18 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

18 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Me e İlam ER mi kay 9 — VAKIT 18 B. teşrin 1Y3immme m » M taki mia. Mesa gi > et dey <, evreden, dolayı iki vekil | tik Yun; 1 rl Maahege 72 ikram edilmiştir. Mrafey, h a İmza Merasimi “Maş karat 3 nci mayıfada) yazı M. Titülesko ve Tevfik Rüştü Bey İki O memleket nda açılan bu yeni ve ) i 5 Style gi bir surette teb - ağ ira ği “e da misafirlere ve hazı - ii İmza merasiminde il mg murahhasalariyle | ri, Bükreş e'çimiz Suphi Bey, hariciye | ni Ye matbuat mümes İtideki bey kalkan hususi trenle İstanbula ha- reket etmiş, İstasyonda hariciye vekili Tevfik Rüştü Bey'e Roman ya sefareti erkânı tarafından u - ğurlanmıştır. M. Titülesko (oyarın akşam! (bu akşam) trenle Atinaya hare - ket edecektir. M. Titüleskonun beyanatı Ankara, 17 (A.A.) — Roman- ye nazırı M. Titülesko a- anatını Türk matbuatı - Anadolu ajansını tavsit ya ha Di ie ve bulunmuşlardır. Ankarayı çok kuvvetli ve çok nkiğ Ziyaret i tatlı bir heyecanla terkediyorum. | Akay, ve ziyafetler Heyecanım çok küvvetlidir. Çün-| Man; NE nişi görülecek ae ak Mali çe a verilmiştir. Ziya-! yaseti mükemmelen izah eden in - yi Reiyğ Kiz, İsmet, B, M, Mec-| saniyet zihniyetinin © anlaşılmış landı, tefareti erkânı © bulun- ğum görüşme'erle müzakere etmiş ep "any DA ör ği Mİ » 17 (Hususi) — Ro - Siye nazırı M, Titü - Öğleden evel kaleyi ve m Bükreş e'çimiz Ham e i Bey tarafından mi - ii terefine Anadolu klü - m Paşalar, Vekiller, | Be Kik Umumi kâtibi Re- | M, Titülesko şerefine da Halkevinde bir çay iştir. Ziyafette Mec- Paşa Hazretleriyle - lar ve diğer bir “tu sunmuşlardır. dey ülke saat on sekize ka- den ziyafet esnasında üni, Merkezini © baştan başa Ya R haya hariciye nazırı bu zi- *onra saat on | dokuzda yerlerini | k kü, Türk milletinin bu son on se- ne zarfında tahakkuk ettirmiş ol - duğu müspet ve harikü'âde netice» ler karşısında hayranlıkla meşbu - üm. Çok tatlıdır, zira Türk zı - mamdarlarında Türkiyenin dün - yanın bütün milletlerine karşı ta - kip etmekte olduğu muslihane $i - olduğunu gördüm. Yapmış” oldu- olduğumuz bütün meseleler hak - kındaki noktai nazarlarımızda tam bir ahenk mevcut o olduğunu gördüm. Romanya da Türkiye gi: bi yalnız bir şeyi görmek istiyor, bizatihi sulhun kendisini, o yoksa sulhun hutbnane menfaatleri de - gil, bugün imza edilmiş olan mua- | bedenameye gelince, benim için bu muahedename bütün memleket lerin bilâistisna bütün kuvvetleriy le çalışmaları lâzım gelen sulhun | tensiki sahasındaki halkaların bi- rincisidir.,, İngiltere ve Amerikada l i ül Manyanın Milletler cemiyetinden S silâhsızlanma konferansından Amerika karışmıyor Vaşington, 17 (A.A) — Hükü- met dairesi resmen yaptığı bir be - yanatta: “Amerika, Almanyanın silâhla- rı bırakma konferansında çekilme | si üzerine doğan vaziyete ait ya - | kın bir istikbalde hiç bir teşebbüs te bulunacak değildir.,, Demekte | ve M. Norman Davis yeni bir tali - mat gönderilmediğini ilâve etmek | miştir. Başvekil orada ai dn ve hariçte bu- İyi, Zliz sefaretlerinden mü - Malümat toplıyarak efkâ | Vesile bulmuştur. UN Ne a m umumi vaziyetini ay abe bu unsurları toplamak- El başvekil kabine arka - Ear ile temasa ür, ala, aç bafl, müttefikler ta -| 8 l “ha Müg manyaya tatbik edilen me My, meleler,, aleyhinde bu- Neden bulunuyorlar? kola, Sada kendilerine ve -| o CENEVRE, 17 (A.A) — Va: Süz, imtiyazları hatırlatır - i şingtondan aldığı talimata göre e umumiye ve gazeteler Amerika heyeti murahhasası mat- in m, veceüh etmetke ve iş- | buata şu beyanatta bulunmuştur: olacağını ane — Biz Cenevrede yalnız silâh - le ları bırakma için bulunuyoruz. li T, Avrupa vaziyetinin | Silâhları bırakma için müzakerele Meseleleri ilk plâna al. re faydalı şeki'de devam ettiği| müddetçe memnuniyetle iştirak e | deceğiz. Bununla beraber tama -| men ve sırf Avrupaya ait siyasi un surlarla ve meselelerle (alâkadar değiliz. ie tarap Enzetele i day ler, M. Baldvin iley; eeritgi, bedbinliği Mekle ; Silme, iktifa ederek müda- Hiçbir Avrupa kuvveti ile siya- si bir ittifakla bağlı olmadığımız tekrar tavzih ederiz. Mevcut birlik sadece dünya silâhları bırakma sahasındadır. Bugün silâhları bı- rakma o işiiçin gayrel yapıl- ğe Mn am İngili, suretle yazı « z devlet adam mı takdir fakat üzüm. F z: çi di gg yg Fy yy ya yy yl yy gg yg gg yy yy ga Aptülhamidin Yaveri Keçeci Zade İzzet Fuat Pş.nın Hatıraları ay ye gg yy yy ypg yg yy yy e 0 yy a yg a g0 yy A 2 yy “yy yy a ga al yy Harp yerinde setre pantalonlu bir kalem > Bam O derece memnun ve mesrur ol du ki o dakikada her ne istesem deriğ etmiyeceği muhakkaktı. Ah o dakika! -—- Paşam! Yalnız bir şey istir- ham edeceğim: Şayet öteki ordu ile muhabere niyetinde bulunuyor sanız, lütfen bendenizi gönderi - niz. Dedim. Kabul ettiler ve erkânı harbiye reisine dikte ettiği bir kaç satırı mazrufen bana verdi. Ya- zılan bu kâğıtta bizim mi o tarafa, yoksa kendilerinin mi bizim cibe- te geçecekleri sual olunduğunu ba na şifahen söyledi. dragon alayından dört neferle he- men pek yüksek mısırlarla örtülü cesim ve yeşil ovaya indim. Pek az mesafe almıştım ki üç atlının bana doğru geldiğini gör - düm: İllustred London Niuss meşhur İngiliz resimli gazetesinin muha - biri bana kendini prezante etti ve dedi ki: etmek arzusundaysanız haber ve- riyorum nehir galeyanda ve seva- hili çamurlu olduğundan dikkat ediniz. Teşekkürle hemen yoluma de- vam ettim. Şunu da hatırlıyorum ki İngiliz gazeteci bana rasgeldi - ği zaman manzarası lâtif bir sand için çok ısrar etti. Acaba benim obur olduğumu şişmanlığımdan mı anladı?. Yok - sa sandviçlerin kenarlarından Fo- ie » Gras'ı (kaz ciğerli) oldukları- nı keşfeylediğimi hararetle baktı- ğımdan mı anladı. Her ne halse za ten bizimkilerden telâşla biraz öte beri a'madan ayrılmış olduğuma nazaran bu tesadüf çok hoşuma gittiydi.. Halâ da bu yaşımda ce- nabı hakka çok şükürler olsun şa- yet bir yerde (mideler sergisi) kü- şat edilmek âdet olsa o meşherde : bizim midenin birinci mükâfatı a- lacağından emin olduğum gibi, şüphem yok ki ben bir gün Foie - Gras eklederken öte tarafa geçe - ceğim... Cr Sandviçlerden birini bitirmiş bitirmemiştim ki, ansızın mısırla - rın arasından yalnız başını, kü - çük bir beygir üzerinde sırtında alaturka resmi setresi (Stembou- İline) baştan aşağı düğmeli, ayak- 'arında sübyesiz bir pantalon ve lâpçın kundura... Zarnolunabilir ki bu efendi z ötede yere inip Ayasofya camii şerifinde ikindi namazma girecek! Bu cengâverin üzerinde silâh olarak asılı savatlı vermek mecburiyetindedir. Bu hafta içinde Avrupa mer - kezleri arasında müzakereler ola- ğ ilik si ini Tini Yef, IK siyasetlerinin İN müge (Pritere ile müttefikle ma daha ziyade a. matuf ise, o za- | masına müsait şerait olup olmadı- Amerika değil Avrupa bir karar cak. Bunlara faal bir şekilde işti- tatbikatları tamamen siyasidir. Kendi mensup olduğum süvari | — Öte taraftaki orduya iltihak Efendisi karşıma çıktı! bir çerkes kılıcından başka bir! Ne yalan söyliyeyim, o vakte İ şey görünmüyordu. i kadar atın yüzmesiyle hiç geçme- | Bu efendi bağırdı: İmali Orun için dereyi oldukça — Vay İzzet bey?. | heyecanla geçebilmiştim. Hayva - Ben de şaşkın bir halde: İ nın ayakları sudan kesilince 6 ta- — Vay Hüseyin paşa hazretle- ! rif edilemez bir histir. Daha doğ » rusu bir gıcıklanmaktır. int Bu Hüseyin paşa meşhur müler — Kumandan paşa hazretleri? İ cim Rüştü paşanın damadı ferik Kumandan paşa hazretleri?, | iken bilmem neden dolayı asker - — Kumandan paşa hzretleri İ likten çıkarılmış gayet cesur, ol - yukarıda. Biraz daha çıkınız, size dukça fransızcaya aşina ve ma'ü- | gösterir'er, Imatlı bir zat olan Hüseyin paşay-| Zeytin ormanınm kenarında; | dı, Müsaade almış Sırbiye darül -| mevkii müstahkeme nazır bir kü | harbinde sevgili vatanı uğrunda | belti üzerinde ağaçların altında İ bir kursun arkasından koşmak i *| yere serilmiş bir seccadede bağdaş çin buralara kadar gelmiş. Ahmet kurmuş; elindeki dürbünle bütün Eyüp paşa koluyla Kneyzevatch | dikkatini bir noktaya hasretmiş muzafferiyetinden beri ordu ardın ; bakıyor. Ben resmi selâmı ifa et - ca gelmekte... Kendisini sevdiğim | tiğim halde henüz yüzünü, o son - ve ötedenberi takdir edenlerden | radan tayin eylediğim kaplan yü- olduğum için biraz görüşmek is - | zünü görmedim. terdim. Fakat harpte böyle hususi On dakikadanberi oradayım. tezahürat ne mümkün?.. Güya ki ağaçlardan birinin bir Bir tanışıp el sıkmıya bile ba-| dalına karga konmuş. Birdenbire zan imkân yoktur... ağzı açıldı. Süküt delindi: Güya Devam, devam... Nihayet dere- | ki sabrımın delinen zarından paşa nin kenarına vâsıl oldum. nın bütün o ha'e bir vakittenberi O ne lâtif manzara... Muzaffe- bahşettiği ademi hoşnudiyeti be - ren hareket etmek, muzafferiyet | nim üzerime akacak. Elimden ar- kokularıyla yaşamak nasıl başka | kadaşı Saip paşanın kâğıdını al « *.. # * i viç yemekteydi. Derhal o centil -| men heybesinden çıkardığı bir gü“. müş sandviç kutusunu açıp bana | uzattı ve birkaç tane a'maklığım i bir şeydir. Süvari, topçu beygirle- ri derenin cenubunda hararetleri - ni teskin ediyorlar. Bir taraftan çerkesler caka için o mini mini bi- neklerini suyun en derin cihetine sevkediyorlar ve kendileri yelele - rini tutarak yanlarında yüzüyor - lar... Arada si'âh sesleri: Pan pan! Bazan da Alexinatzdan — Sırpla- İ rın mühim mevkii müstahkemleri, | Rusyadan gelen başkumandanla - nun istihkâmlarından arasıra Ah- met Eyüp paşaya hitaben: “<< Hış!, yahu biz buradayız! demek istiyorlar... Halbuki o Rus jeneralinin karargâhında Journal des Debats ve Gaulois Paris gaze- telerinin muhabiri harpten sonra Pariste çok dostum olan Karle De- pirriere bana derdi ki: “Sizin ta - arruzunuzun azametini ve Sırp or- dusunun ne derece mühlik bir va- ziyelte bulunduğunu gören biz ec- nebiler ne söylesek para etmezdi: Çernayef beraberinde getirdiği ve her tarafa sürükleyip (omevakii birkaç Paris ve Rus alüftelerile mütemadiyen bakara oynar, şam- panya içer, vur patlasın zevk ve se faşına devam eder ve bu hal bir eylül 1876 gününün muzafferiye - tiniz anlarında öğleden sonra ni - heyet gelip: “Sağ cenahınız hali -! firarda! Pek yakında merkez ve! sol cenahın da söküleceğine ema: reler çoğaldığından Alexinatzi ar- tk tutamayız, haberleri üzerine yeşil masa üzerinden iskambil kâ- ğıtlarmın muntazaman kaldırıl -| masını ve madamların araba ve vagonlarının mahfuzen çekilmesi- | ni emredip nihayet Başköprüye rı Tohernaieff idaresindeki ordu * | müstahkemede muhafaza eylediği | mak üzere biraz daha ikinci vazi- yetinde beni büsbütün görünce — meğer ki beni biliyormuş, ve son- ra bir taraflar işittiğime nazaren — “Bu miras yedi mahallebici be- yin burada ne işi var?,, demiş, sa Filvaki bundan birkaç gün sonra bu mahallebici unvanını | zihninde takrir edecek ve benim de ölüm derecesinde bir kederimi mucip olan vak'ayı biraz sonra gö- rürsünüz. Ahmet Eyüp paşa kâğıda bir hafif nazar ettikten sonra “tekrar dürbünü gözüne götürerek ayni cihete yani bizim piştarımız olan Hafız paşa livasının harbetmekte olduğu noktaya bakıp birdenbire: k “— O kendi başına çalıkuşu gibi şey kısmı kül'iden uzakta şey eden o avanak şey kimdir?. (Devamı var) Ankara'nınen: büyük Kitâp; gazete ve İLETİ Ei PCM ef. mecmnxiâ -ve-kitap eid let rAai RE ve mektep levazı Her “türlü : Fofi YE TRY TİPİ TİPİ | doğru atsüvar olarak giderek ber- ğına gelince, bu mesele üzerinde | rak etmek arzu etmiyoruz. Çünkü | bat mağlübiyetinin derecesini an- |lar ve firara karar verir!. Etem Pertey erke a erir

Bu sayıdan diğer sayfalar: