23 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

23 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gay Gençlerle ba şbaşa yy yy ya Fatih idmandan A. Cenani B, ğ diyor ki Ortalıkta ses sada yok, ne ne bir se: ses Ve ne bir yefes. Herkes önlerinde yuvarlanan cismi E, sporculuk bu kolay değil. efendim bahsetmek istediğim futbol maçı; Karagümrük sahasında Fa- tih İdman Yurdu ile Karagümrük spor klübü arasında yapılan fut - bol maçı. Günlerden Cuma idi. seyrediyor. şey Karagünü- rük sahasında gene bir spor faa - İiyeti vardır ümidile Edirnekapı tramvaylarından birine atladım. Bu kadar halk nereye akıt ediyor “böyle Muhaverelere kulak kabartir — Eğer bugün Fatihliler mağ - lâp ol Karagümrüklü * lere aşkolsun diyeceğim, Onlar da lebalep dolu arsa şu — Yo dostum yanılıyorsun bun dan evvelki maçta Fatihliler galip idi. Derken efendim muhavere uza dı münakaşa şekline O kalboldu. Yolculardan yaşlıca bir zat: - A oğlum, dedi, Karagümrük olmuş Fatih olmuş kim olursa ol - sun hepsi de Türk klübü değil mi? E işte buna akan sular durur. Hakikaten münakaşa da Ağrıyı sızıyı kesen ilâç, havyar kesen keskin bıçak gibi münaka » Ne tramvaydan durdu. sayı bu ihtiyarın sözü kesti. ise İâfr uzatmıyalım sahaya , doğru yürüyoruz. çantalarla bir sürü genç mizden gidiyordü. Fatih id - lan Enver Beyi gördüm, se - ştık konuştuk. Enver Bey be ri görür görmez, kahkahayı bas - tı ve ilâve etti; — Ben de sizi arıyordum, vadi- mi tuttum. Yanmda bulunan bir genci tak- dim ederek: — Klübümüz oyuncularından A Cenani Bey, , — Teşerrüf ettik efendim. — Teşekkür ederim efendim. Enver Bey ilâve etti; | | leri, ri, Bizzat oyunlarmı gördüğüm ec- nebi sporcularından da Slâvyadan merkez müavin Svaboda, Buçkaydan çık Markoş gene Macar milli takımı Macar dan Saruşi'- nin oyunlarını beğeniyorum. — Son zamanlarda Türkiyede ki spor cereynamı nasıl buluyor - sunuz. — Son zamanlarda Türkiyede anlarma şahit timizde en faz kuvvetli spor cere oluyoruz. Memlek la münteşir ve en çok alâka uyan. | dıran spor şüphesiz futboldür. Fa | kat maaletef terakki edemiyor. 1 - | Tek| spor «| yi futbolcu ytiştiremiyoruz. tük yetişenler de çabucak dan ellerini çekmiye mecbur olu » orlar. Ben bunun sebebini şunlar | da buluyorum: | | iki nevi tırtıl vardır. | hiş zararları dokunur. İ | âlimler ağaçların kurumasına ve İ örmanların mahvolmasır | A. Cenani Bey 1 — Vücut bedeni kabiliyetinin | ve atletizmin noksan olması, | 2 — Kuvvetli gıda alınmaması, 3 — İstidatlı, sıhhatli gençlere ehemmiyet verilmemesi, 4 — Sporun, halkımızın eğlen - cesi haline gelmemesi, — Mekteplerde kuvvetli * spor Yalnız mümkün olduğu ka - teşkilâtt olmaması, ve spora ehem dar suallerini çabuk sor çünkü © yun başlamasına bir şey kalmadı, Olur iş değil Cenani Beyle ta - | nışalı daha bir saniye olmadı. He. | rien mülâkat olur mu ya? dedim | ki: Enver Bey ben sualleri Cena ni Beye vereyim cevaplarını yaz - sın daha iyi olur. Cenani Bey atıldı: — Bilhassa salim bir kafa ile isted — Hay hay efendim. Diyerek sualleri verdim. Dün gelen postalar içinde Cenani Bey- | mayülü pek az. Halkımıza den aldığım cevapları aşağıya ay nen yazıyorum: — Spora ne vakit başladınız. —1930 senesinde başladım. İlk | iki sene bedeni terbiye ve atletizm | her zaman iftihar edebiliriz. e meşgul oldum. angi sporla meşgul oluyor mdiki halde futbol ile, Fa- | kat mevsiminde deniz sporu ile de | dırlar. alâkadar oluyorum. — Yerli ve ecnebi sporcular - dan kimleri beğeniyorsunuz. — Yerli sporcularımızdan gü - Hüsnü, Enver, Fuat. ii Ateş İbrahim, Küçük Besim Bey- M iz cevapları daha iyi veri | dendir, Mevsim miyet verilmemesi. Bilhassa futbola başlamadan evvel bir genç bedeni terbiye ve atletizmle vücudunu ağır sporları kaldırabilecek bir hale koymali on | dan sonra istidadı olduğu herhan- | &i bir sporu tercih etmelidir. Hepimiz itiraf ederiz ki futbol- | sularımız Avrupa futbolcularının | yanında sönük kalıyorlar. Sebebi | de yukarıda söylediğim âmiller » | itibarile İ deniz | sporu çok faaliyette Fakat g sahillerimiz, bol sularımıza nisbe- ten halkımızın bu spora karşı te - İs sevdirmeliyiz. 7 | Güreş memleketimizde en terak | ki eden spordur. Çok kiymetli gü- reşçilere malikiz. Aslanlarımızla Hulâsa şunu diyebilirim ki yeni yetişen, istidatlı, sıhhatli gençler sıkı bir disiplin altında çalıştırıl - malı ve nazarı dikkate alınmalı —Sporda gayeniz nedir? Sporda kuvvetli bir var. Yakın zamanda milli forma yı göğsüme takıp milletimin şere- zamanında vagonlarma: | ya mühim miktarda eşek emelim | ÜYARENLİK | Çocuk sorgusu Kaz yaşmdlasınız banleme > fendi.. — Gözüktüğüm yaşta yavrum. Rİ 0 Kidz nız? Urüme ayyaş ihtiyar mısı » Cangisi doğru? Vagonlarının temiz . olmasına pek te dikkat etmiyen bir şimen - difer kumpanyası yazm en işlek “Ayak - larını kanapelerin üzerine koy - mak memnudur.,, diye birer yafta asmıştı. Bu yaftayı okuyan bir a - laycı yolcu yaftanın altına şu ke- limeleri ilâve etti: “Zira ayakkap larımız kirlenir.,, Ya ölseydi .. Zateri zadeye, vaktile nişanlan- mış olduğu fakat almadığı bir ka- dınin dul kaldığını haber verdi - ler, Sevinçle bağırdı: — Gördün mü bendeki talii, E- ğer o kadını almış olsaydım. Şim- di ölmüş bulunacaktım!.. Amerika Ormanlarında Amerika ormanlarını kemiren Fen erbabı bunlardan birine Şedyus — Ku - banas ve diğerine Anaslatüs Bifas yatüs ismini vermişlerdir. Bu tır - tılların Amerika ormanlarına müt Amerikalı Sebebi. yet veren bu hayvanları mahvet - mek için uzun müddet çare ara « mışlardır. Nihayet Macaristanda bir küçük cins eşek arısı bulun - | muştur. Bu eşek arısı tırtılları mah vediyor. Cemahiri müttefika orman ofisi | Macaristandan mühim miktarda | eşek arısı getirtti.Böylece Macaris tanda hiç bir işe yaramıyan ve | İ muzır telâkki olunan bu hayvan - | lar bir ticaret malı ehemmiyetini aldılar. Eşek arıları henüz Sürfe | halinde iken toplanıp sevkedili « yor. Bu arılar yumurtalarını bazı cins kurdun içine yumurtlamak iti | yadında olduklarından bu nevi tur tıllar çocuklara © toplattırılıyor. Her bin kurt bir kaç metelik edi- yor. Sürfeler meydana çıkmca 1s > lak odun rendesi ve şekerli su de- lu bir kaç tüp bulunan bir kutuya kapatılırlar. Maksat arıların (yol esnasında Sürfeden çıktığı takdir de karın doyurabilmelidir. Böyle- ce her sene Macaristan Amerika - arısı Bu Sürfeler hemen ormanlık mıntakalara sev- kedilerek orada serbest bırakılı - yorlar. Ve ağaç kemiren tırtıl ve kurtlar böylece itlâf ediliyr. Sürfesi sevkediyor, Sayıfala Melih Nazmi ayy an yg By yy Gençlerimiz için açtığımız ede- | bi müsabakamız devam ediyor. Ya en çok 300 kelimelik bir hikâ- ye, yabut en Fazla 15 mısralık bir | Sayfiye GECE Sahillerin dizinde, Sulurm kalbi durdu. Zamanlar denizinde Sant geceyi vurdu. dı kaytulara #lik akar gibi Olgün durgun sulara Mehtap yağdı kar gibi, E Şemsettin Sai İİ pdıo!... Artık sinsi, sinsi yağan Eylül İ yağmurları yeşil bağ eteklerini i çerçeveleyen baygın kokulu ke kikleri, dağ lâlelerini, duvar dip - | lerindeki papatyaları ıslatıyor... | Sabah güneşi ıslak çakıllar üze- rinde parıldarken sayfiyenin genç | misafirlerini deniz üzerindeki göz | İ alıcı pırıltısına cezbediyo: Fakat küstah Eylül yağmuru za | man, zaman çiseleyerek onları da rahatsız ediyor.... Bereketli Eylâl | yağmurundan vagonlardan bile | yüksek sesle medet uman çiftçi - ler bu isyankâr sayfiye halkını görseler kim bilir ne derler? Bu ilk Eylâl haftasında bir çok genç- | Yerim çekireleri as r Ve hattâ âciz bile! Kağnılar eşyalarla dolu. İstas - yona taşınıyor... Kırık dökük du - var kenarlardan, çalılarla hudut çit önlerinden geçerken, tekerlek- leri arasına yuvarlanan eski (taş parçaları “bile sinirlendiriyor... Ben sayfiye dönüşünü her şeyde - ki hattâ tabiattaki asabi, isyan - kâr tavurlardan bile anlarım. Kapıları ardma kadar açılmış | tek katlı sayfiye evleriden, göç sa hiplerinin lüzumsuz telâşından, melül, melül, sonbahar ile burada gömüp bırakacağı aşkı arasında münasebet araştıran genç kızların teessüründen, çapkin delikanlıla - rın ıslıkla çaldığı Volgalardan bi- Hattâ bu mevsimde yeldeğir- menleri bile küstah bir tavır ta - kınırlar... Kış uykusundan kalkan bir kutup hayvanı gibi, yazın ra- havetile uyuşan kırık dökük ka - natlarına sü yürür, hayat bulur... | Canlanır:. İ İpek... beyaz Bursa ipeğinden İ mamul maşlahlı o hanımefendiler komşularma kapı kapı uğraya - | fak: | — Allaha ısmarladık efendim! | Güle güle oturunuz!.. le... İlem!... Gençliğin edebi müsabakası e | manzume ile müsabakamıza işti. rak edebilirsiniz. Birincilere mükâfat verilecek »« tir. Dönüşü ..|. memiş komşu hanımlara saçar sanki. teessür Ve bazılarının ıslak kirmizi top raklı keçi yollarına kavuştuğu ye re kadar teşyi edilirler.... » Bütün Kuvvetli bir muhayyile vücut bularak neler hatırlanır Geride kalan genç; mayıs rüzgârile karşı evlere gelen ailenin genç kızını ilk gör * Hele gençlerin vedalai şuur ö an için daralır. neler... düğü anı düşünür... Acaba seneye de top ağaç- ları altında gene yan yana otura- bilecekler mi? Gene karşıdaki a » dalara geceleri saplanan mor, lâ- civert, kırmızı başlı okların deniz O ne heyecan ve kalplerdeki tireyişlerini seyre » debilecekler mi? Ne gezer... Kağni gıcırtıları ile, kırık mina- relerden gaga çarpan yolcu ley - leklerin kulaklardaki akisleri do - larken karşılıklı göz yaşları iç çek melerile ta ruhlara kadar akıyor... v.. Hele istasyon,, O başka bir â - Bütün gözler havada çırpı nan çan sesiyle, her an adım, adım ilerliyen bir akrepte. Akrep; siyah sivri ucuyla dakikaları Yutuyor O an için tren homurtuları, a- sabi ve cılız kız ruhlarına hiç de vahşi görünmez.. Belki munis, sö- zünde duran, fakat kalp kırıcı bir mahlük.., Tren boydan boya istasyona u- zanınca, hamal bağrışmaları, ara- ba gürültüleri ve yolcular hareke- te gelir. Bunu son çan sesi ile dü- | dük ve ince, sinsi ruhları gıcıklı - yan bir.. — Tamam... Ve tren yeni sesi takip eder.. islasyonu seyir ve ya son bir görme arzusu ile uza » nan çıplak, sarı, siyah başlardan çıkan seslerin arasında kalkar. Trende tebdil havadan hayat bulduğu tesellisiyle ayaklanan bir veremli açık pencereleri kapamı - ya çalışırken, iki kompartrman sa- hanlığından, ıslak, siyahlı beyaz - lı, tenha sahillerden mor, beyaz köpüklerini bağrına çeken denize kadar uzanan müteessir ve hasret» le dolmuyan iki çift yaşlı göz biri- birine teselli verirler sanki. İ Umran Nazif yay yy yg Balıkesir mektubu Firincisini geçen haftaki sayımızda Moyduğumuz Falhıkesir mektubunun Demeleri; hiç gurbet yüzü gör - Mektepli ri 2 incisi 8 inci sayıfamızdadır. # yy ya gg MM VAKIT, San'at Sayıfaları, Gençlik Sayıfaları, Çocuk Sayıfaları ile Mekteplilerin Gazetesidir Vakıt: Mektep ve Maarif haberlerine en çok yer verir Bütün. dileklerinizi düşüncelerinizi VAKIT'a yazınız Iz Hergün VAKIT Okuyan Bir Genç, En Geniş reşçi Saim, futbolcu Eşref, Vahap, | fini yabancr ellere karşı ranhafa «| Atletlerden | za ve yükseltmektir. Bir Fikir inkişafı Kazanmış Olur yy ayyy yg

Bu sayıdan diğer sayfalar: