği altında toplanmış - tır, Dünkü içtimada, şimdiye ka » dar hazırlanmış olan birliği n ye - ni Nizamnamesi müzakeresine de vam edilmiş ve altı maddeyi ka- bul etmiştir. Yeni maddelere nazaran tün yüksek tahsil genç birli - ğin tabii âzası olacaktır. Birliğe müracaat edenler asli âza olarak kaydedilecektir. Bu âzalar bütün kongrelere, | idare heyeti intihabma serbestçe iştirak edecektir. bü - Yeni nizamnamede federas- yon esası kabul edildiği halde ida | re heyeti bilhassa bütün asli âza- | nın doğrudan doğruya intihaba iştirakini muvakkaten murahhas- lar vasıtasile yapmağa karar ver miştir, ! Bu karara göre her yüksek mek | tep ve Fakültelerdeki asli âzalar- | İdan seçilen beşer murahhas bir. lik kongresini teşkil edecektir | Bunlar da idare heyeti ve teftiş âzalarını seçeceklerdir. Bundan maada memleket hari- cine Türk talebesini temsil için gidecek'olan murahhaslar da he- | yeti umumiye tarafından cektir. Birlik kongresi salı günü de toplanarak müzakereye devam edecektir. Mili Türk Talei tinden: seçile- be Birliği kongre riyase- Ecnebi mekteplerde Türk talebe azalıyor Ecnebi mekteplerin ilk devre -| lerine Türk tebaası olanların ka- | bul edilmemesi hakkımdaki kanun üzerine iki senedenberi O genebi mekteplerin ilk ânuflarında pek | az talebe bulunmaktadır. Yeşilköyde, Kadıköyünde bu: | lunan İtalyan mektepleriyle Bey » oğlundaki Fransız mektebi Ge- dikpaşa ve Üsküdardaki Ameri - kan mekteplerinin ilk kısımlarında ise bilhassa bu sene pek az talebe lolduğundan ve bu suretle varidat İ masrafı kapatmadığından bu mek | | er ilk kısımlarını k : sifir #bofaprime, far değil ek. | 427 nı kapamışlar. | | der. elini İ gene devam ettir. Fakat çok dü- | san'at denilen inbikten süzen, bu | notası ile | şünen ve bilen kafanı edebi kon- tenjan lehine işlet. Sen de bir va- kitler “Tercüme telif,, encümeni- nin tercümelerinin nasıl yapıldı- ğını o biliyorsun, “piyasada, ya- pılanları da tehzil ve tenkit eden- lerin — hem de nasıl bir lisan - la — başındasın. Ve nihayet bir “Paul Souday., bir “Lucien Dubech,, gibi mü | nekkitlerin mevcudiyetleri bir vakit bir “Nurullah Ata,, nın ta,, nın mevcut olmasına oluyorlar mı? Halbuki sen ne on- ları, ne de “Remy de Gourmont,, u yağma etmiyorsun! FİKRET ApiL | | l | | | fakat “Orijinal bir Nurullah A- | hiç- | mâni | Pariste imzal i lar mukavelenamesi GN pm anan borç- 107 milyon altın liradan 8 milyona, senelik taksitler iki milyondan 700 bin liraya indi! Osmanlı hükümeti borçları hak kında yapılan müzakerelerde hü- kümetimiz nâmına bulunmak ü - zere Parise gitmiş olan Saraç oğ- | lu Şükrü Bey dün sabahki sem - plo tir, ekspresile şehrimize gelmiş- Soğuk algınlığından rahatsız bulunan Şükrü Bey trenden indik ten sonra doğruca Perapalas ote- line gitmiş ve dairesine çekilerek akşama kadar bir yere çıkmamış tır. Kendisini bir aralık doktor Akil Muhtar Bey muayene etmiş tir, Şükrü Bey, şehrimize © geldiği gün Ankaraya hareketi mükarrer ken hastalığı yüzünden dün gide memiştir. Bugünkü trenle hare- keti muhtemeldir. * 4 Saraç oğlu Şükrü Bey bir prensip itilâfile neticelenen Paris müzakere leri hakkında şu izahatı vermiştir: — Yılbaşı tatillerinden bilistifa- de hükümetle temas etmek için | Ankaraya gidiyorum. onbeş, gün sonra gene Parise gideceğim. Bir seneye yakın zamandan- beri Pariste kereler kati neticeye varmış ad- dedilebilir. Bu “ayın Gi di de hâmillerin devam eden müza- ördün- vekilleri ile prensip itilâfı parafe ettik. Kati mukavelenin (imzasına | hiç bir mâni kalmamıştır. Çünkü vardığımız itilâf bir prensip iti - lâfı olmakla beraber üzerinde, uzun zamandanberi çok çalışıldı- ğı için, yeniden münakaşa ve mü zakere edilecek bir nokta kalma mıştır, : Bu prensip itilâfı, imza edildik ten sonra, Pariste bulunan Nu - rullah Esat ve Cemal Beylerin devamlı Feridun ve mütekâsif | mesaileri neticesi hazırladığımız mukavele lâyihası haline ifrağ e dilerek karşı tarafa tevdi edildi. Şimdi, teşkil ettiğimiz tâli bir tahrir komitesi bu proje üzerin - | de çalışıyor. Her iki tarafın gös- terdiği hüsnü niyet neticesinde İstanbul Ank Telefon Numa Idare telefon adresi: İst Posta v Telgraf Abone bedelle: Kcari ilânların bir & Ticari ilânların bir mı Küçük ilânlar : Bir dafası 30 iki def z Dürt satırı geçen Hünlarm farla satırları beğ kuruştan hesap edilir. bir | | bu büyük işin başarılması imkân dahiline girmiştir.,, mukavelenin Şükrü Beyden, yeni esasları hakkında biraz malâmat vermesini rica ettik: “ — Yeni mukavelenin teferrü atına girmek burada mümkün değildir. Size yalnız şu kadar söy Osmanlı imparator (160) küsur milyon altın lira borç bırakmıştı. Bundan (107) milyon altın borç, veni Türkiyeye isabet edi - İ liyeyim ki, luğu, varislerine lira yordu. 928 senesi Pariste borçlar mukavelesi, bu 107 mil « imzalanan yon altın borcu teşkil eden yirmi altı cins istikrazı yüzde 38 nisbe- ve her sene tinden başlıyarak bu nisbet artmak suretile ve ni » hayet yüzde yüz nisbetinle vara - rak bir tesviye şekli kararlaştır - muştı, Bu mukavele mucibince se nede iki milyon altından başlı - yarak 3 milyon dört yüz bin al- Un kadar tediyeye mecbur idik. Bu (107) milyon altın lira bor cumuzu, bu defa, sekiz milyon li- raya tenzil ettik!, Senelik taksit- leri de iki milyondan, yedi yüz bin liraya indirdik. Mukaveledeki bu “altın,, kay- dı da, altın para tesviyesini istil- zam etmiyor. Bunu, sadece, bor- cun yekünunu tesbit eden bir $e- i kil olarak kabul ettik. Bizce esas, ! Türkiyenin 107 milyon lira bor cunun sadece yedi milyona inmiş | olmasıdır. Mukavele, bir iki ay içinde kat olarak imza edildikten sonra eski tahvilât « Lot turc müstesna ol - mak üzere - yeni bir tahvil ile teb dil edilecektir. Eski tahvilât y de dört ve beş faizli olduğu hal - de yeni tahvil yüzde yedi buçuk faizli olacaktır. fikir ilâve Hülâsa, size bir vermiş olmak için şunu edeyim ki yeni imza ettiğimiz mukavele- de, Türkiyenin bütün yekünu, Osmanlı imparatorluğu» nun miras bıraktığı borcun bir se nelik faizinden daha azdır!..,, Tabancaile oynarken Dün öğleden evvel Fatihte Ho- ca Davut mahallesi muhtarı Meh- met Efendi evinde eşyalarını dü- zeltmekte iken elindeki tabanca Çıkan isabet ettiğin. yere düşerek patlamıştır. kurşun kalçasına den yaralanmıştır. Mehmet Efendi ifadesinde kim- | senin kabahati olmadığını söyle « miştir. AN Bir iramvay yoldan çıktı! Topkapı — Sirkeci hattına işli- yen 32 numaralı tramvay arabası i dün öğleyin saat birde Şehremini merkezi yanmdaki tramvay ma- | kasından geçerken yoldan çıkmış. | tar. Hiç bir zayiat olmamıştır. İmdat tramvayı tarafından tekrar yola getirilmiştir. borcunun Sayıfa 3 Sohhet i Bizimkinin kuyruğudur! İ Dün Vakit'te okudum: Avru-) bahçesinde, ' görünüyor «! pada bir manastır Meryem, insanlara İ muş. | İ Bizim Balatta da, bir aile, peri gördüklerini iddia ediyor « lar. » . Her memlekette, batıl itikat-' ta olanlar mevcuttur. Fakat bize | kalırsa, böyle manasız itikat sa- hipleri akaliyettedir ve bu yolda» ki itikatlar, cehilden ziyade, ha - leti ruhiye meselesidir. Eyipteki niyet kuyusunda (o kısmetlerini görmiye gidip, kendi gölgesini görenler arasında, okur yazarlar da vardı. Ve işin asıl garibi, ni- gür- asıl İ yet kuyusunda kısmetlerini düklerini iddia edenler de, bu kabil zevattır. Siz, koca bir masanın, el değ» meden ayak okaldırdığına, sorus' İlan suallere cevap verdiğine ina- nan, bu işin doğru olduğunu id“! dia eden ümmi ve cahil gördü» nüz mü? Haricin tesiri olmadan, hiçbir camit cisim hareket edö- mez kaidesini, fizik gibi müspet bir ilmin düsturunu çiğneyip mas sa oynatanlarla, Balatta peri gös renler arasında fark var mıdır? “Akılsız dosttan, akıllı düş- man müraccah,, olduğu gibi, ba- i zan da, aklı selimi olan cahil, aklı selimi olmıyan okumuşa ter- <cih ediliyor. Bu hususta halkın, bilhassa | bizim halkımızın aklı selimi kuv | vetli basar. Nezaman, cin, peri, hizi ve- ya aynıyan masa masalı işitsem, halk zihniyetinin timsali Nasre'- tin hoca hatırıma gelir. Bir gece, erenlerden biri ho » caya: -— Hoca, demiş, ben gökyüzü- ne baktığım zaman vecde geli « rim. Hatıften: Yüksel! diye bir nida duyarım. üzerine Birinci Bunun yükselmiye © başlarim. kat gökü aşarım, ikinci kat gökü aşarım, üçüncü kat göki Hoca sözü kesmiş ve merakla sormuş: O zaman, yüzünü hafif ha- | fif bir şey okşar değil mi? Adam, bilâtereddüt vermiş: — Okşar. Hoca gülmüş: İşte o, bizim eşeğin kuyru' ğudur!... cevap Selâmi Izzet 15 Yıl evveli 31 Kânunuevvel 1917 Sadrı mağfur Mahmut Şevket Paşa merhumun katillerinden olup Dersaadet divani harbi örfisince mt- İ kaddema gıyaben idam (cezasına mahküm olan firari Nazmi dün hane sinde aranirken zabıtadan kurtulma- ya imkân görememesinden ölmüştür. * Maliye nezareti kalemi mahsus müdürü Reşit Saffet Bey Maliye na- 1 Capit Beyefendiye mülâki olmak tirenile şehrimizden üzere Balkan gitmiştir. | lase müdüriyeti umumiyesinden tebliğ edildiğine göre yarınki 1 K. sa- ni günü erzak tevziine başlanacak - tır. Bu seferki tevzide Üsküdar, Kadı- küy, Bakır köy ahalisine evvelce po- lales tevzi edilmiş olduğundan yal - ruz beher nüfüsa üç kutu kibrit ve yüz dirhem şeker tevzi edilecek, Ye hi köy ahalisine 'de yalnız beher nü - funa üç kulu kibrit dağıldcaktır. Beyazıt, Fatih, Beyoğlu ahalisi pa- tates te alabileceklerdir Ahali bir kulu kibriti maa bandrol yirmi paraya, yüz dirhem şekeri beş İ kuruşa ve bir kıyyej âtik patatesi or | altı buçuk kuruşa mübüyaa edebile « ceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: